26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLER 24 TEMMUZ 1989 Yükseköğretimde yabancı dîl tartışması CEM HAMULOĞLU Türkiye'de halen yabancı dille, genellikle de İngilizce öğretim yapılan Boğaziçi, Bilkent ve Ortadoğu Teknik üniversitelerınin tüm bölümlerine; lstanbul, Marmara, Hacettepe, Dokuz Eylül ve Gaziantep üniversitelerinin ise çeşitli bolümlerine girebilmek için yoğun bir çaba harcanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ergün Togrol'un ifadesiyle, "Konu, oidukça eski bir konu"ydu. Çünkü Türkiye'de yabancı dille yüksek öğretimin geçmişi eskiydi. Prof. Dr. Toğrol, "Robcrt Kotej'den başlayarak Boğaziçi Cniversilesi'ni hesaba katarsamz 126 yıl, 1956dan beri de ODTÜ'de" diyordu. Ama 1980 sonrasında "Ingilizce" öğretimle Türk üniversiteleri arasına katılan Bilkent ile çeşitli üniversitelerin "tngilizce" böltimlerinin devreye girmesi yeni bir olguydu. "İngilizce"nin tüm dünyada önlenemeyen yukselişi ile Türkiye'de gjderek yerleşen, "Uygar olmanın yolu, bir yabancı dili iyi derecede bümekten geçer" görüşü, ilkokul çağlarından başlayarak "uznn bir yanşa" sokuJan gençlerın durumunu açıklıyordu Bir ya da birden fazla yabana dili kullanabilmenin "yarannı" ise kimse yadsımryordu. Ama lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Qili ve Edebiyatı Bölümü'nden Prof. Dr. Tahsin Yiicel, "Yabancı dil öğretmenin yolu, yüksek oğretimi yabancı dille yapmak değildir" dıyerek ekliyordu: "Üniversite ögretimi sırasında yapılan yabancı dil oğretimi gecikmiş bir ögretimdir. Aynca yöntemsel açıdan da sakat bir öğretimdir." Peki, yabana dille yapılan yüksek öğretimin yararları ve zararlan neydi? Böyle bir uygulamaya neden gerek duyulmuştu? Dünyada benzer uygulamaJar var mıydı? Yüksek oğretimi yabancı dille yapmak, öğretimin kaütesini ne ölçüde etkiliyordu? Prof. Dr. Tahsin Yücel, yabancı dille yüksek öğretimden beklenen "yararlar" konusunda öğrencilerin yabancı dil biigisinin geliştirilmesi, Türkiye'de yeterli ölçüde bilimsel yayın yapıldığı için bu yayınlara kolay ulaşılabilmesi ve Türkçenin "bilimsel bir dil" olarak yetersiz kaldığı şeklinde "gerekçeler" öne sürüldüğünü belirterek şu eleştirileri getiriyor: "Hiçbirimiz her türlii bilgiye karşı olmadığımız gibi yabancı dil ögrenimine, yabancı dil biigisine de karşı degüiz. Ama bunun bir ölçüsü olmalı ve ögretiliyorsa gerçeklen dogru dtınist ve yönlemiyle ögretilmeli. Türkiye'de her şeyi üniversiteye bırakmak istiyorlar. YÖK'ten bu yana üniversiteye gelen öğrencilere Türkçe öğretilmek isteniyor. Bunun yeri burası değildir, daha önce öğretilmesi gerekirdi. Aynı şe> yabancı dil "Gerçekten biraz ulus bilinci olan kişiier, Türkçe bir ölçüde yetersiz bile olsa. böyle bir yol lulacaklarına Türkçeyi. anadillerini geliştirmek isterier. Bir insanın dili bir yerde onurudur. Çünkü kültürünün lemelidir." İTÜ Rektor Yardımcısı Prof. Dr. Güngör Evren ise 6 Haziran I989'da Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazısında, "tTÜ 216 yıldan beri aksatmadan teknik alanda Türkçe bilim ve teknoloji dilinin oluşmasına >e gelişmesine katkı sağlamaktadır" diyerek şu görüşü savunmuştu: "Yabancı dilde öğretim olayı, ulusal kültür açısından da önemli sakıncalar laşımaktadır. Gerçekten, ulusal kullunın korunması ve gelişlirilmesi, bilim ve teknolojinin özümsenmesi, öğretimin lan olabilir, ama onları da ortadan kaldırmak miimkün. Kanımca öğrenci yeleri kadar Türkçeyi bilmi>orsa, yani kültür ve teknik kavramlara asina değilse ve tanımıyorsa o zaman ona yabancı dil öğretmek de mümkün değildir. Çünkü bölük pörçuk bazı şeyler alacaklır. Ya o kavramı yabancı dilde olduğu şartlarla benimseyecek ki o zaman yabancı kültürün baskısı ortaya çıkacak ya da Türkçede karşılığını biliyorsa duygusal açıdan yine kendi kültüriinü muhafaza edecek. Yani arada ince bir niiâns var." Türkiye'de Ingilizce öğretim yapan en eski yüksek öğretim kurumunun rektörü olarak, "Yabancı dille yüksek öğretim yapmak herkesin harcı değil" diyen Prof. Dr. Toğrol gerekçelerini de den kaynaklanan "kaygılan" aktardığımızda ise Prof. Dr. Toğrol'un yanyı şu oluyor: "29 üniversitesi olan bir olkenin 3 üniversitesinin yabancı dille eğitim yapmasıyla ulkenin kültürü ortadan kalkmaz. Yani sonuçları ne kadar kötü olursa olsun bu iş üç üniversileyle olacak iş değil. Söylediğim gibi Türkçe gerek kültür dili olarak gerekse teknik dil olarak oldukça gelişmiş bir dil." "Peki, Türkiye dışındaki ülkelerde benzer uygulamalara rastlanıyor mu?"Bu soruyu Prof. Dr. Tahsin Yücel, "Bazı Afrika ulkelerinde evet" şeklinde yanıtlayarak şunları söylüyor: "Bu tutumun en belirgin örneklerini birtakım Afrika ülkelerinde görüyoruz. Bunun da nedede örnek alabiliriz. Bu ülkeler de oldukça yakın bir larihte bağımsızlıklarına iavuşlular ve Kransa bu ülkeieri buyük ölçüde kendi lopragı gibi benimsediği için burada eğitimi de çok gelişlirmişti. Bu öğretim Fransızca idi. Ama bu ulkelerde de dereceli bir biçimde yüksek oğretimi anadilleriyle yapma çabasını görüyoruz ve bu çabantn gerçekleştiğini görüyoruz. Biz ise böyle bir şeye hiç ihtiyacımız yokken, yanm yüıyıldan fazla cumhuriyet döneminde anadilimizle yüksek ögrelim yaptıktan sonra, bir geriye dönüş gösteriyoruz. Bazıları bunu ileri bir adım olarak niteleyebilirier. Ama bence çok kesin bir geri dönüştür. Gerçekten utandıncı bir geriye dönüştür. Birtakım öğretim uyeleri, yabancı dille öğretim yapıyoıiar, konulan da diyelim ki Türk Anayasası ya da Turk larihi. Bu kadar insan bir araya gelip bir yabana dilde anlaşmaya çabalıyorlar. Ama bu çaba bana gülünç geiiyor. Bir yabancıya bu durumu anlatsanız, 'Siz deli misınız?' diye sorar. 'Başka hiçbir sıkıntınız yok mu? Kendinize niye bu kadar ışkenceediyorsunuz?' diye sorar." Yararları ve zararları nedir? Uygulamaya neden gerek duyuldu? Öğretimin kalitesi ne ölçüde etkileniyor? İNGlLİZCE EĞtTÎM YAPAN ÜNİVERSİTE Bilkent Ünı Boğazıcı Unı Orta Doğu Tek Ünı Dokuz Eylül Ünı. Gazıantep Ûnı FAKÜITEYÜKSEKOKUUI Tümü Tumu Tümu Iktisadi ve Ida Bıl. Fak. Mühendıslik Fakültesı B&.0M Tumu Tumu Tumü işletme BölOmCı Fızık Muh Bölumu Gıda Muh Bölümü Inşaat Müh Bölümü Makıne Müh. Bölümü Elekt. Elektronik Bölümü Ingıltzce Öğretmenliği MütercimTercumanlık Bö). Iktısat Bölümü Işletme Bö/umu Btyolojı Öğretmenlığı Fizik OJretmenliğı Kimya Oğretmenlığı Matematık Öğretmenliği Isleime Bölümü Iktısat Bölümü Uluslararası llışkıler Bölümü Hacettepe Unı. lstanbul Üni. Marmara Ünı. Tıp Fakültesı Eğitim Fakültesı Yabancı Dıller Yük. Ok. Cerrafıpasa Tıp Fakültesı Iktısat Fakültesı lîletme Fakültesı Tıp Fakültesı Atatork Eğitim Fakültesı İPref. Dr. Yücel "Yabana dil löğretmenin yolu, yükseköğretimi \yqbana dille yapmak değildir. j Üniversite oğretimi sırasında İyapılan yabana dil oğretimi \gecikmiş bir ögretimdir. Aynca söntemsel açıdan da sakat bir \öğretimdir. Türkiye 'de her şeyi lünîversiteye bırakmak istiyorlar. Yabana dil ögretiliyorsa gerçekten, doğru dürüst ve yöntemiyle ogretilmeli" için de geçerlklir. Bilimsel kaynaklara ulaşraa gerekçesi ise pratikte gecerli bir neden gibi geimiyor bana. Çünkü Türkiye'de yabancı dil bilmek, yabana kaynaklara ulaşabiimek için yelerii koşul değildir. Bunun için yabancı yayın satan kitabevlerine bir göz atraak yeterlidir. YOK'ün etkintiklerine baslamasından bu yana ise beaim bulundugum ana bilira dalının kitaplıgına T.C.'nin parasıyla tek bir kitap gelmemiştir. Prof. Dr. Yücel, "Türkçenin bilim dili olarak, yetersizjigini" öne sürenler içinse, "Türkçenin kiiçümsenmesi, bana öyle geiiyor ki biraz da Türk ulusunun küçümsenmesinden ileri geiiyor" diyor ve bu tutumu "Bir Osmanlı tutumu" olarak nıteieyerek şunları söylüyor: anadilie yapılması ile yakından ilgilidir. Dilimizin zenginleşmesi, güçlenmesi ve özellikle bilimsel dilin gelişmesi, öğretimin anadilie yapılması ile yakından ilgilidir. Dilimizin zenginleşmesi, güçlenmesi ve özellikle bilimsel dilin gelişmesi öğretimin Turkçe olarak yapdmasına baglıdır." B.Ü. Rektörü Prof. Dr. Ergün Toğrol ise "Tnrkiye'de birçok üniversilede rahatça Türkçe teknik dil olarak kullanılabiliyor. Bu bakımdan Türkçenin teknik dil olarak, kültür dili olarak kaybolması pek olası gözükmüyor" diyerek soruna şöyle yaklaşıyor: "Bir yabana dilde eğitim, öğretim yapabilmemiz için bana göre ön şart, Türkçeyi iyi bilen insanlar yetiştirmemizdir. Yabancı dille öğretimin birtakım mah.tur Prof. Dr. Togrol "29 üniversitesi olan bir ülkenin 3 üniversitesinin yabana dille eğitim ALMANCA EĞİTİM YAPAN yapmasıyla ülkenin kültürü Eğitim Fakültesı Biyoloıı Ûğretmenliği Hacettepe Unı ^ T J H ortadan kalkmaz. Yani sonuçları Fizik Öğretmenliği Kimya Öğretmenliği mk * " 3 9 H ne kadar kötü olursa olsun, bu üç Matematık Öğretmenliği W ^rm üniversiteyle olacak iş değil. Yabana dille iyi bir öğretim Peki, Türkiye'de yabancı dille FRANSIZCA EĞtTÎM YAPAN yapılabilir. Ama temelde önce yüksek öğretimin iki ucundakiler, Ikiısadı ve Idan Kamu Ydneümı insanın kendi dilini iyi öğrenmesi lazım, sonra öğretim üyeleriyle oğrenciler ne Marmara Unı. Bil. Fakültesi ler düşünuyordu? Boğaziçi Üniyabancı dili iyi öğrenmesi lazım. " versitesi oğrencileri seçimlerinin şöyle açıklıyor: "Yabancı dil öğrenmeye genç yaşta başlanırsa başanlı olunuyor. 1718 yaşından sonra yeni bir dili öğretmek buyuk bir iş. O açıdan herkes yabancı dilde öğretim yapıyorum diyorsa, acaba gerçekten yabancı dilde öğretim yapıyor mu bunu sorgulamak lazım. Eğer öğretim üyesi yabancı dili iyi bilmiyorsa, eğer öğrenci yabancı dili iyi bilmiyorsa ya sınıf ortamında ders Türkçeye dönecek ya da kargacık burgacık bir ders haline gelecek. Tam anlamıyla ne bilgi geçirilebilecek, ne verilmek islenen eğitim verilebilecek. Yabancı dille iyi bir ögrenim yapılabilir. Ama lemelde önce insanın kendi dilini iyi öğrenmesi lazım sonra yabancı dili iyi öğrenmesi lazım." ni dillerinin yelersizligi değil. Çünkü biçbir dil yetersiz değildir. Her dil loplumun gereksinimlerini karşılar. Toplumda yeni gereksinimler, yonelimler doğduğu zaman dil onunla birükfe gelişir. Fakal yeni uluslaşmış birtakım Afrika ülkelerinin durumlan çok farklı. Bir kere, uzun süre sömürge olarak yaşamış ülkeler bunlar ve kültür dili olarak buralarda yerel koşulların etkisiyle bir yabancı dil zaten yerleşmiş. Sonra bu toplumlann buyük çoğunluğu kabilelerden oluşuyor ve bu kabilelerin her biri ayrı bir dil konuşuyor. Böyle olunca ortak bir dil gereksinimi doğuyor. Bu da ister istemez loplumu yönlendirenlerin önünde bulunan Batı dillerinden birisi oluyor. Fas, Tunus gibi birYabancı dille yüksek oğıetını takım Kuzey Afrika ülkelerinde "bilinçli" olduğunu vurgulayarak "Hiçbir sorun çıkmadığım" belirtiyor. B.Ü.. Tarih Bölümü öğretim uyelerinden Doç. Dr. Selim Deringil ise yabancı dille yüksek öğretim yapılmasında herhangi bir sakınca bulmadığını vurgulayarak, "Türkiye'de Türk tarihini, Türklere bir Türk olarak anlatmak nasıl bir duygu?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Bana hiç o kadar garip gelmiyor. Ancak Türk kaynaklannı eğer sınıfta yabancı bir ögrenci varsa. elimden geldigince İngilizceye çevirip yabancı öğrencilerin de anlayabileceği şekiıde tngilizce veriyonım. Yabana öğrenci olmadığı zaman, sadece Türk öğrenci olduğu zaman gayel tabii ki bir Cevdet Paşa Tarihi'ni Türkçe okutuyorum. Saçmalamanın da âlemi yok." İkt. ve Id. Bil Fakültesı tNGİLÎZCE EĞÎTİME BAŞLAYACAK Marmara Uni Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik Eğıtımı A.D. Bilgısayar Teknolojisi Eğitimi Anabilim Dalı Doç. Dr. Deringil, "Bu saçmalık mı olur?" sorusuna, "Cevdet Paşa Tarihi'ni karsımdaki Türk öğrenciye İngilizce anlatmam saçmalık olur tabii" diyor, ama "Sınavlarda Cevdei Paşa ile ilgili sonıları Ingilizce mi yoksa Türkçe mi yöneltiyordunuz?" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Ben şahsen tıtgiiim ymalma derek asılıyor. Avnıpa sınıflanoı falan kaldırmakian bahsediyor. Bence Türkçe böyle gelisecek. Ben başka bir dili çok iyi ögrendiğim zaman kendi dilimi de daha iyi kullanacağım. Çünkü sınırlanmı zorlayacağım." Prof. Dr. Tahsin Yücel ise söz konusu tutumun bir "yabancılasmayı" beraberinde taşıdığını vurgulayarak şunları söylüyor: "Osmaalıhk, Türkiye'de biz tam gitti falan derken bu yoldan yeniden diriltilmiştir. Yani İngilizce bugünün bir rur Osmanlıcasıdır ve amacı da insanlan yabancılaştırmaktır." yan sorulan akaaayomn)." Doç. Dr. Sdim Deringil, konu üzerine yapılan tartışmaları ise şöyle yorumluyor: "Bütün bu tartışmalar dünyaya Türkiye merkezli bir bakışın getirdigi sonınlar. Artık dunyada şu ya da bu merkezli bakışlar gi Koşullu evet' İstanbul Haber Servisi .1956'da kurulan ve 33 yüdır tüm programlannda "Ingilizce" eğitim veren ODTÜ'de halen 5 fakülte, 3 enstitü ve yuksekokulda 17 bin 786 öğrenci öğrerüm göriiyor. ODTÜ'ye her yıl yaklasık 3 bin 300 yeni öğrenci alımyor. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ömer Saatçiogln yabancı dille yükseköğretim uygulaması üzerine yönelttiğımiz sonıları şöyle yarutladı: "Ortaöğretimden yabancı dil bilgisi olmadan üniversitenize gelen öğrencilerin İngilizce yükseköğrenim görebilmesi için kaç aylık bir bazırlık gerekiyor? SAATÇİOCUJ Dersleri izleyebilecek düzeyde Ingilizce biigisine sahip obnayan öğrenciler bir yıl sureli İngilizce hazırlık sınıfına alınırlar. Bu süre sonunda başarılı olanlar, yerleştirilmiş oldukları bölümün birınci sınıfında öğrenime başlarlar. Başarısız olanlara ise yaz süresince eksikliklerini tamarnlayarak yaz sonunda açılan yeterlik sınavına girme hakkı verilir. Bu sınav sonunda da başarısız olanlar bir defaya mahsus olmak üzere İngilizce Hazırlık Sınıfını tekrarlarlar. • Ortaöğrenirnleri sırasında yabancı dil olarak İngilizce dersi alan öğrenciler için genelde 1 yıllık hazırlık öğrenimi yeterli olmaktadır. Ortaöğrenimleri sırasında İngilizce dersi almamış olanlar için bu sure kâfı gelmemektedir. "Yabana dille yükseköğretimin sizce yaraıian ve zararian oelerdir?" SAATÇtoCLU Yabancı dille yükseköğretimin yaraılarıııı şöyle özetlemek mümkündür: a) Öğrenciler çok sayıda ve dersleri ile ilgili ingilizce ders kitabına erişebümekte ve böylece öğretim üyelerinin söylediklerine ve notlanna bağımlı kalmamakta. b) Gelişrnis ülkelerin arastırma ve yayınlanna doğrudan erişmeye olanak sağiamakta. c) Yabana öğretim üyelerinin ve araştıncılarırun eğitim, öğretim ve araştırma faab'yetlerine katkıda bulunmasmı sağiamakta. Yabancı dille yükseköğretimin kullanılan dilin yeterli düzeyde bilinmesi koşulu ile olumsuz bir yönünün olmadığı kanısmdayız. "Yabana dille yükseköğretimin Türkiye'de yaygınlaşması gerektiği görüşünü paylasıyor musunuz?" SAATÇIOCLU Yabancı dille yükseköğretimin yaygınlaştınlması yararlı olabilir. Ancak bu konuda çok dikkatli olunması gerekmektedir. Yabancı dille öğretim yapabilecek öğretim üyesi kadrosunun yetiştirilmesi, güçlü bir hazırlık okulunun oluşturulması, Üniversiteye giriş üniversitelerinin çeşitli bölümlerine kapağı atabilmeye yönelik. Peki eğitirn eğitim ve öğretimin yapılacağı yasınavtan için her yıl ne derece duzeyli? Yararları, zararları neler? Bilimadamları, uzmanlar ve öğbancı dilde yayımlanan kitap ve yanm milyondan fazla genç ter döküyor Ama harcanan çabanın daha yoğu rencilerin konuya ilişkin görüşleri de farklı farklı. Kimi fevkalade yararlı bulurperiyodiklerin bulunduğu zengin nu da ingilizce öğretim yapılan Bogazıçi, Bilkent ve Ortadoğu üniversiteleri kfin, kımileri de yabancı dille yüksek öğretim yapmanın herkesin harcı kütüphanelerin kurulması şarttır. nin tüm bölümleri, lstanbul. Marmara. Hacettepe. Dokuz Eylül ve Gazıantep olamayacağı görüşünü savunuyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet) ODTU REKTORU SAATÇİOĞLU 6 Boğaziçi Üniversitesi İngilizce tercihte ilk sırayı ahyor cım İngilizce işletme okumaktı. Çünkü çok gecerli" diyor. Onaöğrenimde haftada 8 saat İngilizce ders görmesine karşın "yeteriilik" sınavıru veremediğini, bu yıizden 1 yıl İngilizce okumak zorunda kaldığını belirten Pınar Birdal, "Aslında psikoloji sosyal bir konu olduğu için İngilizce ögrenim görmek zor. tngilizcem bölüm derslerine yelecek mi bilmiyorura. Ama elime aldıgım ders kilaplannı zor da olsa anlıyonım. Pek sonın çıkmıyor. Tabii Türkçe gibi degil. Aıdamak için özd bir çsbayı gerekliriyor" diyor. lstanbul Haber Servisi Yabancı dille eğitim veren yüksek öğretim kurumları gençlerin tercihlerinde ilk sıraları ahyor. Kimi "daha iyi eğitim verildigine" inandığmdan, kimiyse "ingilizcenin diinya çapında geçerliliği olduğunu" bildiğinden tercihini yabancı dille eğitim veren yüksek öğretim kurumları yönünde yapıyor. Boğaziçi Universitesi Mühendislik Fakültesi Bilgısayar Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Hasan Ekim seçtiği dal gereği "İngilizcenin önemini" savunanlardan. İngilizce yüksek öğrenim görmek üzerine, "Başka şansım yok. mecburum. Çunkü terimlerin hepsi İngilizce. Türkçe ise bügisayar konusunda çok velersiz. Ne kadar uğraşırlarsa ugraşsınlar Türkçenin bu konuda yelerii olduğu bence tartışılır" diyor. Prof. Dr. Bozer Tevkalade yararh' lstanbul Haber Servisi Hacettepe Üniversitesi'nin 4 fakültesinin 14 bölümünde yabancı dille yükseköğretim veriliyor. Bunlar arasında tıp, çeşitli muhendislik dal lan ile fizik, kimya, biyoloji eğitimi gibi bölümler bulunuyor. Edebiyat Fakültesi'nde bulunan Alman, Fransız, İngiliz Edebiyatı gibi bölümlerin dışında, bu bölümlerde toplam 4 bin 634 öğrenci öğrenim görüyor her yıl ise yaklasık 867 yeni öğrenci alınıyor. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yüksd Bozer konuyla ilgili sorulanmızı şöyle yamtladı: Ortaögretimden yabancı dil bilgisi olmadan üniversitenize gelen öğrencilerin, bir yabancı dille yüksek ögrenim görebilmesi için kaç aylık bir hazırlık gerekiyor? Bu hazırlik süresi Türkçe dışında bir dille yüksek ögrenim görebilmek için sizce yeterli mi? BOZER Bence çalışan öğrenci için yeterlidir. Zaten öğrenci bu eğitimi ve kendi düzeyini dikkate alarak seçimini de ona gore yapmıştır. \ abancı dille yüksek ögrelimin sizce yararlan ve zararlan nelerdir? BOZER Zarar hiç düşünemiyorum. Yararı fevkalade fazla. Ancak zorunlu olmamasından yanayım. N abancı dille yüksek ögrelimin Türkiye'de yaygınlaşması gerektigi görüşünü paylaşıyor musunuz? BOZKR Bence Yükseköğreıinı kurulu'nca bu yaygınlaşmanın ölçü \e hududu mutlaka bclirlcnnıelidir. \ ııkscköğrcliın kurumlannın butüııu ile yabancı dilde eğitim yapmasına kesinlikle karşı yını. Universiteye, ama nereye? Konuk yazar Üabancı dilde öğretime 'hayır' demeden önce., Doç. Dr. CEM ALPTEKİN (B. Ü. Eğitim Fakültesi Yabana Dıller Eğitimi Bölümü öğretim Üyesi) İTU Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Güngör Evren'in Cumhuriyet'in 6 haziran tarihli sayısında "Yabana Dilde Öğretime Hayır" başlıklı yazısı, yabancı dil oğretimi ile yabancı dilde öğretim görüşleri konusunda toplumumuzun içinde bulunduğu ikilemi ilginç bir biçimde sergilemektedir. Sayın Evren, Türkiye'de genellikle egemen olan yaklaşırna uygun olarak, yabancı dil öğretimini savunmakta ve yabancı dilde öğretime karşı çıkmaktadır. Yabancı dilde oğretimi bir "tuzak" olarak gören Sayın Evren, bu tür eğitimin sakıncalarını sıralarken, kişinin kendine, anadiline ve kultürüne yabancılaşmasını dile getirmesinin yanında, toplumun da bir "kültür kapitülasyonu" olgusu ile karşı karşıya kalabileceğini belirtmektedir. Yabancı dil öğreniminin ulusal kültürümüzu etkilediği yadsınmaz bir gerçektir. Ancak bu etkinin özellikle olumsuz yönlerini dile getirerek, ulusal varlığımız bakımından sakıncaların, yabancı dilde öğretime dayandınlması bilimsel açıdan geçerli olamaz. Benzer sakıncalar çözüm olarak önerilen yabancı dil oğretimi için de geçerlidir. Şöyle ki, dil yalnızca sözcükleri ve bunların kuUarumını düzenleyen soyut kuralları içeren bir sistem değildir. işlevsel yönden bakıldığında, dilin kullanıldığı toplumun özelliklerini yansıtan ve toplum bireyleri arasındaki Yabancı dil, akültüra.syonuM bir oğciletişirni sağlayan bir araç olduğunu gö sidir. Akultürasyon süregeldikı,<. yiibancı rürüz. Başka bir deyişle dili toplumdan dile olan istem de dcvam cdceı.kıir. soyutlama ofanağı yoktur. Türkiye'de yabana dil öğraıımiuin geUlusal kültürün varlığı açısından konu, aslında yabancı dil öğreniminin yabancı dilde öğretim veya yabancı dil öğretimi yoluyla sağlanması değil, toplumumuzun, genelde içinden geçtiği akültürasyon sürecinden ne denli etkilenmekte olduğudur. Çünkü akultürasyon, yabancı dil öğrenimi hangi yolla sağlanırsa sağlansın, toplumumuzu etkileyen en büyük etmendir. Çağımızda ülkelerin giderek birbirlerine açılmaları sonucu iktisaden güçlü ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yaptıklan teknoloji transferi hızlanmıştır. Ancak genel kanının aksine, teknoloji, ideolojik ve kültürel içerikten yoksun değildir (1). İTÜ'nün anadilde bilim ve teknoloji dili oluşturma çabaları kuşkusuz olumlu atılımlardır, ancak bunlann teknoloji transferinin yan ürünIeri olan sosyal nitelikli kavram ve değerlerin yurdumuza girmesini öniemeleri olanak dışıdır. Keza bu çabaların, teknoloji transferinin kişisel düzeyde yol açtığı çeşitli ruhsal bunalımları da engellemeleri söz konusu olamaz (2). Yabancılaşma bu bağlamda ilginç bir örncktir. Teknoloji transferinin yol açtığı akultürasyon olgusu ortadan kalkmadıkça (ki kalkması da beklenemez) bu gibi sorunlar süregelecektir. Bir zamanların lahmacun salonları pizza salonlanna donuşccek, büfeler köfte yerine harnburgcr satacak, ketçap, salçanın yerini alacak ve yurdumuzda üretilen arabalaııu udları Türkçeleştirilirse de motorlaıı yabancı kalacaktır. "tngilizce yüksek ögrenim görmenin sakıncalan" üzerine ise Hasan Ekim şunları söylüyor: "Bence en büyük sakıncası insanlann güzel Türkçe konuşamaması. Konuşmalannın arasına tngilizce terimleri sıkıştırmalan. Bu hiç hoş degil. Ama bir yerde bu zorunlu oluyor. Mesela ben Türkçe ögrenim gören bügisayar mühendisliği öğrencileriyle bir tartışmada derdimi Türkçe anlaUmıyorum. Onların söz ettikkri terinınellikle yabancı dil öğretimine dayandı Tüm bu etmenlerin başarıya katkıları Dilimizin gelişmesi ve zenginleşmesi açı lerin İngilizcesini bildigim için ne nldığı ve sonuçların hiç de iç açıcı olma yadsınamaz. Ancak bunlardan öte, bel sından, Sayın Evren'in de belirttiği gibi, dediklerini anlamıyorum." Kolej çıkışlı olan ve İngilizceyi dığı bilinmektedir. Bunun çeşitli neden ki de en önemli etmen, anılan eğitim ku öğretimin anadilde yapılması gerekir. leri vardır: Yabancı dile ayrıian zaman rumlannda yabancı dilin bir iletişim aracı Ancak bu kıstası her öğretim kurumu "bilerek" yüksek öğrenime başlasüresi azdır; sınıflar kalabalıktır; öğret olarak görülmesi ve konuların yabancı için zorunlu kılmak ve başarısı/lığı ka yan Hasan Ekim, "Okuldaki dil menler nitelik ve nicelik olarak yetersiz dilde işlenerek dilin kullanılabilirliğinin nıtlanmış bir yabancı dil oğretimi uygu eğitimi bence yetersiz. 2 yıl içindir; ders malzemeleri çoğunlukla peda kanıtlanmasıdır. Böylece öğrencinin ya lamasını, anadilde eğitim ilkesine bir ya de Ingilizce bilmeyen bir öğrencigojik nitelikten yoksundur. Sıralanan bu bancı dili kullanma güdüsü sürekli ola ma gibi eklemek çözüm yolu değildir. ye üniversite düzeyinde tngilizce etmenler, mevcut yabancı dil oğretimi sis rak ayaktâ tutulmakta ve bu da öğren Yabancı dili bir iletişim aracı olarak gör bilgisi vermek çok zor" diyor. , . Gençlerin neteminin randırnansızlığının göstergeleri cinin dili etkin bir biçimde öğrenmesi ne meyen herhangi bir eğitim izlencesi veden tngilizce dir. Bu gerçekten hareketle, bu alanda re neden olmaktadir. Nasıl ki dövülmeyen ya uygulaması başarısızlığa mahkumdur. ^ ^ ^ ^ ^ öğreıirn yapılan form yapılmasının zorunlu olduğu savu demir ışıldamazsa, kullanılmaya dil de Avrupa Topluluğu'na bir an önce katılyüksek okulları nulabilir. Ancak ulusal bütçeden gelen (Latincede olduğu gibi) ölüme mahkum mak isteyen bir Türkiye'de yabancı dili tf l ^ ^ ^ H seçtiği sorusunu iletişimsel bir yaklaşımla ele alan geniş r,^. S^f eğitime aynlan payın yetersizliği göz önü olur. ise Hasan Bu bağlamda yanıtlanması geıeken bir kapsamlı bir yabancı dil öğretimi reforne alınırsa, yabancı dil oğretiminin iveEkim'in kardeşi dilikle gerektirdiği geniş kapsamlı re diğer soru da yabancı dilde öğretimin, munu beklemek Godot'yu beklemeye Hakan Ekim formların yapılabilmesinin olası olmadığı üniversitenin asıl görevi içinde yer alıp benzer. Bu nedenle yabancı dil öğreniyanıtlıyor: almadığıdır. Sayın Evren, yabancı dilde mini, dilin bir iletişim aracı olarak kullakolayca anlaşılır. "Biraz abiÖte yandan, yurdumuzda yabancı dil oğretimi, üniversitenin görevleri içinde nıldığı yabancı dilde öğretim bağlamı de öğretim yapan eğitim kurumlannın görmemektedir. Eğer üniversitelerimizin içinde başanya ulaştıran kısıtlı sayıdaki min etkisinde kaldıra diyebilirim. yabancı dil oğretimi yapanlara kıyasla ne lisans düzcyindeki izlenceleri yalnızca ortaöğrelim ve yüksek öğretim kurum Ama bence İngilizce dünya çapındenli başarılı olduklan da kamuoyunca meslcki formasyon derslerini içerseydi, larımızı desteklemeli ve yurdumuza yap da geçerli bir dil olduğu için İnbilinen bir gerçektir. Bu durumun en açık bu görüş bclki doğru olabilirdi. Ancak tıkları katkıları yadsımamalıyız. Bu ku gilizceyi seçtim. Knduslri mühendisliği okumak isliyorum. Ve terkanıtı yabancı dilde öğretim yapan Ana geleceğin iktisatçılarının mesieki dersle rumların amaç ve işlcvleri hiçbir zaman rinin yani sıra hukuk, sosyoloji, psiko anadilde eğitim vercn kurumlannkiyle cih sıralamamda Boğaziçi Üniverdolu liseleri ve ozel liselerle, Boğaziçi ve sitesi, ODTİ', Bilkenl gibi üniverODTÜ gibi yüksek öğretim kurumlan loji ve Türkçe gibi dersleri aldıkları bir lcrs orantılı değildir. öyle olsaydı bu gi siteler ilk sırada yer alıyor." na, halkımızın gosterdiği belirgin istem gerçektir. Geleceğin kimyagerleri mesieki bi cğilim kurunılcinııdan çıkanlar daha Geçen yıl Bodir. Bu kurumlardaki başarısı kanıtlan dcrslerine ek olarak Türkçe ve sosyal bi az ulusal bcnlik taşır ve bclki dc anadilSaziçi Üniversimış yabancı dilde eğitim uygulamasını lim içerikli dersler dealmaktadır. Örnek lerini bile doğru durüst konuşamazlardı. lesi Rehberlik \c "tuzak" olarak niteleyip, başarıya ula ler çoğaltılabilir. Psikolojik DaYabancı dilde öğretimin, üniversite düşamamış ve mevcut koşullarda ulaşamatl) Herhen Schilhr. tommunication and nışmanlık Böluyacak olan bir yabancı dil eğitimi düzc zcyinde basarıyla yapılabileceğini, Kana Cullural Domination. Ntw York: M.E. mu'nü kazanan, nini savıınmak bilinıselliklc bağdaşma/. da üniversitelcrinde yapılan deneylcr ka Shar/h //«., 1976. ama tngilizcesi Doğal olarak, yabancı dilde oğrclinı ya nıtlamıştır (3). Söz konusu deneylcr mcs\clersİ7 olduğu pan kurumların biriakım avantajlan var lek dcrslcrinin yabancı dilde verilmcsinin 12) Ceııı Al/'lckın. "Cııltıırut Dommunıv için bir yıl dil son derece başarılı sonuçlar verdiğini or umt EhL, " Canadian Modern l.anguage dır: Yabancı dile aynlan süre yelerlidir; cğiıimi gören , 39/1: 5662. 1982. sınıflardaki o|rcnci vayısı daha akla ya taya koymuştur. Pınar Birdal iso neden İngili/ce kındır; öğretmcnlerin meslekı formasyo Doğullıkla yabancı dilde öğretim Tür (î) Murjorit H'esche. "lınmersion and the ögrenim göıınck ıslcdiğını "açık nu ve dil bilgileri daha doyurucudur; ders kiycgcnelindcher ortaöğretim veya yük Unırersilie* ". Canadian Moderrt l.anguak" ifadc ctnıcse dc "Asıl amamalzemelerinin niteliği daha olumludur. seköğretim kurumu için savunulamaz. ge Revie»; 41/5: 931940. 1985
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle