25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER / TEMMUZ 1989 Tırsat bulıınca yine kazacağız' Hükümlüler, tünel olayımn bahane edilerek haklarımn gaspedildiğini, kendilerine keyfi olarak yemek vesu verilmediğini bildirdiler. TURAN YILMAZ ANKARA Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde ortaya çıkarılan iki tünelin kazılması olayını üstlenen hükümlü sayısı 15'eyükseldi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, firar ve açlık grevlerinin artık cezaevleri olayımn bir parçası haline geldiğini beünerek, gerçekleştirilen toplu direnişler sonucunda bazı cezaevlerindeki kontrolün kaybedildiğini söyledi. Eskişehir Curahuriyet Başsavcısı Uğur tbrahim Hakkıoglu da, cezaevinde hükümlülere baskı yapıldığı yolundaki savlan yanıtlarken, "Kesinlikle, bakanlıgın koymuş olduğu hudutlann dışında bir baskının, zorlamanın katresi ve zerresi yoktur" dedi. Halen 319 hükümlü ve tutuklunun kaldığı Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde DevYol ve Kurtutuş davası hükümlülerince kazılan biri 33, diğeri 40 metre uzunluğundaki iki tünel olayıyla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Eskişehir Cumhuriyet BaşsavcılığTnca yürütülen ve cezaevi güvenlik görevlilerini de kapsayan soruşturmada, tünel olayını üstlenen ve ifadelerine baçvurulan 15 hükümlunün adları şöyle: Erdera Keçc, Nitaat Öveç, Süleyman Selen, Nuri Odemiş, Nail Koç, Mustafa Vorukoğlu, Mehmet Çakır, Seyfullah Çabuk, Imam Sakıncı, Şerif Simen, Recep Hisar, Ali Kemal BUginer, Selahattin Şimşek, Osman Zeybek ve Avni Yılmaz. DevYol davasından idam cezasına hükümlü Nail Koç, "Biz eger cezaevlerinde insaoca yaşam olanaklanmıza kavuşabilmişsek, bu, özgürlüğe ve ütkemizin özgür geleceğine olan tutkumuzdan kaynaklanmaktadır" dedi. Kurtuluş davasından idam cezasına hükümlü Sebahattin Selim Erhan da yasadışı mahkemelerde yargılanarak mahkum edildiklerini öne sürerek, "Fırsatını bulursak, yine kazanz" dedi. Hükümlüler, tünel olayırun bahane edilerek haklannın gaspedildiğini, kendilerine keyfi olarak yemek ve su verilmediğini bildirdiler. Tünel olayını soruşturan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Uğur îbrahim Hakkıoğlu, "Cezaevinde hükümlülere baslu uygıdandığı, bu baskıların da kendisinden kaynaklandıgı" yolundaki savlan yanıtlarken, "Eğer Adalet Bakanİığı'nın tamim ve yasaklan baskı olarak adlandınlıyorsa, biz onlan uygulamaya mecbunız. Bakanlık şunu ver derse veririz, şunu verme derse vermeyiz. Bu bir yorum meselesidir. Bunu bir baskı olarak değerlendiriyorlarsa, baskıyı biz yapmıyoruz. Devietin mevzuatı bunu gerektiriyor" dedi. Savcı Hakkıoğlu, "Yani tüm uyguiamalar bakanlık emirieri dogrultusunda mı yapüıyor?" sorusuna da, "Kesinlikle, bakanlıgın koymuş oidugu hudutlann dışında bir baskının, zorlamanın katresi ve zerresi yoktur. Ama bakanlıgın emirieri ile konulmuş yasakların yorumu bana ait değüdir" yanıtını verdi. Hakkıoğlu, bir süre önce ortaya atılan ve cezaevi görevlilerinin adlarının karıştığı kantin yolsuzluğu olayının ise yapılan soruşturma sonucunda doğru olmadığının anlaşıldığını bildirdi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu da, firar ve açlık grevlerinin artık cezaevleri olayımn bir parçası haline geldiğini belirterek, bu olayların, hükümlü ve tutuklulann cezaevlerinde toplu olarak yaşamalarından kaynaklandığını söyledi. Sungurlu, bu olaylan önlemek için "hükümlülerin insanlaria fiziki temaslannın önlenecegini, hücre sistemine dayalı cezaevi projeleri üzerinde duşündükJerini" belirtti. Sungurlu, bir süre önce eski Başbakan Yardımcısı, tzmir Milletvekili Kaya Erdem'in yeğeni Meida Türker'in bu yönde hazırladığı projenin anımsatılması üzerine, bu projenin çok pahalı olduğunu bildirdi. tnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Başkanı Muzaffer Erdost, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun hüküralulerce kazıünış iki tünel ortaya çıkarılan Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ni gazetecilere gezdirmesini "törensei bir gösteri" olarak niteledi. Erdost duıı yaptıgı yazılı açıklamada, bir cezaevinde bir tünel bulunduğu için içerde bulunanlann tümünün keyfi olarak ve şiddet kullanılarak cezalandırılmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir tutum olduğunu belirtti. Erdost, tünel teşhiriyle, cezaevlerindeki yoğun baskılara, baskıcı uygulamalara bir çeşit haklılık, bir "meşruiyet" arandığı kanısmda olduklannı da söyledi. Jandarma Genel Komutanlığı, cezaevlerindeki birliklerine gönderdiği emirle, mahkumların tünel kazarak firar girişimlerine karşı duyarlı davranılmasını istedi. Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde iki tünelin sorumluluğunu üstlenen hükümlü sayısı 15'e çıktı DışişlerVnde devir teslim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Washington'a büyükelçi atanan Dışişleri Bakanlığt Müsteşan Nüzhet Kandemir'e veda etmek ve yerine atanan büyükelçi Tugay Özçeri'yi tanıtmak amacıyla dün akşam Devlet Konukevi'nde bir resepsiyon verdi. Geniş katılımlı resepsiyonda Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile Sovyet Büyukelçisi Albert Sergeyeviç Çernişev'in tokalaşmaları ve bir süre sohbet etmeleri, konuklarm ve basmm büyük ilgisini topladı. Yılmaz'ın, Yunan Büyukelçisi Dimitris Makris ile uzun uzun sohbet etmesi de dikkati çekti. Dışişleri yetkilileri ile kordiplomatik arasındaki konuşmalar, daha çok Bulgaristan 'da Türk azınlığına uygulanan baskılar üzerinde yoğunlaştı. Milletvekillerinin de erken seçimle ilgili çeşitli olasılıklar üzerinde durdukları göruldü. EvrenHn "istifa" söylentisi ANKARA/tSTANBVL (ANKA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren 'in normal zamamndan once görevinden aynlması sonucu Başbakan Turgut Özal'ın erken genel seçime gitmek zorunda kalacağı yolunda özellikle başkent kulislerinde çıkan söylentiye Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in basın müşaviri Alı Baransel yanıt verdi. Ali Baransel, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in de "Kulağıma geldi" dediği söylenti konusunda ANKA mııhabirinin sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: ' 'Bu kesinlikle gerçek dışı bir değerlendirmedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın iç politikadaki tartışmaların dışında lutmak, herhalde sağduyulu bir yaklaşım olur. " Tünel Savcı, Eskişehir Cezaevi'nde kazılan tuneli gösteriyor. (Fotoğraf: Rıza Ezer) İZMİR SHP Parti Meclısı'nde konuşan Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, Başbakan Özal'ın tek amacının cumhurbaşkanı seçilmek olduğunu, tüm planlarını bunun üzerine kurduğunu söylüyor. Tütüncü, Bulgaristan'ın Türkiye ile rnasaya oturup göç anlaşması yaparsa Özal'ın bunu "siyasi kahramanlık" biçimine dönüştürebileceğini vurguluyor.. PM üyesi Yakup Kepenek ıse çok önemlı bir konuya değiniyor. Bugün SHP örgütlerinde kuşkuyla ızlenen "ANAPSHP işbirliği" söylentileri üzerinde duruyor: SHP'nin ANAP ıle değil uzlaşması, uzlaşır görünmesi bile çok sakıncalıdır. Kımı SHP miHetvekıllerinin bugün ANAP'la "dirsek teması" ettikleri biliniyor. Kendilerine "yeni çizgiciler" adını takan kimi SHP milletvekilleri "bu Meclis cumhurbaşkanını seçer" teziyle ortaya çıkıp kafaları bulandırma yöntemi uyguluyorlar. Yeni Asır yazarı Fevzi Hepşenkal'la görüşen SHP Muğla Milletvekili Musa Gökbel şöyle dıyor. Bu Meclis cumhurbaşkanı seçebilir. Fakat koşulları var. Eğer erken seçim tarihi belirlenir, iki ya da üç parti bir isim üzerinde uzlaşırsa, bu Meclis neden cumhurbaşkanını seçmesin? Musa Gökbel, erken seçimin 1990 yı Sakınca Nerede? IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Mustafa Üstündağ anüdı lı haziran ayında yapılmasını istiyor... Aslında SHP milletvekili bir şey söylemek istiyor. Ama buna yüreği yetmiyor. Çünkü sosyal demokrat taban erken seçimden kaçacak milletvekiline önseçimlerde gereken dersi vereceği için, kıvırmaya başlıyor: Gerekırse cumhurbaşkanı seçimini boykot eder, Özal'ı kaderi ile baş başa bırakınz. Böyle konuşan sosyal demokrat milletvekiline dün Muğla'dan ses geldi: Kardeşim biz Meclise beş yıllığına geldik. Ankara'ya yeni alıştık Çocuklarımız okula başladı, bu arada da bir hayli borçlandık Özal'ın dışında bir aday olursa ve üç parti bu aday üzerinde birleşirse, niye cumhurbaşkanını bu Meclis seçmesin? Biz de o sayın milletvekiline şöyle dedik: Özal, cumhurbaşkanlığına oynuyor. ANAP grubu Özal'ı destekleme kararı alırsa, siz o zaman ne yaparsınız? Başbakan Özal erken seçim istemiyor. Sayılan 2030'u bulan SHP milletvekilleri de erken seçime dolaylı bir biçemle "hayır" diyorlar. Öyteyse ANAP'la SHP arasında oturulup konuşulamasa bile bir işbirliği var. Özal'ın cumhurbaşkanı olması için engel yok. Sevsinler senı. Sen önce SHP içindekı yerını belirle! Milletvekili aslında yerini belirlemiş. Önce "sol kanat", ardından Baykalcı ve sonunda da "yeni çizgici" oluvermiş. Şımdi tutturmuş sayılan 2030'u bulan "yeni çizgici" arkadaşlanyla bırtikte bas bas bağırıyor: Bu Meclis yeni cumhurbaşkanını seçer . Musa Gökbel'e değil de, bir başkasına ilettik "nasıl seçer" sorusunu. O adını yazmamak koşuluyla açıkladı: Sayın milletvekili düşünmeye başladı. Kafasında belirlediğı bir yöntem yoktu. Yanıt vermekten çekindi. Konuştuğumuz milletvekilinin sonbaharda bir erken seçime yanaşır havası yoktu. Üstelık bıraz üstelesek, "Şu seçımler 1992'de yapılsa iyi olur" desek, Hayır!.. Hayır!.. Hayır!.. vereceği yanıt sanırız şu olacaktı: Başbakan Özal, Çankaya yolundadır içimden geçenlerı söyledinız Biz artık. Onun için SHP milletvekillleri geSHP olarak iktıdara hazırlıklı değiliz. lın kız gibi "yerim dar, yerim dar" deEğer 1992'de seçım olursa ıktıdar olu memelidir. Açık açık konuşmalılar: ruz. Biz erken seçim istemiyoooruz.... Var mı içlerinde böyle bir babayiğit? SHP içinde sayılan 2030 olan bir mil letvekili grubu var. Bunlar erken seçime yanaşmıyorlar Ama bunu da örgütten çekindikleri için açıklamaktan kaçınıyorlar. Başbakan Özal erken seçim istemiyor. Sayılan 2030'u bulan SHP milletvekilleri de erken seçime dolaylı bir biçemle "hayır" diyorlar. Öyleyse ANAP'la SHP arasında oturulup konuşulmasa bile bir işbirliği var. Yani Özal'ın cumhurbaşkanı olması ıçın hiçbir engel yok. Bu Meclis cumhurbaşkanı seçemez diyenler, askere darbe davetıyesi çıkarıyor... Kim söylüyor bu sözleri? Arap Türk Bankası'na bir milyar kredi borcu olan SHP Bingöl Milletvekili İlhami Binici. Erken seçim isteyenler 1 eylülde milletvekilliğınden istifa edeFİer mi? Ederlerse, erken seçim kendiliğinden doğar Ama İnönü ve Demirel, böyle bir sorumluluğu üzerlerine alırlar mı? Bunun ötesinde SHP ve DYP liderleri Meclis gruplarını bu konuda ikna edebilirler mi? KOMYA (A A) CHP genel sekreterlerinden ve Milli Eğitim eski bakanlarmdan Mustafa Üstündağ, ölümünün 6. yıldönümünde Konya'da mezarı başında anıldı. Anma törenine, bazı parlamenterler, gazeteciler, Üstündağ'ın çalışma arkadaşları, SHP yöneticileri ve yaktnlan katıldı. Mustafa Üstündağ, 6 yıl önce Niğde'nin Ulukışla ilçesi yaktnlarında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmişti. tthalatta ek düzenleme ANKARA (AA) Bakanlar Kurulu, daha önce Gümrük Vergisi'nden muaf olarak ithal edilen gazete kâğıdı için yüzde 1 gümrük vergisi alınmasını, tonda 150 dolar olan fonun ise kaldınlmasını kararlaştırdı. Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanan kararc^ göre elektronik elemanlar ve baskılı devreler için fiş, soket ve konnektörlerin ithalinde de sıfır Gümrük Vergisi uygulanacak. Mustafa Gülmez'in ölümündeki esrar Yedeksubay öğrencisi Mustafa Gülmez'in polisçe intihar olarak gösterilen ölümünün ardmdaki karanlık noktalann, Edirne'de aralarında siyasi şube müdürünün de bulunduğu 7 polis hakkında açılan 'ihmal sonucu ölüme neden olmak' uavasında aydınlığa kavuşması bekleniyor. NİHAT HALICI MURAT SAVAŞ tSTANBUL/EDtRNE Yedeksubay öğrencisi Mustafa Gülmez'in Edirne'nin Kıyık Karakolu'nda "kuşkulu öliimü", aradan yaklaşık 1 yıl geçmesine karşın esrarını koruyor. Yedeksubay öğrencinin polisçe intihar olarak gösterilen ölümünün ardında bıraktığı karanlık noktalann, Edirne'den aralarında Siyasi Şube Müdürü'nün de bulunduğu 7 polis hakkında açılan "ihmal sonucu ölüme neden olmak" davası ile aydınlığa kavuşması bekleniyor. Önceki gün Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada mudahil avukatların mahkeme başkanlığından en önemli istemi, "Gülmez'in askerlik görevini yapmakta olduğu Tuzla Piyade Okulu'ndan askeri giysiler içinde gözaltına alınmasından Edirne'nin Kıyık Karakolu'nda ölü olarak bulunmasına kadar geçen süreç içinde meydana gelen hukuksuzluklartn ortaya konulması" idi. Konuyu inceleyenlerin de kafalarında birçok soru işareti doğuran bu "garip gözaltı olayı"nı açığa kavuşturabileceği belirtilen konuyla ilgili hazırlık evrakının dosyaya eklenmesi istemi, savcılığın da bu isteme katılmasına karşın mahkeme tarafından reddediliyordu. Mahkeme başkanlığı mudahil avukatlann "Gülmez Olayı"nın en karanlık noktalarını açığa kavuşturabilecek nitelikte olduğu öne sürülen, Kıyık Karakolu'ndaki ölum yerinde keşif yapılması istemini de aynı biçimde geri çeviriyordu. 22 Haziran I988'de Tuzla Piyade Okulu'ndan okul komutanının da izniyle tstanbul Siyasi Polisi'nce "TKP yöneticisi" olduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan 4 gun sonra Edirne'nin Kıyık Karakolu'nda "intihar ederek hayatına son verdigi" açıklanan yedeksubay öğrencisinin babası Kemalettin Gülmez'in avukatlarından F.rgin Cinmen, mahkemenin istemleri ret kararını, "haklı taleplerimiz reddedildi" diyerek yorumlad;. Cinmen, ölum yerindeki keşif istemi reddinin ve "hazırlık evrakı"nın dosyaya eklenmemesinin karanlık noktalann aydınlığa kavuşmasını engelleyeceğini vurgulayarak 1988/1743 nolu itiraz dilekçesinde bu karanlık noktalan şöyle sıralamıştı: • Maktul, siyasi bir suçtan soruşturma amacıyla gözetime alınıyor. Ancak Emniyet Müdürlügü Siyasi Şubesi'nde değil, tavanından asmaya uygun bir bonı geçen, mahalli bir karakolda tutuluyor. Bu farklı uygulamaya ilişkin dosyada herhangi bir araştırma bulunmuyor. • Ülkemizin hiçbir karakolunda somyalı, çarşaflı nezarethaneler bulunmazken bu nezarethanede neden bulunuyor? • Verilen otopsi raporiannda öliim saati bulunmaz ve belirtilmemişken, bu denli önemli bir olayda ölum anı niçin Adli Tıp'a sorulmaksızın "koğuşturmaya yer olmadığı" kararı veriliyor? • Nezarethanede maktulün yüzu duvara dönük olduğu halde ve çırpınma devresinde bilinç yitimi tam olacağı için, kol ve bacaklardaki çırpınmanın duvarlarda ve ayaklarda yapacağı yarabere ve sıyrıklar neden bulunmamış ve bunlann nedeni niçin araştınlmamıştır? • Olay amnda 4 numaralı nezarethanede iltica için gelen yabaneı uynıklular olduğu halde, bu kisilere bir ses, bağırma ve güriiltü duyup duymadıkları neden sorulup araştınlmamıştır. • llk otopsi raporunda olmasına karşın Adli Tip Kurulu'nca düzenlenen 29.6.1988 tarihli otopsi tutanağının "dış muayene" bölümünde sözıi edilen "sol diz altı içte bir santim çapında üzeri kurutlu eski yaranın" tarihi, nasıl ya da ne biçimde meydana gelmiş olabileceği sorulmadan, bir karara varılabiliyor. • Otopsi raporiannda ölümun "ası" (asılarak ölum) olduğu belirleniyor. Ancak her "ası"nın bir intihar olamayacağı, hele siyasal suçlardan işkence olayımn ayyuka çıktığı günümuzde böyle akıl almaz bir olayın içyüzü araşlırılmıyor. Karadumana 4 yıl 5 ay hapis AKLINIZDA BULUNSUN ! ASELSAN Otel ve Moteller Fabrikalar Hastaneler Belediyeler Kamu ve Özel kuruluşlar için büyük kolaylık tstanbul Haber Servisi Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Enis Karaduman 4 yıl beş ay hapis cezasına mahkum oldu. Borcunu ödemeyi geciktiren Yılmaz Balıkçı 'yı tabancayla öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Karaduman 'a önce 24 yıl hapis cezası verildi, sonra ağır tahrik ve duruşmadaki iyi hali nedeniyle 4 yıl 5 aya indirildi. Mahkeme yargıcı Osman Şirin Karaduman'a "Gazetelerde hep sizden yeraltı dünyasının ünlü ismi olarak bahsediliyor. Biz burada isimleri değil, olaylan yargılıyoruz. Biz artık seni yeraltı dünyasının değil yer üstü dünyasının ünlüsü olarak görmek isıiyoruz. " dedi. Karaduman da "baba" olmadığını söyledi.. Bombalı paketin faili DÜZCE (Cumhuriyet) Bolu'nun Kaynaşlı bucağı SHP'li belediye başkanı Osman Demirci'ye gönderilen ve açıldığı sırada patlaması ile 3 kişinin ölümüne yol açan bombalı paketin faili dün tutuklandı. 58 yaşındaki Hasan Cillioğlu 'nun adliyeye getirilmesi sırasında dışarıda büyük bir kalabaltk oluştu. Savcı sanığın suçunu kabul ettiğini, Ali adli kuryenin ise arandığını bildirdi. TBX ELEKTRONİK TELEFON SANTRALI Radyasyonlu çaylar tasındı RtZE (AA) Çay tşietmeleri Genel Müdurlüğü'nun (ÇA YKURJ fabrika depolarında bulunan 1986 ürünü radyasyonlu çayların büyük bölümü kuruma ait açık alanlara taşmarak üzerleri naylon ve brandalarla örtüldü. Kurumun depo sıkıntısını gidermek amacıyla bölgede 42 fabrika çevresinde bulunan radyasyonlu çayların yaklaşık 25 bin tonluk kısmı, fabrikaların yakmlarmdaki boş alanlara nakledilerek, üzerleri örtüldü. Işıklar deposundaki yaklaşık 20 bin ton dolaymdaki radyasyonlu çaylara ise henüz herhangi bir işlem yapılmadı. Işçi çıkarmalar yoğunlaştı "TBX Santral ailesi Sayısal Elektronik teknolojisine sahiptir. 8 hattan 896 hatta kadar genişletilebilir. TBX santral ailesi sahip olduğu fonksiyonlarla kullanıcıya sayısız olanaklar sağlar:" © Çağdaş tasarım modüler yapı © Ücretlendirme ve kayıt sistemi S5 Otel Moteller için özel yazılım paketleri © Montaj ve bakım kolaylığı ^ Esnek konfigürasyon © Sayısal haberleşme netvvork olanakları © Konferans, Beni takip et ,Şef sekreter.değişik yetki grupları, kısa kodlu arama gibi özellikleri ile .... TBX Elektronik Telefon Santralı Hem de ASELSAN GÜVENCESİYLE ... tşSendika Servisi Toplusözleşmelerin ardından işçi çıkurmalan yoğunlaştı. PetrolIş Sendikası'ndan dün bu konuda yapılan yazılı açıklamada, sözleşmesi imzalanan her 12 işçiden birinin işsiz kaldığı belirıildi. İşıen çıkarmaları protesto arnacı ile dün Korozo ve Habaş fabrıkaları işçileri toplu viziteye çıkma ve yüruyüş eylemleri gerçekleştirdiler. Petrolİş'ten verilen biigiye göre Kipla^ İşveren Sendikası 'na bağlı 59 işyerinde çalışan 7500 işçiyi kapsayan sözleşmelerin ardından çeşitli i^yerlerine dağılıııtş olarak işten çıkarılanların sayısı 843'ü bııldıı. İsçilerin imzalanan sözleşmelerin sevincini yuşayaıııudan işıen atıldıkları ya da atılma korkusu ullındu ezildikleri vıırgulandı. Karayalçın^ KentKoop Başkanı ANKARA (A A) KentKoop Genel Başkanlığı'na yeniden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçildi. KentKoop'un dün yapılan 10. Olağan Genel Kurul'u sonunda yapılan seçimlerle yeni yönetim kurulu üyeleri belirlendi. Murat Karayalçın 'ın listesinde yer alan diğer üyeler de şunlar: Muammer Niksarlı, Malik Şat, Nihat Sözen, Hikmet Aksoy, Mahmut Aydın, Selahattin Esmer, Gaye Eser, Ersin Çelik ve Metin Yıldız. "Zehirli varil dedektifleri" ANKARA (ANKA) ttalyan Çevre Bakanlığı'mn t>orevlendirdıği üç uzman geçen yıl temmuzeylül aylarmda Karadeniz 'de bulunan 340 kadar zehirli artık dolu varil konusunda araştırma yapmak üzere Türkiye'ye geldiler. Zehirli varil dedektifleri, "5 temmuz tarihine kadar Başbakanlık Çevre Genel Madürlüğü yetkililerivle varillerin geliş şekli, suçlu firmalann belirlenmesi ve bu konuda iki ulke arasında yapılabilecek işbirliği konusunda gorüşmelerde bulunacaklar. ASELSAN PX:101,06172Yenımahalle/ANKARA Tel: (4) 354 1700 Taieks : 44 51844 422 Fato (4)3641302 lSTANBULBurosu:KrizantemSokak No:31,806201. Lavem/BTANBUL Tel:(1)179495051 Teteks :39738Fate :(1) 1794952 İZMİRBurosu : 1377. Sok.No; 3/5,3521 OAIsancak/İZMİR Tel:(51)21 39 3621 4244 Faks :(51) 21 95 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle