18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Depolar 'radyasyonlıı' dolu Satfbi: Cumhuriyet Matbaacıük vc Gazetecılik Turk Anonira Şirketi adına Nadir Nıdi • Genel Yayın MUduru: H s u Ccnal. Mılessese MttdUrU: EmİDt U}*khfil, Yazı tşlen Mudürü Ok«y GÖKBSİD, % Hab«r Merkezı Müdürü: Yıipa Bayrr, Sayfa Duzeni Yöneımeru Ali \nr, • Temsılciler: ANKARA. AJfatt Tmn, İZMİR: Hilune) Ç«i»k«y». ADANA. Ccbd I tstanbul Haberleri Erfcu Akyıldn, Dış Haberler: Ergun Bala, Ekonomi: Ccagiz Itariun, Kttlıür: Cdal Üsln, Spor Danışmanı: Abdnlkıdir Yaeetaun, Düzcltme: Rrfik Dnrbaş, Arajtırma: Şakiı Alpay, tşSertdıka: Şukn ı K«aci, Yun Haberleri: Necdel Dofu, Dızı Yazılar. Kcnm Çtbşkaa, 9 Koordınatör Ahmet KoruLsma. • Maü lşler: Erol Erkut, • Muhasebe: Biieat Vcacr • BütçtPlanlama. Srvgi Osmuıbeşcoglii • ReUam Ant Tom, Ek Yayınlar: Hirj» Akyol • Idare: HUCJTİB Ganr, Işletme: Oader Çdik, Bügjlşlem: Nıil tmU. ot Yayan. Cumbunyct Mttbaıolık w CuKeolik TAŞ. TOrt Odjı C*d. 39/41 Cs|alo|hl J43M Uı. PK 246lıunbul. Td. 512 03 05 (20 hM), Tiln; 2224« Faı: (1| !M 60 72 # Barolar AalurK Zıyı GOkılp Blv Inkılıp S. No 19/4, Tel 133 II 4147, Tda: 42344 Ftı (4) 133 11 41/428 0 bakr. H Zıy» Blv 1332 SJ/3, Td 13 12 30, Tdeu 52359 Fu: (51) 19 53 «0 : InönO C«d. 119 S. No. I Kat 1. TU: 19 37 52 (4 hM). Tdec 62155, Fkx. (71) 19 37 52 TAKVİM: 3 MAYIS 1989 tmsak: 4.14 Güneş: 5.53 öğle: 13.06 îkindi: 16.57 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.41 Rize'de yeni çayu yer yok Rize ve Hopa'daki Çaykur tesislerinde depolar dolu olduğu için yaş çay yaprağı alımında güçlük ortaya çıktı. Radyasyonlu çayın gömülmesine tepki gösteriliyor. CEMİL CİĞERİM SAMSUN Ankara Elmadağ ÇayKur Paketleme Fabrikası ile tstanbul'daki çay fabrikası depolarında bekletilen 8 bin 877 ton radyasyonlu çayın gomülerek imha edileceğinin açıklanmasmdan sonra sıra Rize ve ilçeleri ile Artvin'in Hopa ilçesinde bulunan 49 bin 183 ton çay a geldi. 4 bin 185 tonu Ankara'da, 4 bin 692 tonu lstanbul'da bulunan 1986 ürünu radyasyonlu çaylann tstanbul'daki Küçükçekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi (ÇNAEM) ve TAEK'in Ankara'daki merkezleri bunyesinde gömüleceğınin açıklanması uzerine gözler Rize'ye çevrildi. Çay lşletmeleri Genel Müdur Yardımcısı Süreyya Turgut, "Yaş çay alım kampanyasını başlatacağız, ama depo sonınuna çöziım bulmak için imha yöntemi konusuDda TAEK'in karannı bekliyoruz" dedi. Çayların Artvin'in Murgul ilçesindeki eski bakır madeni yataklanna gömüleceği şeklindeki çıkan söylentiler uzerine de Murgul Belediye Başkanı Nurettin Durmuşoğlu, "Havadan zehir yağan Murgul'a bir de radyasyon bulaştırmasınlar" şeklinde konuştu. Çernobil'de raeydana gelen nükleer patlamadan etkilenerek yüksek oranda radyasyon taşıdığı için iç ve dış piyasada tüketimi yasaklanan Rize ve yöresindeki radyasyonlu çaylar "yakılsıngömülsün" konusunda "imha" kararı beklerken, ÇayKur'da da depo sıkıntısı baş gösterdi. Çayların imhası konusunda kamuoyunun hassasiyeti dikkate alınarak gomme işlemine karar verildiği bildirilen TAEK açıklamasından sonra görüşleri Thatcherizm 10 yaşında Thatcher 10 yılda llberal özelleştirme girişimleri ile İngiltere'de köklü bazı yapısal değişiklikler yarattı. Bu arada zengin daha zengin, yoksul daha yoksul hale geldi; işsiz sayısı 3 milyona, enflasyon yüzde 7.9'a yükseldi. Ancak Thatcher iktidarım koruyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Saldırgan... Küstah... Sabırsız... Inatçı... Katı görüşlu... Diktatör tutumlu... Merhametsiz... Sadece kendini haklı goren... Bunlar, Basbakan Margaret ThaJcher'ın kişiliği hakkında yazılan sayfalar dolusu gazete raakalesi ve kitapta, saatlerce süren televizyon programlarında sık sık rastlanan sözcükler, Ingiliz toplum yapısını hallaç pamuğu gibi atmak, 10 yılda değer ve tutumlan tepetaklak etmek için bu sıfatlara mı sahip olmak lazım? 4 Mayıs 1979'dan on yıl sonra "Observer" Gazetesi'nin yaptırdığı bir kamuoyu yoklaması, halkın yuzde 40'ının "Thalcher'ın 10. yılında ancak yas tutulur" dıye duşündüğünu ortaya koyuyor. 3 milyon işsizin bulunduğu ve enflasyonun yüzde 7.9'a tırmandığı bir Avrupa ülkesinde bu tepkiler haksız sayılmasa gerek. Muhafazakâr görüşleriyle tanınan "Daily Telegrapb", Basbakan Thatcher'ın, tngiltere'nin en sevilmeyen ikinci başbakanı olduğunu açıkça yazmaktan kaçınmıyor. En sevilmeyen basbakan ise Thatcher'ın partide yerini aldığı Edward Heath. Ayru gazetede koca başlık, "Ona saygı duyuyoruz, ama sevmiyonız". Kamuoyu yoklamaları, Başbakanın, 1992 genel seçiminden önce görevi bırakmasım isteyenlerin bir hayli olduğunu gösteriyor. Bankalann ve ekonominin nabzını tutan "Economist" Sergisi, "SevUmemekle kalmıyor, nefret uyandınyor" diyor. Buna rağmen Thatcher, tngiltere'yi IMF'nin elınden kurtarıp bugünkü zenginJiğine getiıen Basbakan. İşçi Partisi iktidarının 1979'da grev dalgalan arasında boğulup gitmesi, birkaç yıl süren liderlik çalkanusı, siyaset belirlemede içine düşülen açmazlar, sürekli fikir değiştiriyormuş gibi göründüğünden "fıkirsiz" bir parti olarak algılanması, ayrıca "merkez" partilerin de bir sure parlayıp ardından sönmesi, Muhafazakâr Parti'yi alternatifsiz yaptı. Basbakan Thatcher, sevilmese dahi "karartıhğı" takdir ediliyor. Son on yılda lngiltere'deki köktenci değişim, hem Başbakan'ın kişiliğinden kaynaklanıyor hem Ingiltere siyasal yaşamında Muhafazakâr Parti'rün alternatifsizliğinden hem de bazı dış etkenlerin getirdiği "şans"tan I982'de Ingiltere tam bir ekonomik durgunluk yaşarken Falkland Savaşı'nın patlak vernıesi gibi. Basbakan Thatcher'ın başansı, rakiplerinin adeta kendiliklerinden yenilgilerınde yatıyor. Thatcher dönemi en çok, tngiltere'de işçi sınıfının orta sınıflaşmaya başlaması, sendikaların gücunün kırılması ve 198485'teki maden işçileri grevinin, işçi hareketini bolmesiyle hatırlanacak. Vergi sisteminde yapılan değişiklikler ve bazı kamu işletmelerinin ozelleştirilmesi orta ve ust gelirlilerin cebine para koyarken, kitleleri konut sahibi yapma siyaseti de ortadireği memnun etti. Paranın daha serbest dolaşımı için yapılan düzenlemeler, kamu kesiminin ekonomiye mudahalesini kısmak için atılan surekli adımlar da paranın demokratikleşmesine yaradı. Ama bu duzende, zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu da bir gerçek. Ulkenin mamur ve zengin guney yöreleri ile işsizlığin ve umitsizliğin kol gezdiği kuzey yöreleri arasındaki farkı görmek için istatistik gereksiz. Thatcher'a, "sadece Giiney İngiltere'nin başbakanı" denmesi boşuna değil. Sevilmiyor, hatta nefret ediliyor, ama İngiltere'nin "Demir Lady"si hâlâ alternatifsiz Atlantis yurın fırlatıhyor CAPE CANA VERAL (A A) Uzay mekiği Atlantis'in yarın Florida eyaletindeki Cape Canaveral ussünden fırlatılacağı bildirildi. NASA yetkilileri tarafmdan dun yapılan açıklamada, Venüs gezegenine Macellan uydusunu gönderecek olan A tlantis 'in, TSİ 20.48 'de fırlatılacağı kaydedildi. Uzaya geçen gün fırlatılması planlanan Atlantis mekiğinde son anda meydana gelen teknii arıza, yolculuğun ertelenmesine yol açmıştı. Macellan uydusunun, içindeki gelişmiş radar sistemleriyie çekeceği Venüs'un yüzeyiyle ilgili detaylı göruntülerin, hem NASA hem de dünya bilim çevreleri için çok önemli olduğu belirtiliyor. Atlantis'in, fırlatılmasından 6 saat sonra yolculuğuna başlamak üzere uzaya bırakacağı Macellan uydusunun, ancak 458 gün sonra Venüs'e ulaşabileceği kaydediliyor. ni aldığımız ÇayKur Genel Müdür Yardımcısı Süreyya Turgut, bu yıl hava koşullarının değışik gitmesi nedeniyle çayın bazı yerlerde toplamaya hazır hale geldiğini bazı yerlerde de henüz gelmediğini söyledi. ÇayKur Genel Müdür Yardımcısı Turgut, "Uzmanıarımız çay sahalannı izliyoriar. Onlann verecegi rapora göre hareket edecegiz. Kaldı ki bu bir ekip isidir. tsçileri toplayacaksınız ve her şeyi hazır edeceksiniz. Ancak işçikrimizin biiyük bir kısmı yabana. Bu nedenk onlan ba\ramdan öoce toplamamız miımkün mu, degil mi onlan da araştınyonız" dedi. Karadeniz bölgesinde 200 bin çay üreticisinin 810 bin dekar alanda çay tarımı yaptığını, ÇayKur'a ait günlük 6 bin ton işleme kapasiteli 45, özel sektöre ait günlük 2 bin ton kapasiteli 58 fabrikada 750800 bin ton arasında yaş çay işleneceğini söyleyen Süreyya Turgut şöyle devam etti:"Ankanı ve İsUnbul'daki radyasyonlu çaylann gomülerek imhası konusunda karar verildi. Ancak buradaki çaylar ne olacak? Radyasyonlu çaylann biiyük bir bölümu bizim bölgemizde bulunuyor. Aynı karar bizdeki çaylar için de geçerii mi? Bu konuda bilgi sahibi degiliz. İmha konusunda yetkili olmadıgımız için TAEK ne derse biz de onu yapacagız." ÇayKur yetkililerinden alınan bilgiye göre tstanbul ve Ankara'da gomülerek imhasına karar verilen 8 bin 877 ton çaydan başka Rize merkez çay fabrikasında 5 bin 889, Işıklı çay deposunda 14 bin 433, Hopa deposunda 5 bin 667, Arhavi deposunda 294, bölgedeki 39 fabrikada da 22 bin Krallçfl glbi Muhafazakâr Partı lıden ve Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın politk kariyerinde Falkland 900 ton olmak üzere 49 bin 183 savaşmdakı 'şahin" tutumu önemli bir rol oynadı. Thatcher "kendini beğenmiş, katı ve küstah" gibi tanımlamalaton radyasyonlu çay bulunuyor. ra rağmen başbakanlık koltuğunu ' kralıçe edası" ile doldurmaya devam ediyor. THY'den bayram için ek sefer ANKARA (AA) Ramazan Bayramı dolayısıyla Turk Hava Yolları sefer sayısım arttırdı. Turk Hava Yolları 'ndan yapılan açıklamaya gore, 49 mayıs tarihleri arasında normal tarifeli seferlerin yanı sıra 27 ek sefer düzenlenecek. Koltuk sayısı ise 5 bin 250'ye yükseltildi. Ek seferler yurtdışında Münih, Paris, Zürih, Viyana, Cenevre ve Münih, yurtiçinde ise Dalaman, Antalya, İzmir ve Ankara'ya olacak. Ayrıca Denizyolları da 5 mayısta Truva feribotunu sefere koyacak. Casus robot pireleı ANKARA (ANKA) ABD'deki Massachussets Institute of Technology, elektronik beyin laboratuvarlarında görevli mikromakine mühendisleri, bir tatarcık buyüklüğünde, uçan, surünen bir boı gibi yüzen, koku alan, gören ve dokunan, uzaktan kumandalı robot üretmek için çalışmalar yapıyorlar. Bilim adamları Anita Flynn ve Rodney Drooks Gnat tatarcık robotlar olarak adlandırılan makineler üzerinde çalışmalan sürdururken bu tür robotlann en yaygm kullanılabilecekleri alanlar da şimdiden planlanıyor. Rezervasyon iptallerî yayılıyor Tüpten Kenan ve Evren çıktı Dün sabah doğan Türkiye'nin ilk tüp ikizlerinin sağlık durumları iyi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Türkiye'nin ilk tüp ikizleri dün sabah dünyaya geld'. Bebeklerdenbirinin 2 kilo 950 g', diğerinin ise 3 kilo 350 gram olduğu bildirildi. Anne ve bebeklerinin sağlık dururou ise çok iyi. Ege Üniverşitesi Tüp Bebek Merkezi'nde Özden Çokar'dan sonra Nermin Vatan da dün sabah saat 10.00'da sezaryenle gerçekleştirilen doğumla bebeklerine kavuştu. Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Refik Çapanoglu, bebeklerden birinin 2 kilo 950 gram, diğerinin ise 3 kilo 350 gram olduğunu soyledi. Baba Münir Vatan, çocukların adlarını "Aykut" ve "Kudrel" olarak duşündüklerini,ancak doğumdan sonra ikizlere doktorlanmn adları olan "Refik" ve "EroF'u ikinci ad olarak verdiklerini, göbek adlarını da "Kenan" ve "Evren" koyduklarını söyledi. Boylece ikizlerden birinin adı Aykut Refik Kenan, diğerinin adı ise Kudret Erol Evren oldu. Türkiye'nin ikinci tüp bebek annesi olan Nermin Vatan (33) doğum öncesi tekerlekli sandalye ile doğumhaneye giderken gazetecilere, sezaryen sonrası iki gun yoğun bakımda kalmak istediğini belirterek, "İlk tüp bebek Ece'nin annesi Özden Hanım, bebeklerine kavuşmak için araeliyattan sonra hemen odasına çıktı, ama bu kez de ateşlendi. Bu nedenle ben bir sıire yoğun bakımda kalacağım. Ancak yine de bebeklerimi goreceğim. Onlan emzirmem için bana getirecekler" dedi. Tüp bebeklerin babası lstanbul'da bir ilaç fabrikasında işçi olarak çalışan Munir Vatan da "Baba olmanın mutlulugunu herkesin tatmasını diliyorum. Bize bu mutiuluğu yaşatanlara teşekkür ederim" dıye konuştu. Merkez Başkanı Prof. Dr. Refik Çapanoglu, Nermin Vatan'ın normal hamilelık suresini doidurduğunu belirterek, annenin ve ikiz bebeklerin sağlığının çok iyi olduğunu açıkladı. Tüp ıkızler babalanyla. Ege BölgesVndeki turizm sektörü sancılı Otel işletmecüeri sıkıntılı günler yaşıyor. Ingilizlerden sonra diğer Avrupa ülkelerinden de iptaller gelmeye başladı. Bazı tesislerdeki rezervasyon iptalleri yüzde 60'a kadar çıktı. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR Ege Bölgesi'ndeki turistik tesislerde Ingiliz acentelerinden yapılan rezervasyon iptallerinin diğer Avrupa ülkelerine de sıçradığı belirtildi. Uluslararası tur operatörlerinden "kapora" alarak daha garantili anlaşma yapan tesislerde iptallerin yüzde 2030 orarunda, diğer tesislerde ise yüzde 5060 oranında görülduğü öğrenildi. Otel işletmecilerinin bugunlerde sıkıntılı gunler yasadıklannı açıklayan Ege Turistik Tesis Işletme cileri Derneği Başkaru Hahık Nişlioglu, İngilizlerden sonra Avrupa ülkelerinden de iptaüerin gelmeye başladığını söyledi. Bazı otel işletmecilerinin kendilerine başvuruda bulunduklarını ve boşlukların doldurulması için yardım istediklerini vurgulayan Nişlioglu, iptaller için hiçbir neden olmadığını savundu. Nişlioglu, "Her şey, büyiik tur operatorlerinin satışlan bir aşagıya bir yukanya çekmelerinden kaynaklanıyor. Ingiliz turistlerinin iptalleri için de bir sebep yoktu. 12 yıl önce aynı şeyi Tunus'ta yaptılar. Sonra Vunanistan'a yonlendirdikleri kitle turizmini, oradan da çekerek tspanya'va kaydırdılar. Şimdi sıra Tıirkiye'de. Aslında fi>atlan düşürmek istiyorlar" diye konuştu. tptallerden. Marmaris, Kuşadası, Bodrum ve Çeşme'deki butun tesislerin etkilendiklerini kaydeden Nişlioglu sözlerini şöyle sürdürdü: "Temmuz, agustos aylan şu anda dolu gözükiiyor. Ancak, acente öç hafta önceden rezervasyon dan vazgeçebiliyor. Biz otelciler ise bir acenleyle anlaşma yaptıktan sonra bir başka acente daha fazla para ödediğinde anlaşmadan vzageçemiyoruz. Otelci arkadaşlara anlaşmalannı iyi yapmalan için uyanda bulundum. Acenteden kapora alarak daha garantili anlaşma yapan otellerde iptaller yüzde 2030 civannda; iyi anlaşma yapmayanlarda ise yüzde 5060 oranında göriilüyor." Kuşadası Clup Diana Tatil Köyu yöneticileri, Alman turistlerin sayısının geçen yıla göre duşük olduğunu belirterek, "En iyi doluluk bizde olmasına karsın, yine de geçen yıla göre yuzde 1520 oranından daha az" dediler. Otel sayısının çok fazla olduğunu ve yatak kapasitesinin turist sayısına göre yuksek kaldığını kaydeden yöneticiler, Kuşadası'nda kiralık otel ilanlannın arttığını söylediler. Küçük tesislerden beş yıldızlı otellere kadar bütün turistik işletmecilerin ve peısonelin tedirgin olduklannı belirten yetkililer, "Nisan ayı kötü girti, mayıs ayını bekliyorduk henüz hiçbir yeni satış olmadı. Mayıs ayı için özel indirim yaptık ama >ine bir şey fark etmedi. Çalışanlar. atılacaklan korkusu içinde bekliyorlar" diye konuştular. Antalya bölgesinde ise Alman turist sayısının arttığını belirten turizmciler, Ege bölgesinde durum kötüye giderken, Antalya'da sezonun çok iyi geçmesinin nedenlerini şöyle açıkladılar: "Ege Bolgesi'nde yapılasma karaıakanşık. Beş yıldızlı bir otelin yanında ikiuç katlı düşük nitelikte oteller bulunuyor. Antalya'da bina olarak oteller çok kaliteli, servis kaliteli, özellikle altyapı konusunda çok avantajlı bir bölge. Güney Antalya Projesinin bunda etkisi var. Kentleşme düzenli bir şekilde gelişmiş. Sonra iklim de önemli. Nisan ve mayıs aylannın sıcaklık ortalaması Akdeniz bölgesinde Avnıpalılar için daha cazip. Alanya'da şu anda doluluk oranı yüzde 80'e ulaşmış durumda." Akdeniz Merkezi Bilim ABD'li bayanın "tarihi eser" nedeniyle Türkiye'de tutuklanması televizyon fılmi oldu Buca Cezaevi Amerikan televizyonıında 'Bir Daha Buradan Geçme" filmi ABD'li bayan arkeolog Gene Lepere'nin Türkiye cezaevindeki macerası ve Türkiye'den kaçışını konu alan "Bir Daha Buradan Geçme" adlı filmde başrolü Lee Remick oynadı. Buca Cezaevi 'ndeki kadınlar bölümu filmin odak noktalarından biriydi. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK Gene Lepere altı haftalık gemi turuna başlayan mutlu Amerikalı turist Doğunun eski kalıntılarını keşfetmek için sabırsızlanmakta. Kendisini uğurlamaya gelen kocası endişeli, tembihlerini sıralıyor, son hatıra fotoğraflarını çekiyor. Ufukta İstanbul görunduğunde Gene heyecanın doruklarında. Aynı heyecan tarihi kalıntılann arasında bir Türk rehber kadınla dolaşırken devam ediyor. Gene, rehbere gruptakilere Mustafa Kemai'i anlatmasını istiyor. Rehber Mustafa Kemal'i kadınları kurtaran kahraman olarak anlatıyor. Kalıntılar arasında fotoğraflar çekip dolaşırken Gene satıcılara rastlıyor. Grup ayrılmak uzere, iki köylü ceplerinden çıkardıkları taş kafaları Gene'e satmak için ısrarlı. 20 dolara biri mermer üç kafayı biraz tereddütlü satın alan Gene, lzmir'den gemisiyle aynlmak üzereyken gumrük memurunca yakalanıyor. Gümrüktekiler kafalann gerçek olup olmadığını anlayıncaya değin Gene'in pasaportunu tutacaklarını kaydediyorlar. Derken geminin yolcusunu beklemeyeceği ve hafta sonu olması nedeniyle kalıntılann hafta başına kadar incelenemeyeceği anlaşılıyor. "Eski eser kaçakçılığı Türkler için son derece hassas bir konu, yapılacak bir şey yok" diyen gemı mürettebatı, çaresiz kadını orta ycrde bırakıp ayrılıyorlar. Gene'in aylar sürecek karanlık macerası böylece başlıyor. "Never Pass This Way Again" (Bir Daha Buradan Geçme) adlı Lee Remick'in başrolu oynadığı bu fiim önceki gece UBC televızyonunda "Pazartesi gecesi" fılmi olarak gösterildi. Film Gene Lepere adlı Amerikalı turistin başına gelenleri derlediği \e geçen yıl basılan aynı adlı kitabından gerçekleştirildi. Buca Hapishanesi kadınlar koğuşu Gene'i keşfetmekle meşgul. Sarışın birinin saçlarına dokunan tutuklu kadınlar Gene'e elma vererek dostluk kurmaya çalışıyor. Açık lağım çukurları ile karşılaşarak dehşete düşen Gene, bir sure sonra kadın koğuşunda herkesin gözünü korkutan, hafif çılgın elebaşısının Ingilizce konuştuğunu keşfediyor. Her gece tutuklulara sürekli sinir hapı verilen hapishanede Gene giderek serbest bırakılma umudunu kaybederken hapishane hayatını öğrenmeye başlıyor. Derken bir Amerikalı askerin zoruyla uyuşturucu kaçırmaya kalkışarak hapse düşen Neşe'nin de tngilizce bildiğini, ancak elebaşıdan korktuğundan Gene'e daha önce açılmadığı ortaya çıkıyor. Kadınlar koğuşunda en tehlikeli olanların "terörist kızlar" olduğunu söyluyor elebaşı. Terörist kızlann surekli kapılan yıktığını, koğuşu ateşe verdiklerini, devlete karşı savaşmaktan hapse atıldıklarını anlatıyor. Bir ara terörist kızlar koğuşa saldırıyor. Butün bu olaylar Gene'e hapishane Göbeklijandarmalar WASHINGTON (Cumhuriyet) Eski eser kaçakçılığından sanık olarak Buca Cezaevi 'nde bir süre tutuklu olarak kalan 'Gene Lepere' adlı Amerikalı turistin başından geçenleri konu alan 'Karanlık Tatil" adlı film, önceki gece en buyuk TV istasyonlarından NBC'de gösterildi. Başrollenni Lee Remick ve Morma Allendro nun oynadığı, yönetmenliğini Lou Antonio 'nun yaptığı film, gene Lepere'in "Bir Daha Buradan Geçme" adlı kitabında anlatılanlan konu alıyor. Buna gore, yazar 1980'lerin başlannda İzmir limanından çıkış yaparken çantasında uç adet bust çıkması uzerine gözaltına alınır. Amacının eski eserleri yurtdışına kaçırmak olmadığını söyleyen Gene Lepere, VVashington'daki unlü Hırshorn Müzesi'nin kurucusu Joseph Hırshorn'un kızıdır. Gene Lepere Buca Cezaevf ne konur ve birkaç ay sonra kefaletle tahliye edildikten sonra, kitabında da anlattığı gibi, Türkiye'deki Arnerikan Büyükelçiliği mensuplarının yardımıyla yurtdışına kaçar. Ünlü "Gece Yarısı Ekspresi" filmindeki sinematografik özellikdiye dükkânlarında açıkça salıldığını, bunlann yurtdışına çıkarılmasında bir sorun olmadığını bu nedenle Türkiye'de bu tür yasaların varlığından habersiz olduğunun savunmasını yapan Gene, serbest bırakılarak mahkemeye devam etmesi iznini almayı ba^arıyor. Gene, once korkmasına rağler "Karanlık Taül" de yok. Gece Yarısı Ekspresi, bunca yıldır hâlâ sinemalarda gösteriliyor olmasını, Türk hükümetlerinin yanısıra iyi bir film olmasına da borçluydu. Gece Yarısı Ekspresi'nde gerilim ve konusu itibariyle entelektuel cazibe vardı. Karanlık Tatil'de bunlann hiç birisi yok. Uzun ve sıkıcı diyaloglara dayalı bir film. İşkence de yok. Aksine, filmde de sergilendiği gibi yazara son derece özenli davranılıyor. Ancak filmin genel olarak bıraktığı Türkiye imajı Türkiye'ye karşı anlayışhlık hissi doğurmuyor. Filmde heı yerde makineli tufekli askerler var: Garajlarda, yollarda, mahkemede, havaalanında. Arna bu gerçekte de boyle olduğu için filmi bu açıdan "Tiirkiye'yi yanlış tanıtıyor" diye suçlamak güç. Ancak film NBC çapında bir organizasyondan beklenemeyecek teknik hatalarla dolu. Örneğin jandarmalar sakallı ve göbekli. Yargıçlar sakallı, Türk infaz sistemi yanlış aksettiriliyor, kullanılan Türkçenin bir Türk yonetmen yardımcısınca denetlenmediği ortada. men hapishane deneyiminin kazandırdığı guçle kaçmayı planlamaya başlıyor. Birtakım başka aksiliklere rağmen Gene, butun riskleri göze alıp ve Amerikan Konsolosluğu gorevlilerıni zorla kendisine yardıma zorlayarak Esenboğa'dan kaçıvor. "Bir daha oradan geçmeyı" de pek duşunmuyor... ANKARA (ANKA) Akdeniz ülkeleriyle işbirliğinm güçlendirilmesi ve bölge sorunlarına ilişkin ekonomik ve sosyal araştırmalar yapılmasmı sağlamak amacıyla Ankara'da bir Akdeniz Bilim Merkezi kurulacak. 68 nisan günlerinde Bodrum'da yapılan "1992 Avrupası'mn Akdeniz'e Etkileri" konulu uluslararası konferans sırasında alınan bir karar çerçevesinde başlatılan kuruluş çalışmalan, Yunanistan Ekonomi Kurumu Başkanı Marios Nikolinakos, Malta Akdeniz Enstitüsu Başkan Yardımcısı ve Gazi Üniverşitesi öğretim üyelerinden Profesor Yılmaz Özkan tarafmdan vürutülüvor. Yeni TV aktarıcıları ANKARA (A.4) Muş'un Hasköy ilçesinde Karakale ve Korkut TV1 aktarıcı istasyonları işietmeye açıldı. PTT Genel Müdürlüğü 'nden yapılan açıklamaya göre, Karakale istasyonu, VHF bandmda 7. kanaldan, Korkut istasyonu ise VHF bandmda 8. kanaldan yayın yapacak. Kuşadası gençlik şöleni ÎZMtR (A A) Kuşadası ve Selçuk Belediyelerince düzenlenen Kuşadası Gençlik Şöleni, 20 Mayıs'ta Efes Antik Tiyatro'da yapılacak. Şölen Avrupa'nın sevilen rock şarkıcılardan Pepsi And Shirlie, Wee Papa Girl Rappers, Phil Fhearon, Gazebo katılacak. MazharFuatÖzkan üçlüsü de şenliğe bir konserle katılacak. Kuşadası Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu, gençlik konseriyle ilgili organızasyonun tamamlandığını, konserin büyıık ilgi gormesinin beklendığinı söyledi. Lee Remick Filmde Türkiye'de cezaevine düşen ABO'li bayan rolundeydi. de vahşi ortamda direnmeyi oğretirken artık Türkçe konuşmaya da başlıyor. Konsolosluk Gene'in kocasını Türkiye'ye getirıyor. Bir gorevlıye rüşvet teklif etmek ve Gene'i savunmak isterken aşırı tepkı gostermekıen kocası da tutuklanıp yurtdiiina çıkarılıyor. Artık hiç bir umut kalmamışken avukat Gene'in serbest bırakılıp yargılaıımasına devam edileceğini bildiriyor. Gene kadınlar koğuşunun kuralları ile yıkanıp serbest bırakılma karannın verıleceği mahkemeye çıkıyor. Mahkemede yinegozyaşları içinde ABD'de bu kadar değerlı ve eski şeylerin olmadığını, olan jeylerin ise muzelerin he
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle