27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Arşivleri kim değerlendirecek? Sahibı: Cumhunyeı Matbaacıhk vc Gazetralik TOrk Anomm Şırkctı adına N«Hr Nadi • Genel Yayın Müdün): H t a n Ccmal. Maessese Müdürü: EmJoe Lşalülgil. Yazı Ijlen Mudürı): Okaj GootnsiD, 0 Haber Merkezı Mılduru: YIJÇIB Baytr, Sayfa Düzenı Yöneımeni: Ali Ac«r, # Temsılciler ANKARA: AkBMl T«n. İZMİR: Hikmeı Çtünkjym. ADANA: Cdal Ba$İM*ıç. Istanbul Haberleri: Ertııl AkyıMız, Dış Haberler: Eıgun Bakı, Ekonomı Cngiz Turtnn, Kültür: Cttal İjaur, Spor Danışmanı: AMnlbadir Yıicelıun. Duzelıme: Rcflk Lhırbaş, Araştırma: ŞaJıiı Alp*y, IşSendıka: Şikm Keteaci, Yurt Haberlen: Necdtt Dogu, Dızı Yazılar: Kerenı Çmlışku, • Koordinaıor: Ahnct KoruİMa, • Malı Işler: Erot Ertut, • Muhasebe: Bttlcnl Vmer • ButçcPlanlama: Srvgj Osmubefco|lu • Reklam: Tor», Ek Yayınlar: Hilyı Akyol # ldare: Hascyin Gürtr, Işklme: öoder Çclik, Bılgitşlem: Nıil I n l . Basan ve Yayan. Cumhunyrt Macbaacılık vc Gazetecilık T.A.Ş Türk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Isı PK 246lsıanbul Tel 512 05 05 (20 hal). Tetex 22246 Fıx (1) 526 60 72 # Burolar Ank.rı: Zı>a Gokalp BK InkıUp S. No 19/4, Tel 133 II 4147, Tel« 42344 Fu(4) 133 11 41/428 0 Izair H Zıya Blv 1352 S.2/3. Tcl 13 12 30, Tetaı: 52359 F«x (51) 19 53 60 # Adana: Inomj Cad 119 S. No: 1 Kaı I, Tci: 19 37 52 (4 haı>, Tclot: 62155, Fa*: (71) 19 37 52 TAKVİM: 13 HAZÎRAN 1989 İmsak: 3.25 Güneş: 5.24 Öğle: 13.09 tkindi: 17.08 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.33, inalcık: Ermeni tarihini bizler yazmahyız Osmanlı tarihi uzmanlarının önde gelen isimlerinden, Chicago Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Halil İnalcık, Osmanlı arşivlerini inceleme ve azınlıklar tarihini yazma görevinin özellikle Türk araştırmacılara düştüğünü söylüyor. macılara verdiği hizmeti yeterli buluyor musunuz? İNALCIK Arşivlerde moİZMİR Osmanlı tarihi konusunda dünyanın önde gelen dernizasyon için konuyla ilgili araştırmacıları arasında yer alan yöneticiler büyük çaba harcadı. Chicago Üniversitesi öğretim Ancak Ermeni meselesi ortaya üyesi Prof. Dr. Halil İnalcık Er çıkıncaya kadar hükumetlerimiz menilerin ve Osmanlı sınırları arşivlerin önemini kavrayamadı içindeki aanüklann tarihini Türk ve lazım gelen desteği vermedi. araştırmacılann yazabileceğini Çok şükür 1985 sonrası bu kobelirterek bu çalışmanın bir an nuya önemli ölçüde tahsisat ayönce başlatılması gerektiğini vur rıldı. 100'den fazla eleman alınguladı. Prof. tnalcık arşivlere ve dı. Bu tempoyla 1015 yıl içinde rilen önemden yakınırken, "Er ciddi yol alınacağını sanıyorum. Yabancı arşivlerde de Osmenilere lesekkür borçluyuz. Onlann iddialanndan sonra da manlılarla ilgili çok miktarda belge var. Bunlann yapısı ve kayha duyaıiı olduk" dedi. Prof. tnalcık Osmanlı arşivleri naklan hakkında neler söyleyeve Ermeni iddialarına ilişkin so bilirsiniz? İNALCIK Maalesef Amerulanmızı şöyle yanıtladı: Osmanlı arşivlerinin aynm rikan ve lngiliz arşivlerinde maişlemleri süriiyor. Düzenlenen halli konsolosların ve misyoneronda birlik bölüm araştırmacıla lerin gönderdiği tarafgir raporra açık. Bu konudaki çalışmala lar vardır. Ermeniler bugün bu yandaş ve dini hislerle yazılmış n nasıl degerlendiriyorsunuz? İNALCIK Eskiden beri sa raporlan kullanmaktadır. Biz vunduğum şey arşivlerin tama bunlan eleştirsek de gerçek gibi miyle serbest olması ve kolayca anlıyorlar. O nedenle Osmanlı araştırma yapılmasıdır. Bu, ön arşivlerinin önemi burada bir kez celikle Türklerin çıkarlan açısın daha ortaya çıkıyor. Biz de ondan büyük önem taşıyor. Ikinci lann karşısına arşivlerdeki belgeolarak Avrupa ve bütün medeni lerle çıkmalıyız. Büyük çoğunlugu günışığıdünyanın kabul ettiği prensipleri bizim de uygulamamız gerekir. na çıkmamasına karşın arşivlerin içeriğinden eminsiniz. Bunun neBugün Türk tarihi aleyhine ya denlerini açıklar mısınız? İNALCIK Öncelikle şunu yımlanmış pek çok iftiraları bertaraf edecek objektif belgeler söylemekte yarar var; Osmanlıvardır arşivlerde, Batı dünyasın lar imparatorluk sırurlan içindeki da Türk tarihi hakkında yazılan insanlar arasında kesinlikle aylar tamamen yabancı arşivlere nm yapmadı. Ermeniler asırlar dayanılarak yazılmıştır. Arşivle boyu varüklannı ve büyük refahrin tamamen açılmasıyla Türk larını Türk devletine borçludurtarihinin yabancıların gözünde lar. Azınhklara olan müspet yakde temize çıkacağına inaruyo laşımı arşivin her bölümünde bulmak mümkündür. Arşivleri rum. ABD'de Karun davası OZGEN ACAR NEW YORK Amerika "antika eser" dünyası, iki Amerikan yargıcının önümüzdeki haftalarda ayrı ayrı verecekleri iki ayn kararı merak ve hatta kaygıyla bekliyor. Kararlardan biri Türkiye'yi çok yakından, ikincisi ise dolaylı olarak ilgilendiriyor. Yargıçlar ya başka ülkelerden Amerika'ya gelmiş bazı eserlerin "tarihsel, kültürel ve hatta dinscl mirasın çalıntı olduğunu" kabul edip "gerçek sahibi ülkelere iadesine" ya da ıam tersine "bunlann çalınmışlığını bilmeden, husniniyetle satın alıp Amerika'ya yasal girmişliği" iddiasını benimseyip "bu eserlerin Amerika'da kalmasına" karar verecekler. "New York Times Gazetesi" ile "U.S. New and Worid Report Dergisi'nin" aralannda benzerlik olduğunu önemle vurguladığı kararlardan biri, Turkiye ile, ikincisi ise Kıbrıs ile ilgili. 196668 yıllan arasında Uşak'ın Güre bucağındaki dört anıtmezardan çıkarılan ve halk arasında "Karun" diye bilinen Lidya Kralhı Krezus dönemine ait yaklaşık 300 kadar altın, gümüş, bronz. mermer ve pişmiş topraktan oluşan 2.500 yıllık eserleri, New York Metropolitan Sanat Müzesi (MET) 196668 yıllan arasında 1.7 milyon dolar ödeyerek satın almış ve bunlan 18 yıl müzenin deposunda saklamıştı. Bu eşsiz eserlerin bugünkü değerinin 30 milyon doların (yaklaşık 60 milyar lira) çok üstüne çıktığı bildiriliyor. 1970'li yılların başmda Türk hükümetince bu durum öğrenilmiş, ABD dışişleri nezdinde diplomatik girişimler yapılmış, muzeden bilgi istenmiş, ancak üçbeş tanesinin fotoğrafı dışında bu eserleri inceleme olanağı olmamış ve bu işin peşi bırakılmıştı. 1986 yılında bu kaçakçılığın içyüzünü belgeleriyle aeıkladığımda, Türk hükümeti yazılardaki verilere dayanarak (MET) aleyhinde New York Federal Mahkemesi'nde dava açtı ve bu eserlerin geri verilmesini istedi. Benzeri bir davada Doğu Almanya'ya Albrechl Dürer'in 1983 fiyatı ile 6 milyon dolar (yaklaşık 12 milyar lira) olan iki resmi kazandıran "Botein Hays and Sklar" avukatlık firması ile Türk hükümeti yaklaşık bir milyon dolarlık (yaklaşık iki milyar lira) bir ücretle anlaştı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez tarihsel mirasın korunması konusunda Türk hükümetinin bir başka ulkede dava açması ve bu çapta bir avukatlık ücreti ödemesinde zamanın kültür bakanları Mükerrem Taşçıoglu ile Mesut Yılmaz'ın önemli etkinliklerinin bulunduğu biliniyor. Bu iki halefselef bakanın verdikleri kararın önemini anlamak için MET'in avukatları olan "Lord, Day and Lord" adlı hukuk firmasının temel iddiasına bakmak yeterlidir. Müzenin avukatlarının iddiası şudur: "Bu eserlerin 196668 yıllan arasında muzeye girdigi doğrudur. Türkiye 1970'lerin başında Amerikan basınında çıkan haberler üzerine ABD dışişleri nezdinde girişimler yaptı. 1973'ten sonra bu işin peşini bıraktı. Türk hükümetinin o tarihten bu yana gelmiş geçmiş ne bir dışişleri ve ne de kültür bakanı ya da öteki yetkilileri Türkivenin bu tarihi mikültürel mirasının peşine düşmediniz, sahip çıkmadınız?" Bu bakımdan New York'ta dava açma karannı alan Taşçıoglu ile bunu uygulayan ve daha sonra geçtiği Dışişleri Bakaniığı koltuğunda da surdüren Yılmaz'ın bu uygar davranışlarının sonucunda anlaşılan Türk hükümetinin avukatlarının mahkemede söylediklerini şöyle özetleyelinı: dostça geri vermeniz için mektup yazdı, sonuç alamayınca da dava açtı. Bu nedenle Türkiye'den çalınmış olan tarihsel ve kültürel mirası geri vermek durumundasınız." Üç yıldır taraflann avukatlarının federal yargıca verdikleri karşıt sav ve savunmaların ve eklerinin toplamı daha şimdiden ciltler dolduruyor. Yılbaşından hemen sonra yapılan son duruşmada yarMüzenin tutumu gıç önümüzdeki haftalarda karar "Bu eserleri çalınmış olduğunu alacağını açıkladı. Yargıcın şu iki bile bile almakla işin başından be karardan birini vermesi söz konuri müze olarak suçlusunuz. Dav su: ranışınızda hüsnüniyet yoktur. 1. Bu eserler Türkiye'nin tarihTürk bükümetinin ısrariı başvu sel ve kültürel mirasından çaiın Türkiye'nin, Metropolitan Müzesi'ne karşı açtığı dava karar aşamasında Antalya\n Rus tatil köyii önerisi İstanbul Haber Servisi İstanbul'da dün başlayan TürkSovyet Turizm İşbirliği seminerinde konuşan SSCB Ankara Büyükelçisi Çernişev, "Türkiye'de Sovyet tatil köylerinin kurulmasını" önerdi. Çernişev bunun tercihen Antalya yöresinde olabileceğini belirtti. İki günlük seminehn dün sabahki oturumunda TürkSovyet tş Konseyi Başkanı Nihat Cökyiğit, TYD Başkanı Barlas Küntay ve Sovyet tş Komitesi Başkanı Melnikov da iki ülke arasındaki büyük turistik potansiyeiın değerlendirilmesini ve Karadeniz'de iki ülke arasındaki işbirliğinin, yatırım ve turlann arttırılmasını istediler. ABD'deFederal Yargıç Türkiye'den kaçınlan Karun Kıbrıs Rum yönetimi de, Kıbrıs'tan kaçınlan antik mozaikler Hazinesi'nin geri alınması için dava açılıp açılamayacağına için benzer bir dava açmış bulunuyor. Kıbrıs Rum karar verecek. Metropolitan Müzesi avukatları Türkiye'nin yönetiminin tahhsel mirası için tüm olanaklarını anında daha önce hakkını aramadığı için davamn zamanaşımına harekete geçirmesi, mahkemedeki şansını arttıran biretken olarak değerlendiriliyor. Her iki dava, ABD'ye kaçak uğradığını öne sürüyorlar. Türkiye'nin avukatları ise getirilen eserler için emsal teşkiledebilecek. müzenin, iyi niyetten uzak davrandığını söylüyorlar. gerekli incelemeyi yapma olanağını bulduktan sonrası yasal başvuruyu öngorulen zaman aşımı suresini geçirmeden yapmıştır. Bu nedenle (bu eserlerin gerçek sahibini belirlemek üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin istemi doğrultusunda davanın açılması kabul) edilmiştir. Bu kararın anlamı Turkiye'ye bu eserlerin geri verilmesini sağlamak amacıyla federal mahkemede dava açma olanağı usul açısından kabul ediliyor demektir. Bundan sonra Türkiye için, avukatları için çok kolaydır. Mahkamenin 6 hafta içinde karar vereceği bildiriliyor. Yargıcın birinci kararı aynı yöntemlerle Amerika'ya girmiş ve bugün müzelerin salonlannı, özel koleksiyoncuların evlerini, galerilerin vitrinlerini dolduran binlerce eski esere "nefes" aldırabilecek, onları "aklayacak" önemli bir emsal kararı olacaktır. İkinci karar ise Amerikan müzelerinde, ozel koleksiyoncularda ve galerilerde bulunan pek çok eserin ltalya, Yunanistan, Hindistan, Mısır, Kolombiya ya da Kıbrıs'a geri dönmesine ortam hazırlayacak bir başka emsali oluşturacaktır. Nevv York federal yargıcının şu sırada göz ucuyla da olsa izlediği bir başka benzeri davaya Indianapolis Federal Mahkemesi'nde bakılmaktadır. MUSTAFA BALBAY UNEP Çevre Ödülü DHKD'nin Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) 1989 yılı Çevre Ödülu'nü Türkiye'den Doğal Hayatı Koruma Derneği'ne (DHKD) verdi. 1987 yılından beri Birleşmiş Milletler'in Çevre Programı gereği doğa ve çevre koruma konularında yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı çeşitli kişi ve kuruluşlara verilen "GLOBAL 500" adlı bu ödulün dağıtımma 1991 yılında ödül alanlarm sayısı 500'e ulaşttğında son verilecek. 1989 senesinde ödül alan ülkeler Belçika, Hollanda, Çekoslovakya, Fransa, Batı Almanya, Yunanistan, İtalya, İsrail, Kıbrıs, Lüksemburg, îsorveç, Turkiye, tngiltere, Rusya ve Yugoslavya olarak belirlendi. Mozaik davası Kuzey Kıbrıs'tan Kanakarya kilisesinden çalınan 6. yüzyıl Bizans mozaikleri ile ilgili davanın içyüzünü daha önce açıklamıştık. Yalova'da çevre semineri Arşivlerin şu anda araştır (Arkası 12. Sayfada) Daralı freskler Kıbrıs'tan kaçınlan fresklerin orijinal hali. Lysi Kilisesi'nden sökülen fresklerin geri alınması için Amerikan yasalanna gore her Kıbrıs Rum yönetimi, şimdi ABD Federal Mahkemesi'nde dava açmış durumda. iki olay arasındaki ortak nokta tarasına hiçbir biçimde sahip çıkmadı. Gerekli özeni ve sebatı göstermediniz. Bu eserler artık MET'in malı olınuştur. Çünkü, dört yıllık zamanaşımı dolmuştur." lnsanın aklına gerçekten MET'in avukatlannın sorduklan bu soruyu 1973'ten bu yana gelmiş geçmiş tüm dışişleri bakanlarına, NVashington'daki buyükelçilerine, bakanlığın kültür sorumlularına, kültür bakanlarına, musteşarlanna ve eski eser genel müdürlerine sormak gerekiyor: "Neden Türkiye'nin milyonlarca dolar degerindeki bu tarihsel ve rulanna karşın 35 foloğraf dışında bir şey göstermediniz. Kaldı ki bu resimler de eserlerin tümü hakkında genel fikir vemıekten uzaktır. Bu eserleri 18 yıl müzeniz deposunda sakladınız. Bu noktada da hüsnüni.vetsiz davrandınız. 300'e yakın eserden ancak 50 kadannı 1984 >ılında sergilediniz. Türk hükümeti ancak bunlan bu sergilemeden sonra inceleme ve bunlann kendi ülkesinden kaçınldığını öğrenme ve inceleme fırsatını bulabildi. O halde dört yıllık ancak zaman aşımı bu sergilemeden itibaren geçerlidir. Türkiye Cumhuriyeti de önce size bunlan mış olabilir, ama Türk hükümeti "Sebat göslerip" bu eserlerin peşine düşmediğinden. ola; zamanaşımına uğradığından, (Türk hukümetinin bu konuda dava açma isteminin reddine) karar verilmiştir. Bu kararın anlamı, "Kanın'un hazinesi" artık yasal olarak da Metropolitan Sanat Müzesi'nin oluyor demektir. Hiç kuşkusuz bunun temyiz yolu açıktır. 2. Ya da müze, yani MET başından beri "hüsnüniyetle" hareket etmeyip bu eserleri saklamıştır. Davacı, davalının, yani MET'in bunlan sergilediği anda. Mozayiklerin gerçek sahibi ol | YALOVA (Cumhuriyet) duğu söylenen Ortodoks Kilisesi j Yalova Rotary Kulübü'nün nin ruhani liderliği adına dava duzenledıği "Çevre Sağlığı açan Kıbrıs Rum yönetimi mahve Çevre Güzelliğini kemede İndianapolisli ^aleri sahi Koruma" konulu seminer, bi bayan Peg Goldberg'i "Bu 1618 haziran tarihleri eserleri satın alırken çalıntı olup arasında Yalova Termal'de olmadığıru incelemede özeni ve bu yapılacak. Seminere araştırma için gerekli sebatı \e Türkiye Çevre Vakfı Genel hüsnüniyeli göslermemekle" suçSekreteri Engin Ural, luyor. Marmara ve Boğazları SELANİK Papandreu Liani şav SELANİK (Cumhuriyet) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, önümüzdeki pazar günü yapılacak olan seçimlerden bir önceki konuşmasını yüz binlerce taraftarın önünde dün gece Selanik kentinde yaptı. Papandreu ve kendisine eşlik eden sevgilisi Dimitra, PASOK taraftarlanrun coşkulu sevgi gösterileri ve milyonlarca konfeti ile PASOK'u temsil eden yeşilbeyaz plastik bayraklarla karşılandı. Papandreu, dünkü konuşmasında ne Türkiye'den ne de Batı Trakya'daki gelişmelerden söz etti. Ancak Batı Trakya'daki son gelişmelerden sonra Selanik ziyaretini bir gun uzatmak zorunda kaldığı öğrenildi. Papandreu bugun Batı Trakya konularını da içeren sorumlu Makedonya ve Trakya Bakanlığı'nda Batı Trakya'daki gelişmelerle ilgili olarak yapılacak olağanüstü bir toplantıya katılacak. Papandreu, geçen pazar akşamıdaYunanTV'sindeyaptığı olağan seçim konuşması gibi Selanik konuşmasında da Yunanistan'daki her tür siyasi eğilimlerin PASOK'udesteklemelerini istedi. PASOK'tan aynlanları hatta PASOK 'un işlediği hatalardan sonra "ikilem" içine düşen eski ve yeni PASOK'lulara da yeniden kucak açtı. Papandreu'nun bu çağrıları Yunan gazeteleri tarafından "oy dUenciHği" yada "Papandreu seçimleri kaybedecegini anladı" şeklinde yonımlandı. Bu arada ülkedeki skandal olaylannaadı kanştığı gerekçesiyle kabine dışında tutulan eski Kamu Düzeni Bakanı YorgiosPetsos önceki gün PASOK'tan da aynldığını açıkladı. Petsos bundan bir süre önce terör örgütü 17Kasım'ınsilahlısaldırısına uğramış ve yaralanmıştı. 18 hazirandaki Yunanistan seçimleri öncesinde Gümülcine'de heyecan artıyor Yunanistan Parlamentosu 'na Gümülcine'den gidecek 3 milletvekilliği için 9 Türk ve 9 Yunanlı aday oldu. Türk kökenli adayların 2'si PASOK, 2'si YDP, 2'sisol koalisyon, l'isağcı Diana, 3 'ü de bağımsız listeden seçime katıhyor. STELYO BERBERAKİS~ GÜMÜLClNE Yunanistan'daki genel seçim heyecanı Batı Trakya'nın Gümülcine bölgesini de sardı. 1985 seçimlerinde Gümülcine'de 74 bin 290 oy kullanıldı. Bu oyların yüzde 52'si Türk azınlığına aitti \e azınlık burada 1 YDP milletvekili çıkarmıştı. Batı Trakya Türklerinin en yoğun yerleşim merkezi olan Gümülcine'de de İskeçe'de olduğu gibi Türk azınlığı 9 milletvekili adayı bulunduruyor. Hıristiyan Yunanlıların da bir o kadar adayı var. Bu adayların 300 sandalyelik Yunan Parlamentosu'na girebilmesi ve bölgedeki üç sandalyeden birini alabilmesi için en az 18 bin 500 oya gereksinimi var. Gümülcine bölgesinde Turk kökenli adaylar çeşitli partiler tarafından destekleniyor. İktidardaki PASOK'tan 2, Yeni Demokrasi Partisfnden 2, sol koalisyondan 1, sağcı Diana'dan 1 ve bağımsız (Güven) listesinden 3 milletvekili, 18 haziran seçimlerine hazırlanıyor. Gümülcine'de Türk azınlık adaylarının tek amacı var: Azııılığın karşılaştığı sorunlara koklü birçözüm bulmak. Ancak bu konuda milletvekili adayları izlenecek yöntem konusunda derin bir görüş ayrılığına sahipler. Özellikle bağımsız listedeki adaylarla bu bolgede en güçlü parti durumundaki YDP'nin adayları arasında amansız bir mucadele var. Bağımsız Guven listesini Doktor Sadık Türk adayların seçim yarışı Yunan partilerinden adaylıklarını koyanlann ise Yunanlılarla işbirliği yaptıklarını öne sürmesi bardağı taşıran son damla oldu YDP adayları için... Trakya Türklerinin sorunlarının TürkYunan ilişkilerinin düzelmesi ile çözülebileceğine inanan bu adaylar, bunun için YDP lideri Konstantin Mitsotakis'in en u\gun lider olduğu görüşündeler. Ancak ne vaı ki Güven adaylarının "Azınlığın milli bilincini istismar etmek" ve "TRT'nin de >ardımıyla" YDP'nin garanti olarak gördüğü Batı Trakya'daki sandalyesinden en az 2'sinin Guven'e ve İkbal'e "kaplınlacağı"ndan endişe duyuyorlar. Çünku onlar için bağımsız adaylar milletvekili seçildiklerinde Batı Trakya'daki sorunların daha da artaBağımsız Liste Gümülcine'de Yunanistan seçimlerineiağımsız liste ile katılan 3Türk aday. Soldan sağa: Gazeteci cağı göruşündeler. Bu nedenle paismail Rodoplu, Av. Seöati Emin ve Dr. Sadık Ahmet. zar akşamı bir açıklama yapan YDP adayları, TRT'nin bu tutuAhmet, Avukat Sebati Emin ve baklanmızı kim desteklerse ha>ır yoklur. İnsan hakları v' ilahiyat fakültesi mezunu İsmail demeyiz. Türkiye'nin üzerimizde TürkYunan ayrımı >apılıyor, munu bir kez daha kınadılar ve Rodoplu oluşturuyor. Bu bağım hakkı vardır. Garantördür" di ama azınlık haklan için konuşan Cumhuriyet muhabirine şu açıklamayı yaptılar: sız adaylarla Gümulcine'deki Gü yor. oldu mu Ankara'nın ajanı ilan ven listesinin seçim bürosunda göediliyor. Tüm bunlara son verilHemen ardından Atina'nın tep"Azınlık davasının bir adım ilerüştuk. kisine yol açan TRT'nin tutumu meli." ri gidebilmesi için bizi hain olarak Dr. Sadık Ahmet, bu seçimler nu soruyoruz. Konuşmamıza bağımsız listenin nitelendirmeleri gerekiyorsa, sode çok iddialı görunuyor. "MilDr. Sadık Ahmet, "TRT bizi ikinci adayı Sebati Emin katıhyor. rumluluk bize ail değildir. Bagımlelvekili seçildikten sonra ve üç desteklese de desteklemese de Batı Iri yapılı, uzun boylu avukatın da sızlann davraruşı ve onlan destekgün içinde azınlıgın sorunlarına Trak>a Türk azınlığı bizi destek TRT'den bir şikâyeti var. "TRT. leyenler, aslında geriye doğru kulak asmazlarsa bavulumu alıp leyecektir. Halkımız partili millcl Dr. Sadık Ahmet'i benden daha adım atıyor. Ancak yanlış hesap Yunanistan'ı şikâyel etmek için vekillerinden bıkmış usanmıştır" fazla gösteriyor" diye takılıyor ve Bağdal'lan döner." dünya turuna çıkacağım" diyor. diye ekliyor. Yunan Anayasası ile Yunan VaOte yandan, Batı Trakya'daki Ve Yunanistan'da hükümet kim Gümülcine'de halk arasında, tandaşlık Kanunu arasındaki bu çekişme, Yeni Demokrasi Parolursa olsun bu kararından vaz "Türk mahallesi" olarak bilinen farklılıkların azınlıgın vatandaş tisi ile PASOK'un da arasını açgeçmeyeceğini vurguluyor. semtin daracık biı sokağındaki bir lık haklannı yitirmesi için kasıtlı tı. YDP lideri Mitsotakis, pazar Dr. Sadık Ahmet, 2.5 yıldan bu mağazayı seçim bürosu olarak olduğunu dile getiriyor. akşamı yüz binlerce kişinin katılyana, azınlık sorunlarıyla uğraş kullanan 3 bağımsız adayın fotoğYDP'nin Türk adayları Dr. İb dığı Selanik konuşmasında Batı tığı için geçen aralık ayında 30 ay raflı ve Türkçe yazılı afişleri her rahim Onsunoğlu ve Avukal Ha Trakya'daki Turk azınlık millethapse mahkum olduğunu anımsa yere asılı. Gazete kupürleri, slo san İmamoglu, 120 bin Ba:ı Trak vekili adaylaı ından söz ederken, tıyor ve partilerden seçilen Turk ganlar. köylerdeki seçim konuş yah Türk'ün izleyebildiği TRT 2. bağımsız listeleriıı Ankara taramilletvekillerinin bugüne kadar malarından çckilen fotoğraflar Kanalı'nın yalnız bağımsız lısic fından desteklcndiğini ve bu vonhiçbir şey yapmadıklarını, dola duvarları süslüyor. Tek bir masa, adaylarının propagandasını yap temlc YDP'nin sandalve kavbına yısıyla Yunan devlet politikasının üzerinde bir telefon ve 1015 ka tığı için son derece öfkeliydiler. uğramasının PASOK'un >ararına değişmediğini örnek olarak gös dar sandalye küçük odayı doldu Pazar akşamı TRT'nin 2. Kana olacağından Papandreu ıleOzal'teriyor. Kendisine şu soruyu so ruyor. Kahvelerimizi yudumlar lı'nda Türkiye'de Batı Trakya ın gizli bir anlaşma vapmış olacaruyoruz: "Sayın Sadık Ahmet, ken Sadık Ahmet sözlerini sürdu Dernek Başkanı Mehmel Tom ğına işaret etti. Ancak Yunan hüTürkiye'nin sizi desteklediği doğ rüyor: sun'un, Balı Trakya Türk seç kumet sozcusu. Mitsotakis'in bu ru mu?" "Balı Trakva'da Türk azınlığı menleıinc bağımsız adaylara o> göruşlcrini "guliınç" olarak niteDr. Sadık, "Bizim buradaki nın üzerinde demokrasinin "Dsi vermesi icir. çağrıda bulunması. kdi. "sebatsızlıkla" suçlanıyor. Gazetenin sahibi aynı zamanda müzenin başkanlığını yaptığı ve gazetenin avukatları da müzenin avukatı olduğundan dolayı Nevv York Times Gazetesi bu konuya herhangi bir yorum getirmeksizin sadece mozaikler ile Karun'un Hazineleri'olayı arasındaki benzerliğe kısaca işaret etti. Buna karşılık U.S. New and World Report Dergisi " N e » York Metropolitan sanat müzesi 300 kadar altın ve gumüş eseri Türkiye'nin mezar soygunculannın yasadışı vullardan (Manhattan'a müzenin de üzerinde bulunduğu Ne» York kentinden verleşliği ada) gönderdikleri iddiasına ve bunlann geri verilmesi istemine karşı direnmekte devarn ediyor" diye yazdı. Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Halil Ünlü, Prof. Dr. Yüksel înel, Prof. Dr. raflann bu alışverişi yaparkenki Orhan Uslu, Prof. Dr. Barış "hüsnüniyeti" ve gosterdikleri "özen" ,yani "sebaftır. Tek far Mater, Doç. Dr. Engin Gurpınar ve Doç. Dr. kı Karun Hazinesi'nde Turkiye yani davacı, buna karşılık moza Orhan Yenigün konuşmacı ik olayında davalı, yani Goldberg olarak katılacak. Akdenis fokları ADASA (A A) Doğa bilimcisi Prof. Bahıiye Mursaloğlu, Avrupa'da nesli tükenmiş olan Akdeniz foklannın Türkiye ve Yunanistan kıyılarında yaşadıklarını bildirdi. Mursaloğlu, hayatınm büyük bir bölumünün Akdeniz foklarmı incelemeyle geçtiğini belirterek, "Hızla ilerleyen kıyı yağınacılığı, Avrupa'da nesli tükenmiş olan bu hayvanlann, bizim kıyüarımızda da yaşama şanslarını kaybetmelerine yol açmaktadır" dedi. Tiirkiye ile Kıbrıs arasındaki fark İki olay arasındaki bu yasal benzerliğin her iki yargıcın karannı etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu belirten hukuk çevrelerine karşılık antika ticaretine konu olan çevreler, yani Amerikan muzeleri, ozel koleksiyoncular ve galericiler "Bir barajın kapaklannın açılmasından sonra boşalacak azgın sulann yaratacağı sellerin yol açacağı doğal afellerdeki gibi bir duruma düşmeyecek bir kararı" Amerikalı yargıçlardan bekliyorlar. İki olay arasındaki en önemli fark ise Türkiye'nin "ihmalci. malına sahip çıkmavan, her alanda olduğu gibi bu alanda da yıllar boyunca hakkını hukunu arama.van, dalgacı ve sebat gdstermeyen bir ülke", Kıbrıs'ın ise "Olavı öğrenir öğrenmez, değil yıllar, dakika dahi sektirmeden ve bol sıfırlı dolarlan devlel olmanın bilinci içinde avukatlık parası olarak ödevip derhal papazını. hukukçusunu, bü>ükelçisini. halkla ilişkiler uzmanını İndianapolis'e gönderip hakkını arayan bir ülke görünümüyle" ortaya çıkmasında goruluyor. Mıığla'da kazdar MVĞLA (AA) Muğla ve yöresinde 1989 yaz sezonunda sekiz ayrı yerde arkeolojik kazı ve araştırma yapılacağı bildirildi. Muğla Kultur ve Turizm II Müdurlüğü 'nden verilen bilgıye göre Milas lassos, Milas Labranda ve Fethiye Letton yorelerindeki kazılar yabancı heyetler tarafından yapılacak. Datça Knidos, Yatağan Stratonikeia, Köyceğiz Kaunos, Bodruın tiyatro ve Knidos antik kenti seramık atelyelerindeki kazılar ise ülkemizdeki bilim adamlarmın başkanlığını . yaptığı heyeı/erce gerçek leştirilecek. AMCARA (UBA) İstanbul Ankara arasındaki demiryolu ulaşınunı 4 saate indırecek Türkiye için aynı dunım Elma"hızlı tren yolu projesi" h'da bulunan "Yüzyılın definesi" yeniden gündeıne geldi. için de geçerlidir. Bir yıl önce !970'li yıllarda yapımına açıkladığımız bu olayda sağda başlanan, ancak 120 milyar soldaki üç beş sikkenin sanldığı lırayı toprağa gönıdüklen müzavedelerden bunlan mahkesonra yatırım programından mesiz geri alabileıı Turk hükümeçıkarılan "hızlı tren ti. şu ana kadar her nedense Amerikalı avukaılarına yazılı talimat j demiryolu projesi"nde Alnıan, Japon ve Fransız gönderip deliıUMim önemli bölugruplarının devreye münü eliııde bulımduran \* illianı Koch ile ilgili gerekli ginsinıleri gııdıkleri öğrenildi. hâlâ yapmamıştır. Yoksa bunda L'laştınna Bakanı Cengız da mı "zamanasımının dolması" Ttıncer, "Bizim kaynak beklenmektedir? Ya da kultur Basorunumuz var. Boylc bir kanlığı koltuğuııda illa da Taşçıprojeyi ancak yapişleıoglu ile Yılmaz'ın otuımahırı nıı devret modeliyle gerekivor? gerçekleştirebiliriz " dedi. Hızlı tren projes ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle