23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 1989 HABERLER CUMHURtYET/9 Dev5bl kararına tepkiler ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Yedi idam, 39 ömür boyu hapis cezasının verildiği ana DevrimciYol davası kararını değerlendiren hukukçular, kararı "çok a|ır, hukuka ve gerçefe «ylan" olarak nitelediler. Hukukçular, çıkan kararı, iki yıl once açıklanan ana MHP davası karan ile de karşılaştırarak, verilen kararı "çifte standardın açık bir örnegi, adli bir hata" olarak yorumladılar. DevYol davasına başından bu yana savunma avukatı olarak katılan hukukçulann, çıkan kararla ilgili değerlendirmeleri şöyle: yönünden bile ilgili olmayan merkez komite diye adlandırılanların müebbet hapse hükümlendirilmesi çifte standardın açık örneğidir. Adaletin böylesi bir uygulamadan alacağı yara çok derindir. Yine bu davada, kimi kişiler hayatlarını kaybetmişlerse o günlerin faşizan baskılan ve terörü karşısında meşru müdafaa ve haklı savunma durumu ya da en azından tahrik söz konusu olmahdır. Dolayısıyla idam cezalan bu davada çıkmamalıydı, ama hukukun egemen iradeden gayri bir şey olmadığını bu karar ile bir kez daha gorüyoruz. Karar, bu yönden yığınlara adalet gerçeğini anlatabilir ve hakkın nasıl aranacağını gösterebilirse toplumsal açıdan yarar sağlayabilir. Karar, her yönüyle hukukun çağdas ilkelerine aykındır. vekkiller açısından da çok ağır sonuçlar doğurmuştur. 9 yıldır tutuklu bulunan müvekkiller için bu karar, aslında temyizsiz kesin karar şeklindedir. Çünkü, bu dosyanın Yargıtay'da sonuçlanması 67 yılı bulacaktır ki müvekkiller, müebbet cezayı bile fiilen çekmiş olacaklardır. Av. Şükrü Giinel: Mevcut yargılama sistemi içerisinde Türkiye^ de hukuki hatalar, kısaca adli hatalar zaten çoktur. Bu karar da bu adli hatalann en son ve en ağır örnegidir. Hukuken uygulanması mümkün olmayan ve hukuki şartlan mevcut bulunmayan TCK 146/1'den karar kurulması tamamen yanlıştır. yaratanların daha az cezalara çarptırılarak birer birer cezaevlerinden çıktığı, hatta faşist hareketin içinde yer alanlann iktidara ortak olarak devleti yönettiğı bir gerçek iken ve müvekkillerin 12 Eylül öncesi faaliyetleri bu fasjst hareketin saldınlarına karşı savunma iken, onlardan daha ağır ve devlet aleyhine suç işlemişler gibi daha doğru, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmişler gibi cezalandınlmaları hukuken yerinde olmadığı gibi, kamu vicdanını da tatmin edici değildir. Hukukçular "MHPdavasınagöre çiftestandardın açık bir örneği, adli bir hata" GÖRÛŞ Bileşke EVSANLAR Deneyim, yenilen kazıklann bileşkesJdir. v\ rüşteki sanıklara farklı uygulanarak karar oluşturulduğundan, 12 Eylul yönetiminin bütün izlerini taşıdığından çok ağır ve haksızdır. lşte bu nedenle karan temyiz edeceğiz ve uluslararası bütün hukuk yollarını deneyerek mahkemenin tutumunu sergileyeceğiz. Biz yargılamanın her asamasında mahkemenin tarafsız olmadığını, yetkisiz olduğunu, uluslararası sözleşme hükümlerine uymadığını belirtip, mahkeme heyetini reddetme dahil her yola başvurduk. Kararı sürpriz görmüyorum. FÜSUN ÖZBİLGEN SSK'NIN FONLARI TAUN EDILIYOR Işçinin parası kar gibi eriyor Hacettepe'nin, SSK'lı hastalardan kazancının 45 milyar liraya ulaştığını hesaplıyor. Bayan Aykut, uzun açıklamalarında SSK'nın fonlarının, yani işçilerin emeklilik günleri için bordrolarından kesilen primlerinin nasıl talan edildiğini çok iyi belirtti. Bu talana karşı çıkmak, fonları da ticari amaçlı yatırımlarda değertendirmek istediğini söyledi. Biz de bu gorüşe katıldığımızı, ancak işçinin parasını değerlendireceğim dıye bazı işadamlannın kurtarılmasına karşı çıktığımızı anlattık. Bir işadamı, büyuk kâr getiren bir turizm kuruluşunu neden SSK'ya satsındı? Üstelık bu işadamının eşi "papatya örgütünün" önde gelenlerinden ise burunlara "yanık kokusunun " gelmesinden daha doğal ne olabilirdi? Emekli Sandığı Genel Müdürü iken, sandığın Ataturk Orman Çiftliği'ndeki Marmara Oteli işletmesınden çekilmesini savunan müsteşar ve bu oteli Tahsin Kaya'nın işletmesine kazandıran müsteşar Ateş Amiklloglu bu kez SSK'nın turistik tesis alımını nasıl karşılıyordu? Eğer turizm kârlı bir yatırım alanı ise devletin Turban zinciri neden özel sektöre satılıyordu? ANAP iktidarının bakanlan ve yüksek bürok/atlarının yaptıkları işler sürekli birbiri ile çeliştiği için hangisinin dediğinin doğru ve savunduğunun haklı olduğunu anlamanın imkânı yok. Sadece ortada bir gerçek var ki, o da, işçinin dar gelirinden kesilen sigorta primleri de taian olmuş ve olmakta. Çifte standart Av. EmİB D e f e r Karar, çifte standardın en son örneğidir ve 12 Eylül felsefesinin eseridir. MHP'nin en yetkili kişilerinden TCY*nin 149. maddesine giren eyfcmlerden yargılananlar dışanda iken, bir dergi yöneten ve bunun dışında hiçbir eylemle azmettırme Yasaklı avukat Davanın S yıldan bu yana yasakta olan avukab tbrahim Tezan: Anayasal ve yasal dayanağı olmayan, bu nedenle de görevsiz ve yetkisiz olan mahkeme tarafından verilen karar, hukuki değil siyasi tercihler esas almarak verildiğinden, uluslararası sözleşmeler hiçe sayıldığından, yasalar farklı gö Mehdi Bektaş: Karar çok ağırdır. Hukuka ve gerçeğe uygun değildir. 12 Eylül öncesi dönem içerisinde milvekkillerin faşist saldınlara karşı, kendilerini ve halkı Av. Abmet Atak: Kararı adil savunduklan ortaya cıkmıştır. Bubulmuyorum. 12 Eylul hukuku na ragmen, 12 Eylul öncesi saldırnun izlerini ta$ıyan bu karar, mü ganların şiddet ve terör olaylarını Karar bir adli hatadır TÜRKİYE'de SSK'lı işçilerin kesilen sigorta primlerinin ücretlere oranları, dünyanın başka hiçbir ulkesinde gözlenmeyen ölçüde yüksek. Bu paralar işçtlerderı kesildikten sonra ne yapılıyor, hangi kârlı alanlarda Hukuka aykın karar değerlendirilerek enflasyon karşısında erimesinin önüne Av. Şenal Sanhan: Bız davanın geçılıyor dersinız? avukatları olarak son duruşmaya SSK'dan sorumlu Sosyal Gükadar sıkıyönetim mahkemelerivenlik Bakanı İmren Aykut'un nin hukuken görevli olmadığını ve verdiği bilgiye göre, bu paraladavanın esas olarak işkenceye darın yüzde 65'lık bir bölümü banyalı anlatımlar üzerine kurulu olkalarda duruyor ve hızla yükseduğunu, İşkenceye Karşı Sözleşlen enflasyon karşısında güme'nin özellikle 15. maddesi ışıneşte kalmış kar gibi eriyip suğında bu anlatımların yok sayılyunu çekiyormuş. ması gerektiğini, özenle vurgulamaya ve bu yönde taleplerde buSSK'nın, Selim Edes'in tulunmaya çalıştık. Karar, bu talepristik tesisini 45 milyar lira ödelerimizi yok sayarak oluştuıuldu. yerek alıp isçi paralan ile işaBu konudaki hukuka aykınlığın damlarını mı kurtaracağını sorhalen devam ettiği inancındayız. gulayan yazımız üzerine teleAyrıca, bugunkü koşullarda hufonia arayan Bakan İmren Aykukun insan için olması ve insa Kin, oır saate yakın bir süre na hizmet vermesi gerekliliğinin SSK'nın içler acısı halini antattı. çok açık olduğu bir çağda, bir daİmren Aykut'un verdiği bilgiye vada hâlâ idam cezası veriliyor olgöre devlet baba yıllardır masını kaygı ve kuşku ile karşılıSSK'da birıken işçi fonlanndan yorum. eiini çekmemiş. Bankalarda yatan bu paralara "vaz'ryet" Av. Nevzal Heivacı: DevYol daecüp, yerine "tahvil" dıye bir tovası karara bağlandı. 7 sanığa mar kâğrt vermış. Üstelık de bu idam cezası verildi. tlk olarak tahvillerin faizteri yüzde 3 ile 30 ölüm cezasına karşı olduğumuz arasında değişıyormuş. için gösterilen gerekçe ne olursa Yani işçilerin küçücük ücretolsun bu gerekçede yanılgı payı lerinden kesilen paralar devlet bulunsun ya da bulunmasın karababanın "vergi iadesi" gibi rın bu bölümünü benimsememiz hayali ihracatçıları destekleme mümkün değildir. Davanın sanıkişlerine filan harcanmış. İşçiielanna işkence yapıldığı ve emnire de düşük faizli tahvil yeterli yet anlatımlannın işkence ve basgörülmüş. kıya dayalı olduğu dosyadaki belŞu anda SSK'nın bankalargelerden anlaşılmaktadır. Bu anda yatan 700800 milyar civalatımların kanıt olarak kullanılrında bırikmiş fonu bulunuyorması, BM İşkence Sözleşmesi'nin muş. İmren Aykut. bu fonları 15. maddesine aykındır. Bu anlayüzde yüz gelir garantili yatıtımlann kanıt sayılmasından ötürımlara dönüştürup ticari btçımrü kararda önemli ölçüde adli yanılgıya düşülmüş olabileceğinden endişe ediyorum. SP Genel Sekreteri Yalçın Büyükdaglı: Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nin DevYol davasuıda verdiği cezalan n toplum vicdanı tarafından kabul edilmesi mümkun değildir. Askeri mahkemeler, emir komuta zinciri içinde çalışmaktadır, bağımsız karar vermesi olanaksızdır. Ayrıca, işkence ile alınan ifadelere dayanarak karar veren mahkemelerdir. de kullanmaktan yana olduğunu anlattı. Emekli Sandığı'nın Sheraton gibi şirketlerle ortaklığından ve otellerdeki hisselerirvden ciddi gelırler elde ettiğini, SSK'nın ise biriken fonlarını ticari bir biçimde değerlendıremediğini belirtti. Bu arada SSK'nın biriken paralan ile daha önce "dağda taşta" arsalar almdığmı, bu arsaların bugün hiçbir ise yaramadığını, bazı arsaların belediyelerce "yeşJI alan"a çevrıldigini, kaymakamlık binası gibi devlet binaları yapımı için SSK mallanna el atıkdığını acı acı anlattı. SSK'yı sadece bu çevreler yiyip yutmakla kalmıyormuş. SSK hastanelerinde yapılamayan tedaviler için başka hastanelere gönderilen hasıalara dehşetlı faturalar çıkarılarak bir başka soygun düzeni yürüyormuş. "Bir tek hastaya 3 bln enjektör ve 500 amellyat önlüğü «aturast gönderiHr ml?" diye anlatıyor Bayan Bakan, SSK paralarını taian edenlerin öyküİerini. Güvenlik subaytyla göruşme Aralannda eski Adalet Bakanı Ismail Müftüoğlu. DYP eskj Genel Başkanı Husamettin Cirtdoruk, SHP milletvekillen Mehmet Moğultay ve Aytekin Kotil ile eski TİP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar'ın da aralannda bulunduğu avukatlar Istanbul Baro Başkanı Turgut Kazan ile bırlikte Sağmalcılar Cezaevi'ne 'ust aratmaksızırî girme girişjmmde bulundular. Avukatıar, cezaevi savcısı Muzaffer Inanlı ve guvenlık subayı binbaşı Togay Karataş iie görüştüler. (Fotoğraf: Nihat Haltcı) GAZETECI NASIL BİR INSAHDIR? Müvekkîllerinıizle görüşmeyeceğîz İstanbul Haber Servisi tstanbul Barosu'na bağlı 100 kadar avukat dün Sağmalcılar Cezaevi'ne 'üst aratmaksızın" girme girişiminde bulundu. tstanbul Barosu'na baglı avukatlar dün saat 10.00 sıralannda Baro Başkanı Turgut Kazan ile birlikte cezaevinın önüne geldiler. Başkan ile birlikte tstanbul Barosu'nun eski başkanlanmn, eski Adalet Bakanı Ismail Müftüoğlu, Doğru Yol Partisi (DYP) eski Genel Başkanı Avukat Hüsamettin Cindoruk, SHP Milletvekili Mehmet Mogultay ve Aytekin Kotil'in yanı sıra ceza ve ceza usulu hukuku öğretim üyelerinin, Sosyalist Devrim Partisi (SDP) ve Türkiye tşçi Partisi (TlP) eski Genel Başkanı Mehmet Aii Aybar'ın da katıldığı görüldu. Cezaevi savcısı Muzaffer Inanlı, avukatların istemi üzerine aralannda müietvekilleri ve Mehmet Ali Aybar ile Başkan Kazan1 ın da bulunduğu avukat grubu ile görüştü. Gorüşmede Inanlı "avukatUnn ü&tünün anmnıası" konusunun kendi yetki sınırı dışına taştığını söyledi. İnanlı, avukatları bu konuda haklı bulduğunu da belirtti. İstanbul Barosu Başkanı Kazan ise Savcı Inanlıya "yasal ve hukuksal dayanağı olmayan üst aramanın sürdüruleceginin anlaşıldıgım" söyledikten sonra bundan sonra avukatların müvekkilleriyle cezaevinde görüşmeyeceklerini, görüşmelerini mahkeme sırasında yapacaklarını bildirdi. tstanbul Baro Başkanı Cezaevine 'üst aratmaksızın' girme girişiminde bulunan avukatlar: Turgut Kazan, daha sonra cezaevi güvenlik subayı Binbaşı Togay Karataş ile de görüştü. Karataş, yalruzca yasalar çerçevesinde g o rev yaptığını söyledi ve bir süre önce "yeşil reçete" kapsamına giren bir ilacı muvekkiline ulaştırmak isterken yakalanan Avukat Bilge Işm ile "yasak yayın" olduğu iddia edılen "Yeni Çözüm" dergileriyle cezaevine girişine izin verilmeyen iki avukat hakkında düzenlenen tutanaklan Kazan'a gösterdi. Kazan ise cezaevi önünde bekleyen a\ukatlara, "cezaevinde müvekkilleriyle göriişme yapmama çagnsf'nda bulundu. "Demokrasi Mücadelesinde Avukallar"ın da içinde yer aldığı avukat grubu daha sonra cezaevinin önünden ayrıldı. Az çocuklu, ortadirek geçimli BAŞBAKAN Özal gazetecileri hiç sevnııyor. Gazetelerin de "pek fazla okunmamasını" isîiyor. Bir ülkenın başbakanı gazetecilere bu kadar tavır alırsa vatandaş da yavaş yavaş gazetecileri tartışmaya başlar. Sahi nasıl bir insandır şu gazeteciler? Ortalama Türk vatandaşının çok dışında, yaşamlan farklı insanlar mı? Yoksa ortalama vatandaş kadar imkânlan ve yaşantısı olan kişiler mi? Gazeteciler Cemiyeti İstanbul Şubesi, 1988 yılının ilk aylarında bir anket düzenlemişti. 690 kişinin yanıtlarına göre çıkanlan anket sonuçları, gazetecilerin genellikle "bekâr veya az çocuklu, ortadirek bir yasam tarzı sürdüren, akşam dışanda yemek yiyemeyen, TV seyrederek vaklt geçiren " insanlar olduğunu ortaya koyuyor. Anketi yanıtlayan gazetecilerın 307'si 212 sayılı yasaya göre çaiışan fikır ışçileri, 383 ü ise 1475 sayılı yasaya göre çaiışan kol işçileri. Sorular ve yanıtların yüzde dağılımı şöyle: Gazetecinin yaş dağılımı: % 9'u 2025 % 32'si 2630 % 22'si 3135 % 19'u Sö^ö % 11'i 4145 % 6'sı 46 ve daha yukarı yasta. Medeni hali: % 30'u 1 çocuklu % 22'si 2 çocuklu % 6'sı 3 çocuklu % 4'ü 4 çocuklu <¥o 7'si Askeri savcılık temyiz etti Askeri savcılık, 7 idam, 39 ömur boyu hapis cezası verilen ana DevYol davasını temyiz ettf. Edinilen bilgilere göre askeri savcılık, bir haftalık temyiz başvuru süresini geçirmemek üzere hazırladığı kısa temyiz başvurusunu dün askeri mahkemeye iletti. çocuklu, % 13'ü evli ve çocuksuz % 24'ü bekâr Öğrenim durumu: 212 % 67'si Y.O. mezunu (Fikir % 28i lıse mezunu işçisi) % 4'ü ortaokul mezunu % 6'sı ilkokul 5 ve daha fazla mezunu 1475 (Kbl işçisi) ARÇELİK TELEVİZYON PEŞİN FİYA TINA MÜKEMMEL TAKSİTLERLE Arçelik mukemmel televizyon ve videolar şimdi peşin fyatına mukemmel taksitleHe. Dilediğiniz ARÇELİK'i seçin. Dilediğiniz koşullaria kolayca ödeyin. Bu mukemmel fırsatı kaçırmayın! NASIL KATILACAKSINIZ? • Katılma focmunda seçtiğiniz ürün ya da ürunleri ve ödeme biçimini işaretleyin. • Katılma formuna adınızı, soyodınızı, telefon numaranızı, açık odresinizi ve posfa kodunuzu okunaklı olarak yazın. • /. Seçenek için peşinatı Arçelik Yetkili Satıası'na yatınn, ürününüzü derhalalın, güle gule kullanın. • //. Seçenek için, seçtiğiniz ürün ya da ürünlerin peşinatmı, havale masrafı ödemeden aşağıaaki hesap numarasına havale edin. ARÇELİK AŞ. T. İş Bankası Beyoğlu Şubesi Hesap No 1230298 • Banka havale makbuzunun kaşeli aslını katılma formuna ekleyip aşağıdaki adresimize taahhütlü olarak hemen postalayın. KATILMA fORMU Kad TÎLEVİZYONLAR 1. SCÇCNOC/HEAKN TtSÜMfS oy) Ay+k Taloit 400JÛO0 280.000 200.000 263.000 Soyadnu . TULFER DE GÜNEŞLENİYOR Konutu: % 39'u kendi evinde oturuyor. % 3'ü 50 bin lira civarında kira ödüyor % 36.5'i 60100 bin lira arasında kira ödüyor % 14.4'u 100150 bin lira arasında kira ödüyor % 35'i 151200 bin lira arasında kira ödüyor % 1.1'i 201 bin liradan fazla kira ödüyor İşe nasıl gidip geliyor? % 4'ü kendi otosuyla % 4'ü servisle (Tercüman) % 5.5'i yamtlamamış % 41.5'i bir araçla işe geliyor % 16.5'i 3 ve daha fazla araçla % 85.6'sıtoplu taşım araçlarını kullanıyor Dışanda yemek (ailesi ile ayda kaç kere): % 73'3'ü dışarıda hiç yemek yemiyor % 13'ü 1 kez yemek yiyor % 8'i 2 kez yemek yıyor % 1.5"i 3 kez yemek yiyor % 1.7'sı 4 ve daha fazla yemek yiyor Tatil yapabilenlerin oranı: (188 kişi) ° b 27'si tatil / yapabiliyor geliyor % 27.6'sı iki araçla işe % 6'sı Y.O. mezunu % 29'u lise mezunu % 34'ü ortaokul mezunu % 311 ilkokul mezunu Havalann gıtükçe ısınmasıyla insanlar kendilerini deniz kenariannda kumların üzerine bırakmaya başladılar. Sadece insanlar değil, attar da sıcaktan şikâyetçı. Yarış atı olan "Tulfer" de kendini kumlara bırakmış, güneşlenıyor. (Fotoğraf: Sevinç Baysal) DENİZ POLISI NE 1$E YARAR? Tekneler arızalı ANADOLU HİSARI sakınlerinden Şahika Ertan, bir midyeci motorunun gece 02.30 civarında ışıklarını söndürerek kaçak şekilde Hisar koyunda midye taraması yaptığını saptamış. 4 gece süren bu kaçak dip taraması üzerine motor Kanlıca koyunu tararken Şahıka Ertan ilgili yerlere başvurarak bu olayı durdurmak istemiş Konuştuğu yerler ve aldığı yanıtları ilginç bulmuş ve Cumurbaşkanı Evren'den Vilayet ve Emniyet Genel Müdurlüğü'ne kadar her yere yazmış. Konuştuğu numaralar ve karşılaştığı yanıtları şöyle anlatıyor: Yer: Sahil Güvenlik Tel.: 142 97 10 Cevap: (Gayet ilgili bir yaklaşım ve nezaketle) Ne yazık kı iki teknemız de Sivnada yakınlarında fırtınada batma durumuna gelmış ıkı tekneyı kurtar H. SeÇENBC/etlÛl HSÜMl{9ay) §m*myaratoo* Teehm Ğyot 2.000.000 1.380.000 1.000.000 1.S90.000 Aykk Takât 183.000 200.000 156.000 171.OO0 100.000 159.000 Kyat 1.830.000 2.000.000 1,560.000 1.710.000 1.0O0.OO0 1.S90.000 n 12 13 M A*TV li6(US*t.) AKTV IS6 UJC. 111 Sia.l AJTTV ISI(IISkt.l 320.000 220.000 160.000 2&5M0 C C C a 183.000 200.000 156.000 I71.O00 ARÇELİK A.Ş. "Satış" Karaağaç Çad. No. 2/6 Sütlüce 80330 İstanbul Ncl Kampanyamaa a*n toft/mo brmu *> tnrdenfaaburun için katdabihvMZ Seçtğna ürünhrın peşmatlannın loçhm tvtam, lek birhavae Se yahratntnmız Sıze en yckm Arçelik Yetkili Sattası 7* kakhna brmjnch betüna. Bu kanpanyo; 23Ocak 1986 tarM fesm Gazetecfe yaymbran ilgili teMğe uygun. özel hr uygulamadr fryatknrtao KDV ve bandrol dohüdr. AMTVISlUJC/irSist.) AtTY • 3*2 UJC 19 Sitt.) ! vtoeoiA* 11 32 AMVD171 moyr JMVDMI VHS VUro D 100.000 D 159.000 Adm IMjnun teshrnn ate&pnıı adrts Ûnjnu ahtot altdğm A C T M Ye*l, Sahcıs Kalılmo tormun, ekıhıı rt otunaitl, dotdunm & n t o makbuzunm fap/ıastn eUeyn dcğerlendnknk ArçeUt "Sohf Koraoğaç Cod l'6 SuHuee 90330 banbul admme faahhuHu paslo ık /wnen yoMoymz Bajnrvnvz bae uiaşt&ndo Mgaararh gereklı bdgıJvn ıceren mckhjtxjnuz en kna surede odmmtzt gnndenJeteJttr ARÇELİK mada görevli. Üç denizin kontrolü ile yükümlü olduğumuz için elımizdeki iki bot ile yetisemiyoruz. Konunun asıl sorumluları Deniz Polisi ve Tarım il Müdürlüğüdür, ama bir şey yapacaklarını sanmıyorum. (Deniz Polisi'nin telefonunu veriyorlar) Yer: Liman Karakolu Tel.: 523 67 83 Cevap: Efendim teknemiz arızalı. Soru: Nasıl olur? Bugün Cumhurbaşkanı'na refakat ediyordu lacıvert botunuz? Cevap: Evet, bir botumuz Cumhurbaşkanı'na tahsis edildi. Diğeri ise bir yıldır arızalı. Elımizde imkân ycik. Hiçbir şey yapamıyoruz. Siz 055'i arayın. Yer: Denız Polisi Tel.: 149 60 80 Cevap: Teknelerımiz arızalı Bırı Cumhurbaşkanı'na tahsis edildi. Bizim zaten imkânımız hiç yok. Eskiden beri böyledir zaten. Eskiden bırkaç tekne vardı Hepsi arızalandı, çürüğe çıktı Soru: Sizi niye kurarlar pekiyi? Siz bir işe yaramıyorsunuz ki... Cevap: Haklısınız Yer: Emniyet Tel.: 055 Cevap: ilgileniriz. Soru: Nasıl? Cevap: Deniz Polisini ararız. Cevap: Boşuna aramayın, ben hepsini aradım. (Durumu anlatıyorum). Kısacası yani T.C.'de istanbul Vilayetı'nde İstanbul Boğazı'ndakı bir kanunsuzluğa kimse müdahale edemiyor. Çünkü ne sizın ne de başkasının "imkânı yok". Bu teşkılâtı niye kurmuşlar boşu boşuna acaba?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle