23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Hleteoroloji Genel MüdOfiüğu'nden alınan bilgiye göre: yurtJun kuzey ve batı tesîmteri parçalı ÇOK bulutlu. Marmara, Kuaıy ve iç Ege, iç Anadolu'nun kuz e y j ş babsı, Orta Karadeniz sa&anak ve gSk gurüttuNu sağanak yafiışlı ctığer yetter az bufcıtlu ve açık gelecetc. Have sıcakdöı: Onemi bir değişHdik olmayacabk. Ruzgâr: Güney ve batı yönlerden hafîf ara sıra orta kuvvette yağıs anında yer yer kuvvedi esecek Oenizterarizde ruzgir GünbaDsı ve lodostan 35 KuvveSnde, saattE 1021 deniz mii hızta esecek. Denız mutedil dalgalı. tafıminı dalga yöKsekU^ı 0513 metre, görüs A Y A Y B Y A A B B HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 3T> 20» Diyartntaf A Y 25°15°&inıe 8 32°19°Eızincan 8 28° 12° Eranm Y 25° (fEstoşehir 25° 12° Gszianlep A B 30° 18° Gireun 2B°16°GütnüşlıaneB 23° 12° HaMdri 8 31° 17° ispjra Y 33°18°M»sa 24° 12° K.Maraş 28°12°M«s»ı 23° 6°Mu#a 24° 12° Muş 32° 19° Wğde 21° 16° Ortu 24°11°REB 28° 13° Samsuı 19 HAZİRAN DÜNYA'DA BUGÜN Amstefflam Amman Atm Bagtfat B A B A Barcelona B Basel B B Betgra 8 Bartn 8 Bom B Budapeşte Y B Ceneırre A Cazayir A Cütte A Dubayi 6 Frartcfct A ÛTO B He&nfci A kjhtt Kopenhag B B K0h A 26° 31° 27° 37° 32° 22° 24° 25° 25° 26° 21° 23° 31° 41° 43° 25° 32° 25° 34° 25° 26° 32° Y A B A Montreal B Y Mostova 8 MünKı B B B Paris Y Prag A Riy*! Roma 8 Y Şofya A Şam A "fel Awv A lürnıs Vkşma Y vened* B B YVtehingttıB Zurtı B Lenıngrad Londra Madrid MSano 24° 27° 30° 29° 29° 28° 25° 25° 28° 25° 20° 42° 30° 22° 35° 39° 36° 18° 29° 24° 27° 23° 1989 Y A A B B B Y B Y A 28°10°Siiıt Y Y 24° 16° Sinop Y 28°12°lsanW B Y 28°18°Sıws Y 25° 12° ianr . 30°M°Ka»s . B 24° rVutot Y B. . B B 24° 13° Kasömonu Y 23° 12° M s s n B Y 24° 11° Kayssri B 28° )0° Tuncei Bolu uzaklıgı 10 km., yaOış anında 36 km. olacak. Van Gölünde ha Bursa Y Y 26° 13° KırMarel Y 23° 13° Uşak va: Az buluttu ve açık geçecek. Ruzgâr guney yönlerden hafif, Çanakkale Y 24° 15» Kony» B B 26° 11° van Y 2S°13°YO!Qat ara sıra orta kuvvette esecek. &5I kuçük dalgalı olacak. Göruş Çonım Y Y 25° 11° Kutahya B 30° 14° Zonguldak Y Y 29° 16° Maütya uzald» 10 km. dolayında olacak. OenaS A «ık B tjukjftj K kvt S ssk Y yajrtnrtj 30° 16° 31° 18° 27° 21° 27° 13° 25° 11" 27° 13° 21°16 O 21° 17" 21° 16° 33° 20° 21°«° 25° 12° 25° 13° 21° 16° 29° 14° 26° 14° 23° 10° 25° 11° 20° 16° MEHMED KEMAL POLTTIKA VE OTESI Nasıl Anlamak... Geçende, gençlerle yaptığı bir konuşmada Demirel, "Ben faşist lafını hiç sevmem, yalnızca antifaşist derken kullanırım" diyordu. Faşizmi bilenler için, vaktiyle MC hükümetteri kuran bir siyaset adamının böyle söylemesi bile ilk ağızda kıvandırıcıdır. Faşizm bir ülkeye her zaman bağırıp çığırarak gelmez. Bakarsınız, 'demokrasi elden gidiyor' diyerek. 'Atatürk öldu' diye kızarak gelir. Faşizmin ülkemize türlü kılıklarda girdiğini çok gördük. Hâlâ 12 Eylül yasaları yürürlükte iken hapishaneler ağzına kadar doluyken, insan hakları çiğnenirken faşizm yok mu denecektir? 12 Eylül yasaları kalkmadıkça faşizmin de kökü kazınmaz. Demirel 'demokrat' olduğunu söylüyor, oysa gizli faşizm kalkmadıkça, bununla sayaşmayanlar 'demokrat' olamazlar Demirel, Bogaziçi Üniversitesi nde gençlere yaptığı bir konuşmada 141,142 ve 163'üncü maddeler karşısındaki tutumunu şöyle açıklıyor: "Bu meselede benim anlaşılmam zor. Ben antikomünistim, antifaşistim; ben milliyetçi, muhafazakâr ve demokratım. Ben fikre karşı değilim, eyleme karşıyım. 141,142 ve 163 kalksın diyenler ne yapacaklardır?" Belli ki Demirel, Ceza Yasası'ndaki bu maddelerin değişmesini istemiyor. Antikomünistim derken, seçimlerde bunu kullanacağa benziyor. Demirel, bu konu lan latife olarak kullanırken de antikomünizm yapmaktadır. Bir dostu Demırel'e şöyle demiş: "Kırk yılda bir komünist olasım vardı, onda da Gorbaçov su koyverdi." Bilmem bu fıkrayı da biz şöyle değişteribilir miyiz? "Faşizm başını almış giderken kırk yılda bir Demırel'in 'demokrat' olacağını sanmıştık, o da sonunda su koyverdi." Kimsenin geçmişini karıstırmak istemiyoruz. insanlar yanılırlar, sonra da yanılgılarını düzeltebilirler. Demirel antikomünizmi bir politika olarak izledikçe, onun ardından gittikçe hiçbir zaman 'demokrat' olamaz. Hem antikomünizm hem de 'demokratlık' hiçbir zaman bir kefeye konmaz. Bir antifaşist demokrattır da bir antikomünist demokrat değildir. Evren Paşa olsun, Özal olsun, demokrat siyasal liderler olsun, hiçbiri komünist partisi kurulrnasına karşı değillerken, Demirel, niçin işi yokuşa sürmektedir? İşte o zaman geçrnişindeki siyaseti kurcalamak gerekiyor. Faşist olduğu her halinden belli bir parti ile koalisyon hükümetleri kurmasının altında yatanlar anlaşılıyor. Demirel'in partisinde etkin gençlik dernekleri olmamıştır, ama başka partilerin etkin faşist gençlerini amacı doğrultusunda kullanmıştır." Bana hiçbir zaman faşist dedirtemezsiniz" derken neleri amaçladığı bellidir. Bu geçmişi silmedikçe bir siyasetçi 'demokrat' olabilir mi? Gizli Komünist Partisi gittikçe gizlilikten arınmaya çalışmaktadır. Gizliliğe dayanan birçok eylemınden vazgeçiyor. En son, yurtdışından yayın yapan gizli "Bizim Radyo"nun yayınlarını bu ayın 11'inde kesmiştir Bu davranış, gizlilikten açıklığa doğru gitmektir. Gizli partinin yöneticileri yurda gelerek durumlarını açıklığa kavuşturmuşlardır. AT ülkeleri bunun farkındadır. Bundan ötürü TBKP'ye arka çıkıyorlar. Demokrasiye geçebilme, AT'ye uye olabilmek için partinin açıkça çalışmasını önkoşuyoıiar. Komşumuz Sovyetler Birliği'nin yanı başında komünist partisinin tehlikeli mi, tehlikesiz mi olduğunu 70 yıldan beri öğrenememişsek bundan sonra hiç öğrenemeyiz. Bizi kim sömürüyor, iç işlerimize kim burnunu sokuyor, paramıza pulumuza kim ambargo koyuyor, bunlan bugüne değin bilememişsek bundan sonra hiç bilemeyiz. Komünizme düşman olarak 12 Eylül'ü yapan Evren Paşa bile demokrasinin komünist partisiz olamayacağını söylüyor. Bir, Demirel'e bunlar anlatılmadı. Böyle giderse anlatılamaz da... Tunus *» ... ^ Kahire» (•Şam BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Her yıl Artvin'de düzenlenen ve boğa güreşleriyle tanınan geleneksel şenlik. 2/ Kanşık rcnkli... Büyük makamdaki kimseleri hoş sözlerie, fıkra ve öykülerle eğlendiren kimse. 3/ Oldukça büyük bir tür cep saati... Baryumun simgesi. 4/ Gözlem... Ayırma işareti olarak kullanılan eğik çizgi. 5/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Japon lirik dramı. 6/ Delta. 7/ Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen san... Baston. 8/ Bestelenmiş her tür şiire Baüda verilen ad... Yakut Türkleri inanışında kötü ruhların adı. 9/ Kabuğundan kinin çıkarılan ağaç. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çalgı ya da ses için bestelenmiş, serbest biçimde paıça. 2/ tzmir yakınlarında kurulu olan petrol rafinerisi... Danimarka'nın plaka işareti. 3/ Kaba bir koraedi türtl... Uzaklık işareti. 4/ Bir tür uzun savaş bıçağı. 5/ Pozitif elektrot... Kaburga kemiği vepirinçle yapılan, Antalya yöresine özgü bir yemek. 6/ Su taşkını... Sodyumun simgesi... Bir renk. 7/ Yanarken güzel koku verdiği için tütsü olarak kullanılan ağaç... înce bez. 8/ tslama göre haram sayılan faiz... Kalori. 9/ Çekişme, kavga. (Baştarafı 1. Sayfada) "Tttrkiye'de baa çevreler, bu seyahat etme özguıiüğünü, sınırdışı ederek Türkiye'ye göndennek olarak •Igdıyoriar" diye konuştu. Atanassov, Bulgaristan'dan Türkiye'ye kaçan Türklerin burada işsizlikle karşılaştıklannı, işkence gördüklerini ve tecrit edilmiş bölgelerdeki kamplara yerleştirildiklerini iddia ederek, "Rn kimselerin kendilerine Bulgaristan'dan başka anavatan bulamayacaklanna kesiıdikle inanıyorum" dedi. Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan yetkililerini perşembe günü görüşmeye çagırmıştı. Başbakan Turgut Özal dün sabah Tarabya Oteli'nde yerli ve yabana gazetecilerin katıldığı basın toplantısında, Bulgaristan Başbakanı'nın sözleri üzerine kendisine yöneltilen soruya şu karşıhğı verdi. "Kayıtsız, koşoisuz olmaz. Koşulsuz olmaz ki, o zaman konuşma olur o. Bizim koşul dedigimiz tek bir şey var, onu anlamamız lazım. Bize gelen resmi şey varsa onu anlamamız lazım. Resmen Bulgar şeyine verdik. Bu açıklamamızı tplevizyonda yapmadım, ama bu açıklama Bulgar temsilcisine daha önce verildi. Sefaretine. Ve orada tabiatiyle bu anlasmanın kayıtlan var. Deniliyor ki, BM MültecUer Yüksek Komiseri'nin de bulunacağı ve konuşulacak konunun esas itibanyla göç anlaşması olduğu. Göç anlaşmasını konuşmadan neyi konuşacağım ben onlarla? Göç anlaşmasını konuşmadığımız takdirde konusmamn manası yoktur. Onu söylüyonım. Yani eğer gelen mektup, cevap, 'Evet biz bunlan konuşacağu, göç anlaşmasını konuşacagız. BM Mülteciler Komisyonu Başkanı'nın da istirak edeceği bir konuşma oîacak' şeklindeyse konuşalım. Ama hiçbir önkoşulsuz, giindemsiz bir konusmamn bir faydası yoktur." Başbakan özal, basın toplantısının başında çok kısa sürede çadırkentlerin oluşturulmasmda ve verilen hizmetlerde erneği geçenlere teşekkür ettikten sonra, beş sayfalık bir metin okudu. Özal, "1984 yılından bu yana Bulgaristan'da, insanlık tarihine kapkara bir leke olarak geçecek bir trajedi yaşandıgını, bu tablonun cirkinliği ile apaçık ortada göriıldugünü" belirterek, Türklerin, Bulgar devletini arkadan "hançeriemediğini" , "toplum diizenine karşı silablı eylem yapmadıklannı" söyledi ve baskı ve zulmün gerekçesiz olduğunu ifade etti. Bulgaristan'daki Türklerin hem "maııevi" hem de "maddi" soyguna maruz bırakıldıklarını, çadırkentlerde görülen manzaranın adeta "savaştan kaçan insanlann halini sergiledigini" anlattı. Sofya zor durumda ğanu biliyonız. Iran, Pakistan ve birkaç Arap iilkesi bu konudaki endişelerini bildirdiler. Ancak biz, tslam iilkelerinin bu konuda daha fazla reaksiyon göstermelerini bekliyonız" dedi. Meclisten çıkanlan iskân yasasında, Türkiye'de yakıru bulunanların "serbest göçmcn", diğerlerinin "iskânlı göçm«B" kabul edilmelerinin nasıl olacağı yolundaki bir başka soruyu da özal şöyle yanıtladı: "Şimdi, çok özeJ bir şeyler yapdacağını söyleyemem. Biz şunu düşünüyoruı. tnsanlanmmn yerleştigi yerlerin mühim bir kısmı daha çok büyük şehirlerdir. Yani tanma yerlestirmeyi fazla da düşünmüyoruz. Çok kısıüıdır taD i nma yerleştirme. Daha çok hizmet sektöricrine ve sanayiye kayacaknr. Bunlar aym zamanda bileginde bir alnn bileziği olan insanlardır. Bu bakımdan sanayide ya da hizmet sektörierinde çalışmalan daha kolay olacaktır. Zaman içerisinde insanlanmıza ne yapıyorsak, bunlara da bu imkânlan sağlamaya gajret edecegiz." da Avrupa'daki insan hakları kuruluşlan ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni göreve çağırdı. Göç eden soydaşlarımıza Türkiye'nin kucağının açık olduğunu, ama yapılan zulmün de unutulmamasıru, soydaşlarımmn haklannın aranıp korunması gerektiğini büdiren lnönü, hükümetin bu konuda alacağı her türlü önlemi parti olarak destekleyeceklerini, ancak hükümetin de bu durumu bir iç politika malzemesi yapmaması gerektiğini bildirdi. lnönü, gelen soydaşlanmızın barınma ve iş bulma sorunlarının çözümünde belediyelere büyük görevler düştüğünüde belirterek, zaten kıt olanaklar içinde zorlanan belediyelere devletin yardırna olmasını istedi. DYP Genel Başkam Saleyman , dün Kızılcahamam'dasırasmda gazetecilerin soüzerine Bulgaristan konusuna değindi. Demirel şöyle konuştu: "Halkın desteğini kaybetmiş bir iktidar dış politikada da etkili olamaz. Onun için Bulgaristan'da bu olaylar zulme dönüştü. Aslında bu meseleler Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri devam ediyor. Ancak, şimdi Bulgaristan bu baskıian yapacak cesareti ncreden buluyor? Türkiye'nin caydıncüıgı nereye gitti? Ben, (Baştarafı 1. Sayfada) ba yatırılabileceğini belirtti. Edirne'de bulunan arkadaşlarımız Idris Akyüz ve Fnat Kozluklo'nun bildirdiklerine göre Bulgaristan'ın sınırdışı ettiği soydaşlanmızdan 420*51 dün trenle kapıkule'ye, 700 kişi de karayoluyla Dereköy sınır kapısına geldiler. Karayoluyla Kapıkule'den girişler ise sabaha kadar aralıksız devam etti. Bulgaristan'ın, Silistre, Kırcaali. Razgrad ve Rusçuk bölgelerinden gelenlerin, Kapıkule'nin Bulgaristan tarafında >aklaşık 1000 araçlık bir kuyruk oluşturdukları haber veriliyor. Bugüne kadar giriş yapanların sayısının ise 40 bini aştığı bildirildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre Kapıkule sınır kapısından bugüne kadar toplam 32 bin 93 kişi giriş yaptı. Bunlardan 27 bin 438'inin giriş işlemleri tamamlandı. Dereköy'den girenlerin sayısının ise 8 bin 198 olduğu belirtilerek 700*ü dışmdakilerin işlemlerinin yapılarak, "geçici ikâmet" merkezlerine yerleştirildikleri öğrenildi. Kamplar Misket Türkleri Özal, Misket Türklerinin "Türkiye'ye göç ederiz" dediklerinin hatırlatılması üzerine de, "Misket Türklerinin adını son olaylarla birlikte ilk kez duyduk. Şu anda bu konuda bir şey söylemek durumunda değiliz. Bu soın sonınundan bifarklıdır" dedi. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ismet Paşa Hz, 19 HAZİRAN 1929 Başvekil tsmet Paşa Hazretlerinin îstanbula ne zamart gideceği henüz belli değildir. Maamafih iki haftaya kadar hareketi tahmin edilmektedir. Üç dört gündenberi soğuk algınlığından rahatsız bulunan Başvekil Ismet Paşa Hazretleri iyileşmişlerdir. Çarşamba günü Heyeti Vekileye iştirak edeceklerdir. güzelliği itibarıyla muvaffakiyetli bir eserdir. Primadonna Suzan Lütfullah ve Şevkiye Hammlarla, Lütfullah Sururi Bey muvaffak olmuşlardtr. Muhlis Sabahattin Beyin besteleri çok takdir edilmiştir. InÖnİİ'den destek SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, Yerel Yöuetimler Kurultayı'nda konuşurken, Bulgaristan'dan sınırdışı edilen Türklerin dunımuna değindi. lnönü, olayı insanlık dışı bir tehcir ve büyük bir insanlık trajedisi olarak niteleyerek bu konu Süreyyu Opereti Süreyya Opereti dün akşam Kadıköyünde sanatkar Muhlis Sabahattin Beyin son eseri olan Mon Bey operetini temsil etmiştir. Irtica zihniyetini tehzil eden Mon Bey eseri bazı uzun mükamelelerine rağmen mevzuu, lisan ve bestenin Yeni damga pullan Maliye Vekaleti elyevm kuilamlmakta olan damga pullarım değiştirmeye karar vermiştir. Yeni damga pullan yeni Türk harfleriyle basılacaktır. Pul müdüriyeti tarafmdan yeni pulların şekilleri ihzar edilmiş bunlar prova halinde Vekalete gönderilmiştir. Yeniden basılacak olan damga pullarından noksanlaı olacaktır. Yeni damga kanunu nazarı itibare alınarak pulların kıymeti ona göre tesbit olunacaktır. SakaUı bebek 4 yaşında olduğu halde sakalı, bıyığı çıkan, tenasüli kabiliyeti gayrı tabii surette inkişaf eden Trabzonlu küçiik Mehmet yakında Saruyburnunda teşhir edilecektir. SakaUı çocuk, Trabzondan şehrimize getirildikten sonra Gülhane hastahanesinde Dr. Abdülkadir Bey tarafmdan muayene edilmiştir. Doktor bu çocuğu muayene etmiş ve çocuğun sıhhi vaziyetini tesbit ettikten sonra Mehmet hastaneden ayrılmıştır. Sarayburnu gazinosu müsteciri Ibrahim Bey ve akrabası tarafmdan hastahaneye götürülen Mehmet, şimdi sokağa çıkarıldığı zaman halkın merak ve tecessus ile etrafına toplanmalanna mani olmak üzere yüzü tiil bir peçe ile örtülmektedir. M. Troçki Daily Maile göre yeni Dahiliye Nazırı M. Clynese M. Troçkinin tngiltereye gelip yerleşmesine müsaade edilmesi için bir müracaat vukuu bulmuştur. M. Clynes bu hususta bir karar ittihaz etmeden evvel M. Makdonald ile görüşecektir. Resmi mehafil bu talebin reddedileceği fikrindedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet 19 HAZİRAN 1959 Kurban Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yayımlanmamıştır. GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYet ÖzaTa kongrede suikast 19 HAZİRAN 1988 Başbakan Turgut özal, suikast girişiminde elinden yaralandı. Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılmakta olan ANAP büyük kongresi sırasında Kartal Demirağ adlı eski bir Ülkü Ocaklı olduğu ve ocak ayında cezaevinden fırar ettiği anlaşdan bir kişi, Özal'a 12 metre mesafeden iki el ateş etti. Saldırgan üçüncü kurşunu da sıkmak isterken kullandığı 1915 yapımı silah tutukluk yaptı. Başbakana sıkılan birinci kurşun Özal'ın önündeki mikrofonun borusunu deldi ve sağ elinin baş parmağıyla işaret parmağı arasındaki eti yırtarak geçti. Ikinci kurşun ise özal'ın başının üzerinden arkadaki başkanhk divanı kürsüsüne isabet ettu Özal'a ateş edilmesi üzerine koruma polisleri saldırgamn bulunduğu tarafı yaylım ateşine tuttular. Burada doğan panik ve karışıkhk sonrası 18 kişinin yaralandığı anlaşıldı. ANAP Genel Başkan Yardımcılarmdan Eyüp Aşık, saldırıdan 20 dakika kadar önce öteki Genel Başkan Yardımcısı îlker Tuncay'm telefona cevap verme makinesine iki ihbar yapıldığını söyledi. Aşık'm verdiği bilgiye göre birinci ihbar ANAP'a bomba koyulduğu, ikinci ihbar ise özal'ın öldürüleceği. Bu arada dün akşam saatlerinde gazete bürolarına ve başka yerlere gelen ihbarlarda saldırının sebebi hayat pahalıtığt ve enflasyon olarak gusterildi (Baştarufı 1. Sayfada) polirikasına da karşıdır ve bu uygulamayı şiddetle kınamaktadır" dedi. Birdal, Bulgaristan'daki baskılara ilişkin uluslararası destek arayan iktidann da insan hakları konusunda "samimi" olması gerektiğini vurguladı. Akın Birdal, dün derneklerinin tstanbul şubesinde yaptığı basın toplantısında, Bulgaristan'dan göçe zorlanan Türk asıllı kişilerle ilgili bir inceleme yapmak üzere EdirneKapıkule bölgesine bir heyet gönderildiğini açıkladı. Avukat Emel Ataktürk ve Levent Tüzel'den oluşan heyetin, Kapıkule ve çadu~kentlerde yaptıkları incelemeler ve yetkililerden aldıkları bilgilere dayanarak rapor hazırladığını belirten Birdal, bu raporu Türk ve dünya kamuoyuna duyurmak istediklerini anlattı. "Türk devletinin soydaşlanmıİnsan haklanyla ilgili uluslarazı en kısa zamanda yuvalanna ve rası kuruluşlara, Cumhurbaşkanişlerine kavuşruracaklanm" söy lığı'na, Başbakanlık'a, TBMM'de leyen özal, "Bunlann geride bı grubu bulunan parti başkanlarıraktıklan hakları sonuna kadar na ve köşe yazarlanna iletilecek aranacakür. Mal varlıklanmn he olan 7 sayfalık raporu basın mensabı sorulacaktır. Zulüm hiçbir suplarına okuyan Birdal, insan zaman yerde kalmaz ve kalmaya haklanna saygı gösterirken "çifcaktır. Zalimler rahat uyuyamaz te standart" kullamlmaması gelar. Şu veya bu sebeple de olsa rektiğini belirtti ve "Uluslararası orada kalacaklann insan haklan kunıluşlar bu baskıja sessiz kalına tamamiyle saygı gösterilince yorlarsa bunun nedenini, Türkiye kadar milli ve miUetlerarası im yr'deki insan haklan ihlalinde arakânlar sonuna kadar kuUanıla mak gerekir" dedi. Birdal, dünyacaktır" dedi. ya bu konuda çağrı yapılırken Başbakan, bütün bu yapılan ve Türkiye'de de insan haklanmn koyaşananlara rağmen Bulgaristan'a runacağı güvencesinin verilmesi (Baştarafı 1. Sayfada) yeniden seslenerek "Banşçı bir şe gerektiğini söyledi. Türklerin KKTC'ye yerleştirilmekilde, miUetlerarası normlara uyBulgaristan'da yaşayan Türk leri konusunda Denktaş'ın önerigun bir anlaşma ile bu meseleyi sini nasıl değerlendiriyorsunuz çözmek, soydaşlanmızı kabul et asıllı Bulgar vatandaşlannın cidşeklindeki bir soru üzerine şu mek istiyoruz. Köprüleri atmak di insan haklan ihlalleri ile karşı açıklamayı yaptı: degil, müzakere etmek istiyoruz" karşıya bulunduğu belirtilen ra"Denktaş'ın ve Bakanlar Kurudiye konuştu. porda da Bulgaristan'ın, Kosej ve Doğu Bulgaristan, Kırcaali, Var lu'nun karan insanlık açısından Özal konuşmasınm sonunda çok olumlu bir davranıştır. Ancak dünya kamuoyunun bu utanç ve na, Şumnu, Razgrat illeri ve çev Türkiye, Kuzey Kıbns'tan daha rici manzaraya seyirci kalmadığını resinde yaşayan Türkleri öncelik büyük bir ülkedir. Şu ana kadaı göstereceğini umarak "Islam âle le sınırdışı ettikleri bildirildi. Bul gelenler 3740 bin Idşiyi buldu. 5fi minden de Bulgaristan'daki Miis garistan'da etnik sorunların böl milyonluk Türkiye'yi düşünürselüman Türklerin bu insani soru gesel ve kültürel baskıdan kaynak niz bu 40 bin çok düşük bir orannuna sahip çıkmasını bekledi landığının olası olduğu ifade edi dır. Türkiye neredeyse 800 bin kiğimizi" bildirdi. len raporda, "Sınırdışı etme ola lometre karedir. Onun için en baÖzal bir soru üzerine, NATO y« arasında çok sayıda aileparça şında kendi topraklanmızı kullanüyelerinin ve hatta glasnost ve pe l»«»nuştır. 1970 yıhndan itibaren mamız gerekir. Ben sadece Sayın restroykadan söz eden Doğu Blo doğan erkek çocuklann hiçbirine Denktaş ve kabinesine teşekküı ku ülkelerinin bu sorunun çözüm pasaport verilmediği belirtilmek ediyonım. Şimdilik daha başka lenmesi için Bulgar hükümeti üze tedir. Bunun sonucu olarak aile yerieri bu insanlar için kullanmayı rinde siyasi baskı oluşturmaları lerin çogu çocuklanndan ayn kal düşnnraüyoruz." gerektiğini söyledi. Bir yabana mıştır. Baskılann agırlıkla 1984 Bayrak Radyo ve Televizyonu gazeıecinin, Edirne ve Kepirtepe' yılından sonra, isim değiştirme uygulamalan ile başladığı ifade muhabiri de Özal'a, Denktaş'ın deki çadırkentlerin çok temiz ve önerisiyle ilgili bir karar alınıp düzenli olduğunu belirterek, edilmektedir. Gönişülen kişilerin alınmadığım sordu. Özal bu soru"Bunlar pahalıya mal olmuş. hemen hepsi güvenlik güçlerinin, ya da "Hayır. Şu anda bir karanYurtdışından mali yardım isteye açiık grevi, protesto gösterileri karşısında ve polis merkezleri ile mız yok. Çünkü gelen sayı fevkacek misiniz?" sonısu üzerine özal cezaevlerinde kötü muamelede lade mahdnttur" yanıtını verdi. şunlan söyledi: bulunduklanm açıkça ifade et"Irak'tan 60 binden fazla mülDYP Genel Başkanı Süleyman mektedirler. Işkence ve kötü muteci geldigi zaman bütün hizmetamele uygulamasında yaygın ola Demirel de dün Kızılcahamam'dalerle kamplan hazırladık. Burada rak kaba dayak atüdığı, deri kır ki gezisi sırasında Denktaş'ın öneda aym şeyleri yapıyoruz. Ama baç ve uzayan coplar kullandıklan risi konusunda, açıklamayı ^evinburadaki tek zorluğumuz kaç kibelirtilmektedir. Ancak yapılan dirici, ancak erken bulduğunu şinin gelecegini bilmememiz. göriişmelerde elektrik verme ve söyledi. Demirel şöyle dedi: Eğer sayı çok artarsa BM'den falaka gibi teknik yönleraler uy"Henüz Türkiye, Kıbns meseve dost ülkelerden yardım isteye gulandıgına rastlanmanıştır" de lesini çözebilmiş degil. Bu mesele biüriz." dünyada kâFı derecede tartışılınildi. Bir gazeteci, "Libya'nın bir yor. Kıbns liderinin gösterdiği diplomatını Sofya ve Ankara'ya Sınırdışı edilenlerin çok büyük hassasiyet fevkalâde iyi bir haregöndereceği" yolundaki haberle bir bölümünün Türkiye'ye en kı ket. Ancak erken verilmiş bir karin, Kaddafi'nin arabuluculuğu sa zamanda göç etmek için dilek rar, hissi davranıştır. Dünyada olarak yorumlanıp yorumlanma çe imzalatıldığı ve bu kişilerin 4 KKTC'yi bizden başka tanıyan ülyacağını sordu. özal, buna kar ile 24 saat arasında ülkeyi terk et ke yok. En yakın dostumuz Pakisşılık olarak, "Avusturya ve Lib melerinin istendiği vurgulanan ra tan bile bu ülkeyi tanımaraış. ya'dan arabuluculuk teklifı geidi. porda şöyle denildi: Dünya, Türkiye'yi halâ işgalci olaLibya'niB bu konu ile ilgisi oldu"Görüsülen kişilerin hemen he rak tanıyor." IHD'nin Bulgaristan Bu arada, dün sabah trenle gelen soydaşlanmız, Bulgar televizyonunun, Türklere yönelik yaptığı yayında, gitmemeleri gerektiğini belirterek, "Size ev, iş, yemek, seyahat özgürlüğü veriyoruz, oralarda sefil olursunuz. Buradan aynldığınıza pişman olacaksınız " dendiğini anlattılar. Soydaşlanmız, ayrıca Bularistan'ın "sınır dışı" uygulamasının 23 haziran cuma günu sona erdirileceği yolunda da kiler bu cayduncılıg. sağlamal.y yoğun söylentiler olduğunu bildirBulgaristan'dan gelen bu in diler ± sanlar şimdi kapıda şefkat bulmalı, ülkemize geldflderine de hiç Dereköy'den gelenler pişman olmamalı." Kırklareli muhabirimiz Nazif Demirel, öncekigün Sakarya'da SSCB'ye yapüğı cağnyı da tek Karaçam, dün Dereköy gümrük rarladı ve "Şimdi SSCB 'Biz bu kapısından 845 Türkün giriş yapişin arkasında yokuz. Nasıl bu işe tığım bildirdi. Gelenlerin bir boortak oluruz1 diyecektir. Bu bile lümü, yakınlannın yanına göndebir şeydir. Demezse mezaüme or rilirken bir bölümü de Kırklareli Meslek Yüksek Okulu ile Kepirtak hale gelir" diye konuştu. tepe*deki çadırkentlere yerleştirildiler. Kuzey Bulgaristan'ın köy ve kamen hepsi Bulgaristan hükümeti sabalarındaki Türkler arasmdan nin insanlık dışı politikasına kar "secüerek" gönderildiklerini belirşı olduklanm ne Bulgar halkı ile ten soydaşlanmız, Türk bakanlane de ülkedeki diger azınlıklarla nn ve parti liderlerinin gümrük hiçbir sorunlan olmadtgım vurgu kapılarına kadar gelmelerinin Bulgarları son derece tedirgin etlamışlardır. tiğini, bu yüzden tutumlannı yiAnlabJanlandan Türkçe konus ne sertleştirdiklerini söylediler. mamn yasak olduğu, dini baskı Aydost kasabasına bağlı bir köynın son derece yogun olduğu, ca den, isminin açıklanmasını istemilerin kapatıldıgı, sünnetin ya meyen bir soydaşımız sınır dışı sak edildiği, Türk gelenekleriue edilen bir annenin kucağmdan begöre evlenmemn ve düğün >*apma beğinin Bulgar askeri tarafmdan nın >asak olduğu, sadece Bulgar zorla alınmak istendiğini, bunu lann resmi tatil günü olan pazar orada bulunan Sovyet askerlerinin günleri düğün yapümasuu izin ve önlediğini anlattı. rildiği anlaşılmıştır. Bulgaristan'ın Türk azuıiığma Bütün bu uygulamalar son de karşı uyguladığı baskıian duyurrece haksız, anlaşılmaz ve insan mak ve bu ülkeden sırur dışı edilık dışı uygulamalardır. Göriişme len binlerce Türkün dunımlarım yapılan kişiler, Bulgaristan'daki yabana diplomatlara yerinde gösinsan haklan ihlallerine Bulgar termek amacıyla Dışişleri Bakanvatandaşlannın, bazı parti yetki lığı'nca düzenlenen gezi bugün lilerinin ve milletvekillerinin kar gerçekleştirilecek. EdirneKapışı çıktığı, fakat seslerini yükselte kule gezisine, sosyalist ülkelerden mediklerini belirtmektedirler. Ör Çin, Arnavutluk, Romanya ve Yunek olarak Belene Cezaevi'nde 50 goslayya'mn dışındaki ülke elçilik parti üyesinin bulunduğu ve buu yetkililerinin katılmayacağı belirlardan birinin bolge merkez komi lendi. Macaristan ve Polonya büte sekreteri olduğunu ifade etmiş yükelçiliği yetkilileri, dün bu kolerdir." nudaki kararın henüz verilmediRaporda, sınırdışı edilenlerin ğini bildirdiler. Bulgaristan, Sovyerleştirildiği çadırlann yetersiz ve yetler Birliği, Demokratik Almanyağmura dayanıksız olduğu ve ya ya, Çekoslovakya ve Küba temsilpılan parasal yardımın da yetersiz cileri geziye kaulmayacaklar. olduğu vurgulandı. SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞÎPAL CALIŞANLARIN Danıştay karan ve ek göstergeler Memur emeklilerinin en tartışmalı konulanndan biri de, ek göstergelerle ilgilidir. Memur emeklilerinin bir bölümü de emekli aylıklanna ek gösterge uygulanmadığından, bir bölümü de emekli aylığı aldığı derecenin ek göstergesini alamadığından haklı olarak yakınmaktadır. Emekli Sandığı başvurulara, yargı yollarını göstermektedir. Ek göstergelerin nasıl uygulanacağına ilişkin Danıştay 10. Daire'nin 30.3.1987 günlü, 1986/17 Esas ve 1987/651 sayılı karan açıktır. "(...) 657 sayüı yasarun 43. maddesinin (B/d) bendinde, 2595 sayüı yasa ile yapılan değişiklikle, kadroları Eğitim ve öğretim Hizmetleri sınıfına dahil bulunanlardan 4'üncü derece kadrolarda olanlara 100, 3'üncü derece kadrolarda olanlara 200, 2'nci derece kadrolarda olanlara 300 ve l'inci derece kadrolarda olanlara 400 rakamımn eklenmesi suretiyle ayhklann ödeneceği yer almış, 2771 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle de aym rnadde hükmü; Kadrolan Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil bulunanlardan 4'üncü derecenin kademelerinden aylık alanlara 100, 3'üncü derecenin kademelerinden aylık alanlar 200, 2'nci derecenin kademelerinden aylık alanlara 300 ve l'inci derecenin kademelerinden aylık alanlara 400 rakamının eklenmesi suretiyle aylıklann ödeneceği" şeklinde düzenlenmiştir. Görüldügü üzere yasa koyucu 2595 sayüı yasa ile getirdiği "kadrolarda olanlara ibaresini 2771 sayılı yasa ile özellikle, derecenin kademelerinden avlık alanlara" şeklinde değiştirmiştir. 657 sayüı yasaıun aylık konusunda ana prensibi, bulunulan kadronun derecesi üzerinde aylık alınması ise de, intibak hükümleri ve 657 sayüı yasada yapılan müteaddit değişiklikler sonucunda uygulamada bulunulan derecesi ile alınan ayhk dereceji farklı olabilmektedir. Nitekim bu durumu gözönüne alan kanun koyucu, 2771 sayılı yasa ile ek göstergenin kadroya bağlı olmadan alınan aylığa göre tespit edileceğini düzenlemiştir. Bu itibarla, ilkokul öğretmeni iken emekliye aynlan ve 1. derecenin 4. kademesinden ayhk alan davacıya, yukarıda yer alan 43. maddenin (B/d)'nin 2771 sayılı yasa ile değişik hükmü uyannca 400 ek göstergenin uygulanması gerekmektedir. Öte yandan aynı maddenin (j) bendinin 2. fıkrasında yer alan "Ancak kadrolannda tahsisli ek göstergesi bulunmayanlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin bu kanunun 36. maddesine göre yükselebilecekleri dereceler için belirlenen ek göstergelerden yüksek olamaz" hükmünün (d) bendi ile ilişkisi bulunmamaktadır.(...) 1984 yüında, 100 olan ek gösterge 1987'de 300, 200 olan ek gösterge 400, 300 olan ek gösterge 900 ve 400 olan ek gösterge ise 1.200 olmuştur. Kıbrıs'ta Bursa mitingi Demokratik Sol Parti (DSP) ve Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Demeği'nin (BalTürk) ortaklaşa katkılanyla Bursa'da düzenlenen "Bulgar Zulmünü Telin Yünıyüşn ve Mitingi" az sayıda vatandaşın katüımıyla sönük geçti. Altıparmak Caddesi'nden Fomara Alam'na kadar yapılan yürüyüşte "Katil Jivkov", "Zornnlu göçe seyirci miyiz?", "500 yıl yönettik böyle mi öğrettik" ve "Bulgaristan Türkleri anavatana" sloganlan atıldı. Yürüyüşten sora yapılan mitingde ise "Jivkov Kıbns'ı unutmasın", ve Bulgarca yazünuş "Jivkov'a ölüm" "Balkan Türklerine özgürlük" pankartları dikkat çekti. Öte yandan, Kuzey Kıbrıs Kültür Derneği, Bulgar zulmünü telin etmek amacıyla 23 haziranda Lefkoşa'da bir miting düzenleyecek. Şarköy'de ANAPkazandı ŞARKÖY (Cumhuriyet) Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde dün yapılan belediye başkanlığı seçiminı ANAP adayı Kamber Baldak kazandı. 26 martta yapılan seçimi ANAP adayı bir oy farkla kazanmış, SHP'nin itirazı üzerine seçim iptal edilmişti. Şarköy'de dün yenilenen seçime ANAP'tan Kamber Baldak, SHP'den Hüseyin Avni Beser, DYP'den Engin Özgen, DSP'den Kemal Bulgan ve RP'den Gültekin Yıldız katıldılar. ANAP adayı Kamber Baldak 2602 oy alarak başkan seçilirken, SHP adayı 2558 oy aldı. DYP 210, DSP 118, RP ise 38 oy toplayabildi. "Biz, yaşayalım ya da ölelim, devrimin ilerlemesi durmayacaktır. ölümümüz devrime kan olacaktır." lşkencede, cezaevinde, mahkemede doğru tavrın ülkemizdeki en yüksek anıtı olan M. FATİH ÖKTÜLMUŞ'ün anısı önünde bizlere emanet ettiği değerleri yaşatacağımıza söz veriyoruz. Ölürn Orucu Şehitleri ölümsüzdür. İSTANBUL'DAN BİR GRL'P ÖGRENCİ ADINA M. ÇELEBİ 17 Haziran 1984 ANMA Unutulman ölümünü daha da kabullenilmez yapıyor 19.6.1979 Kenan AYDEMİR Enis AYDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle