27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 1989 HABERLER CUMHURÎYET/9 DemireVden iş çevrelerinin istediği siyasal uzlaşmaya yanıt GORUŞ Soruyanıt 'Enflasyon için uzlaşırurf İzmir'de İTO ve EBSO'da konuşan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, gazetecilerin başkent kulislerinde konuşulan özal cumhurbaşkam, Aydın Menderes başbakan "formülü" yolundaki sorularını, "Mesele, koltuğu kitnin dolduracağı değil, koltuğun nasıl doldurulacağı" diye yanıtladı. tZMtR (Ctımhuriyet Ege Biiro su) DYP Genel Başkanı Süle>maa Demirel, ANAP'ın enflasyon hedefini doğru göstermesi durumunda iş çevrelerinin istediği siyasi uzlaşmaya hazır olduğunu bildirdi. Demirel, "Bu enflasyon mnhalefct partilerinin nzlaşmamasmdaıı çıktı diyen varsa, getirsinler önüme, hangi taribte aşağı indireceklerse, uzbşma metnini imzalayayım. Apk bono veriyonım" dedi. Demirel, zamlann olası bir erken seçimde oy oranını yükseltme isteğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin soruya, "Benim balkımın vicdanı satılık degildir. Kimin parasım Irîme veriyor? Vicdanları satın almanın mnmkün olmadığıru henüz ögreneroenuş" yanıtını verdi. Demirel, başkentte kulislerde dolaşan bazı senaryolarda Aydın Menderes'in de adı geçtiği anımsatıldığında ise "Mesele, koltugu kimin dolduracağı değil, koltuğun nasıl doldunılacagı" diye konuştu. Demirel, İTO ve EBSO'da ekonomik konularda görüşlerini anlatmak ve ANAP'tan istifa eden bir grubun partisine katılma töreni için dün tzmir'e geldi. Adnan Menderes Havaalam'nda partililer tarafmdan karşılanan Demirel, daha sonra R Efes Oteli'ndeki odasında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Demirel, memur maaşlarına yapılan son zamlar konusunda yöneltilen bir soruya şu karşılığı verdi: "Bana göre, beklenenden fazla zam yaptığı doğru değil. Bundan evvdki senelerde yapnudıgı. esirgedigi, bu snretle çahşanlann ezilmesiııe sebep olduğu zamlan yap0. Zamlar gerekli idiyse, bunlann gerekli hale gelmesine kadar çalışan kesimin ezUmişliğini kabul etmiş demektir. Bu, geleccge bakan bir iş degildir. Geçmiste kalan bir hakkın tazminidir. Bu nereden geldi aklına? 26 martta yediği şamar böyle bir şcy yapmak durumunda bıraktı. Bumın safbun kaynaklardan verUmesi lazım. Yoksa enflasyonu havaya kaldınr. Memunın. emeklinin, dnl ve yetimln hakkıdır. Çunku enflasyosine böyle mudzevi recete teklif edenlere, bizim bunlara karnınuz tok. demesi lazım. Vatandaş, bugiinüm düDjden iyi, diyorsa, tatbik edilen politika doğnıdur. Bu nasıl anlaşılır? Zaman zaman uygulanan politikalar halkın testine tabi tutulur, bu da seçimdir" dedi. Demirel, "çağ atlama, köşeyi dönme" gibi sözlerin ekonomide yeri olmadığıru savunarak, "Sloganlaria icraat yapamazsınız" diye konuştu ve "çağ atlayan" bir ülkenin sahip olması gereken kıstaslan AT'den örneklerle anlattı. Demirel, konuşraasının büyük bir bölümünü enflasyon konusuna ayırdı. "Enflasyonun bizim gibi toplumlann kanseri" olduğunu vurgulayan Demirel, "Enflasyona dayanabilmis halk