27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/U TÜRKtYE'den Borsa kotunda yeni senetler ANKARA (ANKA) Sabancı Holding Şirketler Grubu'nun, oto lastikleri için "kord bezi" üreten "Kordsa Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin 22.5 milyar liralık hisse senedi borsa kotuna alındı. Sermayesi 22.5 milyar lira olan Kordsa, sermayesini yüzde 100 arttırarak, 45 milyar liraya çıkardı. Bu nedenle Kordsa'nın ihraç ettiği, birlik kupürü bin lira nominal değere sahip 22.5 milyon adet ad tertibi hisse senedi borsa kotuna alındı. Aynca, merkezi İstanbul'da bulunan Mesa'ya (Mesken Senayi A.Ş.) ait nama yazılı 2 milyon 250 bin adet ve hamiline yazılı 2 milyon adet hisse senediyle, Istanbul Umum Sigorta A.Ş. 'nin nama yazılı 12 milyon 636 adet hisse senedi de borsa kotuna alındı. Ozel sektöre 'özeP kaynak Özelleştirme gelirleri, özel sektörün yatırımlannı ve ihracatı teşvik ettnek üzere, Türkiye Kalkınma Bankası'na ve Eximbank'a transfer edilecek. KİT satışından elde edilen dövizle borç ödeme yerine, bu kaynakları dövize kazandırıcı faaliyetlere kanalize etme daha sağlıklı bulundu. ABDURRAHMAN YILDIRIM Özelleştirme kamu kesiminden özel sektöre kaynak transferi yapacak KtT'lerin satışından elde edilen gelirler, özel sektör yatınmlanna ve ihracata teşvik olarak verilecek. Özelleştirme programının yüriitücüsü Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı Idaresi (TKKOt) Başkanı ve aynı zamanda Yüksek Planlama Kunılu (YPK) üyesi Ökkeş Özuygur, son alınan bir kararla, özelleştirme gelirlerinin özel sektörün yatırımlannı ve ihracatı teşvik etmek uzere Turkiye Kalkınma Bankası ve Eximbank'a kanalize edildiğini açıkladı. Şimdiye kadar satışına karar verflen veya satılan KİT ve iştiraklerin, 304.4 milyar liraya ulaşan özelleştirme gelirlerinin ise önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek satışlarla trilyonları bulacağı hesaplanıyor. Çalışmalarına hız veren TKKOİ Türkiye'nin dev kuruluşları Petkim, Sümerbank, Turban ile Borsa'da hisseleri işlem gören 7 iştirakı bu yıl sonuna kadar özelleştirmeyi planlıyor. özelleştirmeyi hızlandırmak amacıyla yılbaşında TKKOt Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılan Cengiz Israfil yeniden devreye girdi. Israfil, Petkim'in en önemli şirketi Alpet ve Turban Turizm'in yönetim kurulu üyeliklerine atandı. Aralarında da Erdemir'in de bulunduğu 7 iştirakin her an özelleşebilır durumda bulunması yanında, Turban, Petkim ve Sümerbank'ın özelleştirilmeleri büyük ihtımalle sonbaharda gerçekleştirilecek. Türkiye'nin en büyük kuruluşu Tüpraş'm özelleştirme takvimi ise henüz netleşmedi. Bunun yanında Çitosan'a bağlı 5 çimento fabrikasırun satışıru bağlayan TKKOİ, ikinci bir beş fabrikanın özelleştirilmesi için de kollan sıvadı. tosan'ın S fabrikaa Fransız Societe Çiments'e satıldı. Boğaziçi Hava Taşımacılığı'nın once AirLingus / EskaSilkar ortaklığına satılmasına karar verildi. Air Lingus vazgeçince BHT'nin tasfıyesine karar verildi. USAŞ'ın Iskandinav Hava Yollan'na satılması kararlaştınldı. Sözleşme gönışmeleri sürüyor. Yedi yem fabrikasından dördü satıldı, üçüne uygun alıcı çıkmadı. KİT'lerin satışından elde edilen kaynakların yeniden özel sektöre yatırım ve ihracat için aktarılması "borç kapama yönteminden" daha iyi bulundu. Bazı ülkelerde uygulandığı gibi, KİT satışıyla borç kapama yerine, elde edilecek kaynakla doviz kazanma ve bu dövizle borç ödemenin daha sağlıklı bir yöntem olduğu belirtildi. En sağlıklı yolun ise KİT satışından elde edilen gelirlerin yine KtT'lerin rehabilitasyonda kullanılması olduğu kaydediliyor. Özelleştirme gelirleri ihracat veyatınma kanalize edilecek OSMAN ULAGAY EKONOMİ NOTLARI OzELLESTİRMEDE '89PROGRAMI özelleştirmede bu yıl içinde arasında dünyanın en büyük pet man firma tarafından özelleştiratılması beklenen adımlar şöyle rol şirketi, AJÎD'li Exxon'un adı me ara rapoıu da verildi. Nihai geçiyor. rapor ağustos başında verilecek. özetlenebilir: Sonbaharda fabrikalarının kısJ. Üpraş: Özelleştirmenin ön men özelleştirilmesi planlanıyor. şartı olarak petrol ithalatının ser A e t k i n ı : Yine Türkiye'nin en bestleştirilmesi, TBMM'den çar büyük KtT'lerinden biri olan M. urban: 18 otel ve 4 marinayşamba günu geçen yasayla ger Petkim'de, danışman fırmalar ara la Türkiye'nin en büyük oteller çekleştirildi. özelleştirme için raporlarmı verdiler, nihai rapor zinciri olan Turban için teklifler kolları sıvayan Tüpraş da işe ön larını ise temmuz sonunda veya a'y sonuna kadar alınacak. ce Aliağa Rafınerisi'nden başla ağustos başında verecekler. Yıl 1988'de toplam 24.1 milyar liradı. Tupraş'a özelleştirme strate sonuna doğru ise Petkim'in satıl lık gelire sahip Turban'ın işletmejisi çizmek, Aliağa'nın Tüpraş ması planlanıyor. Petkim'in talip si veya gayri menkullerinin satıtan aynlmasını sağlamak ve de lileri arasında Union Carbide, şı eylül sonunda gerçekleştiğerlemesini yapmak üzere Mor Mitsubishi, C Itoh, Henkei, Ho rilecek. gan Grenfell ile tktisat Bankası ectast, Basf, Dow Chemical ve danışman olarak seçildileı. Bu Degassa Amoco gibi uluslarara X edi iştirak: Borsada işlem firmalann hazırlayacakları ra sı petrokimya ve ticaret şirketle gören Arçelik, Bolu Çimenlo, porlara göre Yüksek Planlama ri bulunuyor. Petkim'in yabancı Çelik Halat, Çukurova Elektrik, Kurulu, Aliağa'yı özelleştirme lara satışı halinde yüzde 10'luk Erdemir, Giibre Fabrikalan, Kekapsamına alacak. özelleştirme bir kamu payı ayrılması öngörü pez Elektrik ve Hektaş'ın hisseye bir başka hazjrlık da Tüpraş lüyor. Şirket geçen yıl 1 trilyon lerinin satışı, oluşturulma çalışın sermaye aıtürımıyla yapıldı ve 530 milyar lira ciro yaptı ve 286 maları sürdürülen Türkiye Fonusermaye arttınmı karşılığı olarak milyar lira kâr sağladı. na ve borsanın işlem hacminin Tüpraş'ın yüzde 50 hissesi Kamu artmasına bağlı. Bu iştiraklerin Ortaklığı Fonu'na devredildi. Ge S ü m e r b a n k : 37 fabrika, 466 yüzde 10 hissesinin fona konulçen yılki cirosu 7 trilyonu aşan mağazası bulunan Sümerbank, ması düşünülüyor. Borsada işlem Türkiye'nin en büyük şirketini yi verimliliğini arttırma ve stok hacminin genişlemesi durumunne ancak yedi kız kardeş olarak kontrol çalışmaları yanında kâr da da halka arzedilmesi planlatanımlanan çokuluslu petrol şir lı olmayan mağazalannı bayilik nıyor. Erdemir'e tevsi yatırımınketlerinden birinin alabileceği lere dönüştürerek özelleştirme ça dan dolayı yabana bir ortak da üzerinde duruluyor. Bu talipliler lışmalanna fiilen başladı. Danış gelebilir. 1970'lerden 1990'lara Gelir Dağılımı Sorunu Bir gece yarısı saat 3'te yeni bir askeri müdahalenin marş sesleriyle uyanmak fikri bazı kimselere hâlâ çekici geliyor galiba. En azından ilgi duyuyoruz bu temaya. Böyle bir olasılık bazen adeta kaçınılmaz ve doğal bir şeymiş gibi ortaya atılabiliyor, sonra da belki de laf arasında bu sözü edenin de hiç ummadığı boyutlarda tartışma konusu haline gelebiliyor. Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti'nin geçen hafta içinde yapılan gelir dağılımıyla ilgili toplantısını basındaki manşetlerden izleyenler, bu toplantıda en fazla konuşulan şeyin askeri müdahale olasılığı olduğunu sandılarsa buna hiç şaşmam. Oysa bu tema üç saat kadar süren toplantıda belki 30 saniyeyi alan ve laf içinde geçen bir değinme vesilesiyle gündeme geldi, üzerinde de pek fazla durulmadı. Ama manşetlere çıkarılan konu bu oldu. Toplantımn manşetlere çıkmayan yanları ise bana göre çok daha ilginçti. Özellikle Prof. Merih Celasun'un ortaya attığı, Türkiye'de gelir bölüşümünün 1970'lerden bu yana izlediği gelişmeyle ilgili tezlere değinmenin yararlı olacağını düşünüyorum. Prof. Celasun'un bulgulanna göre Türkiye gelir bölüşümü 197378 döneminde olumlu bir gelişme göstermiş, daha eşitlikçi bir bölüşüm tablosu çıkmış ortaya. 197888 döneminde ise gelişim ters yönde olmuş, gelir bölüşümü giderek daha da kötüleşmiş. Prof. Celasun'un bulgularının çok kaba özeti bu. Prof. Celasun, 1970'lerdeki iyileşmeyi, 197378 döneminde gelir bölüşümünde sağlanan düzelmeyi açıklarken birkaç temel etken üzerinde duruyor. Birincisi, bu döneme girilirken yüksek döviz rezervlerine sahip olan Türkiye aynca dönem boyunca dış borçlanmasını arttırma olanağını bulmuş. Yani bu dönem boyunca Türkiye ekcnomisi dışardan net kaynak transfer ederek kendi kaynaklannın üzerinde kaynak kullanmak olanağını bulmuş. İkincisi, Türkiye bu ortamda izlediği yüksek kur ve düşük faiz politikalarıyla sanayii teşvik etmiş, canlı bir iç pazara dayalı yüksek büyüme hızları sağiayabilmiş. Aynca tarımı sübvanse ederek bu kesime fazladan gelir sağlamış. Bu koşullar içinde ücretlere daha fazla pay vermek de sistemin işleyişine uygun düşmüş ve gelir bölüşümünde bir iyileşme sağlanabılmış. Ne var ki bu süreç Türkiye'yi sonunda yeni dış kredi bulamaz, dış kaynak sağlayamaz noktaya getirmiş. Bu çıkmazdan kurtulmak için Türkiye döviz kurunu bu kez hızla düşürmeye, faizleri yükseltmeye, tarımdaki sübvansiyonlan azaltmaya yönelmiş. Temel nisbi fiyatlardaki bu tersyüz oluş sürecinde ücretler de kaçınılmaz olarak okkanın altına gitmış ve gelir bölüşümü ücretli kesimle tarım kesiminin aleyhine ciddi bir bozulma göstermiş. 1980'lerde "alternatifsiz politika" olarak savunulan kur, faiz, KİT ve tarım fiyatları politikaları gelir bölüşümü açısından son derece olumsuz sonuçlar vermiş. Ayrıca 1985'ten sonra Türkiye'nin dış borç ödemelerinde zor bir döneme gireceği hesaba katılmadan sürdürülen borçlanma politikası sonunda Türkiye'yi yapmak zorunda olduğu dış borç servisi nedeniyle dışarı kaynak aktaran ülke konumuna düşürmüş. Yani 1970'lerde Türkiye'nin gelir bölüşümünü biraz düzeltmesıne olanak veren tüm koşulların tam tersı geçerii olmaya başlamış 1980'lerde. Bu koşullar altında gelir bölüşümü hızla bozulurken ANAP'ın "ortadirek" diye adlandırdığı kesime yapılan vaatler de latta kalmış. Şimdi gelinen noktada gelir bölüşümündeki bozulmanın ciddi boyutlar kazandığını ve bu konuda bir şeyler yapma zamanının geldiğini, hatta geçmekte olduğunu hemen herkes kabul ediyor. Sorun neyin nasll yapılacağı noktasında düğümleniyor. Prof. Celasun'a göre gelir bölüşümünün iyileştirilmesi için önkoşul, Türkiye'nin yeniden dengeli ve hızlı bir büyüme çizgisine otartulması. Bu süreç içinde de Türkiye'nin makul ölçülerde dış kaynak kullanma olanağını yeniden bulması, cari işiemler fazlası vermekle övünmeyi bırakıp makul boyutlarda cari işiemler açığı vererek dışardan kaynak transfer etmeyi sürdürmesi İyi güzel de 1970'lerde olumlu sonuç veren bu koşullan 1990'lara girerken nasıl yaratacağız? Halkımızın refahından kısıp dışarı kaynak transfer etme külfetinden kurtulmak için dış borç servisimizi yeni bir ödeme planına bağlayabilecek miyiz? İç ve dış dengeleri koruyarak, azgın enflasyonu frenleyerek kabul edılebilir büyüme hızlarına nasıl erişeceğiz? Sanayideki yatırım açığını kapatmak için nasıl bir kur ve faiz politikası izleyeceğiz? Tarım kesiminin durumunu nasıl düzelteceğiz? "Gelir dağılımını düzelteceğiz" sloganına sahip çıkanların, bunu öncelikli hedefleri arasında sayanların, kısır çekişmelerden ve kanat tartışmalarından fırsat bularak biraz da bu tür sorular üzerinde kafa yormaları, ortaya bir şeyler koymaları yararlı olmaz mı acaba? Teşvikli yatırunlar ANKARA (ANKA) Teşvikli yatınmlar, yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32.8 artarak 6 trilyon 312.7 milyar liraya yükseldi. DPT verilerine göre, bu beş aylık dönemde, teşvikli yatınmlarm, madencilik sektöründe yüzde 330.2 arttığı ve 266.7 milyar liraya ulaştığı belirlendi. Yatmmlardaki oransal artışın büyüklüğü açısından, madencilik sektöriinü, tarım ve hizmetler sektörleri izledi. Tanm sektörü yatmmları yüzde 212 artarak 114.7 milyar liraya, hizmetler sektörü yatmmları ise yüzde 138.3 artarak 3 trilyon 762.3 milyar liraya yükseldi. Tekstilde yeni birlik ANKARA (AA) thracatçı birliklerine bir yenisi eklendi. Güneydoğu Tekstil ve Hammaddeleri thracatçılan Birliği'nin kurulmasma ilişkin Bakanlar Kurulu karan uygulamaya girdi. Birliğin merkezi Gaziantep'te olacak. TKKOİ, bugüne kadar şu özeileştirme operasyonlarım gerçekleştirdi: Teletaş'ta yüzde 22 hisse halka ve çalışanlara satıldı. AnsanMeda Coca Cola kuruluşu Atlantic Industries'e satıldı. Çi Pamuktan konfeksiyona uzanan zincırde yaşanan 19 HAZİRAN 1989 Döviz Satış 2132.46 1607.24 151.99 1070.51 51.20 275.33 478.83 315.50 951.78 317.80 1244.14 147.58 14.67 7204.26 3291.45 568.61 Efektıf Alış 2128.20 1576.76 151.69 1068.37 50.23 274 78 469.75 314.87 949.88 317.16 1241.65 144.78 14.39 7067.62 3284.87 557 82 Efektıf Satış 2154.00 1623.47 153.53 1081.32 51.72 278.11 483.67 318.69 961.39 321.01 1256.71 149.07 14.82 7277.03 3324.70 574.35 umut verici ilk önlemiere rağmen henüz aşılamadı. DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Betçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fin Marfckası 1 Fransız Frangı 1 Hoilanda Florini 1 Isveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 italyan Lıreti 1 Japoo Yeni 1 Kuveyt Dmarı 1 Ster|in 1 S.Arabistan Riyalı Doviz Alıs 2128.20 1604.03 151.69 1068.37 51.10 274.78 477.87 314.87 949.88 317.16 1241.65 147.28 14.64 7189.86 3284.87 567.47 İplik fiyatı yerinde sayıyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Türk tekstil sektöründeki krize neden olduğu ısrarla öne sürülen pamuk ve pamuk ipliği fiyatlarının ithalatta gümrük muafıyeti ve vergi indirimi getirilmesine karşın iç piy«sada yerinde saydığı kaydedildi. tzmir Ticaret Borsası'nda 5 bin lira sınırına dek gelen pamukta ithalatın başlamasıyla görülen gerileme 46004650 lirada kaldı. Yaklaşık 20 gündür aynı seviyeyi koruyan fiyatların bugünkü durumunu değerlendiren ticaret borsası yetkilileri, "Sanayici, kriz nedeniyle pamuk alımlannı durdurdu. Bu nedenle borsada sancı var alıcı yok. O yüzden de fiyatlar yerinde sayıyor" dediler. Pamuk ipliğinde de aynı durumun yaşandığına işaret eden yetkililer, "İplik ithalatı başlasa da bu fiyatlar yerinde sayacak gibi" değerlendirmesini yaptılar. Sektörün çözümünün alınan bir ya da iki kararla çözürnlenmeyeceği görüşünü savunan Ege thracatçılar Birliklerı Başkanlar Kurulu başkam Mustafa özman, "Kısa vadede sorunların çözümleneceğine inanmıyorum. Uzun vadeli politikalarla sorunların üstesinden gelinebilir" dedi. Hükümetin attığı adımın olurnlu olduğunu ancak yeterli olmadığına dikkati çeken Özman sözlerini şöyle sürdürdü: "AJınan karariarda süreklilik olacak mı yeni kararlar alınacak mı gibi sonılann yanıtlan beliısiz kalıyor. Bu durumda sektör de yeni üreticiden konfeksiyon ihracatçısına kadar olan zincirde yaşanılan sorunlar pamuk ipliği ve hambez ithalatının kolaylaştınlmasıyla çözümlenemez. Tiim kesimlerde serbestiyet olmalı serbest rekabet ortamı yaratılmalıdır. Bu arada da antidamping yasası çıkartılmahdır." Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hüdayi Kurt da "Aülan adım olumludur. Ancak yetersizdir. Bu kararlan başkalan da izlemelidir. Bizim sevindiğiraiz nokta ortada bir sorun olduğunun artık herkesçe kabul edilmesidir" diye konuştu. /MURATA FAKSIMILE İstanbul: 175 44 93 Antalya: 123 066 Barsa: 1S2 206 Adana: 122 533 Borsayı Ekonomik Bültenie izleyin • İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda tarihi rekorlar kırüıyor. Borsada neler oluyor? Önümüzdeki haftalarda neler olacak? Ekonomik Bülten'de izleyin. • Menkul Kıymetler Borsası'nda hisselerini alıp sattığmız firmaları ne kadar tanıyorsunuz? Ekonomik Bülten'in ücretsiz eki REHBER kaynak dergide, finansçırun kaleminden firmaların bilanço analizlerini okumadan, uzmanlarm tavsiyelerine kulak vermeden yatırımlarınızı yönlendirmeyiniz. KöNUK YAZAR dı. Ancak hızlı bir dış borçlanma, göreli fiyat yapısını ihracat ve iç tasarruf aleyhine hızla bozdu. Kısa vadeli borçlar karmaşık, gübozan bir yapıya döPlan öngörülerinin nesnel bilgi temeli yeterli olmadığı için, bu ven venneyen ve istikran 1977 ortasında sona nüştü. Dış kredi akışı öngörüler bir ölçüde plancılann ve siyasal iktidann öznel tercihlerini ülke 197880 döneminde derin bir döerince, viz veyargılarını yansıtmaktadır. Güvenilirlik sağlanması için planın bunalımına sürüklendi. ülgeniş bir katılımla hazırlanması ve tartışılması demokrasi gereğidir.197983 donemini içeren dördüncü plan, dekenin içinde bulunduğu döviz bunalımının olmalıdır. Göreli fiyat hareketleri, gelir bö rinliği ve büyüyen kamu açıklanmn boyutlaProf. Dr. MERİH CELASUN lüşümünü de yakından etkilemektedir. Bu ne n üzerinde yeterli bir teşhis koyamadı. Gerdenle, plan modelinin göreli fiyat hareketle çekçi olmayan bir büyüme tablosu çizildi. Orta Ooğu Teknik Ûniversîtesi rini içerecek bir yapıda olmasında büyük ya 197980'de dünya petrol fiyatlan bir sıçrama Özal hükümeti, Altıncı Plan taslağını par rar vardır. Tekelci fiyatların ve rantlann de daha gösterdiğinden, ekonomide geniş kapsamlı ve dış destekli bir istikrar programı gelamentoya sunmuştur. Yeni plan 199094 dö netim yolları da planda gösterilmelidir. Plan öngörülerinin nesnel bilgi temeli ye reği ortaya çıktı. 24 Ocak 1980 kararlanndan nemini kapsamaktadır. Planın kabul edilmesi, politik ve ekonomik belirsizliklerin yoğun terli olmadığı için, bu öngörüler bir ölçüde sonra, yeni bir revize plan hazırlanmadı. laştığı 1989 yılı konjonktürüne rastlamakta plancılann ve siyasal iktidarın öznel tercihle 198084 döneminde, Türkiye ekonomisi fiilen dır. Plan taslağı, DPT dışındaki uzmanların rini ve yargılarını yansıtmaktadır. Bu konu orta vadeli bir plana başvurulmadan yönlenve özerk kuruluşların katılımı ile bir bütün da güvenilirlik sağlanması için, planın geniş dirildi. Bu dönemde, IMF ve Dünya Bankası olarak tartışılsaydı, kamuoyunda etkin bir bir katılımla hazırlanması ve tartışılması de programlan, ekonomideki temel kararlara çerçeve teşkil etti. Siyasal katılımın azaldığı mutabakatın oluşması yönünde ciddi bir adım mokrasinin gereğidir. Planın gerçekçi olabilmesi için başlangıç bu dönemde, iç talebin kısıtlanıp, üretimin ihatılmış olurdu. koşullannın ve konjonktürün çok sağlam de racata yönlendirilmesi sürecinde gelir bölüşüOrta vadeli bir planın birinci işlevi, ekono ğerlendirilmesi gerekir. Aşırı iyimserlik, kö mü hızla bozuldu. Vergi yükü arttınlamadı. mide büyüme, bölüşüm, istihdam, fiyat istik tümserlik kadar sakıncalıdır. Örneğin, çok ihracata yönelik yeniden yapılanmanın faturan, dış ticaret ve dış borçlanma konuların yüksek bir büyüme hızı ve kaynak kullanım rasını, tarım üreticileri ve tanra dışı ücretlidaki hedeflerin ülkenin iç ve dış koşullan çer öngörüsü, ekonomide öncelik ve özveri sorun ler ödedi. çevesinde uzlaştınlarak seçilmesidir. Planın larının hafîfe alınmasına yol açabilir. Fazla 198589 donemini kapsayan beşinci plan, ikinci işlevi, sosyoekonomik düzenin teşki alçak gönüllü hedefler ise planın itici gücunü latlanma biçimi, oyunun kuralları ve politi azaltabilir. Dış ve iç koşullar değiştiği takdir Özal hükümetinin felsefesine göre hazırlanka araçlan konusunda açıklık getirmesidir. de, plan döneminin ortasında, bir plan reviz mıştı. Bu planın makro öngörülerinde bir aşınhk yoktu. Ancak beşinci planda, Türkiye'Politika araçlarının kurumsal, niteliksel ve ki yonuna gitmek en akılcı yoldur. nin 1985 sonrası dönemde karşılaşacağı dış mi hallerde niceliksel yönleri ile birlikte ele Orta vadeli bir planın temel işlevlerini beahnması gerekir. Kalkınmanın hedefleri ve lirttikten sonra, Türkiye'de 197389 dönemin borç servisi sorununun boyutları düşük taharaçlan bir bütün olarak beiirlenmelidir. Pla de uygulanan üç planın serüvenine kısaca de min edilmiş ve kamuoyu bu konuya hazırlannın uçüncü işlevi, kamu sektörünün yerini, ro ğinmek ve bazı dersler çıkarmak istiyoruz. mamıştı. 1986 yılında petrol ithal fiyatlan düştüğünden, ağırlaşan dış borç servisi, ödemelünü ve ağırlığını net bir biçimde tanımlamak 197377 donemini kapsayan üçüncü plan, olmalıdır. Kamu sektörü, vergiler ve harca yüksek bir büyüme hızı ile sanayileşmede yeni ler dengesinde bir bunalıma yol açmadı. Anmalar yolu ile bir taraftan makroekonomik bir hamleyi öngören bir belgeydi. Bu plan, cak kamu finansmanına büyük bir yük getirperformansı etkilerken, diğer yönden sosyal yüksek oranlı iç tasarruf ve çok sınırlı dış di. Devalüasyonlar bu yükü iç para cinsinden dengeleri geliştiren bir rol oynama gücüne sa borçlanma eğilimlerini esas alarak hazırlan daha da arttırdı. 1987 yılında bir seçim ekohiptir. Aynca, devlet birçok alt sektörde mal mıştı. Döviz rezervleri 1973 yılında rekor bir nomisi yaşanırken iç denge altüst oldu. İç ve ve hizmet üretiminde öncü ve dengeleyici bir düzeye ulaşmıştı. Ancak 1973 yılı sonunda or dış borç faiz yukleri nedeni ile, konsolide bütgörev üstlenebilmektedir. Bu nedenlerle, pla taya çıkan dunya petrol bunalımı, Türkiye çenin etkinliği azaldı. 1988 yılına bü>ük bir nın, kamu kesiminde kaynak bulma ve kul ekonomisine büyük dış şoklar getirdi ve dış enflasyon stoku ile geçildi ve büyüme hızı gelanma biçimlerine açıklık getirmesi ve önce ticaret hadleri hızla bozuldu. Bu dış şoklar or rileme seyrine girdi. Belirsizlik ortamı ve yuksek faizler, imalat sanayii, yatırımlannı caylikleri belirlemesi gerekmektedir. ta vadede kalıcı bir özellik taşıdığından, eko dırdı. Bozulan dengelerin düzeltilmesinin zaPlanın bu temel işlevleri yerine getirebilmesi nominin dış ticaret ağırlıkh bir yapılanmaya man alacağı net bir biçimde anlaşıldı. için, planlama sürecinde makro ve sektör dü girmesi ve planın yenilenmesi gerekirdi. HüTürkiye'nin son üç plam ile ilgili deneyimzeylerinde geliştirilen ongörulerin özel bir ko kümetler, döviz rezervlerini tüketme ve bü lerinden alınacak başlıca dersler şunlardır: (1) numu ve ağırlığı vardır. Bu öngörüler pla yük ölçekli dış borçlanma yolunu seçtiler. Dış ve iç koşullarda önemli bir değişme karnın sayısal çerçevesini oluştururlar. 1970'lerde reel dış faizler de duşüktü. Bu dö şısında, plan öngörüleri, politikaları ve öncePiyasa ağırlıkh ekonomilerde, göreli (nispi) nemde yüksek dozda dış borçlanma, bir yön likleri formel bir biçimde yem'den saptanmafiyat yapısı ile teşvikkoruma sisteminin kri den yatınmların artmasına yol açarken, diğer lıdır; (2) Planın başlangıç koşullannın sağlıklı tik bir önemi vardır. Göreli fiyat yapısının yönden reel ücret artışlarına ve tarımsal geli değerlendirilmesi zorunludur; ve (3) Liberalbaşlıca öğeleri reel döviz kuru, faiz, ücret ve rin subvansiyonlarla desteklenmesine imkân leşen ve esnek fiyat rejimi uygulayan bir ekoiç ticaret hadleridir. Fiyat yapısının dış ve iç sağladı. Yoksulluk çizgisinin altındaki nüfu nomide, kamu maliyesinde dengenin önemi denge aleyhine bir sapma göstermemesi esas sun göreli payı bu dönemde bir olçude azal daha da artmaktadır. Orta Vadeli Planlama ve 6. Plan (I) . Ve gelecek hafta: • Ekonomik Bülten 1990'a doğru bankalanmız" özel eki 26 Haziran'da yayınlanıyor. • Türkiye'de faaliyet gösteren kamu, çok şubeli, orta büyüklükteki, az şubeli ve yabancı bankalarm bilançolarmın uzmanlar tarafından tek tek değerlendirildiği" 1990'a doğru bankalanmız" özel eki her an elinizin altında bulundurup başvurabileceğiniz bir kaynak niteliği taşıyacak. EKONOMİK BULTEN "İş ve ekonomi dünyasının sesi Alayköfkü Caddcsi Erydmaz Sokak No. 13 Cağaloğlu 34340 İstanbul Tel: 519 29 55 (3 hat) • 512 83 31 • 526 10 50 Telcks: 30832 ebul tr Faks: 519 29 58
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle