23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 AĞUSTOS 1989 CUMHURÎYET/15 Antalya dakı Selçuklu eseri Yivli Minare'de durdurulan restorasyon çalışmalarına yeniden başlandı. YivH, Minare'de, yer yer' meydana gelen hasarlar nedenıyle Vakıflar Bölge Müdüriüğü'nce restorasyon başlatılmış, ancak Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu'nun restorasyon sırasında rnınaredeki çinilere zarar verildiği gerekçesıyle onanmın durdurulmasını istemesi uzenne çalışmalara ara verilmişti. Bundan önceki restorasyonu 1956 yılında yapılan Yivli Minare, Antalya'nın simgesi durumuna getdi. Yivli Minare'ye yeni çehre \abancı dile dönüşolumlu ANKARA (AA) Eğitimciler Derneği (EğitDer) Genel Başkanı Feyzullah Ertuğrul, yabancı dil eğitimi konusunda, EğitDer'in de katılacağı bir uzmanlar kurulu oluşturulması için Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'a çağnda bulundu. Akyol'un bu uygulamaya son verileceğini acıklamasının sevindirici olduğunu kaydeden Ertuğrul, şunları söyledi: "Bununla biriikte, yıllardır uygulanan ve gerçekte yabancı dil ögrenme olanağı vermeyen eski sistemin yeni baştan nasıl düzdtileceği yolunda bir açıklama yapüraamıştır. Özellikle de egitimin bilimsd, laik, demokratik bir ternele oturtulmasını, bakanlar ve hükümetler degiştikçe degişiklige ugranlan bir hizmet alanı olmaktan kurtanlmasını istiyonız." EğitDer: Bayburt Tfeniilin ilk valisi Nihat Uçyıldız liği Genel Sekreteri ve İslam Izleme Konferansı Başkanı Prof. Dr. Ûmer Nasser, 13 bin sığınmacının banndığı kampı zıyaretı sırasında "Kuran yardımında bulunacaklannı" belirtti Prof. Ûmer Nasser, Dünya İslam Birliği'nden üç yetkiliyie biriikte dün 11.00'de özel bir uçakla Diyarbakır'a geldi. Olağanüstü Hal Bölge Valisı Hayri Kozakçıoğlu'ndan, bir yıldır Turkiye'de banndınlan Kürt sığınmacılar hakkında bilgı alan Prof. Nasser, daha sonra kampa gıderek peşmerge Itdertenyle görüştü. Peşmerge lideri Ekrem Mai ve Hacı Salih Hüseyın'le görüşen Prof. Abdullah Omer Nasser, Kürt Arap, Doğulu ve Batılı diye ınsanları ayırmadıklarını ve Müslümanların hizmetine koşmayı amaçladıklannı belirterek "Elden gelen yardım yapılacak Yararlanmanız için sizlere Kuranı Kerim dağıtacağız" dedi. (Fotoğraf: AA) Nasser peşmerge kampında BAYBURT (Cumhuriyet) Yeni il olan Bayburt'a atanan vali dün görevine başladı. Bayburt Valisi Nihat Ücyıldız, göreve başladıktan sonra vilayet önünde halka yaptığı konusmada, Bayburt1 un ilk valisi olmaktan mutiuluk ve huzur duyduğunu söyledi. Üçyıldız, Bayburt'un Ueriye gitmesi için elinden gelen her türlü çabayı göstereceğini, vatandaşın desteği ile tüm güçlükleri yeneceğini söyledi. Başbakan TUrgut Özal da, yeni il olan Bayburt, Aksaray, Karaman ve Kırıkkak'ye giderek, halka hitap edecek, valilerin göreve başlamalan nedeniyle düzerüenecek törenlere katılacak. M İ Î 7 İ k l İ P C İ İ I f Sultanahmet çoğu zaman turistlerin ilginç gösI f l U f c l l M I C ^ I I I V teriienne sahne olur. Yukarıdaki örneği gibi. Işte değişik bir çalışma. Yeni bir güne başlamak ıcin arabanın bakımını yaparken, eşine akordeonuyla moral kazandırmaya çalışan bir kadın. Ingilız çiftin güzel bir gune başlamak için bulduğu yöntem guzel değil mi? (Fotoğraf: Mehmet Saraç) HABERLERIN DEVAMI Milli Piyango Genel Müdürü, belediyelerin çevreyi kirleten bayilere ceza kesmekte haklı olduğunu belirterek, kazınmış biletleri toplatma yollanm araştırdıklarım söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) tktidarın ekonomik kıskaca aldığı belediyeler "kazı kazan" oyununu yasaklayarak iktidara "karşı savaş" açtılar. Muhalefet partili belediyeler çevreyi kirlettiği ve trafıği aksattığı gerekçeleriyle bayilere ceza kesip, kazı kazan biletlerinin satışını yasaklarken, ANAP'lı belediyelerden ses çıkmaması dikkat çekti. M;lli Piyango Idaresi Genel Müdörü Ofcnz Tezmen, belediyelerin bayilere ceza kesmekte haklı olduğunu belirterek, "tdare olarak, kazınmış bileüerin toplanması konusunda araştırma yapıyoruz" dedi. Tezmen, günlük kazı kazan hasılatının 3 milyar liraya düştüğünü bildirdi. Bütün Türkiye'yi saran "kazı kazan hastalığı" muhalefet partili belediyelerin, iktidara karşı olan tepkilerini göstermelerine vesile oldu. SHP'li belediyelerin çevreyi kirlettikleri ve trafıği aksattıklan gerekçesiyle Milli Piyango bayilerine ceza kesip satışı yasaklamalannın ardından, DYP Genel Başkanı Süleyman Demird'in de "DVP'li belediyelerin yasaklama karan" alabileceğini bildirmesi üzerine, muhalefet partjli belediyeler kazı kazan a karşı "topyekun" savaş başlattılar. özellikle lstanbul, Ankara ve Iznıir belediyelerinin öncülük ettiği savaşa dün de Sıvas Belediyesi katıldı. Sıvas Belediye Encümeni aldığı kararla, kazı kazan biletlerinin satışının çeşitli yollardan engellenmesini kararlaştırdı. Sıvas'ta dun sabahtan itibaren baslayan yasağa uymayan bayilere 30 bin liraya kadar para cezası kesildi. Dün aynca Trabzon, Rize ve Gires'un belediyeleri de inceleme yaptırdıklannı ve gerekirse kazı kazanı yasaklama yoluna gidebileceklerini bildirdiler. 'Harthart'a ilgi azalıyor düştü Taranan takside kuşkulu ölüm (Baştarafı 1. Sayfada) yaylıtn ateşi açıldı. tki dakika süren ateş sırasında Beneklitaş köyü muhtan Sabri Kara öldii." Uslu, askerlerin ateş açtığı sırada, "Biz terörist degiliz, ateş etmeyin" diye bağırdıklannı, ancak ateşin kesilmediğini öne sürdü. Diyarbakır DGM Savcıa Metin Yiicel, Sabri Kara için hazırladığı defin ruhsatına "Kara'nın teroristlerin ateşli sUahlanyla öldüriildtiğünün iddia edildiğini. kesin ölüm nedeni belirlendigi için gömülmesinde mahsur bulunmadığım" yazdı. Olağanüstü Hal Bölge Vali Yardımcısı Nafiz Kayalı, "jandarnta aleşi"yle ilgili sorulara "Söylentiler var. Her ihtimali göz önüne alarak çok hassas bir şekilde soruşturma başlattık. Biliyorsunuz ilk soruşturma gizli oluyor. Savcılık da bu arada gerekli soruşturmayı yapıyor" yanıtmı verdi. CizreŞırnak arasındaki Gabar dağında bulunan Güzelce köyünde bir askeri aracın önceki gün mayına çarpması sonucu olay yerinde ölen erlerin Nihat Şahin ve Ömer Öztürk olduklan belirlendi. Patlamada yaralanan erlerden Ceyhun Koç ile Yılmaz Can da kaldınldıklan Siirt Devlet Hastanesi'nde dün öldüler. pılacağı gerekçesiyle gazeteciler açıklanmadı. Köylülerin istimlak bedeline itirazı üzerine bedel arttınmını yerinde saptamak için Anılraış'ta keşif yapmak isteyen mahkeme heyetine tugay komutanlığınca izin verilmedi. Daha önce boşaltüan Boyunyaka Köyü ile biriikte H Temmuz 1989'da Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce istimlak edilmesi kararlaştınlan Cudi Dağı'ndaki Anılmış Köyü'ne önceki gün sabahtan itibaren güvenlik güçleri yerleşti. Köylülerin istimlak bedelinin azlığını öne sürerek boşaltmamakta direndikleri Anılmış'a giriş ve çıkışlar yasaklandı. Bölgede bulunan çok sayıda gazeteci operasyon yapıldığı gerekçesiyle köye alınmadı. köylülerin avukatları Leyla Ekmen ve Mesnt Uysal aracıhğıyla yapılan kamulaştırma bedeline itirazı karara bağlamak üzere Anılmış Köyü'ne gitmek isteyen mahkeme heyetine Şırnakta kurulu 23. Sınır Jandarma Tugayı tarafından izin verilmedi. Mahkeme heyetiyle görüşen Tugsıy Komutam Tuğgeneral Atilla Altay'ın, "Köyde operasyon var, gitmeniz güvenli degil. Koy boşakhktan sonra keşfinizi gereekleştirirsiniz" dediği öne sürüldü. Yaklaşık altı yüz kışınin yaşadığı Anılmış Köyü'nde yurttaşların evlerine biriki milyon lira değer biçildiğini, en verimli arazinin bile metrekaresi sadece yedi yüz liradan istimlak edilmesinin kararlaştırıldığını söyleyen Av. Mesut Uysal, köyün yuzde kırkının da istimlak dışı bırakıldığını öne sürdü. "Idarenin eksik ve hatalı belirleme yaparak yurttaşlan magdur ettigini" savundu. Şırnak'ın Güneyce Köyü'ndeki jandarma karakolu önceki gece 20.00 sıralannda PKK militanlannın saldırısına uğradı. PKK'nuı perşembe gecesi basarak sekiz kişiyi öldürdüğü C\zs€nin Hisar Köyü'nde dün geniş operasyonlar yapüdı. Güvenlik güçleri köydeki tüm gençleri gözaltın alarak "PKK'ya yardım edip etmediklerini" soruşturmaya başladı. Yurttaşlar PKK baskınından sonra gençlerin gözaltına alınmasını eleştirerek uygulamanın bir an önce son bulmasını istediler. Kıbrıs Rum televizyonu PIK, İngiliz BBC TV'sinden alıntı yaparak Türkiye*deki son terör olaylanyla direnişlere geniş yer verdi. Turkiye"nin Akdeniz sahilindeki TV alıcılanndan da rahatlıkla izlenen 45 dakikalık programda Devlet Bakanı Ali Bozer'in lngilızce "Turkiye'de demokrasi var" sözlerinin ardından iTÜ'deki öğrenci olaylan, polisle çatışan öğrenciler ekrana geldi ve "Demokrasi olan ülkede bunlar olur mu?" diye soruldu. Programm bu bölümünde konuşan Turk halk müziği sanatçıDYP heyeti ları Gülten ve Saadet Akkaya karBu arada bölgedeki son olaylar deşler, tstanbul Gayrettepe polis üzerine Doğru Yol Partisi'nden bir merkezinde başlanna gelenleri heyetin bölgeye geleceği bildirildi. Türkçe anlatırken, "VücudumuDYP Genel Başkan Yardımcısı zun her yanıyla eile oynadılar. Esat Kırathoglu başkanlığında salı Soydular. Polis, cinsel organıyla günü bölgeye gelecek heyette mil sarkıntılık yaptı. Eko 66 lakaplı letvekilleri Yaşar Topçu, Ahmet Elvan Yiğit, Panzer, Yoğurtçu. Küçüker, Hasan Ekinci ve Ismail Atom, Hoca lakaplı işkenceci poköse'nin bulunacağı açıklandı. lisler bacaklanmızı açtılar ve şişe Heyet Siirt, Hakkâri ve Diyarba getirerek bacak aramıza vurdular" kır'da incelemelerde bulunacak. dedi ler. Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazeteleri sahipleri ile yöneticilerinin yapt.klan yemekli toplantıda basında lotaryacılık sorunu ve kamu kesiminin TRT'den yana ilan politikası üzerinde duruldu. Bilgin ve Aydm Dogan ve Hürriyet, Sabah ve Milliyet gazetelerinin yöneticileri, başyazarlan, zaman zaman ciddi tartışmalara neden olan, basın camiasında rahatsızlık yaratan lotarya sorununu görüştü. Görüşmede kamu kesiminin yazılı basını daha az gözeten ve TRT'ye ağırlık veren ilan politikası da değerlendirildi. Gazete sahip, yöneuci ve yazarlan lotarya konusunun yemekte bulunmayan, Güneş, Tan, Gelişim ve Süreli Yayınlar sahibi Asil Nadir, Cumhuriyet Gazetesi sahibi Nadir Nadi, Tercüman Gazetesi sahibi Keraal Ilıcak, Türkiye Gazetesi sahibi Enver Ören ve diğer gazete sahibleriyle görüşülmesinin yararh olacağını belirterek, bu göruşmelerin gazete sahipleri sendikası tarafından gerçekleştirilmesini benimsedi. UBA muhabirinin edindiği bilgilere göre, dün, tstanbul Etap Marmara Oteli'nde düzenlenen yemekte toplantıya Hürriyet grubu adına Erol Simavi, Sabah grubu adına Dinç Bilgin ve Milliyet Gazetesi adına Aydın Doğan katıldı. Yemekte Simavi, Bilgin ve Doğan'ın yanı sıra, Hürriyet Gazetesi Genel Müdürü Özcan Ertuna, Genel Koordinatör Çetin Emeç, başyazar Oktay Ekşi, Sabah Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Zafer Mutlu, yönetim kurulu başkan yardımcısı Onay Bilgiu, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Doğan Heper, genel yayın koordinatörü ve başyazar Altan Öymen de bulundu. Basının karşı karşıya olduğu sorunlar hakkında görüş alışverişi şeklinde geçen ve özellikle lotarya sorunu ile kamu kesiminin TRT yanlısı olan ilan politikası uzerinde yoğunlaşan görüşmelerden sonra gazete işverenleri sendikası nezdinde girişimde bulunması kararlaştınldı. Lotarya sorunu gündemde CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Her şey bu ülke için, her oy ülkenin geleceği için!... Acaba? Tabii Semra Hanım'ın biricik eşi Turgut Bey, bu öneriden ne kadar etkilenir, ANAP büyüklerinin baskısıyla gerçek duygularından Çankaya ihtırasından vazgeÜstelik ANAP'lı büyüklerimizin çer mi geçmez mi? Hepsi elle tuÖzal'dan yakınmaları gerekmi tulmaz, gözle görülmez bir başyor. Üstadın huyu; suyuna gidıl ka dünyada yaşıyor. diği sürece herkesle iyi, dostça Çift bilinmeyenli siyaset denkalışveriş içinde olmak. Hükümeti lemi üzerindeki irdelemeler hafde partiyi de hatta halkımızı da ta sonunda canlandı. Turgut Bey böyle idare edip bugünlere gel ise son kararları yere göğe sığdi. Hükümet ve partiyi hadi de, dıramazken "gizlice" hububat itya halkı?.. 26 Marfta oylar tepe hal ettiğimizi açıklayıverdi. ANAP taklak gidip Özal'ın bütün umut iktidarı tipik örnek sundu. Tanm larını, ideallerini yere vurunca, Bakanı kuraklık başgösterdiğinhalkın yanıldığım içeren cümle de o kadar büyütülmemesini, lerle, ulusal ırade yanılgısından özellikle buğdaydaki eksik üretisöz eden Özal değil miydi? min "hemen bağlantısı yapılan Bir iki gündür partinin "deru küçük bir ithalatla" geçiştirilecenundan" yansıyan haberlere ba ğini, arpanın ve öteki hububat kılırsa, ANAP büyüklerinde, hatta ürünlerinin yeterli olduğunu günÖzal'a körü körüne bağlı olanlar lerce açıklamıştı. da "bir uyanış" başlamış "Gizlilik" daha o günden boÖzal'ın Çankaya hevesinden zulmuştu. Dünya piyasaları hem vazgeçerek partinin ve hüküme kuraklığı hem de Türk hükümetin başında kalmasının kişisel ve tinin ithal buğdaya gereksindiğipartısel yararlar açısından zorun ni biliyorlardı. Özal, "sözde lu olduğuna inanıyorlarmış. gizliliği" savunurken ithalat açıkÇankaya'daki Başbakanlık Konu tan söylenirse dış fiyatların artatu'ndan karşı kaldırıma sıçradı cağını gerekçe olarak öne sürüğında ANAP'ın parçalanacağın yor. Sağır sultan duymuş, aman dan, çünkü bir süredir lider ve ne gizlilik, ne gizlilik! başbakan arayışı içinde olan büKimseyi dinlemiyormuş Özal. yüklerimiz "bir türlu 'birleştırici' Örneğin DPT Başbakana bağlı; nitelikte bırine rastlamadıkların o da bir devlet bakanına bağladan" ANAP'ın Diyarbakır karpu mış. İşin Çelebi, pürüz çıkardı mı zu gibi şak diye ikiye bölünece ya da Özal'ın isteği doğrultusunğinden kaygı duyuyortarmış. Ka da davranmadı mı; yetki, hop Amerikan para kovboylarıyla çınılmaz göruyorlarmış. geçmişten günümüze yakın Çankaya'da rahatlıkla oturabil dostluk içinde olan Güneş Tamesi için "sağlam, bölünmemiş, ner'e verildi. Bu arada öğrendik güçlu bir ANAP'ın kendilerinden ki; DPT, son kararlardan önce çok Özal için gerekli" olduğunu Başbakanlığa rapor üstüne rapor söyleyenler, yoksa muhalefetin vermış. Konvertibilitenin son dubir yıl içinde "dosyalı rağı kararların geciktirilmesini, cumhurbaşkanının" pamuğunu "uygulanan esnek kurun biraz atacağına inanıyorlarmış. Birleş daha esnekleştirilerek" daha tirici lider bulamadıklarından par sonraya bırakılmasını önermiş. tinin başkanlık divanında, istan Raporlar sepete! bul'da yerleşik kurucu üyelerde, DPT, Özal'dan, hele hele Gükimi milletvekillerinde aynı kayneş Tanerden daha iyi bilecek, gılardan kaynaklanarak Özal'ın geleceği daha sağlıklı görecek "başlarında kalması" ısteği gide değil ya. rek güçlenıyormuş. Ozal tartışma neden açsın? Bir Özal, her milletvekiliyle Mee sürü fuzuli laf. Devlet kademelelis ve cumhurbaşkanlığı konusu rine niçin danışsın? Allah'ın vernu görüşeceğıni söyledi. Hem diği Türkiye'yi kurtarma görevini, yönetici büyükler hem de millet başkalarıyla neden paylaşsın? vekillerinin çoğunluğu öneriyi Parti kademelerindeki eğilimÖzal'a götürecekJermiş. Özal lerde bu noktaya gelir. aday olursa kimin nasıl oy kullaAllah, "cumhurbaşkanı ol diye nacağının henüz bilinmediğini yarattı" der, çıkar işin icinden. Tagösteren işaretler bu yüzden. bii çıkabilirse... (Başıarafı 1. Sayfada) altı yıldır bildikleri Özal, yine karşılannda. Ne zaman tartışmalar açtı, ne vakit raporlar okudu, ne gün çevresindekiieri dinleyip ona göre davrandı ki... tSTANBUL (UBA) Gazete sahiplerinden Erol Simavi, Dinç Güneydoğu'da terörisüer (Baştarafı I. Sayfada) reden çıkanyorsnuz?" karşıhğını verdi. tnönü sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yöre milletvekillerimize güveniyoruz. Biz bir işi yaparken onun çerçevesini belirliyonız. O yörede yaşayan inşanlann sonınlannı, kendi ağızlanndan dinlemek istedim. Yore milletvekillerimizden her zaman, zaten bölgedeki gelişmelerle ilgili bilgi alıyoruz. Sürekli yaptığımız iş bu. Gördüğümüz, yapılan tüm çalışmalara karşın, hâlâ sonuç alınamadığıdır. Orada insanlanmız yalnız başlanna bırakılmışlar. Yöre halkı belli bir baskı altında. Bu baskı ciddi boyutlara ulaşmış durumda." tnönü, Hürriyet Gazetesı köşe yazan Oktay Ekşi ve 2000e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek'le yaptığı 10 dakikalık sohbet sırasında da Güneydoğu bölgesinde yaşayan insanların yalnız bırakılmasının yanında PKK'mn silahlı gücü karşısında ölümle tehdit edilen yöre halkının zaman zaman çeşitli biçimlerde PKK'ya yardımcı olmak zorunda kaldığına da işaret etti. Inönü, ekonomik konularda yemek boyunca gazetecilerle sohbet ederken de konvertibiliteye geçiş için henüz çok erken olduğunu söyledi. tnönü, "Alınan son ekonomik karaıian nasıl buluyorsunuz?" sonısuna, "Biz, Özal hükümetinden daha ciddi şeyler yapacağız. Ekonomi böyle yönetflmez" karşıhğını verdi. İnönü, ekonomik konularda uzmanlara danışmamn gerekli olduğunu belirterek, "C5ddi önkmler nastl olur, derseniz; bu konu oturulup uzun uzun koouşulur. Örnegin faizleri düşürmek lazım. Ancak bu da öyle birdenbire olmaz" diye konuştu. tnönü, SHP iktidara geldiği takdirde halkın sanayi değil, sanayinin halkı koruyacağını belirtti. Yemeğe katılan SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da "Meelis Başkantığı seçimine kablacaksınız. Cumhnrbaşkanlığı seçimine ise katılmıyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Meelis Başkanhgı seçimine kaülmayacak partiyi merak ediyonım, ama cumhurbaşkanhğı seçimine katılmayacagız. 'Peki neden böyle yapıyorsunuz?' diyeceksiniz. 26 Mart seçimleri Meclisin hukuki meşruiyeti sonınunu dogurmadı. Parlamento, bizim zeminimizdir, konuşabildiğimiz tek yer orası. Meelis Başkanlığı seçimine kaOlarak, bu Medisi çalışürmaya devam edeceğiz. Biz, 27 mart tarihinde de Meclisteydik, 1 eylülde de olacağız. Yani Meclisle ilgili kriz yok. Cumhurbaşkanhğı seçimine katılmayarak Ozal'a şu mesajı vermek istiyonız: 'Sen yüzde 22 ile cumhurbaşkanını seç de, görelim. Sonra o cumhurbaşkanını kabul ettir de görelım! O şimdi kıvranıyor. Aday olmak için kıvranıyor. Ona, yüzde 22 ile cumhurbaşkanını seçemeyecegini, seçilemeyeceğiui hissettirdik. O, aday olmayı çok istiyor, ama göreceksiniz olamayacak. Ona yüzde 22 ile bu işin yapılamayacağını göstereceğiz, hissettireceğiz. Cumhurbaşkanhğı seçiminin kesinlikle erken seçim sonrası yapılmasını istiyonız. Bunu 98 milletvekili imzah bildiriyle de açıkladık. Erken secime, 'hukuki' değil, 'siyasi' bir ihtiyaç gözüyle bakıyoruz." Cudi'de gerginlik Cengiz Mumay'ın Şırnak'tan bildirdiğine göre, Cudi Dağı'nda eğitim atışlan yapılacağı gerekçesiyle istimlala kararlaştınlan Şırnak'ın Anılmış Köyu güvenlik güçlerince kordona alındı. Köylületce daha önce terkedilmeyeceği açıklanan Anılmış'a operasyon ya Haberi beklerken (Baştarafı 1. Sayfada) tikte, geceleri nereden geleceğı bilinmeyen silah seslerini, mermi çekirdeklerini beklerler uğursuz bir konuk olarak. öyle gecelerden biriydi. Eller ve ayaklar, sözleşmiş gibi aynı anda çekildi ilçe merkezlerinden. Saatler 20.00'yi gösterirken televizyonlarının sesini biraz daha açtı Cizreliler. "Radyo ajansı"nda verilmemişti; ama televizyon mutlaka verir, diye düşünüyorlardı. Sabahtan beri, fısıltırun ardı arkası kesilmemişti. Cizre'yle Silopi arasındaki Hisarköyü'nü basmıştı teröristler. Önce dört ölüluydü haberler. Sonra yediye, akşaraa doğruda on sekize çıkmışu, terörün açık arttırması. Sadece Cizre'de değil; Van'da, Hakkâri'de, Siirt'te, Adıyaman'da da olaylar vardı. Devletin televizyonu doğrusu neyse verirdi artık. Saat 23.00 sıralannda BBC'nin Türkçe yayınını >rakalayınca derin bir "oh" çektiler. "Çünkü" dryor bir Cizreli hayretini gizleyemeyerek, "Adamlar Van'daki, Adıyaman'daki Cizre'deki olaylan, öldüriilenlerin adlannı tek tek verdi. Bizim Hisarköy'den öldürülen sekiz kişinin adını da saydı." Güneydoğu'da insanlar çevrelerinde ne olup bittiğini, bundan sonra ne olacağını, başlanna ne geleceğini bilmek istiyorlardı. Yöre halkı gerçeği öğrenmenin peşindeydi. Bu da ancak "açıklık" politÜcasıyla olabilirdi. Ancak bölgede devleti temsil edenler, böylesi çağdaş bir politikaya yanaşmayınca, gerçeğin yerini abamlmış olaylar, var olmayan "gerçekler", masallar, hurafeler alıyordu. Çoğu gazeteler öğleden sonra gelirdi Cizre'ye, Şırnak'a, Eruh'a... İnsanlar haber almak için, rafları boş gazete bayinin önünde bekleşiyorlardı. Şırnaklıların en çok merak ettiği Anılmış köylüleriydi. Cudi Dağı'nın doıuğuna yakın yamacına kurulu köy istimlak edilmiş, boşaltılması için de 25 ağustosa dek süre tanınmıştı köylülere. İstimlak bedeli evlerde bir iki milyon, arazilerde de metre karesi iki yüz yedi yüz lira arasındaydı. Hem bedeli düşük bulmuştu köylüler, hem de arazilerirtin ve evlerinin yüzde kırkının istimlak dışı kalmasma karşı çıkmışlardı. Belediyeler haklı Milli Piyango tdaresi Genel Müdürü Tezmen, belediyelerin yerleri kirleten bayüeri cezalandırmakta haklı olduğunu belirterek, "Kimsenin yerleri kirietmesini istemiyoruz. Bayilere kazınmış kartlann anlması için kutu verdik. Aynca idare olarak, kazınmtş, biletlerin nasıl toplanabileceği ve nerede depolanacağı konusunda arastırma yapıyoruz" dedi. Kazı kazanın ilk günlere oranla yol actığı pisliğin ve izdihamın azaldığını savunan Tezmen, "Toplum olarak çok acele edip, kazı kazana karşı çok çabuk reaksiyon gosterdik" diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un 18 yaşından küçüklerin kazı kazan oynamamalan için bilet fıyatlannın artünlabileceği şeklindeki sözlerini de değerlendiren Tezmen, bilet fiyatlarının Amerika ve Avrupa ülkelerine göre pahalı olduğunu söyledi. Ellerindeki 100 milyonluk ilk parti bitmedikçe fiyat ayarlamalanrun söz konusu olamayacağım kaydeden Tezmen, "tlk parti bittikten sonra kamuoyu araştırması yaparak, vatandaşın ne düşündıiğünü öğrenecegiz. Fiyat konusunda göriişlerini alacağız. Bu araşürmanın sonucuna göre fiyat ayarlaması düşüniilebilir" diye konuştu. Kazı kazanın ilk gün 7.2 milyar lira, ikinci gün 5.5 milyar lira, üçüncü gün ise 4.5 milyar hasılat yaptığına işaret eden Tezmen, dördüncü ve beşinci günler hasılatın 3 milyar liraya düştüğünü söyledi. Tezmen şöyle konuştu: "tlk beş gün içinde yaklaşık 23.2 milyar liralık bilet satıldı. Bunun 1112 milyar lirası ikramiye olarak vatandaşlara geri odendi. tlk beş giiniin satışlannı kıyaslarsak, düşüş başladı. Bu daha da düşecek ve nonnale gelecekü'r. tlk başlatıldığında Avrupa ülkelerinde de böyle olmuş." Kazı kazan biletlerinin bakkallara dağıulmasından vazgeçildiğıni de açıklayan Tezmen, "Şu aşamada vazgeçtik. Mevcut bayiler kanalıyla satmayı sürdürecegiz. Bayileri düşiindük, eğer bakkallara dagıtsaydık onlann gelirleri azalmış olacaktı" dedi. Televizyon haberleri bitince, elleri böğürlerinde, inanamadıkları kulaklan beyaz camda kalmıştı. Bir tek, Şırnak'ta öldürülen iki teröristle ilgili haber verilmişti. Adıyaman'da bir astsubay ve iki erin, Cizre'de sekiz, Hakkâri de ve Van'da da birer kışinin ölduriılmesini yok saymıştı televizyon. Bölgedeki olaylarla ilgili olarak Olağanüstü Hal Valiliği yalnızca iki teröristin ölmesini açıklama olarak yayımlamış, televizyon da haber olarak sadece bunu vermişti. Bölgede propaganda savaşırun Mahkemeye yaptıklan itiraz sovarlığı da söz konusuydu. nucu, avukatlarırun ve asliye huİki teröristle ilgili haberden son kuk hâkiminin dün köye gelerek ra gelen "dün yurdun çeşitli yer üç gün sürecek tespite başlamasılerinde meydana gelen..." girişiy nı bekliyorlardı. Ancak iki sürple baslayan habere bir kez daha rizle karşılaştı Aııılmış köylüleri. kulak kabarttılar. Ancak haber, Birincisi 25 ağustosa kadar tanı"trafîk kazalannda.J' diye uzayıp nan süre iptal edilmişti, köyün hegidiyordu. Kimbilir belki de PKK men boşaltılmasınj istiyordu asketarafından öldürülen yurttaşlann ri yetkililer. Ikincisi de köye giriş haberi "Dün Doğu ve Güneydo ve çıkışlar yasaklanmıştı. Aıulğu'nun çeşitli yerlerinde meydana mış'a giden gazeteciler yoldan geri gelen kazalarda, PKK ile yurttaş çevriliyor, tespit için köye gitme izlann çarpışması sonucu" diye de ni isteyen hâkim ve avukatlara asverilebilirdi. Ama o da olmadı. keri yetkililer, "şimdi gitmeyin, Haberler bittikten sonra, gece operasyon var" diyorlardı. patlayacak silah sesleriyle "tek mi çift mi" oynamaya hazırlanan Cizreliler bir anda karanlıkta kaldılar. Elektrikler kesilmişti. Çok kısa bir süre sonra gelen aydınlık, yine karanhğa dönüştü. Elektrikler kekeliyordu. Sonra uzun bir kesinti... Ardından izli mermiler, aydınlatma fişekleri, otomatik tüfek patırtıları... Bir daha gelmedi elektrikler. Karanlıkta, "biz buradayız" diyen güvenlik güçleri, havaya ateş açarlarken üzerinde yanlış adres yazan mermiler, ilçenin elektrik trafosuna gitmişti. Önceki geceden, dün sabaha değin on üç saat süreyle elektriksiz kalnuştı Cizre. Pilli radyosu olanlar Türkçe yayın yapan istasyon aramaya başladılar. İnşanlann habere ihtiyaçlan vardı ve bir türlü alamıyorlardı. Elektrikler de kesik...Cizreliler geceyi iki türlü karanlıkta geçirdiler. Şırnaklılar, Anılmış köyünde ne olduğunu merak ediyorlardı. Açıklık, çağdaşlık gereği bir politika olarak yerleşmediğinden doğru haber alınamayınca, dedikodular, abartılı savlar gündeme geliyordu. Köye giriş çıkışlar yasaklandığına göre Andmışhlann güvenlik güçleri tarafından köyden sürülüp çıkartüacağı fısıldaşılıyordu. Cizre'ye, Şırnak'a, Eruh'a yalnızhk, günun rengi fümeye dönünce çöker. Karanlık kimsesizliktir gece Cudi'nin çevresindeki yerleşim birimleri için. tnsanlar haberin doğrusunu almayı beklerler, ama bir turlü alamazlar. Bir de elektrikler kesildi mi karanlığın kat sayısı iki olur. Kulaklan tetikte insanlar, hemen her gece gelen uğursuz konuklarını, barut patlaması seslerini ya da kurşuni mermi çekirdeklerini beklerler. "Özal, cumnurbaşkanlıgına aday olur da seçilirse ne yapacaksınız?" sorusuna Baykal, "Varsayımlar üzerine konuşamam. Ancak eğer seçilirse, onun seçimine katılmamış, hatta o gün pariamentoya uğramamış bir parti olarak onun meşruiyeti konusunda gerekeni yapacağız" dedi. "Gereken, meşnıiyetini tanımamak mi?" sorusunu Baykal, "Gereken ne ise yapılacak, dedim" diyerek (Baştarafı 1. Sayfada) yanıtladı. ki mevcut altyapımız dört veya beş "Özal aday olacak, seçilecek. bin aboneyi kapsayabilecek. SHP gerekeni yapacak. Peki, or Ankara'dan başka illerde de du bu arada ne yapacak?" soru kablolu TV ynyını olacak mı? suna Baykal'ın yanıtı şu oldu: BAŞER Istanbul'da çalışma"Ordu da gerekeni yapacak. Ya ya başladık. ni, bu zamana kadar yaptığını de Yayın ne zaman başlayacak? ğil." BAŞER Ankara'daki pilot Baykal alınan son ekonomik uygulamanın neticesini bekönlemleri de "APye uyum sağla liyoruz. ma çabasımn üriinü" olarak de Uygulamanın ilk sonuçlan ğerlendirdi. Baykal, "Anzi döviz nasıl? fazlasından yola çıkıp konvertibiBAŞER Bize göre çok iyi. liteye geçildiğini ilan etmek yan Sonuç iyi olduğuna göre lslışür. Bu kafa Tanzimat kafasıdır" tanbnl'da kablolu TV'yi başlatdiye tepki gösterdi. mak için ne bekleyeceksiniz? BAŞER Radyo ve Televizyon "Özal'ın kendini Atatürk gibi görme" ruh hali içinde olduğunu Yüksek Kurulu ile olan konunun söyleyen Baykal, "Turgut Bey bir açıklığa kavuşmasım bekliyoruz. takım devrimler yapügını sanıyor" PTT olarak biz hâlâ yüksek kudiye konuştu. , ruldan farklı düşünüyoruz. Ama Lstanbul'a kablolu TV hazırlığı tabii karar mereii orası. Yüksek Kurul, PTTniu anayasa ve TRT Yasası'na göre kablolu yayın yapamayacağını açıklamıştı. Öyle olduğu balde, pilot uygulamayı neden yaygınlaştmyorsunuz? BAŞER Pilot çalışma bu. 2S0 abone zaten. Ama tstanbuTda da başlay*caksınız? BAŞER Isunbul'da altyapı çalışmasına başlıyoruz. Bu uygulama bugün için yasak olabilir. Ama Türkiye'de buna mutlaka başlanacaktır. Mesele bu yayını kimin yapacağıdır. Çünkü "ilk de biz yapalım" demıyoruz. Bugün kablolu TV yayımnı herhangi bir yer de yapsa, yasa bakınundan buna yetkili olan bir kuruluş da yapsa, altyapı için bize ihtiyacı var. Kablolann geçeceği yeraltı tesislerini biz yapıyoruz. Bu bakımdan nasıl olsa bizden bunu isteyeceklerdir. Türkiye'yi bu hizmetten geri bırakamayız. Kimsenin hakkı yok buna. Eğer TRT kablolu TV uygnlamasına başlamayı düşünmüyorsa ne olacak? BAŞER TRT, kablolu yayın yapmayı niye düşünmesin? Gerekirse bu konuda TRT'ye yardımcı oluruz. Eğer görev TKTrünse. En azından şu an başlamak istemeyebilirler? O zaman uygulamayı durduracak mısınız? BAŞER Olur mu? İmkân var mı? Verilen hak geri alınmaz. Bu yayın devam eder ve kimsenin zararı olmaz. Onu kesin söyleyeyim. Yüksek Kurula, yayının araştırma deneme niteliğinde yapıtdıgını bildirmiştiniz. Bu nedenle yayın ileride durdunılamaz mı? BAŞER Hayır. Ben o kanaatte değilim. Bu yayını alanlar, almaya devam ederler. Şunu kesin söyleyim. Eğer yasa bize izin vermiyorsa, yasanın izin verdiği kuruluşlar bu işe mutlaka girecektir. Yapüğınız yayınla ilgili telif hakkı sorunu çıkıyor mu? TUM AVUKATLARA ÇAĞRI Aydın Cezaevi'njde müvekkillerimizle görüştürülmüyoruz. İnsan yaşamını, onurunu ve savunma hakkını korumak için tüm avukatları 14 Ağustos 1989 Pazaıiesi günü saat 10.00'da Adalet Bakanı ile görüşmek üzere Türkiye Barolar Birliği merkezinde toplanmaya çağırıyoruz. •• İSTANBULİZMİRANKARAMUĞLA BAROSU AVUKATLARI ADINA AV. NEVZAT CELİK BAŞER Hayır. Bize göre bir Hâlâ müracaatlan alıyor hak da yok. Zaten o yayın, şu anmusunuz? da bütün Türkiye'de var. Uydu anBAŞER Alıyoruz. Çünkü teni olan alıyor. kablolu TV'yi eğer başka bir ku Fakat siz bu yayını alıp yeruluş kuracaksa altyapıyı bizden niden yayınlıyorsunuz? kiralayacaktır. O zaman bunları BAŞER Bana göre böyle bir da onlara veririz. Onlar kurar. Çok başvuru oluyor mu? hak doğmaz. Mesela şu anda Yunanistan yapıyor. Telif hakkı yok. BAŞER Şu anda Ankara'da Hatta bizimki gibi kablolu TV de 150 civarında muracaat var. Ama değil, televizyon vericilerinden yaanladığım kadanyla bu konuda yınlıyor. bu ıcuııgınlik var. Konu yasa açıYüksek Kurul'un, PTTnin kabsından tam açıklığa kavuşmadığı için vatandaş tedirgin. Belki de lolu yayın yapamayacağıru açıkla"iplal ediiirse ne olur" diye düşü ması üzerine PTT aksi yöndeki nüyor. O tedirginlik kalksa çok görüşünü kurula bildirmişti. Yüksek Kurul'un kablolu TV uygulayaygınlaşacağına inanıyorum. masının "yayın" olduğunu ve ya Yüksek Kurul yeniden olum yın tekelinin TRT'nin elinde busuz görüş bildirirse, bu pilot ya lunduğunu bildirmesine karşın yın yine de sürecek mi? Yoksa PTT, uygulamanın yayın değil durduracak mısınız? "kablolu TV dagıüra şebekesi" olBAŞER Hayır. Buna imkân duğunu savunmuştu. Yüksek Kuyok. O zaman, bunu yasaya göre rul, PTTnin yarutım, çarşamba hangi kuruluş yapacaksa, ona gunü yapacağı toplantıda görüşecek. devretmeyi önereceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle