Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 TEMMUZ 1989 HABERLER CUMHURİYET/11 Eskişehir ve Ceyhan'dan sonra Gaziantep'te de açlık grevi 4 Olüm olabilir uyarısı Sosyalist Parti Genel Sekreteri Büyükdağlı, Eskişehir Cezaevi'nde "Heran ölüm olabilir"derken, Bakan Sungurlu "Eylemeson verin"çağrısındabulundu. Tutuklu ve hükümlülerin taleplerinin cezaevi koşullarıyla ilgili olmadığını, "devrimcimücadele"yaptıklarınısöyledi. yükdağlı da en tenıel yaşam haklarını savunmak amacıyla başlatılan açlık grevlerinde, hukumetin vurdumduymaz tutumu nedeniyle her an ölümlcrin beklendiği bir noktaya gelindiğini belirterek, "Uygulanan baskı ve terftr nedeniyle bugiine kadar cezaevlerinde pek çok insan ha>alım kaybelmiş veya yan 6lü hale getirilmiştir. Dokuz yıldır cezaevlerinde bilinçli bir >ok etme politikası uygulanıyor. Bu katliamın sortımlusu 12 Eyliil yönelicileri ve ANAP iktidarıdır" dedi. ve Fehmi Saldanlı ile DevYol ve DevSol örgutu üyesi olduklan bildirilen Hulusi Kulak ve Nail Turak'ın ifadelerini aldı, Savcının ayrıca, TDKP örgütü mensubu olan, gözcülük görevi yaptıkları belirlenen Hasan Hiiseyin Kaner ile Cevdet Taşlan'ı da sorguladığı oğrenildi. Bu arada, tünelde bulunan kemiklerin sırrı da çözüldu. Yetkililer, tüneldeki kemiklerin cezaevi arazisinde bulunan çok eski bir mezarlıktan kalma oiduğunun belirlendiğini bildirdiler. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, cezaevlerinde açlık grevi sürdüren tutuklu ve mahkumlara açlık grevine "son verin" çağrısı yaptı. Sungurlu, tutukluların taleplerinin cezaevi koşullarıyla ilgili olmadığını, gazetelere ilan vererek "devrimci mücadele" yaptıklannı söyledi. Ceyhan Özel Tip Cezaevi'nde yaklaşık 200 sol siyasi tutuklu ve hükümlünün başlattığı açlık grevinin surdüğunü doğrulayan Ceyhan Cumhuriyet Saveısı Melin Sczgin, konuyla ilgili bilgi vermekten kaçındı. açlık grevi de 7. gününe girdi. AçIrk grevindeki hükümlü ve tutuklulardan otuzuçunün mıde kanaması geçirdiği öğrenilirkcn, ailelerden uçü de rahatsızlanarak açlık grevini sona erdirdi. Açlık grevindeki tutuklulardan Ahmet Çapan. Ahmet Kaya, Ali Öztiirk ve Gaziantep Özel Tip Cezaevi'n Durmuş Be\azıt'ın duruşma için de de dün başlatılan açlık greviy cezaevinden alınıp gotnrülürken le ilgili olarak 130 sol siyasi tutuk görevli jandarmalar tarafından lu ve hükümlü adına açıklama ya dövuldükleri öne surüldü. pan Hiiscyin Aktuiun ve Doğan Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nToker, eylemin Eskişehir Özel Tip Cezaevr*nde kendilerine yönelmiş deki müvekkilleriyle görüşen terörü kırmak ve gasp edilen hak Avukat Yılntaz Tokman, durumlannı yeniden kazanmak için aç ları, geçirdikleri mide kanaması lık grevinde bulunan arkadaşlannı nedeniyle ölüm tehlikesi taşıyan ve ailelerini desteklemeye yönelik tutuklulan tedavi ettirilmediklerini, hastaneye götürülenlerin ise olduğunu bildirdiler. insan haysiyetini zedeleyici bir şeEskişehir Özel Tip Cezaevi'nde kilde, yataklara zincirle bağlan280 hükümlü ve tutuklunun baş dıklarını, bu durumu protesto lattığı açlık grevi 27. gününü dol edenlerin de yeniden cezaevine gedururken, ailelerin İnsan Hakla tirildiklerini bildirdi. rı Derneği Ankara Şubesi'ndeki SP Genel Sekreteri Yalçın BD 1 GÖRÜŞ Cellat ENSANLAR FÜSUN ÖZBtLGEN Hükümlü, soluk benizli bir robot olarak düşünmuştür celladi. Derken, aksırmasını, hatta gulmesini bilen bir adamcağız çıkagelır. Oysa, aksıra aksıra uçuracaktır kafayı. Aırtoine de SaiırtEıspery Eskişehir Cezaevi'ndeki 280 hükümlü ve tutuklunun başlattığı açlık grevi27. gününü, İHD Ankara şubesindeki ailelerin açlık grevi ise 7. gününü doldurdu. SP'li Büyükdağlı, cezaevlerindeki insanların yarı ölü hale getirildiklerini açıkladı. Haber Merkezi Çeşitli cezaevlerindeki açlık grevleri süıerken dün de bunlara bir yenisi eklenerek Gaziantep Özel Tip Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükiimlüler üç günlük açlık grevine başladı. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyiıkdağlı, Eskişehir Cezaevi'ndeki açlık greviyle ilgili olarak, "Her an ölttm olabilir" dedi. Adalet Bakanı Oltan Sunguriu ise tutuklu ve hukumlülere, "Eyleme son verin" çağrısı yaptı. Ceyhan özel Tip Cezaevi'nde sol siyasi tutuklu ve hükümlülerin Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ndeki baskılan kınamak amacıyla süresiz başlattıkları açlık grevi beşinci gününe girdi. Gaziantep Özel Tip Cezaevi'ndeki 130 sol siyasi tutuklu ve hükümlü de aynı amaçla üç günlük, Ergani Kapalı Cezaevi'nde ise 20 kişi süresiz açlık grevine başladı. 60'LIK PflLLE İLE MİE'NİM ASKI GÜHDEMDE Danimarka Başbakanı da âşık oldu DANİMARKA'nın 60 yaşındaki muhafazakâr yatında bir boşluk hissettiğini, şimdi bu boşlubaşbakanı Poul Schülter'i Kopenhag'ın banli ğu dolduracak kadını bulduğunu söylüyor. Dayöterinden Klampenborg'daki ormanlıkta ıslık nimarka'daki gazetelerin dedikodu sutunlan Lisçalarak şen şakrak bisikletiyle gezerken gören beth'in ölümünden balerin "Mle"ye kadar geler, başbakanın milletin anasını ağlatacak yeni çen süre içinde başbakanın hayatından geçen bir vergi konusu daha bulduğunu sandılar. birkaç kadının daha ismiyte dolu. Ama işin aslı ^j^"Mie" ise başbabirkaç gun sonra •r , kanla ilişkisinden anlaşıldı. Danimarsonra birlikte yaşaka Parlamentosu'ndığı 23 yaşındaki da bir basın topbalet Alexander lantısı düzenleyen Kölpin'den ayrıl60 yaşındaki bir demış. "Mie"nin 23 likanlı görünümünyaşındaki genç deki Schlüter, Krasevgilisinden üç liyet Tiyatrosu Bale yaşında bir oğlu Okulu'nun müdırevar. sine âşık olduğunu Yine gazetelerin ve yakında evlenededikodu sayfaları ceğini açıkladı. 40 "muhafazakâr" yaşındaki mudıre başbakanın yeni Anne Marie Vessevgilisinin aslında sel'le öpüşerek ' 'sosyal pozlar veren başdemokrat" oldubakan, "Tut" ya ğunu yazıyor. Ama da "Mie" diye çaMie, "Poul baleğırdığı sevgilisiyle den ne kadar anekim ayından beri Danimarka Başbakanı Poul Schlüter, Belı okulu mudiresi Mia'ya larsa ben de polibirlikte olduklarını o'an aştanı parlamentoda düzenlediği basm toplantısı ile açıkla tikadan o kadar & w sevgilis4m öperek gazetecilere poz verdi. söyledi anlarım" diyerek Başbakan "Valla llk hamleyi yapan bendlm, ama önünde diz çökmek yerine daha sert yöntemler kullandım" dedi. Mie'nin Poul Schlüter'i nasıl çağırdığı açıklanmadı, ama gazetelere bakılacak olursa o da ona "Pölle" diyor. Gazetenin başlıklan da "Polle ve Tut" şeklinde. Başbakan Pölle, son eşi Lisbeth'in geçen yıl şubat ayında kanserden ölmesınden sonra ha Tüneldeki kemikler AA'nın haberine gore Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde, önceki gece ortaya çıkartılan tünel olayı ile ilgili soruşturma sürdürülüyor. Soruşturmayı yürüten savcı, tünel kazma işini üstlenen yasadışı TKPB örgutu üyesi Rıza Satılmış GÜNEYDOĞU GÜNLÜĞÜ T* CELAL BAŞLANGIÇ B u mektuplar kiıııe adansın i sapolîslere idıran 1 A 1 1 • 1 O Gazetecilere vrazetecı 1 Mayıs olayları ŞIRNAK Oriana Fallad'nin "Dogmamış Çocuga Mektuplan", "Kuşkulanmaktan korkmayana, bıkıp usanmadan ve ölüm tehlikesine aldırmadan nedenleri arayana" adanaıak başlar. Ya bir köye girdiğinizde, "taerkes derdini anlatsın" deyip de insanların yüzünde korkulu bir acı sezerseniz ne olur? Bir mesaj verilir köylülere; "tsteyenle tek başına konnşunız". Bundan da korkabilir köylüler. O zaman bir tek çare kalır geıiye; köylülerin kargacık burgacık yazılan ve hiç de düzgün olmayan Türkçeleriyle sessiz ve pulsuz mektuplanm almak... tşte Cudi Dağı'nın eteklerinde yaşayanların, neredeyse bir ağıta dönüşen sessiz mektuplanndan bazı bölümler: "Bölgemizde yaşanan olaylar karşısında halk ezilmektedir. Bir kişinin yaptığı suçtan köylülerin tümü bu cezayı çekiyorlar. Köylüler, asker korucu ve terörist üçgeni arasında ezilip kalmış. Köylerimizin çevresi yasak bölge olmuştur. Hayvanlarımız aç kalmaktadır. Sürülerimizi güdemiyoruz. Arazilerimizi ekip biçemiyor, bağlanmız yasak bölgenin içine girdiği için ilkbahardan beri yüzünü görmüş değiliz. Hayvanlarımızı gütmek için ancak çocukları gönderebiliyoruz. Yine de timler tarafından tehdit edilip çobanlarımız baygırüık geçiriyor. Yine de hükümetin dilediği yere gideriz". "Bizim Anılmış köyünde Sofi Salih'in ahırları ateşle yakılmış, kış için biçilen otlar tutuştunılmuş ve dağda yakalanan tüm köylülerin elbiseleri çıkanlnuş, 'yattuuV denmiştir köye kadar." "Hayvanlanmızı otlatmak için •yaylaya gitmiştik. Köye dönerken, hayvan, çoluk çocuk ve bayanlarla biz dört kişiyi askerler yakalayıp Milli Karakolu'na gö soruştunna Cudi Oaji'nın eteklerinde yaşayanlar neredeyse sessız ağıta dönüşen mektuplarmda işkenceden soz ediyor, "Köytenmizin çevresi yasak bölgeolduk. Askerkofucuterörist uçgeni arasında ezildik" dıyoriar. (Fotoğraf: Cumhuriyet) tfirOp yapmadıkları işkenceler yualann banndığı yerde biraz, kalmadı. Varil bidonunun içine dinieneyim' diyordu. Köyün iki koyup etrafına ateş yakmak, taksi kilometre uzağındaydılar. özel tekerleğinin içine koyup elektrik tim tarafından ateş açılıp öldürulgücüyle döndürmek, joplarr in dü. Cenazesi özel tim tarafından san] arın kıçina sokmak, erkekle halka gösterilmeden gizlice kararin penisinin deliğine kibrit çöpü kola götürüldü. Bunu duyan köykoyup yakmak... 21 gün nezare lüler karakola gidip "Cenazemizi tin içinde kaldık. 7 günü yemek isleriz. Yoksa köyiı terk ederiz' siz susuz geçirdik.tuvalete bırak dediler. Cenaze köylüye gösterilmadılar. 7 günden sonra 24 saat di. Emniyete gelen bir yazıda 'İki te bir lokraa ekmek verdiler. özel mezarlığuı bütün ağaçlan kesiletim ve istihbarat adamlarırun in cek' deniyor. Amaçları teröristlesanların kellesini kesip kafası kar rin ağaç altına saklanmalarını önşılığında para aldıklanna şahitlik lemek. Nice sorunlarımız var, ediyoruz. Bunlardan birisi B kö bunlar çok az." yünden İ.S., T. mezrastndan Fallacfnın "Dogmamış ÇocuY.G., D. köyünden Ş.G. ve karı ğa Mektupiar"ı "Bir ışık yandı. sıru tarayıp öldurulmelerine de şa Sesler isitiyorum. Birileri konuşuhitlik ediyoruz" yor, umutsuzluk çığlıklan arasın"K. köyündenim. Adım H. 30 da. Ama başka yerlerde binlerce, koyunum vardı. Akşam oğlumu yüz binlerce çocuk doguyor, gekoyunlarla beraber gönderdinı. lecegin de bana gereksintnesi var. Her sabah kız kardeşi kendisine Scn öMün, ben de ölüyorum, ama yemek götürürdü. Kız koyunları hiç önemli degil, çünkıi yaşam alıp suya götürdü. Çocuk 'Ko ölmez" tümceleriyle biter. Ya Türkiye'nin Guneydoğusu'nda bu mektuplar, acılar, korkular, ölümler ne zaman bitecek? "Çiinkii yaşam ölmez" diyor Fallaci; yaşamı yaşanmaz kılmak da ne oluyor? Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay konuşamayan köylülerden bu mektuplan toplarken SHP MYK üyesi Halil Akyüz, "Köylüler hangi suça itilmek istenijor, tezgâh peşinde olan görevliler Uim, bolgede ovnanmak istenen oyun ne" diye soruyordu. Acaba bir oyunun başka bir parçası mıydı Olağanüstü Hal uygulanan çok kritik bölgeye atanan bir üst düzey görevlinin yerine başka birinin gönderilmesi? Fallaci "Dogmamış Çocuğa Mektuplar"ı "Kuşkulanmaktan korkmayana bıkıp usanmadan ve olüm tehlikesine aldırmadan nedenleri arayan"lara adıyordu. Guneydoğulu köylülerinin bu mektuplannı acaba kime adasak? SHP'li Keskin'in ürkütücü iddiasu Oldürülen 2 köylünün cesedi yakıldı ANKARA (AA) SHP HakTV'den 18 temmuz günü kâri Milletvekili Cumhur Keskin, "Hakkâri'de kimliği beJiricnemeHakkâri'nin YongaU Köyu'nde yen iki teröristin ölu olarak ete gegüvenlik güçlerince oldürülen iki çirildiği, bir erin de şehit edildiği" köylünün cesetlerinin yakıldığını haberinin verildiğini hatırlatan iddia etti. Keskin, bunun Uzerine kendisine Keskin, TBMM'de düzenlediği yapılan başvuru nedeniyle olay basın toplanüsında, kaybolan yerinde incelemelerde bulunduğudört köylünün de cesetlerinin gü nu anlattı. venlik güçlerince yakıldığının ileri Süvarihalil Geçidi'nde operassürüldüğünü söyledi. yon yapan güvenlik güçlerini gören ve bu çevrede ot biçen köylülerin hasımlan nedeniyle yanlannda taşıdıklan silahlannı saklamak için kaçtıklarıru ifade eden Keskin, güvenlik görevlilerinin bu kişilere ateş açarak ikisini öldürdüğunü öne sürdü. Oldürülen kişilerin Yoncalı Köyü'nden Sabri ve Bünyamin Orhan olduğunu bildiren Keskin, bu şahısların teröristlerle bir ilgisinin buîunmadığım ve kimliklerinin de üzerlerinde olduğunu belirlediğiVAN (AA) SHP Van II Baş ni anlattı. Keskin aynı olayda Sebkanı Abdurrahman Özbek, Baj muz Orhan adlı köylünün görevbakan Turgut Özal'a bir telgra li lerce dovüldüğünü ve daha sonçekerek Van'ın Çatak ilçesine ra yaşamını yitirdiğini öne sürdü. bağlı Konalga köyünle can ve Keskin, Sabri ve Bünyamin adlı roal güvenliğinin kalmadığını bil köylülerin cesetlerinin bir binbadirdi. şı tarafından verilen emirle ot yıSHP tl Başkanı Abdurrahman ğımnın içinde yakıldığırun köylüözbek, Başbakan Özal'a gönder ler tarafından görüldüğünü iddidiği telgrafta, Konalga köylüleri alarına eklendi. nin bilinmeyen gruplann tehdidi Hakkâri Milletvekili Cumhur altında bulunduğunu ifade ederek Keskin, köylülerin, kaybolan Haşunlan kaydetti: "SHP Van tl Başkanı olarak si san, Ubeyil, Mahmut ve Hüseyin ze sesleniyorum! Çatak'a bağlı Orhan adlı kişilerin de öldürüleKonalga kö> halkının can ve mal rek cesetleriıün yakıldığını ileri güvenliği yoktur. Konalga köyü, sürdüklerini söyledi. Keskin, özetle şöyle konuştu: halkının bilinmeyen gruplann "1984 yıhndan bu yana bolgetehdidi altında >aşamlan sürerken diger laraftan devletin ilgisizliği de yapılan uygvlamalaria kişi gükarşısında caresiz ve yaşanmaz venliği yok edilmiştir. Hiç kimse durumdadır. Türkiye Cumhuriye yannından emin degildir. Haksız ti devleti eğer sosyal hukuk dev yere oldürülen vatandaşlann hak leti ise, doğusuyla batısıyla aynı arama yollannın tıkanması için ise bu halkın sosyal devlet imkân ceset yakma olayı uygulama halanndan yaraıianması gerekiyor. line getirilmistir." Otelciden suç duyurusu: Potiste işkence gördüm tstanboi Ha rnia ettiğini" söyledi. ber Servisi Dün bir basın toplantısı düKürdistan tşçi zenleyen Baybaşin, Bayram Partisi (PKK) Akbai'ın ocak ayı başında ve Kürdistan Bayrampasa Cezaevi'nde gasp Ulusal Kurtuiiiş suçundan hükümlü eski emniH a r e k e l i ' n e yet görevlisi Necmi Alp \e suç m w k (KUK) uyuştu ortağı Kazrnı Ay'ı ziyaretinin rucu kaçakçılığı yaparak gelir olayların gelişmesine neden olsağladığı savıyla gözaltına alı duğunu belirtti. Baybaşin, nan Mefamet Başbaşin adlı otel "Bursda bem de çagırarak, ci "poliste kesdisine, bu uyuş 'Bak sen yine dışarı çıkacaksın, tomcu iştüde tamıınuş poütika çıktığında biliyorum, yine cılann, devlet görevlilerinin ve uyuşturucu işi yapacaksın. Bu enniyel yetkrtiltrinin de bulun işi rahat yapmak istiyorsan baduğunu kabul ettirmek için 14 na yalnızca ayda 150 milycm gün boyunca işkence TL. vermen yeterii' dedi. Ben yapıldığım" öne sürerek suç bu teklif uzerine onuoia tartışduyurusunda bulundu. tım. O ise bana, 'Bak ben senin PKK gibi yasadışı örgutler Laleli'deki Pilolag1 Oteli'nin sahibi olan Baybaşin, ken için para sağladığını da biliyodisine 14 gün boyunca bizzat iş rum. Bizimle çalışmazsas seııi kence yaptığüiı iddia ettiği Is rahat bırakmam' diyerek tehtanbul Ernniyet Narkotik Şube ditJer savurdu. Daha sonra 4 Mudur Yardımcısı Bayram Ak gün sonra sahveriieceğim cezabal'm "eroin tkarelinin bir nu evinden yonelirain izni Ue Narmarah adamı olduğunu \t iil kotik Polis'çe gözaltına alınkücii mafya içia çaitştıgını tah dım." tstanMkıl Haber Servisi 1 Mayıs'ta gazetecilere saldıran emniyet güçleri hakkında soruşturma başlatıldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin tstanbul C. SavcılıOrada bir ulke var ğı'na yapuğj suç duyurusu üzeıiuzakta. Sadık bir ne başlatılan soruşturma çerçevemüttefikimiz olduğunu sinde, dövülen ve hakarete uğrayan gazetecilerden bilgi alınacak. biliyorum. Şöyle uzaktan baktığım zaman Çağdaş Gazeteciler Derneği İsülkenin içinde ne tanbul Şubesi Yönetim Kurulu olup bitiyor Başkanı Osman Şenkul, dün dügörebiliyorum. Zaten zenlediği basın toplantısında, 1 üslerimiz fılan da Mayıs gösterileri sırasında polis var. ekranlarda saldırısına uğrayan gazetecilerin izliyorum. Galiba dernekle ilişki kurmalarını isteyeonların da bizden rek, bu gazetecilerin 31 temmuz baa talepleri varmış, pazartesi günü saat 10.30'da Caama ulke uzakta, ğaloğlu'ndaki Mülkiye Müfettişsesleri buraya kadar leri Burosu'nda olmaları gerektigelmıyor. Ne ğini söyledi. Şenkul, şöyle devam söylüyorlar bir türlü etti: duyamıyorum. "1 Mayıs gösterileri ve üç gün sonra yapılan cenaze toreninde, polis saldırısına uğra>an gazeteci arkadaşlanmız için yaptığımız suç duyurusu üzerine emniyet güçleri hakkında soruşturma başlatıldı. Bir yandan^oruşturma baslatılırken bir yandan da geçen giinlerde Bayrampasa Cezaevi'nde olANKARA'ntn eski Beledtye dugu gibi saldınlann sürdürülme Başkanı Ali Dinçer'in ailesi ve si, bu tip girişimlerin bir hiikümel kendisi vaktıyle Bulgaristan'politikası olduğunu kanıtlamak dan göç etmiş. Bu göç sırasıntadır. Biz dernek olarak mücade da akrabalarından bir bölümü lemizi sürdürecegiz." de Bulgaristan'da kalmış. Son furyada zorunlu göç ile gelenler arasında Dinçer'in akrabalan da bulunuyormuş. Ne kadar akrabası geldiğini sorduk, hesap yapmaya başladı: "3 dayım ve eşleri ile onlann 6 oğlu ve 4 kızı ile eşleri, bu çocuklann da 20 çocuğu olmak üzere dayılardan 46 kişi. Babamın dayı oğullanndan İZMİR (Cdmhnriyet Ege Bürosu) 1 Mayıs'ta THKP/C Dev Ikisi, eşleri, 3'er çocuklan ve eşleri ile onlann ortalama 2 Sol örgütünün görüşlerini içeren bildiri ve trikleri dağıtmaya kalkış çocuklanndan toplam 28 kitıklan için yargılanan 6'sı tutuk ?«• lu 13 sanıklı davaya Devlet GüvenBabamın 2 halâ oğlu ve eşlik Mahkemesi'nde devam edildi. leri ile onların 2'ser çocuğu, Avukatlan sanıkların uzun eşleri ve torunlan. süreden beri tutuklu bulunduklaAnnemin akrabalarından 6 rını belirterek, tahliye isteminde kJşillk bir aile. bulundular. Mahkeme heyeti ara Annemin amcast, eşi, 4 çokararında tutuklu sanıklardan Bektaş Çefa'k, tbrahim Kaygısız ile cuğu ve bu çocuklarının eşleri ile hepsinln ortalama Nurettin Azak'm tahüyesini kararlaştırdı. çıkıyor işin içinden. 11 agustosta resmi nikâhlannı tayacak çm Papandreu ile Liani aşkından sonra Avrupa'nın ikinci "hükümetsel aşk" olayını sergiliyorlar. Avrupa ülkeleri "sevmeslni de bilen" yoneticiler yetiştirmeye başladılar. Asık yüzlu ve kara takım elbiseli politikacı tipi, 60'lık gönlünde fırtınalar esen ihtiyar delikanlı tipi politikacı ile yer değiştirmeye başlıyor galiba... GORUYORUM AMA DUYAMIYORUM BULGARİSTAN'DAN GELEN KONUKUR Ali Dinçerin akrabaları "Biz Dellorman bölgesinin 2'şer çocuğundan 18 kişi Razgrad vilayerl Işıklar lcasatoplam." Dinçer'in son aşamada ge basından geldik. Burada bir len arkabalan böylece 100 ki vagon fabrikası vardır. Son şiyi aşıyormuş. Bunlann Trak zorunlu göçlerden sonra ya, Çerkezköy, Bursa, Ankara Türk işçiler gidince 50 kadar gibi yerlerde yerleştirilmesi, iş Vietnamlı işçi getirmişler bu bulunması gibi konularla uğ fabrikaya çalıştirmak İçin." Bulgarların zulmüne de diyeraştığını anlattıktan sonra gelenlerden edındiği şu bilgiyi cek yok doğrusu. Bir yandan insanları evinden, işinden süverdi: rüyor, bir yandan da dünyanın öbür ucundan insanlar getiriyor fabrikaları çalıştirmak için. Acaba Vietnamlı işçılerin de isimlerini ve dinlerini değiştirmeye koyulacaklar mı? Bu arada Bulgaristan'dan gelen soydaşlarımız için düzenlenen "uyum kurslannda" her çeşit Türkçe kitaba çok gereksınim duyuluyormuş. Çadırkentlerde, Türkçesini ilerletmek isteyen ççcuk ve büyüklerin gereksinimi kttap. Gerçi Türkiye'de kitap biraz tehlikeli madde olarak algılanır, Dlnçer Ortalama 100 kışilik Tann ama yine de göndermek isteyenlere duyuralım dedik. misafirini ağırlryor. 1 Mayıs davasında 3 tahliye Izmir Faruk Taşar davası Konalga köyünde can li kalmacü Van'dan Özal'a telgraf: 'Prof. Donay çifte standart kullanıyor' Bagfaş'ın zehirli dumanı BANDIRMA körfezi ile Erdek körfezi arasındaki Edincık'te kurulu bulunan Bagfaş Suni Gübre Fabrikası'nın alım satımı ile ilgili öyküler uzun süre kamuoyunu meşgul etmişti. Şimdi de aynı fabrikanın çevre kirliliği ile ilgili maceraları sü ÇEVRECILEROEN HABERLER Ankanh yine tahliye yok Müdahii Avukat Bıırhan Apaydm'ın katılmadığı duruşmada, sanık ayukatı Faruk Erem, yapüan keşif ve toplanan delitiere göre Ankan'ın bu kadar uzun süre tutuklu kalmaması gereküğini belirteTek. tahliyesine karar verilmesinı istedi. Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Başkanlığı'na yazılan yazımn cevabının beklenmesine, sanık ldris Ankara Nöbetçi 3. Ağır Ceza Ankan'ın lutukluluk halinin devamına ve tahliye talebinin Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, reddine karar verdi. Mahkeme, dunışmayı ileriki bir heyet de&işikli&i nedeniyle tarihe erteledi. öncekj tutanaklar okundu. ANKARA (Cumburiyet Biırosu) TBMM'de DYP Siirt Milletvekili Abdiirrezak Ceylan'ı öldüren ANAP Siirt Milletvekili tdris Ankan'ın yargılanmasına dün devam edildi. GAZİANTEP (Cumhuriyel Gnney İlleri Bürosu) Anadolu Bankası Gaziantep şubesinin dolandınlması konusunda Prof. Dr. Süheyl Donay'ın verdiği "Bu olay memur statüsünde olmayan banka personeli açısından zimmet suçu oluşturmaz" raporuna itiraz edildi. Eski ANAP Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mustafa Taşar'ın kardeşi Faruk Taşar ve ortağı Mehmet Asım Hamamcıoğlu'nun Anadolu Bankası'nı 3 milyar 141 milyon lira dolandırdıklan savıyla açılan davaya dün 1. Ağjr Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Av. Mustafa Uyar, "Bilirkişi, yetkisini aşarak suçun vasfını tayin eder şekilde mütalaa vermiş. Verilen karar heın kendisiyle çelişiyor hem yasalara aykın. Prof. Donay'ın, beş ay önce Horzum davasında bankamz vekili olarak aynı konuda verdiği raporşimdikiyle çdişiyor. Aslında Sayın Donay bankamız vekili olduğu için bilirkişilikten çekilmeliydi. Anla)amadığımız bir nedenle vekili bulunduğu bankanın taraf olduğu bu davada bilirkişi olarak göruş bildirmiştir. Yine anlayamadığımız bir başka nedenle beş ay önce hazırladıgı rapordaki kendi gorüşleriyle çelişmişlir. Bu, çifte standarttır." BEYKOZ UN ONÇEŞMELERİ 7 asırlık Onçeşmeler, 1159 yılında Behruzoğlu tarafından Mimar Sinan'a yaptıntdığı rivayet olunan Beykoz'un bilinen en eski çeşmesi. Bir oluğu tıkalı olduğundan şimdi 9 oluğundan surekli su akıyor. İstanbul'un sular semti Beykoz'daki bu tanhi çeşmenin artık tatsızlaşan suyu da kirlenme yolunda. Beykoz'un bir asırlık tarihini bilen de "Artık yeteri kadar yaşadım fazlasını istemek haram" diyen 94 yaşındaki Mehmet Yılmaz. Beykoz doğumlu Mehmet Dede, Onçeşmelerin yakın bir geçmtşte daha tatlı olan suyunun oluktanna sığmadıgını anlatıyor. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) ruyor. Çevreye zehirli duman salan fabrikanın şimdiye dek sadece Edincik'te 70 kişinin felç olmasına yol açtığı ileri surülüyor. Bacanın zehirli partiküller saçmasını önlemek üzere bir filtre sistemi yapılmış, ancak iri parçaları bir süre tutan bu baca sonra basınçla etrafa savuruyormuş. 1 temmuz günü yine böyle bir basınçlı savurma ile iri ve zehirli partiküller çevreye saçılmış. Öyle ki tarlalarda çalışan köylüler evlerine kaçışmak zorunda kalmışlar. Çevredeki ekin, zeytin ağaçları, pamuk tarlaları ve sebze bahçeleri de hepten yanmış. Bu arada Manyas Kuş Cenneti'ndeki kirliliği izlemeye giden çevreciler ile zehirden dertli köylüler bir ara "Zehirli atık istemiyoruz" pankartları açarak yollarda etkinlik yapmışlar. Bu etkinliğe ses çıkarmayan güvenlik güçleri, Bagfaş fabrikasında, göstericilerin karşısına "turizm jandarması" şeklinde yer almışlar. Turistlerin güvenliği için kurulan bu örgütlenme de böylece zehirlenen köylülere yönelik olarak kullanılmış. Edincik'in köylülerle birlikte hareket edsn DYP'li belediye başkanının ise Bagfaş'ın şimdiki sahibi Recep Gencer tarafından Demirel'e şikâyet edildiği söyleniyor.