da yoktar, hükümet de. Ikisini de batınr. Halk kendisini böyle idare edenlerden kurtulma yolunu arayacaktır. Bunlara, sen bu işi bırak da yapabilen gelsin, demeklen başka çare yok" dedi. Demirel, son günlerde tTO ve bazı diğer kuruluşlardan "Partiler bir ulnsal uzlaşmaya gitsin, sonınlan çözsiin" isteğinin geldiğıni söyleyerek şöyle devam etti: FÜSUN ÖZBtLGEN MİLLETVEKİLLERJ İSTİFA EDER MJ? INSANLAR Bazı sanatçılar cevap getihr, bazılan soru sorar. Kimieserler uzun sure anlaşılmazlar. Bunlar henüz sorulmamış sorulara yanıt getırenlerdir. OscarWIMe 'Sinei millete hiç dönen olmadı' DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel bastırıyor: Eğer erken seçim kararı alınmazsa eylül başında Meciise girilmemesi gerekir! Peki ne yapılacak? Milletvekilleri istifa edip "sinei millete" dönecekler. Bu görüşe karşı çıkan SHP yönetimini de fena halde suçluyorlar. Ne demekmiş bu Meclisı "meşru" kabul etmek? DYP'nin suçlamaları ve SHP'nin tutumu konusunda SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin ile konuştuk. Önce gülerek şunları söyledi: "Demirel yıllardır canı istedikçe sinei millete' dönmekten söz eder. Şunca yıldır ben hiç 'sinei millete' dönen partı görmedim. 40 yıldır gören yok. Bir kere sinei milletten çıkan bir daha oraya dönmüyor." SHP'nin niçin milletvekillerini istifa ettirerek "erken seçimi zorlama" politikasını izlemediğini ise Çetin şöyle anlatıyor "Diyelim ki biz SHP milletvekillerinin tümü istifa ettik, DYP milletvekilleri de istifa ettiler? Ne olacak? Kim alacak seçim karannt? Millet Mecllsl'nde seçim karan alınmadan seçim yapılamaz. ANAP'ın 290 kişisi var. SHP'nin 98, DYP'nin 57. SHP ve DYP milletvekilleri istifa ederlerse 155 kişi aynlmış olur. Sonra kalan ANAP'lı 290 kişinin içinden,hem de gidip degelemeyfcceğini bilen 290 kişiden 226 tanesi oy verip de erken seçim kararı alır mı? Eğer Mecliste seçim kararı alınacaksa yine SHP ve DYP'nin toplam 155 oyunun üstüne ANAP'tan izan sahibi, ülkenin daha kötüye gttmemesfni isteyenlerden çıkacak 7072 kişlnln oyu İle bu karar aiınabilir. Aynca Meclisin çalısması, başkanını seç Demirel izmir Ticaret Odası Meclıs Salonu'nda, Ticaret Odası Başkanı Hali! Şartak ve Izmir Anakent Belediye Başkanı Yuksel Çakmur'la birlikte. (Fotoğraf: AA) na ezdirildiler. Şimdi biikümete diişen görev, kaşıkla verdiklerini kepçeyle almamaktır." Demirel ayrıca, "Bunlan enflasyona gıivenerek yapıyorsa, nasılsa enflasyonla bunlan geri alınm diyorsa, o zaman eski tas, eski hamam. Neye yarar? Enflasyonu üç rakamlı hale getirmemek şu anda ber zamankinden daba çok görevdir" dedi. Bu zamlann bir erken seçim yatırımı olup olrnadığına ilişkin soruya Demirel şu yanıtı verdi: "Erken seçim yapmayacağım 1992'ye kadar, diyor. Nasıl yapmayacak? Nasıl hükümet olmaya devam edecek, halkın tepesinde nasıl oturacak? Şaşılacak iştir. Bence seçim yapmaya mecburdur. Mecbur da kaiacaktır. Çiinku milletin 26 marttaki iradesini geçersiz sayamaz. Şimdılik şoktaıı kurtnlmnş değil. Halkın guvenini yitirmiş, onu tazmine çalışıyor. Para benden, rey sizden, diyor. Kimin parasım kime veriyor? Vicdanlan satın almanın mümkün olmadığını henüz ögrenemiş, onu da ögrenir." Demirel, gazetecilerin, "Özal camhurbaşkam, Menderes başbakan" formühlnü arumsatmaları üzerine de şunları söyledi: "Mesele koltugu kimin dolduracağı değil, koltuğun nasıl doldurulacağı. Haldmivet kayıtsız şartsız milleündir. Millet bu hâkimiyttini zaman zaman iradesiyle ortaya koydu. Bo işin temeli budur. Bugünku ANAP gnıbanun arkasında milletin iradesi yoktur. Eğer irade olsaydı. kimse bir şey demezdi. Önemli olan olay, kimin seçilecegi degildir, onlann seçip secemeyeceğidir. Bize göre bugünkü meclisin ANAP grubu siyaseten ve hukuken kusuriudur. Arkasında halk yoktur. Vardır diyorlarsa halkın huzunında ispatlasınlar." Demirel, saat 16.00'da lTO'da "ekonomimizin bugıinü ve yannı hakkında" partisinin görüşlerini anlattı. Demirel konuşmasına başlarken, ekonominin, kalkınmamn "mudzevi receteleri" bulunmadığını beürterek, "Topiamna kendi Demlrel Milletin sinesi Çetin Sinei millete döne dönecek mi? neni görmedim. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir: lsUnbül Haber Servisi ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve tstanbul Milletvekili tbrahim Ozdemir, hükümetin memur maaşlannı arttırması ve çiftçinin ürününün değerlendirilmesine yönelik beklenenin üzerinde ayarlama yapılmasının seçim yatrrımı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. TBMM ve halkın "erken seçim" arayışı içinde olmadığıru öne süren özdemir, DYP lideri Süleyman Demirel'i milletvekili transferini gündeme getirdiği için ülkeyi "siyasi bunalım"a sürüklemeye çalışmakla suçladı. tstanbul il örgütünde dün sabah bir basın toplantısı düzenleyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı tbrahim özdemir, 20 dakika kadar gazetecilerin sayısının artacağı düşüncesiyle bekledi. Bu arada, görevli TRT kameramanına çekim yaparken cepheden görüntü almasını tembihleyen Özdemir, uzun uzun Türkiye'nin her geçen gün nasıl geliştiğini anlattı. özdemir basın toplantısında özetle şunları dedi: "DYP tarafmdan, erken seçim konusunda bir takım tazyikler denendi. Tutmayınca, son günlerde Sayın DemirePi, milletvekili transferini açık hale getirici beyan ve davranışlar içerisinde görüyoruz. Türkiye, bunun yanlışını geçmiste çok kötii bir şekflde çekti. Bu anlayışın prim yapacağını düşünen Demirel hüsrana ugrayacak "Udaşma ile bu enflasyonun önlenecegtne kaniy^eniz, buna Uk ben taraftanm. Hem de kim olursa olsun uzlaşacağun. Enflasyonu bir devlet politikası haline getirmiş kişilere diyelim ki, 'Gelin yüzde 10 enflasyonda uzlaşalım. Bunun mümkünü yoktur. Burada arkadaş sen bu işi yapmadın. Bir yapan gelsin' demekten başka çare yoktur. Ama bu enflasyon mubalefet partilerinin uzlaşmamasından çıktı diyen varsa, getirsinler önume hangi larihle aşağı indireceklerse getirsinler uzlaşraa metnini imzalayayım. Açık bono veriyonım. Ama mesele o değil. Enflasyonla mücadelenin klasik ler, Turkiye'de demokratJk anlayışm ve parlamen yollan vardır. Açık finansmandan ter sistemin yerleşmesine zarar verirler." kurtulmak lazımdır. Bir biitçe yaözdemir bir soru üzerine DYP liderinin son gün pıp devletin iki yakasını bir araya lerde ANAP'lılarla yaptığı görüşmeleri değerlen getirmek laamdır" diye konuştu. dirdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı, "Sayın Vuralhan'ın bir tesadüf neticesi Sayın Demirel'Ie göDemirel, daha sonra işadamlarüşmesini biliyoruz. Sayın Titiz'in göriişmesi ise rının çeşitli sorulannı yanıtladı. şahsının o konudaki düşüncelerini açıklamasından tTO Yönetim Kurulu üyelerinedn öte bir anlam ifade etmez. Parti Disiplin Kurulu Sabri Çolakoğlu'nun "Siz, bize simuzun harekete geçmesini gerektirecek ciddi bir ko yasetten korkmayın diyorsunuz, nu gormuyoruz ortada. Ve şu anda Sayın Demi ama işadamlannın politikayla uğrel'in elinde kalan tek koz gibi, partiye milletve raşması kendilerine pahalıya mal killeri bazmda çengeller atması ve kopmalar ola oluyor" sözleri üzerine Demirel, cağını umması varsayımıdır. Hüsrana uğrayacak "Benim istikametimdeysen sana ür. Bu şekilde çalışmalarla kendilerine ve demok hayat hakkı tanınm, yoksa olmaz, rasiye birtakım şeyler kaybettirirler. Buna da denmez. Kimler gddi, kimler geçkimsenin hakkı yoktur" dedi. ti. Yann bunlar da geçer. Yolsuztbrahim özdemir, sözlerinin sonunda da cum luklar, kayırmalar olduysa kimsehurbaşkam seçiminde bir sorun çıkmayacağını um nin yanına da kalmaz. Kim ki bu duklannı ifade ederek, "Cumhurbaşkanı seçimi ko ülkenin vatandaşına bana yakın nusunda hiç kimsenin en ufak bir endişesi olma degil diye nzlunı vermiyorsa yasuı. Geçmiste olduğu gibi, cumhurbaşkanı seçimin nn başına gelecek var" dedi. Dede karşılaşılan ayıp. vebal ve lekeyi biz taşıyama mirel konuşmasının sonunda da "umitsizliğe yız. Taşıyanlar vardır. Esasen böyle bir vebal, ayıp işadamlarına ve lekeyi taşımak niyetinde de değiliz. Cumhurbaş kapılmayın" çağnsında bulundu kamnı bu Meclis içinden çıkartacagız ve seçeceği/" ve "Türkiye neierin içinden çıktı. Ama bu idare ile çıkamaz" dedi. diye konuştu. mesi lazım ki erken seçim kararı ahnsın. Meclis çahşmadan hlçbir karar çıkmaz." SHP Grup Başkanvekili'nin görüşü böyle. Bu arada biz de, 155 milletvekili istifa ederse ne olur diye anayasaya baktık. Millet Meclisi'nde boşalan üyeliklerin sayısı üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde üç ay içinde "ara seçim" yapılmasına karar veriliyor. Yani boşalan uyelikler için tüm partiler seçime giriyor kim ne kadarını kazanırsa! Bu yönde bir karar alınırsa SHP ve DYP'nin ara seçimle mevcut üye sayılarmın daha da altına inmesi mümkün. Bunlar yasaların teknik yanları. Şimdi DYP'li politikacılar diyebilir ki: "Biz bu teknik'yanlan biliyoruz, ama siyasi edep ve görgü kurallan çerçeveslnde ANAP'ı ve Özal'ı seçime zoıiamak İstiyoruz." Eğer o siyasi anlayış mevcut olsaydı zaten Özal şimdiye dek bu yasaların teknik yanlarının arkasına sığınıp yüzde 21.80 oy ile iktidarını 1992'ye kadar yürüteceğini ilan etmezdi ki? ŞEHİB TİYATROLABI KADIH DEBGİIERİMDE •• • •• I AI1RKEN \ANILMAVIN.' ÇİKOLAIÂ K akao Iu V run ( Ko ko Iin) İSTANBUL Şehir Tıyatrolan'nın Genel Sanat Yönetmenliği'ne Bedrettin Dalan döneminde getirilen Gencay Gürün ile ilgili tartışmalar sürüyor. SHP dönemınde Gürün'ün görevden alınmasını isteyen kesim ile görevini sürdürmesini isteyenler arasında süren tartışmalar son aşamada kadın dergılerine taşındı. Bu ay yayımlanan kadın dergilerindeki tartışmalara şöyle bir göz atalım dedik. Kapris Dergisi'nin sorulannı yanıtlayan tiyatro yazarı ve Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Başkanı Refik Erduran, Gürün'u eleştirenlerden. Şöyle konuşuyor: "Gencay Gürün sanat açısından çok yetersiz bir insan. En başta iyi piyesle kötü piyesi birbirinden ayıramıyor. İşi gücü yazılı basını şu veya bu şekilde tavlamak ve adından, yaptıklanndan en iyi şekilde söz ettirmek. Bu amaç uğruna politikayı da kullandığı gün gibi ortada. Dalan yönetiminin yanından ayrılmayan Gencay Gürün bugün aynı kıvraklıkla SHP yönetimi erdem mi? YavnzDiktatörluk erdem degildir. Gürüa Yoğurt yiyiş tarzı eleştiriliyor. giliyor. ErdunM Yönetmen yetersiz bir insan. nin ve Başkan Nurettin Sözen'in yanında. Aldığımız kesin bilgilere göre bu partinin genel başkanının eşiyle olan arkadaşlığı sayesinde Nurettin Sözen kendisini görevden alma girişiminde bulunduğu halde, tepeden inme bu olanaklarını kullanarak yerinde kalmayı başarmıştır. Kültür, sanat işleri ne zamandan beri böyle yürütülüyor?" Buna karşılık yine bir kadın dergisi olan Marie Claire'de yer alan söyleşısinde İstanbul Belediyesi Şehir Tıyatroları Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün, kendi anlayışm ı şöyle ser U IşteArap ülkelerinden birinde çekilmiş çalışan kadın fotoğrafı Ç ı ko Ia ı a Renk, şekil ve ambalaj bakımından ayırdedilemeyecek kadar benzer özellikler taşıyan ÇİKOLATA ile diğer kakaolu ürünler (KOKOLİN) afasında, KALİTE, LEZZET ve FİYAT bakımından önemli farklar olduğunu bilmelisiniz. Çikolatayı ÇİKOLATA yapan KAKAO YAĞIDIR. Kaliteli bir çikolatanın üçte biri kakao yağından oluşur. Kakao yağı, Dünya Borsalanndaki pahalı hammaddelerden olduğu için, çikolatanın maliyetini artıran en önemli unsurdur. Çikolata dışında kalan ve KOKOLİN olarak adlandırılan diğer kakaolu üriinlerde ise kakao yağı miktarı çok azdır. Bunlarda, özel üretilmiş bitkisel yağlar kullanıFır. Onun için kalite ve lezzeti çikolatadan farklı olup, fıyatı da çok daha UCUZDUR. Bizler, aşağıda ünvanlan bulunan çikolata ve diğer kakaolu ürünler üreticileri, çikolatayı çikolataya benzeyen, ancak çikolata olmayan diğer kakaolu üriinlerin haksız rekabetinden kurtarmak ve tüketiciyi yanılgılardan korumak istiyoruz. Ahşverişlerinizde, çikolata ile kokolin arasındaki farka lütfen dikkat ediniz. FARKI BİLEREK ALINIZ... "Her ylğldin, her sanat yönetmeninin bir yoğurt yiyiş tarzı vardır. Başarılı olur ya da olmaz. Bir sanat yönetmeninin yöntemlerinin doğru olup olmadığı başarısıyla ölçülür. Ben her zaman danışan bir sanat yönetmeniyim. Kapım her zaman açıktır. Filancanın odasından içeri girilmezdi laflarını çok dinledim. Tiyatro tenis maçı gibidir. Topu attığınız zaman o top seyirciden düzgün bir şekilde geri gelirse, siz de topa daha ustalıkla vurmaya çalışırsınız. Karşınızda iyi bir oyuncu olduğu zaman, siz de daha iyi oynarsınız. Biz seyircimizle tenis oynamaya basladık, ama henüz bir şampiyonluk maçı inceliğinde değil." Yine aynı dergıde İstanbul Belediyesi'nin Kültür Dantşmanı Hilmi Yavuz konunun ilişkisini özerklik anlayışıyla bağdaştırarak şunları söylüyor: "Biz özerkliği bir kişinin, tek kişinin başında olduğu kurumu, eğer o kuruluş kamu kuruluşuna bağlt bir kamusal kuruluş ise tek başına ve hangi konumda olursa hangi koşulda olursa olsun diktatörce yönetmemesinden yanayız. Ben hiçbir zaman, hangi kurumda olursa olsun, bir sanat kurumu olabilir ya da bir başka kurum olabilir, diktatörlüğün bir erdem olduğu ya da olabileceği kanısında değilim. Ama son günlerde Turkiye'de özellikle İstanbul'da bazı tartışmalar bağlamında diktatörlüğün bir erdem sayılması gerektiğini onaylayan, afirme eden çok geniş bir kamuoyu oluşmuştur ki, bu benim için oldukça saşırtıcı sayılmalı ". BUTUN DUNYADAN OZUR DILEMEK Kahraman düşmandı MACARİSTAN bir zamanlar Osmanlı imparatorluğunun egemenliği altında olan vilayetlerden birisiydi. Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı diğer eyaletler gibi Türk valileri tarafmdan yönetiliyordu. Buda Valiliği yapmış son Türk olan Abdurrahman Abdi Arnavut Pasa'nın mezarı da halen Budapeşte'de ve gayet bakımlı bir şekilde korunmakta. Budapeşteye giden Türkler bir mezar taşındakı, "143 yıllık Türk egemenliğinin son Buda Valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paşa, bu yerin yakınında 1686 eylül ayının 2. günü oğleden sonra yaşamının 70. yılında maktul düştü. Kahraman düşmandı. Rahat uyusun" yazısını gorünce, bir zamanlar savaştığımız bu ülkede, yönetimde bulunan bir Osmanlı Paşası'nın mezarının rihlerinde düşman olup savaşsalar bile bugün barış ve dostluk içinde yaşama arzusunu dile getiriyor Ceyhun kitabında bu isteğini şöyle anlatıyor' "Birileri atalarımızdan, tarihimizden şikâyet etmeye kalkıştığı zaman, acaba niçin, hemen ya yadsımaya kalkışmışız onu ya da bin dereden su getirerek unutturmaya ve unutmaya? Niçin? Niçin? Yüzyıllar boyu süren o uzun göçle bir kıtadan bir kıtaya giderken, devletler yıkar, devletler kurarken, yeni bir vatan ararken kendimize, kimseyi rahatsız etmemiş olmak olanaklı mı Allah aşkına? Bizden şikâyetçi olan yeryüzündeki bütün mazlum uiuslardan koşup gidip özür dilemeliyim atalarım ve oğullarım adına." DAÜN KOHdK CıtdLer böyle korunmasına hem şaşırıp hem de seviniyorlar. Budapeşteyi ziyaret eden Cenap Başaran da bu tarih anlayışını resimlemiş. Demirtaş Ceyhun "Bütün Dünyadan Ozür Diliyorum" adlı kitabında bu örnekte olduğu gıbı dünya mılletlerinın ta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle