23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAYIS 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 Ntikleer pazarlığa koşııllu evet' ANKARA (Cumhuri)et Bürosu) NATO içinde kısa menzilli nükleer silahlara (SNF) ilişkin tartışmalar sürerken Ankara dün sessizliğini bozarak, söz konusu silahlarda indirime gidilraesi için Varşova Paktı ile müzakereler yapılmasına "şartlı" olarak " e v e t " dedi. Bu şart, Viyana'da sürdürülen ve Avrupa'daki NATO ile Varşova Paktı'na ait konvansiyonel silahlann alt duzeylerde dengelenmesini öngören AKKUM rnüzakerelerinde "somut sonuçlann alınmaya başlanması" olarak ifade edildi. öte yandan Türkiye'nin, " e s n e k mukabele" ve "caydıncılık" kavrarnlannın geçerliliğini koruduğuna inandığı belirtildi. Bu çerçevede, "konvansiyonel silahlann yanında nükleer silahlann da gerekliliğine" işaret edilerek, Turkiye'nin nükleer silahlann sıfırlanmasından yana olmadığı kaydedildi. Nükleer modernizasyon konusunda ise bunu ilke olarak kabul eden Türkiye'nin "uygulama aşamasında ek nükleer mükellefiyet almayacağı" yinelendi. Ankara bu açıklamasıyla NATO içindeki tanışmalar çerçevesinde ABD, İngiltere ve Hollanda kanadına, nükleer silahlann gerckliliği konusunda somut guvence verirken, SNF'lerin müzakere edilmesini şartlı da olsa kabul etmekle, Federal Almanya'nın gorüşüne dalıa yakın olduğunu sergilemiş oldu. Bilindiği gibi başını Federal Almanya'nın çektiği \e Belçika. Danimarka, Norvev". tspanya ve Yunanistan'ın da dahil olduğu grup, kısa menzilli nükleer silahlarda indirime gidilmesi konusunda AKKUM'a paralel muzakerelerin başlatılmasım destekliyor. Bu grup, "nükleer silahlann sıfırlanmasııu" desteklemiyorsa da ABD. Ingıltere ve Hollanda, "başlamasj>la birlikle sıfırlanmaya >ol açacağı" gerekçesiyle SNF muzakerelerine karşı eıkıyorlar. Bugüne kadar aktif olarak taraf almamaya özen gösteren Türkiye'nin bu konudaki tutumu dün Dışişleri Bakanlığı Sozcusu Buyükelçi tnal Batu tarafından geniş bir biçımde açıklandı. Batu. duzenlediği haftalık basın toplantısında konuya ilişkin soruyu yanıtlarken, Dışişleri Bakanı Mesut Vılraaz'ın NATO'nun 40. yıldönümu nedeniyle 4 nisanda yaptığı konuşmasına işaret ederek, şunlan soyledi: "Bakanımız, bu 40 >ıl içinde barış ve is Ankara, Varşova Paktı ile kısa menzilh füzelerin indirimi görüşmelerine başlanmasından yana 6 Batı Dısışleıı sözcusu Dışişleri Sözcüsü Batu, "Türkiye olarak, kısa menzilli nükleer silahlarda daha alt duzeylerde denge tesisi için Viyana'da sürdürülmekte olan Konvansiyonel İstikrar Müzakereleri'nde somut sonuçlar alınmaya başlanması ile eş zamanlı olarak Varşova Paktı ile müzakerelere başlanması konusunda ittifak içinde oluşabilecek bir uzlaşıya katılabileceğimizi belirtmek isterim" dedi. larını gözetecek bir uzlaşıyla giderilmcsi ve ittifak için birlik ve bulünlıiğun korunmasıdır" diye konuştu. Türkiye'nin, diğer muttefiklerle birlikte, NATO'nun esnek mukabele stratejısinin geçerliliğini koruduğuna \e caydırıcılığı esas alan bu stratejinin uygulanmasında konvansiyonel silahlar yanında nükleer silahlann da gerekli olduğuna inandığını vurgulayan Batu, daha sonra şoyle devam ettı: "Diğer taraflan dunyada banş ve istikrann korunmasının gerek konvansiyonel gerek likrann korunmastnda ve DoguBatı ilişkilerinin bugunku ılımlı ortama ulaşmasında NATO'nun buyuk katkısı olduğunu ve başansının mutlefikler arasında amaç birliği \e davanışmanın surdürulebilmesi sayesinde gerçekleştiğini turgulamışlı." Batu, NATO'nun löegemen vedemokratik ülkenin bir araya gelmesinden oluşan bir ittifak olduğunu kaydederek, "Demokratik ülkeler arasında serbest münakaşa ortamının bulunması doğaldır. Önemli olan mevcui gorüş farklılıklannın lıim multefiklerin çıkar nükleer silahlann mümkün olabilen en alt düzeyde dengelenmesiyle nıümkun olabileceğine içten inancımızı da vurgulamak isterim. Oncmli olan husus, bu dengenin caydıncı ve savunmayı zafiyete uğratmayacak düzeyde tesisidir. Bu çerçevede ve inandıncılığın sürdürulebilmesi için kısa mezilli nükleer silahlann tamamen tasfiye edilmesi şeklindeki Varşova Paktı onerisinin hiçbir muttefik tarafından beniımenmediğini hatırlatmak isterim. Biz de aynı gönişteyiz." Batu, Varşova Paktı'nın kısa menzilli nükleer silahlarda NATO'ya üstünlüğünün bizzat Varşova Paktı liderleri tarafından teslim edildiğini, bu durumda da bu silah kategorısinde dengenin sağlanması için Varşova Paktı'nın indirimlere gitmesinin mantık gereği olduğunu belirterek şunları soyledi: "Turkiye olarak, kısa menzilli nükleer silahlarda daha alt duzeylerde denge lesisi için Viyana'da sürdürülmekte olan konvansiyonel istikrar muzakerelerinde somul sonuçlar alınmaya başlanması ile eşzamanlı olarak Varşova Paktı ile müzakerelere başlaması konusunda ittifak içinde oluşabilecek bir uzlaşı\a katılabileceğimizi belirtmek isterim." Gerek geçen yılki NATO zirvesinde gerek son Nükleer Planlama Grubu Bakanlar Toplantısı'nda "ittifakın elindeki nükleer silahlann etkin ve güncel bir durumda bulundurulması gereği"nin kabul edildiğini anımsatan Batu, daha sonra şunlan kaydetti: "Ancak bazı müttefikler bu ilke kararının uygulamaya geçirilmesi için zamanın erken olduğunu düşunmektedir. Diğer bazı müttefikler ise bu ilke kararının hemen uygulanması gerektigi göruşundedir. Her iki gönişe de saygı duyuyonız. Türkiye olarak, kısa menzilli nükleer silahlann modernizasyonu konusunda oluşacak bir karara katılabileceğimizi, ancak uygulama aşamasında ek nükleer mükellefiyet almayacağımızı açıklamıştık. Bu tutum devam etmektedir." tttifak için ^orunların "serinkanlılıkla ve her yönıiyle ittifak çerçevesinde göruşülmesi gerektiğini" belirten Batu, "İttifakın bu konudaki göruş farklılıklarını zirveye kadar (mavıs sonunda yapılacak NATO zirvesi) giderilebileceğine ve her bir üyenin çıkar ve göruşlerini bağdaştıracak bir uzlaşıya vanlabileceğine inanıyoruz. Önemli olan, tutumlann geri dönülemeyecek noktalarda katılaşmaması ve meselelerin uzlaşı havası içinde ele alınmasıdır" diye konuştu. BoNN Kolıl: Uzlaşma formtilü bulunur F. AlmanyaBaşbakanı Kohl, Italya Başbakanı Norveç Başbakanı Brundtland, ABD Başkanı Mita ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada Bush'lagörüşmeden önceyaptığı açıklamada uzlaşmaya hazır, olduğunu ancak Varşova Paktı Norveç'in, tüm silah türlerinin masaya ile görüşme yapılmasında ısrarlı olduğunu soyledi.getirilmesinden yana olduğunu belirtti. Kohl, önceki gece Roma'da Italya Başbakanı Ciriaco de Mita ile görüştükten sonra duzenlediği basın toplantısında, "Gelecek öç hafta içinde mantıklı bir uzlaşma formülü bulunabileceğinden eminim" dedi. Kohl, "bu uzlaşmaya katkıda bulunmaya hazır olduğunu" da sözlerine ekledi, ancak SNF'ler için Varşova Paktı ile görüşme yapılması şartından vazgecmediğini belirtti. AA'nın haberine göre, Helmut Kohl, kısa menzilli füzelerin sayısında indirim yapılmasına ilişkin göruşmelerin, Viyana'da devam eden konvansiyonel silahlarda ihdirimle ilgili görüşmelerde (AKKUM) ilerleme kaydedilmesine bağlanmasını istedi. Basın toplantısında konuşan ttalya Başbakanı de Mita, bu ayın sonunda Brüksel'de yapılacak NATO doruğunda, kısa menzilli füzeler konusunda ortak bir çözüm bulunabileceğine inandığını soyledi. ltalya da kısa menzilli füzeler konusunda Federal Almanya ile aynı görüşü paylaşıyor. Bonn, kısa menzilli nükleer silahlann modernizasyonu yerine bu silahlann sayısında indirim yapılması konu tyhsHINGTON Mesut Yılmaz bugün dönüyor sunda Varşova Paktı'yla NATO arasında müzakereler yapılmasını istiyor. ABD ve İngiltere ise müzakere fikrine kesüılikle karşı çıkıyorlar. Hollanda da ABD ve tngiltere'yi destekliyor. Polonya, ortak yatınm önerdi Dtş Haberier Servisi Federal Almanya Başbakanı Heimul Kohl, kısa menzilli füzeler (SNF) konusunda NATO içinde yoğun tartışmalara yol açan tutumunda değişiklık yaparak bir uzlaşmaya varmaya hazır olduğunu soyledi. Ancak Kohl, kısa menzilli füzeler konusunda Varşova Paktı ile müzakereler yapılmasında ısrarlı olduğunu belirtti. BAYAN MİTTERRAND'IN GEZİSİINİIN ARDINDAN 'Madam'ın kafası karıştı' KADRİ GÜRSEL Bayan Mitterrand'ın Kurtlere destek gezisi, kamplarda 8 aydır bekleyen Küıt sığınmacılann umutlanmn tükenmeye başladığı bir zamanda gerçekleşti. Perişanlığın egemen renk olduğu kamplar Başbakan Özal'dan bu yana ilk kez bu kadar önemli bir şahsiyeti konuk edıyordu. Üsteük bu şahsiyet bir "Kürt dostu" idi. Kamplardaki Kürtler artık Tttrk devletinin kendileri için daha fazla bir şey > apamayacağını kavramış görunuyorlar, yeni bir umuda gereksınimleri var. "Devleti Türko iktisadiyen zayıfe" diyorlar ve gözlerini Batıya çeviriyorlar. Mitterrand'ın kamplarda coşkun bir tezahürat seli ile karşılanması da sığınmacılann umuda duyduklan açlığı gösteriyor. Madam, kamplan gezerken sığınmacılara gösterdiği yakın ve içten ilgi ile adeta " b o d y guard'Marla dolaşan bir "Rahibe Teresa" görünümündeydi. Bakalım sığınmacılarda uyandırdığı beklentilere yanıt verebilecek mi? Kısa menzilli füzeler konusunda NATO liderleri arasındaki yoğun trafik de sürüyor. ABD'yi ziyaret etmekte olan Norveç Başbakanı Gro Harlem Brundtland, dün Başkan George Bush'la buluşarak SNF'leri görüştü. Bilindiği gibi Norveç, füze tartışmasında Federal Almanya'nın yanında yer alıyor. Brundtland, Beyaz Saray'a giderken gazetecüere yaptığı açıklamada, "Norveç, tum silah türlerinin masaya getirilmesinden yanadır" dedi. Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans DietrichGenscher ise önceki gün Paris'te Fransız meslektaşı Roland Dumas ile SNF'ler konusunda bir görüşme yaptı. Görüşmeden sonra bir açıklamada bulunulmadı. Kohl Gorbaçov Varşova ile pazarlığa oturalımmı? F . Almanya Başbakanı Kohl'ün, kısa menzilli nükleer füzeler konusunda "Doğu bloku ile masaya oturalım" çağrısı, ABD'de dış politika gündeminin bir numaralı tartışmasını yarattı. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Federal Aimanya şansölyesi Helmut Polonya, Türkiye'ye, ortakşirketler kurarak Sovyetler Birliği 'nde yatınm yapmayı önerdi. Türk taraf ı ise, Polonya 'da gerçekleştirilecek müteahhitlik hizmetlerine talip olduğunu duyurdu. İki günlük resmi bir ziyaret için Varşova 'da bulunan Dışişleri Bakanı Yılmaz, Polonya Devlet Başkanı Jaruzelski, Başbakan Rakowski veParlamento Başkanı Roman Malinowski ile görüşmelerde bulundu. HADİ ULUENGİN VARŞOVA iki günluk resmi bir ziyaret için Varşova'da bulunan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, dün Devlet Başkanı General VVojciech Jaruzelski, Başbakan Mieczyslaw Rakovtski, ve Parlamento Başkanı Roman Malinowski ile birer ikili görüşme yaptı. Esas olarak bir nezaket niteliği taşıyan bu temaslarda taraflar Türkiye ile Polonya arasında herhangi bir sorunun bulunmamasından duyduklan memnuniyeti ifade ettiler ve ilişkilerin daha da geliştirilmesi perspektifi üzerinde durdular. Bu arada Varşova tarafı, Polonya ve Türkiye'nin ortak şirketler kurarak Sovyetler Birliği'nde yatınm yapmasını istedi. Ancak Ankara'nın dış ticaretteki esas ağırlığıru Türkiye'de üretilen mallann satımı üzerine odaklaştırmasından dolayı Polonyalıların bu yaklaşunı Türk tarafınca fazla ilgi uyandırmadı. Buna karşıhk Ankara yetkilileri Türkiye'nin Polonya'da gerçekleşecek müteahhitlik işlerine talip olduğunu bildirdiler. Fakat Varşova'nın dış ödemeler güçlüğünden dolayı bunun gerçekleşmesi de Türk yetkililere göre şu anda uzak bir varsayım olarak kalıyor. Bilindiği gibi Batı üikelerine 40 milyar dolar borcu olan ve söz konusu borcu erteletmek için IMF ile görüşmeler yapmaya hazırlanan Polonya, Türkiye ile gerçekleşen dış ticaretini takas usulüne göre yapıyor. Polonya'da çok sıcak bir ilgiyle karşılanan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ve beraberindeki heyet bugün Frankfurt üzerinden Ankara'ya dönecek. öte yandan AP'nin haberine göre Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa'mn bu yıl kasım ayında ilk kez ABD'yi ziyaret edeceği bildiriliyor. Walesa'nın, bu ziyareti, Amerikan Işçi Sendikaları Konfederasyonu AFLClO'nun davetlisi olarak yapacağı kaydediliyor. Gezi TBMM gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Büro Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın eşinin Türkiye gezisi, TBMM gündemine geldi. A N A P Ankara Milletvekili Göksel Kalaycıoğlu. "Bayan Mitterrand'ın gezisinin Turkiye'yi bölmeye maruf kasıtlı hareketlerin uzanbsı olduğunu akla getirmernek mümkün değil" dedi. TBMM'de dün gündem dışı söz alan ANAP'h Kalaycıoğlu, Bayan Mitterrand'ın Cumhurbaşkanı eşi olmasaydı, " i l g i y e mazbar otamayacağım" belirterek "Irak'tan sığınanlara maddi ve manevi yardım için geldiklerinin samimiyeüne inanmak isterdik" diye konuştu. Gezi sırasında Fransız Buyükelçisi'nin eşinin sürekli Bayan Mitterrand'ın yanında bulunmasını eleştiren ve Batı ülkelerini Iraklı mültecilere yardım konusunda "çifte standartla" suçlayan Kalaycıoğlu, şöyle dedi: "Bu insanlara buzlar arasında kalmış iki balina kadar masraf etmelerini beklerdik. Ne yazık ki olmadı. Bayan Mitterrand'ın zahiri ziyareti, bu sığınanlara yardım için gözükse de Türkiye'de ban konulan gündeme getirmeye, Turkiye'yi bölmeye matnf kasıtlı hareketlerin nzantısı olduğunu akla getirmemek mümkün değil. Bayan Mitterrand, bir müfettiş edasıyla elini kolunu sallayarak gezdiler. Istedikleri yerleri gördiiler. Acaba Bulgaristan'ı da aynt rahatlıkla gezebilirler miydi? Hiç zannetmiyonım. Fransa'ya milletvekillerinin bile vize ile girebildikleri düşunulürse, Türkiye için bunun manası daha iyi anlaşılabilir. Fransa, Bulgaristan'daki Türklere yapüanlara ne tepki göstermiştir? Resmi dil dışında bir nygulama Fransa'da mevcut mudur? Fransa'nın Korsika, Veni Kaledonya ve Bask kamplan konusunda tutumu nasıl izah edebilmektedir? Bazı karanlık niyeüi Idşilerin etkisinde kalan, Türkiye'nin sırtından şefkatli gözükmek isteyenlere karşı muteyakkız olmalıyız." Kohl'ün, kısa menzilli nükleer füzeler (SNF) konusunda Doğu Bloku ile masaya oturulması yönünde yaptığı çağn ABDde yeni tartışmalar doğurarak yankılanmaya devam ediyor. Bu konularla ilgili Amenkan kamuoyu diliminin geçen haftaki gündemi "Almanya meselesi" idi. Bu hafta gündemin odak noktasını "kısa menzilli füzeler için Dogu Bloku ile masaya oturalım mı, oturmayalım mı" sorusuna aranan yanıt oluşturuyor. ABD'nin kısa menzilli füzeler konusunda Doğu Bloku ile muzakereye gırmekte gönülsüz davranmasının nedenlerinden biri Doğunun konvansiyonel üstünluğü ise, diğeri de MihaU Gorbaçov'un uzun süre iş başında kalıp kalamayacağına duyulan kaygı. Cheney'e göre yeni lider Batıya karşı daha hasmane davranabiliıdi. ABD Başkanı Bnsh bu açıklama ile Beyaz Saray arasına hemen mesafe koydu ve Cheney'in kişisel görüşlerini dile getirdiğini ileri sürdükten sonra "yeniden yapılanmanın başarısını çok arznladığını" söyledi. Oysa Cheney, kuşku yok ki, "kişisel göriişüne", CIA, Askeri lstihbarat ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nin tahlillerı ışığında varmıştı. Beyaz Saray, uzun zamandır kendi kamuoyunun ve müttefıklerinin Gorbaçov'un adımlarına neden daha sıcak karşıhk verilmediği sorusu ile karşı karşıya. Bu soruda "Gorbaçov'a olumlu tepki vermezsek Sovyetler'deki muhafazakârlann Batı aleyhtan tutumlanm desteklemiş duruma düşmez mi>i2" kaygısı gizli. Amerikan yönetimi bu konuda ikiye böİünmUş durumda. Başkanın güçlü Ulusal Güvenlik Danışmanı Brent Scowcroft ve SSCB Uzmanı Yardımcısı Roberts Gates (eski CIA Başkan Yarduncısı) SSCB'ye karşı Gorbaçov yokmuş gibi bir politika izlenmesinden yana. Buna karşıhk Dışişleri Bakanı James Baker ve Beyaz Saray Müsteşarı John Sununu daha sıcak bir ilişki arzuluyor. Bu ortam içinde özellikle kısa menzilli füzelerin kaderi konusunda çeşitli görüşler ortaya atılıyor. Beliren biı görüş şu: "Almanlar hiçbir şekilde yeni Lance füzelerini aimayacağı için eski Lanceler yakında çüniğe çtkacak, yerine bir şey konmayacak, ama bu arada Varşova Paktı konvansiyonel üstünlügünü korumuş olacak. Madem bu sonuç kaçınılmaz, o halde Varşova Paktı ile 'sıfın' konuşarak hiç olmazsa otomatik sonuçtan daha ileride bir pozisyon elde edebiliriz, konvansiyonel ustünlüklerini pazarlığa sokanz. Bu arada da Almanlann anti Anglo Sakson bir hava yaratmasının önünü almış oluruz." NATO Genel Sekreter Yardımcısı: Teknolojisi olmayan, olaııa yetişemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) NATO Genel Sekreter Yardımcısı Amerikalı Senatör Mack Mattingly, gelişmiş teknolojiye sahip olmayan ülkelerin modern teknolojiye sahip ülkelerle ortak yatınma gitseler bile savunma sanayilerini tam anlamıyla geliştirmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Mattingly, bu konuşmayı Uluslararası Savunma ve Havacüık Fuan İDEA '89 çerçevesinde dün Ankara'da düzenlenen, "Konvansiyonel Silahlann Modernizasyonu" konulu seminerde yaptı. jisi gelişmemiş ülkeler araştırma ve geliştirmeye daha çok önem vermelidirier" dedi. Cumhuriyet muhabirine, "Mattingly tam bir politikacı gibi konuştu. Ortak yatınm albette teknoloji transferidir. Ama bu işte kârlılık da esastır" dedi. NATO Genel Sekreter Yardımcısı Amerikalı Senatör Mattingly .konuşmasında Batılı ülkelerin savunma ve dış yardım bütçelerinde kısıtlamaya gittiklerini anlattı ve ileri teknolojiye sahip olmayan ülkelerin gerçekte dış yardımdan çok kendi sanayi kapasitelerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Mattingly, savunma sanayilerini az gelişmiş olarak nıtelediği NATO'nun Güney kanadındaki (Türkiye, Yunanistan ve Portekiz) ülkelerin, Akdeniz'in güvenliği için kendi aralannda bir teknolojik işbirliğine gitmelerinden yana olduğunu belirtti. Kirt dosta Bayan Mıtterrand, sığınmacılarda uyandırdığı beklentilere, bakalım karşıhk verebilecek mi? Mitterrand'ın Türkiye'ye ilişkin bilgi yönünden oldukça hazırlıksız geldiği anlaşıhyor. Ankara'daki temasları sırasında "Türk tarafı" ile görüşürken kendisine Bulgaristan'daki Türklerin sorunlanyla neden ilgilenmediği sorulduğunda, Madam, Bulgaristan'da Türklerin yaşadığından dahi haberdar olmadığını söylüyor. Peşinden, yanından hiç aynlmayan yardımcısına, döner dönmez Bulgaristan Türkleri ile ilgili bir dosya hazırlanmasını rica ediyor. "Kürt sorununun yaşandığı bir ülke"ye gelirken Bulgaristan'daki "Türk Sorunu"ndan haberdar olmaması Madam'ın durumunu güçleştiren bir unsur oluyordu. nü canlı tutuyor. 1983'te Paris'te mülteci olarak bulunan bazı entelektüeller olağanüstü zenginlikteki geçmiş külturlerinden kurtarabildiklerini kurtarmak için Kürt Enstitüsü'nü kurdular. 1988'de enstitü büyük mali sorunlarla karşılaştı ve Danielle Mitterrand Vakfı, enstitüyü kurtaran bir çağn yayımlayarak enstitünün bir binaya sahip olmasını sağladı. Fransa özgürlüklerVakfı, Kürt Enstitüsü'nü desteklemeye ve yaşam mücaddesini duyunnaya devam edecektir!.." lşte bu ifadelerin yer aldığı Fransa özgürlükler Vakfı broşürünün Ankara'da dağıtılmaması için Fransız Büyükelçiliği büyük çaba sarfetti. Ancak, Mitterrand'ın yanında getirdiği 200 adet broşürün bir kısmı kendisiyle görüşenlere verildi. Bu da gezinin siyasi bir amacı olmadığı şeklindeki sözlerin etkisini bir miktar azalttı. Bir gazetemizde yer alan habere göre Paris'te Kürt sorununun en önemli yeri işgal edeceği bilinen "tnsan Haklan ve Kültürel Kimlik" konulu konferansın Türk Dışişleri'nin çabalan sonucu ertelenmesine karşıhk Mitterrand'ın gezisi, Fransız kamuoyunun tepkisini göğüsleyebilmek için "Türkiye'ye bir fatura olarak çıkanlmışü." Oysa Fransız diplomatik kaynaklanndan aldığımız bilgiler, Mitterrand'ın gezisinin bundan üç ay önce kararlaştmlmış olduğunu gösteriyor, yani "ani bir ziyaret" değil. Güvenilir kaynaklar, Türk ve Irak elçiliklerinin mayıs ayı sonunda yapılması düşünülen konferansın ertelenmesi yönünde girişimde bulunduklarıuı doğruluyorlar. Sonunda ertelemeye yol açan başka bir nedenin ise konferansın, Mitterrand'ın gezisinin hemen sonrasına rastlaması. İki olay arasında bağlantı kurulabileceği kuşkusuyla konferans başka bir tarihe erteleniyor. Bir başka erteleme nedeni de bazı Amerikalı senatörler ve "seçkin şahsiyetlerin" de daha etkili sonuçlar doğurabilmesi için konferansa katılmaları yolundaki çahşmalann henüz sonuç vermis olmaması. "Nazik mesele"yi yerinde tetkik eden Mitterrand'ın, "karmaşık Doğo"dan karmaşık düşüncelerle ayrıldığı söyleniyor. Geziye katılan bir Fransıza göre "Madam'ın kafası kanştı." Bayan Mitterrand'ın Paris'teki "Kürt Enstitüsü"nün kuruluşunda aldığı önemli rol ve halen bu kuruluşla sürdürdüğü yakın ilişkilere, gezide enstitünün de rol sahibi olduğu istihbaratı eklenince, Ankara'da iki taraflı bir sıkıntı doğdu. Türk Dışişleri, sıkıntısını kamuoyuna sezdinnezken, diğer tarafta Fransız Büyükelçiliği de gezinin TürkFransız ilişkilerini olumsuz yönde etkilememesi için elinden geleni yaptı. Mitterrand'ın Ankara'da Erdal İnönü, MünıUz Soysal ve Bülent Akarcalı ile görüşmesi, Semra Özal ile konutta yediği yemekte Kâmran İnan'ın Güneydoğu ile ilgili görüşlerini dinlemesi, görüşme programındaki dengesizliği belli Bir de sancı doğuran broşür ölçülerde ortadan kaldırdı. var: "Kürdistan'da kültür ölümcül bir tehlike içinde buluGörüşme programına baküdı nuyor. 2600 yıl önce bağımsızğında, Kürt kökenli siyasetçi ve lığını kaybeden ve beş ülke taentelektüellerin, "Kürtçülük" rafından paylaşüan bu halkın ten hüküm giyerek hapislerde hiçbir hakkı, dili ve gelenekleri yatnuş yazarların ağırlıklı yer iş bu ülkeler tarafından tanınmıgal ettiği görülüyordu. Bu du yor. Kürtler yüzyıllardır göçe, rum ister istemez Mitterrand'ın köleliğe ve ölüme mahkum edililgisinin sığınmacı Irak Kürtle mişken bu dunım dünyanın geri'nin sorunlan ile sınırlı kalma ri kalan kısmının dikkatinden dığı, Türkiye'deki "Kürt Sonı kaçıyor. Fransa kadar geniş ve nn"na da yöneldiğini ortaya 20 milyon nüfuslu bir ülke olan Kürdistan 3 bin yıUık kültürükoyuyor. NATO Genel Sekreter Yardımcısı'nın, "Yanlış anlamayın; F16 projesini eleştirmiyorum, bu ortak yatınm Türk savunma sanayiine yarar getirecektir. Ama, savunma sanayünde nasd iiretim yapılacağıru bilmek ile KnowHow'e sahip olmak arasında fark vardır. tkinci taraf doğal olarak daha avantajbdır. Bu nedenle teknolo Ziyaretle ilgili resmi yorum yok ANKARA (AA> ENsişteri Bakanlığı Sözcüsü Böyükeiçi laal Bato. Fransa Cumhurbaşkanı'sın eşi DaokBe Mitterrand'ın, Türkiye'ye yaptığı ziyaretin tamamen özel bir nitelık taşıdığını ve herhangi bir resmi yorum yapmayacaklarmı büdirdi. Büyükeiçi Batu, Bayan Mitterrand'ın, Kuzey Iraklılara hükümetler dışı uluslararası örgütlerce yapılacak yardımlan kanalize edebilecek yerel bir örgüt aradığı şeklindeki sözlerine ilişkin bir soruya karşıhk olarak, Kızılay'ın, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile aynı konuda görüşmelerde bulunduğunu hatırlatü. Büyükelçi Batu, haftalık basın toplantısında Batu, bu göruşmelerin başarısızlıkla sonuçlanbir soru üzerine, Bayan Mitterrand'ın, Fransa masından sonra, yardım konusunda ikili duzeyÖzgürlükler Vakfı adına yaptığı bu geziye ilişde öneri ya da BM Mültecüer Yüksek Komiserkin hiçbir resmi tutum olmadığını büdirdi. liği ile yeni tur görüşmeter yapılması yolunda herhangi bir gelişme olmadığını söyledi. Batu, şunlan soyledi: Türtdye serbest bir ülkedir. Aynı bolgeje şimDışişleri Bakanbğı Sözcüsü Büyükelçi tnal Badiye kadar çok sajıd» yabaaa parlameBter, ba tu, başka bir soruya karşıhk, son oiarak Kuzey sifi mensubu ve araşbrmaa da gdmiştir. Bayan Irakhlardan oluşan 90 kişilik bir grubun daha Mirteırand'm ziyaretiai, ira böigeye yapıiaa ye Irak'a döndüğünü, böyiece Türkiye'ye sığındıkai bir ö z d riywret oiarak aiteleBdtaiy oraz ve res tan sonra üikelerine geri dönen Irakhiann sayıml yoniBS yapmıyoruz." sının 2 bîne ulaştığını büdirdi. Le Monde'da Bayan Mitterrand yorumu 'Gezi, Fransa diplomasisinin saptadiğı hedefle çelişiyor9 Dış Haberier Servisi Le monde Gazetesi Fransa Cumhurbaşkanı'nın eşi Bayan Mitterrand'ın önceki gün sona eren Doğu Anadolu gezisinin "Fransa diplomasisinin saptadığı hedeflerle çelişki içinde" şeklinde niteledi. Gazetenin Türkiye muhabiri Danielle Mitterrand'm gezisine karşı Türk basınında uyanan şiddetli tepkilerden yola çıkarak girişimin ankara'da Türkiye'nin içişlerine kanşma olarak algılandığını ortaya attı. Ciddiyetiyle tanınan Fransız gazetesinin bugünkü tarihli sayısında yer alan yazıda başlangıç amaçlanna aykırı olarak Fransa devlet başkanını eşinin Türkiye'deki rejim karşıtı Kürtlerle görüşmelerde bulunduğunu vurguluyor. Aynı yazıda Bayan Mitterrand'ın Diyarbakır Havaalanında karşılanış biçimine değinerek: "Oysa Türkiye'de Kürt dilinin resmi amaçla her turlu kullanımı yasak olup Kürt kulturüne değinen her hangi bir çıkış, hâlâ aynlıkçılık lehdidi olarak gönilmekte" deniyor. Kuvveti'ne bağlı NATO üyesi ülkelerin savaş gemileri > Jun istanbul'a geldi. 7 nisanda başlayıp 16 mayısta sona erecek olan tatbikata katılacak Türk, Ingiliz, Alman, Amerikan ve Italyan savas gemileri komutanlan dün bir basın toplantısı düzenlediler. Alçıtepe Muhribi'nde yapılan basın toplantısında tatbikatın komodorluğunu yapan Kurmay Albay Taner Uzunay konu ile ilgili bilgi verdi. Uzunay çağn kuvvet niteliğindeki bu birliğin Akdeniz'de muhtemel bir krız anında 4 ile 5 gun içinde savaşa hazır duruma gelebileceğinı söyledi. Gemiler 8 mayısa kadar İstanbul'da kaldıktan sonra tatbikatın ikinci saffıası için Akdeniz'e açılacak. (Fotoğraf: Sina Koloğlu) NATO savaş gemileri İstanbul'da J $
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle