25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU IVIeteoroloiı Genel Müdürtuğü'ndert alınan bılgıye göre yurdun kuzey kesımlen parçah bulutlu. Marmara'nın doğusu, Karadenız ıle Iç AnadcHu'nun kuzeyı yer yer safianak ve gök gürültülü sağanak yaQışlı geçecek H * A SICAKL1ĞI Yurdun kuzey kesımlennde bıraz azalacak. Oığer yerlerde değışmeyecek RÛZGÂR Kuzey ve doğu ycnlerden hafif ara sıra orta kuvvette, yagış anınOa kuvvetlı otarak eseceK DenızlenmıaJe ruzgâr. Doğu Akdenızde günbatısı ve lodos, dijer denızlenrrazde yıldız ve karayekJen 35, yer yer 6 kuvvetnde saatte 1021, yer yer 27 denız mtlı hızla esecek DENIZ Mutedıl dalgalı olacak Dalga yüksek 6 TEMMUZ 1989 TURKIYE'DE BUGÜN 39° 24° Manısa A 30°20°Dıyart>alur 28° 17° K Maras B 25" 19° E*ne 32° 20° Mersın A 37° 17° Erancan 28° 8°Mu0la A 28° 15° Erzurum 29°18°Muş A 30° 17° Esfcşet» 38° 18° NıOde Y 28° 15° Gaaarrte() 28 q 20°0n)u A 30" 24° Gıresun 30 2 34°17°RIZB o A 2P22 GünuiştıaneY 32°20°Samsun ş Y 26°20°Hakkin 28° 16° Sıırt A 34° 18° isparta 27°19°Sınop B 30° 18° Istanbul 30°18°Sıvas B 26°16°lzmır 30° 15" lekırdaj 39 A 39° 19° Kare 28° 14° tabzon A 31° 17° Kastamonu Y B 34° 16° Imcelı Y 24° 14° Kaysen 26°19°U»lı G 27° 17° Kııldarelı 31° 17° Van B 27° 18° Konya 26° 14° Yozgat Y 30° 16° Kütahva 38° 24° ZonguUak A 32°19°Malalya A 34° 20° A 33° 20°. A 28° 23° A 32° 18°. A 32° 18° A 32° 18° Y 28° 20° Y 28° 18° Y 27° 22° A 38° 24° Y 28° 19° Y 32° 16° B 26° 17= Y 27° 22° A 35° 18° A 28° 14° A 26° 16° Y 28° 14° Y 25° 17° DÜNYADA BUGUN Amstefdam Amman Atına Bajdal Bareekma Basel Belgrad BerSn Bonn Bfutad Budapeşte A A 8 A 8 Y Y 8 Y A Y Cemwe Y B Ceo»ir A Cidde A Dubayı Frankfurt Y ume A B Heisînfo A Kature Kopenhag A Y KOn A Leltoşa 24° 34° 28° 39° 33° 30° 26° 29° 27° 22° 24° 25° 27° 29° 33° 36° 23° 31° 23° 33° 22° 31° Lenıngrad B 24° A 25° Looöra B 29° Madnd B 32° Mıiano Montreal B 18° Mostora B 21° Mümn Y 28° NnvYortı A 19° B 24° Oslo A 25° Paris Prag Y 26° A 35° Kyad A 30° Roma B 25° A 34° A 32° lelAnv A 33° lunus B 27° Varçova B 31° Venedik B 19° Viyana MtahnglonA 22° Zürih Y 25° MUST4FA EKMEKÇİ AIVKARA NOTLARI 21. Duruşma... lığı 0 5 ıla 1.5 m, açıkJarda 2 m. görüş uzakiığı 10 km dolayinda olacak Van Gölü nde hava. Az bulutlu ve acık geçecek Rüzgâr çanâi kuzey ve batı yonlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek Göl çorum küçüK dalgalı olacak. Göruş uzakJığı 10 km dolayında bulunacak Denot •8?*. aç* 6 ttukılu K kart S JS* V BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Ihliyarlamanın geeikmesini sağlamak amacıyla başvurulan çarelerin tümü. 2/ Çile durumundaki ipliği yumak yapmak için kullanılan aygıı... Berkelyumun simgesi. 3/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Yozgat yakınlarında ortaya çıkanlan ve Anadolu'nun tam bir kronolojisini göstermesi bakımından buyük önem taşıyan höyuk. 4/ Afrika'da bir ulke... Birim. 5/ 18701873 yılları arasında Istanbul'da yayımlanan ve daha çok Namık Kemal'in yazılannı içeren gazete... Kokmuş hay\an ölusü. 6/ Gune> Afrika Cumhumeti'nin plaka işareti... Kuruma ya da dökülme yuzunden meydana gelen eksilme. 7/ Eti lezzetli bir balık... Tarla sınırı. 8/ Çok sert ve tutarsız hareketlerde bulunan akıl hastası. 9/ Kültür... Yapısına girdiği sozcıiğe "yeni" anlamı katan vabancı bir önek. YUKARIDAN A Ş A C I V A : Marksizm gelîştîrîlıneli SORU: ülkelerdeki son gelişmeler ve Marksizme ilişkin güncel tartışmalar nakkında ne düşünüyorsunuz? TAR1TŞMA6 Kahıre » Şosyalist Marksizm üzerine son zamanlarda ilerisürülen düşünceler, Marksizm'i bir dünyayı yorumlama ve değiştirme yöntemi olarak değil de bir yönetim biçimi olarak ele almaktan kaynaklanmaktadır. Oysa Marksizmi bir bilim haline getiren iki temel öğe vardır. Tarihi materyalizm ve diyalektik materyalizm. luklar pekçok sosyalistin imanını sarsmış izlenimi vermektedir. Bu konulardaki düşüncelerimi Kuşkusuz doğrular yapılırken iki daktilo sayfasi içinde açıkla yanlışlar da yapılacaktır. Hatta kimanın güçluğu ortada. Bu durum mi zaman yanlışlar geçici bir süda belki açıklama yerine özetle re içinde de olsa egemen olabilir. meyi yeğlemek gerekir. Ama uzun erimde belirleyici olanŞosyalist ülkelerdeki son geliş temel doğrulardır. Bu çerçevede meleri doğru değerlendirebilmek şosyalist ülkeierde ortaya çıkan soiçin elimizdeki verilerin yeterli ol runları, yapılan yanlışlan içtenlikduğunu söyleyemeyiz. özellikle le irdelemek ve bunlardan gerekli kitle iletişim araçlanmn son dere sonuçları çıkarmak her sosyalisce geliştirilmiş ve gudümlü olarak tin kaçınılmaz görevidir. kullanılabildiği bir dönemde geAncak bu yapılırken emperyalen bilgilerin ne ölçüde sağlıkh ve list sistemin kendi emekçilerinin yansız olabileceği tartışma ko ve Üçüncu Dünya ülkelerinin sönusudur. mürüsü ile finanse ettiği saldırıyı Üç çeyrek yuzyıldan beri süre ve kuşatmayı her şosyalist îoplugelen bir yaşam biçimi olarak be mun kendi somut, tarihsel, topnimsenmiş şosyalist toplum duze lumsal ve ekonomik koşullarını nirün neredeyse tarihe gömülmek gözardı etmemek gerekir. Ayrıca te olduğu abartılmış haber ve yo sosyaJizmin özunü oluşturan iç dirumları pekçok şosyalist aydınımı namizmin büvuk ölçude bu olumzı da etkilemiş görünmektedir. suzluklar ve kısmen de bazı uyguÖte yandan sosyalizmin kısa lama yanlışlarıyla engellenmesi, erimde \e iç sorunlarından tama "abartılmış yorumlara yol açmen arınmış bir biçimde bir yer maktadır. yüzü cenneti yaratacağı ütopyasıSosyalizmin bilimi, toplumsal na kapılanlar için, şosyalist sis olaylan ve tarihi değerlendirirken temde su yüzüne çıkan olumsuz tek tek kişilere ve olaylara bakaHALİT ÇELENK 1/ Yer'in fizik yöntemleriyle incelenmesi. 2/ Tepelidalgıç da denilen sazlık gollerde yaşayan bir;kuş. 3/ Bir nota... Stronsiyum elementinin simgesi... Yağmur suyunun biriktiği çukur yer. 4/ Üstü kapalı olarak anlatma... Maden ya da kâğıt para uzerindeki kafa resmi. 5'' Aşı yapılmış ya da hastalık geçirmiş bir canlının kanında bulunan ve o hastalığın mikroplarını birbirine yapıştınp küme haline sokan madde. 6 / Çayın etkilı maddesi... Geri çevirrne. 7/ İstanbul'un bir ilçesi... Genişlik. 9/ Banndırma. 9/ Seslerin gittikçe kuvveıleneceğini anlatan muzik terimi. Ham Çdenk Istanbul Hukuk Fakultesı mezunu. Avukat. TIP Genel Yönetim Kurulu uyesi 7ÛS ve TÛBDER hukuk danışmanı. Türk Hukuk Kurumu 2. Başkanı, Insan Hakları Derneği kurucusu ve Onur Kurulu Başkanı 196869 Turk Hukuk Kurumu tarafından yılın hukukçusu seçilmıştir. Hukuk konuları ve anılar olarak on kitabın yazarıdır. rak değerlendirmez. Tam tersine tarihi ve toplumu kapsamlı bir perspektif içerisinde en geniş boyutlanyla değerlendirmeyi en doğru yaklaşım olarak ele alır. Aksi halde yapılacak değerlendirmeler, dunya emperyalist sisteminin çerçevesini oluşturmaya çalıştığı platformun sınırlan içinde hapsolmak gibi bir konuma düşmekten bizi kurtaramaz. Kaldı ki sınıflı toplumların üç bin yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğu gözönüne alınırsa sosyalist uygulamalardaki yetmiş beş yıllık bir sürede ortaya çıkan olumsuzluklann daha nesnel bir değerlendirmesi mümkün olabilir. Burada hemen söylemek isteriz ki Marksizm üzerine son zamanlarda ileri sürulen düşünceler, 60 YIL ÖNCE CumhuriYe( GoziHz. Çiftlikte, işinin 6 TEMMUZ 1929 Anadoluda mahsulün bir ucundan idrakine başlanmıştır. Ancak yaylak kısmmda henüz simsiyaha yakın yeşil ve kümraha yakın bir renk ile uzanan larlalar, altın başakları ile saz ve boz bir renk halinde yayılan larlalarla karışıyor. Çiftçi orada da yeşillerin yetişmesine intirazen yetişmiş olanlan biçmeğe başlamıştır. Gazi nümune çiftliği bu yetişmiş ve yetişecek olan ekinlerin gönüllere ferahlık veren çok güzel bir sahasıdır. Orada dört beş gündenberi, yetişmiş tarlaların hasadı başlamıştır. Ve Gazi baba hergün çiftlikte tarlalannın ve işinin başındadır. Ona, bu sene seyahate çıkılmıyacak mı? Istanbul'a teşrif buyurulmıyacak mı? Suallerini irat edenler, guzel bir tebessümle haledar; başında " Görmüyor musunuz, burada çiftimiz, çubuğumuz, işimiz, gücumuz var. Hasat başladı, unu bitirmeli, sonra da nadas yapıtacak!" Cevabını ahyorlar. Gazi Hazretleri her günün resmi işler hahcindeki saatlerini en faideli ve ıdeal bir işe hasretmek üzere hep çifüiklerinde ve tarlaları başında geçiriyorlar. Tamam olmuş bir takım tecrübelere son kontrollehni vazediyorlar.Gazi Hazretleri, şimdi bu muvaffak olmuş büyük eserinin başında hayatınm belki en mesut günlerini yaşıyor. Marksizm'i bir dünyayı yorumlama ve değiştirme yöntemi olarak değil de bir yönetim biçimi olarak ele almaktan kaynaklanmaktadır Oysa Marksizm'i bir bilim haline getiren iki temel öğe vardır: Tarihi materyalizm ve diyalektik materyalizm. Bunları yadsıdığımız anda Marksizm'i özünden ayırmak gibi bir konuma düşmüş oluruz. Şimdi neyi yadsıyalım? Emeğin, bütün zenginliklerin biricik kaynağı olduğu gerçeğini mi? lnsanlığın bu zenginliği hakça paylaşal ilmesi için sömurünün ortadan kaldırılması gerektiği gerçeğini mi? Ya da sınıf gerçeğini mi? Marksizm'in değişen, gelişen, her yeni olgu karşısında yeni tahliller getiren, kendini zenginleştiren diyalektik yapısını mı ve yaratıcı gücünü mü? Emperyalist sistemin, daha on yıl önce içine düştüğü bunalımı, Asya'nm, Afrika'nın, Latin Amerika'nın milyarlarca yığınlarına orduğü borç tuzağı ile geçiştirdiğini mi yadsıyalım, yoksa bu olguyu kapitalizmin sosyalizm üzerinde nihai bir zaferi olarak kutlayanlara mı katılalım? Marksizm, doğa ve toplum olaylannı ve tarihi açıklamada günümüze kadar ortaya konulabilmiş en doğru ve doyurucu bir yöntemdir, bir dünya görüşüdür. Bu açıdan Marksizm'i yenilemek ve gözden geçirmek gibi düşünceleri doğru bulmuyor, aksine Marksizm'i, bizzat kendi niteliğinin gereği olarak geliştirmek görevi ile karşı karşıya olduğumuza inanıyorum. Sanıyorum ki bugün ülkemizde insaniığın ürettiği en doğru dünya görüşü olan Marksizm üzerine yersiz yorumlar yapmak yerine şosyalistler arasında birlik ve örgütlenme sorununa bir an önce çözüm getirmek halkımızın en acil gereksinmesi ve hepimızin öncül görevidir. Dll.ÇKITO VMII l l l l ı V\ lUygulama, şosyalist il keleri dikkate alıııacb Ismail Beşikçi Yanılgı, 1917 Bolşevik devrimiyle birlikte, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda ileri sürülen önerilerin aynen yaşama geçtiği varsayımından kaynaklanmaktadır. Yani 1917 devrimi gerçekleştirdiklerinden çok önerdikleriyle tanınmaktadır. tSMAİL BEŞİKÇİ Sosyalizmin en önemli sorunlarından biri ulusal sorundur. Şosyalist teorinin bu sorunun çözumu için gosterdiği yol ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı çerçevesinde gelişmektedir. Fakat gerek Sovyetler Birliği, Çin gibi ülkelere, gerek Doğu Bloku ülkelerine, gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki ulusal kurtuluş mücadelelerine baktığımız zaman bu prensibin hayata geçmediğini gorüyoruz. Burada, sosyalizmin, ulusal sorunun çözümlenmesinde yetersiz kaldığı, önemli bir alternatif sunamadığı anlaşılmaktadır. Ulusal sorunlann yarım yamalak da olsa yine kapitalist ilişkiler çerçevesinde çözümlenme sürecine girdiğini görüyoruz. Burada, teorinin doğru fakat uygulamamn yanlış olduğu da soylenebilir. O zaman, teori ile, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda yazılanlar ile uygulama arasında neden çok büyük bir zıtlığın ortaya çıktığı, uygulamamn neden şosyalist prensipleri dikkate almadığı açıklanmak durumundadır. Bu konuda önemli bir yanılgı oldıiğu kanısındayım. Yanılgı, 1917 Bolşevik devrimiyle birlikte, uluslann kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda ileri süriılen önerilerin aynen yaşama geçtiği, önerilerin gerçekleştiği varsayımından kaynaklanmaktadır. Yani 1917 Devrimi gerçekleştirdiklerinden çok önerdikleriyle tanınmaktadır. Fakat teoriye çok zıt yönde gelişen reel sosyalizm uygulamalarına, "işte sosyalizm budur", "sosyalizm böyle olur" denmesi, şosyalist devletlerin resmi ideolojilerinin bunu herkese ve her kurula böyle kabul ettirmeye çalış> ması, dünya şosyalist sisteminin tıkanmasına, sosyalizme duyulan güvenin sarsılmasına neden olmuştur. Halbııki, teoriyle fiili durum arasında neden bu kadar büyuk bir zıtlık oluştuğunun, bu zıtlığın nasıl giderilebileceğinin tartışılması sistemin gelişebilmesi için önemli bir dinamızm yaratabilirdi. Dünyanın çeşitli yerlerindeki ulusal kurtuluş mücadeleleri karşısında şosyalist devletlerin tavır ve davranışları olgusal zenginlik içinde ele alınahılir. Bunun en çarpıcı örneklerinden birinin Ortadoğu'daki Kurt sorununda ortaya çıktığını düşunuyorum. Örneğin Irak, 1988 yılı içinde Kürtlere karşı çeşitli zamanlarda ve Halepçe gibi çeşitli mekânlarda yoğun brr soykırım uygulamıştır. Bu süreci dikkatle incelediğimiz zaman Irak'ta kimyasal silah üreten fabrikaların İtalyan, Federal Alman, Hollanda, Fransız, Turk, Arap v.s. şirketlerinin ortaklaşa çabalarıyla kurulduğunu ve kimyasal silahların yine bu şirketlerin çeşitli duzeylerde gerçekleştirdikleri katkılarla üretildiğini goruyoruz. Fakat gerek fabrikaların kurulmasında, gerek kimyasal silahların üretilmesinde ve gerekse bu silahların en etkili bir şekilde kullanılmasında Sovyet teknisyenlerinin varlığını, onların Irak yonetimine yaptığı danışmahhğı da görüyoruz. Şosyalist devletlerin böyle bir soykırımda görev almaları aklın alacağı şey değildir. Fakat bu yaşanmıştır ve sosyalistlerin bunu soğukkanlı bir şekilde duşünmeleri gerekir. Teoriyle yani ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda yazılanlarla uvgulama arasında, neden derin, uzlaşmaz bir çelişki ortaya çıkmıştır? Başta Sovyetler Birliği olmak üzere şosyalist devletler, yarım ağız da olsa, neden, (rak'ı kınamak gereği duymamışlardır? Bir de Filistin Kurtuluş Örgutu'nun bu soykırımı neden kınamadığı Uzerinde durulması gerek en bir ismall Beşikçi 1939'da İskilip'te doğdu. 1962'de Siyasal Bilgller Fakuitesi'ni bitirdı. Askeriik yaptı. 1964'te Erzurum'da Ataturk Ûniversitesı'nde sosyoloıı asistanı olarak çalışmaya başladı. 1970te Doğu Anadolu'nun Düzeni, SosyoEkonomik ve Etnik Temelter kitabı yuzünden üniversitedeki görevine son verildi. 1971 yılının başından itibaren Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde çalışmaya başladı. 12 Mart 1971 rejımınde, 12 Eylül rejiminde kitaplarından ve çeşitli yazılanndan dolayı yargılandı. Uç ayn dönemde 10 yıl 8 ay cezaevinde kaldı. Serbest yazarItk yapıyor. konudur. Eğer siz bunları yapmayıp gormezden, duymazdan, bilmezden gelirseniz veya "Irak Baas yönetimi ilerici bir vönetimdir. Kürtler de gerici bir halklır, yok edilmeleri hayıriı olrouştur" derseniz, veya herkesin bildiği soykınmı inkâra kalkışırsanız, şosyalist sistem tıkanır, itibanm, alternatif olma ozelliğini kaybeder. Kaldı ki, ezilenlerin, mazlum halklann, sömürge halklann karşısında ezenlerden yana tavır koymak, onlara daha iyi ezmeleri için silah, araç, gereç, teknik bilgi yardınu yapmak şosyalist ahlakla bağdaşmaz. meye çalıştığı için. lkinci olarak, Türkiye'nin Bulgaristan'daki Türklerle ilgilenmesini onların haklannı savunmasını engellemek için, Kürt sorunu kullanmaya çalıştığı için. Bulgaristan, Türkiye'nin, Bulgaristan'daki Türkler sorununu uluslararası kurumlara göturmesini engeliemek için, Kurt sorunu konusunda hazıriadığı dosyayı ileri sürerek Türkiye'nin geri adım atmasını sağlamaya çaiışmaktadır. Halbuki insan pazarlık konusu yapılmamalıdır. İnsanın temel hakları, kişilik hakları, insan olduğu için sahip olduğu hakları pazarlık konusu yapılmamalıdır. Sosyalistler, dünyanın neresmde olursa olsun, bir baskı ve zulüm varsa, insanlar, halklar eziliyorsa, ezinlenlerin yanında yer almalıdır. Hiçbir şart ileri sürmeden, hiçbir pazarlığa girişmeden. Şosyalist ahlak bunu gerektirir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Belgrad şikâyet ediyor! 6 TEMMUZ 1959 Yugoslav Cumhurbaşkanı Yardımcısı Alexander Rankoviç, bugun yaptığı bir konuşmada, Sovyet blokunun aleyhine yeniden kampanya açtığım açıklamıştır. Rankoviç, bundan başka Batı Almanya, Italya ve Avusturya'da faşist hareketlerin yeniden meydana çıkması tehlikesi otduğunu söylemiştir. Rankoviç, Kruşçefin Arnavutluğa yapmış olduğu ziyaret sırasında vermiş olduğu beyanatta, Sovyetler ile Arnavutluğun, Yugostavya ile münasebetlerini gelişlirmeğe hazır olduğunu bildirdiğini kaydederek, o günden beri Sovyet blokunun Yugoslavya'ya karşı giriştiği kampanyamn da durdurulduğunu, fakat kısa bir müddet sonra kaba kampanyaya yeniden başlandığını söylemiştir. • Haydar Kutlu ile Nihat Sargın, Hasan Esat Işık'ın TBMM önündeki törenine çiçek yollamışlardı. Çelengin uzerindeki "Haydar KutluNihat Sargın" yazısını gören polisler, çiçeği getireni durdurdular; kâğıdı yırttıktan sonra çelengin geçmesine izin verdiler. Haydar Kutlu'yla Nihat Sargın'ın, Tahsin Saraç'a da çiçekleri vardı; görmüştüm. Yattıkları yerde, birçok şeyi titizlikle yerine getiriyorlardı. Saynlar evinde yatarken, çiçekleri geldiğinde nasıl duygulanmıştım.. Hasan Esat Işık, ünlü Esat Pasa'nın oğlu, Haydar Kutlu, Ptevne kahramanı Gazi Osman Pasa'nın kaçıncı göbekten yakını, Osrnan Paşa ile Kutlu, Tokat'ta "Yağçıoğlu"lardan geliyorlar. Bir paşanın torunu, bir paşanın oğlu için çiçek yolluyor, yolda çiçeğin kâğıdı yolunuyor. Olur mu böyle olur mu? Olur böyle şeyler bizim ellerde! Sedat Veyis Örnek öleli kaç yıl oldu? Onun "Anadolu Folklorunda Ölüm" adlı yapıtında şöyle bir ağıt geçer: ' "Ölüm ölüm hezen ölüm/Evden eve gezen ölüm/Her düzeni bozan ölüm." Her düzeni bozuyor ölüm, kimse "Benim düzenim bozulmaz" demesin! Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, pazar günkü yazısına, aldığı bir mektuptan söz ederek baslıyor. Mektupta şöyle deniyormuş: "öleceksin, muhakkak öleceksin." Hıfzı Veldet Hoca yazısını "Benim ölümümü özleyen mektup sahibinin Galo Leoz gibi 110 yıl yaşamasını dilerim" diye bitiriyor; filozofça değiniyor ölüm olayına. Server Tanilli de öyle: Tahsin'in ölumünü, Strasbourg'da arkadaşları, Tanilli'den iki üç gün saklamışlar; duyurmamışlar, duyunca çok çok üzülmüş. Telefonda Tanilli şöyle dedi: Sevgili Ekmekçi, ben ölüm olgusuna, divan şairimiz Nâzımî gibi yaklaşıyorum, onun gibi düşünüyorum. Şöyle diyor Nâzımî: "Lâbüd! gelen efsane olur dehre Nâzımî,/Bir gün de bizim halimiz efsanelik eyler!" "Lâbüd", "heyhat" demek; anlamı aşağı yukarı şöyle dizelerin: "Heyhat! dünyaya gelen masal olur Nâzımî,/Bir gün de bizim arkamızdan masal diyecekler!" öyle de. Haydar Kutlu'yla Nihat Sargın neden aylardır içerdeler? 16 Kasım 1967'de gelmişlerdi ülkelerine uçakla. Gelir gelmez apar topar emniyete götürülüp gözaltına alındılar. Savunman Erşen Şansal hesaplıyordu günleri: Bin dört yüz on sekiz günlük bir cezanın infaz süresini yattılar! dedi Erşen Bey. "Bu, üç yıl on bir aylık bir cezanın infaz süresi eder." Haydar Kutlu'yla Nihat Sargın'ın 8 Haziran 1988'de DGM'de başlayan ilk duruşmalarına yurtdışından 72 yabancı konuk ge\mişti. 21 Haziran 1989'daki duruşmaya 37 yabancı geldi. Şimdiye değin, duruşmalara gelen yabancı konukların sayısı dört yüzü aşıyor. Savunmanlar, ilk salıverilme istemini 29 ağustos duruşmasında başlattılar. Hasan Esat Bey için çiçek yolladıkları gün ise on üçüncü kez isteniyordu. Savunmanlar olarak, onlar adına Erşen Şansal yeniden "salıverilmeleri" isteminde bulundu. 3 temmuz günlü salıverilme istem dilekçesinin sonunda özetle şöyle deniyordu: "... Bu davanın başlamasından, hatta daha öncesinde soruşturmanın başlamasından bu yana yaşanan gelişmelerde, iddianın asıl dayanağı olan TCK'nın 141 ve 142. maddeleri büyük sallantılar yaşadılar. Artık ömürlerini tamamlamak üzere olan bu maddelerin hukuk hayatımızda etkinliğinin kalmayacağı, hem de uzak olmayan bir tarihte sona ereceği kesindir. ... Üç oturumdur incelenmesine başlanan deliller, muvekkitlerimizin suçlu olduklannı değil, suçlanmalarına elverişli kanıtların bile olmadığını ortaya koyuyor. Bu nedenle kalıp ifade, müvekkillerimizin tutukluluk hallerinin sürdurulmesinin değil, ancak tahliyelerinin gerekçesi olabilir... Bir kimsenin tutukluluk halinin değerlendirilmesini yargının dışındaki etkenler etkileyemez. Çünkü bu, yargılama inisiyatifinin yargı organına değil, başka bir makama, örneğin yaşama organına geçmesi anlamına gelir. Oysa bu inisiyatif yargı organından başka hiçbir organa devredilemez. Kuvvetler ayrımı ilkesi bunu emreder... Öte taraftan, yargılama inisiyatifini elinde bulunduran bir mahkeme önünde yargılanmak, sanığın da temel haklarındandır. Mahkemenizin bu inisiyatifi kullanmasını bekliyoruz." Duruşma, yirmi birinci duruşmaydı. DGM Yargıçlar Kurulu, on üçüncü "salıverilme" istemini de reddetti. Gazi Osman Pasa'nın soyundan Haydar Kutlu'yla, Mustafa Kemal'in silah arkadaşlarından Kurtuluş Savaşı gazisi emekli Yarbay Mustafa Fahri Bey'in oğlu Nihat Sargın, Merkez Cezaevı'ne döndüler. Ataol Behramoğlu, yurda döner dönmez istanbul'da gözaltına alındı. Bir gece emniyette sandalye uzerinde sabahladı. O akşam istanbul'da İbrahim Paşa Saray'nda Çumhuriyet'in "Yunus Nadi Armağanı Ödül Töreni"ndeydim. istanbul Valisi Cahit Bayar'a, Belediye Başkanı Nurettin Sözen'e de söyledim: Yurtdışından, kendi ayağıyla gelmiş bir ozanı, Ataol Behramoğlu'nu, emniyette geceletmek büyük yanlıştır! dedim. İkisi de ilgileneceklerini söylediler. Emniyet müdürü notlar aldı. Ancak Ataol, yine emniyette geceletildi. Savcılığa çıkarıldı da ertesi gün salıverikJi... Ataol'a, "Aramıza hoşgeldin!" diyorum... Endonezya9da demokrasiye veda Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno, bugtin Kurucu Meclisi feshetmiş ve 1945 ihtilal anayasasını yürürlüğe koymuştur. Sukarno aynı zamanda cari tiberal anayasayı da ilga eylemiştir. îhtilal anayasasına gore bütün icra yetkilerini üzerine alan Sukarno, hem devlet başkanı hem de silahlı kuvvetler başkumandam olmaktadır. Idarede bundan bö'yle ordunun da mühim rolü olacaktır. Sukarno, uzun zamandan beri kendi icadı "Güdümlü Demokrasiyi" hakim kılmak maksadıyla gayret sarfetmekte ıdi. Ancak milli ölçiide bir mukavemetle karştlaştığından, kurucu meclis Sukarno'nun teklifmi arkası arkasına 3 defa reddetmişti. GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYet Nükleer santral canlandı ihalesiyle ilgili çalışmalar, 6 TEMMUZ 1988 Fransız Framatome şirketi Çernobil kazasından sonra ara temsilcilerinin Bakan Fahrettin verilen nükleer santral ihalesi, Kurt'u bir süre önce ziyaretiyle Fransız "Framatome" yeniden başladı. Kurt, şirketinin devreye girmesiye Cumhuriyet muhabirine, şirket yeniden güncellik kazandı. temsilcilerinin göruşmede, Enerji ve Tabii Kaynaklar "yapişletdevret" formülüyle Bakanı Fahrettin Kurt, nükleer santral yapmayı kabul "Framatome" şirketi ettiklerini ve nükleer santral yöneticilerinin 'yapişletdevret' yapmaya niyetli olduklannı modelini kabul ettiklerini belirttiklerini söyledi açıklayarak, "Santral yapmaya talep var. Belli ki, ortam şu Kendisınin de bu öneriyi anda bu işi yapmamıza olumlu karşıladığını, şirket müsait" dedi. Nükleer santral temsilcilerinin teklif metnini yapımı konusunda 1975 önümüzdeki günlerde yılmda başlayan ve 1986 yılı sunacaklarını kaydeden Kurt, başında Çernobil kazasımn ayrıntılı görüşmenin teklifin meydana gelmesinden sonra incelenmesinden sonra tümüyle kesilen nükleer santral başlayacağını ifade etti. Bir kalkınma yöntemi olarak sosyalizmin önemli başanlar elde ettiği soylenebilir. Fakat şosyalist devletler şosyalist insanı yaratamamışlardır, şosyalist toplumu kuramamışlardır. Bu konuda, yine, başa dönerek şunu söylemek gerekir: Şosyalist teori ile yaşanan olaylar arasındaki zıtlıklar zengin olgusal dayanaklarla ele alınmalı ve nedenler irdelenmelidir. Pratikte yaşanan bu sapmalann irdeBugün Bulgaristan iki kere suç lenmesi bilgilerimizi zenginleştireişlemektedir. Birinci olarak ülke cek en önemli yoldur. sindeki Turk azınlığı, Türk toplumu olmaktan doğan haklarını inkâr ettiği için, onları asimile et B İ T T İ Babamız, öğretmenimiz Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksitle Kitap Kampanyası 31 Temmuz'a kadar ENVER KARTEKİN'i (Enver Babanuzı) aramızdan ayrılışının bir yıl dönümünde daha sevgi ve özlemle anıyoruz. ÖĞRENCİLERİ VE KARTEKİN'LER Istanbul'da dağıttlacak 1077 yeni plaka için yapılan ihalede fıyatlar KDV datıil 29 mityona 'fırlayınca. Laleti piyasası fıyatları da 35 milyona çıktı. Öte yandan, ihale ile alınan plakalara getırilen "3 yıi satılmama" vasağı da Taksi plakası 35 milyon OGRETMEN ARANIYOR 19891990 öğretim yılı için okulumuzda İNGİÜZCE olarak ders verebilecek tecrübeli KİMYA (1) FİZİK (1) MATEMATİK (1) Öğretmenlerine ihtiyaç vardır. Ücret tatminkârdır. ÖZEL MODA LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ Tef: 346 91 37 38 kaıaınldı. Yeni alınacak plakalar "TAA " kodundan başlayacak ve tüm taksi plakaları "T" harfi ile başlayan gruba alınacak. Minibus plakaları da yalmzca "M" harfi taşıyacak. CKK Türkocağt Cad. 3941 CağaloğluİST. Tel: 512 05 05/514518
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle