Katalog

9 HAZİRAN 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 F16'ya karşı KabîVe MİG29 MOSKOVA (AA) SSCB, ABD'nin Pakistan'a F16 savaş uçağı satmasının doğuracağı sonuçlarla ilgili olarak uyarıda bulundu ve bu durumda, kendilerinin de Afgan hükümetine MİG29 savaş uçağı verebileceğini belirtti. SSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vadim Perfilyev, Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS'a verdiği demeçte, ABD'nin Pakistan'a 60 adet F16 savaş uçağı verme kararım kınadıklanm söyledi. Perfilyev, "Bu durumda, dost Afgan hükümetine MÎG29 savaş uçaklanmn yanı sıra diğer modern silahlardan da verebiliriz" dedi. Sovyetler Birliği'nin Özbekistan Cumhuriyeti'nde Türklerarasındakiçatışmalarsürüyor Ölü sayısı 711e yükseldi 2324 mayısta Özbekistan'ın Fergana kentinde başlayan ve 71 kişinin ölümüne yol açan çatışmalar Kokand kentine de sıçradı Kokand kentindeki çatışmalarda ise 6 kişi öldü 90 kişi de yaralandı. Halkın silah bulmak için polis karakollarma baskın düzenlediği ve bazı silahlı gençlerin Misket Türklerine karşı bir tür "av" başlattıklan bildiriliyor. Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği'nin özbekistan Cumhuriyeti'nde farklı iki Türk soyu arasındaki çatışmanın hâlâ denetim altına alınamadıgı, Fergana kentinde başlayan çaüşmalann Kokand kentine de sıçradığı bildiriliyor. Resmi rakamlara göre 2324 mayısta Fergana da başlayan çatışmalarda 71 kişi ölürken Kokand kentinde çıkan çatışmalarda ise 6 kişinin öldüğü 90 kişinin de yaralandığı bildiriliyor. TASS 'ın habenne göre Kokand kentinde önceki gün geç saatlerden başlayarak, öğleye kadar devam eden sokak kavgalarında ateşli silahlar kullanılmaya başlandı. Binlerce kişi, silah aıamak amacıyla polis karakoilarına baskın Misket avteri atarier içMtÖzbekistan'ın Fergana vadisinde Ozbekler ile Misket azınlık arasında patiak veren çaüşmalar sırasında çoğu Misket TurMenne ait 400 kadar ev ve 116 arabanın yakıMığı bikJirildr. KundaManan yapılar arasında 8 fabrika ve çok sayıda okulun da yer aldığı kaydedildı. (Fotoğraf: Reuter) yaparken, sayüan SOO600'ü bulan bir başka grup da tçişleri Bakanlığı'nın ulaştırma bölümüne bağh bir bınaya saldırdı. Kokand kentinde ateşe verilen 65 evin ve 6 resmi dairenin hâlâ yanmakta olduğu bildirildi. Çaüşmalann başlamasından bu yana öienlerin sayısının 150'ye ulaştığı, yaralılann sayısının ise binin üzerinde olduğu belirtiliyor. özbekistan'daki olaylann nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak son beş günde yapılan resmi açıklamalarda, çaüşmalann, sürekli olarak DUNYADA BUGUN Bayrak Sorunu Dışişlerimizin toplumun en iyi yetişmiş kişilerinden oluştuğu yadsınamaz. Dışişleri üyelerinin bir özellikleri de diplomasinin kurallarına bağlılıkları ve kısa erimli çıkarlann ötesinde düşünebilme yetenekleridir. Çoğu zaman, hele hele on yıldır işbaşında bulunan iktidarlar döneminde, dış politika ile ilgili bazı kararlar, Dışişleri'ne danışmadan alındığı için yanlışları içermiş, hatta Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü sağlayan Rogers planının, biraz da askeri darbeye dış destek sağlamak için kabulü olayında olduğu gibi, Türkiye'nin çıkariarına büyük darbeler indirmiştir. Hiç kuşkunuz olmasın ki eğer bu olayda Dışişleri'ne danışılmış olsaydı, böylesine büyük bir yanlışa düşülmezdi. Ama üstün niteliklere sahip olan Dışişleri de sön zamanlarda kolay kabul edilemeyecek yanlışlar yapar oldu. İnsan bu davranışları görunce, "Acaba 'üzümün üzüme baka baka kararması' örneği, Dışişlerimiz de özal iktidarına baka baka mı bu hale ge<di?" diye düşünmekten kendini alamıyor. Dışişlerimizin değerli sözcüsü İnal Batu'nun dünkü gazetelerde yayımlanan açıklaması da işte bu türden. Sayın Batu açıklamasında, bayrakların yanya indirilmesi önerisinin kendileri tarafından yapıldığını, hükümetçe de kabul gördüğünü belirtiyor. Doğrusu, Dışişleri'nin bu önerisine katılmak olanaksız. Her şeyden önce İmam Humeyni, İran'ın devlet başkanı değildi. Humeyni'nin sahip olduğu Velayeti Fakih sıfatının devtet başkanlığının üstünde olması, ancak İran İslam Cumhuriyeti açısından geçerlidir. Laik Türkiye Cumhuriyeti dünya diplomasi kurallarına göre de geçeıii olmayan bu teokratik sıfatı nasıl kabul edip benimseyebilir? Laik cumhuriyetin kurucusu Atatürk'e karşı her zaman saygısız davranmış olan İran, bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti'nin simgesine hakaret etmişken, Türkiye neden ve hangi ölçüte dayanarak, zalim ve kanlı bir diktatör için bayraklarını yanya indirsin? Anılardadır, bundan 13 yıl kadar önce Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Başkanı Mao öldüğünde, Türkiye'de bayraklar yanya indirilmemiş, hatta bu karara uymayıp yas düzenine geçen Vedat Dalokay hakkında da soruşturma açılmıştı. Arkadaşımız Füsun Özbilgen, o günierde sorumluluk mevkiinde olan günümüz Refah Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk'e bu davranışlarının nedenini sorduğunda şu yanıtı almış önceki gün: Bir komünist ülkeye yakınlık göstermeye ihtiyacımız yoktu. Komşu bir ülkenin liderine gösterilen saygıyı bir komüniste göstermenin de gerekçesi yoktur. Asirtürk'ün yanıtı, bakanlık koltuğuna kadar yükseldiği halde devlet kavramını anlayamamış, basit dar kafalı bir politikacının tç yüzünü ortaya koyması açısından ilginç ve geçerlidir Ama resmen hiçbir anlam taşımaz. O günierde Mao için bayrakların yanya indirilmemesine gerekçe olarak Çin önderinin resmen devlet başkanı olmaması gösterilmişti. Şimdi bu gerekçe Humeyni için acaba neden değişti? iran ile bir tüıiü Ankara'nın istediği düzeye varamayacak olan ekonomik ilişkiler, yani başka bir deyişle dolar hatırına böyle bir yol tutulduysa çok yazık olmustur. Hele hele böyle bir volun tutulmuş olmasına, devlet onuru ve onurlu dış politika kavramlannın konvertibilitesi olmadığını, yani dövize, dolara çevrilebilir olmadığını bilmesi gereken Dışişleri'nin öncülük etmesi son derece üzücüdür. Bu tür bir davranış, eğer dengesizliği denge sanan ve İrart^ daki kanlı olayları 1789 ve 1917 devrimleriyle karıştıracak kadar şaşkın kafalardan çıkmış olsaydı, "yeni bir dengesizlik dengesi" deyip fazla üstünde durmadan gülüp geçmek mümkün olurdu. Ama, Dışişleri'nin olaya bu tür yaklaşımı, üzerinde uzun uzurt durulması gereken Ozücü bir yanlıştır. AUSIRMEN KİMLİKKARTI: ÖZBEKİSTAN Başkenti: Taşkent 1 Yttzölçiimü: 447.400 icm Nufusu: 18.487.000 (1986) Dini: Müslüman DUi: Tttrkçe özbekistan, Sovyetler Birligi'ndeki Orta Asya cumhuriyetleri arasında ekonomik açıdan en zengini. Sovyetler Birliği'nin pamuk uretiminin yüzde 67'si, pirincin yüzde 50'si, ipeğm yüzde 33'ü, astragamn yüzde 34'ü özbekistan'dan karşılanıyor. Demirçelik, otomobil, TVradyo ve tekstil endüstrisi de gelişmiş durumda. Yeraltı zenginlikleri arasında kömür, sülfür, bakır, petrol sayılabilir. özbekistan'ın nüfusu Sovyetler Birliği'nin toplam nüfusunun yüzde 4.8'ini oluşturuyor. Hizbullahh İsrail saldırısı SA YDA (AA) Bir İsrail helikopteri, Güney Lübnan 'daki Hizbullah mevzilerine roket saldırısı düzenledi. Güvenlik kaynaklan, Jubah kasabası yakınlanndaki Hizbullah mevzilerine düzenlenen roket saldırısmda üç kişinin yaralandığını bildirdiler. Hizbullah örgütüne yakın kaynaklar da, Israil'in tek taraflı ilan ettiği güvenlik hattındaki Güney Lübnan Ordusu ve İsrail mevzilerine düzenlenen saldında üç milisin yaralandığını duyurdular. Yaralanma olayının Hizbullah örgütü'nün düzenlediği saldında mı, yoksa İsrail helikopterinin roket saldırısmda mı meydana geldiği açıklığa kavusmadı. "milliyetçi nedenlerdea kaynak olayın gerisinde daha önemli baş re yayıldığım anlatıyorlar. ka nedenler bulunup bulunmadılaamadı&ı" \iırgularııyor. Çatışmalann patiak verdiği Ferğını araştınyorlar. gana kentinden önceki gece de siSünniŞii çatışması mı? Akla gelen nedenler arasında lah sesleri duyulduğu ve olaylar Pazar günü patiak veren kanlı mezhep farklılığı da bulunuyor. nedeniyle 400 dolayında kişinin çatışmalara önce, Misket Türkle Gözlemciler, bölgede çoğunlukta tutuklandığı gden haberier arasınrinin çilek fiyatını fazla bulup bir olan Özbeklerin Sünni, asıllan da bulunuyor. tezgâhı devirmesinin yol açtığı bil Gürcü olan Misketlerin ise Şii Milis kuvvetlerinde görevli bir mezhebinden olduğunu hatırlatıdirilmişti. subay durumu şöyle açıkhyor: AA'mn haberine göre, bölgede yorlar. Görgü tamklan, 1518 yaşlann "Bize gece sokaga çıkma yasağı ki gözlemciler ise her ikisi de Türk olan özbeklerle Misketler arasın da silahlı gençlerin, bölgede yaşa süresinde mndahale emri verfldi, da öyle küçük bir nedenin büyük yan 15 bin dolayında Misket oysa haydutlar gündüzleri rahatboyutta bir çatışmaya yol açmış Türküne karşı, bir tür "av" baş ça ve pervasızca yalayor, taian ediolmasını kuşku ile karşılıyorlar ve lattıklannı ve çatışmalann köyle yor ve öldiriiyor." Sovyetler'in radikal görüşlü ekonomisti Nikolai Shmelev: ekonomik sorunlara gereken öneHalk Temsilcüeri Meclisi'nde konuşan Shmelev, mi vermediğini öne sürdü. Shmeülkesinin Latin Amerika'daki müttefıklerine lev, hükümetin Devlet Başkanı yaptığı yardımı kesmesini isiedi. Mihail Gorbaçov'un 1985'te uyDış Haberier Servisi Sovyetler Birliği'nde radikal görüşleriyle tanınan ekonomist Nikolai ShüMİev, ülkesinin Latin Amerika'daki müttefiklerine yaptığı yardımlan kesmesini ve ekonomik çöküş tehdidini ortadan kaldırmak için çiftçilere döviz odemesi yapılmasını önerdi. tan enflasyon, kötüleşen mal darlığı ve büyüyen bütçe açığı soruıılanna yönelik gerekli önlemleri almadığı takdirde gelecek iki ya da üç yıl içinde ekonomide çöküş meydana gelebileceğini söyledi. Ekonomi çöküş tehdidi altıııda Kulamaya koyduğu alkole karşı kampanyanın son kalıntılannı temizlemesini ve 15 milyar dolarlık tüketim malı ithai edilmesini istedi. Alkole karşı kampanya, hükümet gelırlerinde önemli kayıplara yol açmıştı. Ülkenin onde gelen reformculanndan olan Shmelev, konuşmasında ayrica ülkesinin Latin Amerika'daki müttefıklerine ve özeliikle de Kuba'ya yapılan ekonomik yardımın kesilmesini istedi. çenin yüzde birine tekabül eden yaklaşık 4 milyar rublenin, "askeri bir uzay programı için" aynldığıru kaydetti. 59 yaşındaki Rijkov, Savunma Bakanlığı uzmanlarının hesaplanna göre, söz konusu projenin ülkenin savaş gücünü bir buçukiki kat arttıracağını belirtti, ancak aynntı vermedi. Başbakan Rijkov, kısa bir süre sonra yeni parlamentonun gündemine gelecek olan hükümet Yıldız Savaşlan programında, askeri harcamalaBaşbakan Rijkov ise Halk nn 1995'e dek yan yanya indirilTemsilcileri Kongresi'nde yaptığı mesinin hedeflendiğini de konuşmada, 1989 yılına ait büt açıkladı. Shmelev, Küba ve öteki Latin Amerika Ulkelerine yapılan yıllık 68 milyar doLar tutarındaki yardımın kesilmesi halinde bu parayla "Neler yapılabilecegini kimse tahayyül ederaez" dedi. Shmelev, "tüketim mallanna aç halkın yaranna hükümetin döviz ve kon\ertibl olmayan nıbleyi dev projelere yöneltcrek 'komünizmin inşasından' vazgeçmesini" istedi. Bush, Panama elçiliğini kapatıyor PANAMA CITY (AA) ABD Başkanı George Bush, Panama 'daki siyasi krizin giderek tırmanması üzerine, bu ülkedeki ABD konsolosluğunu bugünden kapatmayı kararlaştırdı. Panama'daki ABD elçiliğinden yapılan açıklamada, "Panama halkının isteklerini dikkate almayan fiili lider Manuel Noriega'nın ABDPanama ilişkilerini bozduğu " savunu/du. ABD'ye gitmek isteyen Panama vatandaşlarının, bundan böyle vize almak için komşu ülkelerdeki ABD temsilciliklerine başvurmalan gerektiği bildiriliyor. Panama'daki ABD Büyükelçiliği'nin ise, bu ülkede bulunan Amerikar. vatandaşlanna hizmet vereceği belirtildi. Halk Temsilcüeri Meclisi'nin iki binden fazla üyesi tarafından yoğun bir biçimde alkışlanan koAP'nin haberine göre Shmelev, nuşmasında Shmelev, Başbakan Halk Temsilcüeri Meclisi'nde dün Nikolai I. Rijkov'un bir gün önyaptığı konuşmada hükümetin ar ce açıkladığı programın ülkedeki Batı Trakya'da YUNANİSTAN NATO Savunma Bakanları toplantısı başladı Savunma btitçelerinde îndirim hazırlığı HADt ULUENGtN BRÜKSEL DoğuBatJ ilişkilerini belirleyen yeni yumuşama süreci, dünden itibaren NATO bünyesinde ilk kez pratik bir biçimde somutlaşmaya başladı. Arük Batı askeri harcamalannda tasarrufa gidilmesi ve NATO manevralarında asker seferberliği yerine bilgisayar kullanımının birinci plana geçmesi, dün Brüksei'de toplanan ittifak savunma bakanlarının gündemine geldi. Türkiye'nin Safa Giray tarafından temsil edildiği ve Fransa dışındaki bütün müttefık ulke bakanlannın katıldığı NATO " S a v a n m a Planlama Komitesi" (SPK) birleşiminin ilk gün otunımunda, bu konularda kesin bir karar alınmamasına rağmen, genel eğüim yukandaki doğrultuda şekillendi. Her altı ayda bir bakanlar duzeyinde gerçekleşen SPK'mn dünkü birleşimi, esas olarak, DoğuBatı ilişkilerindeki yeni yumuşama perspektifi ve bunun NATO'ya muhtemel etkileri üzerinde odaklaştı. Bu bağlamda gündeme gelen birinci sorun, ABD'nin ısran doğrultusunda ittifak tarafından bundan on yıl önce alınmış olan ve pek çok üye tarafından füliyatta uygulanmayan, müttefik ülke savunma harcamaJannın her yıl yüzde üç oranında arttırümasını öngören karann artık uygulamadan kaJdırdması oldu. Oturum sırasında konuşan bakanlardan birçoğu, silahsızlanma sürecinin geliştiği bir ortamda, zaten çok işlerlik kazanamamış "yüzde üç artümn" karanndan vazgeçilmesini istediler. Üye ülke temsilcilerinden bazılan da kendi başkentlerinin savunma harcamalanndaki arttınmı durduracaklannı bildirdiler. Böylelikle NATO bakanlannın henüz bu yönde açık bir karar almamalanna rağmen, Önumüzdeki dönemde ittifak ülkelerinin savunma harcamalannı kısacaklan hemen hemen kesinleşmiş oldu. DoğuBatı ilişkilerindeki yeni yumuşama süreci ve perspektifi, NATO savunma bakanlannın dün onayladıklan başka bir karann da temel nedenini olusturdu. Temsüciler ilke olarak bundan böyle Batı Avrupa ve özellikle de Federal Almanya'da sonbahar aylaruıda gerçekleştirilen büyük manevralar sırasında, çok sayıda askerin seferber olması yerine, bu manevralann bilgisayarlarla "simuk edilmesini" benimsediler. Diğer taraftan Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı Nedp Tornmtay tarafından temsil edildiği NATO "askeri komitesi'nin dünkü oturumunda ittifakın genel savunma sorunlan ele ahndı. Bugün yayımlanacak ortak bildiriyle sona erecek olan NATO toplantılan bitiminde, Milli Savunma Bakanı Safa Giray yann yurda dönecek. POLONYA seçim gerginliği noglü, bu gibi faaliyetlerin azınlık sorununa çözüm getiremeyeceği gibiTOr olan sorunlan daha da arttıracağına inandığım dile getirdi. Gumülcine halkı önünde yaptığı bu doğrultudaki konuşmasını, Atina'da yayımlanan bağımsız EJeftberorypia Gazetesi'ne de yineleyen Onsunoğlu, "Zararm neresinden dönülse kârdır" diyerek, "Derhal istifa etmezlerse bekienmedik gelişmeleriıı doğabilecegine" dikkati çekti. YDP'nin bu dört milletvekili adaymın adayhktan istifa etmeleri üzerine Ankara ve Atina arasında da bir gerginlik doğdu. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Yannis Kapsis'in "Türkiye TRT araaiığıyla Yunanistan'daki SCÇİID kampanyasını etkiliyor" gerekçesiyle verdiği protesto, Ankara tarafından geri çevrildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi İnal Batu'nun açıklaması ise Atina basını tarafından "yeni bir tahrik" olarak nitelendi... Hükümet sözcülüğü ise "Türkiye'nin Yunanistan ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi Partisi, Gumülcine'deki Türk konsolosunun Batı Trakya Türklerinin seçimlerde oylarını YDP adaylanna değil, bağımsızlar lehinde kullanmalan için baskı yaptığım ileri sürdü. STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunanistan'daki seçim kampanyası tüm ülkede gerginliklere yol açarken, Türk azınlığının yoğun yerleşim merkezi Batı Trakya'da da beklenmedik gelişmeler kaydediliyor. Ancak bu gelişmeler dolayh olarak TürkYunan ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor. TRT haberlerinde, Batı Trakya'da Gumülcine bölgesinde bağımsız listeyi oluşturan azınlık milletvekili adaylannın tanıtılması ve diğer büyük partilerin azınhk milletvekillerine hiç yer İngiliz Independent verilmemesi, Yunan hükümetinin Gazetesi'ne bir demeç tepkisine yol açtığı gibi Batı Trakveren Devlet Başkanı ya Türkleri arasında da huzursuzJaruzelski 1993'te luk yarattı. Bu çerçevede, ana tamamiyle serbest seçimler muhalefet Yeni Demokrasi Pardüzenlenmesi halinde her tisi'nin desteklediği Gumülcine milletvekili adaylanndan Dr. tbtürlü sonucun mümkün rahim Onsunof lubağımsız listeyi olduğunu söyledi. oluşturan adaylann "derhal istiLONDRA (Ajanslar) Polon fa etmesi" için çağnda bulundu. ya Devlet Başkanı ve Komünist Bağımsız "Güven" listesinin Parti Genel Sekreteri VVojâech Jaruzelski 1993 yüında serbest se başını çeken Dr. Sadık Ahmet'i Y nistan '» j ^ » ; *?»"* çimler düzenlendiği takdirde her ve 'aynı' listedeki gazeteci lsm.il " ™ Rodopl. ve AvukaTs.balıattin y»«*n. umıt etmek K tenz" acüc iki tarafın da iktidar olabileceğilamasını yaparak, iki ülke arasınni söyledi. Emin'i gösterdikleri aşın şoven da doğan bu ani gerginliğe şimdiDayanışma'nın zaferiyle sonuç fa^liyetlerle suçlayan Dr. Onsu u'k son verildiği izlenimi doğurdu. lanan seçimlerin ardından İngiliz Independent gazetesine bir demeç veren Jaruzelski, seçim sonucunun Komünist Parti lehinde olmadığını belirtti. Jaruzelski, ilk turu pazar günü yapılan seçimlerde 100 üyeli Senato'nun tüm üyeliklerini Dayanışma adaylarının kazanmasının bu kurumu "bir hayraniar toplulnguna" çevirebileceğini söyledi. Jaruzelski, "Hepsi Dayanışma'yı Türklerin geri döndüklerinde destekliyoriar. Bu nasıl bir sena EDtP EMİL ÖYMEN Türkiye'de gözaltına alındıklan to olabilir? Birbirieriyle ne göriiLONDRA Ingütere hükü iddia edildi. "Independent" Gasecekler?" dedi. metinin Türkiye'ye vize uygulaya zetesi'nde bu konuda yayımlanan Reformların sürmesi için başla cağını resmen açıklamasının ar bir haberde ise son 1.5 ay içinde dı klan yola devam edeceklerini, dından, Türkiye'den tngilterc Türkiye'den 1.800 kişinin siyasal seçim sonuçlanmn bu süreci ke ye gelerek siyasal sığınma iste sığınma istediği, bunlarüan sintiye uğratmayacağını belirten minde bulunanlann derhal geri 75'inin halen gözetim merkezleJaruzelski, "ülke sonudannın töm çevrildikleri iddia ediliyor. özel rinde tutulduklan, şimdiye kadar siyasi ve toplumsal güçlerin katı likle Londra Havaalam'na gelen sadece 41 başvunınun incelendihmı olmaksızın çözülemeyecegi ve siyasal sığınma isteminde bu ği, iki kişiye sığınmaa statüsü tani" ifade etti. lunanlann ilk uçakla geri yollan mndığı, 21 kişiye "geçici kalma 1993 yüında yapılacak seçimle dıklan, 1987'de ahnan bir karar izni" verildiği, 19 kişinin geri yolrin tamamiyle serbest bir biçim uyarıncâ, lngiltere*ye kabul edil landığı belirtildi. Jaruzelski: Dayanışmada iktidar olabiür FRANSA İşinizi seviyor, yükselmek istiyorsunuz. Çalışkan, araştırmacı ve deneyimlisiniz. Onemlisi, ekip çalışmasına her zaman hazırsınız. Rocard mı gelecek Mitterrand mı? SABETAY VAROL Bugün tstanbul'da Fransız Devrimiyle ilgili bir resepsiyona katılmak üzere Türkiye'ye gelen Sosyalist Parti uluslararası ilişkiler sorumlusunun asıl görevinin özal'ın Paris'e yaptığı ziyaretin iadesi için "alan taraması" yapmak olduğu belirtiliyor. Genel Müdüriük bünyemiz ile tstanbul, Izmir, Ankara Antalya Bursa illerinde aç}tacak şubelerimiz için. KAMBİYO, TÜRK LİRASI ve SERMAYE PİYASASI İŞLEMLERİ'nde, • Deneyimli, • Üniversite, akademi, yüksekokul dan (yabancı dil bilenler tercıh edılir)veya yabancı dille eğitım yapan bir liseden mezun, Her düzeyde görevlendirilmek üzere; GENÇ, DİNAMİK, ÇALIŞKAN BANKACILAR anyoruz. İsteklilerin bir fotoğrafla birtikte özgeçmişlerini içeren mektuplarını, aşağıdakı adrese göndermeieri rica olunur. (Başvurular gizli tutulur) TÜRKİYE TURİZM YATIRIM ve DIŞ TİCARET BANKASI A. Ş. Harbiye Cumhuriyet Cad. 301, 80230 Şişli/İSTANBUL lık yıllarında milletvekilliği yapmış, daha sonra bu görevinPARIS Fransız Sosyalist den aynlarak, Fransa'nm MadPartisi 'nin uluslararası ilişkiler rid Büyükelçiliği'ne atanmıştı. sorumlusu Pierre Guidoni, bu lspanya'nın AT'ye girme süreci gün Türkiye'ye geliyor. Guido boyunca bu görevde kalan Guni'nin, cumhurbaşkam ya da idoni, Avrupa konulan uzmabaşbakan düzeyindeki iki Fraıı m sayıhyor. sız yöneticisinden birinin TürkGuidoni, 1988 yıh mayıs iye'ye resmi ziyaret yapması ayında CumhuriyeJ'e verdiği öncesinde temaslarda buluna uzun demeçte, Mitterrand'ın cağı, iktidardaki Fransız Sosya ikinci kez başkan seçilmesi ve list Partisi'ne yakın kaynaklar sosyalistlerin hükümete döndan öğrenildi. Geçen hafta melerinden sonra, TürkBrüksei'de yapılan NATO zir Fransız ilişkilerinin, "Jacques vesi sırasında, Başbakan Tur Chirac'ın başkanhğı dönemingut Özal, Fransa Cumhurbaş den daha da iyi olacağım" ifakam François Mittemınd ile bir de etmişti. Aynı görüşmede saat süren bir göruşme yapmış, Guidoni, 198688 döneminde, bu göruşme sırasında Başbakan üzerinde çok durulmasına rağözal, Mitterrand'ı Türkiye'ye men ParisAnkara ilişkilerinin davet etmişti. özlenen boyutlara ulaşmadıgıtktidardaki Sosyalist Parti' m, henüz yapılması gereken nin uluslararası ilişkilerden so çok şey olduğunu belirtiyordu. mmJu ulusal sekreteri olan Pi Nitekim Michel Rocard'ın Başerre Guidoni, aslında, Fransız bakan olmasından kısa bir südevriminin iki yüzüncü yıl kut re sonra, 1988 sonbahannda lamalan ile ilgili olarak Türki Başbakan özal Fransa'ya resye'de yapılan bir etkinüğe ka men davet edildi. Mantıken, bu tümak üzere, Fransa'nın Türk ziyaretin iade edilmesi için, iye nezdindeki Büyükelçisi Eric Fransa'nın iki üst düzey liderinRouleau'nun çağrılısı olarak den birinin Türkiye'ye resmi Türkiye'yi resmen ziyareti için konuk olarak gelmesi gereki"alan taraması" yapacağını be yor. Pierre Guidoni'nin üç gün sürecek gezisi sırasında, Anka lirttiler. ra yetkilileri ile özellikle bu zd Pierre Guidoni, 1981 yılınyaret konusuna ağırlık verilece dan sonra iktidara gelen Franği vurgulanıyor. çois Mitterrand'ın ilk başkan INGİLTERE Sığınmaeüara kapılar kapandı de düzenlenmesi nden yana olduğunu açıklayan Jaruzelski, Independent muhabirinin "Serbest seçimler düzenlenmesi halinde Komünist Parti iktidan son bulmaz mı?" şeklindeki sorusuna karşıhk, "Eger seçimlerin tümüyle serbest olacağını varsayarsanız ber (iirlü SOBUÇ olasıdır" dedi. Ancak geçen pazar günkü seçim sonuçlanmn KP için bir facia olduğu şeklindeki yorumlan reddetti ve "Secimler yindense sonoçlar farklı olur" ifadesini kullandı. meden geri gönderilen her yolcu için taşıyıcı firmanın kişi başına 1.000 sterlin "ceza" ödediği kaydedilmekte. Çoğu Türk Havayolları ile gelen yolcular, aynı gün sefer yoksa bir geceliğine özel bir gözetim merkezinde kalıp ertesi gün geri yollanıyorlar. tngiltere'nin vize uygulama kararı ardından, Uluslararası Af örgütü'nün, " b a a " Türk kaynaklanna dayanarak yaptığı açıklamada, tngiltere'ye sokulmayan "Independent" Gazetesi'nde yer alan haberde, 18 ve 23 mayıs günleri Istanbul'dan gelen ve çoğunluğu Kürt olduklan öne sürülen yolcuların, Londra Havaalam'nda uçaktan inmeden pasaportlarının kontrol edilerek geliş nedenlerinin sorulduğu ve kısa bir süre sonra giriş izni verilmediği öne sürüldü. Haberde, siyasal sığınma isteminde bulunanlara uluslararası anlaşmalar uyannca davranümadığı belirtildL