17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 13 HAZİRAN 1989 10 milyarlık konsol ABD'de geçen hafta sonu duzenlenen bir müzayedede 1760 yılında yapılmış olan bir konsol 5 milyon dolara satıldı. Bu miktarın antika bir konsol için şımdiye kadar ödenen en yüksek fiyat olduğu bıldinliyor (Fotoğraf: AP) ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kültür birikiminin değerlendırilmesi için yoğun çahşmalar yapıldığını anlalan Kultür Bakanı Namık Kemal Ze>bek, bölgede bu yıl "külturel yatınm f)atlaraası" olacağını söyledi. Çeşitli konularda incelemelerde buluamak üzere önceki giin Şanlıurfa'ya gelen Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek, dün Ticaret ve Sanayi Odası'nda duzenlenen toplaniıda konuştu. GAP ile bölgede oluşacak sosyo ekonomik gelişmenin beraberinde küliürel hareketlilik de getireceğini anlatan Zeybek, "GAP'ı kapsayan illerde bu yıl önemli külturel pallamalar olacak. Bu, o bölge tnilli kültıirüniin bereketli kaynakianndan biridir. Biz o zenginlikleri belirleyip, yaygınlaştmp bölge insanına lanse edeceğiz. Özellikle Harran'da yeraltında kazılarıyoğunlaştıracağız" dedi. GAP'a ktiltürel yatırım müjdesi 20Tamil gerillası dolandırıldı ANKARA (UBA) Sri Lankalı gerillalar, hayali turizm şirketi tarafından dolandınldı. "Tek Tur" adlı hayali şirket, pasaport düzenlemek için 500'er dolar aldığı kaçak Tamil gerillalannı polise şikâyet etti. Gerillalar sınırdışıedilirken hayali şirketin temsilcileri de ortadan kayboldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü yelkililerinden alınan bilgiye göre 1 ay önce Türkiye'ye gelen 20 Sri Lankalı Tamil gerillası, Fransa, İngiltere ve Almanya'ya iltica için vize almak isterken dotandırıldılar. Hayali turizm şirketi, kişi başına 500 dolar karşıhğında "vize anlaşması" yapan gerillalardan 500'er dolar aldıktan sonra dururhu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ihbar etti. Sri Lankalı 20 Tamil gerillasından 9'u Türkiye'de kalırken 11 gerillanın sınırdışı edilmesine karar verildi. H l llllll U C y i l l U C d e durmuş "ııhh" dıyor. Avustralya'nm güneyindeki Gawter kentinde pazar gunu yapılan engel atlama yarısmalarında yaşanan bu tatsız an, binlci Roberts'ın son anda binncilıği kaçırmasına neden oluyordu. (Fotoğraf: AP) At " ı ı h h " Httuinco R u t t l f l o b e r t s ' ı n a t | 9 n 9 e 1 ı n o n u n " Gott şanpiyonu ABD'nin High Point kentinde pazar günü yapılan golf yarışmaları büyük ilgi gördü. Yarışmanın büyük ödülünü kazanan Robin Haid adlı bayan golfçü, yaptığı başanlı vuruşlarla büyük alkış topladı. Planters Pat Bradley Turnuvası, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen ustaların boy ölçüştüğü, en önemli golf yanşmalarından bıri olarak kabul edilıyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Çare, Erken Seçim... (Baştarafı 1. Sayfada) tHİİr: 1 ANAP, seçmen nezdinde erimeye devam ediyor. Yerel seçımlerdeki %21.80'lik oy oranının altına inmiş durumda. Bugün yapttacak bir seçimde, her iki araştırma kuruluşuna göre, ANAP ancak %15 oy alabilecek. 2 ANAP, seçmen gozünde inandırıcılığını büyük ölçüde yitirmiş: PİAR'ın vardığı sonuca göre, ANAP'ın yeniden seçim kazanabileceğine inananların oranı sadece %11.3 civarında. KONDA'nın "Enflasyonu hangi parti düşürür" sorusuna, "ANAP düşürür" yanıtını verenler, yalnızca %3.5'luk bir azınlığı oluşturuyor. PİAR'ın "Kimi curnhurbaşkanı seçerdiniz" sorusuna "Özal" karşılığını verenlerin oranı ise %10.7'den ibaret. 3 Her ikı araştırmanın çok açık olarak altını çizdiği bir başka gerçek de erken seçimle ilgili. KONDA'nın vardığı sonuca göre, seçmenin %75.3'ü hemen bu yıl sandığa başvurulmasından yana. PİAR'ın araştırmasında erken seçim isteyenlerin oranı %68.9 çıkmış; seçmenin %55'i ise hemen bu yaz erken seçim diyor. Ulusal iradeye saygı ve Türkiye'nin siyasal gerçeklerı, ekim ayındaki cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bir genel seçime kaçınılmaz olarak işaret ediyor. Sayın Ozal'ın bu olguyu görmezlikten gelebileceğine ihtimal vermek istemiyoruz. Siyasal desteği böylesine erimiş, tabanı böylesine küçülmüş bir partinin iktidarda kalabilmesi, ülkeyi yönetebilmesi çok zordur. Şimdilik Başbakan Özal, gerçeklerden kaçtığı, bir eğik düzeyde süruklendiği izlenimini veriyor; ülkeyi 1992'ye kadar yöneteceği, yeni cumhurbaşkanını da bu Meclisin seçebileceği iddiasını sürdürüyor hâlâ. ANAP liderinin bu tutumu ülkeyi siyasal bunalıma sürükler. Gerçeklerte inatlaşmaktan bir an önce vazgeçmelidir. Dileriz, çok gecikmeden sağduyunun sesini dinler Sayın Özal. Türkîye ILO'da yine gündemde (Baftanfı 1. Sayfada) nıma yükümlülüğü olduğuna işadan biri olduğunu vurgulayan Yıl ret ediliyor. 98 sayılı sözleşmede maz, buraya görev yapmak üzere sadece kamu gücünü kullanan geldiklerini belirtti. memurlar için sendikal hak yüİmzalamış olduğu sözleşmderle kümlülüğü bulunmadığı anımsaILO Anayasası ve ilkderine aykı tılarak, Türk hükümetinin men uygulamaları nedeni ile 12 Ey murlara örgütlenme ve sendikalaşlül sonrasında sürekli ILO'nun ma hakkı tanıyan uygulamalan gündeminde olan Türkiye'nin du varsa bu konuda bilgi vermesi isrumu ilgili uzmanlık komitesi Ap teniyor. Türkiye, 111 sayılı sözleşlikasyon Komitesi'nde 98 ve 111 me ile ilgili olarak ise özellikle sayılı sözleşme ihlalleri ile ilişkili 1402 sayılı yasa uygulaması nedeni olarak tartışılacak. Geçen yılki ile Aplikasyon Komitesi'ne geliILO genel kurulu çerçevesinde ay yor. Uzmanlar Komitesi raporunnı komitede yapılan görüşmeler da Türkiye'deki bu konuda yapıde, işçi grubu Türkiye'nin ağır hak lan uygulama ağır biçimde eleştiihlalleri nedeni ile kara liste ola riliyor. Hukümetin Meclis'teki yarak da bilinen "özel listeye" alın sa tasansı da çok yetersiz bumasını istemişti. Ancak hükümet lunuyor. ve işveren gruplan özal hükümeÇalışma Bakanı İmren Aykuttince hazırlanarak ILO genel ku un Türkiye"den ILO'ya katılan üç rulunun başlamasından bir gün kanadın delegeleri ile dün yaptığı önce Resmi Gazete'de yayımlanıp toplantıda işveren grubu içinde yürürlüğe giren 3449 ve 3451 sa olan Prof. Kemal Oguzman Türkyılı sendikal yasa değişikliklerinin İş'i zor durumda bırakabilecek bir henüz uzmanlık komitelerinde görüşulmediğinı savunarak, özel listeye alınma istemine karşı çıkmışlardı. (Baştarafı 1. Sayfada) İşçi grubunun gerçek sendikal iktidarda kalacağını söylediğine hak kısıtlamalan açısından önem dikkat çeken SHP Genel Başkasiz bulduğu söz konusu yasa de nı Erdal İnönu, özal'ın kendi ğişiklikleri, bu karar çerçevesinde söylediğine ınanmadığını belirteILO'nun ilgili uzmanlık komiteleri rek "Halk ise Özal'ın masallanSendika Özgürtükleri Komitesi ile na hiç inanmıyor" diye konuştu. Uzmanlar Komitesi'nce incelendi. SHP'nin adım adım iktidara yakHer iki komitenin raporiannda da laştığını belirten İnönü, yaptığı söz konusu yasaların bazı iyileş konuşmalarda ilk genel seçimlertirmeler getirmekle beraber ilgili de SHP'nin iktidar olacağını vursözleşme hUkümlerinin ihlalleri guladı. açısından Türkiye"deki durumda Yurttaşlarla konuşması sırasınbir değişiklik yaratmadığı sonucuda SHP içindeki çekişmelerden na varılmıştı. endişe duyduğunu belirten bir ILO'nun bu yılki genel kurul yurttaşa İnönu, endişeye gerek olçalışmaları çerçevesinde bir araya madığım belirterek "Siz söylentigelen işçi grubu, uluslararası sen lere aldırmayın. Bu tartışmalar dikal kuruluşların temsilcileri, parti içerisinde bir canhlık alâmeTürkiye"deki sendikal hak ihlalle lidir ve partiye zarar vennez" karrinde hiçbir düzelmenin olmadı şılığmı verdi. İnönü, "Sessiz muğı ve Türkiye'nin durumunun bu halefet yapıyorsunuz. Artık sesyıl tartışılmasının zorunlu olduğu sizliği bozalım" diyen bir yurttasonucuna vardılar. Uzmanlar Ko şa da "Yapnğımız muhalefetle yemitesi raporuna daha önce görü rel yönetimlerde iktidar olduk. şülmeye aday iilkeler kategorisine Aynı şekilde genel yonetimde de giren Türkiye böylece tartışmanın iktidar olacağız" dedi. İnönü, yapılacağı Aplikasyon Komitesindeki göriişmeler sonunda da du dun çeşitli yerleşim birimlerinde rumu tartışılması zorunlu ülkeler yaptığı konuşmalarda Türkiye'de en kısa zamanda bir erken seçimin listesine girdi. yapılması gerektiğini vurgulayaUzmanlar Komitesi'nin ön ra rak şunlan söyledi: "Yerel yönetimlerde bizi iktiporuyla Aplikasyon Komitesi'ne getirilen Türkiye'ye yöneltilen eleş dar yaphnız. Ancak bu Türkiye'tiriler arasında yetkili sendikanın deki genel sorunlan, ekonomiyi, belirlenmesinde ^olO işkolu ve zamlan çözmek için yelerli degil. %5\ işyeri barajı sorunu var. Ra Türkiye'nin tüm sorunlarına çoporda grev hakkını erteleme ko züm getirebilmek için SHP'nin iknusunda hükümete verilmiş olan tidar olması gerekir. Özal, hâlâ 26 yetki ağır biçimde eleştiriliyor. Geniş kapsamlı grev yasaklarma karşı çıkılıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Geçmiş yıllardan farklı olarak ise bir toplumsal ihtiyaç sorunuraporda devlet memurlarına sendur. Ve böyie bir gereksinimin dodikalaşma hakkı tanınmaması koğup doğmayacağını belirlemek danusunda hükümetten savunma isha çok SHP yönetiminin elindeteniyor. Hukümetin 87 sayılı sözdir. Eğer parti toplumun sosyal leşmeyi imzalamadığı gerekçesi ile demokrat sol özlemlerini karşıladevlet memurlanna sendikal hak yamaz bir parti doğrultusu gelişyasağından ILO'ya hesap vermetirirse bu gereksinim doğar ve buyeceğine ilişkın daha önce yapmış nu mutlaka birileri karşılar. Anolduğu savunma geçerli kabul cak bizle ilgili söylenti bir arkadaedilmiyor. Türkiye'nin imzalamış şımızın kendini genel merkeze olduğu ve Aplikasyon Komitesi1 önemsetme arzusundan kaynaknde de göriışülecek 98 sayılı sözlanmış ve böylece ne yazık ki kaleşme kapsamında da devlet memuoyu yamltılmıştır. murlanna sendikalaşma hakkı ta Sizce partideki temel sıkıntı ve anlasmazlık nedir? GLRKAN Birçok arkadaşunla birh'kte benim karum şudur: Bu yönetimin elinde partimiz giderek bir 'merkez partisi'ne dönüşmektedir. Kanımca ne parti modeli, ne parti içi işleyişler, ne parti söylemi, ne parti kadrolaşması ne de benimsenen stratejik değerler SHP'nin kurumlaşmış bir sosyal demokrat parti olması yöUFUK TEKİN nünde def ildir. Siyasal partiler buADANA Çahşma Ba gün Türkiye'de birer demokrasi kanlığı'na bağiı Iş Sağlığı ve kurumu olmaktan çok, liderlerin.j Güvenliği Merkezi (İŞGÜM) lider kadrolarınm ve parti oligartarafından yapılan bir araşör şilerinin birer iktidar aracı halinma, vardiyalı çalışan işçilerin de yapılandınlmışlardır. SHP de söks yaşamlannm düzenli ça bugün ne yazık ki bir hizbin iklışanlara göre daha sorunlu tidar aracı haline dönüştürülmüşolduğunu ortaya,koydu. Er tür. Oysa bir sosyal demokrat parkekbrin kadınlara göre daha ti bu değildir ve bu olmamalıdır.ı fazla cinsel sorunu olduğunu Yönetimle aranızda partileşgösteren araştırma, "vardiy» me modelinin dışmda da uzlaşdeğiştireBİerin" sosyal yabancılaşmayla karşılaştığını, de mazlıklar var mı? GÜRKAN Çok kısa söyle, ğişiklik sırasmdaki uyum için birkaç gün geçmesi gerektîği yeyim: Parti, temel hak ve özgüri lükler konusunda duyarsız kılınni vurguluyor. mıştır. Partimiz bir zamanlar bir IŞGÜM İzmir Bölge Ubo insanımız yasadışı yollardan vururatuvan'nda görevli Fizyolog lup öldürüldü diye milletvekilleriDr. Şeaiz Sogancıoglu ile ni gönderip karda kışta dağ tepe Kimya Mtthendisieri Fehmi demeden günlerce saklı mezarı Pamukçu ve Yaşar Alkan'ın aratırdı. Şimdi Siirt'teki 'Kasaplar tekstil fabrikasında çalışan 55 Deresi' gibi toplu, saklı mezarlar erkek ve 66 kadın üzerine bulunuyor, kimsenin küımn kıpıryaptıkları araştırma, "Vantt dadığı yok. 'DİSK' ve 'Barış' gibi ya degiştirmtnin sosyal ya siyasal davalar bir zamanlar dubftDCilaşma, cinsel uyumsaz yarlılıkla izlenirdi. Şimdi boyle dalak, çevre kaybı" gibi sorun valara da kimsenin aldırdığı yok. lara yol actığıru gösteriyor. Bir noktayı da son derece önemöneri getirdi. Oğuzman, ILO raporunda yer alan %10 barajının kaldınlmasının gerçekten Türkİş tarafından istenip istenmediği sonısunu yöneltti. Barajın kalkması istenmiyorsa bunun ILO'da iş~i grubunun isteği olarak da açıklanmasım, aksi halde ise hukümetin barajı kaldırma yolunda yasa değişikliği yapmasını önerdi. Türkİş'teki sendikacılann çoğunluğunun sendikal rekabetten korkarak, gerçekte barajı istiyor olmalannın bilinmesinden kaynaklanan ve Türkiş'i ILO'da zor durumda bırakacak bu öneri soğuk duş etkisi yaptı. Şevket Yılmaz, o kadar çok önemli sendikal hak ve sorun varken, onlarm atlanarak bir tek madde üzerinde durulmasının ciddiyetsizlik olacağını söyledi. Bunun üzerine Çalışma Bakanı İmren Aykut da bu konunun tek başına önemli olmadığını söyleyerek konuyu kapattı. UGURMUMCU GOZLEM Zamlar (Baştarafı 1. Sayfada) kutuda küp şekeıin fiyatı da 800 liradan 1200 liraya yükseltildi. Şeker fiyatlarına yapılan zam, Başbakan Turgut Özal'ın da katüdıg) şeker işçilerinin toplusözleşme protokolunün imza töreni ile aynı güne getirildi. Yetkililer, şeker fiyatlarına yapılan zammın gerekçesini de işçi ücretlerine yapılan yüksek oranlı zammın maliyetlere getirdiği artışla açıklıyorlar. Ancak şeker işçilerinin toplusozleşmesine göre, 1 şubattan geçerli olmak üzere işçılere yılın ilk yarısı için yaklaşık 40 milyar lira tutarında toplusözleşme farkı ödenecek. İkinci yanyıl zammı ile de verilecek toplam net paranın 7580 milyar lirayı bulacağı hesaplandı. Bu durumda işçilere fazladan ödenecek toplam para 120 milyar lira düzeyinde olurken, şeker zammıyla önümüzdeki 6.5 ayda vatandaşın cebinden çekilecek kaynak miktan 250 milyar lirayı buluyor. Özal: 82 Anayasası îşlevini tamamladı 1 9 8 2 Anayasası'nın 'bir tepki anayasası' olduğunu söyleyen Başbakan özal, 'Anayasadaki bütün kısıtlamaları kaldırmaya hazır olduğunu' tekrarladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, 1982 Anayasası'nın "işlevini tamamladıgına inandıgını" ifade ederek, "Ben anayasadaki bütün kısıtlamalan kaldırmayi hazınm" dedi. Özal, "1924 Anayasası Alatiirk anayasasıdır. 19501960 doneminde çok partili yaşamda da uygulanmıştır" diye konuştu. İşçilere toplusözleşmelerle aldıkları ucret artışlanru tasarruf yapmalarını öneren Başbakan, ücretlerin enflasyona sebep olacağına da dikkat çekerek, "Şimdi mikrodaiga fırınlar ve o uzaktan kumandalı çok kanallı televizyonlar var. Hemen onlardan almaya kalkmayın. Onlardan da zaten zam yapmak için hazır bekleyenler var" dedi. Başbakan Turgut Özal, dün saat 11.00'de DSİ Bölge Müdürleri Toplantısı'na katıldı. DSİ Genel Müdürü Ferruh Anık konuşmasında, hukümetin bazı mevzuatlarda değişiklik yapmasını isterken, uygulanan ücret politikası nedeniyle yetişmiş elemanlann devletten kaçarak özel teşebbüse gittiğini söyledi. Anık, GAP'ta kulianılmak uzere getirtilen birçok malın gümrük mevzuatı nedeniyle gümrüklerden çekilemediğini, bu nedenle Atatürk, Derbent, Kıbçkaya, Menzilet barajlannın teçhizatlannın gumrukte beklediğini açıkladı. Anık, bu nedenle faizsiz olarak 100 milyar liranın üzerinde bir paranın gümrüklere ödenmesi gerektiğini belirtti ve "Çevre mevzuatında yenileştinnelere gidilmesini" istedi. almaya kalkmayın. Onlardan da zaten zam yapmak için hazır bekleyenler var. Tasarruf yapın." Inönü: Iç tartişma yararü Mart secimlerinden önce söytediklerini yineliyor. Ancak halkın dayanacak hali kalmadı. Vatandaş Özal'a inanmıyor. Her yerden erken seçim islekleri geliyor. Yapılan son şeker zammı da Özal'ın ne derece doğru söylediğini ortaya koyuyor. tktidar her şey iyidir kavalını çalıyor, ama her ne kadar insan hafızası unutkanlıkla kusurlu olsa da Ozal'ın zamlan bu unutkanlığı onluyor. Zamlan önlemenin tek yolu SHP'nin iktidara geçmesidir." İnönu, Göcek'e gelişinde yerlere halılar serilerek karsılandı. İnönü, belediye ile liman arasındaki halılara basmadan limana geçti. Belediye Başkanı Behzat Akdolun, bazı kişi ve kuruluşlara uzun sürelerle kiraya verilmiş olan koylan mücavir alan ilan ederek, halka açmayı planladıklannı söyledi, İnönü de bu girişimi sonuna kadar destekleyeceklerini bildirdi. Üzümlü kasabası ve Fethiye belediyelerini ziyaretinde tnönü, yurttaşları Başbakan özal'a mektup yazmaya çağırdı. İnönü, "Başbakan Özal'a mektup yazın, 'seçim istiyoruz' diye yazın ki hep beraber sıkıştıralım. 'Üçüncü partisiniz. Bu oy oranıyla iktidarda kalınır mı' diye yazın" dedi. Dalaman uzerinden Istanbul'a dönen İnönü, bugün Trakya bölgesine gidecek ve Kapıkule'ye gelen soydaşlarımızla görüşecek. ATO toplantısı Özal daha sonra Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) olağanüstü Meclis toplantısına katıldı. Özal, burada yaptığı konuşmada "erken seçimin bahis kouusu" olmadığıru, seçimlerin 1992'de yapılacağını, ekimde de cumhurbaşkanlığı seçiminin normal ve demokratik yollarla gerçekleştirileceğini bildirdi. özal, "Eğer daha önce yapmak isteyen varsa, otursun kına yaksın" dedi. özal, yeni hazırladıkları bir kararname ile silah ithaline olanak sağlayacaklannı ve silah kaçakçılan ile bunlara aracılık eden ülkelerin aradan çıkarılacağını bildirdi. Sıradaki zamlar Kamu işyerlerinde işçilere verilen toplusözleşme zamlarının tümüyle KİT ürünlerine yapılacak zamlarla fınanse edilmesi öngörülüyor. Bu durumda önümüzdeki günlerde de Tekel'in zam yapacağı belirtiliyor. Mart ya da nisan ayında yapılması gereken Tekel zamlarının toplusözleşme görüşmelerinin sonuçlanmasına kadar ertelendiği belirtilerek bu gecikme nedeniyle zam oranının da buyudüğu bildirildi. Doviz kurlarındaki artışlar nedeniyle Tekel'in halen yabancı sigara ve içki fiyatlarında küçük de olsa zarara girdiği belirtiliyor. önümüzdeki günlerde yerli üretim içki ve sigara fiyatlanna yapılacak zamla ithal urünlerin fiyatlarının da yeniden ayarlanacağı kaydedildi. KİT'lere zam Işçiye iyi para verdiklerini, mernura da vereceklerini kaydeden Özal, bu ödemelerin Merkez Bankası'nca karşılanması halinde enflasyonun yükseleceğini belirtti. özal, buna olanak sağlamak için bu fınansmanı, "Vergilerin iyi toplanması, KİT üninlerinin Hyatlannın dünya fiyatlan ile aynı seviyeye getirilmesi, para arzının sımrlanması, iç ve dış borçlanraa" ile karşılanacağını söyledi. Başbakan, enflasyonun düşurülmesi için ücretlilerden biraz insaflı davranarak aldıkları parayı hemen harcamamalanru, örneğin ev yapmalarını istedi. Devlet Malzeme OFısi'ndekı hazırlıkların bir erken seçim hazırlığı şeklinde yorumlandığını kaydeden özal, bunun Yüksek Seçün Kurulu'nun bu kurumdan aldığı fligranlı kâğıt istemesinden kaynaklandığını belirterek, "YSK'mn seçime karar verme yetkisi yok. YSK, birçok işe luzumsuz miidahale ediyor, buna da mudahale etmiştir" dedi. Istifa olnıamalı siyorum: 1982 Anayasası ile toplumumuzun çağdaş bir demokratik toplum olması söz konusu değildir. Oysa parti yönetimi önüne birçok olanak çıkmış olmasına karşın, anayasa sorununu toplumun gündemine taşımaktan kaçınmıştır. Öyle bir siyasal kurgulama yapılmaktadır ki eğer ANAP kendiliğinden bir şey yapmazsa, bu anayasa toplumumuzun ayağına vurulmuş bir pranga gibi daha uzun süreler sürüklenecektir. SHP yönetiminin iş dunyası ile olan ilişkilerine de kuşku ile bakıyorsunuz. Sizlerin bakış açısı nedir? GÜRKAN Ben kişisel olarak şöyle düşünüyorum; sermaye kesimi ile uygar bir diyaloğa bir sosyal demokrat parti 'hayır' diyemez; dememelidir. Ancak bence şunlardan da özenle sakınmak gereklidir. Birincisi partinin sınıfsal tercihleri değişnıemelidir. Yaııi SHP sermaye kesiminin gereksinimlerine ve istemlerine öncelik verdiği izlenimini yaratmamalıdır. İkincisi, SHP sermaye desteğini iktidar olma ereği için 'vazgeçilemez' ve 'olmazsa olmaz' koşul olarak görmemelidir. Üçüncüsü, SHP sırursız bir uyum sağlama özentisine kapılarak kendini saklama, başka turlü gösterme ve görüş farklılıklannı örtbas etme yanlışlığını yapmamalıdır. Türkiye ekonomisi için de sermaye kesimi için de bilinmezlik ve sakhlık en sakıncalı tavırdır. Dördüncüsü ise şudur: SHP, tekelci sermayenin ekonomik ve siyasal gücünü denetlemek, sımrlamak ve kırmak ereğinden vazgeçmiş gibi gözükmemelidir. Beşincisi ise şudur: SHP yönetimi sermaye ile başlattığı diyalogdan ve kurduğu ilişkiler ağından çok daha guçlüsünü ve sıcağını çalışan kitlelerin örgütleriyle ve onlann eylemleriyle kurmalıdır. Çalışan kitleler kendilerini yalnız bırakılmış hissetmemelidirler. (Baştarafı 1. Sayfada) lam vermelerini yasaklayan" bir yasa önergesi vermiş. Bu önergeler, TBMM Adalet Komısyonu'nda birleştirilmiş. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın önerisi ile hazırlanan bir başka yasa tasansı da Plan ve Bütçe Komisyonu'nda. Bu tasarı ile de sigara şirketlerinin verecekleri reklamların ancak yüzde ellisinin vergiden düşülmesı öngörülüyor. Adalet komisyonunda görüşülen bu yasa önerileri genel kuruldan da geçip yasalaşırsa sigara şirketleri, yayın organlarına reklam vermeyecekler, duvarlara da reklamlannı yapıştıramayacaklar. Cüneyt Canver, yakınıyor: Yabancı sigara tröstleri TBMM'de dolaşıyor. Kim dolaşıyor örneğin? Rothmans şirketinin Türkiye temsilcisi AltemurKılıç örneğin.. Philip Morris temsilcileri örneğin. Philip Morris, Türkiye'ye Marlboro, beyaz Marlboro ve Parliament sigaraları satıyor. Philip Morris, Sabancı grubu ve Tekel ortaklığı ile Maltepe Sigara Fabrikası'na da el atmak üzere. Bu Amerikan sigara şirketinin Avrupa'daki merkezlerinden biri, Doğu Avrupa, Asya ve Afrika ülkeleri nde "Martboro pazarlarındaki" satış işleriyle uğraşıyor. Bu merkez, İsviçre'nin Lozan kentinde. "Philip Morris, Efta, Eastem Europe, The Middle EastandAfrica Region"\r\ adresi "Av De Cour 107 1001 Lausanne." Faks numarası (021) 265 539. Philip Morris, Türkiye'de bir de tanıtım şirketi kurmuş, adı "£j>saş." "Epsaş"m, Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de büroları var. TBMM'de dolaşanlar herhalde bunlar.. Philip Morris'in ayrıca "AB" kısa adıyla tanınan bir halkla ilişkiler şirketi ile de ilişkisi var. Bu şirket, Alaattin AsnaYıın. Asna, Philip Morris'in basın ile ilişkilerini düzenliyor. Yasa önerileri gündeme geleceği günlerde Ankara'dan Philip Morris şırketine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin listesi gönderilmiş. Listenin altına da el yazısı ile şu not düşülmüş: Sn. A. Asna'nın dikkatine.. Asna'ya sordum, bu not elıne ulaşmamış. Peki, ne yapacak Philip Morris, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini? Yakından tanıyacak.. 30 mayıs günü, bu Philip Morris şirketinin Lozan'daki yeni görevlilerinden Frank Farnel, Ankara'da "Epsaş" şirketine Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin listesini geri göndererek şu ricada bulunmuş: Bu dokümanlann tümünün ingilizce çevirilerini açıklamalan ile birlikte bana faks ile gönderin.. Bu faks notu ve ekindeki liste, bir yanlışlık sonucu Ankara1 da bir başka faksa geçilmiş! Aksilik işte, ne yapacaksınız? Bu faks notları, sigara şirketlerinin "lobicilik" denen işi nasıl yaptıklarını kanıtlryor. Önce üyeler hakkında bilgi toplanıyor, sonra da tek tek temas ediliyor herhalde. Bu faks notlarını bu gibi şirketlerin nasıl çalıştıklarını anlatmak için yayımlıyorum. Bu iş sigarada böyleyse, siz bir de silah tekellerinin Türkiye'de kimleri, nasıl etkilemek isteyeceklerini bir düşünün! Sigara şirketleri, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini tanıyacaklar, bu üyelere "Aman bu yasa çıkarsa şöyle olur, böyle olur" diye kulis yapacaklar. Örnek çok; "halkla ilişkiler", bu gibi konularda, doğrudan doğruya bürokratla ilişkide bulunuyor. Söz gelişi, İstanbul'da Atatürk Hava Limanı'nın genişletilmesi ve işletilmesi işini üzerine alan Lockheed Şirketi bazı bürokratları, geçen hafta, Amerika'ya inceleme gezisine çağırdı. Kim ödüyor bu bürokratların yol paralarını, otel harcamalarını dersiniz? Kim olacak; tabii Lockheed. Geçenlerde Antalya'da bir tatil köyünde bakanları balonlarla uçuran şirketin de bakan ve bürokrat ağırlamakta epey masrafı olmuştu. Neyse, oluyor bunlar. Benim asıl üzerinde durduğum konu başka. Şu elektronik çağda, Philip Morris gibi anlışanlı bir şirket, gizli belgelerinı göndereceği faksı şaşırır mı? Demek şaşırmış. Bu faks denilen araca çok dikkat etmek gerekir. Bakarsınız, en gizti belgeler, başkalarının eline geçivermiş. "Hadi" diyelim, ne olacak bu iş, alt tarafı sigaranın dumanı.. Ya maazallah NATO sırları, bu yolla komünistlerin eline geçerse. O zaman ayıkla pirincin taşını! Herhalde, bu faksı geçen isviçreli görevlinin gözüne tam o sırada sigara dumanı kaçmış, bu yüzden numaraları şaşırmış. Bu arada bir aksilik daha olmuş. Philip Morris, sigara reklamlarının vergiden düşüş oranını saptayan tasarı peşinde koştuğu için Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini tek tek tanımak istemiş, ancak bu arada, reklamları büsbütün kaldıran öneri Adalet Komisyonu'nda görüşüldüğü için Adalet Komisyonu üyeleri üzerinde kulis yapmaya pek olanak bulamamış. Bundan çıkan sonuç: Önce faksı şaşırmayacaksın, sonra komisyonu! Başbakan Özal, daha sonra şeker sanayiinde çalışan 39 bin iş(Baştarafı 16.Sayfada) çiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi ta başından objektif olarak açık torenine katıldı. Bu törene Devlet larsak tarafgir olmayan Ermeni Bakanı Cemil Çicek ile Sanayi Bakanı Şiikrii Yiiriir de katıldılar. ler de bunu anlayacaklardır. Bu aşamada Türkiye'nin ve Başbakan Turgut Özal buradaki Tttrk araştırmacılann yapabile konuşmasında, "Tiirldye'nin arük gelişmiş iilkeler arasına girmeye cefii neler var? ÎNALCIK Vesikalar iyıce namzet olduğunu" betirterek, incelenerek Ermeni tarihinin ya anayasada değişiklik yapılması gezılması lazım. Bunun için Türk rektiğini vurguladı. Özal, 1982 araştırmacılar bir an önce hare Anayasası'nın "üzerine diişen gökete geçmeli. Ermenilerin yanı sı revi yerine getirerek islevini tara Osmanlı Imparatorluğu sınır mamladığına inandıgını" kaydeları içindeki diğer milletlerin de derek, "Her seyi anlaşarak ve ditarihini bizim araştırmaalar yaz yalog içinde çözürnlemek lazım. malı. Eğer bunu yapmazsak, ye Ben anayasadaki bütün kısıtlamani tasnif edilen vesikaları da Er lan kaldırmaya hazınm. 1982 menilere ve Batılı araştırmacıla Anayasası bir tepki anayasası. Dera bırakırsak aleyhimize yayınlar mokratik ortam geliştikçe bunu olabiür. Çünkü tahrif edebilirler, makul diizeylerde değiştirmek kendilerine göre yorumlayabilir lazım" dedi. 1924 Anayasası'nın ler. Hükümet çalışmaları maddi eleştirildiğini, oysa "gerçek Ataolarak desteklenmeli ve araştır (ürk anayasasının 1924 Anayasamacılarımız bir an önce işe ko sı olduğunu ve 19501960 arasınyulmalıdır. Başta Ermenüer ve da çok partili rcjim sırasında Arap ülkeleri olmak üzere Os uygulandıgınr' söyledi. manlı sırufları içindeki milletle"Diyalog, açık toplum ve hiir rin tarihini biz yazabiliriz. teşebbüsün" yanyana gelmesi du Peki, böylesi kapsamlı ça rumunda bütün sorunların çözülışmalardan sonra Ermeai iddi leceğini iddia eden Başbakan alan değisecek mi? Özal, Turkiye'nin bir zamanlar tNALCIK Ermenilere on "soku yazirtarca kendisine örnek ce şunu sormak lazım; asırlarca gösterilen Bulgaristan ve Yugosbüyük himaye gören ve iktisadi lavya'yı ekonomik açıdan gelişme gösteren bu azınlık neden geçtiğini" söyledi. Ücretlerin enftarihin bir aşamasından sonra ça lasyona etki ettiğini, ancak Türktışmaya konu olmuştur. Ermeni iye'nin bugün ulaştığı guç yolujler 19. asrın ikinci yarısına kadar la buna mudahale edebileceğini ve en elverişli şartlarda yaşıyordu. para arzını kısabilecek durumda Bunu çözdükten sonra kabaha olduğunu dile getiren özal, işçitin kimde olduğunu anlayacak lere şöyle seslendi: lardır. 1878 Berlin Anlaşması sonrası İngiliz ve ABD'li misyo"Şimdi mikrodalga fınnlar ve nerlerin bunda büyük suçu uzaklan kumandalı çok kanallı tevardır. levizvonlar var. Hemen onlardan înalcık Özal'ı terlettiler Ankara Ticaret Odası yöneticileri, ATO Meclis toplantısına katılan Başbakan Özal'ı terlettiler. ATO Meclis Başkaru Giingör Yener, bugünkü göstergelerin bir seçim ekonomisi yaşandığını ortaya koyduğunu belirterek memur ve işçi zamlarının hangi kaynaklardan yaratılacağının açıklanmasını istedi. Yener, gelir dağılımının adil olmadığını, vergi toplanmasında da adaletsizlikler bulunduğunu, Türkiye'nin sanayileşmesinin çarpık olduğunu kaydederek AT oncesinde sanayi kesiminde yeni bir yapı kazar.dırılmasını istedi. Hazırlanan planı da değerlendiren Yener, hedefler için gerekli kaynakların gösterilmediği belirtirerek "refahı sağlamak için elinizde bir sihirli değnek olması gerekiyor" dedi. ATO Yonetim Kurulu Başkanı Ahmet Çavuşoğlu da hukümetin uyguladığı politikaların yeni bir seçim ekonomisi paketini anımsattığını kaydederek bütün kesimlerin bir seçim beklcntisi içine girdiğini, bu beklentiye bir son verilmesini istedi. Çavuşoğlu, bu konuda SHP ve DYP liderleri ile de gorüşeceklerini söyledi. Başbakan özal, ATO'darı aynlırken bitişikteki Suluhan İşhanını gezerek bir terlik vc tşört satın aldı. seksi olumsuz etkîliyor DUN^ADA BUGUN AUSffiMEN (Baştarafı J. Sayfada) sında gösterirız. Kımse sorunu diie getirmez, kimse "kutsal ekmek parası!" peşinde olan bu kişilere hiçbir şey söylemez ve onlar kentlerimizde ya da karayollarımızda diledikleri gibi at koştururlar, ölüme yol açana kadar. Bir anlamda Teksas kasabasındakı basit adamın kovboylar karşısındaki edılgenlığidir tutumu toplumumuzun. Nitekim iki ay kadar önce yine asfalt kovboylarımız yarışırken Sarıyer'de, biri yoldan çıkıp denize yuvarlanıncaya ve bu kazada bir kişi can verinceye dek, minibüsün içindekiler gık dememişler, kurbanları olacakları yarışa seslerini kesip, nefeslerıni tutup, tam bir yazgıcılıkla katlanmışlardı. Sonra, bir bahtsız kadın öldükten sonra tıpkı kovboy filmlerinde cana tak dedirten haydutlara yapıldığı gibi linç edilmek istenmişti, bizim yiğit kovboy. Tanrı, kentlerimizde ve karayollarımızda, çağ atlayan toplumumuzun cangıl düzeninin ürünü olan asfalt kovboylarından korusun hepimizi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle