25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 1989 DİZİ YAZI CUMHURİYET/7 Savaş sonrasında iki toplum arasındaki huzursuzluk giderek artıyor, kişisel söylentiler de durmadan yayılıyordu Dedikodular ve geciken çözüm Org. Demirel'in anıları Kıbrıs'a Nasıl Çıktık? 8 Hazırlayan: Erbil Tuşalp Bedrettin Paşa savaşa noktasını koymuş, Türkiye'ye dönüyordu. Sekiz ay gerilere döndü. Kendisine ve çevresine heyecan veren olayları düşündü. Savaşıyor olsa da insan yine insandı. Nelere sevindiğini, nelere üzuldüğünü sıraladı tek tek aklında. Aç, susuz, uykusuz kalnuştı. Yıpranmamıştı. Askeri yönden başansız saatler, dakikalar geçirilmişti. Yıpranraamıştı. Savaş onu her gün daha dinç, daha guçlu kılıyordu. Savaşın yıpratamadığı Bedrettin Paşa'yı asılsız söylentiler yıkıyordu. Turkiye'ye dönüş haberleriyle birlikte ortalığı saran dedikoduları kimseye yakıştıramıyordu. Savaşın zorluklan, acılan belki unutulabiliyordu, ama dedikodular derin izler bırakarak üreyebiliyorlardı. görülen askeri vepolitik durumu, alınması gereken çarpışmış ve bütün milletin takdirini kazanmış olduğunu zanneden bir asker olarak bu sözleri duymaktan büyük tedbirleı% o zaman devre raporlan halinde üst makamlara sunmaya çalışıyorduk. Bu raporlanmızdan üst üzüntü duymuştum, Savaşa girmemiş olan bazı makamlann hoşlanmadığını ve bazı kimselerin dişlerini arkadaşlarımız gibi, sayın ordu komutanımız da savaşa girenleri yıpratma yoluna gitmişler ve bunda maalesef sıkarak ve masalan yumruklayarak raporlarımızı okuduklarını duyuyor ve üzülüyorduk. muvaffak da olmuşlardı. Partiler ve polemik Ordn Komutanı'mn sözleri Kıbrıs'ta başarıile H o ş a g i t m e y e n r a p o r l a r Harekât sonrası Kıbns'ta Ecevifin Kıbns konuşmaları Kıbrıslılar Sayın Ecevit'i bir kurtarıcı olarak sıcaklıkla karşılamışlardı. Kıbrıslılar askerlerimize bu kadaryakın ilgi göstermemişlerdi. Türkiye'nin askeri müdahalesı ve Kıbns Rum Milli Muhafız Ordusu'nun mağlubiyetinden sonra da, Kıbns politikası politik partilerimiz arasında bir istismar ve polemik konusu olmaya devam ediyordu. Nitekim, harekâttan birkaç ay sonra CHP lideri Sayın Bttlent Ecevit partisinin ileri gelenleriyle, bir hafta süfeyle Kıbns'ı ziyarete gelmişti. Kıbnshlar Sayın Ecevit'i bir kurtarıcı olarak sıcaklıkla karşılamışlardı. Kıbnslılar askerlerimize bu kadar yakın ilgı göstermemişlerdi. Kıbns'ın anacaddelerine Ecevit'in adı verilmişti. Sayın Ecevit Lefkoşa, Omorfo ve Magosa gibi büyük merkezlerde uzan konuşmalar yapmıştı. Bu konuşmalannda Kıbns halkının kurtanldıgını, Kıbns'ın coğrafi ve sosyal statüsünün kesin olarak çızildiğini belirtmişti. Ve dolayısıyla partisinin hem Kıbns'ta hem anavatandaki itibar ve otoritesini kuvvetlendirmeye çalışmış, kamuoyunu Kıbrıs'a ve partisine dönüştürmüştü. öteki politik partilerimiz ise, Kıbns Banş Harekâtı'nın yapılmasından ve başanya ulaşmasından kazançlı çıkmamışlardı. Bu partiler CHP ile değil, Türk Silahlı Kuvvetleri sayesinde harekâtın başarıldığını ifade ediyorlardı. tanldığını ifade eden bir anlam taşımaktadır. Politikacılar arasında Kıbns konusu, daima Türkiye'nin aleyhine gerginlıği muhafaza eden bir polemik olarak devam edecektir.' Ordu komutanının ithamı 6. Kolordu Komutanlığına atanınca 2. Ordu Komutariı Orgeneral Vedhi Alun'a bir veda ziyareti yapmak için Konya'ya gitti Bedrettin Paşa. "Öğle yemegi sonunda Ordu Komutaru benimle özel bir görüşme arzusunu ihzar buyurunca, odasına gittik. Yalnız kalmca Ordu Kornutaru son derece heyecanlı bir sesle (Aramızda herhangi bir geçmişimiz yok degil rai?) diye söze başladı. Böyle bir soruyu beklemiyordum. O devam etti ve (Geçenlerde Ankara'da aileniz tarafından benim eşimin eski bir astsubayın eşi olduğu sojlenmiş. Halbuki benim eşim şehit bir usteğmen eşidir. Bunu ispat için, esimin eski kocası>la olan resimlerini sayın Cumhurbaşkanı Fahrı Koruturk'e Uettim) dedi. Sayın Ordu Komutanının, bu nezaket ziyaretinde kendisini ve bizleri itham etmesi başka bir düşuncenin eseriydi. Gerçekte eşim Ankara'ya gitmemiş ve böyle bir konuşma yapmamıştı. Biz savaştayken eşim Iskenderun'da hasta ve yalnız kalmıştı. Sayın Ordu Komutanımız, Sayın Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Esref Akıncı'nın görev süresinin bir yıl uzatılmasıyla ağustos ayında emekli oluyordu. Bunda benim ya da herhangi bir kımsenin rolu olmayacağı aşikarKontrcl bölgesinde, durumu şüpheti görülen Rumlardan bırı. Org. Bedrettin Demırel 200 bin kadar Rum göçmenin Turk kontrolü altınöakı bölgeiere yerleşmesine ızın verilmesını istiyordu. dı. Kıbns'ta başan ile çarpışmış ve bütün milletin takdirini kazanmış olduğunu zanneden runu yoktu. Birinci ve tkinci Harekât'ta ge denle Ingilizler, 15 temmuz darbesinde Ma'...Kıbnsh Türklerin büyük bir kısmı Rum gelerinde yoğunluk kazanmak suretıyle mal bir asker olarak bu sözleri duymaktan büyük rektiğı gibi çarpıştığına inanıyordu. Ama kah karios'un hayatını kurtarmışlar, onu kaçır lann kendilerini yıllarca sömürdüklerini ileri mübadelesini zorunlu kılmaktadır. Sınırlar üzüntü duymuştum. ramanca çarpışmanın yeterli olmadığına da mışlar ve yeniden adaya dönmesini sağlamış surerek ve Rumlann tekrar geri geleceğini dü nerede ve nasıl çizilirse çizilsin, ekonomik ihinanıyor; lngihere Dışışleri Bakanı James Cal lardı. Sozun kısası adadaki TürkRum müca şunerek kime ait olursa olsun, yağma ve ta tiyaçlar ada halkını birbirine yaklaştırmakta laghan'ın söylediklerinı unutamıyordu. lan yapmayı meşru bir hak olarak telakki et ve butün engellemelere rağmen birbirine bağdelesı tngılteriye yarıyordu." Savaşmış olmanın farkı mektedirler. Yağma ve talanı önlemek için lamaktadır.' Ingiltere'nin yuzyıllardır izledıği Kıbns poSavaşa girmemiş olan bazı arkadaşlarımız litikasının karmaşıklığından bazı tuzaklar seciddi tedbırler alan Barış Kuvvetleri'ne karşı 7 aralık 1974 tarihli Raporlar ve üst gibi Sayın Ordu Komutanımız da, savaşa gi ziyordu. ABD ve SSCB'nin Kıbns yaklaşımtoplumda gizli bir memnuniyetsizlik görül rapordan: renleri yıpratma yoluna girmişler ve bunda ları ona göre daha yalın, daha tehlikesizdı. makamlar mektedir.' '... Kurtarılmış bölgenin bugünku temas maalesef muvaffak da olmuşlardı. Sayın or Ama Ingiltere her şeyi, her an karıştırabılır; '..Kıbns Türk bölgesı kısa zamanda ken hattının muhafazası uzerinde politik alanda generalin ithamlan Kıbns'taki başarımızdan dengeleri altust edebihrdi. tngiliz Dışişleri BaBedrettin Paşa, kendine özgü deyişiyle dine yeterli hale geürilmeli ve Turkiye'ye elastıkiyet gösterilmeli, bazı yerlerde Rumlaileri geliyordu. kanı, harekâttan hemen sonra "Askerleriniz "meseleye bu noktai nazardan" bakınca du muhtaç durumdan kurtanlmalıdır. Kıbns so nn iskânınamusaade edilmek suretıyle Turk Bizler adada kan dökerken bazı kimseler artık Kıbns Adası'nın esiri olacaklar" demış rup usanmadan çözum uretiyor. Turkiye'ye rununun Turkiye üzerindeki maddi ve manevi askeri muriahalesinın ınsani olduğu ihzar edilanavatanda istikbal sağJamaya çalışıyormuş. ti. Bedrettin Paşa'nın tek korkusu da buydu. raporlar, notlar, göruşler gönderiyordu. yükü asgariye indirilmelidir.' meli ve buna karşılık belirli bölgelerin askeri Nitekim sayın Ordu Komutanımız ağustos "Harekât sonrası Kıbns'ta görülen politik üs olarak elde bulundurulması sağlanmah, ayında emekliye ayrüınca eylül ayında Izmit'te Savaş İngiltere'ye yarar ve askeri durumu, alınması gereken tedbirle 200 bin Rum göçmen Amerikan ve dünya kamuoyu kazanılmaki Lassa Fabrikası Idare Meclisi'ne girmişti. ri o zaman devre raporlan halinde üst mahdır.' Emekli olacagmı anlayınca, ağustos ayında "Bu cümlenin altında yatan tarihı anlam kamlara sunmaya çalışıyorduk. Bu raporla'...Evlerini terk eden ve halen guney bölAdana'ya gelen hükümet erkânına, başta sa şuydu: Askerlerimiz artık Kıbrıs'a bağlanmış nmızdan ust makamlann hoşlanmadığını ve gelerinde kısmen çadırlar içerisinde yaşayan Politikacılar ve polemik yın Başbakan olmak üzere, yaklaşmış ve Eş lardı. Ada Turkleri için her geçen gun daha bazı kimselerin dişlerini sıkarak ve masalan 200 bin kadar Rum göçmenin bir kısmının 18 Aralık 1974 tarihli rapordan: ref Akıncı'nın görev süresinin kısaltılarak pahalıya mal olacaktı. Adada TürkYunan yumruklayarak raporlarımızı okuduklarını mubadil olarak Türk kontrolü altındaki mu'... Yonetim, hem Türkıye'yi sonımluluk kendisinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na mucadelesi devam edecekti. Bu mücadeleden duyuyor ve üzülüyorduk. Üst makamları son ayyen bölgeiere yerleştirilmelerine müsaade atanmasını teklif etmişti." giderek usanmakta olan Turkiye ve Yunanis derecede sinirlendiren raporlardan bazılarında edilmesi, askeri, idari ve politik yönden sa altında tutmak, hem de yetkili bir yönetim olarak kurtanlmış bölgenin sosyal ve ekonotan, ılende yine Ingiltere'nin hakemliğine ne var anlayamıyorum kıncalı görülmektedir.' mik sorunlannı bağımsız olarak çözmek eğimuhtaç olacaktı. Ve tngütere bu çekişmeden 16 Ekim 1974 tarihli rapordan: Artık adanın esirleriydiler limindedir.' yararlanarak adadaki uslerini güçlendirebile'Mevcut şartlar altında, Kıbns Türk top Mal mübadelesi zorunlu Bedrettin Paşa'ya göre bir askerin işi savaş cekti. Böylece Ingiltere'nin milli ülkusü ve lumunun tuketici olmaktan çıkarak, uretici ol9 Ocak 197S tarihli rapordan: mak ve savaşa ilişkin politikalar uretmekti. milli siyaseti olan deniz yollarına olan ege ması uzun bir zamana bağlıdır.' '... Kıbrıs Barış Harekâtı'nda sosyal, eko'... Kıbrıs adası coğrafi, sosyal ve ekonoO bunlan yemeden, içmeden, uyumadan ger menliğı kolaylaşacaktı. 'Toplumun bir kısmı Barış Harekâtı'na mik bakımdan bırbirinden kesin olarak ayrı nomik ve özellikle politik başanlar, askeri baçekleştirmeye çalışmıştı. Askerlik uğraşısına Adanın Yunanistan'a bağlanması da lngil karşı ilgısiz kalrruş, Silahlı Kuvvetlerimize lamayan bir bütunluk göstermektedir. Elek şanlann çok gerisinde kalmıştır. Politikacıbaşladıktan kırk bir yıl sonra yakaladığı sa tere'nin işine gelmıyordu. O zaman adadaki anavatanda gosterilen sevgi ve sempatiyi gös trik bir bölgeden alınırken, su öbür bölgeden lann konuşmaları ve Kıbns toplumunun gösvaş şansını iyi kullantnaktan başka hiçbir so lngılız üsleri tehükeye girebilirdi. Sırf bu ne termemişlerdir.' gelmekte, tanmsal urunler adanın belırh böl terüeri, Kıbns'ın politikacılar tarafından kur tkili görüşmeler '... Kıbns sorununun Denktaş ile Klerides arasında yapılacak ikilı göruşmelerle çözümlenebileceği göruşu desteklenerek bu davanırun uluslararası biı sorun olmaktan çıkarılması, Makarios ile Yunanıstan'ın ikinci planda bırakılması politik bir girişim olarak mutalaa olunmaktadır.' Otorite karışıklığı 12 Şubat 1975 tarihli rapordan: '... Kıbrıs Türk toplumunu mevcut koşullara uygun tarzda idare edecek sorumlu ve etkin bir yönetim hâlâ kurulamamıştır. Mevcut otorite karışıklığı içerisinde, Kıbrıs Türk toplumunun Kıbnsh Türkler tarafından idaresi gun geçtikçe güçleş'mektedir. Bu gelişim Turkiye'yı her gun biraz daha ağırlaşan manevi ve maddi taahhütler altına itmektedir.' '... Türk ordusunun Kıbrıs'a asker çıkarmasından dolayı çıkarlannı kaybeden gayri memnunlar vardır. Bunlar Rumlann zamanında her şeyin daha iyi olduğunu söylemektedirler.' Rumlar neden kaçtılar? Türk ordusunun müdahalesı üzerine Rumlar evlerini terk etmişlerdi Yağma ve talan Beklegör politikası '... Yıllardan beri dış pohtikada başarı gösteremeyen politikacılar, Silahlı Kuvvetlerimizin Kıbns başansından sonra, içte ve dışta itibar gördukçe, kâzip ve indi bir övgüye kapılmışlardır. Beklegör politikası, Kıbrıs sorununun Turkiye aleyhine gelişmesine meydan vermekte, sorunu daha uzun yülar politik çıkmazlara itmekte ve sorumluluğu yalmz Silahlı Kuvvetler'e yöneltmiş bulunmaktadır.' Trikomo köyünde çığlıklar Evlerin arandığını, eşyaların sokaklara atıldığını, otomobillerin yüzme havuzlarına itildiğini görüyorduk. Bunlan kimlerin yaptığı belli değildi. 15 ağustos gecesı Lefkonuk civanndaki Turk koylerinin 15 kadar muhtannı tümen karargâhında topladık, onları ayaküstü uyardım. Yağma ve talana ginşmemelerini ve yaptıklan bu işlerden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sorumlu tutulacağını, köye ve mallara sahip çıkmalannı rica ettim. Konuşmalanmın muhtarlar uzerinde olumlu bir etki yapmadığını gözierinden okuyordum. EOKA'cılann önemli bir meTkezi ve General Grivas'ın doğum yeri olan Trikomo Köyü'nde garip bir manzara ile karşılaştık. Sokak aralarında kadın ve erkek çığlıklan duyuyorduk. Otomobil, traktör römorkları ve kamyonlara yüklenmiş bazı insanlar köyden aynlıyordu. Bunlan ilkin Rum sandık. Sonra diğer köylcrden gden Türkler olduğunu anladık. Gerekli uyanlarda bulunduk. Yağmaladıklan eşyalan indirttik. Bu arada uyanlanmıza itaat etmeyen iki kişiye sert muamele yapmak mecburiyetinde kaldık. Muratağa ve Sandallar köyü katlıamlannı Rumlar da unutmuyorlardı tı. Kıbns halkı yuz yıllardan berı savaş görmemişti. Savaşı bir sokak kavgası veya polishalk çatışması gibi göruyorlardı. 6. Nihayet Kıbnsh Rumlann çoğunun Kıbrıs dışında muiklen ve paraları vardı. Çocuklarının hayatlarını kurtarmak için evlerini Türklenn yapacağı mukabeleden korkuyorlardı. re fakirdi, açtı, pislik ve yokluk içindeydi. 11 yıldan beri Rumlann yağma ve talanına uğramışlardı. Rum tüccarlar dışarıdan ithal ettikleri mallan Türklere pahalıya satınışlardı. Türkler Rumlann servetini kıskanıvorlardı. Muharebe sahasının her yerınde Rumlann terk ettiği bahçeler, evler ve eşyalar ve bu meyanda otomobiller bizim için önemli bir konuydu. Evlerin arandığını, eşyaların sokaklara atıldığını, otomobillerin derelere, tarlalara yuvarlanarak terk edildiğini veya yüzme havuzlarına itildiğini görüyorduk. Bunlan kimlerin yaptığım tespit etmek mumkun değildi. İdari teşkilatlanma 'Kıbrıs Turk toplumunun sosyal yapısı ve eğilimleri siyasi teşkilatlanmadan önce, idari teşkilatlanmaya önem verilmesini ve idari teşkilatlanmanın ise Türkiye'nin denetim ve gözetim yetkisı altına alınmasını zorunlu kılmaktadır. Kıbns'ta öncelikle kurulması gereken vesayet sistemiyle yeni idari teşkilatlanmada Bayraktarlık, Elçilik, Yonetim ve Koordinasyon Komitesi'nin yetki ve sorumluluklarımn bir an önce kesin olarak tespit edilmesi hayati onem tuşımaktadır.' 24 Şubat 1975 tarihli rapordan: '... Magosa'nın Maraş semti hariç, kurtanlmış bölge içindeki Rumlara ait taşınır taşınmaz bütün mallar, Kıbrıs Turk Barış Kuvvetleri KomutanlıgVnın askeri ihtiyaçlan için kullandıklan hariç, Kıbns Turk Federe Devleti'ne devir ve teslim edilmiştir.' '... Yağma yapma eğiliminde ve alışkanhğında bulunan kişi ve zumreler, kurtaiılmış bolgede kanunsuz faaliyetlerini de\ am ettirmek maksadıyla, alınmış bulunan guvenlik tedbirlerini kaldırmak için şikâyetlerde bulunmaktadırlar.' Geçtiğimiz Rum köyleri tamamen boştu. Her evin kapısı ardına kadar açıktı. Evlerin içindeki eşyalar, yiyecek ve giyecek olduğu gibi terk edilmişti. Çocuk mamalan, pişmiş yemekler, kesümiş ve yan yenmiş meyveler... Otunna ve yatak odalan olduğu gibi bırakümıştı. Bu hallerine acımamak mumkün değildi. Bir bakıma, iyi ki kaçmışlardı. Böylece harekâtımız kolaylaşmış, yollar açılmıştı. Türk orduları insanlık dışı herhangi bir harekete girişmemişlerdi. Kaçmamış olsalardı mukavemet edecekler, belki de hayatlanndan olacaklardı. Onlann kaçışmı birkaç sebebe bağhyordum: 1. Suçluydular. Bunca yıldır Türklere zulüm yapmışlardı. Muratağa ve Sandallar köyü katliamlanru unutmuyorlardı. Turkleri insan diye saymamışlardı. Türklerin yapacağı mukabeleden korkuyorlardı. 2. Türk askerinden ise çok korkuyorlardı. Türk askerlerinin korkusuz, cesur, merhametsiz, iriyan bir cangâver olduğu Rum çocuklarına beşikten itibaren aşılanmıştı. Halbuki Türk askerinin korkusuz ve cesur olmasına rağmen, son derece merhametli olduğu da bir gerçekti. 3. Rumlann yeni hükümetlerine, özellikle yeni devlet başkanlarına, askerlerine, subaylanna ve EOKAB'ye güveni yoktu. 4. Kıbnsh Rumlar sağ ve sol partilere bölündüğünden birbirinden çekiniyorlardı. Birbirlerine karşı anlayışlan ve ıtimatlan zayıfn. Sanki kaderleri birbirinden ayrılmıştı. 5. Kıbnsh Rumlar hayatlanna, eğlencelerine düşkundüler. Ada, Kıbnsh Rumlara mutlu, savaşsız, özgur bir hayat bağışlamış Takdir hataları '... Otonom Kıbns yöneriminin tasarruf ettiği ve edeceğı mallar uzerinde amaç bakımından bazı takdir hatalanna duştuğu gorulmektedir. Gerek Kıbrıs Turk Federe Devletı yetkili organlan, gerekse harp sonrası fırsa'çı gruplar, Maraş semtindeki Rum mallanm sorumluluk yuklenme>ecek bir şekilde almak istediklerınden gerçek dışı soylentilere tevessül etmektedirler " terk etmeyı tercih ediyorlardı. Rumlann bu kaçışı, Turk köylulerinı yağma ve talana sevk eden bir eğilim yaratmıştı. Türk köylusu, boşaltılan Rum köylerini yağma ve talan etmeyi meşru bir hak kabul etmişti. Çünkü Türk köylüleri Rumlara gö SLREtEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle