19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 KAVA DURUMU Adana * Genel MudurtüCu'nden abnan Ngıye gön ytmtun kuzey keamlen parçaiı buluKu fricya ıle Dogu Karadeno'n dojusu saganak yafc*. 4WB yerier c tufcıDu ve aç*g«çeeefcH**SIC*LIGI Oefemeyecek RUZGAR: Kuay w tat yönlerden ha». « sra orta luvMftt. jaÇşanında a k d i t a k k D t e renafcrii2g3rM d m z f e gürtntısı ve lodos. öfcta denıderanGde yıtto ıc poyraalaı 3 i Egt w Mafenz açMannda 67 kımetınde Balıtesr Brtecık Bmgöl Bitks Botu Bursa Çanaklale Çonım Oenızt 18 TEMMUZ 1989 TÜRKIYE'DE BUGUN A 36°24°D(yart>alor B 29° 15° Edıme A 42°26°Erancan A 33° 17° Erzufiım A 3O°12°Eskışehır A 32°17°Ga2ianlep A 35° 25" Gifesun A 38°26°GümüşhaneB ş 7° A Y 27° 16° Hakttrı A 37° 21° tsparta B 33° 18° Istanbul B 29°15°lOT.r A 35°18°Kaıs A 37° 19° Kastamonu B 8 30° 16° Kayserı B 33°20°KırW»lı B 30°20°Konya B 33°17°KuMya A 36°22°Malatya 42° 25° Mamsa A 37° 21° 28°1S°KMafaş A 37° 24° 34» 17° Mersm A 32° 26° 30° 13° Muğü A 35° 20° 32° 17° Muş A 36° 17° 40° 24» Niğde A 33° 16° 28°22°0rdu R 28''?° 3O°15°te 33° 19° Samsun B 27° 21° 35°20°S«'t A 41° 25° 26° 19" Sınop B Z7°21° 34°20°Sıvas A 30° 14° 30° 12° TekmiaJ B 26° 17» 30° 16° T'atsor, Y 28° 21° 33° 17° Tuncelı A 36°t9° 27»16°Uşa» A 33° tt" 32°18°*ı A 30° 18° 32°16°Vtagat A 31° 15° 38°20°Zaiguldak B 27° 21° İNefeomtorC MUSTAFA EKMEK0 BrOtef Budapeşfe Cenevre Cezaytr Cıdde Duöayı hankfun ANKARA NOTLARI Şalgam Gibi.•• Yarın Ankara'da önemli bir davanın duruşması var; 723 sanıklı, Devrımci Yol davasının kararı açıklanacak. Bu davada şimdi 49 tutuklu var. Tutuklulardan biri İsmail Ayar, açıklamalarda bulurjup, "Ben pişman oldum" diyen bir sanık. O, duruşma sırasında, öbür sanıklardan ayn oturtuluyor. 48 sanığın birden adlarını yazma olanağı yok, yersizlikten, Devrimci Yol'un yönetiminde olanlardan Oğuzhan Müttuoğlu, Nasuh Mitap, Melih Pekdemir, M.AIİ Yılmaz, Ali Alfakli, Ali Başpinar var; onları yazmakla yetineyim. ' Madnt ,g [ « Aktoirife «er <m btfn ıtaloıh tl30 yönlerCen haftf. ara s.ra Drta kuvvette esecek Gol fıafi! (aftanulı. gö ) x m, g ; C tan. yafc annda 35 km dobyında bu Cezayır K" B ÖUlüSv » ö r t S M . Kattıre • BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Koyun yaıağı. 2/ Destan... Evcil bir geyik türü. 3/ Evlerin önüne oturmak için taş ve çamurdan yapılan set... Bir renk. 4/ Bir Asya ülkesinin başkenti... Bir nota. 5/ VIII. yüzyıl sonlarında Kuzey Afrikada kurulan bir İslam devleti. 6/ Ayak... Sığınn ağzından akan saJya. 7/ Argoda liraya verilen ad... Dinsel tören. 8/ Vilayet... Bir gıda maddesi... Borudan kol almakıa kullanılan bağlantı parçası. 9/ Çalrna hastası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Nazi Almanyası'nda siyasal polis. 2/ Eskrimde bir karşüaşma türü... ö l ü yıkama. 3/ Sınırlı bir yerle ilgili olan... Güreşte oyun. 4/ Salgın hastalık. 5/ Kuzu sesi... Oyunda cezalı çocuk... Mısır*ın plaka işareti. 6/ Bir parçarun canlı çalınacağını anlatan müzik terimi. 7/ Bir işi yaptırabilme gücü... Pasifik yerlilerinın çiçekten yaptıkları kolyeye verilen ad. 8/ Romanya'da bir kent. 9/ Büyük çivi... Nesne, şey. Özal: Aday olursam seçilirim verdi. özal, Turtel2 dinlenme tesisierinde dün gece gazetecilerle akşam yemeğinde sohbet etti ve SİDE Başbakan Hırgut Özal çeşitli konulardaki soruları yanıtcumhurbaşkanlığına adaylığı ko ladı. nusunda ilk mesajı verdi ve SideÖzal bir gazetecinin "cumhurye davet ettiği Ankaralı gazeteci başkanlığı konusu bunalım olmalere aday olması halinde seçilecek dan ANAP'ın yiizde 21.80 oyuykadar oy alacağını açıkladı. Özal ia halledilir roi" şeklindeki sorucumhurbaşkanlığı için kendisinin su üzerine cumhurbaşkanlığı koaday olmayacağını belirtirken, nusunu konuşmamaya itina gösaday gösterilirse ve kabul ederse terdiğini kendisinden başka herkeANAP grubunun büyük çoğunlu sin bu konuyu konuştuğunu, bu ğunun kendisine rey vereceğini bil konuda henüz verilmiş bir kararı dirdi ve "35 kişi rey vermeyebi olmadığını anlattı. "Arkadaşlanm lir, vermesinkr" dedi. gösterirlerse ve ben kabul Başbakan Turgut özal 10 gün edersem" koşulunu sık sık yineledür sürdürdüğü tatili sırasında yen özal, aday olması halinde sedün gazetecilerle sık sık bir araya çilecek kadar oy alacağını bildirgelerek siyasi gelişmeleri değerlen di. "Bcn kendi kendimi aday dirdi ve cumhurbaşkanlığı konu göstennem" diyen ö z a l bazı sundaki konuşmama karannı ilk ANAP kurucularının kendisi ile kez bozarak bu konuda bir meşaj cumhurbaşkanı adayı olmaması CANAN GEDİK B.ECEVİT konusunda görüşme yapmayı düşündüklerinin anımsatıİma&ı üzerine şunları söyledi: "Zaten Sayın Karaduman oy vermeyeceğini açıkladı neden onlarla görüşeyim. Üç beş kişi oy vermezse vermesin. Ben seçilecek kadar oy alınm. ANAP içinden başka adaylar da çıkabilir. Ben kimseyi denetleyemem. Mani olmaya kimsenin hakkı yok. Benim mani olmaya gücüm var mı. Bu bir vanştır. Ancak parlamento dışından birinin aday gosterilmesi için 90 imza gerekir. Bunu da pek miimkün görmiiyonım." Cumhurbaşkanının A N A P grubu içerisinden seçileceğini kesin bir biçimde belirten Özal'a bir gazeteci de Süleyman Demirel'in "Özal cumhurbaşkanı seçitirse bunalım olur" şeklindeki sözlerini anımsattı. Başbakan Özal bunun üzerine bunalımın DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in kafasında olduğunu söyledi. "Demirel'in kafasında bunalım olacak. Ben mi çözecegim" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimi dahil hiçbir konu uzerinde kimsenin tesiri olmayacağını belirten özal, Cumhurbaşkanı Evren'in bir referandum durumunda yeniden kazanıp kazanmayacağı yolundaki bir başka soruya yanıt vermekten ise kaçındı. Başbakan Özal Istanbul eski Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın DYP'ye gitmesi halinde hiçbir tepki göstermeceğini belirterek "giderse gider ne yapalım kendi bileceği iş" dedi. Dalan'm Demirel'le göruşmesi için de "Bunlara kanşmam. Her koyun kendi bacağından asılır" diye konuştu. ANAP'la DYP'nin arasında büyük farklar olduğunu bildiren özal birleşme isteğinde olanlann ANAP'ın felsefesini anlamadıklannı DYP'nin yarı devletçi olduğunu bir parça devlet kontrolünü esas aldığını söyledi. özal Meclis Başkanlığı seçimine müdahale edip etmeyeceğine Uişkin soruya karşılık verirken de "Bu partinin genel başkanı olarak (ercihim şu diyebilirim" diye konuştu. Özal erken seçinı yapılmayacağma ilişkin görüşünü yineledi Ve "Bu karar Mecliste müsbet çıkmaz" dedi. Özal Bulgaristan dışında başka ülkelerle fazla bir büyük problemin olmadığını da kaydetti. Emisyon artışından endişe duymadıklarını belirtirken de "Biz 9 senedirTürk ekonomisinin nabzını tutarak geliyoruz" dedi. Başbakan, PapandreuLiani evüliğini değerlendirirken "önce o işe biz kansmayız" dedi. Daha sonra gülümseyerek birbirlerini isteyen çift gibi geldi bana dedi. Özal bu yanıtının gülüşmelerle karşılanması üzerine de yeniden "o ise biz kansmayız" demekle yetindi. Başbakan özal dün Kemer Çamyuva Köyü'nden 06 YZ 617 plakalı BMW otosuyla aynldı. özal kendi kullandığı özel otoyla Side'de 1.5 ay önce deneme faaliyetine başlayan Turtel Sorgun Tatil Köyü'ne geldi. özal tatil köyünü açarken turizmin büyük çapta istihdam kapasitesi yarattığını söyledi. Özal, Turizm Bakanı tlhan Aküznm'un bazı yaym oVganlanndaki olumsuz propagandadan etkilendiğini ifade ederek "Sayın Bakana bile tesir etmişler. Bizim gezdiğimiz tesisler yüzde 9095 doluydu. Yüzde 4050 doluluk >^r gibi tesir etmişler. tnsan fazla gazete okuyunca boyle oluyor. Tavsiyem biraz gazete okumamak laam. Her şeyi okuraak dogru degil" şeklinde konuştu. Başbakan Özal daha sonra akü ile çalışan bir mini elektro kara binerek tesisi dolaştı, daha sonra havuz kenarına gelerek bir süre dinledi ve çevresindekilerle sohbet etti. Buradan tesisin merkez binasına giden özal'ı bir otel yöneticisi Hakkâri seçimini ANAP'ın aJmasından ötürü kutladı. Bir gazetecinin ANAP'ın az farkla kazandığını söylemesi üzerine özal biraz sinirlenerek şunu söyledi: "Siz ne söylerseniz söyleyin. Secim yapılmış Tsini biz almışız, ikisini muhalefet, kantann topu biraz fazla kaçmıştı, düzelttiler." Başbakan Özal erken secime gidilmeyeceğini, seçimin 1992'de yapılacağını belirtti. DYP Genel Başkanı Demirel'e çatarak "Süleyman Bey transfer yapabilseydi şimdiye kadar 10 defa yapardı bizden zırnık alamazlar" dedi. Başbakan Özal, cumhurbaşkanı seçimi konusu anımsatıhnca, seçimin 9 ekimde başlayacağını söytedi ve "Hic aday yoksa ne olur acaba?" dedi. Meclis Başkanlığı seçiminde ANAP'ın o dönemde Kastamonu milletvekilliğini yapan Şaban Küçükogln'nun kendi başına Meclis Başkanı adayı olmasını anımsatan Özal, gülerek, "Bizim Şaban gibi birisi adaylığııu koyar mı acaba" şeklinde konuştu. Bir gazetecinin " A N A P grubundan birkaç aday çıkarsa ne olur" sorusuna Başbakan, "Kolay değil aday olmak" yanıtını verdi. Başbakan Özal, bir süre dinlendikten sonra gazetecilerle birlikte havuza girdi. Başbakan Özal, denize girdikten sonra bir süre dinlendi. Özal, öğle yemeğini de gazetecilerie birlikte yedi. Yemek sırasında konuşurken Özal, demirçelik grevi konusunda "Sendika başkanı siyasete bulaşırsa, grev bitmez" dedi. Özel radyo televizyon kurulması konusundaki fikrinden vazgeçmediğini ve bu konuda anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söyleyen Başbakan, "16 kanal açık artürma ile satışa çıkannz. Kim fazla verirse o alır" dedi. Anayasa değişikliğinden de vazgeçmediğini söyleyen özal, "Belli olmaz. Yine gündeme getirebiliriz" diye konuştu. Özal, anayasa değişiklikleri konusunda 35 yılın uzun bir zaman sayılamayacağını kaydetti. 12 Eylül, DevYol örgütünü hallaç pamuğu gibi attı, hemen hemen tümünü ışkence tezgâhlarından geçirdi. Davaların başında, ölum cezası istenenlerin sayısı, iki bine yakındı. Merkez ana DevYol davası yanında, parça bölük davalar da açıldı. Bunların birçoğu karara bağlandı, kimini Yargıtay bozdu; yeniden duruşmalar başladı. Yarınki dava duruşmasının önemi, ana DevYol Davası sanıkları ile ilgili olarak, ilk kez karar verilmesi... içlerinde 89 yıldır tutuklu olanlar var; bu, 20 yıllık bir hapis cezasının karşılığı oluyor. Davalar, yalnız Türkiye'de değil, yurtdısında da geniş yankılar yapıyor, ilgiyle izleniyor. 10 temmuz günlü Cumhuriyet'in dördüncü sayfasında, "Türkiye Kamuoyuna" başlıklı bir duyuru vardı. Yurtdışından 2300 kişiyle çeşitli kuruluşların bir bölüğünün adlarını içeren duyuruda şöyle deniyordu: "12 Eylül darbesi sonrası ülkenizde açılan siyasi davaları demokratik Avrupa ve dünya kamuoyunun bir parçası olarak büyük bir endişe ile izliyoruz. Bunlardan bir tanesi halen 4. Kolordu Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nde devam etmekte olan ana Devrimci Yol davasıdır. Bizler, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanmış çeşitli ülkelerden 2300 kişi ve çeşitli kuruluşlar olarak Devrimci Yol davası avukattannın ve sanıklarının ana taleplerini destekliyoruz. • Türkiye'nin de imzaladığı BM ve Avrupa İşkence Sözleşmesi'nin bütün hükümlerine uyulmasını, • Çifte standart uygulamasına son verilerek, TCK'nın 146. maddesinin uygulanmamasını, • 8 yıldır devam eden tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak, tutukluların sativerilmeslni, • Hukukun üstünlüğü ilkesine uygun davranılarak en adil kararı n verilmesini istiyoruz..." Kuruluşların yanında, çeşitli ülkelerden milletvekilleri, senatörler, bilim adamlarıi savunmanlar, yargıçiar, sendikacılar, papazlar da var. Sanıkların savunmanları da, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na, sanıkların tutukluluklarının dokuz yıldır sürdüğü gerekçesiyle, başvuruda bulunmayı kararlaştırdılar. Savunmanlar, başvuru açıklamasında özetle şöyle dediler; "Bu davayla ortaya çıkan en dikkat çekici bir husus da Türkiye'de bugüne dek pek rastlanılmamış uzunluktaki tutukluluk süreleridir. Yargılanan müvekkillerin tutukluluk süreleri 9 yılı bulmuştur. Bu süre, infaz yasası gereğince 20 yıllık bir cezanın kdrşılığıdır. Anayasa ve yine Türkiye tarafından imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, tutuklamanın ve yargılamanın 'makul bir sürede' olabileceği temel şartını getirmiştir. Bu davadaki 9 yıllık bir tutukluluğun ve yargılamanın makul olmadığı apaçık ortadadır. ...Türkiye genelinde ve Ankara'da sıkıyönetim yürürlükten kalkmış olmasına rağmen; davanın sivil yargı yerine askeri yargıda sürdürülmesinin anayasaya aykırılığı, mahkemece reddedilmiştir. Sonuç olarak 1 No'lu Askeri Mahkeme anayasal dayanaktan yoksun olmasına karşın sivil kişileri yargılamayı sürdürmüştür. Bu davanın hazırlık soruşturması bütünüyle yetkisiz ve görevsiz DAL grubu mensuplarınca (polislerce) ışkence ve zora dayanılarak yapılmıştır. Bu yöntemle oluşturulan ifade ve belgelerin müvekkillerimiz aleyhine delil olamayacağı ve yasalara göre bunların dava dosyasından çıkartılması gerektiği yönündeki istemlerimiz de reddedilmiştir." DevYol davası sanık savunmanlannın, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na bireysel başvuruda bulunmaya hakları olduğunu, Hollandalı Prof.Dr.Van Dijik, bir süre önce Ankara'da yaptığı bir konuşma sırasında, kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlarken anımsatmıştı. Profesörün 6 haziran günlü "Ankara Notları"ndan çıkan, Prof. Muammer Aksoy'un sorusuna yanıtı şöyleydi: Tutuklama işlemlerı, başlıbaşına şikâyet konusu oJabilmektedir. Tutuklamaya karşı başvurular sonuçtenınca, esas hakkındaki karar beklenmeden, bu tutuklamanın Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne aykırı oiduğu belirtilerek, şikâyet konusu yapılabilir... Devrinci Yol Davası'nın birkaç duruşmasını izlemiştim. Gözaltına almalar, tutuklamalar, 1980'lerde başladı; 8.10.1982'de dava başladığında, sanık sayısı 574'tü. Savcı, 174 sanık için "ölüm cezası" istemışti. Ek ıddianameyle sanık sayısı 723'e çıktı. Savcı, 200'ü aşan "ölüm cezası" istiyordu. Esas hakkındaki görüşünü açıklarken, ölümü istenenlerin sayısı 74'e iniyordu... Yazının burasında, Nâzım Hikmet'in 11.11.1933'te karısınâ yazdığı mektup geldi usuma. Şöyle diyordu Nâzım, dizelerinin sonunda: "...Karım benim, / iyi yürekli, / altın renkli, / gözleri baldat) tatlı arım benim; / ne diye yazdım sana / istendiğini idamımın, / dava daha ilk adımında / ve bir şalgam gibi koparmıyorlar henüz / kellesini adamın. Haydi bunlara boş ver. Bunlar uzak bir ihtımal. Paran varsa eğer / bana fanila bir don al, / tuttu bacağımın siyatik ağrısı. Ve unutma ki / daima iyi şeyler düşünmeli / bir mahpusun karısı." 60 YIL ONCE Cumhuriyet Komünistlere ait korar Istanbuldaki muhkumiyeti sabıkasına binaen on beş gün Taklibi hükümet cürmünden daha hapsine, Manon maznun komünistlerin Şafman ve Koçonun da muhakemelerine bugün dörder seneye, Yusuf Troçki ağırcezada devam olunmuş, Mehmet, Selanikli Hüsnü, heyeti hakime kararı Selanikli Hasan ve şoför okunmuştur. Karara göre 24 Ahmet ve Halinin de dörder şahıs iddia edilen şekilde sene, Kiiçük Hilmi, Enver ve aralarında cemiyeti hafîye Abbas ile Kızoğlu Alinin teşkil etmişler ve halkta hükümete karşı nefret hisleri üçer sene dörder aya, Mehmet Şükrü, Salamon ve uyandıracak yolda muhtelif Ahmedin ikişer sene, yerlere beyannameler makinist Tevfikin bir sene, asmışlardır. Kararnamenin firarilerden Nedim, baytar ciheti cezaiyesine göre, Doktor Hikmet, Hüsamettin, Mehmet ve Niko Senkiyeviçin de dörder sene Laz Ismail Beyler 17 inci mahkumiyeılerine ve hukuku maddenin 2 inci bendinin medeniyeden ıskatlarına, birinci fıkrasına göre 4 sene Nafiz, Nedim, Iskeçeli altışar ay ve on beşer gtine, Hasan, Şerif, Kafkasyah sabıkaları mevcut tbrahim, Aziz oğlu Mustafa olduğundan bu müddete ve diğer Mustafa Sıtkı, Çaktr daha on beşer gün Uavesine, Hasan ve Muhittinin de Ferit ve Ahmet Kaya efendilehn dörder sene beraatlerine karar verilmiştirx altışar aya, marangoz Hilmi Bu karar kabili temyizdir. efendinin dört sene altı ay ve Mahkumlar kararı temyiz mukaddema asliye edeceklerini ifade etmişlerdir. cezasından tecil olunan dört ı Be*iktmş parkında aylık cezasının da bu miktara Uavesine, Niko efendinin dört sene ve 18 TEMMUZ 1929 Özal, açılışını yaptığı Turtel Oteiye denıze girerek korumaları eşlığinde 2ü dakika yüzdü. (Fotoğraf: AA) NOTLAR Özal'm tatili, gazeteciler ve argo FARUK BtLDİRİCİ SİDE 15 Temmuz 1982. Turgut Özal, Başbakan Yardımcılığı'ndan istifa etmiş ve Side'deki evinde tatilde. Mehmet Kececiler yanına geliyor, "Ağabey, böyle tembel iembel yatıyorsun, (embel olanı ne Allah sever, ne de kul" diyor. özal'ın yanıtı, "Dinleniyoruz işte" oluyor. Aradan 7 yıl geçtikten sonra Özal yine dinleniyor. Yine Side'de. Ama bu kez yarunda ne Mehmet Keçeciter, ne Adnan Katjveci, ne de Ulusu kabinesindeki Özal'ın yakın arkadaşı Kaya Erdem var.^özal'ın yanında artık kimlerin oiduğu sorusuna gelince, akla gelen ilk isim Giineş Taner. özal, "Gazetecilerle ilişkileri 83 rııfaunun canlılığına eriştirmek" amacıyla düzenlenen Side organizasyonunda 40 gazeteciyle birlikte oldu. Ama özal kampı gezerken görülmeye değer bir curcuna oluştu. Özal, akülü kuçük aracı kullanıyor. Yanında Mi'ü Eğitim Bakanı Avni Akyol, aracın arkasmda da Devlet Bakanı Güneş Taner bağdaş kurmuş. Gazeteciler ise Jcoşturuyor. Başbakanın lOgündür süren "gazetecilerle köşe kapmacalı" dinlencesinin bir diğer ismi de, A N A P dönaminde Ankara Belediyesi'nin birçok ihalesinde önde giden müteahhitlerden Ağa Ceylan. Gazetecilerin, "Özal, Aga Ceylan'ın yaUnda gezdi" haberlerine Başbakanın yorumu şöyleydi: "Sıradan bir kiralık yatü." özal'ın dün kullandığı argo sözcüklerin sayısı az değildi. Nitekim Başbakan, muhalefet partilerinin ANAP'ın 1983 seçimlerinde aldığı oy oranlarına yaklaşması halinde ne olacağını soran gazeteciyi şöyle yanıtladı: "Hani meşhur bir laf vardır; 'Yengem şey olsaydı, amcam olurdu'. Seninki ona benziyor." ANAP Sakarya Milletvekili Yalcın Koçak'ın da hissedarları arasında bulunduğu TurtelSorgun Tatil Köyü'nün açılış töreni öncesinde özal, gazetecilere oldukça sempatik davrandı, gülücükler saçtı. Üzerlerindeki giysilerin "cidli bicili" olduğunu söyledi. Bu arada Turizm Bakanı tlhan Aküzüm ile Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'u karşısında takım elbise ve kravatla görünce, "Bakın ben böyle geldim. Ne bu haliniz" diye sordu. Başbakanın tişört giydiğini gören Akyol, "Emrederseniz çıkarttnz" karşılığını verdi. Gazetecilerle ilişkisini neden düzeltme gereği duyduğunu ise Başbakan özal, bazı gazetecilerden yakınarak anlattı: "Uçan gazetecileri bıraktım. Onlar senaryo yazıyorlar. Şirndi koşan gazetecilerleyim" diye espri yapan Özal, dün gazetecilerle oldukça rahat bir hava içinde oiduğu izlenimini verdi. Yeni bir stadyum Şehremaneti tstanbulda yeni bir stadyum insaası için tetkikate devam etmektedir. Emanet bunun için atleiizm antrenörü Her Abrahama keşif yaptırmaktadır. inşaası Stadyum için Emanete Çukurbostan, Hürriyet Tepesi, Maçka kışlasınm arkası ve Sultanahmet meydanı teklif edilmiştir. Bunlardan biri tercih edilecektir. Enflasyon fıkrası Özal, gazetecilerle yemek yerken bol bol "Özal fıkrası" anlatıldı. Özal'a bir gazetecinin anlattığı enflasyon fıkrası şoyle: "Reagan, Gorbaçov ve Özal Tann'yla göriişmeye gitmişler. Reagan, Tann'ya sormuş.' Amerika dünyaya ne zaman hâkim olacak?' Tanrı, 'Vüz yıl sonra' deyince Reagan döviinmüş, 'Ben göremeyeceğim' diye. Gorbaçov da 'Yeniden yapılanma ne zaman gerçekleşecek?' diye sormuş. Tann,' 150 yıl sonra' deyince, Gorbaçov da döviinerek, 'Ben göremeyeceğim' diye uzülmüş. Sıra Özal'a gelmiş. Özal sormuş, 'Türkiye'de enflasyon ne zaman düşecek?' Bu kez Tann döviinmeye başlamış, 'Ahh onu ben de göremeyeceğim.' Fıkrayı dinleyen herkes kahkahalarla gülerken. Özal yumruğunu masaya vurdu: "Vay keratalar, size Arjantin enflasyonu lazım." 30 YDL ONCE Cumhuriyet 2 milyon dolarlık tahsis 18 TEMMUZ 1959 Üçüncü ithal kotalarının hazırhklan tamamlanmak üzeredir. Koordinasyon heyeti, ilgili Bakanlık uzmanlarıyla birlikte bugün saat ondan on üçe kadar çalışmış öğleden sonra da bu çalışmalar, teknik elemanlar tarafından devam ettirilmiştir. Sızan haberlere göre, kotaya dahil mallardan bir kısmı tahsise bağlanırken, 400'ü mütecaviz çeşidli madde kota dahilinde libere edilmektedir. Otomobil ithalinin yeni bir formüle bağlandığt ifade edilmektedir. Bildirildiğine göre, otomobil üçüncü kota içinde mütelaa edilmeyecek ve fakat ikinci kotaya ilave olarak iki miiyon dolarlık tahsis yapılacaktır. Bu ek kotanın üçüncü kotadan önce, önümüzdeki günler içinde ilan edilmesi beklenmektedir. Kotaya bu surette girecek mallann bedelsiz ithalini serbest kılan kararname icabı olarak, Türkiyeden dışanya para çıkmamak şartile yabancı memleketlerden otomobil getirmek kabil olacaktır. Ecevit: Bu Meclis lüıısal iradeyi temsil edemez TtK DIL INGİUZCE OĞOENtCEGİM DIVC ZAMANiiNiZl VE PA2ANIZI OOŞA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, A N A P ' ı n " a n a y a s a değişikliği" konusundaki çağrısına "Anayasa değişikliğini memnuniyelle karşıladıklan, ancak şu andaki Meclisin ulusal iradeyi yansıtmadığı" yanıtını verdi. DSP'nin kuruluşundan bu yana "loplumun tartışmasına ve katkısına açık" bir ortamda anayasa değişikliğini savunduklarını belirten Ecevit, TRT'nin bu göruşlerini kamuoyuna yansıtmadığını bildirdi. Ecevit, 12 lemmuzda ANAP'a iletilen mektubunda, anayasa konusundaki "tartışma ve işbirligi" çağrısına olumlu yanıt verilebilmesi için TRT'nin parlamentoda grubu bulunmayan partilerin görüşlerini de kamuoyuna duyurması gerektiğini söyledi. Ecevit mektupta şu görüşlere yer verdi: "Anayasa tartışmâtanyla ilgili olarak bile TRT'nin demokrasi, eşitlik ve yansız habercilik kurallanna lers diisen yasadışı tutumunu sürdüğu takdirde ise, partimize yonelltiğiniz tartışma ve işbirligi' çagnsını, "gunah savma' turiinden bir davranış saymamızı ve karşılıksız bırakmak zorunda kalmamızı, anlayışla karşılayacağınızı umanz. Öte yandan, ulusal iradeyi çarpıtan bir secim sistemine gore oluşmuş veya oluşacak bir parlamentonun >apacağı anayasa degişikliklerinin ulusal iradeyi yansıtmayacağını ve topluma huzur getirmeyeceğini de bu vesileyle bir kez daha belirtmek isteriz." Ecevit, anayasa değişikliği konusunda muhalefet partilerinin tutumunu da eleştirerek, "Kendileri, erken secim isüyorlar. Ancak nasıl bir seçiın sistemi istediklerini belirtmekten kaçınıyorlar"diye konuştu. ANAP'ın çağrısının, secim sistemini "koalisyon hükiimederini önleıtıe" mazeretine bağladığını da hatırlatan Ecevit, bu nedenin ınandırıcı olmadığını söyledi ve şöyle devam etti: "Tiirk ulusu, yüriirlükleki seçim sislemiyle, ikiüç partili bir siyasal rejime ve azınlık iktidarlannın egemenliğine mahkum edilmek istendiği halde, çoğulculukta direnmektedir. Karşı karşıya getirildiği sorunların tek parti iktidarlarıyla değil, ancak uzlaşmayla çöziilebileceğine inandığını, o nedenle de bir koalisyon dönemi islediğini, 1987'den bu yana oylarıyla açık seçik göstermektedir." DSP Genel Başkanı, parti olarak, anayasa dışı bazı engellemelerle de karşılaştıklarını belirterek, Bulgaristan Türkleri için Îstanbul'da düzenlemek istedikleri bir toplantıya valiliğin izin vermediğini anlattı. Ecevit, "parlamento dışında halen partilerin anayasal toplanlı ve duyuru hakkı komunisl ülkelerden baalannda bile artık eşine rastlanmayan ölçüde engellenmektedir" diye konuştu. Anayasa değişikliği TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GÎRİŞ SINAVINA KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE Sağlık Bakanlığı (SB) eğitim hastanelerine, üniversitelerin tıp fakültelerine ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne Tababet Uzmanlık Tüzüğü, Yükseköğretun Kanunu, ilgili yönetmelik ve protokol hükümleri çerçevesinde tıpta uzmanbk eğitimi görmek üzere alınacak adaylann seçme sınavı, ögrenci Seçme ve Yerleştirrae Merkezi tarafından 1617 Eylül 1989 tarihlerinde Ankara'da yapılacaktır. 1. Sınavm adı 1989 Eylül Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'dır (TUS). Sınavın birinci basamağını teşkil eden Yabancı Dil Sınavı 16 Eylül 1989 cumartesi günü saat 09.30'da uygulanacaktır. Bu sınavda başarılı olan adaylar ile 26 Eylül 1987, 9 Nisan 1988, 17 Eylül 1988 veya 8 Nisan 1989 tarihlerinde yapılan yabancı dil sınaviannda başarılı olup yalnız SB eğitim hastanelerinde uzmanlık eğitimi görmek isteyen adaylar 17 Eylül 1989 pazar günü saat 13.30'da yapılacak olan Bilim Sınavı 'na alınacaklardır. 2. 1989 TUS Eylül Dönemine başvuru süresi 17 Temmuz 4 Ağustos 1989 tarihleri arasmdadır. Sınava basvunnak ve katılmak için sınav tarihine kadar ilgili fakülteden mezun olmak şarttır. 3. Bu sınava başvurma, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi ile yerleştirme işlemlerine ilişkin bilgüer "1989 TUS Eylül Dönemi Kılavuzu"nda (TUS Kılavuzu) yer almıştır. Adaylar Başvurma Formlanru ve TUS Kılavuzunu Sağlık Bakanlığı îl Müdürlüklerinden 17 Temmuz 1 Ağustos 1989 tarihleri arasında 2.500 TL karşılığında temin ederek Başvurma Fonnlannı TUS Kılavuzundaki kurallara göre dolduracak ve sınav ücreti olan 25.000 TL'yi bankaya yatırdıklannı gösteren banka belgesi ile birlikte 4 Ağustos 1989 tarihine kadar merkezimizde olacak şekilde iadeli taahhütlü olarak postalayacak veya elden teslım edeceklerdir. 4. Tıp fakültesi mezunlan ve stajyerliğini tamamlamış teğmen, üsteğmen veya yüzbaşı rütbesindeki askeri sağlık personelinin yanı sıra SB eğitim hastanelerinde Tababet Uzmanlık Tiizüğünün 6. Maddesinin B bendinde belirtilen dallarda uzmanlık eğitimi görmek isteyen veteriner ve eczacüık fakülteleri ile fen fakültesi ve dengi fakültelerin biyoloji ve kimya bölümü mezunlan da 1989 TUS Eylül Dönemine başvurabilirler. 5. Başvurusu geçerli sayılan adaylann Kimlik Kartlan ve Smava Giriş Belgeleri 1 Eylul 1989 tarihine kadar adreslerine postalanmış olacaktır. 6. Postadaki gecikmelerden merkezimiz sorumlu değildir. Kimlik Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 14 Eylül 1989 tarihine kadar ellerine gecmeyen adaylar, merkezimize başvurarak bu belgelerini yeniden çıkartabilirler. 7. 1989 TUS Eylul Dönemi ile ilgili danışma için 287 30 40 / 270 (ÖSYMAnkara) numarah telefona başvurabilir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 27319 Prost öldü tstanbulluların çok yakmdan tamdıkları, şehircilik uzmanı Prost, dun Pariste 85 yaşında ölmüştür. Prost, uzun yıllar îstanbul'da vazife görmüştü. GEÇEN YIL BUGUJV Cumhuriyet Gandi Ankam'da 18 TEMMUZ 1988 Hindistan Başbakam Rajiv Gandi, son günlerde yaşanan renkli üst düzeyli diplomatik trafığe katkıda bulunarak, Başbakan Jiırgut özal'tn konuğu olarak üç günlük resmi bir ziyaret için dun Türkiye'ye geldi. Dünya liderleri arasmda önemli bir yer tutan Başbakan Gandi'nin bu ziyareti aynı zamanda Türkiye'nin çok yönlü olarak dısa açılma politikasının önemli bir göstergesini oluşturuyor. Başbakan özal'ın 1986 yılında Yeni Delhi'yi ziyaret etmesinden sonra yeniden canlanan Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkiler çerçevesinde gerçekieşen ziyaret, aynı zamanda, Bağlantısızlar Hareketi'ne "yeni bir pencere" açılması bakımmdan Ankara için önem taşıyor. Bilindiği gibi Hindistan, Bağlantısızlar Hareketi'nin kurucu ve önde gelen uyelerinden, Başbakan Rajiv Gandi de hareketin en etkili simalarmdan biri Her iki başbakanın başkanlığındaki resmi görüşmelerin ilk turu dün yapıldı. Başbakan özal tarafından onuruna verilen aksam yemeğinde yaptığı konuşmada Gandi çeşitli konulara değinirken, Kıbrıs sorunundan hic söz etmemesi dikkat çektL Beraberinde Italyan asıllt eşi Sonia Gandi ile Ankara'ya gelen Gandi'yi Esenboğa Havaalanı'nda Başbakan özal ve eşi Semra özal ile diğer ilgililer karşıladılar. NÛILTEPE NIN DİL tursem İngiliz U u n Okullan DanışnM Merfcezi Cunhunym C*d 173 ' C UanM M»30 W M I 0 M karv» T H ( 1 | i a » 77148 79 43 Tlı 27496 T U S M T R F B (1)132 97 29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle