Katalog

CUMHURÎYET/8 HABERLER 21 TEMMUZ 1989 5 bîn köylü yol kenarında yatıyor Köylüler tarlalara gidemediklerini, ormandan kestikleri odunları köye Köy dışına çıkma yasağını protesto etmek için kadın, çoluk çocuk 4 getiremediklerini ve hayvanlarım otlaklara çıkartamadıklarını, yaylaya köyden 5 bin köylü bir haftadır ŞırnakUludere karayolunun gitmeleri yasaklandığı için yol kenarında yatarak yasaklamayı protesto kenarında yatıyorlar. SHP'den Genel Sekreter Yardımcısı Halil Akyüz ettiklerini söylediler. Köylüler gündüzleri çocuklarını ağaç gölgelerinde ve Milletvekili JUrgut Atalay, Diyarbakır ll Başkanı Abdürrahim Yıldırım ve Merkez İlçe Başkanı Ömer önen bölgeye gelerek korumaya çalışırken, geceleri de yaktıklan ateşin etrafında incelemelere başladılar. bekleşiyorlar. E R G U N AKSOY KASIM K A D Î R H A N ŞIRNAK Cudi Dağı'nm eteklerinde kurulu Balveren, Araköy, Geçitboyu ve Dağkonak köylerinde yaşayan yaklaşık beş bin yurttaş, "köy dışına çıkma" yasağını protesto etmek için kadınlar ve çocuklanyla birlikte bir haftadır evlerine gitmeyerek ŞırnakUludere karayolunun kenarında yatıyorlar. Yol kenarındaki açık alanda gece gündiiz bekleyen kadınlı çocuklu köylüler, yasak nedeniyle tarlalanna, otlaklanna, odun toplamaya gidemediklerini belirtirlerken, 4 köy halkı, tnsan Haklan Derneği'ne başvurarak can ve rnal güvenliği istediler. Olayı yerinde incelemek üzere dün Şırnak'a gelen ve bir haftadır evlerine gitmeyen köylüleri nyaret eden SHP MYK üyesi HaUl Akyuz, "Burada idarenin sizin yaşam ve mesken haklanruza saygı göstermediğini gordıik. İdarenin (utumunu degişlirmesini isteyeceğiz. Eğer değistirmezlerse hesap soracagız" dedi. Şırnak Kaymakamlığı tarafından kendilerine 28 haziranda tebliğ edilen, "İlcemizde bultınan 21. Sınır Jandarma Tuga> Komutanlığı'nca zaman zaman köy merkezi dışında çoğunlukla >ayla ve meralarda atış eğitimi yapılacağı bildirilmiştir. Vatandaşlanmızın can ve mal güvenliği açısından dikkatli olmaları, aksi takdirde hiçbir sonımluluk kabul edilmeyeceği" duyurusu üzerine bulunduklan girişimlerden hiçbir sonuç aîamayan Culba köylüleri bir hafta önce başladıklan eylemlerini dün de sürdürdüler. Duyunı üzerine Şırnak Kaymakamı Cemal Ayman'la görüşen köylüler kendilerine, "Terörisi olduğu sürece asker istedigi zaman ateş dc eder, bomba da atar" yanıtının verildigini, koy çevresindeki tarlalara gidemediklerini, ormandan kestikleri odunları köye getiremediklerini, hayvanlannı otlatmaya çıkartamadıklarını, yaylaya gitmelerinin yasaklandığını söylediler. "Köy dışına çıkma yasafT'ndan sonra, başta 3.500 kişinin yaşadığı Balveren olmak üzere Araköy, Geçitboynu ve Dağkonak köylerinde yaşayan yaklaşık 5.000 kişi geçen hafta ŞırnakUludere yolunu keserek bir süre gösteri yapmışlardı. O günden bu yana karayolunun kenarındaki Kanya Kiron alanında kadınlar ve çocuklar olduğu halde bekleşen köylüler, düne dek bir haftadır evlerine gitmediler. Çevredeki ağaçlara çocuklan için salıncak kuran, geceleri ateş yakarak beklesen köylülere yakınlan Şırnak'tan ve o çevredeki yerleşim birimlerinden yaptıklaıı yiyecek yardımını sürdürüyorlar. Insan Haklan Derneği Diyarbakır Şubesi'ne başvuran köylüler, can ve mal güvenliklerinin kalmadığını, zaman ve mekân belli olmaksızın her an güvenlik kuvvetlerinin keyfi gerekçeleriyle gözaltına alınıp işkenceden geçirildiklerini, bölgedeki vurucu timlerin kendilerini sürekli öldürmekle tehdit ettiklerini one sürduler. Isteklerini daha önce köy ihtiyar heyetleri aracılığıyla Şırnak Kaymakamhğı'na bildirdiklerini söyleyen köylüler, kaymakamlığın kendilerine "Zaten hepiniz teröristsiniz. Bugün sizi öldürmeseler yann öldürecekler. Hangi koy nerede ve ne zaman askerler larafından bombalanma gereği duyuhırsa yapılacaktır" yanıtını verdiğini öne surdüler. İnsan Haklan Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Vu« I , köylülerin başvurusu üzerine bölgeye bir heyet gönderilerek inceleme yapılacağını, güvenlik güçlerinin bir nevi vurdumduymaz tutum ve davranışlarının Türkiye'yi dünyada, özellikle AT'de itibarsız ve uluslararası sozleşmelere uymayan bir ülke durumuna getirdiğini söyledi. Şımak'taki 4 köyün halkı (köy dışına çıkmayasağını'protesto ediyor Abramowitz 'istenmeyen adam' Haber Merkezi ABD'nin yeni Ankara Biiyükelçisi Morton Abramov/itz, Sosyalist Parti tarafından "istenmeyen adam" ilan edillrken SHP Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'a, "ABD'nin yeni Ankara Biiyükelçisi Morton Abramomtz'i istenmeyen adam ilan etmeyi düşünüyor musunuz" sorusunu yöneltti. SP Ankara, İstanbul ve İzmir il örgütleri bir bildiri yayımlayarak Abramomtz'in gelişini protesto ettiler. İzmir il örgütü yeni elçinin gelisiniprotesto için Konak Alam'nda bir basın loplantısı düzenledi. Toplantı sonunda Abramomtz'in bir maketi PTT'den ABD'ye postalandı. (Fotoğraf: Zafer Aknar) Orsan Oymen anılıyor İstanbul Haber Servisi Gazeteciyazar örsan Oymen, ölumunün 2. yüdönümünde, yann (cumartesi) Zincirlikuyu'daki mezarı başında düzenlenecek bir törenle amlacak. 1 Mayıs 1938 'de doğan örsan öymen, Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirmiş, ardından da Köln Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde yüksek öğrenimini tamamlamışU. 1956 yı/ında gazetecilik yaşamına adım atan öymen, başarılarla dolu meslek çizgisinde çeşitli gazetelerde görev yapmış, son olarak da Milliyet Gazetesi'nde çalışırken ani kalp krizi onu çok sevdiği mesleğinden koparmıştı. Uluslararası alanda da çeşitli ödüllere layık görülen ve 22 Temmuz 1987'de Bodrum 'da, 49 yaşında iken yitirdiğimiz öymen 'i, yann düzenlenecek törende, ailesi, meslektaşları ve dostları anacak. SHP heyeti bölgede MYK uyesi Halil Akyuz başkanhğında dün Şırnak'a giderek bir haftadır direniş yapan köylüleri ziyaret eden SHP heyetinde bulunan Milletvekili Turgut Alalay, Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahim Yıldınm, Merkez İlçe Başkanı Ömer Önen, sorunlan yerinde saptayarak gerekli yerlere başvuruda bulunacaklannı söylediler. Köylüler SHP heyetine, yakın zamana kadar olan işkence uygulamaiarını ve bir süre önce konulan "köy dışına çıkm:. yasağı"run doğuracağı sonuçları anlattılar. Daha sonra gece geç saatlerde Şırnak Kaymakamı Cemal Ayman'ı makamında ziyaret eden SHP heyeti, köylulerin sorunlannı aktardılar ve birkaç kilometıe ilerisindekı olaya kaymakamın bir haftadır gitmemesini kınadılar. Köylulerin sorunlanru SHP heyelinden dinleyen Kaymakam Cemal Ayman, ortada diyalog kopukluğu ve yanlış anlaşılma olduğunu, köylülere "köyden çıkma yasagı" konulmadığmı, sadece eğitim yapılacağı zaman onceden haber verilerek köy dışına çıkılmamasının isteneceğini söyledi. Bunun üzerine SHP heyetinde buiunanlar uygulamanın nasıl yapılacağının bir kez de kendisi tarafı nd an köylülere anlatılmasını istediler. Görüşmenin başında Kaymakam Ayman, teröristlerin öldürduğu güvenlik güçlerine karşı da partinin aynı duyarlılığı göstermesini isteyince SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay'la arasında tartışma çıktı. Atalay, "Devletin kaymakamına yakıştıramadım. Esefle karşılıyorum" dedi. Açlık grevleri İstanbul Haber Servisi Sağmalcdar Cezaevi'ndeki tüm siyasi tutuklularm, açık görüşün yapılmasının engellenmesini protesto etmek ve Eskişehir Cezaevi'nde siyasi tutuklularm başlattığı açlık grevine destek vermek amacıyla bugün açlık grevine başlayacakları bildirildi. Eskişehir'de de cezaevi yönetimi tarafından bir tünelin ortaya çıkanlması gerekçe gusterilerek haklan gasp edilerek eşyalan talan edilen 280 siyasi tutuklu ve hükümlünün açlık grevi 22. gününü doldurdu. Yargıtay'dcın Perinçek'e karar ANKARA (UBA) Gazeteci yazar Doğu Perinçek ile 2000'e Doğru Dergisi'nin eski Yazı Işleri Mudurü Fatma Yazıcı ve Yeni Nesil Gazetesi'nden Yazı Işleri Müdürii Sabahattin Aksakal, muhabir ve yazar Bünyamin Ateş ile Mustafa Kaplan 'ın yaptığı temyiz başvuntsunu karara bağlayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 5816 sayılı Ataturk Kanunu'na muhalefet ettiği gerekçesiyle bir yıl beş buçuk ay hapis cezasma çarptırılan Perinçek hakkındaki kararı bozdu. SHF heyeti Şmak'ta Şırnak'a bajjlı Balveren, Araköy, Geçitboyu ve Dağkonak köylerinde yaşayan 5 bin köylü kadın erkek, yaşlı, çoluk çocuk köy dışına çıkma yasağmı protesto etmek için bir haftadır ŞırnakUludere yol kenarında yatıyorlar. SHP heyeti Şırnak'a gelerek incelemede bulundu ve kaymakamla da göruştu. (Fotoğraf: Cumhuriyet) GÜNEYDOĞU GÜNLÜĞÜ Kassumlu toprağa verüdi Haber Merkezi Bir suikast sonucu geçen perşembe günü Viyana'da öldürülen Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Abdurrahman Kassumlu (59), dün Paris'te toprağa verildi. Bu arada Kassumlu 'nun katledilmesi, sosyalist dergiler tarafından protesto edildi. Yeni Çözüm, Hedef, Toplumsal Kurtuluş, Yeni Demokrasi, Emeğin Bayrağı, Ozgürluk Dünyası, Yeni öncü, Sorun ve Medya Güneşi tarafından yapılan ortak açıklamada, Kassumlu 'nun hunharca bir suikast sonucu katledilmesi kmandı ve "Hiçbir saldırı Doğu Kürdistan halkının mücadelesini durduramayacaktır" deniidi. 10 yaşındaki çoban Nezirin 'demokrasi krizf CELAL BAŞLANGIÇ ŞIRNAK Kanya Kiron çeşmesinden incecik bir su akıyordu. Yataklan, yorganlan, örtüleri; eşikteki, beşikteki çocuklan ve kadınlarıyla beş bin köylü çeşmenin önündeki alanda yatıp kalkıyor, gündüzleri ağaçların gölgesinde, geceleri yaktıklan ateşin başında bekleşiyorlardı. Bir karşı çıkıştı bu. Hani bazen televizyonda dış kaynaklı haberlerin görüntülerinde olur ya; nukleer santralın yapımıru protesto etmek için caddelere yatanlar, bir askeri üssün kalkması için el ele tutuşarak, kilometrelerce insan zinciri oluşturanlar... lşte onlar gibi bir karşı çıkıştı Cudı Dağı'nda yaşayan insanlann yaptıkları. Avrupa'daki Amerika'daki protestocular kadar haklı gerekçeleri yoktu elbette. Bir kez "demokrasi" insana fazla gelmeye görsün. Olur olmaz her olay için gösteri yapar. Cudi köylüleri de incir çekirdeğini doidurmayacak nedenlerle eylem yapanlardandı. Neymiş? Bir yazı gondermiş kaymakam, "askerler zaman zaman köy merkezi dışında (Bari köy merkezinde yapsalardı. Demokrasi yok mu?) yayla ve meralarda atış egitimi yapacakür. Can ve mal güvenliği açısından dikkatli olun, aksi halde sorumlu değiliz" diye. Şimdi sen kalk, bunun için eylem yap. Kadın, çoluk çocuk gece günduz dağda yat. Hiç olur mu? Alt tarafı, hayvanları otlatmaya götüremeyeceksin, tarladan ürünü, ormandan odunu toplayamayacaksın. Bir de kömur ocaklarına giremeyeceksin. Zaten girip de ne yapacaksın o pis yerde? Bir de bizim AT'ya girmemizi istemeyen "münafık'Marla, "karagözlüklüler" var. Türkiye'de demokrasinin olmadığını, hele guneydoğusunda demokrasi olmadığı gibi insanlara baskı ve işkence yapıldığını söylerler. Buyurun görün Güneydoğu'daki demokrasiyi. Yaklaşık beş bin köylü bir haftadır. ŞırnakUludere karayolunun kıyısında evlerine gitmeyerek protesto gösterisi yapıyor da kimse çıkıp "kardeşim ne yapıyorsunuz burda?" diye sormuyor; İlçe Kayraakamı Cemal Ayman bile, birkaç kilometre ileride direnen binlerce köylüyle niye gidıp göruşmedığını soran SHP Milleivekili Abüay'a önce "Muhatabım değüier" diyor, ardından da "memlekette demokrasi oldugunu ve bu çerçevede kendilerine kanşılmadığını" söylüyordu kaymakam. Buyurun "Olağanustü Hal Bölge demokrasisi" ne. Bu kadar insan Taksim AJanı'nda toplansa olay çıkar da birkaç kişi yaralanır ya da ölür, gazeteciler de nasibini alırdı. Ama dağbaşı mı burası. Şırnak'ın Cudi Dağı eteklerinde, "demokrasinin beşiği". Ama bu özgürluğün değerini bilmeyenler de var. Bunlar da "Hızlandınlmış demokrasi eğitimi"nden geçiriliyor. Bu kurslarda değişik kurlar var. Bunlardan biri "bidon kuru". Olağanustü Halde demokrasinin kıymetini bilmeyen bir kişiyi alırsınız, büyükçe bir bidonun içine koyarak kapağını kapatırsınız. Bir sigaranın geçemeyeceği kadar tek bir deliği vardır bidonun. "Demokrasi bihnez" kişiyede buradan gelecek hava yeter de artar bile. Fazlası oksijen zehirlenmesi yapar. Bidonlu demokrasi eğitimiıün en can alıcı yanı, içine kursiyeri koyduktan sonra üzerine vuran temmuz güneşiyle yetinilmeyip daha da sıcak olsun diye kapağında üstüpü yakmaktır. Bunun biraz tuz, biraz yağla, haflf ateşte pişenine tandır deniyor. Bu da bidonda insanı demokrasi için iyice pişirmek... "Olağanustü Halde Demokrasi BölgesT'nde her köylu, ağaç altına yatıp uyumak hakkına sahiptir. Hatta ayakkabılarını çıkartıp başucuna bile koyabilir. Ama bu arada gelen silahlı kişiler de ateş edip öldurmek özgürlüğune sahiptir; demokrasi bu... tşte on dört yaşındaki çoban Mehmet Yaşar da bu özgürlukten nasibini alanlardan. Sen kalk kardeşin Abdurrahman'ı hayvanları sulamaya gönder, ondan sonra da ağaeın allında uyu. Gelen silahlı kişiler de seni bir güzel tarasınlar. Kayıtlara da "Dur ihtanna uymadığı için acılan aleş sonucu..." diye geç. Ne yaparsın, bunlar hep fazla demckrasiden oluyor. Yoncalı köyündeki çatışmayeni boyut kazandı Öldürülenler köylü mü, PKK'lı mı? Olağanustü Hal Bölge Valiliği'nin "güvenlik güçlerine kaçan köylülerin PKK'lı olmadığını, kan davasından dolayı kaçateş", köylülerin ise "ot biçen köylülerin terörist sanılarak ateş açılması" iddiaları üzerine bölgeye gelen tıklannı, istenirsc, geri getirebilede SHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, "Olay TV ceklerini söyledi. Askerlerin kaolumlu yanıt vermesi üzerine ve radyodan okunan açıklamanın aksine PKK ile çan köylulerden İzzetrJn Orhan, güvenlik güçleri arasmda bir çattşma değildir" dedi. Sıddık Orhan, Şeyhmus Orhan, HAKKÂRİ (Cumburiyet) Üç gün önce Yoncalı koyü yakııılarında süren çatışmalar sonunda olay yeni bir boyut kazandı. Olağanustü Hal Bölge Valiliği'nin "güvenlik kuvvetlerinin üzerine ateş", Yoncalı köylülerinin ise "ot biçen köylülerin terorist sanılarak ateş açılması" iddiaları üzerine bölgeye gelen SHP MYK uyesi Cumhur Keskin olay yerinde yaptığı incelemelerden sonra "Olay TV ve radyodan okunan açıklamanın aksine PKK ile güvenlik güçleri arasında geçen bir çalışma değildir" dedi. Salih Orhan, Abdullah Orhan ve Cumhuriyet savcılığına başvu Sadık Orhan hemen askeriere tesrarak olay hakkında gerekli so lim edildiler. ruşturmanın açılmasını isteyeceklerini belirten merkeze bağlı YonTeslim olan köylülerin belikopcalı köylulennin anlatımına goıe terle 118. Jandarma Ala> Komu18 temmuz günü meydana gelen tanlığı'na goturuldukleri, burada olay şöyle gelişti: işkence gördiıkleri ve bunlardan "Yoncalı köyü yakınlanndaki Şehmus Orhan'ın tabancayla açıSuvarihalil gecidinden terörislle •lan aleş sonucu öldürüldüğünü rin geçeceği ihbarı üzerine Köy öne süren köylüler, binbaşı AhHizmetleri'ne ait araçlarla gelen met Korkmaz'ı sorumlu tutarak askerler, araçlarının bozulması şöyle dediler: "Sıddık Orban adlı bir köylümüz de tabanca kurşunuyla yaralanmıştır. Diğerleri dayak sonucu devlet haslanesine kaldınlarak tedavi altına alınmışlardır. 6 köylümuz şu anda kayıp. Yaşamlarından endişe duyuyoruz. Biz köylüleri teslim ettiğimizde bir şeyleri yoktu. Şimdi biri ölü, diğerleri yaralı. Binbaşı tümüne işkence yapmışbr. Halen yaylamız ve köy güvenlik guçlerinin işgaii allında olduğu için yakınlanmızın yanına yerleştik." Olaydan bir gun sonra yörede incelemeleıdc bulunan SHP Merkez Yürutme Kurulu uyesi ve üzerine Yoncalı köyune doğnı yürumeye başladılar. Bu sırada köylüler yaylada ot biçiyorlardı. Askerlerden gelen silah sesleri üzerine daha önce meydana gelen Yoncalı köyünde güvenlik guçkan davasından dola.vı korkan balerinin yaylada ot biçen köylüleri zı köylüler kaçmaya başladı. BuPKK'lı sanarak ateş açması sonunun üzerine askerier ateş açtı. İlk cu Bünyamin ve Sabri Orhan adateş sonucu Bünyamin ve Sabri lı köylulerin olduğu 9 yaşındaki Orhan adlı koylüler >aşamlarını bir kız çocuğunun ise yaralandıyitirdi, 9 yaşındaki bir kız cocuğı one surüldü. Güvenlik güçleriğu yaralandı. Bir er de rofcetatar nin ateşi durdurması üzerine tesateşi sırasında yaşarnını yitirdi. lım olan köylulerden Şcyhmus Orhan'ın işkence edilerek öldurul Güvenlik guçlerinin ate>e son verdüğü, beş kişinin yaralandığı ve mesi için ba/ı köylüler bagırmaaltı koylunün de kayıp olduğu bil ya başladı. Nusrel Orhan adlı dirildi. köylü, askerlerin yanına giderek Türkçe bilmiyor. Oğlunun başına gelenleri Kürtçe anlatıyor. On yaşındaki Nezir dağda hayvanları otlatırken bölgede demokrasinin vazgeçilmez unsurlanndan biri olan korucular gelir. "Bir PKK'lı yakaladık" diye dağa çıkarırlar Nezir'i. Çocuğu "demokrasinin gereği yerine geteeek" korkusu sarar. Bir rastlantı sonucu orada bulunan Asteğmen "Bunun yaşı küçük, olmaz" diyerek müdahale edince kurtulur Nezir. Ancak bu demokrasi gösterisi nin sonucu çocuğun dili tutulur ve hafıften anormalleşir. Nezir, hâlâ yakalandığı bu "demokrasi krizi" ni aıADANA (Cumhuriyet Güney latabilmiş değil. Balveren'deki evinde günlerdir "demokrasi tlleri Bürosu) "Askeri kurye" olarak kullaruldıktan sonra Fındık gazisi" olarak yatıyor. Jandarma Tabur Komutanı BinŞırnak Uludere yolunun kıyı başı Oktay Tekin ile köy korucusındaki açık alanda binlerce köy ları tarafından öldürüldüğü one lü evlerine gitmeyerek gece gün surülen Osman Esendemir ile ildüz direniyor. Bir Allah'ın kulu gili soruşturma sürüyor. Şikâyet gelip de " n e yapıyorsunuz dilekçesinin verilmesinden 20 gün burada" diye sormarmş. Ülkemi sonra, Binbaşı Oktay Tekin ile kozin genelınde olduğu gibi özellik rucu Bahattin Aktuğ'un ifadesi Bölgedeki bu demokrasi fazla le Güneydoğu, insanlann özgur alındı. lığından bazı cocukların dili bile lüklerini alabildiğine kullandığı SHP Adana Milletvekili Cuneyt tutuluyor. Altmış yaşını askın Ab bir bölgedir. Kimse kimseye kaC*nver, Esendemir ailesinin avude Sidar'ın on yaşındaki oğlu Ne rışmaz. lsteyen bidona girip temkatı Zübeyr Aydar ile gazeteci eşizir de bunlardan biri. Abde, hiç muz güneşinin altındayken üzerinde üstüpü yaktırır da "bu sı nin güvenlik guçlerince baskı alcak az geldi, beni biraz daha tında tutulmalarının surduğünu ısıtın" diyebilir. lsteyen gölgeye belirterek "Her an öldurülebikaçar, mermilerden önce gidip o lirler" dedi. Fındık Jandarma Tabur Komuağacın altına yatabilir. Demokrasi gereği on yaşındaki çocuklar da tanlığı tarafından II gün süre ile ğa çıkartılır. Gördüğu demokra "askeri kurye" olarak kullanıldıktan sonra cesedi buiunan Osman Hakkâri Mılletvekil Cumhur Kes si örneğınden dili tutulabilir. Böl Esendemir'i öldürdükleri öne sügedeki demokrasiden insan hakkin şunlan söyledi: lan da "en hassasiyefle izlenen" rülen Binbaşı Oktay Tekin ve ko"19.7.1989 günü olay yerine konuların basında gelir. İnsanlar rucu Bahattin Aktuğ'un ifadeleri, gittim. Yaylaya giderek koylülergüneşin altında tarlaya gitmesin Eruh Cumhuriyet Savcılığı'nca den biigi aldım. Olay mahallindeler, hayvan otlatmasıniar, odun alındı. Esendemir ailesinin başvuki gözlemlerime ve tanıklann antoplamasınlar diye sosyal hukuk ru dilekçesinden 20 gün sonra ifalatımına göre, güvenlik guçlerinin devleti olarak gereken önlemler deye çağrılan Binbaşı Tekin ve korastgele ateşi sonucu iki kişi öldüalınır. Hatta köylülerin o sağlık rucu Bahattin Aktuğ'un olayı innilmüştür. Köylüler dunımu assız kömur ocaklanna girmesi bi kâr ettikleri öğrenildi. kere bildirince kaçanlan teslim etle önlenir; maazallah içinde insan Bu arada soruşturmayı yüniten mişler. Bu bile bunlann PKK mivarken ocaklar çökmesin diye, Eruh Cumhuriyet Savcılığı, köylitanı olmadığını gosteriyor. Daonceden dinamitlenerek çökerti lülerin ifadelerini tamamladı. ha sonra (eslim edilenlerden biri iir. Köylülerin "Binbaşı, Osman işkencede öldürülmüş, diğerleri Esendemir'i kurje olarak kullanyaralanmıştır." Tarlada, merada, yaylada pat dı. Daha sonra onu koruculara Olayın TV ve radyodan yaym layacak bombalann cana ve ma teslim ellik. Ardından ölusü bulanan Olağanustü Hal Bölge Va la zarar vermemesi için bütün gü lundu. Sorumlusu binbaşıyla liliği açıklamalarının aksine venlik koşulları yerine getirilir, koruculardır" dedikleri belirtildi. "PKK'lılarla güvenlik guçlerinin ama yine de değerini bilmezler bu çatışması" dcğil, askerin aleş aç demokrasinin de cıkarlar bir de kamsı sonucu meydana geldiğini incir çekirdeğini doldurmayacak Polis takibi anlatan Keskin, "Öldüriılen şa nedenlerle protesto gösterileri yaÖte yandan, Esendemir ailesihıslar Yoncalı köyü halkındandır parlar. Belli ki demokrasi luks geve PKK ile bir ilgileri yoktur. Olay İiyor. Çevrelerindeki değişimin nin avukatı Zübeyr Aydar ile tamamen operasyon düzenleyen farkında dcğiller hâlâ. Eskiye nıı *2000'e Doğru Dergisi muhabiri eşi birliğin komulanının ihmal ve ha dönmek istiyorlar? Halbuki bu Evin Aydar'ın ev ve işyerlerinin talan sonucu meydana gelmiştir. kadar ozgürlukle "Olağanüslü polis kordonu altında tutulmasıSuçsuz Yoncalı köylüsunun ve bir Hal" uçüncu yılına girerken adı nın sürdüğü bildirildi. Bir süre önaskerin yaşamını jilirmesi üzün "Olağanüslü Halde Demokrasi ce Siirt İl Jandarma Alay Komutü vericidir. PKK militanlan ba Bolgesi" diye değişlirilmesini hak tanı Temel Cingöz olmak üzere bazı subaylar tarafından ölunıle hane edilerek köylülerin üzerine etmişken... gidilmesi, hedef seçilmesi son deAma ne yapacaksın, bu Cudi' tehdit edildiklerini yineleyen Ayrece lehlikelidir ve sorumsuzluk nin eteklerinde yaşayan koylüler dar çilti, "Nereye gidiyorsak poorneğidir. Devlet güçleri, devlel hâlâ kendilerini dağbaşında saııı lis peşimizde. Başımıza bir şey gele vatandaşı karşı karşıya getiren yorlar. Yani insana "yok canım lirse, bir serseri kurşunu ya da bir davranışlardan kaçınmalıdır" de biz adam olmayu, olsak bile* de ka/aya kurban gidersek sorumludi. mokrat olamayız" dedirteccklcr. su güvenlik yelkilileridir" dediler. Binbaşı ve korucu ifade verdi TuncelVde kitap toplama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tunceli'de Emnlyet Müdürlüğü'nün, Nâzım Hikmet, Yılmaz Güney, Nihat Behram ve Kürşat Istanbullu 'nun kitaplarını toplattığı öğrenildi. Tunceli Emniyet Müdürü Ahmet Demir, kitaplarm il mahkemelerince verilen kararlar uyarınca toplatıldığtnı söyledi. Kitapları polisler tarafından toplanan Erdal Kırtasiye'nin sahibi Yusuf Cengiz, Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nce şu kitaplarm toplatıldığını söyledi: "Nâzım Hikmet'in Adam ve Bilgi Yayınevi'nce yayımlanan kitaplan}Yılmaz Güney 'Boynu Bükük öldüler' (Can Yayınevi), Kürşat tstanbullu 'Gözaltında Kaybolanlar' (Yalçın Yayınları), Nihat Behram 'İşkencede Ölümün Güncesi' (Yurt Yayınlan). " İki aşiret çatıştı YÜKSEKOVA (AA) Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde "Pinyanişi" ile "Diri" aşiretleri arasmda, arazi anlaşmazlığı yüzünden çıkan çatışmada, ilk belirlemelere göre yaklaşık 50 kişi yaralandı. İlçe merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. "Diri" aşiretinden kimliği açıklanmayan bir kişi, önceki akşam saatlerinde çarşıdan evine giderken, "Pinyanişi" aşiretine mensup olduğu öne surülen bir gntbun saldınstna uğrayarak dövüldü. Bunun üzerine, arazi anlaşmazlığı yüzünden araları açık olan "Diri" ve "Pinyanişi" aşiretlerine mensup grupiar arasmda, taşlısopalı çatışma çıktı. Çatışmanın ana caddeden ara sokaklara taşmasıyla polis olaylan önlemede güçlük çekti. Bunun üzerine jandarma taburundan yardım istendi ve gelen jandarmalar havaya uyarı ateşi açarak güvenliği sağladı. Olaylardan sonra resmi dairelerin dışında tüm işyerleri kapatılırken saat 12.45'ten itibaren de ilçe merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 'Erdemir satılacak mı?9 ANKARA (ANKA) Ereğli DemırÇelik fabrikasının özelleştirme adı altında yabancı şirketlere satılacağı ileri sürüldu. SHP Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, bu iddiasının açıkhğa kavuştumlması için konuyu bir soru önergesiyle TBMM'ye getirdi. Erdal Kalkan, Başbakan Turgut Özal tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis başkanlığına verdiği soru önergesinde, söz konusu fabrikanm özelleştirme adı altında 850 milyon dolara yabancı şirketlere satılacağının doğru olup olmadığını sordu. Çerkezköy ynrgıcına tepki ÇERKEZKÖY (Cumhuriyet) Yargıç Hicabi Durmuş'un, ilçedeki tutum ve davranışlan Yüksek Hâkiınler Kurulu'na şikâyet edildi. İlçe halkının "Sürekli alkollu geziyor" diye yakmdığı yargıç, uç gün önce Ataturk Caddesi'nde trafıği engellediği gerekçesiyle Levent Erkan ve Erkan Torin adlı kişilerle tartıştı. Daha sonra yargıcın şikâyeıçi olması üzerine bu kişiler tutuklandı. Bu gelişmeterden sonra yargıç Durmuş'un önceki gun Gençlikspor Kıılübü çay bahçesinde alkollü halde, ilçe halkma galiz küfürler savurduğu ve buna birçok kişinin de tanık olduğu bildirildi. İlçe halkmdan Adil Akay, Reınzi Girgin ve Halil tbrahim Erkan, Yüksek Hâkiınler Kurulu 'na bir dilekçe vererek, "Yargıcın tutumu karşısında halkın galeyana gelmek üzere olduğu, bir müfeıtişin incelemesi sonuna kadar görevden aimması ve yapılacak tahkikat sonunda da hakkımia kaımı davası açılınasına karar verilmesi" istendi.