17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZÎRAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 özal seçime hazırlanıyor AHMET TAN ANKARA Kurultay öncesinin Deniz Baykal'ı ile, kurultay sonrasının Deniz Baykal'ı çok farklı; hem yüzü hem sözleri farkU. SHP Genel Sekreteri'nin yOzünden, sözlerinden parti içi iktidannı gflvenceye alıp iktidara yürüyor olmanın güveni okunuyor. Kendisi ile Meclis kulisinde başlayıp SHP Genel Merkezi'ndeki odasında biten iki saatlik konuşmamız, "erken seçim" lafı ile basladı, "erken seçim" lafı ile sona erdi. Araya yalnızca TRT Genel Müdürlüğü konusu gırdi. SHP Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanı Evren'i anayasada yer alan bu kuruma sahip çıkmaya çağınyor. Baykal, şöyle diyor: "Yakasına yapışacağunız yetkiHyi bilmemiz gerek. TRT'deki keyfiliklerin sorumluso şu anda Idm, belli degil. Üç adaydan biririun kalen vekfl dunımuııda olması, iktidara yaranmak için isteneni yapma gibi bir yola basvurulabUecegini de akla getiriyor." Baykal, Evren ile Tnonü'nün yapacağı olağan görüşmede konunun açıkça dile getirileceğini anlatıyor. tki saatlik konuşmamızda teyp kullanmadığırruz için erken seçim sözcüğünün kaç kez geçtiğini belirleyemedik (Bu bitip tükenmez "erken seçim" telaffuzunun ardında mistik bir inanış mı yatıyordu? Bir şeyi 40 kez yineleyince muhakkak olur gibisinden). "Erkea seçim" sözü acaba yanlış, daha doğrusu eksik formüle edilmiş bir bedef mi? 26 Mart'ta ANAP'ın eridiğinin ortaya çıkması ile muhalefet erken seçim talebini daha somut bir biçimde açıklayamaz mı idi? SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal önümüzdeki 80 günü Cumhuriyet'e değerlendirdi "VE GORUŞ Aşkta ikiyüzlülük olmaz. Aşk SHP Genel Sekreterine göre Başbakan Özal, "İlan edilmemiş bir seçim kampanyasını yürütüyor". Baykal, "Işçiye zamlar, memura köylüye vaaîler bunun kesin kanıtıdır" diyor. Baykal, "boykot" yerine "seçime katılmama"yı tercih ediyor. "Oyu 21 küsur olan bir partinin cumhurbaşkanı seçmesine katılmamak, yapıcı bir eylemdir. Böyle bir cumhurbaşkanının Çankaya'ya çıkmasıyla doğabilecek felaketleri önlemeliyiz." Örneğin, "erken seçim" sözu yerine "eyhilde seçim" sloganının işlenmesi gibi. Çünkü erken seçim teknik olarak 1992'den birkaç ay önce yapılabilecek bir seçimi de ifade ediyor. Ne dersiniz, eylolde seçim doganı daha somut, daha açık bir bedef degil mi? BAYKAL Hakhsınız. Ama halkımız, erken seçimden kastımızın eylülde seçim olduğunu anlamıştır. Eylüle 80 gün var. tktidarda ise, daha doğrusu Başbakan'uı agzında erken seçim karan alabilecek işaret yok. Öyle degil mi? BAYKAL Hayır aksine, Sayın özal, ilan edilmemiş bir erken seçim kampanyasını baslatmıştır. tşçiye zamlar; memura, köylüye vaatler bunun kesin işaretleridir. SHP'nin ANAP'ı seçime zorlayacak tek silahı, cumhurbaşkanı seçimlerini boykot etmesi. Ama Sayın tnönü de Sayın Baykal da bu sözü zarif bulmuyor. Bir Arap atasözü var. "Gülıin adı değişmekle kokusu degişmez" diye. Acaba boykotan kokmsu adı degişince degişir mi? BAYKAL Boykot sözcüğünü ben de Sayın Genel Başkanımız da kullanmadık. Bu sözcük bir tepkiyi ifade eder. Biz bu konuda iktidan köşeye sıkıştırmak, tehdit etmek, korkutmak gibi bir amaç peşinde değiliz. Ama aynı kapıya çıkıyor. BAYKAL Çıkmıyor. Çunkü halk desteği yüzde 21 kttsura dttşmüs ve kamuoyu yoklamalanna göre daha da düşmekte olan bir parlamento çoğunluğunun cumhurbaşkanı seçmekteki inadına katılmamak son derece yapıcı bir eylemdir. BAYKAL Oyu yüzde 15'lere düşmiiş bir ANAP'lı cumhurbaşkanının Çankaya'ya çıkmasıyla patlak verecek felaketleri önlemek yapıcı bir eylem değil midir? betti. Üç yılın planlamasuıı yapmaktan umudunu kesti. Günlük ya da en fazla haftalık politikalarla politika yapma peşine düştü. Enflasyonunu düşürrne planı yapan bir iktidann yüzde 100'lük zamları, uretim planlaması falan yapmadan yürürluğe koyması, ipleri kaçırdığını gösteriyor. Zaten "inşallahlı açıklamalan" da bu* nun itirafıdır. Genel başkan ve Baykal'daki üslup yumuşamasının ANAP'ta umut pırıltılanna yol açtığı gözden kaçmıyor. Başbakan'dan ikiyüzseksendokuzuncu milletvekiline kadar hiçbir ANAP'b erken seçim istemiyor. Çünkü, ANAP çoğunluğu için bir erken seçim gidenin geri gelmeyeceği tek yönlü bir yolculuk. Kutsal ittifakçılann rüyası özal'ın başına bir şey gelmeden Çankaya'ya ulaşması, böylece partinin ele geçirilmesi. Aynı rüyayı özal'ın da görmediğini söylemek zor. Bu ANAP'ın tek başına cumhurbaşkanıru seçebileceğini göstermiyor mu? Baykal, "Siyasette görüntülere inanmamak gerek" diyor. "Asıl görüntü, bugünkü A N A P ' m cumhnrbaşkanı seçmeye kalkarsa iükenin alacagı kaotik göruntudttr. Bnna da akh başında hiçbir Nasıl? Meclisi boykot ederek, pardon, oylamaya kablmayarak, bu feiaketi önleyebilecek misiniz? BAYKAL Evet. Buna inanıyoruz. Sizia inanmanız yetmez, başta Sayın Özal'ın inaoması gerek. BAYKAL Sayın Başbakan da doğacak felaketlere inanmaya başlamıştır. örtülü seçim kampansası bunun belinisidir. Baykal'a göre özal, bir siyasetçi için en hayati konu olan "zam ı n kullanma" olanağım kay politiitacı meydan vermeyecektir." Baykal, eylülde doruğa çıkacak bir seçim maratonu başlatacaklannı, "nefes, zaman ve tempo" ayarlaması ile^ipi eylül aymdaki bir pazar günü göğüsleyeceklerini anlatmayı sürdürüyor. Peki bu maratonun sonuna dogrn 1 eylnldeki Millel Meclisi'nin açılışı var. Bu açıuşla birlikte Millet Medisi Başkanı nin seçimi var. Bu seçime kablacak mısınız? BAYKAL Hedefımiz erken seçim ipini göğüslemek. Bunlar önemli değil. Önemli olmaz olur mu? Meclis Başkanı, cumhurbaşkanının vekili demek. BAYKAL O durum geçici, kısa süreli. Ama yine de Çankaya ile bağJanülı çok önemli bir makara. Meclis Başkanı seçimine kadlacak mısınız? BAYKAL Eylül aymdaki tabloya bakmak gerek. Yani kaMmayacak mısınız? BAYKAL Bu konu grup ve parti meclisindc değerlendirilmelidir. Ama sizin Genei Sekreter olarak düşünceniz... BAYKAL Bir erken seçime gidecek parlamentonun düzenle işlemesi bakımından, evet. Başkanlık seçimine katümak erken seçim hedefımizde bir değişikliğe yol açmayacaktır. Peki, ekim oldu, ANAP gruba size ve DYP'ye ragmen cnmhnrbaşkanını seçti. Ne olur? BAYKAL Seçemezler, bunun sorumluluğunu üstlenemezler. INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ r . G E N Brigitte Bardot ÖZAL günde 45 kez yemin billah ediyor: "Erken seçim filan yok, 1992ye kadar Iktidardayız". Bunca yemine karşın, kulislerde "24 eylül pazar" günü yapılacak bir erken seçime hazılanıldığı anlatılmaya başlandı. Uygulanan ekonomi politikası da tam seçim ekonomisi. Taban fiyatlar iyi veriliyor, işçi ücretleri şimdiye dek olmadığı ölçüde yükseltiliyor, memur katsayıstna da esaslı bir artış getirileceği açıklanıyor. Bütçe delinmiş, dibini bulmak mümkün değil. Bir yandan da hükümet açıldıkça açılıyor. Peki nereden gelecek bu değirmenin suyu? Değirmene aranan suyun, kamuya ait büyük kuruluşların "özelleştirilmesinden" sağlanacağı belirtiliyor. 16 otel ve 2 tatil köyü ile ve 24 milyar liralık cirosu ile Turban satışa çıkıyor. Fransızlara satıldığı için kıyamet kopan 5 çimento fabrıkasından sonra yeniden 5 çimento fabrikasının daha satış sırasına alındığı bildiriliyor. USAŞ'ın SAS'a satışı için nihai görüşmeler yapılryor. PETKİM'in satışı da gündemde... Erken seçim ekonomisi mi? YÜKSEK TABAN FİYATLARI, ÜCRETLER VE ÖZELLEŞTİRME Şimdi özelleştirmenin en önemli aşamasına gelinmiş durumda. Sıra TÜPRAŞ'ta. Aliağa. İpraş, Orta Anadolu ve Batman rafirterilerinin bağlı olduğu bu en büyük kuruluşumuzun talipleri de çok. Amerikalılar, Araplar ve Japonlar rafînerilerimizi ucuza kapatmak için sırada. Ancak TÜPRAŞ yonetimi, kendi göbeğini kendi kesip kendi özelleştirilecek firmalarını kendisi saptamak üzere bir çalışma başlatmış durumda. Bu arada özellestirmeye çıkaracağı kuruluşların değer takdırinı de kendisi yapıp Toplu Kcnut ve Kamu Ortakiığı ıdaresine bırakmıyor. Yok pahasına elden gitmesin diye kendi kuruluşlarının değer takdirini yaptırıyor. Bu sebeple Başbakan Turgut özal da Tüpraş'ın özelleştirilmesinden söz ederken "Biz onu da başaracağız" derken galiba önündeki bu engeli düşünerek bir yutkunuyor. Kuruluşlar satılacak, para bulunacak, seçim ekonomisi izlenecek. Ama bakalım bu paralar ANAP'ı seçimde yine birinci parti durumuna yükseltmeye yetecek mi? Kamuoyu yoklamaları şimdilik böyle göstermiyor da. SERINLEYEN MAYMUN BAYAN BAKAM ÇELİK İŞ ile MESS arasında toplusözleşme görüşmelerı son aşamasına yaklaşmıştı. Bayan Bakan imren Aykut da görüşmelerde aktif bir pazarlıkçı gibi yer alryordu. Bir ara dışarı çıktı baktı ki, gazeteciler ve TRT muhabirleri ile kameramanı bekliyor. Hışımla TRT muhabirine doğru yürüdü ve haşladı: "Siz burada ne anyorsunuz bakayım? Kameralann arbnda toptusözteşnw pazarbğ« olmaz kJ. Kaç kere totefon ettlm, yine edeceğlm!.." Muhabır ne diyeceğini şaşırdı. Görev vermişlerdi, o da gelmiş görevinı yapıyordu. Ne bilsin, TRT Haber Dairesi Başkanlığı ile kendi ışını kanştıran bir bakanla karşılaşacağını. TRTyehaşlama özal'ın tevekkölcü tabiatını Dfliyornz. Ya Allah Bismillah diyerek aday olup Çankaya'ya çıkarsa >a da birisini çıkartırsa ne olur? BAYKAL Bunları konuşmak için erken. Siyaset biraz da tedbirlilik degil midir? BAYKAL Biz tedbirimizi cumhurbaşkanı seçiminin sorumluluğuna katılmayarak alıyoruz. BAYKAL Sonrasmı hep birlikte göreceğiz. Baykal ile "sonrasını" konusmak çok zordu. Sonrası... ANAP'ın anayasa çağrısı .. SHP: Onerinizi somutlaştırın Sıcaklar bastırınca sevimliliğini kullanarak çocuklan tavlayan maymun kendisine dondurma ısmarlatmış, keyıf çatyor (Fotoğraf Salim Sürmefi) ANKARA (Cumhariyel Börosn) SHP, ANAP'ın yeni bir anayasa için görüşme çağnsını yanıtladı ve önerilerini daha somut biçimde bildirmesuıi istedi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın imzasıyla ANAP Genel Başkaulığı'na gönderilen yazıda, çağrı "ANAP'ın programını anayasallaşürma istemi" olarak nitelendirildi. SHP Genel Sekreteri Baykal, anayasa değişikliği konusunda ANAP'a gönderdikleri yamtı dün bir basın (oplantısıyla açıkladı. Baykal, yeni bir anayasa için TBMM'nin bir kurucu meclis gibi çauşması gerektiğini belirterek, "Böyksine önemli bir değişikliği gerçekleşürecek organın, toplumnn en son siyasal değeriendirmelerini dogru biçimde yansıtması gerekir. O nedenle siyasal destegin ortadan kalktığı açıkça ortaya çıkmış bulunan bir parlamento çoğunluğunun böylesine iddialı, kapsamlı bir anayasa değişikligüte girişmesi siyasal dayanaktan yoksundur" dedi. Baykal, erken seçimde SHP'nin TBMM çoğunluğunu elde etmesi durumunda öncelikle anayasa değişikliği konusunu ele alacağmı da bildirdi. THYMAGAZİN "Asla buradan bir daha geçme" DENİZLİ Pamukkale'den aldtğı üç heykel başinı 1983 yılında İzmır'den yurtdışına çıkarırken Amerikalı Bayan Gene Le Pere yakalanmıştı. VVashington'dakı Hırshorn Müzesi'nin sahibinin kızı olan Gene Le Pere, Buca Tutukevi'nde üç ay yattıktan sonra kefaJete bağlı olarak serbest bırakılmış ve ABD konsolosluğunca kendisine verilen yenı bir pasaportla Türkiye'den kaçmıştı. Gene Le Pere Amerıka'ya dönünce, "Asla Bir Daha Buradan Geçme" diye bir krtap yazmış, sonra da ünlü aktris Lee Rernick'in başrolünü oynadığı bir TV fîlmı ile Türkiye aleyhınde kampanya başlatmıştı. Bu filmi seyreden bir Amerikalı bayan, arkadaşımız özgen Acar'a, THY'nin Ekim 1988 tarihli dergısini gönderdi. Türkiye'den dönerken atdığı THY'nin Türkiye'yi tanıtmak amacıyla uçakta ücretsiz dağıttığı bu dergide Türkçe, İngilizce ve Almanca olarak fotoğraflarla birlikte "Su altında spor ve keşH zevkl" diye bir makale yayımlanmıştı. Demlrel'e AT bilglsi Devlet Bakanı Ali Bozer, DYP Genel Başkanı Sü yaptığı açıklamada, Bozer'in gelişmeler konusunda bilgı verdiğini, AT'ye leyman Demırel'ı zıyaret ederek Türkıye ile Avrupa Topluluğu arasındakı tam üyelik için 1 yıl önce yapılan başvurunun komısyonda bulunduğunu ilişkiler konusunda bilgı verdi. Süleyman Demirel de göruşmeden sonra söylediğini bildirdi. (Fotoğraf AA) »R'denHİKMETÇCTİNKAYA İZMİR Olağanüstü tüzük kurultayından yenik çıkan sol kanat milletvekilleri bir parti arayışındalar mı? Şirrtdi SHP tabanı bu haberlerle çalkalanıyor. Bir grup parti meclisi üyesı ve milletvekillerinin Aydın Güven Gürkan başkanlığında yaptıkları toplantı sırasında "yenı parti kurulması" düşüncesınin ortaya atıldığı bildiriliyor. Acaba SHP içındeki bu yeni gelişme ne derece doğru? SHP Parti Meclisi üyesi Aydın Güven Gürkan'ı arayıp sorduk: Hayrola.SHP'den istifa edip yeni bir parti mi kuracaksınız? Bizim bu sorumuza Gürkan aynen şu yanrtı verdi: Her kurultay sonrası birtakım değerlendirmeler yapılır. En aykırı düşünceler söyleniyor olabUir. Çıkan dedikodulann olsa olsa bu tür aykırı düşüncelerden kaynaklandığını sanıyorum. SHP'den ben ve 22 milletvekili arkadaşımın istifa edip yeni bir parti kurmamız. yeni partileşme gibi bir düşünce söz konusu değildir. Bu gibi söylentileri belli odakiar, belli amaçlaria yaymaktadırtar. PM üyesi Aydın Güven Gürkan'la dün saat 17.00'de yaptığımız telefon görüşmesinde "SHP'deki son gelişmeleri" konuştuk. Gürkan, olağanüstü tüzük kurultayından çıkan sonucu ise şöyle değerlendiriyordu: Kısa vadede de ve uzun vadede de onemli sonuçlar ortaya çıkacaktır SHP, tüzük kurultayından son " belirgın bir biçimde sosyal d^mokrat kimliğini yitirmiştir. Aydın Güven Gürkan, "kimlik yrtirme" ve "kısa vade, uzun vade" sözcükleriyte yeni bir parti kurulmasının gerekli olduğunu belki söylemek istiyor ya da bunu akan zamana bırakma eğilimi gösterme gibi davranışa giriypr olabilirdi. Ancak, Gürkan keSin olarak şunu belirtiyordu: Yeni bir parti kurulması gibi çalışmamız olmadı. Ama birtakım değerlendirmeler yaptık. Aydın Güven Gürkan ve 22 milletvekili tüzük kuruftayı sonrasında neler konuşmuşlar, neler Sessizliğin Sesi tadışmışlardı? Toplantıya katılanların kimisi konuşmaktan çekiniyor, kimisi "Durum degerlendirmesi yaptık" diyordu. Ancak toplantıda Genel Sekreter Deniz Baykal ve ekibinin örgüt mekanızmasını ele geçirdiklerini açık seçik söylemişlerdi: Deniz Baykal ve arkadaşları bundan böyle sol kanada SHP içinde yaşama fırsatı vermeyecekler. Biz de başımızın çaresine bakmalıyız. Toplantıda CHP kökenli, deneyimli politikacılar, Abdullah Baştürk ve Kemal Anadol gibi isimlerin yeni bir parti kurulması için girişimlerinin olmadığı kesin dille söyleniyordu. Ancak Gürkan1 ın, "SHP belirgin bir biçimde sosyal demokrat kimliğini yitir mistir" sözlerine de katılıyorlardı. SHP Genel Merkezi de Aydın Güven Gürkan ve 22 milletvekilinin toplantı yaptıklarını doğruluyordu. Bir parti yetkilisi, "İstifa ederler mi?" sorusuna ise şu yanıtı veriyordu: Sanmıyorum edeceklerini Etse etse bir iki kişiyi geçmez Hele Kemal Anadol, Abdullah Baştürk, Ahmet Türk'ün istifa etmeleri düşünülmez. Bu arkadaşlarımıza SHP'de her zaman ihtiyaç var. SHP içindeki yeni gelişmeler örgüt tabanında geniş yankılara neden olurken, sol kanat milletvekillerini destekleyen gruplar, "Bu bir provokasyondur, genel merkeze tasfiye yapılması için zemin hazırlanıyor" diyerek tep ki gösterdiler. Bu arada Ankaraİstanbulizmir gibi üç büyük ilde genel merkez yanlıları belediye medislerinde yoğun bir kampanya başlattılar ve sol kanattan seçilen belediye başkanlannı kıskaca alma eylemine giriştiler. Ankara'da Aydın Güven Gürkan'ı n başkan lığında yapılan toplantıya katılan kimi milletvekilleri ise "Biz SHP'deyiz" biçiminde ;onuştular. Yeni bir partinin kurulması için tüzük ve program çalışmaları yapıldığtna ilişkin scrulan ise "Oyie bir şey yok" diye yanıtladılar. SHP'de tüzük kurultayından sonrakı gelişmeler şimdilık bu noktada. Görütdüğü kadarıyia, parti içindeki bunalım bir süre daha gündemde kalacak... SHP'de sıcak günler başlıyor... Sağda bir parti daha: CDGP ANKARA (Camburiyet Bürosn) "Cnmhnriyetçi Demokrat GençKk Partisi" adh yeni bir partinin kuruluşu için bugün tçişleri Bakanlığı'na başvuruluyor. CDGP'nin genel başkanlığını geçici olarak eski A P Balıkesir Milletvekili Gökhan EvUyaoğlu yürütecek. Evliyaoğlu, parti kurucularının yüzde SO'sinin genç, yüzde 25'inin de kadın olacağını belirterek, CDGP'nin sağdaki yeni arayışlann temsilcisi olacağını söyledi. CDGP'nin genel başkanlığını geçici olarak yürütecek olan Evliyaoğlu, partinin amaçlan ve ilkeleri konusunda Cumhuriyet'in sorularını yanıtladı. CDGP'nin "Adı üstünde, bir gencük partisi" olduğunu vurgulayan 62 yaşındaki Evliyaoğlu, parti ambleminin "bir gencin elinde tultuğu yanan meşale" olarak belirlendiğini söyledi. Gençlere sadece bayram nutuklannda örıem verildiğini ifade eden Evliyaoğlu, " 1 9 8 0 d e n beri bu partiyi düşüniiyorduk. Cumhuriyet tarihi boyunca yıize yakın parti kuruldu, ancak kabcı bir demokrasi tesis edilemedi. CDGP, Türkiye'deki demokrasi arayışının ve sağda bir konsensüs oluşturma çabalanmıı bir iininüdiir" dedi. Mevcut partileri "lider, karizroa partileri" olarak niteleyen Evliyaoğlu, klasik bir sağ parti olmadıklannı, çünkü Türkiye'de sağ ve sol kavramlarımn yozlaştığıru savundu. Seçîm hazırlığına yalanlama AffAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel, hükümetin Devlet Malzeme Ofısi'ne seçimlerde kullamlan malzemenin sağlanması talimatı verdiği yolundaki haberleri yalanladı. YSK Başkanı Muammer Elçin "öyle bir şey yok. Biz DMO'dan ıstampa, mürekkep falan istemedik" dedi. DMO Genel Müdürü Ressamoğlu da "YSK'nın seçim yapılacak kadar bir malzeme talebi yok" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Hükümetin Devlet Malzeme Ofisi'ne seçimlerde kullamlan malzemenin sağlanması talimatı verdiği yolundaki haber ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel tarafmdan yalanlandı. Demirel, dün düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye önemli bir gelişme içindeyken muhalefetin erken seçim yolu açma gayreti, ülkeye ve herkese zarar verir" dedi. Demirel, muhalefet partilerinin milleti, "Turkiyede bir bonalım varmış" gibi yanlış bilgilerle tahrik etmeye ve erken seçimi zorlamaya çalıştığım kaydetti. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce "asla bir erken seçim diişiiniilmeyecegini" belirten De mirel, "Erken seçime de biz karar veririz. tlk bedef cumhurbaşkanı seçimi. Bu miUet bize 1992ye k' dar rnhsat vermiştir" dedi. Demirel, ANAP'ın, kendi bünyesi içinde kamuoyu yoklama çahşmalan yaptığım ve sonuçların iyi olduğunu anlattı. Demirel, ANAP'a 26 mart yerel seçimlerinde oy kaybettiren etkenlerin saptandığını, bunlann başında sabit gelirlilerin ücretlerinin iyileştirilmesi ve enflasyonun aşağıya çekilmesinin geldığini anlattı. Türkiye1 nin gündeminde, seçimden önce çözülmesi gereken sorunlar olduğunu vurgulayan Demirel, bunlan n başında Bulgaristan'daki Türklerin durumunun yer aldığım kaydetti. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Elçin de, DMO'nun erken seçim için hazırlandığı haberiyle ilgili olarak, "Hayır, olamaz. Bu onlann degil, bizim isimiz. Öyle bir şey yok. Biz ıstampa, mürekkep falan istemedik. Hiç kirnseden bir şey istemedik" diye konuştu. DMO Genel Müdürü Alpas Ressamoğlu da seçim malzemesini YSK'run siparişi üzerine sağladıklannı belirterek sipariş olmadığım kaydetti. Olası bir erken seçim için hazırlık yapmalaruun söz konusu olmadığını bildiren Ressamoğlu. "Hükümet hazıriıklan gizli tutuluyor deniliyor. Degil. Seçim malzemesini hep YSK'nın siparişi uzerine biz temin ederiz. YSK'nın da, devamlı stoku bulunur. Ki bu stoklar seçimlerde harcandı. YSK tekrar bizden Ulepte bulundu. Bir seçim olduğu takdirde YSK elinde malzeme bulundunır" diye konuştu. DMO'nun elinde zaten mürekkep ve ıstampa bulunduğunu belirten Ressamoğlu, şunlan soyledi: "YSK talep eder, biz onlan veririz. Ama 'Hükümet verdi, kamuoyundan gizli tutulmasına özen gösterildi diye bir şey yok. YSK açıkça talimat verir. Hükıimetle bir ilgisi yok bu işin. YSK'mn işidir. YSK bizim müsterimizdir. Talep zaten bir seçim için yapılacak bir talep degil. EJIerinde eksik olan bazı malzemeleri talep ediyorlar. YSK'mn, seçim yapılacak kadar bir malzeme talebi yok." ISTANBUL FESTIVALI ISTANBUL Festıvalı başlıyor. Bu yıl festıvalin yapılacağı salonlar arasında, milyartarca liraya yaptırılıp bir haftalık şaşaafı açılıştan sonra sesi sedası kesilen Belediye Konser Salonu bulunrpuyor. Dalan'ın açılıştan önce gazetecileri götürüp gezdirirken marifetlerini öve öve bitiremediği bu salon niye boş duruyor ve festivalde kullanılmıyor diye pek çok kişi merak ediyordu. Soruyu festivalin yöneticisi Aydın Gün'e sorduk. Şöyle yanıtladı: "istanbul Belediye Konser Salonu'ndan İstanbul Festivali çerçevesindeki etkinliklerde yarartanamayışımızın, salonu beğenmeyişimiz ya da herhangi bir kişisel görüş ayrılığı ile ilgisi yoktur. Böyle bir salonun İstanbullu sanatseverlerin hizmetirte sunulmasından insan ancak mutluluk duyabillr. Yalnız programlamayı nihayete erdirdlğimiz şubat ayında salo Belediye Konser Salonu Filmde açık seçik olarak şu mesaj veriliyordu: "Ey Amerikalı turist, Türkiye'ye gitmel.. Gidersen antika satın alma... Ymsaga ragmen yine de satın alırsan cezaevi köşeterinde sürünürsün ve Arnerikan Kongrest bile seni kurtaramaz..." Makalenin girişinde, "...Ege ve Akdeniz'in derlnllldermde gömülü batıklar dünyadakl bütân dalgıçlann ruyasmı suslüyor..." denildikten sonra şu sözler dikkati çekiyordu: "...Dalgıçlıgın asıl amacı, etbette U suattında avtenmak degil. Türtdye sahillerini, yerii ve yabancı sualtı sporu meraklılan İçin cazip kılan unsurtann başında, denizlertmlzin diptorinde yatan batıklar geilyor. Antatya İle Kuşadası arasında bugune kadar yüze yakın batık tespit edilmiş bulunuyor. Çeşitli asırtardan kalma bu batıUara dalabilmek içln Ulaştırma Bakanlığı'ndan izin alabilmek kifl..." Bolanfora fotoğratlı resimaltı yazılarında turisrJerin bunları nasıl bulup çıkarttıkları "...Ve zafer: Amforanın oulunuşu" ve "Aırrtoralann bulunuşu dalgıçlıgın en keyrftl yonünü oluşturuyor..." gibi sözlerle ballandıra ballandıra anlatılryordu. Yazı "...Bu keşfe, Türtdyei nin berrak ve temlz sulanndan başlamaya ne dersiniz?" diye sona eriyor. Dergiyi gönderen Amerikalı bayan soruyor: "1. Gene Le Pere'in günahı neydi? Üstelik kaçak kazı yapmamıştı. Sadece satılanı almısnun resmi devir tesllm iş tı... 2. TüridyeV" tanrtan, THY'nin lemleri bitirllmemişti. Bildiğlm kadarıyia hâlâ da bitirll "Magazin" adlı dergisindeki bu miş değil. Bundan dolayı da yazı bir bilgısızlik sonucu muyortada yasal bir boşluk mev du? 3. Bu yazıyı okuyan bir turist, cut ve ktari birtakım sorunlar THY'nin bu tanıtım yazıana daortaya çıkıyor. Aynca Konser Salonu'nun yanarak dalsa, bir şeyter bulup AKM'den daha az bir kapasl bavuluna koyup THY'nin bu tateye sahip olması da önemli nıtım yazısına göre yurtdışına bir faktör. Salon seçiminde çıkarmaya kalktığı sırada yakabizi ilgllendiren unsurlardan lansa suç kimin olacaktı? Bir biri de seylrci kapasitesldlr. yabancı, "müşteriye yanlış AKM'nin 1300 klsilik salonu bilgi verme" ıddıası ile kendi bütün konserierde dolup ta ülkesındeki mahkemelerde sarken bu kapaslteyl 900'e açacağı bir tazminat davası soindlrmek sanatseverteri ce nucu THY'nin uçaklarına dahi zalandırmak olur diye düsun haciz uygulatabilirdi. THY bu dük ve AKM'nin, hem hizmet oyuna nasıl gelmişti? 4. Satır arasına gizlenen hem gellr açısından şu anda daha tatmln edlcl olduğuna "Ulaştırma Bakanlığı'ndan karar verdik. Yalntz bu kapa izin alma" olgusu gerçek misite faktörü Belediye Konser dir? Bilimsel kazılar için pek Salonu'ndan ileriki yıllarda çok makamdan izin gerekırken, faydalanmayacağız anlamına turistın batık teknelerın yağmagelmiyor. Programımız çer •lanmasına, THY'nin bağlı olduçevesinde bu salondan da el ğu Ulaştırma Bakanlığı mı izin den geldiğince yarartanmaya veriyordu, yoksa bu bilgi de mi yanlıştı?" çalışacağız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle