19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Savaşagiden yollar Org. Demirel'in anıları 17 TEMMUZ 1989 DİZİ YAZI CUMHURİYET/13 Kıbrıs'a Nasıl Çıktık? 1 PORTRE yüreklilikle dile getiren bu belge, bir anlamda resmi tarih Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı yazıctlannın olaylara nasıl baktıklarını da anlatıyor, Tarihe Orgeneral Pedretıin Demirel savaş amlarmı, başan olarak aktarılan kimi olaylardaki yanlışlan gizlemenin kendisinden sonra gelen genç kuşaklar için bir yararı olmadığını vurguluyor. İsminin başına "Kıbns haztrladı. Savaşın insanın geri/imlerini, duygularını, Bans Harekâtı'mn basanlmasında büyük katkılan olan" OzJemlerini daha savaşın dumant tüterken yazan Bedrettin tanımını koyduran Bedrettin Paşa, bu belge ile aynı Paşa, anılanyla önemli birikimlerini aktarıyor. Ortadoğu 'nun en kritik yerinden, A nadolu Yarımadası 'ndan zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bir geleneğin başlamasına yardınıcı oluyor. Belge, devlet ve siyaset Akdeniz'in en kritik nokıasına, Kıbrıs Adası'na, çeşitli adamlarmın, komutanlann anılarını yazmasının çok yararlı zorluklar içinde ayak basan bir generalin savaş için bir tek bir ornek olduğunu gösteriyor. yargısı var. Ona göre savaş, ancak barışta kazanılıyor. Kıbns Barış Harekâtı 'mn doğrularını, yanlışlarım açık Erbil BEDRETTİN DEMİREL Orduda geçen 49 yıl Meydan Larousse'a Türk generali olarak geçen Bedrettin Demirel, 1917 yılında Elazığ'da doğdu. Ulusal Kurtuluş Savaşımıza katılan babası İbrahim Zekeriya'nın savaş öykülerini dinleyerek buyüdü. Bedrettin Paşa askeri giysilerini 1933 yılında sırtına geçirdi. 1938 yılında topçu subayı olarak Harp Okulu'nu, 1948 yılında Kara Harp Akademisi'ni bitirdi. Yüzbaşı rütbesinde kurmay olan Bedrettin Demirel, Harp Akademisi'nde öğretmenlik ve Harp Tarihi Dairesi Başkanlığı yaptı. Çeşitli yurtdışı görevlerinde de bulunduktan sonra 1966 yılında generalliğe yükseldi. 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı'na önce 39. Tümen Komutanı, sonra da 6. Kolordu Komutanı olarak katıldı. Kıbns savaşlarının en kritik günleri olan 2122 temmuzda onun üstün çabalarından söz ediliyor. Sertliği ile tanınan Bedrettin Paşa daha sonra Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı görevini yaptı. Savaş sonrasında Rum mallarının korunması konusundaki girişimleri ile dikkat çekti. Demirel Paşa, 1975 yılında New York Times muhabirine verdiği bir demeçle TürkAmerikan ilişkilerinin sertleşmesine neden oldu. Demeçleri ve açıklamaları ile kendisi için de sorun yaratan Bedrettin Paşa, Kıbns harekâtına katılan Kocatepe muhribinin Türk Hava Kuvvetleri uçaklarının bombardımanı nedeniyle battığını açıklayacak, yine uzun Hazırlayan: Erbil Tuşalp Savaşın gerçek yüzüyle 41 yıl sonra karşılaştı. 1933 yılında asker giysilerini ilk giydiği günden bu yana "savaş nedir" diye düşünüyordu. Kırk uzun yıldan sonra babası piyade binbaşı lbrahim Zekeriya'nın anlattığı savaş öykülerinin aslını yaşayacaktı. Çıkarma genıisi Pilatini Plajı'na yöneldiğinde karmaşık duygularla tankın kulesine yaklaştı. Çelik başlıklanm şapkalannın üstüne giymişlerdi. Düşmanın top sesleri kulaklarını çınlatıyordu. Kendi deyişi ile o anda "atalanmızın nıhlannı başımızda hissediyorduk" ve o anda "koruyucu melek annelerin kanatlan çocuklannın iizerindeydi." Kıbns Türk Barış KuvveUeri Komutanı Korgeneral Bedreltin Demirel'in savaşın sıcaklığım duymadan önce, savaşa ilişkin düşüncelerinin çok kısa bir özeti bu. 15 temmuz gecesi alarm emri geldi O akşam oğlum için yazdığım hatıra defterinde "Zafer bizimdir" demiştim. Satırlanmın sonu da aynı heyecanla bitiyordu. 16 temmuz sabahı harekât başladı. İlk olarak 50. Piyade Alayı Muharebe Grubu Kıbns'a çıkacaktı. 6. Kolordu Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin'i 15'i akşamından beri göremiyordum. Bir ara Mersin çıkarma birlikleri karargâhına uğradı. Heyecanlı idl Yanına düdüğünü almayı unutmuştu. Ona kendi düdüğümü bir hatıra olarak verdim. 15 temmuz alarmı Anılannın "15 lemmuz alarmı" bölümü savaşa giden yolun başlangıcını anlatıyor: "Nihayet 15 temmuz geldi. O gün Kıbrıs'ta Nicos Sampson'un yönettiği EOKAB örgütü bir hüküınet darbesi yapmıştı. 39. Tümene bu olayla ilgili olarak 15/16 temmuz gecesi alarm erari geldi. O akşam oğlum için yazdığım halıra defterinde'"zafer bizimdir" demiştim. Satırlarımın sonu da aynı heyecanla bitiyordu. 16 temmuz sabahı 39. Tümen harekâta başladı. İlk olarak 50. Piyade Alayı Muharebe Grubu Kıbns'a çıkacaktı. 1519 temmuz giinleri, Mersin, Adana, Iskenderun, Osmaniye ve Maraş yolları birliklerimiz tarafından doldurulmuştu. Birlikler gece gündüz, uyku uyumadan yürüyüş ve yükleme yapıyorlardı. 16 temmuz öğleden sonra Adana Kolordu Karargâhı'nın komutan odasmda gizli bir toplantı yapıldı. Toplantıya Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Eşref Akıncı baskanlık yaptı. Çıkarma gününür. kesin olarak 20 temmuz olduğunu gizlice açıkladı. On bir yıldan beri tasarlanan çıkarma planı artık gerçek olabilecekti. Fakat 39. Tümen'in Kıbns'a çıkarma yapacağına kesin gözle bakılmıyordu. Esasen 39. Tümen deniz aşırı bir savaşa tam anlarruyla hazır sayılmazdı. Tümenin persoııel, araç gereç ve silah bakımından bazı noksanları vardı. Garnizonlarında ve kışlalannda terk etmeye mecbur kaldıklan müfrezeler, asıl birliklerinin gucünü azaltıyordu. Barış kadrosunu uygulayan 39. Tumen için bu durum önemli bir boşluk yaratıyordu. Kıbrıs Barış Harekâtı'mn anafıkri Kıbns Harekâtı'mn ana fıkri kısaca, harekâtın baskın şeklinde icrası, çıkan ve atlayan birliklerin süratle birbiri ile birleşmesi ve Kıbrıs'ta ilk safhada emin bir askeri bölgenin ele geçirilmesiydi. Kıbrıs Harekâtı'nın amacı, taktik ve stratejik bakımdan özelliği, ilk safhada bu ana fikre ve bunun süratle uygulanmasına dayanıyordu. Ordumuzun zaferi, yüce milletimizin şan ve şerefi, bu ana fikrin kısa zamanda gerçekleştirilmesine bağlıydı. Bu ana fikrin bazı kimseler tarafından iyice anlaşılmamış ve barıştan itibaren hanrlanmamış. olmasının gerçek sebeplerini, gelecek yurtsever kuşaklarımız ve harp tarihçilerimiz takdir ve tenkit edeceklerdir. lan inceliyorduk. Okunanlar harita mütalaasından pek farklı değildi. Haritalarda görülenlere bir şey eklemiyordu. tster istemez plajı seçmek ve karar vermek gerekiyordu. Toplantıya katılanların en kıdemlisi ve çıkarılan birliğin komutanı olarak bu sorumluluğu şahsen üzerime almaya mecburdum. Toplantıda çıkarmadan sorumlu kimse görünmuyordu. Çıkarma Birlikleri Komutanlığı ise birliklerimizi sadece adaya götürmeye memurdu. 39. Tümen ise kaîaya ayak bastıktan sonra savaşacaktı. tartışmalara neden olacaktı. 1978 yılında orgeneral rütbesine yükselerek 2. Ordu Komutanlığı'na getirildi. 16 yaşında katıldığı ordudan, 1982 yılında 49 yıllık bir askeri hizmetten sonra yaş sınırı nedeniyle emekli oldu. 198286 yılları arasında cumhurbaşkanhğı danışmanlığı yaptı. 1988 yılında ölen Bedrettin Demirel iki kez evlendi. Bir kız, bir erkek çocuk babası olan Demirel'in yayımlanmış birçok makalesi ve kitabı var. Gemilere neler yüklenecekti? Gemi sorumluları, yükleme, bindirme ve boşaltma sorumluluğunu üzerlerine almıyorlardı. Bayraktar, Sancaktar, Ertuğrul veya Erkifi gibi dîğer gemilere neler yükleneceğini gemi kaptanlan kesinlikle ifade edemiyorlardı. tlk sorun yükleme işinde başgösteriyordu. Önceden sapcanan planJar uygulanamıyordu. Alata Plajı'nda ve Mersin Limanı'nda karışıklık vardı. "Bunun b^aşlıca sebebi, çıkarma birlikleri komutanhğmın yükleme planına göre istenilen tekneleri yerinde ve zamanında hazır bulundurınaması idi. Gemi sorumlulaıı, yükleme, bindirme ve boşaltmada sorumluİuğu üzerlerine almıyorlardı. Yükleme planlannın kabul ve tasdik sorunu yüzünden çıkarma gemilerinin veya Bayraktar, Sancaktar, Ertuğrul veya Erkin gibi diğer gemilere neler yuklenebileceğini gemi kaptanlan kesinlikle ifade edemiyorlardı. Onlann bu davranışlan nedeniyle 39. Tümen'de yükleme planlarını yapan kurmay subaylar Adana, Mersin, Konya, lzmir, Gölcük ve Ankara arasında gidip geliyorlardı. Bazı gemilerin Denizbank'a ait olması da ayn bir problemdi. Bu nedenle, tümen, kolordu ve ordu ile Deniz Kuvvetleri'nin ilgili birlikleri arasında devamlı yazışma ve tanışmalar oluyordu. Bu anlaşmazlığın gerçek kökeni, kuruluş yetersizliğiydi. Çıkarma birlikleri komutanlığı Mersin'de kara birliklerinden ayrı bir makam olarak kendini mütalaa ediyordu. Bu eğilim tarih boyurtca ınsanların ruhuna hâkim olanayrıcalık duygusundan ileri geliyordu. Başkasının emrine girmemek, ast olmamak, ozgür ve bağımsız olmak gibi içgüdülerin bir belirtisiydü' Yüklemedeki zorlukların aşılması, çıkarmanın gerçekleşmesiyle eşit boyutlara gelmişti. Zorluklar tek tek aşıldı: "Belirtilen zorluklar içinde 17 temmuzdan itibaren Alata ve Mersin'den gemilere karışık ve zorlu bir yükleme yapıldı. 19 temmuz günü sabahı 50. P.A. Komutanı Albay Karaoğlanoğlu'nun yüklemeyi tamamlamak için nhtımda aşağı yukarı koşuştuğunu, birliklerine "Ne oluyorsunuz yahu?" dediğini duyar gibiyim. Yükleme planlarına göre o günkü çıkarma araçlarının nasıl yüklendiğinden bugün hâlâ şüphe duyuyorum." Çıkarma öncesi Mersin'de yaşanan keşmekeş Çıkarma yeri seçiliyor Tartışmaların sonunda en akla yakın gelen bir plajı noktalayarak adını okumasını Deniz Yarbay Neşet Ikiz'den rica ettim. O, haritaya dikkatle egılerek 'Platini' dedi, bu plajın doğru adı, sonradan oğrendiğimize gore 'Pladani veya 5. Mil Plajı' imiş. Girne'ye 8 kilometre uzaklıkta bulunuyormuş. Harekât sonrası Girne kıyılarında yapılan incelemelerde, bu plajın çıkarma için taktik ve teknik yönden en elverişli olduğunu görmüş ve kararlarımızdaki isabetten dolayı hayret etmiştik. Yine harekât sonrası 1974 ekim ayında Kıbns'a gelen Sayın 2. Ordu Komutanı Orgeneral Suat Aktulga'ya bu plaj, yerinde gösteriidi. Plajın seçilme sebepleri orada kendisine açıklandı. Bu arada takviye için gelen subaylar arasında Sayın Tumgeneral Siileyman Tuncer de bulunuyordu. Bu generalimiz, daha önce Kıbns'a gitmemiş ve herhangi bir çıkarma tatbikatında bulunmamıştı. O, yetersiz hazırlıklarla Kıbns'a yapılacak çıkarmanın güç olacağını ifade ediyordu. Onu, yeni teşkil edilen karargâhına henüz katılan iki kurmay subayla birlikte 18 temmuz günu öğle üzeri Alata'daki 50. P.A. karargâhına götürdüm. Albay Karaoglanoğlu ve yardımcısı Yarbay Cevdet Ayken ile tanıştırdım. Her iki komutan da uykudan yeni kalkmışlardı. Üç günden beri uyumamışlardı. Alay komutanı yeni tugay komutamna mütecessis gözlerle bakıyordu. Beraber çalışacağı ve savasacağı yeni komutanını anlamaya ve tanımaya çalışıyordu. Bir ara yanıma yaklaştı ve yavaşça "Bu komutan nereden geldi?" diye sordu" General Süleyman Tuncer bir isim benzerliği nedeniyle Kıbns'a gidiyordu. Demirel Paşa'ya göre: "Tuğgeneral Siilevman "nıncer ile Tuğgeneral Süleyman E>iipoğlu'nun isim benzerliği dolajısıyla bir yanlışlık olmuşlu. Tuğgeneral Alayı Muharebe Grubu çıkmıştı. Eyüpoğlu daha önce Kıbns'ta bulunmuş ve bu scbeple Çakmak Tugayı'nın başında bulunmanıp uygulanamayacaktı. Buna zaman kalması emredilmiş ise de yanlışlıkla yerine Genemıştı. Havadan inen ve atlayan birliklerin çıral Tuncer atanmıştı." karma yerinden belki haberleri olmayacaktı." Çakmak Tugayı 19 temmuz öğle üzeri MerYükleme ile uyumlu olarak, hangi birliklerin bangi kıyıya çıkacağının bilinmemesi bir sin'den denize açıldı. Komutanlar birliklerini gerginlik yaratıyordu. 16 temmuzdan beri yol kıyıdan uğurladılar. Herkes düşünceliydi. Helarda olan 39. tümen birlikleri Mersin askeri yecan yerini kuşkuya bırakmıştı. O sırada Sayın Orgeneral Suat Aktulga ile nhümında ve Alata Plajı kıyılarında toplanberaber dalgakıranın ucuna kadar yurüduk. maya başlamışlardı. Bedrettin Paşa çıkarma plajının hâlâ seçi Kafileyi uzaktan izledik ve uğurladık. O sırada bazı gazeteciler kuçuk sandallarla gidenlememiş olmasını anlayamıyordu. leri uzaktan gözetliyorlardı. Orgeneral çıkarEmir yok ma birliklerimize başarı dileklerimizi tekrar"18 temmuz akşamına kadar üst makam lıyordu. Başarılarını duyarsa, ertesi akşam bir lardan hangi kıyıya, nasıl çıkılacağına dair ya viski içmeye hak kazandığını ilade ediyordu. Bu kafileyi iyi dileklerimizle Mersin Askealı veya sözlu emir alınmamıştı. Telefonla aranıldığı zaman sayın ordu komutanı çıkarma ri Limanı'ndan yolcu ederken, içimizde derin nın Girne'nin doğusuna yapılaeağını kapalı endişeler doğmuştu. Acaba bu kafile daha onolarak söylemişti. O gün ileri karargâh ola ce olduğu gibi yarı yoldan geri çevrilecek miyrak Kurmay Binbaşı Dündar Giirlüoğlu ile bir di? Henuz iki gün önce seçtiğimiz kıyı başına çıkınca, ilerlemeye mümkün ve muvaffak likteydim. 17/18 temmuz gecesi çıkarma birlikleri ha olacak mıydı? Düşmanının denizdeki ve kıyı rekât odasında gece yarısından birkaç saat başındaki mukavemeti ne olacaktı? sonrasına kadar süren bir toplantı yapıldı. Bu Biz bir kere ayak basalım toplantıya 39. tümen komutanı olarak ben, ÇıKafamızda birçok soru bulunmakla berakarma Birlikleri Komutanı Tuğamiral Emin Aysan, Çakmak Tugay Komutanı olarak Mer ber, son başarının bizim olacağına dair inansin'e yeni gelen Tuğgeneral Siileyman Tuncel, cımız kuvvetliydi. 50. Piyade Alay Muharebe Deniz Anfibi Alay Komutanı Yarbay Neşet Grubu'na guveniyorduk. Alay Komuıanı Kalkiz, Tuğamiral Necati Ülseven, Kurmay Bin raoğlanoğlu her zaman 'Komutanım, biz bir başı Dündar Gürlüoğlu, Deniz Binbaşı Me kere Kıbrıs kıyılanna ayak basalım, duşman tin ve adlannı hatırlayamadığım birkaç subay dağılır kaçar' diyordu. Beıl de nvlf nmuvorılıım katıldı. Deniz Yarbay İkiz elde mevcut istihbaratı okuyor, bizler de hep beraber haritada plaj SfJRECEH İlk heyecanlar 39. Tümen'in barış gamizonlanndan gruplar halinde Mersin ve Alata'ya intikal ederek Kıbrıs Adası'na çıkacağı kesinlik kazandıkça, bazı kimseierde ciddi bir telaş ve heyecan başlamıştı. Bazı subaylar, astsubaylar, erler verilen emirleri iyici anlamayacak derecede derin heyecanlara kapılmışlardı. Şahsi teçhizatını iyice kuşanmadan Mersin'e gelen personel görülüyordu. Bu arada savaş için gerekmeyen malzemeler de araçlara yüklenmişti. Bunlar barışta yapılan tatbikatların eseriydi. Gereksiz yüklerin çoğu indirildi. Her araçta» özellikle bol su, cephane, akaryakıt ve yiyecek bulundurulması sağlandı. Gerekmeyen eşyaların getirümesi hususunda haklı yönler de vardı. Çünkü birlikler Mersin ve Alata plajlarında kaç gün bekleyeceklerini bilemezlerdi. Kıtalardan çıkarma günü saklamyordu. Birlikler daha önceki tatbikatlarda ve 1967'de olduğu gibi aylarca bekleyebilirdi. Yarınki seyyar orduların kuruluşlarında bu yakın tecrubenin hesaba katılması büyük önem taşıyor. Tatbikatlar ve gerçekler Tumgeneral Bedrellin Demirel, 1972 yılının temmuz ayında daha sonra çok seveceği, bütün benliğiyle bağlanacağı 39. Tümen Komutanlığı'na atandı. Bu atamadan memnun olmuştu. Eskiden tanıdığı bir birliğin başına geliyordu. tlk tatbikatı anımsadı: "1969 sonbaharında bu tümen bir çıkarma tatbikatı yapmıştı. Çıkarmanın asıl ve son hedefi Kıbrıs adasıydı. Tatbikattan sonra eleştiriler yapıldı. Önce Sayın Ordu Komutanı Orgeneral Faruk Gürler konuştu ve tatbikatı beğendiğini ifade etti. Kara Kuvvetleri Komutanı Sayın Orgeneral Nazmi Karakoç ve Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Memduh Tağmaç tatbikata katılan yuzlerce subayı, teker teker ellerini sıkarak kutladılar. Tatbikattan sonra başta Tümen Komutanı Sa>ın Tumgeneral Recai Engin ve yardımcısı Tuğgencral Osman Fazıl Polat olmak uzere herkes memnun gorünüyordu. Yorgunluklar unutulmuştu. Plan gereğince bu tatbikatı 50. Piyade Alay Muharebe Grubu yapacaktı. 50. P.A. Komutanı Piyade Albay İbrahim Karaoğlanoglu, tugay komutanı Hakkı Borataş hemen tatbikat provalanna başladılar. Tumen Kurmav Başkanı Kurmay Albay Veli Karahanoğlu ise başlangıçtan itibaren görevin dışında gozüküyordu. Seyhan çıkarma tatbikatı Mersin'in 30 kilometre batısında Alata Plajı'ndan başlayarak, Iskenderun'un 22 kilometre güneyinde Arsus kıyılarında bitiyordu. Alata'dan Arsus'a kadar yaklaşık Kıbns'a eşit bir mesafe katediliyordu. Yükleme ve çıkarmanın bir kara taarruz bölumune göre planlanması arzu ediliyordu. Çıkarma, Ikinci Cihan harbi'nde Normandiya'ya yapılan harekâttan esinleniyordu. Çıkarma öncesi yapılan tatbikatlar Moral konuşmaları Birliklerin intikaliyle beraber, birlik komutanlarının kıtalarına topluca kısa moral konuşmaları yapmalan faydalı oluyordu. Bu konuşmalardan birisini kalabahk bir subay kitlesine hitaben Alata koruluğunda yaptım. Subaylar arasında soğukkanhlığı ile dikkati çeken birçok komutan vardı. 14. P. A. Komutanı Kurmay Albay Hayri Ündül, Tank Tabur Komutanı Binbaşı İlhan Tunççevik, Sıhhıye Tabur Komutanı Piyade Binbaşı Önder Sürel ve daha birçok kimse. Zaferin çok kısa zamanda gerçekleştiğini gören ve kıtalarının gü Kıbns'a ilk olarak 20 temmuz sabahı 50. Piyade vencesini kaybetmeyen bir komutan olarak bugün bahtiyarlık duymaktayım. lenmemişti. Esasen bunların iyice belirlenmesi için elde güvenilebilir istihbarat rne\cut değildi. O Düdüğü anı olarak verdim anda çıkarma birlikleri komutanlığında KıbIki gün önce evimden aynlmıştım. Yanıma rıs plajlarına ait mevcut istihbarat sadece biyedek çamaşır bile almamıstım. Çıkarma bir rer harita mütalaasından ibaret kahyordu. likleri komutanı odasında bir leğen su içinde Halbuki çıkarma plajının veya plajlarının üzerimdeki çamaşırları yıkamış ve kuruma kesin birer nokta olarak önceden bilinmesindan giymek zorunda kalmıştım. 19 temmuz de ve buna uygun olarak prova yapılmasıngünü Iskenderun'dan Mersin'e gelen emir su da zorunluk vardı. Sadece Girne ve Magosa bayım Asteğmen Mustafa Konuk bana küçük demekle iş bitıniyordu. Çıkarma ile uyumlu bir valiz içinde gerekenleri getirmişti. olarak, havadan inecek ve atlayacak birlik koO zaman Mersin'den tskenderun'la konuş mutanlannın barış zamanında sık sık bir aramak güç oluyordu. Esasen evlerimizle veda ya gelerek koordinasyon yapmalan gerekiyorlaşmıştık. du. 6. Kolordu Komutanı Saym Orgeneral NuOysa, harekâta katılacak birlikler birbirinrettin Ersin'i 15 temmuz akşamından beri gö den uzaktı. Hava İndirme Tugayı Kayseri'remiyordum. O, bir ara Mersin çıkarma bir de, Komando Tugayı Bolu'da, helikopterler likleri karargâhına uğradı. Heyecanlı idi. He Ankara, tstanbul ve Konya'da bulunuyordu. likopterle Silifke'nin batısındaki Taşucu'na Ve bu birliklerin komutanları sık sık değişigidiyordu. Harekât planı gereğince Koman yordu. do Tugayı ile beraber helikopterle üçgen bölÇıkarma plajının kesin olarak yerini anlageye inecekti. Yanına duduğünü almayı unutmak üzere ordu ve kolordu karargâhlarını temuştu. O'na kendi düdüğümü bir hatıra olalefonla aradım. Kolordu karargâhı ileri karak verdim. Aldı ve veda ederek ayrıldı. demesi ile Taşucu'na gitmişti. Geri kademeÇıkarma plajının kesin yeri henüz bilin sinin bir kısmı Köprüköy'de bir kısmı şehir miyordu. Deniz Binbaşı Metin komutasındaki içinde kalmıştı. Her ikisi ile de telefonla kukurbağa adamlar timinin çıkarma plajını bir nuşmak mümkün değildi. gün önceden taraması ve temizlemesi gereÇıkarma plajının seçilmesi 18 temmuz akkiyordu. şamı 39. Tümen Komutanlığı ile Çıkarma BirBarışta 39. Tümen'de yapılan harekât plan likleri Komutanlığı'nın sorumluluğuna terk larında çıkarma yerleri genel olarak belirtil edildi. Bu işbirliği bakımından çok buyuk boşmişti. GirneMagosa, Omorfo plajları gibi da luklar yaratıyordu. Belki de kısa zamanda haha detaylanna inilerek çıkarma plajının nokta rekâta katılacak olan kara, hava ve deniz birolarak yeri, adı, koordinatı ve niteliği belir likleri arasında işbirliği önceden iyice plaııla I ] j ı I mışlı. Gizleme ve ortu zayıftı. Daha birçok Tatbikatın bazı suni ve nazari yanları vardı. ! haia vardı. Bu çıkarma talbikatının izlenim Yine duşman ateş tesiri hesaba katılmıyor, lerini unutnıamıştım. du. Çıkarma ve kıyı başındaki ilerleme daha suratli yapılmalıydı. Birbiri ardından kıyıya ayak basan birliklerin, hızla ilk hedefj Seyhan tatbikatı lerine el atmalan gecikiyordu. Oysa kıyıya ! Artık 39. Tunıeıı komuıaıııydı. 30 Ağus ayak basma ve ilk hedefe el atma en kısa zatos 1972 guııiı şiddetli bir sağanak allmda manda yapılmalıvdı. Bu harekâtı yapacak ! geçit töreni yapıldı. O gun tugaya katı olan birlikler ilk safhada zırhlı ve kariyetü i lan, Tunıeıı Tııgav Komutanı Kurmay Albay birlikler olabilirdi. Ama biz o zaman çıkarHakkı Boıalaş gcııcıallığc yDkscltilmişti: ma gemilerimizin kâpasitelerini gozonunde "Bu yeni arkadaşımın çok çalıskuıı oldu tutarak. bırinci ve ikinci dalgalarda yeteri kağunu, Ordu Koıııular.ı Sayın Orgeneral Ni dar tank ve kariyer çıkaramıyorduk. hal Tuluna>'daıı du>ıııtı>ıuMi. Bu düşuncelerimizde vanıldığımızı ancak Zal'eı bayramınıızı hcycvaııla kulludıkıan Kıbns Barış Harekâtı'nda anlamış olacaksonra henıoıı sonbahaı uubikaıma ba^ladık. lık. Bunlaıın cıı oııeınlisi Scvluın adıvla aııılaıı çıkarma tulbik.ıtıydı. Süreeek En önemli husus, Kıbrıs'taki çıkarma plajının genişlik ve derinliğinin 4 veya 6 çıkarma gemisinin, aynı anda yanaşmasına vç baştan kara yapmasına müsait olup olmaması idi. Arsus'taki çıkarma plajımız 300 metre kadar bir genişlik gosteriyordu. BizHatalar vardı ler o zaman bu plajın çok dar olduğunu saBen ise bir seyirci olarak tatbikatın plan nıyorduk. Bir pivade alayı muharebe grubulamasıııı ve uygulamasını iyice anlayamamış nun 300 metrelik bir plaja çıkmasının sakıntım. Çıkarmanın maksadı, bugunku realite calarmı sayıvorduk. lere uvgun duşınüyordu. Çıkarma kıyılan ayProvalar bir ay kadar sürdü ve en sonunnen Kıbrıs'a benzetiliyordu. Birlikler gemilerden geli^iguzel kıyıya boşaltılan askerler da ekim ayınm ilk haftasında buyuk Seyhar gibi idi. Duşıııan ate> tesiri hesaba katılnıa tatbikatı vanıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle