25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahibı: Cıımhunyn Maıbaaalık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadâr NKK # Gencl Yayin Müdürü H u u Cmıl, Murasese Müduru Emıat Uplüifn, Yazı Ijlen Mudurü Ok*y Göansta, • Habcr Merkezı Muduru Yalçn B«j«r, Sayfa Duzcnı Yönrtmenı A» Acmr, • Trmsılaler ANKARA Akact Tu, IZMİR Hikmcl ÇftioUym, ADANA C«UI tsıanbul Haberkrı: Eıtaa Almldız. Dış Haberler Ergıın Balcı. Ekonofnı Ongu Turtıa», Kullür Cdal l'sttf, Spor Danışmanı Abdolkadir YucHmıo, Duzeltme R»fik Durtnş, Araşnrma Şahia Alpay, IşSendıka Şakn a Kctenci. Yurt Haberlcrı >ccdcl Do£u, Dızı Yazılar: Kcrtn Çahşkan, • Koordınatör Akmtl Korabu, • Malı Işler Erol ErkM. • Muhascbe Baleat Vtoer # BuıçcPlanlama Srvjj Ounateftotta # Rcklam T n . Ek Yayınlar Hulyı Akyo4 • Idare Hucyu Gurrr. Işlcıme Ondtr Çelk. Bılgıtşlem Nıil tul. Cumhurıyn Malbucılılt w Gaznecüık T A Ş. Turk O a * Cad 19/41 C«t»loikı 34334 Isı PK 24*lsunbul Tel 5İ2 05 05 (20 hjtı, Tcfc» 22246 F u (I) 526 60 72 # Burolar Aakan: Zjya Gokalp Blv lnküap S No 19/4, Tcl 133 I] 4147. Tefcx 42344 Fu. (4) 133 II 41/428 • lımir H Zıya Blv 1352 S7/3. Ttl 13 12 30, Ttta 52359 F u (51) I» 53 60 •:lnonuC»d 119 S No l K ı t l . T d 19 37 52 (4 hal), Tcteı 62155, ?tx (71)19 37 52 TAKVÎM: 20 TEMMUZ 1989 İmsak: 3.49 Güneş: 5.41 Öğle: 13.15 İkindi: 17.13 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.22 Türkiye'deki tetanos aşm koruyucu değil Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden birgrup bilim adamının SıvasDoğumevi'nde 90 gebe kadın üzerinde yaptığı araştırmaya göre Türkiye'dekullanılan 'Plain Toxoid' adlı aşımn koruyuculuğu çok düşük düzeyde. AYŞE SAYIN ANKARA Türkiye'de tetanosa karşı kullanılan "piaia toxoid" (düz tip aşı) adlı aşının koruyucu olmadığı saptandı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bir grup bilim adamının Sıvas Doğumevi'nde 90 gebe kadın üzerinde yaptığı araştırma sonucuna göre Türkiye'de kullanılan tetanos aşısırun bebek üzerindeki koruyuculuğunun çok düşük olduğu belirlendi. Araştırmada, Türkiye'de her yıl 45 bin yeni doğan bebeğin öldüğü ortaya konulurken, ölümlerde "neotal tetanos"un rolu olabileceği belirtiliyor. Dünyada yeni doğan bebeği < *trtanos"a karşı korumak için 40 yıldan bu yana gebeleri aşılama çalışmalan sürerken Türkiye'de aşılamada yeterli başanya ulaşılamadığı da vurgulanıyor. Veriler 19861987 yıllarında gebelerin yalnızca yüzde 7'sinin tetanosa karşı bağışıklandığını ortaya koyuyor. Türkiye'de tetanosa karşı kullanılan plain toxoid kullanımını artık birçok ulke bırakmışkeıı, Türkiye'nin hâlâ bu aşıda ısrarlı olduğu belirtiliyor. Gebeler dışında, ilkokul 5 ve lise 3. sıruf öğrencilerine uygulanan "plain toxoid"in etkisiz olduğunun saptanmasına karşın, halen kullanılmasının aşı israfından başka bir şey olmadığı da ifade ediliyor. Dünyada birçok ülkede ise "DBT" (absorbe) adlı karma aşı kullanılıyor. 1985 yılında başlatılan aşı kampanyası sırasuıda ithal edilen, absorbe aşı uygulamalan sonucunda, 45 yaş grubu çocuklann yüzde 100*ünde antikor miktarlarının koruyucu duzeyde bulunduğuna da dikkat çekiliyor. Araştırmada elde edilen bulgular da şöyle: Plain toxoid aşısı uygulanan kadınlann yüzde 24'ünun kanında koruyucu duzeyde, yuzde 43'ünde kısmen koruyucu miktarda tetanos antikoru saptandı. Kadınlann yüzde 32'sinde tetanos antikor duzeyi çok duşuk bulundu. Son gebelıği sırasında tetanos aşısı olmayan kadınlarla, bir veya ikı kez aşılanmış olan kadınlann kord kanlarındakı tetanos antikor düzeyleri arasında faık bulunamadı. 12 yaşmdan bu yana 34 kez aşılanmış olan kadınlarla, biç aşılanmamış kadınlann tetanos antikor düzeyleri de farksız bulundu. Araştırmada, kadındoğurn uzmanJarmın, muayenehanelerinde izledikleri gebelere tetanos aşısı yapılmasıyla ilgilenmedikleri de ortaya konuluyor. Araştırma sonucunda ise koruyuculuk özelliği taşımayan plain toxoid yerine dünyada yaygın olarak kullanılan DBT aşısı uygulamasına geçilmesi öneriliyor. Araştırmanın son bölümunde ise şu görüşlere yer veriliyor: "Bulgnlanımz, iilkemizde halen kullanılmakta olan plain tetanos toxoidinin potensinin diış/uk oldugunu gostermektedir. Bu toxoid ile yapılan gebe aşılamasının hiçbir faydası olmadığı açıkça görulmektedir. Bu nedenle, diger ulkelerde olduğu gibi ülkemizde de bir an once terk edilip absorbe aşı kuDanımına geçilmesini, absorbe toxoid uretilinceye veya ithal edilinceye kadar, gerek gebelere ve gerekse ilkokul 5lise 3 öğrencilerine plain toxoidin uç doz olarak uygulanması gerektigi seklinde bakanlıkça bir genelge yayınbuımasının uygun olacağıaı düsunmekteyiz." Dövizli askerlen birAnadolu kentinin yaşam tarzı ve görüntüsünü değiştiriyor alınır". "Dövizle satış yapılır" yazılı kartonlar duvara ya da vitrine iliştirilmiş. EUerinde tartıları, boya sandıklan ile çocuklar Tugay Yolu boyunca sıralanmışlar. Kurban Bayramı'nı bir yana atmışlar, yaşadıkları bir başka bayram. Buyuklerinin elini öpup para toplamak umurlannda değil bu bayram. Saat sabahın sekiz buçuğu. Bir anda her yer askere boyanıyor. Sergi satıcılanmn bağıran çağınşları... Çocuklar: "Boyayalım abi", "Tarttlım abi." Vızır vızır asker taşıyor taksiler. Garsonlar bir anda dolan masalara servis yetiştirmeye çahşıyorlar. Kalabalık, kaldınmlardan caddelere taşıyor. Askerin yeşili, sabahın ilk ışıklannda parklarda ağaçların, çimeıılerin yeşiline kanşıyor. Elindeki Türk parası tomarıru sallayarak bir köşe başından sesleniyor döviz alıcısı: Döviz alınır. Burdur'un ekonomisi, son yıllarda tümüyle dövizli asker üzerine şekillenmiş. Işhanları boşaltılıp otel yapılıyor. Esnaf yıllardır yaptığı işini bırakıp dövizlinin gereksinmelerine yönelik yeni işyerleri açıyor. 1980 yılının sonunda başlayan dövizli askerlik öncesinde, Burdur'da 22 lokanta varken, bugün 100'un üzerinde lokanta açıimış. 67 olan fotoğrafçı sayısı 30'a yükselmiş. Yeni çay bahçeleri, pastaneler, kahveler açıimış. Hediyelik eşya satıcılan, berberler ve hazır giyim üzerine işyerlerı hızla çoğalmış. Dövizli askerin harcamalan tüketime yönelik. Burdur'da, baa kuruluşlar salt askerle ilgili. Özellikle asker için çalışan çok; asker malzemesi getirip yalnız askere satıyor. Dövizlinin yanı sıra, gelen yakınlarının da katkısı var esnafa. Bir dönemde gelen ortalama 3 bin kişilik asker, ardından en az 7 bin kişiyi de getiriyor. Otobüs işletmeleri ek seferler duzenliyor. Bur Dövizli askerliğin başladığı 1980'de Burdur 'da 22 lokanta varken, bugün boyunca Burdur'da bir panayır jşhanları boşaltılıp otelyapılıyor. Esnaf, 100'ün üzerinde lokanta bulunuyor. canlıhğı vardı. Görseniz, "eski ., , \ „ •./••/ u ı Fotoğrafçı sayısı 67'den 30'ayükseldi. bayramiar geri geidi" derdimz. yıllordıryaptığı çeşıtlı ışlen bırakıp Bayram olmasına karşın esnaf /7/iwıV/ı ficlforin \)o ifOYitp ot>]ovı Yeni çay bahçeleri, pastaneler ve tabır telaş, bir telaş... Tezgahlar . . , . . °. . . kahvelerin baş müşterileriyine askerler. ? sergiier kunıimuş. satışa yakınlarının gereksınımıne uygun ışlere , sunulacak eşyalar özenle sıralanBurdur'da herkesin cebinde döviz var. mış tezgâhlann üzerine. "Döviz y Burdur ekonomisi son yıllardaîamamen GÜLÇİN ILÇİ BURDUR K r a Bayram. dövizli askerler üzerine şekillendi. ub n Burdur'da asker sektörü Yılmazhn ziyareti ertelendi ANKARA (ANKA) Dışişteri Bakanı Mesut Yılmaz'ın 2426 temmuz tarihleri arasında Fas'a yapacağı resmi ziyaret ertelendi. Dışişleri Sözcüsü tnal Batu, bu konuda yaptığı açıklamada, ziyaretin Fas'ın isteği üzerine ertelendiğini bildirdi. Batu, "Lübnan komilesinin Fas'taki çalışmalarının devam etmesı gerekçesiyle Fas, ziyareün bir süre ertelenmesini istedi" dedi. İzmir'de yusak kıyılar ÎZMİR (AA) tzmir tl Sağlık Müdürlüğü'nce, deniz kirliliği olan kıyılan belirlemek amacıyla "kıyı haritası" hazırlanıyor. II Sağhk Müdürü Aıılla Gungör, Çeşme, Karaburun, Urla, Aliağa, Foça, Dikili ve Çandarlı sahillerinde sürdürülen çalışmalar sırasında 15 günde bir su alınarak tahlil yapıldığını söyledi. Gungör, çalışmalar sonucunda kirliliği belirlenen bölgelerin "yasak kıyılar" olarak ilan edileceğini, haritantn ise 1992 yılında tamamlanacağım ifade etti. Sahil bolgelerindeki çalışmalann gıda kontrol ve çevre sağlığı elemanlannca yürütüldüğünü belirten Göngür, onanmı sürdürülen motorbotun devreye girmesiyle, alman numunelerin anında tahlil edilerek çalışmalara hız kazandırılacağmı kaydetti. boyacılan Burdur'da elinde boya sandığı ile dolaşan küçuk ço ler ki, "postal boyasız olmaz" Bu tşe en çok sevinenler ise kuskusuz ekmek cuk sayısı butun kenöerden daha fazladır Çünkü şehre çıkan askerler bılır paralarını doğrultan küçuk boyacılardır (Fotoğraflar. Gülçın llçi) dur'da bulunan 13 otel ve 1000 yatak, gereksinmelere yanıt veremiyor. Lokantalann önunde uzun kuyruklar oluşuyor. Parklar, bahçeler hıncahınç insanla doluyor. Dövizli asker, memura, ek gelir sağlayabileceği yeni iş alanlan açmış. Pek çok memur ve emekli hafta sonlannda sergi satıcılığı yapıyor. Birçoğu da pastane, lokanta, çay bahçesi gibi işyerlerinde 10 bin lira gundelikle çalışıyor. Dövizlinin gelmesine en çok sevinenlerin başında çocuklar geliyor. Boya sandığını, tartısıııı, asker suslemeli mektup kâğıtlannı kapan fırhyor Burdur caddelerine. Dövizle alışvenş ve döviz tıcareti sonrasında "Küçük Tahtakale" diye adlandırılan bir pazar oluşmuş. Döviz ticareti yaparak "işlerini" surdurenler, işe saat 10'da tstanbul'dan rakam alarak başlıyorlar. Para lstanbul'dan aracılara gönderiliyor. Aracılar topladıkları dövizi akşanı kurye ile tstanbul'a gönderiyorIar. Yurtdışında çalışan ve döviz karşılığı bedelli askerlik yapanlann cumartesi, pazar günleri oluşturduklan döviz pazarı hızlıhğını sürdürüyor. Ancak 4 Şubat Kararları'ndan sonra biraz değişikliğe uğramış olarak. Kararlardan önce Burdur piyasasında her hafta sonu 500 bin mark Tahtakale'ye aktarılmak uzere işlem görurken, bugun yalnızca serbest piyasada bozulan doviz İstanbu/'a gidiyor. Eskisi gibi Tahtakale'den çantacılar gelmiyor. Sokaktaki adam da döviz alıp satıyor. Her cepte döviz var. Yurttaş, dövizi enflasyondan korunmak için çare olarak görüyor, enflasyondan olabildiğince az etkilenmeye çalışıyor. Bir banka muduru dövizlinin Burdur ekonomisine katkısını, "Şeker Fabrikası'nın yarattıgı p o tansiyele denk bir potansiyel" olarak değerlendiriyor. Mudur sözlerini şöyle sürdürüyor: "Büyük bir potansiyel, ama paylaşım çok. Topluca bir yere kanalize olmuyor. Kuçuk küçük tasarruflar olarak kalıyor. Bir guç oluşturamıyor. Kaybolup gidiyor, eriyor. Her cepte döviz var. Atıl durumda, tasarruf buyüyemiyor." Dövizli asker jeton satışlarını yüzde 500, gazetedergi satışlarını yüzde 50, ilaç saüşlannı ise yüzde 25 etkiliyor. ötekı esnaf da yüzde 20 ile yüzde 100 arjsında değişen oranlarda payını alıyor dövizliden. Burdur Oteli'nin sahibi Mesut Uçar, askerin otellere yüzde 7080 oranında katkı sağladığını belirterek, "Özellikle ilk çıkbklan hafta oleller dolup taşıyor. 2 aylıgına oda tutanlar, esyalannı bırakanlar var. Bo$ tek yatağımız kalmıyor" dıye konuşuyor. Terziliği bırakarak pide salonu açan Muzaffer Vurgun, bir ay zaranna çalışan esnafın ancak asker geldiğınde borçlarıru kapatabildiğini ve kazanç sağlayabıldiğini belirtiyor. "Sair gün 4 işçimiz varsa, asker çıktığında lokantada 1218 işçi çalıştınyoruz. Hafta sonlannda çalışan işçimizin çogunlujunu memurlar oluşturuyor" diyor Vurgun. Hafta sonlarında en çok iş yapanlardan biri de çaycılaı. Bir çaycı anlatıyor: "Bir asker, bir oturuşta 78 bardak çay içiyor. Bay ramımızı feda ediyonız asker için. Küçük bir rakam olsa bayram feda edilmez." Anhara arka plana itümekten endişe duyuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avusturya'nın Avrupa Topluluğu'na (AT) tam üyelik başvurusunun ardından Ankara'da duyulan "arka plana itilme" endişesi dün resmi duzeyde diplomatik ifadelerle tekrarlandı. Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Büyükelçi tnal Batu, Türkiye'nin toplulukla ilişkilerinin uzun geçmişi ve niteiiklerine işaret ederek, "Tam üyelik müracaatımızın süratle ve olumlu bir biçimde sonuçlandırılacağı inanandayu" dedi. AT işlerinden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yaıdımcısı Ali Bozer, önceki gun BrüksePde verdiği bir demeçte, Avusturya'nın Türkiye'den önce topluluğa üye olabileceği yolundaki endişeleri dilegetirmişti. Bozer, Reuter'e verdiği demecinde, "Biz takvim ve toplulukla olan bağlann yapısı nedeniyle tam üyelik başvurusu yapan ülkeler listesindc ilk sıradayız" demişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi tnal Batu, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında aym konuya deginırken, "Temeonimiz oluşurn sureci içindeki Avrupa entegrasyon hareketinin gelecekte bayiik boyutlanyla gerçekleşmesine A\ustur>a'nın tam uyeliginin de katkıda bulunabilmesidir" dedi. Böylece Türkiye'nin Avusturya'nın başvurusuna esas itibanyla hiçbir itirazı olmadığını göstermeyi amaçlayan Batu, yine de Ankara'nın "arka plana itilmesi" endişesini şu diplomatik ifadelerle belirtti: "Öte yandan, Türkiye'nin toplulukla ilişkilerinin uzun gecmişi ve ozel nitelikleri göz 6nünde bulundurularak tam üyelik muracaatımızın suratle ve olumlu bir biçimde sonuçlandınlacağı inancındayız." ö t e yandan Avusturya'nın pazartesi günu Brüksel'de yaptığı AT'ye üyelik başvurusu daha ilk gunden engelle karşılaştı. Avusturya'nın başvurusunun, 2. Dünya Savası sonrası Avrupa'da sınırları saptayan Yalta Konferansı'na ters düşebıleceğini bildıren Belçika, bu başvurunun olası sonuçlannın duşünülmesi için zamana gereksinme oldugunu bildirdi. önceki gün Brüksel'de AT Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuşan Belçika Dışişleri Bakanı Eyskens, Avusturya'nın başvurusu konusunda Sovyetler Birliği'ne de daruşılması gerektiğini savundu. Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock ise başvuru mektubunu pazartesi günü dönem başkaru Fransız Dışişleri Bakanı Roland Dumas'ya verirken "ÜLkesinin tarafsızlıgının korunmasını istediklerini" bildirmişti. Belçika'nın engeline rağmen AT Dışişleri bakanları sonunda Avusturya'nın başvuru mektubunun "incelenmek üzere" kabul edildiğine ilişkin bir metin üzerinde mutabık kaldılar. Başvurunun komisyona havale edilmesi veya edilmemesi yönunde bir karann verilmesinden önce, konunun ekime kadar AT üyesi ülkeler tarafından inceleneceği bildiriliyor. AVUSTUBYA'NBV ATYE BAŞVURUSU ARHA Vt (Cumhuriyet) Geleneksel Arhavı Festivali yarın başlayacak. 24 temmuz pazartesi günü sona erecek olan festivale, Sovyetler Birliği'nden 93, Amerika Bırleşik Devletleri'nden de 26 kişi katılacak. Festival programına alman Çay Paneli'nde bilim adamlan çayın geleceğini tartışacaklar. Arhavi Festivali'ni düzenleme komitesi ve Belediye Başkanı Mehmet Çorbacıoğlu, Amerika'dan gelen bilim adamlan ile Sovyetler Birliği'nden gelen halk danslan topluluğu ve yöneticilerin Arhayi'de bir araya geleceklerini belirtti. ABDveSSCB ArhavVde Ani'de antik kazı yapılıyor KARS (AA) Kars'taki tarihi Ani harabelerinde Hacettepe Üniversitesi'nden gelen bir ekip, mimari kazı yapıyor. Hacettepe Üniversitesi Sanat ve Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bayhan Karamağarah başkanlığındaki 14 kişilik ekip, Ani'de kazı çalışmalarına başladı. Kazı çalışmalan için, Kars'tan . f da 10 kişilik bir yardıma ekip oluşturdu. Prof. Dr. Beyhan Karamağarah, Ani harabelerinin belli yerlerinde yapılacak kazılarda elde edilecek bulgulann daha sonra Kars Müzesi'nde teşhir edileceğini söyledi. Askerlik hatırası Burdur'da fotoğrafçılık patiama yapan meslekler arasında Çünkü dövizli askerler "askerlik hatırası" çektırmeden gıtmıyor. Küçük Tahtakale Burdur'da her dükkân ve her köşebaşı döviz bozan ayaklı gıselerle dolu. Dövız, şımdı daha çok Burdur'da kalıyor BBC: Türkiye'nin ÂT üyeliği zor İngiltere'de BBC Televizyonu'nda yayımlanan bir haberyorum programında, Türkiye'nin AT'ye başvurusu ele alındı. Özal ve înönü'nün de konuştuğu programda, I Mayıs ve işkence olaylarına yer verilerek Türkiye'den "en az Avrupalı ülke" diye söz edildi. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA BBC televizyonu tarafından yayınlanan ve Türkiye'nin AT uyeliği başvurusunun değerlendirildiği program dendi. Başbakan Turgut Özal ve ana muhalefet SHP lideri Erdal İnönü'nun de gorüşlerinin aktanldığı programda, Turkiye1 de insan haklannın halen çiğnenmekte olduğu örneklerle belirtildi ve tstanbul'da 1 Mayıs gösterileri sırasındaki olaylar da yeniden ekrana getirildi. BBC televizyonunun her gece yayınlanan "Newsnight" adlı haberyorum programında Türkiye'nin AT üyeliği başvurusu da ele alındı. Türkiye'nin halen AT ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip olduğuna dikkat çekilerek, "Bu Ortadoğu ülkesi, da, "Asya'nın Avrapa'ya üye olması için daha çok uzun zaman geçmesi gerekiyor" Avrupa idealine ne ölçüde uygun? Bir yolcu vapuru Asya kıyısından Avrupa'ya 15 dakikada geçiyor. Ancak Türkiye'nin AT'ye gecişi bu kadar kolay olmayacak. Sular mayınlarla dolu" dendi. 1980 sonrasındaki yonetimin giderek yumuşadığına dikkat çekildi, ancak "Görunüşe aldanmamak gerek" dendi. Turkiyeden "en az Avrupalı bir ülke" dıye soz edilen programda İslamcı akımların guclendiği kaydedildi. Başbakan Turgut Özal'la yapılan söyleşiye de yer verilen programda, Öza) bir soruya "AT sadece Hıristiyan bir toplumsa ve buraya Müslumanlar giremez deniyorsa, ki bunu bize açıkça söylemiyorlar. bnnu hep düşünüyorlar"diyekarşılık verdi. Turkiye'de insan hakları uygulamalarına da yer aynlan programda, 1 Mayıs gösterileri sırasında bir gencin vurularak öl Boro şöyle diyor: Ege 'deki koyları rezil etmeyelim diye Donkişot gibi uğraşıyoruz. Çünkü dünyayı gezdikten sonra bizim ülkenin kıymeti daha iyi anlaşıhyor. CEMİL CİĞERİM SAMSUN "Kısmet" adlı teknesiyle dunyayı dolaşan Sadun Boro, ilk kez Karadeniz'e açıldı. Sadun Boro, "Yal turizmi Karadeniz'e girraelidir. Çünkü Karadeniz'in her kenlinde demirleme imkânı var. Bu yabancı yatçılar için biiyiik avantajdır" dedi. Yanında eşi Oda olduğu halde "Kısmet'Me Samsun'a gelen Sadun Boro ile Samsun'daki Yelken Kulüp'te bır söyleşı yaptık. Sdun Boro Karadeniz'e açılması ile ilgili olarak "Karadeniz sahillerini hiç gezmemiş görmemiştim, bu da bu cennet sahillere karşı bir haksızhk oluyordu, onun için Sadıın Boro ilk kez Karadeniz'de buralardayım" seklinde konuştu. 1980'den bu yana Kısmet'in Ege'de oldugunu, 1977/79 yılları arasında da Orta Amerika ulkelenni kapsayan bir tura çıktığını söyleyen Sadun Boro, "Kısmet bir de Karadeniz'in (adına luzuna baksın istedim" dedi. Bod rum'a yerleştiğıni, ancak Bodrum'un artık eski Bodrum olmaktan çıktığını söyleyen Sadun Boro, şöyle devam ettı: "Karadeniz gezimizde Sarp sınır kapısına kadar gideceğim. Ege, Akdeniz, Karadeniz diye bir aynm yapmak olmaz. Bunlan aynı çerçeve içinde ele almak gerekir. Dunyanın her yanında kuy >ardır ama buıdarın sayısı bir ikiyi geçmez. Turkiye gibi her şeyi bunyesinde toplayan azdır. Karadeniz'in yaz iklimi oldukça az. Ege ve Akdeniz sahillerinin yaz iklimi 78 ay suruyor. Buna karşın Karadeniz'de bol liman var, yeşillik bol. V esille maviyi bir arada gorebitivorsunuz. Bir de insanlan hoş. Denizden kıyıya dogru bakınca iıısaııa rabatlık veren bir guzelliği var. Bunu dunyanın çok az yerinde görebilirsiniz. Ege'de bu durum yok." Karadeniz insanının 7'sinden 7 0'ine denı?ci oldugunu, ^ularda uğraş verdığıni söyleyen Sadun Boro, "Ben kendimi buraya gelınekte oldukça geç kalmış göru>orum" dedi. Sadun Boro, "Ben doğa ile şahsi zevkimi lalmin ediyorum. Ege'deki koyları rezil elmeyelim diye l)onkiy>f gibi uğraşıyonım. Çünku dunyayı gezdikten sonra bizim ulkenin kıjmeti, guzelliği daha iyi anlaşılıyor"dcdı. durulmesıne değinildı \e "Bir kişinin uyan yapılmaksızın vurulup öldürulmesi hiçbir mantığa sığmaz" dendi. Karakola gittiklerı bir sırada gözaltına aiındıklarını iddia eden bir gnıp öğrenci ile yapılan konuşma ve gençlerin işkence görduklerine ilişkin ifadeleri aktarıldı. Görüşlen sorulan Başbakan Özal ise, "19834'ten önce Lluslararası Af Örgütu maalesef aşın görüşlülerin ifadelerini, bizimkilere tercih etmiştir" diyerek işkence olmadığını belirtti. SHP lideri Erdal tnönu ise karakollardaki işkence iddialarının "insan haklanna aykın" oldugunu söyledi. Türkiye'de Kurt azınlığa yapılan uygulamalar konusunda ise Doğu Perinçek'in goruşleri aktarıldı. Perinçekî' Bulgaristan ve Türkiye yonetimleri aynı kafaya sabiptir. Bulgarlar Türk yok derken, Türkler de Kürt yok diyorlar" dedi. Ingiltere Dışişleri Bakan yardımcılarından Linda Chalker'ın gelecek hafta Turkiye'ye yapacağı ziyaret öncesinde Turkİngiliz ilişkilerine de değinildı. İngilterenın vize uygulaması karşısında Turkiye"ııin de "misillemede bulunacagım" söyleyen Başbakan Özal, uygulamanın herkese yapılacağım kaydetti. "Bundan turizm zarar görmez mi?" şeklindeki bir soruyu ise "Giriş kapısında vize alırlar" seklinde karşıladı. Başbakan Özal ayrıca, Kürt mülteciler konusunda, "Bab'daki insan haklan örgütleri hiç yardıra etmediler. Tek bir Kürdu dahi almadılar. Neden vize koydular" diye sordu. Turkiye'nin 1987'de AT üyeliği için yaptığı başvuruya AT Komisyonu'nun hâlâ karşılık vermediğı bir sırada, NATO üyesi dahi olmayan ve tarafsız statüsunu değiştirmeye yanaşmadığını açıkça belli eden Avusturya"nın AT üyeliği için başvurduğu gunlerde BBC'de Turkiye hakkında bu tur bir program yayınJanması "manidar" karşılandı. Programın, önceki yıllara bakışla daha "serl" bir dille kaleme alındığı ve Başbakan Margaret Thatcher'ın geçen yıl Turkiye'ye yaptığı ziyaret ve Cumhurbaşkanı Evren'in Ingiltere zi>aretı sırasında takınılan "ılımlı" tutumun, yenni "deştirel" bir tutuma bırakmış olduğu izlendi. Her derde deva datura ANKARA (ANKA) Anadolu topraklarmda boruçiçeği, tatula, bengildek, şeytan elması, büyüotu gibi isımlerle tanınan "datura" bitkisinin yararlan bilim dünyası tarafından da kabul edildi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma Görevlisi Bilal Gürbüz'ün yapttğı araştırmaya göre, datura bitkisinden elde edilen özler, spazmlan çozucü, astım nöbetlerinde acıyı dindirici etkiye sahip bulunuyor. Adaçayı yapraklanyla karıştırılarak ya da yalnız olarak içilen datura, boğmacada, siyatikte, kanlı kansız basurda, yanıklarda, bazen şiddetlı ülser sancılarmda acıyı dindirmek için ve idrar tutulamamasını önlemek amacıyla da kullanılabiliyor. Sadun Boro. "Kara ile deniz arasındaki fark" konusundaki sorumuza da "Karada insanla boğuşursunuz. denizde doğa ile. Doğa ile uğraşmak insanlarla uğraşmaktan daha iyi. Biz doğa ve hayvan sevgisine değer vercn bir loplum değiliz. Allah bizlere bu doğa sevgisini vermemiş" karşılığım verdı. Sadun Boro, konuşmasını şoyle surdürdu: "Yal turizmi Karadeniz'e daha girmedi. Dışa donük yal turizmi ne olabilir, tedbir nedir, onlan ilgili yerlere duyurmak benim görevimdir. İstanbul'dan Sinop'a kadar denizde demirleme imkânı var. Bu, Karadeniz için buyük avanlajdır. Vabancı yatçılar Karadeniz'e gelir. Çunkü Islanbul'a da artık yabancı yatlar gelmeye basladı. İstanbul'a gelen insanlar mullaka Karadcııi/'i de gormtk islerler." Sadun Boro 'Cıdeyn:,n yali ya'ı. Genelev ihalesi GAZİANTEP (AA) Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı 'nca 21 temmuzda açıkarttırma usulüyle satılacağı ilan edilen yeni genelevin ihalesi ipial edildi. Büyükşehir belediyesi yetkililerinden edmilen bilgiye göre, 2.5 tnilyar lira muhammen bedel üzerinden ihale edileceği açıklanan genelev, mevcut genelev işletmecilerinden gelen istek üzerine, eski işletmecilere tahsıs edilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle