19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 22 TEMMUZ 1989 Güvenlik güçleriyle PKK'nın 5 yıllık çatışmasına Uluslararası Af Örgütü raporu: Gtineydoğu'da kayıp: 1400 ADANA (Cumhuriyel Giiney tlleri Bürosu) Uluslararası Af örgütü, ağustos 1984'ten bu yana Güneydoğu'da süren olaylarda PKK ve Türk güvenlik güçleriyle sivil yurttaşlardan 1400 kişinin öldüğünü duyurdu. Uluslararası Af Örgütü'nün 19 Temmuz 1989 tarihinde Siirt'teki son gelişmelerle ilgili olarak Başbakanlık ve Olağanüstu HaJ Bölge Valiliği'ne yaptığı acıl işlem başvurusunda, Partiye Karkeren Kurdistan'dan (Kurdistan Işçi PartisiPKK) "gerilla savası veren yasadışı orgut" diye söz edildi. Türkiye'nin 2 Ağustos 1988'de Merkezi Londra'da bulunan Ulus"Birleşmiş Milletler İşkenceye lararası Af Örgütü'nden (Amnesty Karşı Işbirligi" ve 25 Şubat International) Başbakanhk ve 1988'de "Avrupa'da İşkencenin Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne Önlenmesi İçin tşbirliği" anlaşfakslanan başvuruda şoyle denilmalannı onayladığı anımsatılan di: başvuru metninde, "Her nasılsa "Uluslararası Af Örgüfü'ne 12 Geçen aydan bu yana Uluslara Uluslararası Af Örgütü'nün elintemmuzda Siirt ili Şırnak ilçesi rası Af Örgutü'ne "Türk güvenlik deki tüm bilgiler Türkiye'de hâlâ Balveren, Dağkonak ve Ara köylerinden yaklaşık 10 kişinin gözaltına alındığı ve Şırnak 23. Sınır Jandarma Tuga>)'na götürtildiiğii bildirilmiştir. Mustafa Sidar, İbrahim Ba>ık, Ibrahim Eren, Mustafa Bayram, İsmail Bayram ve Yasin İstek ile bunlara ek olarak adı verilmemis alıkonulan en az iki kişinin kimse) le görüştürülmeyerek hapiste lutulmafan devam etmektedir. Ağustos 1984'ten beri bölgede gerilla savaşı veren yasadışı Kurdistan İsci Partisi (PKK) sempatizanı olduğu iddia edilerek alıkonan bu kişilere soruşturma boyunca işkence yapıldıgı korkusu ve endişesi vardır. 1984'ten bu yana, her iki taraftan siviller dahil 1400 kişi ölmuştür." güçlerinin bölgede PKK mililanlanna karşı daha geniş operasyonlara girişebilmek amacıyla Cudi Dağı'nda yaşayan halkı tahliye ettiği" yolunda rapor geldiği belirtilen başvuruda, ''Bu nedenk bazı insanlar bölgeyi lerk elmis. bazılan da koylere hapsediimişlerdir ve genellikle yaz aylannda siırülerini otlattıklan dağ meralarına sünilerini göndermeleri engellenmişlir" denıldi. işkencenin sistemli ve geniş bir biçimde yapıldığı yolundadır" goruşu savunuldu. Başvure) metninde şu görüşlere yer verildi: "İşkence iddialan, sivil hukumele geçiş taribi olan 1983'ten beri devam etmişlir. Çoğu iddialar, ilk sorgulamaları boyunca bir avukat ya da herhangi bir yakınıyla görüşturülmeden nezarette tululma gibi kötü muamelerle ilgilidir. Gozaltı suresinin 24 saat olarak değişlirilınesi gerekmektedir. Olaylarda üç ya da daha fazla şupheli varsa suçun cinsine göre nezarette bulundurma süresi 15 güne kadar çıkabilir. Yine Türkiye'deki yasalara göre bu süre olağanüstü hal ve sıkıyönetim bölgelerinde 30 gune kadar arttınlabi!ir. Halen Siirt'i de içine alan Türkive'nin doğu illeri olağanüstü kurallarla. olağanüstü yetkiler verilen bir vali tarafından yönetilmektedir." Verilecek yanıtın birer kopyalarının Türkiye'de bulunan tum diplomatik temsiciliklere iletilmesi istenen Uluslararası Af Örgütü'nün başvurusunun sonunda Başbakan Turgut Ozal ve Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu'ndan şunlar istendi: "Mustafa Sidar, İbrahim Bayık. İbrahim Eren, Muslafa Bayram, Yasin İstek ve gozaltında bulunan en az iki kişinin daha serbest bırakılması. aileleriyle ve avukatlanyla goruslurulmesi. nezarette kötü muamele yapılmaması ısrar olunur. Belirtilen kişiler hakkındaki suçlamaların bildirilmesi rica olunur." Örgütün Özal'a gönderdiği "Acil İşlem" başvurusunda Cudi Dağı çevresindeki köylülerden gözaltına alman 8 k'ışiye işkence yapılmaması isteğinde bulunuldu. Yazıda, "Elimizdeki tüm bilgiler Türkiye'de hâlâ işkencenin sistemli ve geniş biçimde yapüdığı yolundadır" görüşüne yer verildi. Abramotvitz protesto edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi, Morton Abramomtz, Sosyalist Parti'nin başlattığı "Abramomtz'i Protesto Ha/tası" çerçevesinde Deniz Gezmiş'in mezan başında protesto edildi. Sosyalist Parti Ankara fl Yönetim Kurulu üyeleri dün Gezmiş'in Karşıyaka mezarlığındaki mezannı ziyaret ederek, kırmızı karanfil bırakttlar. SP Ankara tl Başkanı Ali Kalan, Gezmiş'in mezannın başında okuduğu bildiride, Gezmiş ve arkadaşlarmın ABD emperyalizmine karşı mücadelenin bayrağı olduklanm dile getirerek, "O günlerde kimse Amerikana olarak övünemiyordu. Ancak bugün Amerikan emperyalitmi ile içli dışlı otmak bir meziyet gibi gösterilebilmektedir. Ülkenin yönetiminde etkıli olan birçok kurumun başında ABD pasaportunu taşıyanlar bulunuyor" dedi. (Fotoğraf: Rıza Ezer) GUNEYDOĞU GÜNLÜĞÜ Köy korucııları kente îndi SHP MYK üyesi Halil Akyüz ve Milletvekili Fuat Atalay bir türlü anlayamıyoriar, koca bir tugaym olduğu ilçede bir ailenin can güvenliğinin korucular tarafından sağlanmasım... öyle ya, yasal statüsü de "köy koruculuğu" zaten. Her ne kadar Şırnak köye benzese de şu anda ilçe konumunda. Elbette yasal boşluk uzun süre giîmezBakarsımz, Güneydoğu'daki "köy koruculuğu"na "ilçe koruculuğu" ya da "il koruculuğu" eklenebilir. CELAL BAŞLANGIÇ ŞIRNAK Sular, kayaları aşarak açmış yolunu. Kasrik Boğazı'ndan geçerken, tepelerdeki taşlar, aşağıya "Diişerim ha" gibi bakıyor. Suların aşındırarak incelttiği tepeler dikey duran jiletlere dönuşmuş. Cizre*den Cudi Dağı'na doğru ancak Şırnak yolundan tırmanılıyor. Bir süre solunuzda Dicle'nin birkaç kilometre sonra Irak'a geçecek sulanyla gidiliyor. Kasrik Boğazı'na doğru yükseldikçe aşaJıda yitip gidiyor Dide. Boğazdan çıkar çıkmaz, ince asfaltı kırmızı üzerine beyaz *Mur" yazısı kesiyor. Başında bir asker var. Diğeri gerideki siperde, eli tetikte bekliyor. Bölge insanı olmadığımız anlaşılınca kimliğinize bile bakılmıyor. Yüze ve konuşmalardaki vurgulamaya bakıp "geç" deniyor. Bu denetim kritik bölgemn başladığmın iik habercisi. 1lerde Şırnak kömür ocaklan var. İlçeye değin uzanan yol uzerinde obek öbek yığılmış kömürler. Büyük işletmelerin işçileri, tarlasında körnüre rastlayıp ekip biçmek yerine madenciliğe sıvanan köylüler ellerinde kazma kürek temmuz sıcağında çalışıyorlar. Cizre, Güneydoğu'nun en sıcak yeri, gündüz güneşin altı tam bir cehennem. Şırnak'a doğru çıklıkça yayla serinliği başlıyor. Cizre'de pişerken, Şırnak'ta hafîf bir ürperti geliyor içinize. Cizre'den Şırnak'a değin uzanan kırk beş kilometrelik yol boyunca, tek bir ağaç yok. Karayolunun çevresindeki İcöylerin, tarlaların içine kesilmiş tahıllar ve ağaçlardan yapılmış gölgelikler oluşturulmuş. Şırnak'a değin keskin virajlarla tırmanılan yolu ilçe girişinde ikinci bir "dur" kesiyor. Bu, ilçeye gireceğinizin habercisi. Yerleşim alanı içinde de at arabaları, başıboş dolasan hayvanlar, Şırnak'taki sokaklardan değişik görüntuler. Bir ilçeden çok köy görunümu egemen. 1 Mavıs 1989 Uksorguda 24 kişi sahverikü Kemal Türkler anılıyor IşSendika Servisi DtSK ve Madentş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 9. yıldönümünde anılıyor. Bugün DtSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün yaptığı bir çağn ile saat 10.00'da Topkapı'daki mezarı başında anılacak. Yartn ise îzmir Fuarı Açık Hava Tiyatrosu'nda saat 19.00 'da bir anma toplantısı yapılacak. Kemal Türkler için geçen yıl ölüm yıldönümünde Istanbul'da anma toplantısı düzenlenmek isıenmiş, ancak İstanbul Valiliği'nce izin venlmemışti. Bu kez tzjnir Valiliği'nden izin alınarak, anma toplantısı tzmir'de düzenlendi. İstanbul Haber Servisi I Mayıs 1989 davasına dün İstanbul 2. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. 3 grup halinde yargılanmaları kararlaştmlan 31'i tutuklu toplam 48 sanıklı ilk grubun sorgusu dün yapıldı. 12'si Turkiye Devrimci Komunist Partisi (TDKP) üyesi ötekileri ise izinsiz gösteri yaptıklan savıyla yargılanan tutuklu sanıklardan 24'u dunkü duruşmada sabverildi, 8'inin ise tutukluluklannın devamı kararlastınldı. Tutuklu yakınlarının çokluğunun salonda izdiharna neden olduğu duruşma, avukat ve sanıklann kimlik tesbjti ile başladı. Mahkeme heyeti daha sonra bir avukatın, "Cezaevlerinde üstlerinin aranmasından ötühı aldıkları karar nedeniyle sanıklarla göruşmeye gitmedikierini, bu nedenle sorgulara geçilmeden önce kısa bir süre sanıkiarla göriışme yapmak" yolundaki istemini olumlu karşıladı ve sanıklar avukatJarı ile bir süre görüştüler. Duruşmada biri 2, diğeri 13 imzalı iki "suç duyurusu" mahkeme başkanlığına sunuldu. Mahkeme heyete onceleri, "Suç duyurusunun yapılacağı yer burası degil" dediyse de sanık ve avukatlarm ısrarı üzerine suç duyurularını alİşkenceyl anlattı Salıh Zeyrek 19 yaşında. Balveren karakolunda on gün kalmış. Salih'ı de bıdona sokmuşlar karakol bahçesınde. Kapağmı kapatıp mak zorunda kaldı. "Bireysd" suç güneşe bırakmışlar bir sure. Sonra da üstübü yakmıslar bıdonun kapağında Tam yırmı dört saat sürmuş bıdon işkencesı (Fotoğraf: Cumhuriyçt) duyuruları da sunan sanıklar mahkeme heyetince birer birer leşiyor. Bir yıl öncesine değin, ge gidince btze yine baskı olacak". riyorduk. Dışarda kalanlara da "Eşkıya şehre indi derdik." Şimdi sorgulandı. Sanıklardan Seher çen her aracın plakası ve Sflrücü Bazı köytuler, sorunları cözülse sıirekli dayak atıyorlardı. Vallahi korucular şehre indi... Şen, yazılı savunmasında, "Yargısünün adı bir deftere yazılırdı. bile, evlerine gidip rahat rahat ya bidonun içine sıçuk." ,. . „ . , . r lanması gerekenler Mehmet Akif Şimdi sadece kimlik denetimi ya tamayacaklannı söylüyorlar. Tek Osman Sann, Balveren köyü m a n k e n t merkezindekorucuol" Dala'yı öldurenler, yüzlerce insanı pıhyor. Elde herhangi bir liste ol güvenceleri açık alanda hep bera n ü n yirmi bir haneli Banhavya merıcezınae Korucu oı cop ve kalaslarla dovenler, üzerbulu madan yapılan denetimlerin an ber olmaları. Evlerine gittiklerin merrâsından. Elbet şu anda öyle ™as'"'. ç ., J"??^ > o r : lerine kurşunlar yağdıranlar, orta1 lamsızhğı çıkıyor ortaya. Bu yöıı de sırayla gözaltına alınmaktan bir mezra yok. 1987'nin ağusto Z^,, ]}çeafki. ?}*T , e s l lığı kan golune çevirenler olduğu temle ancak kimliksizler yakala korkuyorlar. .£ y l a •«« aavaü Kaymak«n, halde sanık sandalyesinde biz otus u n d a çıkarmışlar tüm köylüleri. nabilir. Kimse de artık bu bölge" M e r a k etmevın" demişler "pa O n W n d a k l ÇO^S"" »"'e & r ruyoruz. Bizim oiurdugumuz sadekimliksizdolasacak kadar enaYaklaşık bir ay once, Balveren ra d a v e ^ ' . Zorunlu olarak ^ ' J ^ ' s a PKK'nın ö.üm lis nık sandalyelerinde halkın ustune violmad.ğından.budenetiminne koyü yak.nlannda taranan b.r t e r k etmişler mezray,. O gun bu «ındedır dıyor. Bu nedenle aı ateş açanlar, siyasi iktidann soanlama geldiği bir türlu kavrana araçtak. beş k.ş. oldurülmuş, suç g u n d u r d e g o ç e b e i e r . Tek kuruş ' ^ T S S ^ ' 0 ^ rumluları olmalıydı" dedı. mıyor. Neden bir üste olmadığı 'ulann bulunmas, ıçın yapılan aizmamışlar. Geri dönmesin m l ş . . A n c a k S H . f M y ^ . " y e s , ' " " ' Tutuklu olarak yargılananlarhalde kimlik denetimi yaptığını araştırmamn sıvn ucu Balveren i e r djye d e mgzradaki evlerinin bir ''Akyuz ve mı letveküı Fııat AU dan salıverilmesi uygun görülmesorduğumuz bir subay, "Görevi köyüne yönelmış. Ist.hbarat ka> k l s m , y a k l l m l s > g e r i k a l a n l a r ^ '»? bir turlu anlayamıyorlaı koca yen ve "yasadışı örgüt üyesi olb i r t u g a y m o l d u mu efendim" vamtını veriyor. naklarma göre PKK iki kişiyi öl vîkümıs ? u l l ç e d e b l r aıle" mak, patlayıcı madde tasımakla naülar ve cpJresindeki verlesim durme kararı alıyor. Bunun içın de . „ ,. , x . . . nın can güvenliğinin korucular taw hirimfennde TsavaV^ kövlül™ köydeki iki kişiyi goreMendiriyor. Mahraut Keskın geleceğım.z, r a f m d a n sağlanmasım... Öyle ya suçlanan"lann adları ise şoyle: Ko deki tero Soner Karan, Ali Kökdemir, ŞaSrnakuSerekaravölunundS: >' " ^ l e r de "olüm duyunca Balveren'e k.rk k.lometre ^ S a l statusu de "köy koruculuğu" hin Duman, İsmail Genç, Alper düncü k V L S S e bekl«ivo e m r i " v e r i l e n i k i k i S ı n i n Van. s, uzakhktak, S.lop, Ball, koyunden ^ten. H e r ne kadar Ş.rnak köye f a r d r S H P ^ S n ] Î o ^ e n ton r a ' ^nlarmdaki uç kişiyi de "te S e ""*• ™*r >k. y,ld,r tarlaya ve b e , , ^ de şu anda ilçe konumun Gökçer, Figen Oral, Mehmet Genç, Bektaş Özkan. S a S " n B e S S ' n ait bir mizJeyiv.riyoriar" Köy.u.er bu sa £ " 2 , 2 ^ ^ ^ ^ " ^ Elbe"eP? b^ukr1^un'fl" arac da vard! Gencten birileri v a Orgüttekiler o kadar aptal ler saklanmasın dıye dncek gun r e g U m e z Bakaısınız Guneydo HacıbeyiVde seçim yarın ANKARA (ANKA) Adana'mn Hacıbeyli belediye başkanlığı seçimi yarın yenilenecek. 26 mart yerel seçimleri sonrasındaki yenileme seçimleri 3 eylülde tamamlanacak. Yüksek Seçim Kurulu'ndan edinilen bilgiye göre Bingöl ili Genç ilçesi Servi seçimi 30 temmuzda Van ili Özalp ilçesi Saray seçimi 6 ağustosta, Adana ili Osmaniye ilçesi Cevdediye seçimi 20 ağustosta yenilenecek. Şanlıurfa'ya bağlı Siverek ilçesi belediye başkanlığı seçimi ile yeni kurulan 5 ilçede il genel meclisi seçimleri de 3 eylülde yapılacak. 'Hesabın görüleceği yer erken seçinv1 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kırathoğlu, devlet adammın dürust ve ciddi olması gerektiğini belirterek, "Bu mıllet, devleti müteahhitlerle denizden idare eden kafaların sorumsuzluğuna teslim etmez" dedi. Kırathoğlu aynca, Başbakanm, Türkiye'de böyle bir labloyu "yok" Jarz etmesi halinde, bu hesabm görüleceği yerin milletin huzurunda yapılacak bir erken seçim olduğunu kaydetti. Kıratlıoğlu, Başbakan özal'ın, temsil vasfını kaybetmiş bir Meclis çoğunluğunu meşruiyet sınırlan dışına hızla ve zorla ittiğini öne sürdü. Soruşturma 7 günde tamam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Televizyonda gösterilirken bitimine 20 dakika kala "Hıristiyanlık propagandası yapıyor" gerekçesiyle yayından kaldınlan "Yasak Oyunlar" fılmini kesenlerin ve denetleyenlerin ifadeleri alınacak. TRT Genel Müdür Yardımcısı Serpil Akıllıoğlu, önceki gece saat 01.30'da TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem 'te telefonda görüştüğünü belirterek, Erdem 'in fılmin deneüminden ve kesilmesinden sorumlu herkesin ifadesinin ahnması yolunda direktif verdiğini, soruşturmanın 7 gun içinde tamamlanacağını söyledi. Gıda sanayiinde ek zam ANKARA (AA) Oz Gıdalş Sendikası, Ülker grubu ve Uzay Gıda Sanayii ile ek zam anlaşması yaptı. öz Gıdatş Sendikast 'ndan yapılan açıklamaya göre 1988 yıh içerisinde bağıtlanan Ülker grubuna bağlı işletmelerle Uzay Gıda Sanayii'nde ek zam ödemesi kabul edildi. Uzay Gıda Sanayii, 2 ikramiye ek zam ödemeyi kabul ederken, Ülker grubuna bağlı Ülker Gıda, Anadolu Gıda ve Birlik Pazarlama Sanayii'nde çalışan yaklaşık 4 bin işçiye net 250 bin lira ek zam ödenmesi kararlaştınldı. kesipSiirt'inSHFliBelediyeBaş lestirmek ıçin yasad.klar, koyu van bannaklan V ak,l m ) ş. ç e k o r u c u uğu ya da ",l kanı Ekrem Bilek'in talimatı ol s e v s ı n l e r d ' y e k a r 5 ' Çikıyorlar. Balveren koylulennin yanında koruculuğu eklenebilir. r n a k t a n duğunu, aracın koylulerin olduğu Salih Zeyrek on dokuz yaşında. Ş ' ' gelenler de var. Onlar o e r ç j olağanüstü Hal Bölge yere gitmemesi gerektiğini söylü Bu olayla ilgili olarak gözaltına yakınıyor: Valiliği'nin iki yıllık uygulamasınyor. Direnen köylüler yardım bek ahnmış. Balveren Karakolu'nda Geceleri esimizde otururken, d a " p KK çökertilmiş", bu nedenle lerken, aracı bile koylulerin oldu o n g u n k a lmış. Salih'i de bidona önce bir silah sesi geliyor. Ardın "Gozü dönmüş caniler panik ğu yere gondermeme "titizliğr ya sokmuşlar karakol bahçesinde. dan bütun evler rasgele taranıyor. içinde" vede "Son çırpınışlanyla dırganıyor. Kapa&nı kapatıp temmuz güne„. , saldırmaktadırlar". Hatta daha Yol kenarında bekleşen köylü şine bırakm.şlar bir süre. Sonra aa ~ ^ ^Pıyor Dunları' önce az da olsa zedelenen "Devletler dertlerini daha aÇ1k anlatacak ustubü yakmıslar bidonun kapa| | C f . rnerke/İnde korunı var ^ ^ A m * " ^ **&*** >el l ç e m e r k e a n d e k o r U L U v a r lar, ama "İçimizde ajan var" di gmda. Tam yirmi dort saat sür~ nıden kurulmuş" ve "halkm devyerek kalabalıkta konuşamaya müş bidon işkencesi. "Dakika da m ı „ , lete güveni tamd^". Ama gene de em z Ia caklannı söylüyorlar. Teke tek ko kika ölümü bekledim" diyor Sa " .™J]* "'~" .. korucular kente inebılir. Ne olur n e o l m a z nuşmaktan da çekinenler var. lih, "Benden cinayeti kabul etmeItn „,, f L , ' b i r g ü ng e l i r e e r e k l i Ajanm, gelenlerle baş basa fiskos mi istediler. Her şeye rağmen ka H ^ f ı ç ı n b l r d e k O r U C U m U olur. KO >QUIdrResmı raporlar böyle demıyor Şırnak'ın içinden geçip Ulude yaptığmı söylemesi bileyeterli. Biı bul elmedim. Benden başka altı Ne diyorsun beyim. Eskiden mu yoksa? re yoluna çıkarken, "dur'Mar eş genç, "Siz" diyor "Şimdi buradan kişi daha vardı. Sırayla bidona gi 1 rn'ak ç lkl ş I S S n önünü ? . ^K'nın o.dür emnni gerçek ^ ^ Z S S S3S? "' ^f ""», •~Ü"I"> ^ Karar siyasidir DevYol avukatları: Saltuk, bakanhğa dava açıyor Kültür Servisi "Hoy Nare" adlı son kasetinin çoğaltılması, Kültür Bakaıılığı Fikir ve Sanat Eserleri Müdurlüğü'nce engellenen Rahmi Saltuk, müdürlüğe karşı Jdare Mahkeınesi'nde dava açacaklarını bildirdi. Fikir ve Sanat Eserleri Müdurlüğü, Rahmi Saltuk'un içinde üç Kürtçe halk türküsü de bulunan "Hoy Nare" adlı kasetine 20 bin adet bandrol vermiş, ikinci 20 bandrollük isteği ise kasetteki Kürtçe parçalardan dolayı geri çevirmişıi. Rahmi Saltuk, avukatları Ayşe Esen ve Zeynel Özrürk'le birlikte düzenlediği dünkü basın loplantısında, Fikir ve Sanat Eserleri Müdürü Rahmi Çubukçu'nun bir gazetede çıkan haberi ihbar kabul ederek bandrol vermeme karannı aldığı ve bu kararla kendi yetkilerini aştığını söyledi. Avukat Zeynel Öztürk konuyla ilgili bilgi verirken, "Müdürlugün bir tedbir yetkisi vardır. Aldığı karar savcılık kararıyla sulh cezaya gider. Bu olayda böyle bir yasa hükmu işletilmemiştir, yasal yolla Jıiçbir kovuşlmma açılmamıştır. İdari tedbir bir yasa gibi uygulanmıştır" dedi. Ibncalı olayı savcılıkta Muhtar Mustafa Orhan, 3 köylünün ölümü, 5'inin de yaralanmasıyla sonuçlanan olay için savcılığa yaptığı başvuruda öldürülen koylulerin TVveradyodan "terörist" diye tanıtılmasının gerçekleriyansıtmadığını söyledi. MEHMET AKA HAKKÂRİ Merkeze bağlı Yoncalı koyü muhtarı Mustafa Orhan, geçen gunlerde güvenlik güçlerinin atış açması sonucu iki köylünun ölumü, daha sonra ise güvenlik guçlerine teslim edilen altı koyluden birinin yaşamını yitirmesi ve diğer beşinin de yaralanması konusunun açıklığa kavuşması için cumhuriyet savcılığına başvurdu. Muhtar Orhan, öldurulen koylulerin TV \e radyodan "terörist" diye tanıtıldığını, bunun gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Dün Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı'na bir dilekçeyle başvuran Yoncalı köyu muhtarı Mustafa Orhan, olaya yol açan sorumlular hakkında işlem yapılmasını istedi. Muhtar Orhan, dılekçesinde şu goruşlere yer verdi: "18.7.1989 günü Hakkâri merkez Yoncalı koyiinde meydana gelen olayda Bünyamin Orhan ve Sabri Orhan adlı köylülerimiz yaşamlannı yitirmişlerdir. Suvarihalil geçişinde pusuya gidecek komando ekipleri ve ozel timler zirveye ulasmadan araçlar an/a yaptığından yarı yolda inmişler, bu arada aralannda kan davası bulunduğu için köylülerin kaçması uıerine koylulere aies açmışlardır. İki köylü oldurülmuş, Şeyhmus Orhan, Sıddık Orhan, Sadık Orhan, Abdullah Orhan, Aziı Orhan ve Nusret Kurt komando birlik komutanına köylüleree teslim edilmiştir. Bu sayılanlar sağ olarak birliğe teslim edildikleri halde Şeyhmus Orhan daha sonra bize 6lu olarak bırakılmışlır. Teslim edilen diğer beş kişi ise dövülmüş, halen devlet haslanesinde yatmaktadırlar. Şeyhmus Orhan'ın da darp edilerek öldürülduğü, bilahare çatışma çıktığı süsu verilmek için kurşun sıkıldığı yaygın kanıdır. Yoncalı köyu yakınlarında güvenlik güçleriyle PKK'lılar arasında çaüşma çıkmamıştır. Özel tim ve güvenlik güçleri Yoncalı halkını hedef almışlardır. Televizyon haberlerinde terörist olduklan \e kimliklerinin belirienemediği iddia edilerek 6lü olarak de geçirildjği öne <turülen, ki bunlar Sadık Orhan ve Bünyamin Orhan'dır kişiler köylulerimizdir. Terör ya da başka bir nedenle aranmamı>lardır. Ksasen köyümüzde PKK militanı da olan yoktur. Savcılıgını/ca gerekli Muhtar: Güvenlik güçleri halkı hedefaldı otopsi yapıldığı takdirde gerek halen cesetleri köyümüz yakınlanndaki yaylada bulunan iki kişi ve gerekse darp edilerek ölduriilen Şeyhmus Orhan'ın lerorisl değil, köyümüz halkından olduklan, haksız yere oldürüldükleri, olayın saplınlmaya çalışıldığı, delillerin yok cdilmeye çalışıldığı görülecektir. Olayın aydınlatılması ve sorumlulann orlaya çıkarılması için otopsi yapılmasını, yaylada bulunan cesetlerin yakınlarına leslim edilmesini, sorumlular hakkında soruşturma açılmasını saygıyla arz ederim." Anımsanacağı gibi 18 Temmuz 1989 gunü Hakkâri'nin nıerke/:e bağlı Yoncalı koyü vaylasında güvenlik güçlerinin kendılerini goruncc kaçan koylulerin uzenne atcş açması sonucu Bünyamin Orhan ve Sabıı Orhan'ın olduruldukleri öne »urülmuştu. Olayda dokuz >aşındaki bir kız çocuğu da yaralanmıstı. Olayın ardıııdan guvcnlik gucİerinin yaylayı roketatar ateşine tutması sırasında bir crin de öldürüldüğu bildirilmiş. roketatar aleşine son verilmesi için koylulcrden altısı guvcnlık guçlerine teslim edilmişti. Helikopıerle 118. Jandarma Alay Komutanlığı'na gölürulen köylülerden Şeyhmus Orhan'ııı sakağından vurularak oldurülduğu, Sıddık Orhan'ın ağzından mcrmi yarası aldığı, dığerleri de dövulerek de\let haslanesinde ledavi altına alındıklan iddia edıl ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 7 idam, 39 ömür boyu hapis cezası ile sonuçlanan ana Devrimci Yol davası a\ ukatları, askeri mahkemece verilen kararın hukuki değil, siyasi tercihler esas alınarak verildiğini savundular. Davanın 21 avukatı tarafından dün yapılan yazılı basın açıklamasında, kararın temyiz edileceği de açıklanarak şöyle denildi: "Karar haksızdır. Hukuki değil, siyasi tercihlerin esas ahnması sonucu verilmiştir. Karan veren Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nin anayasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle de verdiği kararın hukuki bir geçerlilQi yoktur. Karar verilirken, Birleşmiş Milletler'in İşkenceye Karşı Sozleşmesi ve benzeri iç hukukumuz açısından yasa hukmündeki uluslararası sozleşmeler hiçe sayılarak kanun tanımazlığın bir orneği verilmiştir. Kararın TCK'nın 146. maddesinin esas alınarak verilmesi, hukukta çifte standard:n açık bir gostergesidir. Kararın temelini işkenceylc alınan ifadeler oluşturmuştur. İşkence ve işkenceciler kararın gerçek minıarı olmuşlardır. Karar 9 yıldır tutuklu bulunan sanıMarın temyiz hakkını fiilen orladan kaldırmaktadır. Cezala11 Yargıtay'ca bozulacak olan saıııklara bundan hiçbir şekilde yararlanma inıkânı lanınmamaktadır. Çunkü dava Yargıtay'ca karara bağlaıııiKaya kadar verilen cezal.iiin lamamı çekilmiş olacaktır. Bulun bu haksızlıklar nedeniyle kurarı temyiz edeceğimizi, kararla ilgili Avrupa İnsaıı Hakları Koınisyonu'na sanık vekilleri olarak bircyscl başvuru hakkımızı kullanacuğıını/ı, lııın ulusal vc uluslararası plaUormlarda karan tanışacağımı/ı vc karan veren hâkınılcrı sikâyol cda.vğiıııizi kumuoyuna açıklaı. hukukçuların, aydıııların, dcmokıal kanuıoyunun dcsteğini bcklcdiğiıuı/i duyuıuru/." Grup Yorurrfun tahliyvsine ret MERStN (Cumhuriyet) Mersin'de Likatlş Sendikası tarafından duzenlenen konser öncesi tutuklanan Grup Yontm'un tahliye istemi reddedildi. Mersin Cezaevi'nde yatmakta olan Grup Yorum 'un 9 sanatçısının "eylemlerinin suç oluşturmaması" gerekçesiyle avukat İsmail Çevik, tahliye isteminde bulundu. Grup Yorum hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yasası'na muhalefetten dava açıldığı ve duruşmanın 11 ağustosta başlayacağı bildirildi. Sağmalcılar'da açlık grevi İstanbul Haber Servisi Sağmalcılar Cezaevi'nde bir grup siyasi tutuklu ve hükümlünün başlattıklan açlık grevi süruyor. Cezaevi müdürlüğünden alman bilgiye göre, tutuklu ve hükümlüler, önceki gün duyurdukları açlık grevine dün sabah dağııüan yemeklerini almayarak başladılar. Cezaevi içinde durumun şimdilik sakin olduğu ve grevdeki tutuklu ile hükumlülere herhangi bir müdahalenin yapılmadığı bildirildi. Eylemdeki tutuklu ve hükümlu sayısı henüz açıklanmadı. AÇIKLAMA YENİ ÇÖZÜM 21 Temmuz 1989 tarıhli Cumhuriyet Gazetesı'nde, "Müvekkillerimizle Görüşmeyeceğiz" başlığıyla yayımlanan ve Sağmalcılar Cezaevi'ndekı avukat görüşünün engellenmesinı protesto eden avukatlarm tavrını anlatan haberde. Cezaevi Güvenlik Subayı Togay Karataş'ın sözlerinde "Yeni Çözüm" Dergisi yasak yayınmış gibi yansıtılmıştır. Daha önce defalarca açıkladığımız gibi dergımız yasaldır ve Basın Kanunu'nun gereklenni yerıne getirerek yayın yapmaktadır. Dergimızın yasak yayınmış gibi lanse edılmeye çalışılması bilinçli bir çabanın ürünüdür. ÜSKÜDAR Gazetenizin 12 Temmuz 1989 tarih ve 23308 sayılı nüshasının 9. sayfası 4. sütununda, "İlçe Başkanlığı • SHP Üsküdar'ı Çubuk kazandı" başlığıyla yayımlanan yazı ile Üsküdar İlçe Seçim Kurulu'nda menlaat sağlanarak, baskı yapılarak seçimın genel merkez lehıne sonuçlandırıldığı öne sürüldu demlmek suretıyle kurulumuza yayın yoluyla ıftira edilmiş ve kamuoyunda kuçük düşürücü sözler sarfedılmiştir. 9 Temmuz 1989 pazar günu SHP Üsküdar İlçe Başkanlığı'nın Zafer Sıneması'nda yaptığı kongredeki seçimler, yasa gereği bağımsız yargı gözetim ve denetımınde yapılmış olup, yapılan seçimler, işlemler ve oy sayımı, dökümü, sonucu tamamen usül ve kanunlara uygundur. Yargının tarafsızlığının tartışılamayacağı, menfaat ve baskının kesın surelte söz konusu olamayacağı kuşkusuzdur. istanbul Milletvekili Kenan Sönmez'e arfen yapılan kurulumuz hakkındakı işbu yayın tamamen asılsız. mesnetsiz ve iftıradır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle