17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 1989 • • • • CUMHURİYET/17 İlginç protesto Bostonlu Rebecca A. Pierce, ABD'nın Çocukruh sağlıgı ödülü ANKARA (AA) Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği, çocuk ruh sağlığı alanında oncüluk eden ve bir sure once ölen Prof. Dr. Mualla Öztiirk anısına ödül verilmesini kararlaştırdı. Dernekten vapılan yazılı açıklamaya göre "Prof. Dr. Mualla Öztiirk Çocuk Ruh Sağlığı Ödülü" her yıl çocuk ruh sağlığı alanında yapılan en başarıh çalışmaya verilecek. Ödule aday gösterılecek çalışmalar, bilimsel koşullara uygun olarak yazılmış (basılmış veya basılmamış) altı kopya ile en geç 30 Kasım 1989 tarihine kadar Turkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanlığı'na gönderilecek veya elden teslim edilecek. Çalışmalar, Prof. Dr. Ayhan Çavdar, Prof. Dr. Işık Savaşır, Prof. Dr. Atalay Yöriikoğlu, Doç. Dr. Efser Kerimoğlu, Doç. Dr. Birsen Sonuvar'dan oluşacak jüri tarafından değerlendirilecek. Astsubay için 64 yıl ağır hapis isteniyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Toplu fırara giriştikleri öne sürulen 28 er ve erbaş ile askerlere "kötü muamete" yaptığı ve böluğe gelen yiyecekleri zimmetine geçirdiği iddia edilen Foça Jandarma Karakolu Komutanı Astsubay Muharrem Bozbıyık'ın yargılanmasına Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde başlandı. Er ve erbaşların 3 yıla kadar, astsubayın ise 64 yıla kadar ağır hapsi isteniyor. Dunku duruşmaya tutukiu olan tum sanıklar katıldı. Duruşmada önce Askeri Savcı Önyüzbaşı Müzmer Yüce iddianamesmi okudu. Yüce, sanıkları, "muleaddil asl'a miiessir fiil", "zimmet". "erteri özel işlerinde çauşbrmak", "memuriyetinin nüfuzunu suiistimal etmek" ve "sözleşerek firar" suçları işlediklerini öne sürdü. El Salvador'a '\ yaptığı yardımı protesto etmek ıçin ilginç bir yol seçti. Massachusetts Nakliye ŞifkeÖ'nin binasının avlusunda, elinde tuttuğu pankartryla biıiikte bir ipe tırmanan Pierce'ı, polis fark etmekte gecikmedı. Pierce aşağı indirilerek tutuklandı. (Fotoğraf AP) Üç hafta once doğan bu vaşak yavru| a n , Missıssippı Eyalet Üniversıtesi'nin bakımı ve koruması altına alındı Vahşi hayvanların beslenme ve enerji gereksınımleriyle ılgili bir araştırma yapan üniversitedeki uzmanlar, vaşak yavrularıni inceliyorlar. (Fotoğraf: AP) Etonomik Topluluğu'nun sug U iadiğı kotadan zarar gören çiftçıler ve inekleri, uygulamayı, Louvre Muzesı'nın karşısında yer alan cam piramitte protesto ettiler. Daha önce halkın zıyaretine kapatılmış olan piramıt, gösterici ineklerin istilasına uğradı. (Fotoğraf: Reuter) te uy ^P 8 HABERLERİN DEVAMI CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor dan rahatsız olmayın. Seçım ve siyasal tartışmalar istıkrarsızlık Muhalefetin kimi konularda anlamına gelmez. Yatınmları sürbugünkü noktaya gelinmeden dürünüz." önce söyledıklerıni artık daha soYine de bu sözler akla gelen mutlaştırması, iktidara geldiklerinde neyi, ne biçimde yapacak kuşkulu soruları tam anlamıyla larında açık seçik olmaları gere karşılamıyordu. Durduk yerde söylenen "ülkenin yüksek kiyor. menfaatleri" nelerdi? Ülkenin gündeminde erken 'AT'ye katılmak, NATO, Kıbrıs, seçim, yapılmazsa yeni ve boyutlu başka bunalımların işaretleri ülkenin bütünlüğü. Bu konular var. SHP ve DYP, Özal'ın gör söz konusu olduğunda Türkiye mezlikten gelmesine karşın, menfaatleri doğrultusunda birleCumhurbaşkanı seçimini boykot şebileceğimizi söylemekti. Siyaedeceklerini açıkladı. Bu kesin sal istikrarsızlığın gelip gelmeyetavır, DYP'nin ANAP'la birleşme ceği sorulduğunda onlara seçim ye, işbirliğine, uzlaşmaya gitme olacağını. yüzde 75 enfasyonla, yeceğini gösterdi. ANAP'la uz bozulan gelır dağılımıyla, yüzde laşması söz konusu değil, 22 işsizlikle, yüzde 150 kredi faSHP'de iktidara geleceğinı söy iziyle, bütünüyle bu tabloyla ülke yönetilemeyeceğini söylemeklüyor. ti." Tam bu sırada, kamuoyunun ilNe var kı, şaşırtıcı "birleşme gilendiği istanbul gezilerının son günlerinde DYP liderinden akıl umudu" vermesinden sonra, gaları karıştıran, düne kadarki ge zetecilerın bu konudaki sorularılişmeleri ve demokratık özlemleri na İstanbul'da bu kadar açık yatümüyle tersıne çevıren, iki vur nıt verebilirdi, vermemişti. Cümle olduğu gibı kalmış, konuşmagulama geldi. da AT, NATO, Kıbrıs dememiş, 1) Demirel, önceki gün hem kuşkusuz Demirel adına belırgınANAP'tan partısıne katılanlara: sizlik, bir kuşku ortamı doğmuşyaptığı konuşmada hem de İTO tu. daki görüşmelerde ANAP'la bır"Söyiediklerimi bazı gazeteler leşmelerinın olanaksızlığım" kesin sözcüklerle açıkladı. Ancak doğru almış. Bu sözlerde, soraaynı Demirei'in, Dünya Ekono rım şimdi, ANAP'la DYP'nin birmik Forumu'nda ANAP'la "mem leşeceğini ifade eden bir yan var leket menfaatleri söz konusu ol mı? Zaten yabancıların sorularınduğunda bir araya gelirız" dedı da ne ANAP ne de DYP ve birği öğrenildi. Birbirine ters düşen leşme var. Benim sözlerimde bu açıklamalar, kuliste, aydın ANAP'la biıieşiriz lafı da yok. Neçevrelerde derhal Demirei'in çitte reden çıkarıldı?" Açıklamalı yanıtlar önceki gün standarda oynadığı, ANAP'la birleşmeyiz derken bir yandan da alınmadığırtdan tabii bu türden ANAP'la birieşebileceği, uzlaşa haklı yorum ve sonuçlar, Demibileceği yorumunu ortaya getir rei'in sözlerinden çıkıyordu. di, güçlendirdi. Demirel, AT, NATO ya da Kıb2) Demirel, istanbul'da "sol ik rıs konusu gibi "yüksek tidara gelemez" demişti. Bu ge menfaatlerimizi" ilgılendıren konel bir kavramdı. Açıklanmadığı nular dışında ANAP'la birleşmeiçin "kategorik olarak bir düşün ye dün olduğu gibi istanbul'dakı cenin, genel olarak bir siyasi akı son gününde de karşı mıydı? "Evet. Tabanda olacak. Nitemın iktidara gelemeyeceğini" vurguluyor, daha önceki özgür kım İTO'da Yalım Erez, birleşme lükçü demokrasi kavramlarıyla il edebiyatına" Yapaydır, sandıkta gili Demirel irdelemeleriyle tü birleşme olur' diye gayet açık dile cevap getirdı" dedi Demirel müyle tezatlaşıyordu. Fakat Demirei'in "koşullar zorİktidara gelmek ya da iktidarı larsa ANAP'la birleşileceğinı" paylaşma noktasına ilerleyen söylediği gazetelerde yansırken, muhalefetin bir kanadından bu Yavuz Donat dünkü yazısında türden irdelemelerin yapılması Odalar Birlıği Başkanı Ali Coşşaşırtıcıydı. Dün Ankara'ya dö kun'la DYP liderı arasında, hem nen Demirel'le bu iki ana ve de 31 mayıs günü geçen bir koönemlı noktayı konuştuk. nuşmayı aktanyordu. Buna göre DYP liderine "Bir yerde Coşkun, Demirel'e "Birleşme, ANAP'la birleşmenin biıiikte bat bütünleşme konusunu konuşabimak anlamına geleceğinı söylü lir miyiz?" demiş, o da "Dediğiyorsunuz. Aynı gün, dış dünya niz konu, şimdi olmaz. Önce sedan gelenlere koşulların zorla çim yapalım, sonra işin diğer böması durumunda ANAP'la birle lümüne bakarız" yanıtını şebileceğinizi.. Bu ikilem, içerde vermişti. başka, kapalı oturumlarda tersıBu diyalog gazete manşetlene söylediğiniz anlamına geliyor. rindeki cümleyi doğrular anlamANAP iktidarı karşısında belirli da değil miydi? Demirel'e dün bir yörünge izlenirken, hele yenı Coşkun'la konuşmasını anımsatönemli olaylar arifesinde daha tığımızda Ali Coşkun'la "aralarınöncelerı açıkladığınız tutumların da bu içerikte bir konuşma tam tersini gösteriyorsunuz. ' geçmediğini" söyledi. Oysa DoMemleketin yüksek menfaatleri' nat, Coşkun'aatfen "en azından hangi konulardır? Örneğin cum seçimden sonra ANAP'la DYP hurbaşkanlığı seçimi de ülkenin arasında kimi ihşkilerin yüksek yararları olarak akla ge gelişeceğini" yazıyordu. Tabanliyor, açıklar mısınız?" dedik. daki akımın ANAP'tan DYP'ye olDemirel, tartışmalı söyleşinin duğunu yineleyerek "bugün için başlangıcında şöyle dedi: birleşmenin olanaksızlığına" "Dünya Ekonomik Forumu'n mdeğinmiyor muydu? "Tavanda da şöyle dedim: 'Biz Türkler ül birleşmeye kalkarsak bu ışten kenin menfaatleri söz konusu ol bizde çok yara alırız" demesi, taduğu zaman bir araya gelirız. banda ANAP'ın ışini gördükten Türkiye'deki siyasal tartışmalar sonra tavanla birlesmeyi varsay(Baştarafı 1. Sayfada) manın habercisi miydi acaba? (Baştarafı I. Sayfada) DYP liderı, İstanbul'da genel nayinin teşvik edileceğine piyasa bir kavram dile getirmiş, "sol ık karar verir. tidar olamaz" demişti. Kuşku Bizim birtakım sorunlanmızın yok, SHP'nin yeterli oy alarak ik başında enflasyonun olduğu elbeltidara gelemeyeceğini söylemek, te ki doğru. Ama 1980'de de üç bir ölçüde rakip bir partiye karşı haneli enflasyon vardı. O donemhakkıydı. Ama "solun iktidara de bütce açıklan nedeniyle enflasgelemeyeceğini" söylemek, baş yon oldu. Dış borçlan ödeyemez ladığımız yere dönmekti. Rejimi dunıma gelmiştik. 236 kreditör "tek ayak üstüne" kurmak borc vermeyi kesti. DÇM'ler için demektı. orta vadeli kredi portföyü hazırTek sağ ayakla demokratık re landı. Borclar iki kere ertelendi. jimin sağîıklı yürüyemeyeceğinin Bu 236 bankaya olan borçlan elkanıtlannı görmüş geçirmiştik. bette ki Merkez Bankası odeyeKategorik olarak sol iktidar ola cekti. Ama nasıl? Para basarak, maz demek, çoğulcu demokra DÇM'leri ödemeye 1984'te başlasinın iki temel kategorisınden bi dık. Bu sene eyliil ayında bu öderini sıstemin dışına itmek anlamı meler bitecek. Biz 1987'de bir sena geliyordu. Sonuçta, Demirel1 çim yaşadık. ANAP programında in 1975 ve sonrası sürdürdüğü enflasyonu aşagıya çekeceğimize "cepheleşme politikası" kaygısı söz verdik. Yani, 1992'ye kadar egemen oluyor, son söylediğinin makul bir seviyeje indireceğiz deciddi kaygıları ve korkulan gün dik. Enflasyonu yuzde 10'a indireceğiz demedik. Makul seviye deme getirmesi kaçınılmaz gö yüzde 20'nin allındadır. Biitçe rülüyor. açıklannı. tasarruflan ve vergile"Biz korku"dan söz edince, ri arttırarak kapatacağız. Demirel "solun iktidar olamayaTarih açık gosteriyor. Türcağını söylerken yaşayan iki kor kiye'nin gayetdarboğazlan ödemetüm kudan hareket ettim" dedi ve ler dengesi açıgından kaynaklananlattı: mışOr. Yani ihracatı arttıramamı"Birinci korku: Sol iktidar olursa (Tabii sağ kesimlerde). İkincisi: Koalisyon gelmesi. İki korkuya da yer yok. Halk, solu ik (Baştarafı 1. Sayfada) tidar yapmaz. Koalisyonsuz bir iktidar istiyorsa bir partinin ikti karann bozulması yolundaki tenıdara gelmesini sağlayacak oy yiz itirazları da reddedildi. BaşbakanTurgutÖzal, 1982'de kullanır. ba^bakan yardımcısıyken TereüBen temelde bu korkulan iza man Gazetesi'ne verdiği bir demeçle etmek istiyorum. Ben Kızılay te Cumhuriyet Gazetesi için "Babışubesi değilim, partiyim. Sol ik ali'nin Pravdası" nitelemesini kultidar olursa diye tabanımdan lanmış, gazetemiz avukatları ise (herhalde ANAP'a kaçan oytarı 26.11.1982 tarihindeTurgut özal, söylüyor) kaymalar oldu. Sol ik Tercüman Gazetesi sahibi Kemal tidar olabilir dersem, iflas ede Dıcak ve sorumlu mudur Aydogdu rim. Ama ben sol kötüdür ya da tlter hakkında 3 milyon liralık tazvatan hainidir de demiyorum." minat davası açmışlardı. tstanbul "Ne var kı, SHP'nin iktidar ol 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde maya oyu yetmez, yetmeyecek görülen davada 12.4.1983 tarihindiyebilirdiniz. Bir düşüncenin, de kişilik haklarına saldırı olup olgenel olarak siyasal bir akımın madığı konusunda bilirkişi incelegelemeyeceğini söylemeyebilir mesi yaptırılması kararlaştırılmıştı.20ayhkbirgeçikmesonrasında diniz." "Ben de bunu söylemek istiyo bilerlenebilen bilirkişi heyeti Özal'rum işte" dedi Demirel. Bu söz ın sözlerini "ağır ihmal ve kusurlu lerı geniş bir söyleşinin sınırları bir davranış" olarak değerlendiriçinde sadece bir gazetecı dınli mesinden sonra, Ozal'ın avukatlayordu. Oysa artık muhalefet ka rı yeniden bilirkişi incelemesi isteminde bulunrnuşlar, mahkeme bu muoyunun duyarlı olduğu belir istemi 31.1.1985'te reddetmişti. gin her konuda siyasal gelişme Mahkeme yargıcının karar aşamalerin nereye akacağını lider açık sındadavadançekilmesinden sonlamalarıyla anlamak, bilmek, öğ ra istanbul 9. AsliyeHukuk Mahrenmek ıstiyordu. Böyle bir or kemesi'nde görülmeye başlanan tamda görüşlerini "doyurucu ve "Babıali'nin Pravdası" davasında somut" biçimde aktarması gere Özal'ın avukatlan yeniden bilirkişi kiyordu. incelemesi istemişlerdi. Bu istemi Demirel, söyleşinin sonunda kabul eden 9. Asliye Hukuk Yargı"Yarın (bugün) toplanacak DYP cı Mesut Fahir, daha sonra gazetebüyük toplantısında bu söyledik miz avukatları Gülçin ÇaylıgiJ. Özlerimi açıkca yine söylerim" dedi. nur Gündogdu \ e Fikret İlkiz tara"Koşulların zorlamasıyla fından "taraflı dav randığı" gerekANAP'la birleşmenin hangi an çesiyle reddedilmişti. lamda söylendiğini ve tek sağ Yargıcın reddedilmesinden sonayakla demokratik rejimin yürü ra 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nmeyeceğine olan inancını ya da de görülmeye başlanan dava yedi SHP'nin oy potansiyeliyle iktida yıl sonra 28.11.1988'desonuçlanra gelemeyeceğini veya gelme dı. YargıçHayruilahTöre.Özal'mesi için DYP'ye yönehnmesini" ın sözlerinin kişilik haklarına "ağır açık açık soyleyecekti. Öyle an tecavuz" olduğunu belirterek 500 bin lira tazminata hükmetti. Kemal laşılıyordu. "Söyleyecek misinız?" diye bir Ilıcak ve Aydoğdu tlter hakkmdaki davanın da reddine karar verdi. kez daha sordum. Gerekçeli kararda ise "Cumhuri"Söylerim" dedi. Bakalım bugünkü DYP toplan >et Gazetesi'ni Soyvet Rusya Kotısında yapacağı konuşma dün miinist Partisi yayın organı Pravbize anlattığı, daha önceki gün da'va benzetilmesinin toplumun leriyle ters düşmeyen vurgula husumetini çekecek nitelikte olduğu" belirtildi. maları içerecek mi? istanbul 10. Asliye Hukuk MahBekliyoruz... Özal: Seçim yok şız. 1979'da ihracatın yüzde 6065'i tanm üninleriydi. Yani, fındık. tütün, pamuk gibi. thracata destek verrnek gerekiyordu. Biz de ihracata göre doviz kuru uyguladık. Turk Lirası'mn değerini asın ölçude indirdik. TL şu anda olması gerekenden yüzde 4050 daha diişiik seviyededir. Açıkca söyleyeyim. 1992'ye kadar iktidardayız. Belki bir yıl önce, o da şartlar musait olursa seçim yapanz. Cumhurbaşkanı seçimi 25 ekimde olacak. Politik istikrar sürecek. Karşımızda yüksek enflasyon baskısı var. tşçi iicretleri büyük miktarda arttı. Enflasyon mutlak olarak kamu sektöru açıklanndan doğmaktadır. Bu açıklar büyük ölçüde Merkez Mankası tarafından kapatıldı. Ama Irak ve İran'a yönelik kredi saOşlanmızın da bunda etkisi oldu. Bu kredili satışlan geçen sene kestik. Irak'tan, bu sene 700, seneye 800, 1991'de de 400 milyon dolaıiık petrol gelecek. Merkez Bankası da rahatlayacak. Merkez Bankası artık, kamu açıklannı kapatmayacak, bu tür krediler vermeyecek. Hazine de ihtiyacını para piyasalanndan sağlayacak. Şimdi son sozleşmelerie işçi maliyeti yükselmesine rağmen, gene de ucnz. Türkiye'de çok büyük fırsatlar var. Şimdi bir albncı beş yıllık kalkınma planı hazırladık. Bu planı çok iyimser bulanlar var. Hiç de öyle değil. Türkiye, daha hızlı kalkınmalar için bile yeterli kuvvete sahiptir. Bizim gündemimizde bir de ozeUestirme var, biliyorsunuz. Biz, KtTlerin en htziı bir biçimde özelleştirilmesini istiyoruz. Ama biirokratlar biraz ağırdan alıyorlar. Bilirsiniz, bürokratlar her zaman kendilerine bir şeyler kalsın isterler. Şimdi, sosyal detnokratlar, sanayinin önemli bir böliimünün, çelik, petrokimya gibi, devlet kontroliinde olması gerektiğini söylüyorlar. DYP ise icarma ekonomi istiyor. Bugün karma ekonomiden yalnızca SSCB'de söz ediliyor. Türkiye'de böyle bir şey olmaz. Biz biitün KİT'leri özelleştireceğiz. Kârlı olanlan ya da olmayanları uygun flyatla satacağız. Yani uygun fiyat verene satacağız. Bu satışlardan elde edilecek fonlar Türk Eximbank'ına ve Türkiye Kalkınma Bankası'na gidecek ve biz bu fonlan bunlar aracılığıyla kullandıracağız. AT üyeliğine gelince. Ben son Avnıpa gezimde, NATO ve AT ülkeleri liderleriyle görüşürken, Türkiye'nin AT'ye üye olacağını, ancak zamanlamanın önemli olmadığını soyledim. Y'eter ki, yeşil ışık yakın dedim. Yani, muzakereler başlasın, ne zaman tamamlanacağı önemli değil dedim. Eğer biz ATye üye olursak, onlar da bizdeki düşük ücretli emekten yararlanacaklar. Türkiye'de otobüs üretmek, F.AImanya'da üretmekten daha ucuza gelir. AT üyeliğinden sonra yabancı sermaye de artacak. Bu da sizin için başka bir avantajdır." Başbakan Özal konuşmasınm ardından kendisine yöneltilen soruları şöyle yanıtladı: 26 Mart seçimlerinde ANAP'ın elde ettiği neticeler, sizin sözünü ettiğiniz yapısal değişimlerin halk tarafından kabul edilmediğini mi gosteriyor? Bunlan toplum ret mi ediyor? 26 Mart ülke için ne kadar etkili olacak? Siz ne kadar fedakârlık bekliyorsunuz? Sosyal hedefleriniz nelerdir? Bu hedefler kısa vadeli mi, orta vadeli mi? ÖZAL Biz yerel seçimlere 1960'larda başladık. Son mahalli seçimleri analiz ettik ve gördük ki tasarruf yuzde 15'ten yüzde 26'ya çıkmış. Dolayısıyla insanların refahında daralma olmuş. tkinci olarak da mahalli secimlerdeki kayıp bir ikaz mıydı dedik. Bizi değiştirmek istemiyorlar, ama ikaz ediyorlar. Türkiye eğer sanayi de\rimini Batıda olduğu gibi geçen yüzyılda yapmış olsaydı bunlar olmazdı. Demokratik şartlar olsaydı Batı bu sanayi devrimini yapamazdı. O devirlerde Avrupa'da, tngiltere'de, işçiler 6070 saat çalışıyorlardı. Tayvan, Güney Kore, İspanya sanayi devrimini diktatörlukle gerçekleştirdiler. Türkiye bu devrimi demokratik ortamla yapmaya çalışıyor. Gelir dağılımının bozuk olduğuna inanmıyorum. Gecekondularda televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi var. Politikacılar ihtiyaçları karşılamak zorundadırlar. Türkiye hızlı artan nufusun ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. si bunu bir sonıya dönüştüreyim" diyerek şu soruyu sordu: Siz konuşmanızda, ANAP ile DYP'nin farkının KtTlerie iigili olduğunu söylediniz. Gördüğümüz kadanyla A N A P ile DYP arasında fazla fark yok. Eğer aynlık sadece KİT'lerdeyse bunu bir tarafa bırakıp fikir birliğine varamaz mısınız? ÖZAL Türkiye"ye serbest piyasa ekonomisini biz getirdik. Bu iki parti de CHP ve AP'nin devamıdır. Bunlar zamanında devlet kontrolü çoktu. Şimdi bizim hatlarımıza geliyorlar, ama uygulamada yoklar. Ecevit döneminde yabancı yatırımlara bakan kişiye yabancılar "korkunç yenge" adını takmışlardı. Şimdi bu hanımefendi SHP milletvekilidir. Toplantımrı sorular bölümunde özal'la eski cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Isviçre'de yaşayan torunu Celal Bayar arasında ilginç bir konuşma gecti. Torun Celal Bayar'ın Özal'a cumhurbaşkanı adayını sorması uzerine Başbakan, "Adayın adını söyleyemem, ama 19 ekime kadar belU olması lazım. 19 ekimde adaylann ortaya çıkması lazım" dedi. Torun Bayar1 ın, "Ben adayın ne gibi özellikleri olduğunu sormuştum. Adını istememiştim" demesi üzerine de Özal, "Bu anayasamızda var. 40 yaşın üzerinde olması, yüksek tahDoğu ile Batı arasındaki son silli olması lazım, hepsi anayasasilahlanma göriışmeieri, Türkiye^ da var" dedi. nin savunma bütçesini etkiler mi? Özal'ın soruları yanıtlamasınÖZAL Sayın Bush'un yaptı dan sonra sözü alan EMF Başkağı teklif son derece önemli. Evve nı Klajıs Schvvab, Özal'a teşekkur la konvansiyonel silahlar, daha etti ve "Bizim size olan güvenimiz sonra da nükleer füzelerin azaltıl tazelendi. Bu uzun vadeli bir ması sağlanabilir (kısa ve orta arzudur" dedi. Schvvab, bu konuşmenzilli). Bu şartlarda Türkiye'nin maya benzer sözleri birkaç kez yisavunma bütçesi daralır. neledikten sonra, "Sayın BaşbaKİT'lerin özelleştirilınesinin kan, bir dahaki toplantımıza kahızlı olacağını söylediniz. 1992'ye dar bize ne önerirsiniz? Sizce bu kadar özeHeştinneye devam ede süre içinde ne yapalım? Bize bu konuda da birkaç söz söyler cek misiniz? ÖZAL 1992'ye kadar mum misiniz" diye sordu. kün olduğunca fazla özelleştirme özal bunun üzerine de ekonoyapmak istiyoruz. Buradan geie mik faaliyetlerin nisan ayından iticek fonlar, Eximbank ve Türkiye baren arttığım, elektrik üretiminKalkınma Bankası'na gidecek. deki artışın da buna gösterge olPartimizin çoğunlukla iktidarda duğunu belirterek "Bu önümüzdekalmasmı istiyorum. Turk halkı ki süre içinde GSMH artacak, iktidar değiştirirken dikkatlidir. ama mütevazı olacak. EnflasyonDiğer partiler, pek gerçekleşmez da da mütevazı bir azalma olacak. ama 1992'de iktidara gelirse özel Önümüzdeki yıllar için ben bunu leştirmeyi sürdürmek zorundadır gönıvorum" yanıtını verdi. lar. Özelleştirmeyi durdururlarsa Başbakan Özal, basın toplantıbir dahaki seçimi kaybederler. sında gazetecilere, yabancı işaSoruların daha sonraki böludamlarına anlattıklannı daha münde ise "senaryo"yu anımsatan farklı aktarımlarda bulunduğu ilginç bir gelişme oldu. Soru için soz alan DPT eski Müsteşarı Yıl gözlendi. Toplantıda kendisini dınm Aktürk, yabancıların soru dinleyen işadamlannın "DYP ve sormaya yanaşmaması üzerine söz SHP'nin sizden çok farklı olmaalarak, DYP ve SHP temsilcileri dığını gorduk" şeklindeki sözleri nin önceki gün yaptıkları konuş üzerine, ANAP ile bu partiler aramaları anımsatarak, "İki muhale sındaki farkı anlatırken daha çok fet partisiyle ANAP arasında çok eskilerden söz eden Özal, gazetefark olmadıgıru gördük. Onlar da cilere yaptığı açıklamada, ayrımserbest piyasa ekonomisinden ya ları daha net ortaya koyduğunu na olduklannı, özelkştirrneye çok belirtti. Özal gazetecilere bu kofarklı yaklaşmadıklarını nuda şöyle dedi: söylediler" dedi. Yıldınm Aktürk'ün bu açıklamasının hemen ardından sözü alan oturum başkanı Schvvab, gelecek Turkiye toplantılanru garantiye almak istercesine, "Ben en iyi"Onlann birisinin göriişünün karma ekonomi, diğerinin de devletin tepe noktalan tutma şeklinde olduğunu, bizim tamamıyla serbesl pazar ekonomisi yani devlet mudahalesinin asgari tutuldunı söylediler. Bütçeniz yoksa nasıl plan yapıyorsunuz? Şaka mı yaptılar yoksa? ÖZAL Elbette bütçemiz var, ama ilave ihtiyaçlanmız oluyordu. Son beş yılda ilave almadık. Ama bütçe açığımız var. Bunu normal karşılamak lazım. Belki onlar fonlardan söz ediyorlardır. Bu fonlan biz getirdik kıskanıyorlar. Son iki genel seçim sonuçlannı nasıl değerlendiriyorsunuz? tki hükümel de çok az yüzde oy alarak kuruldu. Anayasada seçim kanunu ile ilgili bir değişiklik yapacak mısınız? Yani hangi seçim sistemi yüzde 33 ile iktidar kurdurtabilir? ÖZAL Yunanistan'da Papandreu oy kaybedecegini düşunerek seçim sisteminde bir değişiklik yaptı. Fransa'da sosyalistler böyle bir şey yaptılar. Ama ben böyle bir şey yapmayacağım. Bizde yüzde 10 baraj var. Ama bu civarda bir baraj F.AImanya'da da var. Ben neden yüzde 36 ile 292 milletvekili aldım? Eğer seçimlerde, bir başka parti de yüzde 30 alsaydı bizim milletvekili sayjnız da 292 olmazdı. Bundan sonraki seçimlerde ne olur bilemem. Türkiye'de istikrar gereklidir. Koalisyon olmaz. Biz aramızda anlaşmaya alışık değiliz. Ben böyle düşünüyorum. Partim ne düşünür bilemem. ğu, insanlann çok daha serbest olduğu bir rejim olduğunu yani Bab modeli bir sistem olduğunu ifade ettim. Benim anlayışıma göre bugün karma ekonomi dedim, esas olarak SSCB'de kullanılmaya başlanmıştır. Onlar o kademeye geçmiştir. Biz de çok eskiden bu işi başlatmışük bu iş bitmiştir. Diğer partinin kullandığı tepe noktalannda ekonominin tutulması meselesi de bize göre 195060'lann Avnıpası'nda sosyaiistlerin kullandığı, ama sonradan vazgeçtikleribirsistemdir." Özal, basına kapalı toplantı sırasında kendisinin adaylığı hiç sorulmadığı halde, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı sorusu soruldu mu" sorusunu şöyle yanıtladı: "Biri sordu. Aday olacak mısınız dedi. Hayır bu konuda cevap vermiyomm dedim." luargıtay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP'nin bugün yapılacak genişletilmiş temsilciler meclisi toplantısında Genel Başkan Süleyman Demirel parti örgutunün seçime hazır olmasını isteyecek. Bugünkü toplantıda Genel Başkan Demirel, örgüte, "iki mesaj" verecek. öğrenildiğine göre Demirel, örgütten seçime hazır olmalarını isteyecek ve sağ tabanın DYP'de bütünleşmesi çağrısında bulunacak. Demirel, örgütün bulundukları yörelerde kapılarını partiye gelecek herkese açmalarıru isteyecek ve DYP'nin güçlenerek iktidara gelmesinin bütünleşmeden geçeceği görüşünu dile getirecek. DYP'den dün yapılan açıklamada, toplantıda "ülkedeki siyasi gelişmelerin değerlendirileceği, yapılacak muhtemel genel seçim için alınacak tedbirlerin gönişüleceği" belirtildi. Bir gün sürecek olan toplantıya partinin eski genel başkanları Yıldınm Avcı ve Hüsamettin Cindoruk ile kurucu üyeler, genel idare kurulu üyeleri, merkez karar kurulu, merkez disiplin kurulu, TBMM grubu, partinin il, ilçe ve belde başkanlan, il, ilçe, belde belediye başkanlan, belediye meclisi uyeleri ve il genel meclisi üyeleri katılacak. Toplantı sonrasında bir tebliğ yayımlanması bekleniyor. Öte yandan DYP Genel Başkanı üniversitelerden gelen çağnlar uzerine öğrencilerle kurduğu diyaloğu önümüzdeki hafta içinde de surdürecek. Demirel, 5 haziran pazartesi gunu Sivasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrencilerle tartışacak. 6 haziran salı günü DYP grubunda konuşacak olan Demirel, 7 haziran çarşamba günü Gazi Üniversitesi Iktisadi ve Ticari İlimler Fakultesi'nde öğrencilerle sohbet edecek. Toplantıdan sonra Demirel, fakülte yemekhanesinde öğretim uyeleri ve öğrencilerle birlikte oğle yemeği yiyecek. Bütün sağ DYP'ye CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ Aydın Menderes aday değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP ve DYP genel başkan yardımcıları düzenledikleri basın toplantısında, cumhurbaşkanlığı konusunda son günlerde ortaya atılan iddialara yanıt verdiler. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere muhalefet partilerinden cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi önerisi gelirse, bunu da değerlendireceklerini bildirirken, Cumhur Ersumer de muhalefet partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki tavrının duşundürücu olduğunu belirterek, "ANAP olarak 18. dönem cumhurbaşkanını sectirmedi dedirtmeyeceğiz" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Banıtçu ise "1990 yılında Anavatan isimli bir parti kalmayacaktır" diye konuştu. İki partinin yöneticileri Aydın Menderes'in adaylığı konusundaki sorulara ise olumsuz yanıt verdiler. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gurdere, anayasa değişikliği konusunda SHP ve DYP'ye çağrıda bulunduktan sonra Başbakan Özal'ın "Önce anayasayı değiştirelim, yüriirlük tarihini seçimden sonraya bırakalım" şeklindeki sözlerini değerlendirirken, "Bu anayasayla yürumez, lıerkes bunun altında kendimize siyasi menfaatler sağlayacak bir cinlik anyor" dedi. ANAP Genel öaşkan lardımcısı Cumhur Ersümer de duzenlediği basın toplantısında muhalefet partilerinin cumhurbaşkanı seçimine ilişkin tavnm eleştirdi. Ersümer şunları dedi: "Muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak takındığı tavır, demokrasi ve demokrasi kaidelerine saygı ve bağlılıklannın belirlenmesi bakımından duşundürucüdür. 1987 seçiminden bu yana butün fonksiyonlannı aksatmadan yerine getirmiş bir parlamentonun yine anayasa ile belirlenmiş bir diğer görevi olan cumhurbaşkanını seçme konusundaki yetki ve yelerliligini tartışmak, kendi kendini ve yüce Türk milletinin vekaletini inkâr etmektir. Milletimizin hiç şüphesi olmasın, 18. dönem milletvekilleri cumhurbaşkanını seçmek gorevlerini de yerine getirecektir." DYP'li Ömer Barutçu, duzenlediği basın toplantısında halkın erken seçim konusundaki eğilimini gezilerinde bir kez daha saptadıklarını belirterek hâkimiyetin millette olduğuna inanmayan bir zihniyetin devam edemeyeceğini bildirdi. Barutçu, Aydın Menderes'in adaylığı konusundaki bir soruya da şu cevabı verdi: "Sayın Avdın Menderes, Türk milleline bir emanellir. Bu çeşil şe)lere iltifat etmevecektir. Zaten Türkiye'de kim cumhurbaşkanı olmak istiyor bellL Biz, cumhurbaşkanının erken genel seçimden sonra seçilmesini savunuyoruz." DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, Aydın Menderes'in cumhurbaşkarüığı konusundaki UBA'nın sorusunu yanıtlarken şunları söyledi: "Bugünkü Mecliste bu çarpık tabloyla kimi cumhurbaşkanı seçerseniz seçin o koltukta rahat oturamaz. TBMM yapısı itibariyle cumhurbaşkanı seçemez.Kimin cumhurbaşkanı olmak istediği belli. Aydın Menderes'in ANAP tarafından cumhurbaşkanlığına aday gosterileceği iddialan, bu işi saptırmak için oluşturulmuş bir hadise." Aydın Menderes'in adaylığının ANAP için söz konusu olamayacağını belirten ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel, Turgut Özal'ın da aday olacağını sanmadığını bildirdi. ANKA'yıziyaret eden Demirel, Aydın Menderes konusunda şunları söyledi: "Aydın Menderes'in adını biz ortaya almadık. Ben Başbakan Özal'ın da adav olacağını tahmin elmivorum. Adav olacağını açıklamamasımn nedeni de her gün onlarca ada> adının kamuoyuna yansımasını önlemek içindir." ÖNDESAZIMIZ, ARDINDA DEV BİR ORKESTRA; SÖZÜMÜZ VE TÜRKÜLERİMİZ ÖZGÜRLÜKÜZERİNE... B A Y Ş U MÜZtK ÜRETtM BETON GULU KASETÇİLERDE EMRE SALTIK kemesı'nin mahkumiyet kararına Özal'ın avukatları Yargıtay'da itirazettiler. Ancak Yargıtay4. Hukuk Dairesi itirazlan reddederek mahkemenin kararını onayladı. Onama kararında "karann da> andığı kanıtlarda, yasaja uygun gerektirici nedenlerde ve delillerin takdirinde yolsuzluk görülmediği" vurgulanarak usulveyasaya uygun karann onandığı belirtildi. Yargıtay'ın onamasından sonra Başbakan Özal gazetemize 500bın lira tazmınat odeyecek, aynca mahkeme kararı Tercüman Gazetesi'nde ya>ınlanacak. • I M Ç Ş B t o k S454 Unkapamlstınbul «Tel 512 35 30 • 512 35 31 cem yayınevi SAMİM KOCAGÖZ Mottakî dönüyor ESKİ TOPRAK 1989 ORHAN KEMAL ROMAN ÖDÜLÜ NURUOSMANİYE CAD. KABDEŞLER HAN 1/3 CAGALOÖLU İSTANBUL Tel: 526 97 42 527 17 41 ANKARA (Cumhuriyet Bürosıı) Iran'ın Ankara Büyükelçisı Manucehr Mottaki'nin önceki jkşam verdiği veda resepsıyonundan sonra pazartesi gunu Türkiye'den aynlacağı bildırildi. Mottaki'nin veda davetinde Turkiye, Dışişleri Bakanhğı Ikili Siyasi Işler (Ortadoğu) Genel Mudür Yardımcısı Elçi Önder Özar tarafından temsil edildi. Konukların arasında KKTC'nin Ankara Büyukelçisi Oğuz Korhan'ın da bulunması Dün muhalefet temsilcileri dikkat çekti. konuşurken bütçenizin olmadığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle