Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 HAZİRAN 1989 CUMHURİYET/15 İpek sergisi Londra'da bir galeride açıian ipek sergisi büyük ılgi çekiyor. Galeride çeşit çeşıt ipek eşarbın yanı sıra, 180 adet eşarp deseni retrospektifi de sergileniyor. Bu arada Fransız ustalar ipek eşarplann ortaya çıkış aşamalannı ziyaretçilere canlı olarak gösteriyoriar. (Rrtoğraf: AP) Çevik'in iadesi ertelendi ATtNA (AA) Yunanistan Yüksek Mahkemesi, Marmaris gümrüğündekı hayali ihracat olayı sanıklanndan Turan Çevik'in Türkiye'ye iadesi ile ilgili kararını erteledi. Çevik'in dun yapılan ve yaklaşık on dakika süren Yüksek Mahkeme'deki üçüncü duruşmasında, hâkim, sanığın Pire Bidayet Mahkemesi'nin kararına itırazının kabul edildiğini belirterek hakkındaki suçlamalar ile ilgili olarak Türkiye'den ek belgeler gelinceye kadar iadesi konusundaki kararım ertelediğini söyledi. Bu durumda Çevik'in davası, Yüksek Mahkeme'de yeniden görülecek. Çevik, savunmasında, serbest bırakılarak Türkiye dışında herhangi bir ülkeye gönderilmesini istemişti. Öğrenciye zorhı hafta sonu ANKARA (AA) 73 bin 325 öğrenci, fen liseleri ile özel Türk yabancı okullarına giriş sınavları nedeniyle 2 gün ter dökecek. Bugün 67 il merkezi ile Lefkoşa'da yapılacak fen liseleri sınavına girmek için 48 bin 390 aday başvuruda bulundu. Bugün saat 10.00'da başiayacak sınavda adaylara, 16'sı Türkçe, 4'ü din külturü ve ahlak bilgısi, 30'u fen bilgisi, 4O'ı matematik ve 10'u sosyal bilgiler olraak üzere, toplam 100 soru yöneltilecek. Adaylann sınava girerken yanlannda "sınav giriş kimlik kartını" mutlaka bulundurmaları gerekiyor. Fen liseleri sınav sonuçları, 3 temmuz tarihinden itibaren adaylara postalanacak. Öte yandan, 24 bin 935 öğrencinin başvurduğu özel Türk ve yabancı okullara gıriş sınavı da yarın 23 il rnerkezi ile Cidde, Trablus ve Lefkoşa'da gerçekleştirilecek. Propaganda balonu Polonya'da yarın yapılacak olan seçtmler için rter iki taraf da propagandayı hızlandırrruş durumda. Oayanışma'nın propaganda balonu, Varşova uzerinde uçurulmak için, esen sert ruzgârın durmasını beMiyor. (Fotoğraf: AP) Nepal ile Hindistan arasında yaşanan Ulaşım çilesi cari anlaşmazlık, Nepal'de iki aydır temeltitü1 ketim maddeleri sıkıntısının çekilmesine neden oluyor. Himalaya Dağları ile çevrili bu kuçük ülkede, özellikle benzin sıkıntısı, son zamanlarda gunluk yaşamın aksamasına yol açıyor. Nepallıler, sabahlan işlerine ulaşabilmek için zorlu bir savaş vermek zorunda kalıyorlar. (Fotoğraf: Fteuter) HABERLERİN DEVAMI SHP'de Olağanüstü Kurultay ve Ötesi dart izleri, kuşkuları körüklemektedir. Merkez yönetiminin, partideki iktidarını, parti içi Onun için, ANAP'ın seçim yenilgisiyle bir mücadelede bir araç gibi kullandığına ilişkin likte Türkiye'nin siyasal gerçekleri, bir erken örnekler de yok değildir. Bir partide, merkez yönetimine dönük bir seçimin gereğine işaret ediyor. Böylesıne bir siyasal dönemeçte SHP'nin güvensizlik ortamı alttan alta işlerse; parti içi demokrasiyle temel hukuk ilkelerinin çiğnenkonumu nedir? Ana muhalefet partisi 26 Mart seçimlerin diğıne ilişkin bir hava yayılırsa, o parti gittikden birinci parti olarak çıkma başarısını gös çe kan kaybeder! Bunları önlemek, en baştermiştir. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana da ta parti yönetimine düşen bir görevdir. Bugün SHP'nin kendisine bir an önce çehil 40 ilimizde belediye başkanlıklannı kazanmış, böylece ülke çapında "yerel iktidan" ele kidüzen vermesi gerekir. Gazetemizde güngeçirmiştir. Bir erken seçimden birinci par lerdir SHP'li il başkanlarının görüşleri yayımti, hatta bir iktidar partisi olarak çıkma şan lanıyor; tabandan gelen ortak bir çağrı söz konusu: Dışa dönük mücadele ve meydansına artık sahiptir SHP. Doğru Yol'un ve lideri Sayın Demirel'in lara çıkmak! Bu isteniyor parti tabanında yükselişine ve son günlerde kamuoyunda haklı olarak. SHP'nin görüntüsünü düzeltmesi şarttır. yarattığı havaya karşın, dikkatler SHP'nin üstünden dağılmış değildir. Fakat şurası da Sosyal demokrat kimliğini berraklaştırmasınaçtk bir gerçektir ki, ilk genel seçimde ikti dan daha doğal bir şey yoktur. Sosyal dedar, SHP açısından kesinlikle çantada kek mokrasiyi ıçine sindiremeyenlerin parti platformundan uzaklaşmalan; programa uymulik sayılamaz. Son iki aydır SHP'nin kendi iç sorunları yorlarsa uzaklaştırılmaları, parti disiplini açına dönmüş olması, meydanı DYP'ye bırak sından normal bir tutumdur. Ancak bu işle, mıştır. Bu durum, muhalefetten, özellikle bir sosyal demokrat partiyi dikensiz gül bahSHP'den erken seçime dönük baskıyı hafif çesine çevirme yanılgısı karıştırılmamalıdır. Sosyal demokrat partide farklı kanatjar olur; lettiği için, Sayın Özal'ı rahatlatmıştır. Bir kere, SHP merkez yönetimi bu açıdan partiye bir iç dinamizm sağlar bu. Üye kaeleştirilmelidir. Partiyi böylesi bir dönemde yıtlanndaki karmaşaya bir an önce kesin olaolağanüstü bir kurultaya götüren ilk adımla rak son vermek, bir parti görevidir. Ancak bu rı atan kendisidir. Böyle bir gelışme, partiye işi, parti içi mücadeienin tek taraflı yörüngeiç çekişmelerle zaman ve enerji kaybettire sine kaydırmadan yapmak gerekiyor. Sosyal demokrasi için yine bir iktidar şansı cek idiyse, onu engellemek öncelikle yöneticilerin asli görevi olmalıydı; çünkü adı üs dogmuştur; onu kullanmak da boşa harcatünde, onlar "yönetici" dirler. Bu konuda mak da mümkün. Yapılması gereken hazırmerkez yönetiminin gerekli ustalığı sergile lıklar, bir tuzük değişikliğinin çapını çok aşıyor. diği söylenemez. Bununla, işlertiği olan bir parti tüzüğünün Yerel seçimlerden birinci çıkan iktidar adayı bir partinin kamuoyuna verdiği görüntü bu önemini küçümsüyor değiliz. Ancak tüzüğün de, parti yönetımiyle iktidar yürüyüşünde sigünkü gibi olmamalıydı. Parti içi demokrasi ve hukuk ilkeleri açı hırli değnek olmadığı bılinmelidir. Geçmişte larından da SHP merkez yönetiminin eleşti örnekleri çoktur. Yarın toplanacak olan olağanüstü kurulrilecek adımlan vardır. Örneğin, bunların başında merkez yoklamasını hiçbir sınır koy tayda, SHP'liler sorunlannı serin kanlı bir bimaksızın geçerli kılmak geliyordu. Eleştiri çimde tartışabilmelidirler. Farklı görüşler uyler karşısında, bu konuda geri adım atıldı ve garca dile getirilmeli, karşılıklı eleştiriler, ta104 seçim çevresi için yüzde 10 limitinde ka raflann aynı partiden oldukları gerçeğini göz önünde tutarak yapılmalıdır; bir sınırın öterar kılındı. Partinin bazı kesimlerinde merkez yöne sine geçmemeye özen gösterilmelidir. Bir çok şeyin yanı sıra, SHP'nin olağanüstimine karşı, yeryer haklı nedenlerden kaynaklanan güvensizlik dikkati çekmektedir. tü kurultay dolayısıyla kamuoyuna vereceği Kimi uygulamalarda ortaya çıkan çifte stan görüntünün önemi de herhalde yadsınamaz. (Bajtarafı l. Sayfada) AGİK Bulgaristanla medya savaşı SABETAY VAROL PARİS AGİK tnsani Boyut konferansı, dünkü dördüncü gününde de, Türkiye ile Bulgaristan arasında bilgilendirme ve karşıbilgilendirme mucadelesine sahne oldu. Sabah Turk delegasyonunun düzenledigi ve Bulgaristan'dan kaçan ya da sınırdışı edilen Turklerin tanıtıldığı basın toplantısına Bulgar delegasyonundan on kişilik bir grup gelerek gövde gösterisinde bulunmak istedi. Türkiye' nin Kürtlere baskı yaptığı gerekçesiyle toplantının yapıldığı Fransız Dışişleri Bakanlığı konferans salonu önünde sabah bir protesto gösterisi yapıldı. Buraya gelen bazı göstericiler, Ankara'mn, Bulgaristan'daki Türk azınlık meseiesini kendi ülkesinde insan hakları ihlallerini gizlemek için ortaya attığını öne surdu. Öğleden sonra Paris'te yaşayan Turkler, Bulgaristan'ı kınama amacıyla aynı yerde bir gösteri yaptı. Bulgarlann şimdilik basın toplantısı yapmamayı yeğlediği öğrenildi. Yaygın izlenime göre tnsani Boyut Konferansı hayli sönük geçiyor. Birkaç yıl önceki benzer amaçlı uluslararası toplantılarla kıyaslandığında, Paris toplantısı "çoziim rofasına girmiş" sorunlann konuşulduğu bir forum görunümü taşıyor. tnsan hakları konuları, şimdiye kadar, Batılı ülkelerin Doğu Bloku ülkelerinin zayıf noktalarına yüklendiği bir alan sayılıyor. Ancak özellikle Sovyetler Birliği'nin ve diğer bazı Varşova Paktı üyelerinin gösterdiği olurnlu çabalar, konuyu bloklar arası çekişme zemininden çıkarmaya doğru yönlendiriyor. Bu nedenle Bulgaristan, Romanya ve Çekoslovakya gibi ülkelerin, "so Yine zorunlu göç (Baştarafı 1. Sayfada) için başvurduklannı belirterek, "Bulgarlara soydaşlanmızı kabul edecegimizi bildirdik" dedi. Bulgaristan'ın özel trenle sınıra gönderdiği soydaslarımızın Svilengrat Edirne Kapıkule'.ye karayolu kentinde bekletildikleri ve bugün trenle gelenlerin sayısı dün gece Kapıkule'ye giriş yapmalarının 164'e ulaştı. Dün sabah 8'i trenle beklendiği öğrenildi. 22'si de karayoluyla olmak üzere Kapıkule'ye ilk olarak toplam 30 Yardım 20 bin TL kişi geldi. Daha sonraki saatlerde Rusçuk, Deliorman, Razgard Bulgaristan'dan dün gelenlerve Silistre'den gelen 80 kişi de ka den 80 kişiye, FakFukFon tararayolundan giriş yaptı. Soydaşla fından 20'şer bin lira para yardırımız, üzerlerindeki paralann, mı yapıldı. Bulgar gümrük kapısında alındıBu arada Bulgaristan'm Edirğını söylediler. Kapıkule'ye kara ne Başkonsolosluğu önünde eşiyle yolundan gelenlerin sayısı daha birlikte açlık grevini sürdüren Nasonraki saatlerde 164'e kadar zile Şerbetçi dün fenalaşarak hasulaştı. Aralarında bir otomobillı taneye kaldınldı. ailenin de bulunduğu son 24 kişiBulgaristan'm Avusturya'ya den gazetecilerle konuşanlar, Bul gönderdiği soydaşlarımızdan bugarların kendilerine " Ü ç ay için güne kadar Viyana Büyükdçiliğide Bulgaristan'a dönerseniz, pa mize başvuranların sayısı düne ralannızı alabttirsiniz" denildiğini kadar 487'e ulaştı. Çekoslovakya söylediler. Soydaşlarımız, ailele ve Yugoslavya uzerinden gelenlerrinin Bulgaristan'da kaldığını ve den daha önce 135 ve 143 kişi iki onların akıbetinden endişe duy uçakla gönderitmişti. Son kalan duklannı anlattılar. 209 kişiden 77'si dün akşara Sınırdışı edilen soydaşlanmız THY'nin tarifeli uçağıyla İstanbul dan Ahmet Osmanoğlu, Bulgaris Atatürk Havaalaru'na getirildi. tan'da 27 mayısta yapılan yürü Bu gruptan 6O'şar kişilik gruplar yüşe katıldığını ve daha sonra as bugün ve yarın yine THY'nin takerler tarafından alınarak dövül rifeli seferleriyle Istanbul'a getidüğünii belinerek, gazetecilere rilecekler. vücudundaki darbe izlerini gösterSınırdışı edildikten sonra Viyadi. Soydaşlarımız, Edirne'deki ya na'ya giderken, Belgrad Elçiligitılı okullarda ve gümruklerde ba mize sığınanlann sayısı ise, son 20 rındırılıyor. günde 172'ye ulaştı. Bunlardan Edirne Vali Vekili Mustafa Ay otomobilli olanlar, Yunanistan kut, bu kişilerden başka Bulgar uzerinden, bazılan da uçaklarla demiryolu yetkililerinin yaklaşık olmak üzere 149 kişi Istanbul'a 300400 kişi oldukları bildirilen getirildi. Belgrad'da halen 23 kiTürkleri, Edirne'ye göndermek şi bulunuyor. içindir" ibaresi dikkati çekti. Daha önce zorunlu pasaportla sınırdışı edilenlerin pasaportlan yalmz Avusturya için geçerliydi. Çalınan tarih (Bajtarafı Ig. Sayfada) mek için kendisini arayan "Indianapolis Star" Gazetesi'nde staj yapan Aiman gazeteci Bayan Anja Freyer, Münih'i arayıp Türkiye'den "elini kolanu sallayıp aynlmış olan" Dikmen'le telefonla Alıcı Bayan Goldberg, bu kokonuşuyordu: misyonları dört mozaiği sattıktan Ingilizcesinın olmadığını, yülar sonra verecekti ve kendisine de dır bir ayağı Almanya'da olduğu yüzde 50 oranında pay kalacakiçin bu dili konuştuğunu sandığım tı. Ancak bu raozaiklerin satışınDikmen hakkında Alman gazeteci dan yüzde 5 oranında ekstra bir Freyer, "Felekat bir Almanca" komisyonu da bu mozaikleri sadedikten sonra, sorularını maki tın almak için kredi açan yerel bankaya ödemek zorundaydı. neli tüfek gibi sıralayacaktı. Goldberg'in avukatlannın bu "Ben hiçbir şey bilmiyorum... Ne olmuş mozaiklere? Kim kaçır iddiasına karşıhk Rum yönetimimış, kime satmış? Bunları bana nin Washingtonlu Avukatı Thoneden soruyorsunuz? Benim bu mas Klein ise başka bir hesapla olaylarla ne Ugim var ki? Alıcı mahkemenin huzuruna çıktı. Goldberg de kim? Hayatımda Avukat Klein dedi ki: kendisini ne gördıim ne de adım duydum. Başıma ne geldiyse aleyhimde yayın \apan bir Türk gazetesinden (Cumhuriyet) geidi" yanıtı ile kaçırdığı Bizans kilise resimlerindeki "Cebrail" rolünü oynayacaktı. Bu arada her zamanki gibi "tek ayak uzerinde" söylediklerine ek olarak, "Ben sadece restoratörüm" deyip telefonu bu bayanın yüzüne kapatacaktı... 5 ... Dava, Dikmen'inbir başka özelliğini daha ortaya çıkardı. Amerikalı meslektaşlar beni arayıp, "Kanserden öliim döşeğinde olan Dikmen, bu mozaikleri salmak istiyormus" deyince gülup, konuyu ciddiye almamıştım. Oysa mahkemede olay açık ve seçik Goldberg 'in avukatlannca ortaya atılınca şaşırdım. Oysa Dikrnen, "turp" gibiydi... Üstelik bu olaylar gelişirken uçağa atlayıp, önce sahtekârhk ortağı Michel van Rijn ile görüşraeye Amsterdam'a, ardından da Münih'teki karargâhına dönmuştü. Alman bayan gazeteci de telefonla konuşmuştu. "Soyledikleriniz gerçeği yansılmıyor. Dikmen, Goldberg'e bu mozaiği 1.2 milyon dolara sattı. Bu husus doğru... Ancak bu paranın paylaşılmasında soyledikleriniz yanlış... Şöyle ki: Dikmen bu satış işinden kazık yedi ve eline sadece topu lopu 350 bin dolar geçti. Kazığı aracılar attı. Dikmen'in aracısı Van Rijn ve Goldberg'in aracısı Fitzgerald, bu işte 730 bin doları van yanya paylaştılar, satıcıya bu durumu yansıtmadılar. 1.2 milyon dolarlık faturanın 120 bin dolannı da Bayan Goldberg, restorasyon ve çesitli harcamalar karşıhğında kesti. Satış 1.2 milyon dolar uzerinden yapıldı, ama Bayan Goldberg 120 bin dolar eksiği ile odemeyi yaptı." gerald, dört mozaiğin satış işleminden ayrı ayrı yüzde 22.5 oranında pay alacaklardı. Ayrıca Van Rijn'ın Kaliforniyalı avukatına da yüzde 5 komisyon verilecekti. Aküzuın: Tiıriznıde rizmdeki pallamayı, Sayın Özal'ın lar getireceği inanandayız." diye popülerliğine mi bağlıyorsunuz" konuştu. biçimindeki soruya şu karşılığı Akuzum, yerli turistlerin sezon verdi: dışında, daha düşuk ücretlerle "Evet, Özal yaptı turizm palotellerden yararlandınlıp yarar lamasını. Ama birkaç \onden landırılma\acağına ilişkin soruyu yaptı. Turizmin pallaması Özal'da, "Yeni işlelmeler devreye gir ın popülerliğine de lamlıma da dikçe olur bunlar. Yatak kapasi bağlı. Ama son 34 yıl içinde netesi arttıkça rekabet başlar. Bizim ler yapmış? Turizmi Teşvik Yasayerli turistlere bu fiyatlarla, bu ış sı'nı, arkasından Yabancı Sermaletmelerdc, sezon dısı olsun, sezon ye Kanunu'nu çıkardı. Arkasıniçi olsun hizmet vermemiz zor. dan Türk parasını koruma mevAma kiıçük pansiyonlarda, küçük zuatını ortadan kaldırdı. Arkasınişletraelerde çok daha güzel niz dan tanıtım. Bütün bunlar turizme( verebiliriz. Fiyatlar da uygun me ne yaplı? Turizm gelirini 300 olur. Pansiyona gelir, daha ucu bin dolardan 2.5 milyar dolara geza tatil yapar. Aileier gelip kalır, tirdi. Teş>ik yasası, arazi tahsisi yemeklerini yerier" diye yanıtladı. ı.ıkmasaydı bu oteller yapılır mı>dı? Şimdi Türkiye tanınıyor AvTurizmde en önemli konunun rupa'da. Niye tanınıyor? Çünkü dış tanıtım olduğunu bildiren Özal tanınıyor. Bundan onceki liAküzüm, dış tanıtımının yaban derler Özal kadar tanınıyorlar cı firmalara yaptınlacağım belirt mıydı? Gerçeği konuşalım. Türkti. Bunun için yabancı fîrmalann iye bu kadar popüler miydi? TuTürkiye'ye çağrıldığını kaydeden rizm sektörü bugün artık TürkiAküzüm, Türkiye'nin tanıtımını ye'nin en önemli sektorlerinden yapmaları karşıhğında yabancı biri haline geldi." firmalara Türkiye'de tatil olanaBu sezon turist sayısında ve tuğı sağlanacağını bildirdi. Akürizm gelirlerinde yüzde 25 oranınzum, şunları söyledi: da artış beklediklerini ifade eden "Öyle bir noktava gelmişsiz ki Aküzüm, " A N A P iktidardan duTürkiye'de hakikaten her şeyimiz şer ve Sayın Özal'ın popükrliği ettamam. Yatınm belgeli toplam keni ortadan kalkarsa, turizmde 248 bin jalak iki sene sonra dev bir gerileme olur mu?" biçiminreye girecek. Şu andaki 122 bin deki soruyu ise, "Türkiye'de biyatakla ne yapmışız? Döri yıl için zim yaptıklanmızı biz gitsek de de turizm geliri 300 bin dolardan gitmesek de kimse değiştiremez. 2.S milyar dolara gelmiş. Bir de Yalmz turizm sektöründe değil, yatak sayısı 360 bin olunca ne ola öyle şeyler, o kadar çok şeyler cağını düşunün. 360 bin yatak yapmışız ki bunları o kadar hızlı devreye girdiğinde döviz girdisi yapmışız ki Türkiye'de, bunları ne bakın o zaman. Onun için ta kimse bozamaz. Ama millete annıtıma önem vermemiz lazını. latamamışız. Millel yavaş yavaş Bundan sonra hızımızı kesme>e anlamaya başlıyor. Zaten Demiceğiz. Yatak sayısını 1994'te bir rel'in acelesi de o. 'Millel anlayamilyara çıkaracağız. Turizm gelir cak da bize yüz vermeyecek' diye leri de 1994'de beş milyar dolan acele ediyor." diye yanıtladı. geçer." Turizmdeki en önemli sonınlar"furkiye'nin artık tanınan bir dan birinin de altyapı olduğunu ülke olduğunu söyleyen Aküzüm, bildiren Aküzüm, bunun çözümü "Gerçekleri konuşalım, bizim ta için GAP'ın (Güney ve Batı Ananınmamızın sebebi aslında Özal' dolu Çevre Projesi) geliştirildiğiın popülerliğinden yeli>or. Özal ni anlattı. Altyapı sorununun çösağda »olda bu kadar dolaşb, ıno zümlenmesi için Dünya Bankası'laştı, gitti geldi. Türkiye artık ndan 202 milyon dolar kredi sağlanımyor" dedı. Aküzüm, "Tu landığını beliıten Akuzum, bu paranın turistik yörelerde kanalizasyon, içme suyu, arıtma tesisleri Nüfus kâğıdımı ve SSK yapılması için harcanacağını kaykartımı kaybettim, detti. Projenin başlatılması için • hükumsüzdür. kredinin 4.5 milyon dolarının FERHUNDE ÖZtPEK Türkiye'ye gonderildiğini anımsatan Akuzum, Mersın'den AyvaNufus cuzdarumı, çalışma lık'a dek tüm tatil yorelerinin altkarnemi kaybettim, yapısının 1991 yılı sonunda tahükumsüzdür. mamlanmasının hedeflendiğini MELEK ATAKURT ifade etti. (Baştarafı 1. Sayfada) Özal'ın "bizim sınır kaptlanmız açık" şeklinde karşıhk vererek göç anlaşması için masaya oturma çağrısında bulunmasının ardından, Bulgaristan'm bu kez "sınırdan siirgün" uygulamasını başlattığı anlaşılıyor. Son yıllardaki ilişkilerin kötüguk savaş" koşullannı anımsatan yaklaşımlan kelimenin gerçek an leşmesinden ötüru işlerliği pek lamıyla "sıntıyor".. Sofya'nm kalmayan Kırklareli Dereköy sıfarklı duzeylerde kullandığı üslup, mr kapısından da ilk kez sınırdışı işleminin yapıldığı görüldü. ö n kimsenin gözünden kaçmıyor. Paris Konferansı'nın bu sözü ceki gece saat 24 sıralarında Buledilen yeni koşullan, Bulgaristan' garistan'ın Dobruca'nın Pazarcık daki Türk azınlığın haklannı el (Tolbohin) kentinden ve köylerinde etme konusunda yoğun çaba den toplanan 110 kişi Bulgar sıharcayan Türk diplomasisi açısın nır kapısında bırakıldıktan sonra dan önemli olanaklar yaratıyor. tampon bölgeden yürüyerek Ancak birkaç yıl öncesinin Saha Türkiye tarafına geçtiler. Gelenrov, Polonya Dayanışma Sendika lerin tümünün erkek ve öğretmen, sı, Refuznik (göç etmek isteyen doktor gibi okumuş kişiler oldukSovyet Yahudileri) ve Sovyet rejim ları anlaşıldı. Bu beklenmedik göç aleyhtarları gibi sansasyon uyan karşısındasınır kapısı yetkilileri, dıran konuların yokluğu, basının Kırklareli Valisi Kenan Güven'e ilgisinin azalmasıyla sonuçlandı. haber verdiler. Vali saat 03.00'te Bu nedenle, Türk delegasyonu, Dereköy'e giderek soydaşlanmıkonferansta, ilgi uyandırmak için za hoşgeldiniz dedi. Soydaşlarıdaha da büyük çaba harcamak mız daha sonra Kırklareli'nden zorunda.. Paris'teki toplantıyı getirilen üç otobuse bind^rilerek, beklendiğinden çok daha az basın Alpullu Şeker, Pınarhisar Çimenmensubu Lzliyor ve bunların basın to ve Kırklardi Devlet Hastanetoplantüarına getirilmesinde güç leri'ne yerleştirildi. Dereköy'den lük çekiliyor. Ancak, AGİK Insani dün de öğle üzeri 4'ü kadın 19 kiBoyut Toplantısı'nın, 35 ülkenin şinin, akşam saat 21.00 sıralarınkatıldığı resmi bir toplantı oldu da da yine üç otobüsle 120 kişiğunu ve elle tutulur sonuçların nin geldiği görüldü.Gelenlerden konferans bünyesinde alınacağını Pazarcık Köseler köyünden terzi Gulşen Ali, tstanbul'dan kendiunutmamakta yarar var. siyle konuşan Cumhuriyet muhaSovyetler Birliği, konferans birine şunları söyledi: günlerinde, arka arkaya birkaç "Kocam, isimkrimizin geri ve"olumlu" önlem açıklayarak, insan hakları ihlalleri alanında he rilmesi için 1986'da giriştigi eydef tahtası olmaktan çıkmaya lemden otiiıiı 8 yıl hapse, bir yıl aday görünüyor. Moskova'nın, da snrgüne mahkum olmuştu. Pa1930'da Hitlerie imzalanan saldır zarcık'ta cezasını çekiyordu. 25 mazlık paktı hakkında soruştur mayısta biz 3 bin kişi kadar Pama komisyonu kurması, Sovyet zarcık'a yüruyüş yaptık. Ben çıCeza Yasası'nın 1975 Helsinki Ni karak konuştum. Eski haklanmızı hai Senedi ve 1989 Viyana Belge istedik. Kocamla birlikte yatan 11 si'ne uygun hale getirilmesi için kişinin serbest bırakılmasını isteçahşmalann başlatılacağının per dik. Sonra 30 mayısta beni pasaşembe günü konferans plenumun portla Türkiye'ye göndereceklerida açıklanması bunun örnekleri.. ni söylediler. Dün de otobuse koPolonya ve Macaristan, Sovyetler'i yup, sınır kapısında bıraktılar." aynı yolda izliyor. Ancak henüz Gelenlerin üzerlerindeki Bulgar çözürne ulaşmayan çok sayıda pasaportunda bu kez "Türkiye nokta, AGÎK insani boyut prosedürünün işletümesine uygun olarak plenum ve komisyon çalışmalarına gelmeye devam ediyor. (Baf tarafı 1. Sayfada) GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) Hepsinî Montaj hatasına siirgün cezası ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Haber bülteninde, Bulgaristan ile ilgili bir haberin görüntüsü yayımlanırken, montaj hatasıyla "yüzde 21.7'lik iktidar olmaz" biçimindeki sözlerin yer almasından sorumlu tutulan montaj görevlisi Erdal Sazay, Diyarbakır'a sürüldü. TRT Haber Dairesi Başkanı Ceyhan Baytur. bu yanlışlığı, "yapılmaması gereken bir hata" diye değerlendirdi. Baytur, haber dairesinde çalışanlan daha ciddi çalışmaları için uyar dı. Yayının hata affetmediğini belirten Baytur, "Yayına çıkınca bunun döniişö yok" dedi. Diyarbakır'da zaten bir montaj görevlisine gereksinim olduğunu bildiren Baytur, " O arkadaşımıza denk geldi" diye konuştu. ce bir telgraf geldi. Bulgaristanda 8 büyük vagonluk bir tren hazırianmış. Bu insanlan Türkiye1 ye yollamak istediklerini söylediler. Hem de bize hiç sormadan. Treni yollayın, alınz dedim. Ama yalnızca yaşlılan yoiluyoriar. Bunlann çocuklan, güçlü kuvvetli gençler nerede? Yok. Bize yalnızca yaşlılan yoiluyoriar. Bu insanlan yolluyorlarsa, almaya hazınz. Türkiye'ye ne etkisi olacak diye soruyorsunuz. Bu kaç kişiyi yollayacaklanna bağlı. Bir milyon kişi de yollasalar alacağız. Bulgarislandaki Türkler için Batılı dostlanmudan fazla destek gelmedi." Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz dün, Bulgarlann Kapıkule ve Dereköy'e kitle halinde giriştikleri sınırdışı eyleminden önce, Paris'teki AGİK İnsani Boyut Konferansı dönüşünde Atatürk Havaalanı'nda gazetecilere şunları söyledi: "Şimdi bekliyoruz. Başbakanımızın açıklamasına karşı Bulgaristan ne yapacak. Top şu anda onlardadır. Bundan sonrası için gerekli girişimleri yapacağız. Ancak bizim sınırlanmız hiçbir zaman kapalı olmamıştır. Önce şunu sormak lazım. Bulgaristan'da Turk yoktur diyenler, şimdi niye bu insanlar için Türkiye'ye çağrıda bulunmaktadır. Bu çelişkiyi sormak lazım. Ama eğer bunda ciddiyseler, o zaman bir göç anlaşması kapsamında şartlan göriışmeye hazır otduğumuzu kendilerine ifade ettik, onların cevabım bekliyoruz." Yılmaz, bir soru üzerine Bulgaristan'ın Kürt sorununu gündeme getirdiğini, ancak 34 ülke tarafından hiçbir şekilde rağbet görmediğini söyledi. Başbakan Özal'ın dun akşamki konuşmasından önce AA'nın Sofya kaynaklı haberinde, Bulgaristan'm Türkiye'yi, göç etmek isteyenlere sınırlarını kapatmakla suçladığı bildirildi. Reuters'e demeç veren Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın üst duzeyde bir yetkilisı, "Türk sının kapalıydı ve hâiâ kapalı" dedi. Adının açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, Kapitan Andreevo sınır kapısında, "Türkiye1 ye göç etmek için bekleyen, gecerii pasaport sahibi 50'den fazla Bulgar vatandaşı olduğunu" öne surerek, ancak Türk yetkililerinin bu kişilere ülkeye giriş izni vermediğini iddia etti. İlk haftanın özeti Davanın şu aşamasına kadarki özetinden çıkan sonuç şu: Kıbns'taki erkete emekli polis "romantik", mozaikleri söken psikolog "Harman", bu işi yöneten uyuşturucu kaçakçısı "Sakallı" ve adada bu yeraltı düzenini kuran "Tremeseli"nin eline kaçakçılık hiyerarşisindeki racona göre 35 kuruş geçiyordu. Onlardan daha iyi para Dikrnen'in cebine ya da Avrupa bankalarındakı hesabına iniyordu. Ama yine de Dikmen dahil hepsi çırak çıkıyordu Goldberg'in, Fitzgerald ve Van Rijn'a ödediklerinin yanında... Asıl kazığı ise uluslararası siyasal arenada "tanınmayan Kıbrıslı Türkler" ile "Kıbns'ı işgal eden Türk ordusu" yiyordu Indianapolis Eyalet Mahkemesi'ndc... Dava önümuzdeki hafta da sürecek... Avustralya kaçak yabancıları sınırdışı edecek MELBOURNE (AA) Avust ralya'da aralarında çok sayıda Türkun de bulunduğu 70 bin yabancı ikibuçuk ay içinde sınırdışı edilecek. Avust ralya'da, insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle uzun süre tartışılan yeni göç yasası, bazı maddeleri değiştirilerek kabul edildi ve yürürluğe girdi. Yasa, ülkede kaçak olarak bulunan yabancıların sınırdışı edilmesini öııgörüyor. Bu arada, Avustralya'da yaşayan göçmen statüsündeki yabancılar için de bazı kısıtlamalar getiren yasanın yürürlükten kaldınlması konusunda kilise devreye girdi. Kraliçeye bağlı lngiliz Anglikan Kilisesi Başpiskoposluğu dün Melbourne'da etkin grup temsilcileriyle bir araya geldi. rultayında bir "tutku" ve "kâbus" herhalde bırıiKte yaşanacak. Kurultayın tartışacağı konuların en önemlisi "naylon delege" olayı ve yeni üye yazımlarıdır. Şurası bir gerçek, hemen hemen her partide "naylon delege" olgusu yaşanıyor. Yainız siyasal partilerde mi? Seçmen kütüklerinin de pek sağlıklı olduğu söylenemez. Bu sahtecilik, naylon parti delegelerinden seçmen kutüklerine de yansıyor. Örneğin 1977 yılındaki kayıtlı seçmen sayısı ile 1983yılındaki kayıtlı seçmen sayısı arasında yaklaşık 2 milyon fark vardır. 1977 yılından 1983 yılına kadar nufus artmış; buna bağlı olarak seçmen nüfusu da dogal olarak artmış; buna karşın, kayıtlı seçmen sayısında iki milyon kadar düşüş olmuştur! Bu istatistik verilerden 1977 seçimlerinde "sahtecilik" yapıldığı çok açık biçimde anlaşılıyor. 1977 genel seçiminden sonra yaşanan olayları düşünün; seçimlerden sonra kısa CHP hükümeti, sonra 2. MC, daha sonra "onbırler olayı" ile kurulan Ecevit hükümeti, bu onbir milletvekilinin bazılarının istifaları ile bunalıma 6ürüklenen iktidar, bunu izleyen çalkantı içinde kurulan MC partilerıyle destekli Demirel hükümeti ve bilinen kaçınılmaz son. 12 Eylül. 1977 yılından 1980 yılına kadar yaşanan bunalımlarda bu sahteciliğin rolü yadsınamaz. Bu sahteciliğin bu bunalımdaki payı ise kestırilemez. Naylon delegelik, SHP'ye CHP'den kalrtım yoluyla geçen bir hastalıktır. Bu hastalığı yayan "siyasal virüslef" de bugün SHP'dedir. Dün CHP'nin, bugün de SHP'nin içine sürüklendiği bunalımlarda bu naylon delege olgusunun payı büyüktür. Düşünün ki, parti yönetıcileri ve milletvekillerinin bir kısmı bu "sahte oylar" ile seçiliyorlar. Bir parti yönetimi elbette naylon delege sahteciliği ile savaşmak zorundadır. Bu hem bir hak, hem de bir görevdir. Bu görev, parti yönetimine yetki de veriyor. Yürürlükteki parti tüzüğü, parti genel merkezine bu hakkı, bu yetkiyi ve olanağı da tanıyor. Öyleyse bu hak, bu yetki ve olanak, bugüne kadar niçin kullanılmamıştır? Tüzüğün üye yazımı ile ilgili kuralları niçin geçerli olmamıştır? Üye yazımında niçin özenli davranılmamıştır? Son yerel seçimter kanıtladı, SHP, iktidar adayıdır. İktidar adayı bir partideki bu çalkantılar, delege tabanında kargaşa, seçmen tabanında da güvensizlik doğurur. Naylon delege sahteciliği eldeki tüzükle de önlenebilirdi. Diyelim ki, önlenemedi. Bu da parti yönetiminin beceriksizliğini ve yetersizliğini kanıtlamaz rnı? Hem, eldeki tüzüğü uygulayamayan bir parti yönetimi, tüzük değişikliklerini acaba, bundan sonra ne amaçla ve nasıl kullanacaktır? Bu konular, yarın hiçbir dinleyicinin izleyemeyeceği, gazete yöneticileri ve yazarlarının bile kurultay salonuna girmekte güçlük çekecekleri bir kurultayda tartışılacak. Kurultayın yapılacağı Akün Sineması'ndaki film afişi gerçekten çok düşündürücü: Bunalım bir tutkunun ve bir kâbusun filmi. Bütün kâbuslar gibi saşırtıcı ve kaçınılmaz... Video show Duruşmalarm en ilginç yönü ise Aydın Dikmen'in "nasıl kazık yedigi"nin açıklanmasıyla ilgili olan bölümüydü. Alıcı Bayan Goldberg'in avukatlanna göre 4 Tenımuz 1988'de Cenevre'de bir anlaşma yapılmıştı. Alıcı Goldberg'in avukatlanna göre, o gün taraflar şu noktada anlaşmışlardı: Dikmen'in aracısı ve bir başka sahtecilik olayına adı karışmış Hollandalı maceraperest Michel van Rijn ve Goldberg'in HoustonJu hemşerisi Roberl Filz Biricik eşim ve Ayşegül'ümün babası GÜRAN ERBEK vefat etmiştir. Cenazesi 3.6.1989 günü (bugün) Ankara Maltepe Camii'nden kaldırılacaktır. Allah rahmet eylesin. EŞİ MİNE ERBEK