17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Meteorotojt Genel Müdürtüğu'nden alınan büglye göre; yurdun kuaytatı kesinv teri çok buluttu. Marmara ve Kıaey Ege ağanak yer yer g * gurültülü sajanak yaOışk.MeHyerteraçıkveazbuluDugeçecek. H/VA SCAKLIĞI Yağı$ alan yerlerde dejişjneyecek Oiğer yerterde artmaya deva.ii edecek. RUZGÂR: 6üney ve bab yfinlerden haflf ara sıra orta kuvvent esscek. Deföerimnde hava Karadeniz'de yitdız ve gündo$usu, öteKİ denizlerimizde kıNe ve lodostan 3 ıla 5 seklfji 1 5 ila 2 5 metre dolayında olacak. Van GölO'nde hava: fc butaıvvetınde saatte 1021. açıldarda 6 kuv lutlu geçecek. Rüzgâr guney v« batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvetinde saatte 27 deniz ndi tato esecek vette esecek Gol hafit çalkantılı daJga yukseklı$ı 0.5 U 1 metre DENİZ: Muiedl dafcalı tatimri dalga yuk dolayında olacak. Adana Adapazar: Adıyaman Alyon Ankara Antakya Artvin Vl«ı Baktesr A Y A Y A B A A A B Y Y A A A Y Y A B HABERLER TÜRKİYE'DE BUGÜN 32°18°Dıyartafcr 24° 16° Edıme 28° 15° Erzinean 25° 10° Erzurum 20° 3°Eskişel»r 27° 10° Gaâantep 27» 21° Sresun A 29° 15° Gümüşhane A 22° 6°HaWcâri A 28° 15° ıspara B 26° 12° IstanDul Y 24° 16° tanır Y 26° 11° Kars A 26° 8°Kastamonu B 24° 9°Kays«t A 26° 15° Kırkiaret Y 23° 16° Konya A 26° e°Kutahja Y 26° 14° Malatva A 30° 13° Manısa 25° 15° K Maraş 22° 8°Meran 21° 1°Mu#a 26°10°Muş 28° 15° Nijde 23°12°0rdu 21° 3°Rıaî 25° 11° Samsun 25° 8°Siirt 25° 17° SIIK*> 2 HAZİRAN 1989 DUNYA'DA BUGUN Y 15° A 30° B 25° A 34° Y 22° Y 18" Y 23° Y 17° Y 15° Brtteel Y 14° Budapeşte Y 24° Y 18° Cenevie Cezayır A 32° CjcMe A 38° Duba; A 37° FTnkturt Y 16° Glme A 32° Helsinkı Y 12° Kahire B 32° Kopenhag Y 15° Köin Y 15° Leftoşa A 33° AmstercJarr Amman AUna Bağdai Barceiona Basel Bögrad Berfn Bonn A$n Biledk Bîngfil Btlts Boiu Bursa Çjnakkale Çotum Demziı 28° 16° Sıvas 23° 7°Te«tdaj 25° 8°TrataDn 26° 8°Tiıncei 24° 15° Uşak 26° 10° van 24° 10° tasıt 27° 11» Zonguklak Y A A B A A A A A A A A Y A A Y A A A 28° 16° 28° 16° 28° 20° 26° 14° 26° 10° 26° 9° 22° 12° 24° 12° 24° 13° 29° 15° 23° 12° 24° 7° 24° 12° 23° 12° 27°1t° 24° 10° 23° 7° 25° 8° 28° 15° j A * ; < B bulutu K «an. S sslı Y yajiıurkj BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Pannaklarındaki yapışkanlık dolayısıyİa duvar ve tavanlarda da koşabilen bir cins kertenkele. 2/ Spor karsılaşmalannda seyircileri coşturan kimse... "Çok sarhoş" anlamında argo sözcük. 3/ Konusu türlü dans ve figürlerle anlatılan müzikli sahne oyunu... Kıbns'taki Rurn çete örgütü. 4/ Hububat tozu... Osmanlılarda, Bingazi ve Trablus'taki hurma, zeytin ağaçlan ve kuyulardan alınan vergi... Fransiyum elementinin simgesi. 5/ Bir şeyi anımsamak için yazılan kısa yazı... İskambil kâğıtlannın atası sayılan deste ve bu deste kullanılarak bakılan falcılık. 6/ Hıristiyan... Fasıla. 7/ Karbonatlı kumtaşı. 8/ Yapraklan sebze olarak kullanılan bir bitki... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 9/ Kültür... Küçük taneli bir bakla türü. YLKARIDAN AŞAGlVA: 1/ Bir tür nişasta helvası. 2/ Yurdumuzda bir dağ... Demirin simgesi. 3/ Bir cins toprak... Ahır penceresi. 4/ Arap erkeklerinin keflyelerinin üzerine bağladıkları kalın cember bağ... Balıkçı kayıklannın balıklan çevirmek için denize fırdolayı ağ salmaları. 5/ Japon lirik dramı... Yarucı bir gaz. 6/ Üzgü... Bir renk. 7/ Yunarf rakısı... Habeş soylusu. 8/ İçi küflü peynir... Kenar süsü. 9/ Uydurma söz. Kahire • B 16° Y 22° Y 23° B 14° B 22° Y 15° 6 16° Y 10° Y 16° Y 13° A 39° Y 22° Y 22° Şam A 10° •fel Aviv A 34° lünus A 32° VjfŞOKl Y 16° Venedık Y 22° Y 21° Vıyana Washin0onB 18° Zunh Y 18° lenmgrad londra Uadrid Mitano Montreal Uoskova Munih Hfftt \tork Oslo Pahs Prag ftyad Roma Sofya e 24° ANKARA...ANKA MUgERREF HEKİMOĞIU Çağrı istanbul'dan, Osmanlı Sarayı'ndan Ankara'ya gelen tek kuruluş Muzıkai Humayun. Adi Cumhurbaşkanlığı Orkestrası'na dönüşüyor. Atatürk'ün müzik devrimi doğrultusunda çalışıyor. Neredeyse yüz elli yıllık geçmişi var, geleceği de kültür ve sanat yaşamının koşullanna bağlı bence. Yıllar boyunca orkestralarımizın sayısında sevindirici bir artış yok. Ancak dörde ulaşmış bulunuyor. Nitelikleri ve nicetikleri de özlediğimiz düzeyde mi bilmem? Oysa Atatürk'ün müzik devrimi doğrultusunda müzik dalında başka bir üretkenlik beklenirdi. Cumhuriyetin kuruluş yitlarında devlet bütçesinin dar olanaklarına karşın Batı ülkelerine yollanan gençler var. Çoksesli müzikte güzel yapıtları o ilk kuşak sanatçılar veriyor. Saygunlar, Erkinler, Aksesler, sonra ikinci kuşak; KodaJlı, Tüzün, Usmanbaş, ama ürünler giderek azalıyor. Nedenlerini araştırmak gerek. Konservatuvarlarımızın sayısı, öğrenci sayısı, öğretim durumu, tabloyu gerçek çizgileriyle belirtebilir. Geçen hafta Devlet Konser Salonu'nda Cumhurbaşkanı Evren'i dinlerken sahnenin ötesinde bu tabloyu da seyrettim. Kimi koltuklann boşluğu da gözüme çarptı. Cumhurbaşkanı, adını taşıyan orkestraya başan ödülü veriyor. Protokol sıralarında bir çok yer boş kalıyor. ilginç bir durum. Arabesk müzik sevgisinin hayli geliştiği anlaşılıyor. Pakistan'ın kadın başbakanı onuruna verilen yemekte alaturka şarkılara tempo tutanlardan Devlet Konser Salonu'nda Lizst'in Macar Rapsodisi'ni ya da Suna Kan'ın kemanından Saint Saens'ın kaprisini dinlemeleri beklenemez elbet. Protokol sıralarında Meclis Başkanını, Genelkurmay Eicşkanını, kimi yabancı elçileri ve Ankara Valisini gordüm yalnız. Oysa bu son konserin bir özelliği var. Cumhurbaşkanı Evren adını taşıyan orkestraya başan armağanı veriyor. ilk kez yaşanıyor boyle bir olay. Oluşumuna benim de biraz katkım var, çok rnutluyum. Bir konser sonu Gürer Aykal ve Cengiz özkök ile birlikte Evren'e scyledik, hemen karar verdi. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez yaşanan bir olay bu. Sayın Evren sahneye çıktı, önce orkestrayı öven, özendiren bir konuşma, sonra bir ödül armağanı, ardından çok hoş bir açıklama... Kimi ulkelerde boyle bir ödül töreninden sonra krallar, kraliçeler ya da cumhurbaşkanları değneği eline alır kısa bir süre yönetirmiş orkestrayı. Sayın Evren bunu yapamayacağını belirtti içtenlikle. Belki de değneği kırarım dedi. Konser arasındaki söyleşide de ekledi: Orduları yöneten bir komutanım, ama bu ayrı bir sanat. Kuşkusuz öyle. Orkestra yönetmek, değişik sesler ve çalgılar arasında uyum sağlamak ayrı bir olay. Gürer Aykal'ın yönettiği son konserde bu olayı güzel yaşadtk. Lizst'in Macar Rapsodisi Sayın Evren'in isteği ile yer aldı programda. Genç bir subayken dinlediği bu yapıtı çok seviyor Cumhurbaşkanı. Nerede dınliyor derseniz, ara sıra gittiği barlarda. İlginç değil mi Sayın Evren'in gençliğinde bar orkestraları da Macar Rapsodisi çalıyor. Şimdi yalnız arabesk belki.. Cumhurbaşkanlığı Orkestrası için mutlu bir olay bu konser, gerçekten güzel çaldılar. Bir devlet başkanından ilgi gormek, ödül almak her sanatçıyı onurlandırır. Sayın Evren ilgisini çok içten duyuruyor. Büyük birsadelikle, sevgisini. saygısını, hayranlığını belirterek konulara, sorunlara dikkatle eğilerek. O konserde değerli kemancımız, Devlet Sanatçısı Suna ın da yer alması aynca onemli bence. Çok güzel çaldı, sanat düzeyini birikımini bir kez daha kanıtladı. Dinleyıcilerine saygı içinde rahatsızlığını da hiç belirtmedi. Oysa bel kemiğinde bir kaymadan ötürü sancılar içindeydi, belinde bir korse ile çıktı sahneye. Güzel bir özveri ve Suna Kan'a yakışır bir davranış değil mi? • •• O konseri aşağıda, orkestra müdürünün odasında bir çay izledi. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ile sanatçılar ilginç konuşmalar yaptılar. Ben de ilk kez yakından tanıdım ve dinledim Narnık Kemal Zeybek'i. Orkestranın sorunlarını ilgiyle dinledi, ilginç şeyler anlattı, ulusal operalardan soz edildi. Halk danslarının baleye dönüşmesinden. ANAP'lı bakanın ozanlığı da var. Mevlana Öperası'nın librettosunu o yazıyor. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel de açıkladı, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Köroğlu operaları hazırlanıyor önümüzdeki dönem. Saygun, Akses, Kodallı, Usmanbaş, Yalçın Tura yazacaklar. Bana çok ilginç geldi, Mevlana çağdaş bir yaklaşım ve yorumla ne güzel opera olur kim bilir? Danslar, koro, solo şarkılarla evrensel bir opera oluşabilir. Kültür Bakanlığı operalann yanında konçertolar, senfoniler de ısmarlamalı bence. Müzik dalına bir üretkenlik için devlet desteği kaçınılmaz Yoksa arabesk müziğe gömülüp kalacağız. Oysa müzik dalında güzel filizler var, onları yeşertmek gerekir. Bence orkestraları da yeşertmek gerekir. Taze kana kavuşmaları için gerekli koşulları sağlamak gerekir. Seçim yüzeyinde her kuruluşa çiçek dağıtıyor ANAP'lı bakanlar. Kültür bakanından da orkestra üyelerinin emeklilik koşullannı düzeltmesi bekleniyor. Yoksa tıkanıklık önlenemiyor. Yaşh üyeler görevden ayrılamıyor, emekli aylığı ile geçinememekten korkuyorlar. Yaşlı, deneyli bir orkestra başka, soluğunu, gücünü tüketen bir orkestra başka kuşkusuz. Ancak taze kan da yerini bulamıyor. Konservatuvarı başanyla bitirenler bile açıkta kalıyor. Sorunun kökeninde kuşkusuz kültür yozlaşması var. Atatürk'ün müzik devrimi yozlaşmasaydı bugün başka bir ortamda olurduk. Oysa bugün üç orkestranın sorunlarını bile çözemiyoruz. ABD'de Canegie Hall'de genç Türk bestecilerinin yapıtları çalıyor, uluslararası çalgıcılarımız var, orkestralarımız yurtdışında da konserler veriyor, ama halkımız bunlardan uzak. Her dalda yaşanan çelişki sanata da yansıyor. Elbet çelişkiyi aşmâk çabaları da var. O güzel çabaları her zaman mutlu ve umutlu selamlıyorum ben. Gürer Aykal bana "Anamız" der her zaman. Hakettim mi bilmem, ama beni onurlandıran bir çağrı. O çağrı doğrultusunda buruk acılarımı, özlemlerimi de belirtmek istedim. Benim çağrn mı da duyanlar olur belki.. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Sovyetler Birliği Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Vladimir Georgiev, yüzbaşı Aleksandr Zuyef" tarafından Türkiye'ye kaçırılan MlG29 savaş uçağının " o l d u k ç a modern bir uçak olduğunu" söyledi. Başbakan Özal Brüksel'de Amerikalı gazetecilerin sorularını yanıtlarken, " M t G 2 9 ' u eski bir uçak oldnğunu" bildirmişti. Georgiev, "gazetelerde bu konuda çelişkili haberler çıkıyorsa d a " Türk yetkililerinin MİG29'un üçüncü taraflara inceletmediğine ilişkin açıklamalarından tatmin olduklannı ve bu tutumu takdirle karşıladıklafıru belirtti. Georgiev, Sovyet Dışişleri Bakaru Şevardnadze'nin Türkiye'ye yapması planlanan ziyaretinin gecikmesi ile MlG29 olayı arasında herhangi bir iüşki bulunmadığını söyledi. Vladimir Georgiev dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin çeşitli sorulanru yanıtlarken, "Sovyetler Birligi'nin Bulgaristan'daki Türk azınlığına uygulanan baskılara karşı niçin sessiz kaldıgına" ilişkin bir soruya karşüık olarak şunları söyledi: "TürkBulgar Uişkiterindeki sonınun ikili bazda halledilrnesi gerekliğine inamyonız. Dünyada çok değişmiş olan şartlarda, bu akıl ve iyi niyetle çozumlenmesi gereken bir husustur. Bu konularda çifte slandarl uygulanmamalı. Her ülkede insan haklan sorunları var. ABD'de de var. Bu konular bizde de vardı. Çok çaba harcadık ve harcamaktayız. Kendi dene\imimize dayanarflk söyleyebilirim ki bu konuların çöziime kavuşturulması kolay olmuyor. Bulgaristan'a gelince, bu ülkenin mevzuatının V iyana Kapanış Belgesi'yle uygun bir şekilde değiştirilmesi için çalışmalar var. Ama tekrar ediyorurn. Bu sorunlar ikili bazda çözâmlenmeli." MIG29 modern uçak mîtîngler 3£"£ isteminde bulunduğu ABD'ye gönderileceği bildirildi. MİT'te sorgusu süren Zuyefin, soruşturma evrakının Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na ilçtileceğini bildiren emniyet yetkilileri, savcılığın da gerekli yasal prosedürün tamamlanması için dosyayı asliye ceza mahkemesine göndereceğini söylediler. Emniyet yetkilileri, ZuyePin iltica istemine ilişkin işlemlerin Türkiye'ye geldikten hemen sonra tamamlandığını ve kendilerince şu asamada iltica istemi konusunda yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmadığıru da bildirdiler. Yetkililer, emniyet genel müdüriüğü kanalıyla Ankara EmZuyefMn sorgusu niyeti Siyasi Şube'ye gelen ZuyefSovyet pilot Zuyef'in asliye in evraklarının Emniyet Genel mahkemesinde "siyasi sucluluğu' Müdüriüğü Yabancılar Dairesi''nun saptanmasından sonra iltica ne iletildiğini de bildirdiler. telerin verdikleri bilgiler bazeıt çelişkili oluyor. Yine de Türk tarafının verdiği bilgilerden tatminkâr olduk." MlG29'un eski bir uçak olup olmadığını soran bir gazeteciyi de yanıtlayan Georgiev, "Oldukça modern bir uçaktır" dedi. Georgiev, bir başka soru üzerine Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin Türkiye'ye yapması planlanan ziyaretinin gecikmesi ile MtG29 olayı arasında bir ilişki olmadığını belirtti. tki ülke arasındaki ilişkilerin iyi komşuluk istikametinde gelişmekte olduğunu söyledi. Haber Merkezi Bulgaristanın "zorunla göç" uygulamasıyla sınırdışı ettiği Türklerdenl 1') daha dün Yunanistan üzerinden tpsala sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Dışişleri Bakanlığı, halen 125 Türkün Viyana'da, 8'inin Budapeşte'de, 13'unün de Belgrad'da yurda nakledilmeyi beklediklerini afikladj. Bulgaristanın başkenti Sofya'da önceki gün yapılan "güdümlü" Türkiye aleyhtan gösteri yürüyüşünden sonra dün akşam saatlerinde benzeri bir eylem daha gercekleştirildi. Sofya Press Ajansı adına gazetelere gönderilen "Ankara'ya Bulgar çagnsı" başlıklı bir yorumda da "Top şimdi Törkiye'nin sahasınd«" denildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İnal Batu, dün AA'ya verdiği bir demeçte Bulgaristan'dan sınırdışı edildikten sonra Türkiye'ye gelenlerin sayisını 400 olarak verdı. Batu bu soydaşlarımızdan 278'inin Viyana'dan, 102'sinin Belgrad'dan havayoluyla, 20 kişinin de karayoluyla Türkiye'ye geldiklerini bildirdi. Açıklamada halen Viyana'da 125, Budapeşte'de 8 kişinin havayolu ile Belgrad'da da 13 kişinin karayolu ile Türkiye'ye nakledilmeyi bekledikleri kaydedildi. Dün de 11 kişi daha Edirne'nin Ipsala sınır kapısından Türkiye1 ye geldi. Lütfü Dahil Ademoglu (32), tsmail Ademoglu (27), Lütfü Ademoglu (10), Hilmı Ademoğlu (37), Zeynep Ademoglu (35), Sevcan Ademoglu (10) ve Ercan Ademoglu (5) adlanndaki soydaşlanmız dün sabah Yunanistan'daki Gümülcine Türk konsoIosluğu yetkililerinin nezaretinde tpsala'ya getirildi. Ademoglu ailesinin Istanbul ve Bursa'daki yakınlarının yanlanna gönderilrneleri için gerekli işlemlere başlandığı bildirildi. Bulgaristan'ın başkenti Sofyada önceki gün yapılan ve Türkiye Büyükelçiliği önünde sona eren yürüyüşün yankılan sürerken, Bulgar makamlanrun ve resmi basının bu eylemi teşvik edici bir tavır içinde olduğu bildirildi. Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği Müsteşarı Alev Kılıç konuya ilişkin Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken şunlan söyledi: "30 mayıs gününün akşamı Bulgar radyo ve televizyouunda ertesi gün (çarşamba) Sofya'da büyük bir yüriiyüş yapılacagı duyuruldn. Çarşamba günkü Bulgar parti ve devlet organı olan gazetelerde de, yüriiyüşün yeri ve saati belirtilerek söz konusu eylemin 'Devlet Başkanı Todor Jivkov'un 29 mayıs günkü konuşmasma destek' amacını taşıdığı kaydedildi. Saat 16.00'da başlayan ve 20J0'da sona eren yüriiyüşün güzergahı olarak, başlangıcı Sofya^ nın en büyük meydanlanndan biri ve bitiş noktası da büyükelçilik binamızın bulunduğu bir diğer meydan secilmişti. Bulgaristan radyosu, yüriiyüş ve gösterileri canlı olarak yayınladı. Radyonun ifadesine göre yüriiyiişe 30 bin kişi, bu sabahki gazetelere göre ise 60 bin kişi katılmıştı. Bizim gördüğümüz kadanyla 1012 bin kişi kadardılar. Büyükelçilik Müsteşan Alev Kılıç, gösteri yürüyüşü sırasında atılan sloganlar ve diğer gelişmelere ilişkin Ankara'daki Dışişleri Bakanlıği Enformasyon Dairesi Başkanlığına ayrıntılı bilgi sunduklarını ve daha fazla konuşmak istemediğini sözierine ekledi. Sofya'da dün akşam üzeri de bir gün öncesine benzer gösteri yapıldı. Göstericilerin büyükelçiliğe bir çağrı metni vermek istediği, kabul edilmeyince telgrafla büyükelçiliğe gönderdikleri bildirildi. Bu mesajda, "Biz komşu Türkiye Cumhuriyeti halkıyla iyi komşuluk ilişkileri kurulmasından yanayız. Kendi evimiz olan Bulgaristan Halk Cumhuriyeti'nin içişlerine kanşılmasına müsade etmeyeceğiz" denildiği belirtiliyor. Sovyet müsteşar Georgiev: Sofya'da WASHINGTON Temsilciler Meclisi'nde MÎG29içinkırgınlık VVASHINGTON (Cumhuriyel) ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde Türk ve Yunarf lobileri arasında yardımla ilgili görüşmeler sırasında Ankara'nın Sovyet MtG 29'unu "müttenklerin incelemesine izin vermeden iade eltigi gerekçesiyle Amerikan yönetimince şiddetle protesto edilmesi" istendi. Komite üyesi Wayne Owens ABD Dışişleri Bakanı'na gönderilecek bu yönde bir mektubu imzaya actığını açıkladı. Müzakerelerden sonra yardımla ilgili oylama 20'ye 16 olarak Türkiye'nin aleyhine sonuçlandı ve 'Broomfıeld önergesi' olarak adlandınlan yasa değişikliği dış yardımla ilgili yasa tasarısına eklendi. Söz konusu değişiklik önergesi 10'a 7 oranına atıfta bulunarak yardım miktannı Türkiye için 500 Yunanistan için 350 olarak düzenliyor. Dışişleri Komitesi'nin oturumunda ilk konuşmayı Benjamin Gilman yaptı. 10'a 7 oranının "Hem Yunanistan hem de Türkiye'yi N ATO içinde tutmak için gerekli oldoğnnu" kaydeden Gilman, her yıl kurulan söz konusu orarun bu >ıl kurulmamasınuı seçimler arifesindeki Yunanistan'da "Amerika'nın Türkiye'den yana tavır aldığı" şeklinde algılanacağım ileri sürdü. Gilman bu durumda da Atina'nın Yunanistan ile sünnekte olan üs müzakerelerini askıya alabileceğini söyledi. Gilman bunun hemen ardından şöyle konuştu: "Geçen hafta Türkiye'ye bir MtG 29 sığındı. Türkiye bu uçağı inceleme taleplerimizi reddetti. Böylece uçagın yapısındaki stratejik ve elektronik savaş elementlerini öğrenme fırsatı kaçü." Buna karşılık "terörist Raşid" olayında Atina'nın Amerikan taleplerine karşı daha duyarlı davrandığını iddia eden Gilman "10'a 7 oranını kurmazsak yanlış yere yanlış mesaj vermiş olunız" şeklinde konuştu. İkinci konuşrnacı Edward Feighen KKTC'yi "knkla devlet" olı.ıakla suçlarken söz konusu orarun Kıbrıs sorununun çözümü için gerekli olduğunu iddia etti. Stephan Solarz ise Türkiye'yi savunan uzun bir konuşma yaptı. Solarz "Bu önergeyle Kıbns sorununun çözümünü arzu ettiğiniz için 10'a 7 oranııu koymak istiyorsanız, bunun yaran yok. Ama eğer gerçekten Kıbns'ta çözümü arzıduyorsanız o zaman doğrudan çözüm arayan bir önerge kabul edelim. Hatta dışişleri bakanııu teşvik edelim, başkanla konuşalım" deyince önerge sahibi Broomfield "Pekiyi o zaman aynı yöntemi tsrail ve Mısır için de izleyelim" dedi. Ancak bu çıkış Solarz'ın tonunu etkilemedi. VVayne Owens ise konuşmasında "Yunanistan secimleri iki hafta içinde yapılacak. Eger 10'a 7 oranını kaldınrsak Papandreu'ya, Amerika'ya saldırarak seçimlerde puan (oplama şansını veririz. Papandreu'ya bu iyiiigi japmamamız lazun. O yüzden 10'a 7 oranını kabul etmemiz lazım" dedi. ABDnin son 10 yılda Türkiye'ye 7 milyar dolar vererek dostluğunu kanıtladığını oysa Türkiye'nin Amerikan dışişleri bakanımn doğrudan ricasına karşın MtG29'u Amerikan teknik heyetinin incelemesine izin vermeyerek "bu ilişldyi gölgeledigini" ileri süren Ovens şöyle>tievam etti: "NATO üyesi olan bir müttefikin, bağlı bulunduğu ittifakın bu uçağı incelemesine izin vennemesini nasıl izah edeceğini anlamakta güçlük çekiyorum. Bu, Türkiye'nin ittifaka olan bencil bakışının göstergesi ve ciddi bir ciddiyetsizlik ömegidir. Türkiye"nin cezalandınlmasını telkin etmiyorum ama yönetim tarafından kuvvetle protesto edilmesine katkıda bulunmak üzere sizin de imzamza açacagım bir mektubun dışişleri bakanına gönderilmesini arzuluyorum." Daha sonra, üye Larry Smithin isteğiyle yönetimin 10'a 7 oranıyla ilgili görüşünün sorulması kararlaştırıldı ve güvenlik yardımından sorumlu bakan yardnncısı Reginald Bartholomew mikrofona davet edildi. Bakan yardımcısı her ne kadar disk kaymasından mustarip olarak Kongre"ye gelip 10'a 7 oranına karşı çıktıysa da, yaptığı ekspozenin sıradan bir "karşı çıkmadan" öteye gitmediği gözden kaçmadı. Bu arada ABD Savunma Bakanlığı'nın kongre lobicisinin de salonda bulunduğu görüldü. ABD Savunma Bakanı Dick Cheney de geçen hafta Kongre üyelerine bir mektup göndererek 10'a 7 oranına karşı çıkmıştı. Komite toplantısında müzakereler devam ederken gerek Rum lobisi, gerekse Türkiye'nin lobisini yapan International Advisers şirketinin adam adama markaj yaptığı görüldü. International Advisers mensuplarından Morris Atimaty'in müzakereleri yakından takip eden tsrail büyükelçiliğinin Kongre işlerinden sorumlu müsteşari ile dirsek teması yürüttüğü izlendi. International Advisers'in yoğun çabalarına karşıhk Türkiyefnin diğer lobicisi HiB and Knovvlton'dan salonda kimse yoktu. Gerçi Hill and Knowlton yardım konusunda doğrudan lobi yapılmıyor ama yardımla ilgili oturumlar adeta Türkiye'nin "imajının" masaya yatırıldığı bir platform oluyor. HCT iki tarafın da lobi şirketleri oylamaya telefonla adam topladıktan sonra ad okunarak yapılan oylamada sonuç 20'ye 16 oldu. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 2 HAZİRAN 1929 Dün sabah acele işi olanlarla hususi otomobil sahibi olmayan zenginler istedikleri yere gitmek için tevakkuf mahallerinde hiç bir otomobil bulamadılar. Işlerine otomobille gitmek ihtiyadında olmayanlar için öğleye, hatta akşama kadar nazan dikkati celbetmeyen bu hal piyasada işleyen otomobilcilerin hemen kamilen taksilerini garajdan çıkarmamalarından ileri geliyordu. Otomobillerin çalışmaması gece geç vakte kadar devam ettu Biz vaziyeti bütün alakadarlar nezdinde tahkik ve şöylece tesbit ettik. Şehremaneti uzun tetkikat ve hesabat neticesinde otomobil duhuliye ücretlerini büyükler için 30, küçükler için 20 kuruşa indirdi Bu otomobilcilerin işine gelmedi, itiraz ettiler. Emanet dinlemedi. Nihayet dün sabaha kadar, bütün otomobillerin saatlerinde duhuliye ücretlerinin tenzilata göre yazılmasmı temin edecek tadilat ve teşkilat yaptırılması kati suretle tebliğ edildi. Aynca Seyrüsefer memurları da perşembe günü şöförlere dün için saatleri tashihat yapılmamış otomobillerin taksimetreleri boyanacağı ve tadil ettirilinceye kadar Etfaiye garajına çekileceğini bildirdi. Bunun üzerine perşembe günü bir heyet Cumhuriyet Halk Fırkası müfettişi Hakkı ikomobihiz İstanbıd Şinasi Paşayı ziyaret etti. Hakkı Şinasi Paşa bize beyan ettiğine göre, heyeti Şehremanetine göndermiştir. Şehremini muavini Hamid Beyde tenzilatm uzun hesaplara istinat ettiğini bildirmiştir. Otomobilciler bu^ kati cevabı aldıktan sonra n'e oldu ve 2400 şöför ve otomobilci nasıl olup ta hep bir anda, evvelki gece yarısı otomobilleri garaja çektiler ve dün sabah çıkmadılar. Otomobilciler bunu şöyle Georgiev bir diğer soru üzerianlatmaktadırlar: ne Türkiye'ye bir MlG29 savaş " îşleseydik, hem günlerce uçağı kaçıran Sovyet pilot Alekmerkez merkez dolaşacaktık, sandr Zuyefin adi bir suçlu oldutaksilerimiz itfaiye garajmda ğu konusunda ısrar ettiklerini bilkalacaktı, hem de ceza direrek, "Ülkesinin ceza kanunu verecektik. Bunu göze geregince yargılanmasını gerektialmadık ve hiç bir telkin recek bir suç işlemiştir" dedi. neticesi olmakstzm garajdan Zuyef'in Sovyetler Birliği'nde çıkmadık." işlediği suç konusunda diplomaŞimdilik anlaşılan tik kanallardan ve yazılı olarak otomobilciler heyetinin Türk yetkililerine bilgi verdikleriperşembe akşamı, bir kısım ni bildiren Georgiev, "Pilotun adi arkadaşlanyla anlaştıktan suçlu olduğu Dışişleri Bakanı Şesonra, çalışmamak kararı vardnadze tarafından ABD laraverildiği ve bunun her semtte fına da büdirilmiştir" dedi. çalışan şöförlere süratle Georgiev, Türk yetkililerinin tamim edildiğidir. MİG29'u başta Amerikalılar olKanun, grevin ruhsat veya mak üzere üçüncü kişilere inceleimtiyazlı hidematı umumiye tilmediğine ilişkin açıklamalannı şirketlere karşı amelenin tatili tatminkâr bulup bulmadıklarına işgal etmesi şeklinde tarif ilişkin bir soru üzerine de şımları ediyor. Buna nazaran söyledi: otomobilcilerin "Türk tarafının bu tulumunu çalışmamalan, grev takdirle karşılıyonız. Ama gazemahiyetinde • görülememektedir. Iran'da (Baftarafi 1. Sayfada) karşı istikarnette üzerinde vinç ve vince asılı ucu halkalı ipler bulunan iki kamyon karşı yönden gelip otelin öniinde durdu. Duran kamyonlar vinçleri asağıya indirdiler. EUeri bağlı ınedeni kılıklı 11 erkek, bir vince 9, bir vince 2 olmak üzere boyunlanna geçirilen halkalaria incin ani çalışması sonucu hayatlannı yitirdiler. İran halkının pek önem vermediği olay bizim ekiple tam bir panik yaratmıştı. TV ekibinin yönetmeni film ekibinin film çekmesini yasaklayarak hemen toparlanmamızı ve şehri terk elmemizi emrediyordu. Ben birinde diapozitif, diğerinde negatif film bulunan iki makinemin deklanşörüne beş dafa basma imkânı bulmuştum." tran'da geçen yıl aralık ayında parlamento tarafından kabul edilen bir yasa ile çok küçük miktarlarda da olsa uyuşturucu kaçakçılığına kanşanlara idam cezası verilmesi öngörülüyor. Bu yasarun yürürlüğe girdiği ocak 1989 ayından bu yana, geçen hafta çeşitli kentlerde idam edilen 34 kişiyle birlikte, idam edilenlerin sayısının 720'yi bulduğu bildiriliyor. Bilindiği gibi geçen hafta içinde idam edilenler arasında 2 Türk vatandaşının da bulunduğu haber verilmiş, ancak bu kişilerle ilgili Türk makamlarına herhangi bir bilgi verilmediği de kaydedilmişti. 30 YIL ONCE CumhuriYet Milü Korunmanuı lağvı tasarıya bu husus henüz ithal 2 HAZİRAN 1959 edilmemiştir. Bununla Milli Korunma Kanunu ve beraber, yeni tasan tadilleri ile bu kanuna bağlı kanunlaştığı takdirde, bazı kararnameleri ilga eden ve şartlar dahilinde hükümlü ve ekonomik düzeni liberal bir samkları kısmen affa mazhar görüşle tanzim eden kılacak hükümler ihtiva "tktisadi Tedbirler Kanunu" edecektir. . tasarısı, mütalealan alınmak üzere Bakanlıklara ve ilgili Tasan genel olarak, ticaret dairelere gönderilmiştir. hayatmın bütün takyitlerini Yeni tktisadi tedbirler kaldırmakta ve serbest tasarısı, halen Milli Korunma rekabet esasına göre Kanununa göre mahkum piyasanın tanzimini hedef olanlarla, haklşnnda tutmaktadır. Ancak bu genel kovuşturma yapılmakta prensibin yanı sıra, tasarınm olanlar için de hükümler olağanüstü yetki verdiği ihtiva edecektir. Ancak, hükümet, piyasada her alana Bakanlıklara sevkedilen müdahale edebilecektir. ÇALIŞANLAR1N SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Emekli Ikramiyemin Hesabı" 1989 yılı içinde emekli olmayı düşünüyorum. Emekli ikraraiyemin hesabı nasıl yapılacak? Bazı arkadaşlar, emekli aylığı oranı ne ise emekli ikramiyesi de aynı oran üzerinden ödenecek diyorlar. Bazılan ise emekli aylıgına esas alınan tutann emekli ikramiyesinin de bir yıl karşılığı olacağını söylüyor. tkramiye nasıl hesaplanıyor? N.A. YANITi Emekli Sandığı Yasası uyarınca, "Emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere her tam fiili hizmet yılı için" emekli aylığı bağlanmasına esas alınan tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak ödenmektedir. Emekli ikramiyesi = (Gösterge+Ek Gösterge) x (Katsayı) x (Fiili Hizmet Yıh) Olayı örneklersek, 1. derece 4. kademeden kazanılmış hak aylığı alan bir öğretmenin 25 yıllık fiili hizmet süresinin emekli ikramiyesinin hesabı: 1500 (1. derece 4. kademenın göstergesi) 1200 (Eğitim ve Öğretim Smıfının 1. derecesine verilen ek gösterge) 2.700 (Toplam Gösterge) 2.700 (Toplam Gösterge) x 128 (1989 yılı 1. yan katsayısı) = 345.600 TL. (1 hizmet yılı karşılığı emekli ikramiyesi)x 25 = 8.640.000 TL. (25 yıl hizmet eden öğretmenin emekli ikramiyesi) Bu ikramiyenin binde 4'ü oranında ve 34.560 Tl. Damga Vergisi kesilmekte, geriye 8.605.440 TL. net ikramiye kalmaktadır. Emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler göz önüne alınmamaktadır. Aynca, ikramiye her tam yıl esas alınarak ödenmektedir. Örneğin 25 yıl 11 aylık hizmet süresi olan bir memura 25 tam yıl üzerinden ikramiye ödenmekte ve 11 aylık çalışma süresi yok sayılmakta ve bu süre için herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Burada bu konu ile ilgili iki haksızlıktan söz etmekte yarar görüyoruz. Bunlardan birincisi, 30 yılı aşan süreler için ikramiye ödenmemesidir. tkincisi ise ay kesirlerinin emekli aylığının hesaplarında göz önüne alınıp, emekli ikramiyesinde ise göz ardı edilmesidir. SORU: GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYet Kıınlı hesaplaşma 2 HAZİRAN 1988 Istanbul Ticaret Odası Başkam Niyazi Adıgüzel, Bu arada Büyük Ankara Oteli lobisinde dün saat 1430 katil Kürşat Özkan'ın sıralarında, avukatı Kurşat kardeşleri olan, TRT Özkan tarafından tabanca ile Denetim Kurulu üyesi vurularak öldürüldü. Olay Çağatay Özkan ile avukat sırasında, Adıgüzel'le birlikte Ildeniz özkan, dün akşam Türkiye Gazetesi Ankara gözaltma alındılar. Polis ve Temsilcisi Mevlüt Işık ile savcılıkça cinayĞtin işleniş işadamı, mimar Davut nedeni konusunda henüz bir Çelik'i de öldüren avukat açıklama yapılmadı. Ancak, Özkan, daha sonra şakağına taraflar arasında mali bir kurşun sıkarak intihar etti. konuda büyük bir öldürülen üç kişi ile intihar anlaşmazlık süregeldiği ve eden katilin, eskiden MHP dünkü tartışma sonucunda yanlısı ve birbirleriyle yakın da bu kanlı olayın meydana dost oldukları belirtiliyor. geldiği sanıhyor. Olay, bütün olasılıklar göz önüne alınarak soruşturuluyor. KENAN EVREN LISESI PİLAV GÜNÜ Okulumuzun geleneksel Pilav Gününe, mensup ve mezunlarımızı davet ediyoruz. (4 Haziran 1989 Pazar saat: 12.00) Sofya Press'in yorumu Öte yandan dün gazetemize teleksle ulaştırılan ve Stefan, Solakov / Sofya Press imzasını taşıyan bir yorumda da Türk hükümetinin son olaylar karşısındaki tavrı "kışkırtıcılıkla" suçlandı. Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un 29 mayıs günü yaptığı ve "sınııiannızı acın" dediği açıklamaya değinilen yorumda "Şimdi top Türkiye nin sahasında. Eger Ankara, V iyana nıhuna sadık kalmak isterse. Türkiye'ye gelmek isteyenlere binlerce engel ve vasaklar çıkarmadan vıze rejimini derhal kolaylaştırmalıdır" denildi. Yorumda aynca Türkiye, "kendi yurttaşlannın demokratik haklarını çiğnemekte şampiyon olmakla" da suçlandı ktan sonra "Türk komşulardan anlayış ve diyalog arzusu beklenmektedir" ifadesi kullanıldı. Okul Aile Birliği ve Yönetim Kurulu TEŞEKKÜR Eşimin doğumunu başarı ile gerçekleştiren ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU OKUL ÜSKÜDAR 334 22 69 KOZYATAĞI362 47 33 MALTEPE 352 21 21 TARABYA 162 08 18 SÜRÜCÜ BELGESİ VERİLİR Jinekolog Opr. Dr. AYFER ÇELİK'e Jinekolog Opr. Dr. VEDAT ÖZCAN'a Anestezi Uzmanlan Dr. KADİR DEMÎR'e Dr. ADNAN OFLAZER'e Çocuk Dr. SEZER ASAL'a ve Kadıköy Şifa Yurdu personeline teşekkür ederim. ve DENtZ KOTRA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle