02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 27 AĞUSTOS 1989 Göçmenlerde gelecek korkıısıı Göçmenler belki de birkaç haftaya kadar boşalacak okullardan, yarım kalmış inşaatlardan, tuvaletsiz, banyosuz dükkânlardan çıkartüır da bir de kiralık ev, geçinecek kadar para getiren bir iş bulamazlarsa ne yapacaklanm düşünüyorlar. Kendi kalabalığına yenileri eklenmiş İstanbul'un. "Uzaktan bir yakmı"nı bulan, giriş yaptığı Edirne'den Sefaköy'e sekmiş. Daha çok on yıl önce ' • Bulgaristan'dan göç edenler yaşıyordu Sefaköy'de. Belki de daha o yıllardaki göçün yaraları tam sarılmadan bugünlerde yeni bir göç dalgası binmiş insanların ŞaşkııriıkSefaköy'ün mahalleleri, nereye gideceklennı bılemeyıp kendilennı bir dükkâna, bitmemiş bir inşaatın tuğla aralarına, uzak bir köyiüsünün apartmanındaki bodrum katma atan yenı göçmenlerle doluydu. üstüne. CELAL BAŞLANGIÇ İSTANBUL Medyan kâhini Yelro'nun sürusunü güderken Tann, Mıua'ya Horeb'de gorünür ve "Musa, Musa... Buraya yaklaşma, çanklannı ayaklanndan çıkar, çiınkıi ustunde durdugun kutsal topraktır" der. tnsanlar için, doğup buyıidükleri, doğasına damgasını vurdukları, anılannı saçtıkiarı tüm topraklar kutsaldı. tsrailoğullannın Mısır'da çektiklerini bildiğini anlatır Tann. Musa, oniarı Mısır'dan çıkarmakla görevlendirir ve "Onlann feryadını işitlim. Onlan Mısırltlann elinden kurtarmak, o diyardan iyi ve geniş bir diyarda, süt ve bal akan diyarda, Kenanlı, Hitti. Amor, Perizzi, Hivi ve Yebusikrin yerine çıkarmak için indim" der. Her göçülen yer "iyi ve geniş", "süt ve bal akan" olabilir miydı? Buyruğunu verir Tann: "tsrail ihtiyarianyla Mısır Kralı'na gideceksin ve ooa, İbranilenn Allah'ı bize rastgcldi, rica ederiz, çölde uç gunlük yol gitmemize ve kurban kesmemize izin ver', diyeceksin. Ben bilirim ki. Mısır Kralı izin verme>ecektir. O zaman ben elimi uzatacagım ve Mısır'ı butıin harikalanmla vuracağım. Sizi ondan sonra salıverecektir. Eli boş çıkmayacaksınız. Her kadın komşusundan ve evindeki konugundan gümttş şe>ler, altın şe>ler, gi>siler istesin." Herkes bir şeylerini alıp göçüyordu. Binlerce yıUık göçün köprusu bu topraklarda, iki binli yıllara doğru, yine göçüyordu insanlar. Kimyasal bombadan kaçan Iraklı Kürtler, baskı ve terörden kaçan Guneydoğu insanlan ve son olarak da, Bulgaristan'dan gelen Türkler... Demek ki daha çok göç goreceği varmış bu toprakların. Tnsanlar "kutsal" topraklanndan, yeni bir yaşam umuduyla "siil ve bal akan diyarlar" arıyorlardı, yanlarında taşıyabilecekleri eşyalarıru vurup sırtlanna. Onca yılın tstanbul'unda bugun bile sokaklara taşımıştı binlerce yıllık göçün son kalıntılan. lstanbul sokakları, son göçmenleri yaşıyordu. binmişti, insanların üstune. Sefaköy'un Fevzi Çakmak, Güitepe, Kemalpaşa, Tevfık Bey, Sultanmurat, Halkalı'nın Çamlıkaltı mahalleleri yeni göçmenlerle dolmuştu. Nereye gideceklerini bilmemenin şaskınlığmda, insanlar kendilerini bir dükkâna, bitmemiş bir inşaatın tuğla aralarına, uzak bir koylünün apartmanındaki bodrum katına atmışlardı. Kimi sarı, kimi siyah plakalı, Fiat 124 benzeri araçlar doldurmuştu Sefaköy'un sokaklarını. Hani insan boş bulunca kendisini Bulgaristan'dan geçiyör sarurdı. Araçların üzerini kimi brandayla, kimi elinde son kalan battaniyesiyle örtmuştü. Belli ki son güvenceleriydi dört tekerlekli araçlan. vollarda denk denk eşyalar yığılmıştı. Kaldınmlar, bir yangın sonrasını andmyordu. lnsanlar kalabalıktan evlere sığmadığı için, yarım kalmış inşaatlarda, bodrum katlannda bu ağustos sıcağında daha fazla oturulmayacağından, kendilerini sokaklara vurmuştu; Bulgaristan'dan taşıdıklan eşyalan ve araçlanyla birlikte. Kimin, kimden daha fazla şanslı olduğu biraz tartışmalıydı. Yuz binden üç yüz bine kirası fırlayan bir apartman dairesine, btr yerine üç milvon depozit verip, bir çatı altına başını sokanlar mı, yoksa tutacağı evin diışünü, kapısız, penceresiz yarım kalmış inşaatlarda yaşayanlar mı, ya da neredeyse iki aylarını Sefaköy'un Fevzi Çakmak İlkokulu'nda mutfaksız, banyosuz, susuz geçirip, okul sıralarının üzerinde yatanlar mı? Sefaköy'de cefa vardı, ama kim kimden daha fazla çekiyordu; ayırt etmesi güçtü biraz. Istanbul sokaklarındaki son göçmenlerbarınacak yer bulamamanın ve işsizliğin tedirginliğini yaşıyor Bu evlerin kirası 150 bin lira HAKKÂRÎ (AA) Köyden kente göçün yoğunluk kazandığı Hakkâri'de son bir ay içerisinde ev kiralan korkunç boyutlara ulaştı. Oturulamayacak durumdaki evlere yerleşmek zorunda kalan memurlar adeta ölümle iç içe yaşıyor. Konut yetersizliğinin ve açığının en belirgin şekilde görüldüğü Hakkâri'de neredeyse harabe halindeki evlerin bile kiralannm 150 bin liraya kadar yükselmesi memurun belini büküyor. A* EğitDer toplandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimciler Derneği (EğitDer), öğretmenlerin asil üyeliği ve sendikal haklar konusunda mücadelenin siirdürüleceğini belirtti. Demek Genel Başkanı Feyzullah Ertuğrul, 22, 23 ve 24 Eylül tarihleri arasında, Ankara'da bir sendikal haklar kurultayı düzenleyeceklerini söyleyerek, "Grevli, toplusozleşmeli sendika hakkı istiyoruz" dedi. Anayasa'da memurların "sendika kuramaz" diye bir hiıkmü bulunmadığını hatırlatan Ertuğrul, bir yandan olayı tüm boyutlarıyla incelemek, öte yandan sendikal hak taleplerini kamuoyunun dikkatine sunmak için 22, 23, 24 Eylül tarihlerinde, Ankara'da bir "Sendikal Haklar Kurultayı" düzenlediklerini kaydetti. Maaş gelmeden akraba geldi tsmail Kamber'in evinin içi gibi, dışı da doluydu. 1978'de göçmüştü ışçi Ismail Bulgaristan'dan. On bir yıl da Türkiye'de çahşmış, tam dört ay önce de emekli olmuştu. SSK'ya başvurmuş, emekli maaşını bekliyordu. Ancak dört ay geçmesine karşın, maaşı henüz bağlanmamıştı. Bir gün, kurumdan maaş ödeneceğine ilişkin yazıyı getirecek postacıyı beklerken, kapısı çalmış, karşısında Bulgaristan'da bıraktığı akrabalarım görmüştu. Hüsametün, Fatma, Sabriye gelmişlerdi lsmail'in yanına. Başka akrabalan da geldi. Küçucuk evlerinde zaten altı kişi yaşıyorlardı. On ahı akrabası da gelince, maaşsız emekli lsmail, tam yirmi iki kişiye bakmak zorundaydı. Evin içi doluydu, fazla eşyalar kapının önünde denk yapılmışlı. Göçenler ev bulmayı bekliyordu, tsmail de emekli maaşını ve göçenlerin ev bulmasını. Süleyman Topariı, ailesiyle birlikte, bitmemiş bir inşaata sığınmış. Inşaat uzaktan akrabasının. Bulgaristan'dan göçünce Topariı ailesini, inşaatı durdurup yerleştirivermiş ev sahibi. Pencerelerde cam, odalarda kapı yok. Şimdi yaz ya, kış bastırınca ne yapacağını duşünüyor Süleyman. ''Söz. veriyorlar kiralık ev için," diyor, "Üç gün sonra ya cayıyorlar, ya da kirayı arttırıvoriar. Tuvalet yok, banvo yok. Ev kiralan çok pahalı. Bu inşaatta kala kaldık." On dort gun once sınırdan giriş yapan lbrahim Mehmetoğlu1 nu, sekiz kişilik ailesiyle birlikte görevliler "Sen Erzurum'a git" diye göndermişler£rzurum'un kışını biliyor lbrahim. "Şimdi bir de soba mı alayun" diyerek gelmiş lstanbul'a. Ev yok, dükkân bile yok. O da hasta annesi, gelinlik yaştaki kızlarıyla bir inşaata girmiş, alt katına kilimleri, hahlan serip yerleşmiş. Eski bir kasa uzerine de televizyonu koymuş kızlar. Artık ayarlarını TV1 ve 2'ye göre yapacaklan televizyonlarıyla oynuyorlar. SHP tstanbuVda görev dağılımı tSTANBUL (AA) Ercan Karakaş başkanlığındaki SHP İstanbul il yönetimi görev dağılımı yaptı. Behlül Ablak il sekreterliğine, Mustafa Ataş il saymanhğma getirildi. Toplantıda ayrıca kongreye sunulan programm somutlaştırılması için çalışılmasına, 1 Eylül Dünya Barış Gunü'nün "barış ve demokrasi günü" adı altında çeşitli etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Bu amaçla il yönetim kurulu üyelerinden Prof. Tolga Yarman, Cavit Savcı, Muharrem Sartçiçek ve Halit ötün'den oluşan bir komite kuruldu. Sefaköy'deki cefa... Kendi kalabalığına yenileri eklenmişti İstanbul'un. "Uzaktan bir yakını"nı bulan, giriş yaptığı Edirne'den, Sefaköy'e sekmişti. Daha çok on yıl önce Bulgaristan'dan göoenler yaşıyordu Sefaköy'de. Belki de daha o yıllardaki göçun yaraları tam sarılmadan bugünlerde yeni bir goç dalgası SHP'nin kampanyusına engel ANKARA (ANKA) SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nun de imzaladtğı "erken seçim için imza kampanyası" Ankara Valiliği'nce durduruldu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan SHP Ankara İl Başkam Uğur Cilasun, imza kampanyasma gösterilen ilginin fazlalığının, yönetimi telaşlandırdığını söyledi. Kampanyanın anlamsız bir ger'ekçeyle durdurulduğunu söyleyen Cilasun, bir günde toplanan imza sayısının 15 bine ulaştığını bildirdi. SHP Ankara İl Başkanı, bütün engellemelere karşın, erken seçim için imza kampanyasım pazartesi sabaht aynı yerde sürdürmeyi kararlaştırdıklarmı söyledi. Cezaevleri Ankara ve Muğla'da açlık grevleri sürüyor Ankara Cezaevı'ndeki açlık grevinin 20. güniınu doldurduğunu belirten ÎHD yönetialeri, "Kamuoyu açlık grevleri 30 günu aştıktan sonra uyanmamah. Grevlerin başlangıçta sona erdirilmesi için çaba harcanmalı" dediler. Haber Merkezi Muğla ve Ankara Kapalı Cezaevi'ndeki açlık grevleri surerken Aydın Cezaevi'nde grevi bırakanların sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi. Ankara Cezaevi'ndeki açlık grevinin 20. gününü doldurduğunu belirten İHD yöneticilerı, "Kamuoyu açlık grevleri 30. günii aştıktan sonra u>anmamalı. Grevlerin başlangıçta sona erdirilmesi için çaba harcanmalı" dediler. 1921 yıhnda işharundan bozularak yapılan ve sürekli eklemelerle ayakta duran Ankara Kapalı Cezaevi koşullanrun iyüeştirilmesi için yönetime 25 maddelik bir dilekçe verildi. Ancak buna olumlu yanıt alınamayınca 48 kişı açlık grevıne başladı. Aydın Cezaevi'nde ise açlık grevinin bırakan tutuklu ve hükumlulerin durumunun iyiye gittiği öğrenildı. Cezaevıne İHD aracılıgıyla önceki gun süt, peynir ve yumurta verilrnişü. 2.5 milyon lıralık bu yiyecek yardımının süreceği öğrenildi. Muğla Cezaevi'nde açlık grevi 15. gunune girdi. Açlık grevindeki biri kadın beş siyasi hukumlu, doktor kontrolünden geçirildi. Cezaevi yöneticüerinin önceki gün istemlerle Ugili günboyu yaptıklan görüşmelerden sonuç alınamadı. Muğla E Tipi Cezaevi'nde Erdal Çınar, Yusuf Karaca, Sevim Öktem, Erol Şahin ve Musa Yılmaz adlı hükumlülerin 15 gün onçe başlattıklan açlık grevini sürdümekte kararh olduklan belirtildi. İnsan Hakları Derneği Muğla Şube Başkanı Avukat Sabahat Aykın'ın girişimleri sonucu hukümlülerle yapılan goruşmelerde isteklerin büyuk bölumü kabul edildi. Ancak hükumlülerin tek tip elbise zorunluluğu ve 1 Ağustos Genelgesi nedeniyle açlık grevine sürdüreceklerini soyledikleri öğrenildi. Bu arada cezaevi savcısının isteği üzerine valilikçe gönderilen hukümet doktoru, açlık grevindeki hükümluleri muayene etti. Hukumlulerin giderek halsiz duştukleri, ancak henüz tansiyonlarında önemli bir değişrne olmadığı anlaşıldı. Doktor muayenesinin her gun yapılacağını belirten cezaevi savcısı, durumu ağırlaşan olursa hastaneye göndereceklerini bildirdi. Ayrıca 30 ağustos günu cezaevinde açık görüş yapılacağını belirten savcı, bundan açlık grevindeki beş hukumlunun yararlanamayacağını söyledi. Turk hukumeti adına, Türkiyenin Washington Buyükelçilıği tarafmdan ABD basın ve yaym kuruluşlarına iletilen açıklamada, İnsan Hakları Komisyonu'nun Uç üyesinin imkân sağlanmasına karşın cezaevini ziyaret edip mahkumlarla bizzat göruşmeye gerek duymadan, baa meçhul eski tutuklulann sözde beyanlarına dayanarak çok kısa bir surede rapor hazırlaması kınandı. İSTANBUL'PA AÇIK EROİN Ucuz ve öldürücü bir uyuşturucu: Eroin. Arbk Sultanahmet Meydanrnda neredeyse açıkta satlıyor • Nokbmuhabirleri.zenci satıcıları ve yepyeni yöntemleriyle "açık pazafın tüm sıriannı açığa çıkardılar • Amerikan Uyuşturucuyla Mücadele Orgütü'nün raporlan, Afrikalı Müslüman zencilerin eroin satış sistemini ele geçirdiklerini ortaya koyuyor. • Avrupa'da eroinin gramı 250 bin lira, Türkiye'de 25 bin • Ve eroin kurbanlan; bütün gün bir ignenin ve birkaç gram "beyaz"ın peşinden koşanlar, uyuşturucu tu.rizmini ve Sultanahmefı anlatyorlar. • Milli Guvenlik Kurulu'nun peışembe toplantısında olay var. Nokta brifing notiannı öğrendi. Ordu, Guneydoğu konusunda partilerin ortak bir politika oluşturmasını istiyot Hükümetin Bulgaristan konusundaki son karannı pazarlık gücünü zayıflatıcı buluyor. Askerler: "Güneydoğuttaki başansıziık askeri değil, siyasidic" •Hasan Bora olayının polis ifadelerini ilk kez Nokta yayınlıyor. Bora: "İstanbul sosyetesinde kokain kullanmayan yokturf5 • Bursa SOS veriyor. Kente göçmen akını halkı birbirine düşürdü. • Tatil aşklan:Yaz kaçamaklan sinek tuzağına benziyor, direnmek mümkün değil! • 2 0 yıl öncesinin büyük müzik ve kültur şöleni Woodstock'ın kahramanları bugün neler yapıyor? Fotoğraflarla bir kuşağın öyküsü. Ozel havayollarına sıkı takip ANTALYA (AA) Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, rötarları "âdet haline getiren" özel havayolu \ şirketlerinin takipte olduğunu belirterek, "Bunu sık sık tekrarlayanlarm ruhsatları iptal edilecek" dedi. EDU toplantısı için Antalya'da bulunan Ulaştırma Bakanı Tuncer, özel havayolu şirketlerinin sıkı takipte olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Bazı özel havayolu şirketleri sık sık rötar yapmaya başladı. Bunları araştırmaya başladık. özellikle Antalya'ya doğrudan gelen havayolu şirketleri bunu yapıyor. Bu fırmalarm rötarları tekrarlamaları halinde uçuş ruhsatları iptal edilecek. Işi çok ciddi tutuyoruz." tki şirkete uçuş yustMğı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uçak kapasitesinin üzerinde bilet satarak kurallara aykırı davrandığı belirlenen iki özel havayolu şirketine ait uçuş ruhsatlannın belirli bir süre için askıya alınacağı bildirildi. Sivil Havacılık Genel Müdürü Atilla Parla, bütün uçak hatalarına karşı sefeberlik ilan ettiklerini bildirdi. Parla Toros Havayolları'na ait Boeing 727 tipi uçağın önceki gün geçirdiği kazayla ilgili soruşturmanm sıirduğünü de söyledi. Doktor olacakken... Hüseyin Karagöz, yıllar önce Yugoslavya'dan göçenlerden. Küçuk bir atölyesi var Sefaköy'de; elektrik malzemeleri montajı yapıyor. Bulgaristan'dan yeni göçenlerden ikisi kız, biri erkek üç kişiyi almış işe. Altmış binle yüz kırk bin lira arasında maaş ödüyor. Elinde tomavida, duylann vidasını sıkan on yedi yaşındaki Sabriye Salimoğlu Bulgaristan'da liseyi bitirmiş. Eğer kalsaymış doktor olacakmış. Şimdi de doktor olmak istiyor. Ama... Işte, olayın bu "ama"sını, Balkan Turkleri Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Mehmet Çavuş anlatıyor: Yurttaşlık işlemleri acele yapılmıyor. Üniversiteye girecek çocuklar var. Ellerine muhacir kâğıdı alamayınca, bunlara tanınan kontenjan sınavlarına gıremeyecekler. Dılekçeyle yurttaşlık için başvuranlara ekim başı için gün veriyorlar. Üniversiteye gidecekler, gerekli belgeleri eylul ayında almazlarsa, herhangi bir yere girme şansını kaçıracaklar. Sefaköy'ün sokaklarında, elinde kâğıt kalem, dolaşan birini görseler, boş gözlerle bakan insanlar, kırılmış umutlarını birbirine yapıştınp, yaklaşıyorlar hemen "Nereden geldiniz, tespit mi var?" diye. Yetmiş yaşındaki Sabriye Ahmetova da son bir umutla "yaan" diyor "Yanımızda para getiremedik. Burada kiralık ev yok. Ortada kaldık." lstanbul sokaklarında son göçmenler, belki de birkaç haftaya kadar boşalacak okullardan, yarım kalmış inşaatlardan, tuvaletsiz, banyosuz dükkânlardan çıkartılır da, bir de kiralık ev, geçinecek kadar para getiren bir iş bulamazlarsa, ne yapacaklanm düşunuyorlar. Her zaman Musa'nın İsrailoğullannı gönderdiği gibi "iyi ve geniş", "bal ve süt akan" diyarlar olmuyor, binlerce yıllık goçün köprusu olan topraklarda bulunan yerler. Bir kez doğup büyuduğu, doğasına damgasım vurduğu anılarının izlerini kazıdığı "kutsal" topraklanndan çıktı mı insan, Kuzey Irak'tan kaçan Kurtler, baskı ve terörden denk denk, kamyon kamyon göçen Guneydoğu insanlan gibi, lstanbul sokaklarında son goçmenler, geçmişin kötü anıları, geleceğin belirsizliğindcki korkularım yaşıyorlardı. Trafik kazası: 7 ölü GERMENCİK (Cumhuriyet) lzmirAydın karayolunda dün meydana gelen trafik kazasında 7 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Izmir'den Denizli'ye gitmekte olan MZA 6938 plakalı otomobil ile 20 FP 123 plakalı tankerin çarpışması sonucunda meydana geldi. Olay sırasında tankerin arkasında bulunan OARA 67 plakalı özel otomobilde şarampole yuvarlandı. Şarampole yuvarlanan aracın sürucüsü Huseyin Güner, Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken diğer özel otoda bulunan Mithat Yılmaz, Neşet Yılmaz, Raziye Yılmaz, Aysel Yılmaz. Zehra Yılmaz ve kimliği belirlenemeyen bir kişi ise olay yerinde hayatlarını yitirdiler. Tanker sürucüsü Halil Kiraz ağır yaralı olarak Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, tzmir Aydın karayolu yaklaşık iki saat ulaşıma kapandı. Tekel birasına zam İSTANBUL (AA) Tekel tarafmdan üretilen biranın satış fiyatı 200 lira arttırıldı. Yeni fıyattan bira satışlarına yarın başlanacak. Tekel Genel Müdürü Süreyya Yücel özden, açıklamada, bira fiyatınm malıyetin altında kalması nedeniyle zam yaptıklannı söyledi. özden şöyle konuştu: "Biramız çok satıyordu. Fiyatlarımız da maliyetlerimizin gerisinde kalmıştı. Maliyetin altında olan satış fıyatını yeniden diızenlemek durumunda kaldık. Bu nedenle 200 lira zam yaptık. Satışlarımızın düşeceğini sanmıyorum." Karara göre, şişede 50 santilitrelik 840 barem bira pazartesiden itibaren 1.000 liradan, fıçıda Tekel birasının litresi de 900 liradan satılacak. Ağaçtş'te dört istifa ADANA (AA) Ağaçtş Sendikası'nın Adana'da kurulu Manteks Iplik Fabrikası'nda başlattığı grevde Bedri Bükum, Hüseyin Ali Kaya, Davut Gök ve Ali A vcılar adlı ışçiler sendikadan istifa ederek işbaşı yaptılar. Işçiler bazı arkadaşlarmın da işbaşı yapacağını söylediler. Öte yandan fabrikada grev gözcusü bulunmadığı gibi parçalanan grev afişının de yerine yenisinin takılmadığı goruldü. H A F T A L I K H A B E R D E R G İ S İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle