Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 Mayıs'a Meclis sorgıısıı ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) 1 Mayıs olayları ve polisin göstericilerin üzerine ateş açm&s! Mecliste taruşüdı. Sabah toplanan SHP ve DYP gruplannda liderler tarafından dile getirilen olaylar, saat 15.OO'te toplanan Genel Kurul'un da ana konusuydu. Tartışmalar sırasında nıuhalefet, hükümeti olayların sorurnlusu olarak suçlayarak îçişleri Bakanı'nın istifasım istedi. ANAP adına konuşan Mümtaz Güler'in "Polisle çaüşan işçüer değil. PKK ve DevGenç gibi terör örgütlerinin elemanlandır. Olaylann tek sebebi ise tnönü ve Demirel'dir" demesi üzerine sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan SHP Genel Başkanı Erdal lnönii, soruşturma önergesi vereceklerini açıkladı. DYP Genel Başkanı Söleyman Denürel ise TBMM Genel Kurulu'nda "Kan dökülmesi devletin gücünü göstermez" diyerek tepkisini gösterdi. Inönü, sabah toplanan SHP Meclis Grubu'nda olaylann sorumlusu olarak gördüğü îçişleri Bakanı Aksu'nun istifasını isterken Demirel, gazetecilerin sorularını, "Polise silab kullanmayın denmemiştir. Kullanmayın demedikten sonra kullanın demeye gerek yok. Çunku elinde silah olan adam nerede kullanacağında serbesttir. Bunda yine bir oyun var" diye yanıtladı. Türkiye'de bambaşka bir yöne geö'rebiliyor" dedi. Esas sorumluluğun hükümette olduğunu vurgulayan ve bütün gazetelerde yer alan yazı ve resimlerde güvenlik güçlerinin vatandaşlara saldırı havası içinde davrandıklarının gösterildiğini anlatan Inönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "lzinsiz gösteri yapmak elbet suçtur. Böyle gösterilerde güvenlik giiçlerine kim olursa olsun taş atmak tabiki suçtur. Ama izinsiz gösterilerde taş atılıyor diye onlara silahla mukabele etmek, oturarak nişan alarak ateş etmek, bunlan tasvip edecek bir nokta bulamıyorum. Bir güvenlik görevlisi böyle davranması için kimden yetki almıştır. Nasıl izin verilmiştir. Bunu anlamıyorum." Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'nın yeniden ele alınarak demokrasiye yakışan bir şekle getirmenin sart olduğunu belirten tnönü daha sonra şöyle dedi: "Polisin gösteri yapanlara silahla müdahale etraesi, bütün dünyada televizyonlarda yayımlanması ülkemiz açısından utanç vericidir. Böyle utanç verici bir olaya Türkiye layık degildir. Bunu biz hak etmedik. Bunun sorumlusu hükümettir. Bunun sorumlusu hükümetin İçişleri Bakanı'dır. Böyle vahim hatalar yapan İçişleri Bakanı dünyanın hiçbir yerinde, demokrasisinde yerinde duramaz. Şimdi ben İçişleri Bakanı'nın isüfa etmesini bekliyorum. Ama bu olayın nasıl olduğunu da TBMM'de açıklamalannı istiyonım. Yanlış tahrikler nereden kaynaklanıyor? Bizi konımasını beklediğimiz güvenlik güçlerimiz, heie bir panik halinde, telaş anında. bir duzensizlik anında ilk iş olarak silahlanna sanlıp sağa sola ateş ediyorlarsa, bunda temel bir yanlışlık vardır. Temel yanlış hükümet etme anlayışıdır. Bunun kaynağını bulmak zorundayız. Bunun başka örneklerini de gördük. ANAP büyıik kongresinde olsun, Tuzla olaylannda olsun. Polisimize yanlış talimat veriliyor, 'Silahına sarıl, vatandaşa ateş et, suçlu sandığın insanlan ortadan kaldır'. Böyk bir yaklaşımla Türkiye'de demokrasi üerletnediği gibi can güvenligi de yoktur." olmuşlardır" dedi. Daha sonra kürsüye gelen ANAP Uşak Milletvekili Mümtaz Güler ise 1 Mayıs'ta Türkçe olmayan kırmızı pankartların taşındığını belirterek "İstanbul'un göbeğinde bu kişiler bazı milletvekillerinin öncülüğünde yünımeye kalktılar. Ancak devletin karariılığı ile dağıkhlar" deyince SHP sıralarından protesto sesleri yükseldi. Güler, konuşmasında 1 Mayıs'ın "Geleneklerimiz arasında yer almadığını, milli ve dini bir yanı olmadığını bu nedenle resmi bayram olmaktan çıkanldıgını" vurguladı. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenlerin arasında, "anarşizm ve komünizmin tesisi için çalışan örgütler bulunduğunu" öne surdü. Güler, "Polisle çatışan işçiler degil, DevGenç, PKK gibi terör örgütlerinin elemanlandır. OrtaGazeteieri örııek gösterdl • İçişleri Bakanı Aksu, dün Mecliste yaptığı konuşmada 1 Mayıs olaylannda polisin yetkısinı kul ya çıkan olaylann tek sebebi ise lanmak zorunda kaldığnı belirterek, bir gazetede yayımlanan orakcekiçli pankart fotoğraflarını gösterdi. (Fotoğraf: AA) Sayın lnönü ve Sayın Demirel'dir " dedi. İnönü'nün konuşraasından cadelesini de sürdnrecektir. De zım. Kan dökülmesi iyi mi? tnsonra basına kapalı olarak yürü mokrasi sözcügünü böylesine su sanlann ölmesi iyi mi? Ölenler İnönü: Soruşturma tülen SHP grup toplantısında 1 landıran siyasi iktidar ülkemizin devletin sırtında kalır." önergesi Mayıs olaylan ele alındı. Gündem yönetimini taşıyamayacakür." DYP lideri, iyi idare edilememiş dışı söz alan tzmir milletvekili Keİçişleri Bakanı Aksu'nun koDYP lideri Demirel, dün sabah bir olayla karşı karşıya bulunulmal Anadol, parti yönetimınin 1 partisinin grup toplanusından duğunu belirterek, "Biraz da ka nuşmasından sonra S H P lideri Mayıs konusundaki yaklaşımını sonra, grup yönetim kurulu salo nunsuz hak arama gibi lüzumsuz Erdal tnönü, ANAP'lı Mümtaz eleştirerek, "1 Mayıs için parti, nunda gazetecilerin 1 Mayıs olay bir olayla karşı karşıyayız. Hak Güler'in, "Olaylann sorumlusu başta önde gilti. Ancak sonra sen lan ile ilgili sorularını yanıtladı. aranmalı. hak aramanın benden tnönü ve DemireFdir" sözleriyle dikalan, işçileri yalnız bırakb" de Demirel, vatandaşın gösteri ve yü daha güçlü savunucusunu Türki kendisine sataştığı gerekçesi ile di. Anadol, siyasi partiler yasası rüyüş hakkını işler hale getirme ye'de bulmak zordur" dedi. söz aldı. Inönü, konuşmasına na göre SHP'nin 1 Ma>ıs için top nin iktidarın görevi olduğuna işaDYP lideri, "En yetkili agız 'po başladığı sırada bazı ANAP millantı izni almasına gerek olmadı ret ederek, iktidarın tükendiğini, lise silah kullanmayın' diye emir letvekilleri itiraz edince, SHP'liğını belirterek, "SHP'nin öncıilu ancak şu anda yerinde oturduğu verdik diyor. Polisin silah kullan lerle ANAP'lılar arasında tartışğünde böyle bir toplantı yapılabi nu söyledi. Demirel, sözlerini şöy dığımn canlı örnekleri bugün ga ma çıktı. tnönü, Türkiye'de bulirdi. Sendikalar da işçiler de oraya le sürdürdü: zete sayfalannda. Bu çelişkiyi na gün kimin iktidar, kimin muhakatılabilirdi" diye konuştu. "Yürüyüş yapmak isteyeni bıra sıl karşılıyorsunuz?" biçimindeki lefet olduğunun belli olmadığını Bu arada eski DtSK Genel Baş kın yapsın. Güzergâhı eğer dağla soruyu yanıtlarken, "Polise silah bildirerek, Güler'in sözlerinin de kanı ve SHP lstanbul Milletveki nn başında göslerirseniz hiçbir şe kullanmayın denilmiş mi? Denil bunu gösterdiğini belirtti. tnönü, li Abduilah Baştürk, İstanbul'daki yin değeri kalmaz. Biz sokağa çı memiş. O zaman kullanın deme "Ciddi bir durumla karşı karşıya olayları değerlendirirken, olaylar kacağız, yürüyeceğiz, ama kanun ye gerek yok. Bence fevkalade ace olmasak bu sözleri dinleyen \atandaşlar gülüp geçerdi, ama güdan iktidarı sorumlu tuttu. Baş nizam tanımayız detnek de yanlış mice yünitülmuştür" dedi. lecek durumda değiliz" diye bakan Özal'ın MESS Başkanı gi Ur. Devletin polisiyle ve güvenlik konuştu. bi hareket ettiğini kaydeden Baş knv>ıetleriyle catışmak hiç kimseye Genel kurul türk, "Özal ve siyasi iktidar, siyasi bir şe> kazandırmaz. Bu çeşit haErdal tnönü, izinsiz gösteri yaSaat 15.00'te toplanan Meclis sistemleri ne olursa olsun, bütün diseler zihinlertle yanlış intibatar Genel Kurulu'nda 1 Mayıs olay panlan durdurmak için polisin nidünyada kutlanan 1 Mayıs işçi gü yaratır. Bunlann faturası sadece ları tartışıldı. şan alarak ateş etmesinin yanlışnünü çok ciddi bir provokasyon yapanlara değil, yapmavanlara da 1 Mayıs olaylarıyla ilgili olarak lığını belirterek şöyle dedi: la kana bulamıştır" dedi. 1977 1 çıkar. Rejime çıkar, demokrasiye gündem dışı söz alan DYP Grup "Biz olaylann niçin bu hale gelMayıs'ında öldürülen 36 yurttaşm çıkar. 1989 Türkiye'sinde hâlâ Başkanvekili Vefa Tanır sözleri diğini ortaya çıkannak için bir sosuçlulannı hâlâ ortaya çıkarma bunlarla uğraşıyoruz. Yürümek ne, " 1 Mayıs'a gidenler ellerinde ruşturma önergesi vermek azminyan iktidarın ciddi ve aynı ölçüde mi, yüriisün; bayram mı yapmak sopalaria mı bayraklaria mı gider deyiz. Tiirk devleti birtakım sovahim bir suç işlediğini anlatan istiyor, yapsın. Bunlan kolaylaş ler. Dün yürüyen işçi degildir. rumsuz gruplann slogan atmalaBaştürk şöyle konuştu: tırmak lazım. Bunlar neyi sergilemek n karşısında teslim olacak kadar "Bizzat deviet güçlerinin neden Polisin ve idarenin bu olaylar istiyoriardı" diye sorarak başla güçsüz müdür? Polisin ateş atmeoldugu bu cina>etler için suçu iş karşısında telaşlanıp devletin gü dı. Tanır, bu tür hareketleri des si konusunda Başbakan da çok çilere atmak istiyorlar. Aslında cünü göstermesi için silaha sanl teklemediklerini ifade ederken de rahatsız. Sizin kongrenizde bir suçlular ortadadır. 1977'den bu maması lazım. Bütün gazetelerde ardından, "Güvenlik kuvvetleri kendini bilmez Başbakan'a ateş yana 1 Mayıs'ı provoke edenlere ki resimleri göriince irkildim. Ka olaya telaşla yaklaşmıştır. Gaze etti, ondan sonra güvenlik görevdevletin ekonomik güçleri ve siyasi labalığın üstüne kurşun sıkmanın telerde rastgele atışlann, dize ge lileri sağa sola ateş ederek birçok kadrosu her planda destek vermiş bir anlamı yoktur. Hâlâ pek çok lerek nişan almanın resimleri partilinizi yaraladı. Bunun nedetir. Özal, bir gün bunların hesa olaya sahne olmuş bir Türkiye'de vardır. Polisler onca tecrübeye ni polise yanlış talimat vermekbını verecektir. İşçi sınıfı ekmek bunlan öğrenememişsek yazık. rağmen olayın üzerine telaşla yak tir." mücadelesi kadar demokrasi mü Bunlan yumusak karşılamak la laşmış. kan dökülmesine neden Daha sonra sataşma gerekçesi ile söz alan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel de İstanbul'daki olaylann çok üzücü olduğunu soyleyince, ANAP Konya Milletvekili Kadir Demir, oturduğu yerden, "Sen seviıursin Sayın Demirel" diye bağırdı. Demirel, Türkiye'de yalnız işçilerin değil, tüm çalışanların bayramı olmasından kimsenin zarar görmeyeceğini belirterek, "Çalışanlann bayramı olsun demek, sokaklara çıkıp her onune geleni kınp geçirmek degildir. Hakkın suüstimalini önlemek için yasaklar getirmek doğnı degildir" dedi. Kürsüye gelen Deviet Bakanı Kamran tnan, muhalefet sözcülerinin konuşmalanndan neredeyse olaylann tüm sorumluluğunun iktidara yüklendiğini belirtti. SHP liderinin İstanbul'daki yürüyüşe katılan parlamenterleri hakkında bir şey söylemediğini kaydeden İnan, "Bunun bir siyasi sorumluluğu yok mudur? tktidan, güvenlik güçlerini, yöneticileri eleştirdiler" dedi. tnan, kan akıtılmasının üzücü olduğunu belirterek, basının olaylan alevlendirmekten kaçınması gerektiğini de sözlerine ekledi. Deviet Bakanı tnan'ın konuşmasında liderlerine ve partilerine sataşıldığı gerekçesi ile SHP grubu söz istedi. Kaışılıklı tartışmalardan sonra Avcı, SHP'ye de söz verdi. Kürsüye gelen Hasan Fehrai Güneş, SHP'li milletvekillerinden hiçbirisinin 1 Mayıs yürüyüşüne katılmadığını belirterek şöyle konuştu: "Yalnızca partimizin görevlendirdiği iki arkadaşımız gözleme ve izlemek için katıldılar. Bu bizim görevimiz. Biz iktadara ada> partiyiz" Güneş'in bu sözlerine ANAP'lılar tepki gösterdiler. Güneş, Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'nda toplu gösterilerde polise silah kullanma hakkı verilmediğini belirterek, "Slogan atanı vur, bayrak taşıyanı vur, hotanto cemiyeti mi bu? Polis onleın almamış, saldın>a hazırlanmıştır, >azıklar olsun" dedi. Polisin basıretsiz davrandığını, yanlış yönlendirildiğini, beceriksiz uygulama yapıldığını savunan Hasan Fehmi Güneş, "Bu bir sorumluluktur, beddini kusuriu olan ödeyecektir" dedi. Meclis genel kuruluna Başbakan Turgut Özal ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut'un katılmaması dikkat çekerken 1 Mayıs'la ilgili tartışmaların ,yaklaşık 3.S saat sürdüğü gözlendi. 3 MAYIS 1989 HABERLER CUMHURİYET/15 Basın Konseyi Polisin gazeteci dövnıesi kınandı Haber Merkezi Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Başbakan Turgut Özal'a bir protesto telgrafı çekerek 1 Mayıs'ta gazetecilerin polis tarafından coplanmasını kınadı. Ekşi, telgrafında "Olaalan, halkın gerçekjefi öfreBme nakkının polis tarafmdan agır bir sekilde ihlali olarak görüyor ve protesto ediyoruz" dedi. Ekşi telgrafında şöyle dedi: "İstanbul'da 1 Mayıs gftni cereyan eden olaylan izleyen, gorüntüleyen, böylece kamuoyuna bilgi venne görevini yerbte getirtneye çalışan muhabir ve foto muhabiri arkadaşlanmızdan birinin kola, polisin saldırısı sonunda çatlayarak alçıya alınmış, diğer on alns» sopayU dovüierek hakarete uğnıyarak ve makineleri tahrip edilip filmleri ellerinden alınarak görev yapmaktan ahkonulmuşiardır. Cumhuriyet, Günaydm, Hürriyet, Tercüman. Sabah ve Zamaa gazetelerinde görev yapan bu arkad&slanmızın uğradığı saldınyı. halKin gerçekleri öğrenme hakkımn polis tarafından agır bir sekil)le ihlali olarak görüyor, protesto ediyoruz. Söz kontısu saldınlar, kaba ku\vet hâkimiyetini kanun hâkimiyeti ile kartştıranlara deviet yetkilerini teslim eünenin dogurabfleceği sakıncalara bir örnektir. Arkadaşianmızın uğnıdıfı saldınniD çalışma giivenligimiri derinden zedelediğini dikkatinize sunarken. kanun hâkimiyetinin kurulabilmesi için öncelikie kamu görevlilcrinin kanunlara saygı göstermeteri gerektiğini üginkre ögretmenizi diliyoraz." TGS Genel Başkanı Eren Güvener de yaptığı yazıh açıklamada, olaylan ve basın mensuplarının dövülmesini kınadı. Güvener şöyle dedi: "Batün bu olaylan esefk karşılıyor ve kısıyoruz. İnanıyoruz ki Türkiye 1 Mayıslann yasak olmadığı. işçi bayramının şenlik, dostluk ve dayanışma bavası içinde kudandığı günlere yeniden gelecekür." SHP gnıp toplantısı SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmayı 1 Mayıs olaylarına ayırdı. Olayların Türkiye açısından utanç verici olduğunu vurgulayan tnönü, "Olaylann sorumlusu hukumetür. İçişleri Bakanıdır. Böyle vahim hatalar yapan İçişleri Bakanı dünyanın hiçbir demokrasisinde yerinde duramaz. Ben şimdi İçişleri Bakanınm istifasını bekliyorum" dedi. SHP Genel Başkanı Inönü, gazetecilerin, işçilerin direnişlerine destek amacıyla dün yaptığı 2 saatlik işi yavaşlatma eyletni nedeniyle geç başlayan grup toplantısında 1 Mayıs olaylarıyla ilgiü görüşlerini açıkladı. Üzgün bir ifade ve ses tonuyla konuşan lnönü, 1 Mayıs'ın bir çatışma günü oltnadığını belirterek, şenlik biçiminde kutlanması gereken bir günde vatandaşlann bayatlannı kaybetmeleri ve yaralanmalannın affolunmayacak bir olay olduğunu söyledi. tnönü, hükümet başkanının daha önceden başta kendisi olmak üzere herkesi kışkırtarak olay çıkmasını bekleyen bir yaklaşım gösterdiğini de anlatarak iktidar yet1 Mayıs'ın barış günü olmasını kililerinin, "Gösteri yapanlar araistemeyenler olduğunu büdiren sında işçiler yoktur" açıklamalatnönü, "Onlann tahrikleri, hiikü nnı da, "Şecaat arzederken sirkametten yiiz bulunca bu olaytan tini söylemek" diye niteiedi. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor ANKARA Dün sabah, ANAP grubu dışında, iki muhalefet partisinin Meclis grupları toplandı. Güncel konularda 1 Mayıs olayları başa geçmişti, ötekiler alt sıralarda yerini koruyordu. Kulis, İstanbul'daki kanlı olayları dört başı mamur tartışırken, bugün ön sıraya gelen 1 Mayıs'ın gündemde bir süre sonra daha gerilere düşeceği kaygısını taşıyorduk. Dün heyecan vardı, dün 1 Mayıs'ı sömürmek isteyen iktidar zihniyetine karşı tepkiler vardı. Gerçekçi bu dalgalar yann nereye varacaktı? İşte bu belli değildi. Oysa son1 Mayıs olayını didik didik etmek, içyüzunün peşini bırakmamak hem demokrasinin yaşaması hem de kör siyaset oyunlarının sergilenip kamuoyunun aydınlatılması açısından zorunlu. İktidarla muhalefet arasındaki tartışmaları bir iki günlük ömre bağlamak, yapılacak yanlışlığın büyüğü olacak. İktidarın, kuşkusuz Özal'ın amacı belliydi. Hakkı olan parayı isteyen işçinin masum eylemlerine ses çıkaramıyordu. Işçiyi bugünkü noktaya kendisi eliyle getirmişti. Ama beklediği bir fırsat vardı. İşçi eylemlerini halkın gözünden uzaklaştırmak için yine bir işçi hareketinin doğmasını bekliyordu. 1 Mayıs'ı gözüne kestirmişti. Yasal olmayan her hareketi şiddetle bastıracaklarını söylerken, o gün bir yürüyüş yapmaktan kaçınmayacak kesimlerin sokağa çıkacağını biliyordu. Bırakın devletin istihbarat örgütlerinden aldığı bilgileri bir yana, gazetelerdeki haberleri izlemesi yeterliydi. Yatıştırıcı, kanalize edici hiçbir önlem almıyor, demeçleriyle kışkırtıyordu. "İşte şimdi" dedi. "1980 öncesine dönüleceğini kanrtlamanın, işçileri kışkırtanlar olduğunu, örgütlerin faaliyete geçtiğini sergilemenin, halkın gözünü korkutmanın tam zamanı." Oysa sağduyu, bu hesabı tersine çevirecek kadar "izan ve idrak" sahibiydi. Sen hükümet misin Özal, deviet misin? Her koşula karşın ülkede huzuru ve barışı sağladığını söyleyen ve sağlamakla görevli değil misin? Devletin parmağı tetiğe uzanmadan beklenen olaylara hoşgörüyle çözüm bulan deviet adamlığını göster. Tabii niyetin, amacın buysa ve gösterebilirsen! Ama amaç bu değildi. Amaç, muhalefete kayan halkın 26 Martta yanıldığını halka anlatmak, kestirme yoldan muhaJefeti, işçiyi karalamaktı. 1 Mayıs gecosi iktidarın bütün borazanları sıra sıra TV'ye çıkarak, bir bölümü dolaylı, kimileri ise doğrudan 12 Eylül öncesinin şarkılarını üz Devletin Tetiği gün ifadeterte, fakat içlerinden zil takıp şıkır şıkır oynayarak halka sesiendırdiler Maske düştü, çehre göründü. Hükümet, olayları kansız çözme yerine, kan dökerek, insanlan saçlarından tutup yerlerde sürüyerek, yumruklar vurarak, küfrederek baş tahrikçi olduğunu kanıtladı. Polis Vazife ve SeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) rar ve inat ettiler. Biz de bunlara seyirci lahiyetleri Yasası, polisin hangi İstanbul Haber Servisi tçişleri Ba bildirilmedi. Gerçi telsiz anonslarından koşullarda silaha davranacağını Meclis genel kurulunda 1 Mayıs olayları kalınmajacağını açıkladık. Buna ragmen, kanı Abdulkadir Aksu önceki gün mey silah atılıyor diye bilgi verildi, ama şu ana az çok belirliyor. Ancak "silanlı tartışüırken, muhalefet sözcülerinin isti eski oyunun baş aktörleri İstanbul'da kadana gelen kanlı olaylarda "Önce göste kadar bana silah çıktı diye bir şey söybir çatışma" halinde güvenlik fasını istedikleri tçişleri Bakanı Abdül nunsuz toplantı ve yürüyüş yapmak istericilerin ateş açtıgım, polisin karşılık lenmedi. En azından haberim oluTdu. kuvvetlerinin silah kullanmasını kadir Aksu kürsüye gelerek güvenlik güç diler. Bunu engellemek isteyen güvenlik verdiğini" öne sürerken, İstanbul Valisi Böyle bir şey tespit edilebilmiş değil. lerinin taş, sopa ve silahlı saldırı karşı güçlerine taş, sopa ve silahla saldınnca emrediyor. Polis neden ateş etti? Kalkan, plasCahit Bayar, "Şu ana kadar bana silah çıktı diye bir şey söylenmedi. En azından tik mermi veya tazyikli su gibi olanaklar Fakat İstanbul'da bir taş gel sında yetkilerini kullanmak zorunda kal yetkilerini kullanmak zorunda kaldılar. haberim olurdu" dedi. İstanbul Siyasi Po kullanılmadı, bu teçhizat yok muydu? miş hemen diz çöken polis güç dıklarını söyledi. SHP milletvekilleri, ba Dün İstanbul'da ve tüm Türkiye'de gereklis Müdürü Vedat Cem ise "GöstericileBAYAR Polis tam teçhizatlı bululeri, sanki karşıdan silahlarla do kanın bu sözlerine "Yalan" diye bağıra li tedbirler alınmıştır. Ancak İstanbulrin üzerinde tabanca çıkmadı. Ancak nuyordu. Saydığınız malzemelerin hepsinanmış bir düşman cephe saldı rak tepki gösterdiler. Aksu da, SHP mil da bazı organize gruplar sloganlar ataolaylardan önce Kadıkoy'de yapılan ge nin polisin üzerinde bulunması öngörülrıya geçmiş gibi kıyasıya ateş letvekillerine "Sizin orada ne işiniz vardı" rak güvenlik güçlerinin üzerlerine yürümüşlerdir." nel aramalarda olaylarla ilgisi olmayan müştür. Bana tam teçhizadı olduklan bilaçıyor. Kim emir vermiş polise diye sordu. Eleştirileri hükümet adına yanıtlamak Bakan, kürsüden İstanbul'da atılan bir kişinin üzerinde silah bulundu" de gisi verilmişti. Şimdi polis bu malzemeateş açın diye? üzere kürsüye gelen İçişleri Bakanı Abdi. lerle çıkmış mı, çıkmamış mı, bakıyoruz, Boyunu aşan bu davranışa dulkadir Aksu, muhalefet sözcülerinin "1 sloganlardan örnekler sıralarken, "Faşizİstanbul Valisi Cahit Bayar, 1 Mayıs araştınyoruz. Tabii, bu malzemenin orageçmesini hangi yetkili istemiş Mayıs konusunda başbakan ve kendisi me ölüm" sloganıru okuyunca SHP'liler, nedeniyle dün meydana gelen olaylarla il da görev yapan polislerin hepsine yetişpolisten. Belli değil. işte asıl or nin kışlürtıcı beyanda bulunduklan" yo "Dogru" diye bağırdılar. Bazı SHP'liler gili toplam 533 kişinin gözaltına alındı tiğini söyleyemem, ama polis oraya öyle taya çıkarılması gereken bu nok lundaki iddiaları kabul etmediklerini, sa de " O sloganlan sen yazmışsın" diye laf çıktı diye biliyoruz. ğını açıkladı. tada. Polise ateş emrini kimin dece yurttaşlan yasalara saygıya da'tt et attılar. Bakan Aksu, emniyet güçlerinin Vali Bayar, istanbul Emniyet Müdürverdiği ciddı bir araştırma ile or tiklerini belirtti. Aksu, 1 Mayıs'ın bahar bu pankartların Taksim Meydanı'nda dalSiyasi polis: Tabanca lüğü'nün Gayrettepe binasında bulunan taya çıkmadıkça, daha çok kan bayramı olmanın dışında yasa değişikli galanmaması için mücadele ettiğini belirtince, ANAP'hlardan şiddetli alkışlar Harekât Merkezi'nde dün sabah bir bri yoktu lı olay gelebilir başımıza. ği ile başka şekillerde kutlanamayacağı aldı. Aksu, emniyet güçlerine acımasızfinge katıldıktan sonra gazetecileri yanıtİstanbul Emniyet Siyasi Şube MüdüPolise vur emri verilmediğini nı, 1981'de böyle bir yasa çıkanldığını ca ve insafsızca saldırılması sonunda 18 ladı. Bayar, gözaltında halen 533 kişinin rü Vedat Cem ise Taksim göstericilerinyetkililer istedikleri kadar öne anımsatarak, Meclis kararına dayanma polisin yaralandığını ve olayda yakalabulunduğunu belirterek bunlardan de yapılan aramalarda silah bulunmadısürsünler. Başbakana suikast yan herhangi bir günün kutlanmasının nanların üzerinde molotof kokteyli, so140'ının öğrenci, 208'inin işçi, 50'sinin iş ğını söyledi. "Taksim göstericilerinde yzgünü bir tek kurşun atılıyor, ama mümkün olmadığına işaret etti. 1 Mayıs pa, taş, bildiri ve pankartlar ele geçirilsiz, 123'ünün çeşiüi mesleklerden, 4'ünün pılan aramalarda tabanca^ rastlayamapolis yere yatan binlerce insana ın amacından saptınlıp büyük olaylara diğini söyledi. Yakalananların 186'sının sendikacı, 5'inin memur, 2'sinin de mu dık" diyen Cem şunları söyledi: çekiyor tabancasını, yüzlerce meydan verildiğini belirten Aksu, 1 Ma işçi, 140'nın öğrenci olduklanm beyan ethasebeci olduğunu bildirdi. Bayar, göz"Olay günü gösterilerden önce saat mermi yağdırıyor. Tuzla'da kuş yıs'ta da bazı kişi ve kuruluşlar toplantı tiklerini kaydeden Aksu, olayda 18'i poaltındaki 533 kişiden 69'unun poliste dos 10.00 sıralannda yapılan kontrol ve arakulandıkları k'ışileri kalbura çevi ve gösteri yürüyüşü yapmak isteyince geç lis 44 kişinin yaralandığını bildirdi. Bir ren yaylım ateş yine polisten. mişteki müessif olaylar tekrarlanmasın yaralırun vefat ettiğini belirten İçişleri Ba yalarının bulunduğunu bildirdi. Olaylar malarda yalnızca bir tek silah ele geçirilsırasında yaralananlardan 18'inin polis ol di. O da Kadıkoy'de yapılan bir kontrol Ciddi iki örnek, son olarak silah diye mülki amirlerin izin vermediklerini kanı, olaylara ve yasadışı toplantılara kaduğunu belirten Bayar, Cumhuriyet mu sırasında. Göstericilerin üzerinde bulasız insanlara ateş açılması, po anlattı. Bakan şöyle devam etti: tılmayan işçi kuruluşlarına teşekkür ethabirinin sorularını şöyle yanıtladı: madık. Ama ateş etmiş, daha sonra da lise bu yetkiyi veren, polisi bu "Bazı aklıselim sahibi müracaal sahip ti. Bakan, "Nümayişlere ban milletvekil Yakalanan, gözaltına alınan göste dagılırken çevreye atmış olabilirier. Araşyolda cesaretlendiren "birinin leri toplantı ve yürüyüş yapmayacakları lerinin de katıldığını öğrenmiş bulunuyoricilerin üzerinden silah çıktı mı? tırma ve çalışmalanmız gereken tespitin veya birilerinln" olduğunu gös nı açıklarken, bazılan da kutlamada ıs ruz. Ne işleri var" diye sordu. BAYAR Hayır, böyle bir şey bana yapılması için sürdürülüyor." teriyor. Hükümetin önceki günü tahrik etmesinin yanı sıra, kanlı son, asıl sorumluluğun artık yadsınamaz ölçütte hükümette olduğunu kanıtlıyor. İnönü, İçişleri Bakanı'nın istifasını istedi dün, Haber Merkezi Türktş Yö Mayıs'ın ardından bir bildiri ya meç vererek Ugi duyduklannı gös me yönelttikleri kimselere sonu tanbul'da meydana gelen olaylayeterii değil. Başbakan ateş açılmasının hesabını vermeli. Yasa netim Kurulu 1 Mayıs olayları ile yınlayan Türktş yönetim kurulu, terenler, bu güne sahip çıkarak na kadar omuz verirler, bir lehli ra ilişkin değerlendirmesi konuke sözkonusu ise onlann ön safın sundaki sorulara şu yanıtı verdi: dışı bir yürüyüşte kurşun yağdır ilgili olarak dün yayımladığı bil Başbakan Özal'ın ekonomik po milleti kandıramazlar. Netice olarak; halkımızı dur da yürüyüp kendi göğüslerini si"Sayın Cumhurbaşkammız, çemakla, ANAP'ın öne sürdüğü gi diride olaylann sorumlusunun litikasını örnek aldığı G.Kore'de bi "devletin gücü kanıtlanmış" Başbakan Turgut Özal olduğunu de işçilere karşı polis kullanıldığını madan 12 Eylül öncesiyle korku per ederier ya da bunu yapamaya şitli vesilelerle yaptıklan konuşolmuyor. Tersine, devletin, zor vurguladı. DSP Genel Başkanı belirterek, "Türk işçisinin bayram tanlar ve siyasal varlıklannı he caklarsa veya göze alamayacak malarda, ülkede kanun hâkimiyeba bir hükümet elinde oiduğu, si Bülent Ecevit ise SHP Genel Baş yapmasına engel olmayı hiçbir men hemen sadece bu tehdit üze larsa, (haydi yürüyiin, arkanızda tinin esas olduğu görüşünü vurguyasal çıkarlar uğruna yapmaya kanı Erdal İnönü ile Genel Sek sendikacının aklından geçirme rine bina edenler; son olayda gö bir vanz) kışkırtmacılığına kaikış lamaktadırlar. Demokratik parlarüldügü gibi kendileri o günlere mazlar. menter sistemde hak aramanın cağı kalmadığı belgeleniyor. De reteri Deniz Baykal'ı işçileri kış diğini" vurguladı. Sendikaların katılması halinde davetiye çıkarmaktadırlar. Önce kışkırtıp sonra (biz yo yol ve yöntemlerinin yasalaria bemirel'in dediği gibi, hükümet ger kırtmakla, hükümeti ise çanak Dünkü (önceki günkü) olaylar kuz) demek, kışkırttıklan kitleler lirlendiğini ifade eden Sa>ın Cumçekten hükümetse "80 öncesine tutmakla suçladı. Ecevit yaptığı büyük olaylann meydana gelebidönüleceğini söyleyeceği yerde, açıklamada, "kitkleri kışkırtıp leceğinin ima edildiği bildiride şu da ister işçi, ister öğrenci, ister po den kendilerini soyutlamak. on hurbaşkanımız, yasalann sınırlalis, isterse aşın uç temsilcisi olsun, lar sokaklarda kurşunlanırken, nnı zorlamayı amaçlayan hiçbir son hareketler olursa ne yapaca sonra yokuz demek, kitleler so görüşlere yer verildi. 1 Mayıs, evrensel olarak işçi da akınJan kan bizim insanımızın ka dokunulmazlık zırhına büriinmüş tutum ve davranışı ülke yararlağını düşünmeli ve bulmalıydı." kaklarda kurşunlanırken sembo Hangi açıklama doğru? Bakan: Polise ateş açıldı İstanbul Barosu Başkanı Kazan: Vali: Tabanca bulunmadı Polisin adam öldürme yetkisi yok İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs nedeniyle önceki gün yapılan gösterilere polisin silahlı müdahalesi 1 kişinin ölümü ne, 50'ye yakın kişinin yaralanmasına yol açarken, polisin ölüme ve yaralanmalara neden olan "silah kullanma eylemi", Polis Vazife \e Salahiyetleri Yasası'nı bir kez daha gündeme getirdi. Haarlık aşamasında çeşitli tartışmalara yol açan yasanın 16. maddesi ve bu maddeye bağiı 9 bent, polisin hangi koşullarda silah kullanabileceğini belirt^or. İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, 2559 sayılı yasayı ve polisin silah kullanma yetkisini şöyle değerlendirdi: "2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu, polisin hangi durumlarda silah kullanabileceğini belirtir. Bu kanunun 16. maddesindeki a, b, c, d, e, f, g, h ve i bentleri bu halleri tek tek sayar. (h) ve (i) bentleri dışında kalan bentlere baktığımızda, polisin nefsini müdafaasından, ırz ve cana saldmya: mahkum ya da tutukluyken kaçmaktan, konınacak yerlere silahlı saldmya; agır cezayı müstelzim bir suçtan zanlı ya da hükümlüyken kaçmaktan, polise silahla karşı koymaya kadar çeşitli olasılıkla karşılaşıyoruz. Yani, kanunun a bendinden g bendine kadar olan bentleriyle 1 Mayıs 89 olaylan sırasıda silah kullanılması olayı arasında bir benzerlik yok. Polis silah kullanması için hiç bir koşul oluşmamtş. (i) bendi diyor ki: "Devletin nüfuz ve icraatına silahlı olarak karşı gelinmişse..." Olayda silah yok ki. Bu bentle ilgili bir durum da yok, geriye (h) bendi kalıyor. Kanunun (h) bendinde polisin vazifesini yapmasına yalnız veya toplu olarak mukavemet, karşı koyma sözkonusu. Şimdi bu karşı koymanın ölçüsü nedir? Hukukta, alınacak her önlem kamunun ihlal edilen menfaatiyle sınırlı olmak zonındadır. Mesela, diyelim ki trafik polisi size ceza yazdı, cezayı haksız buldunuz. karşı koydunuz. Polis sizi çekip vursun mu? Her kanun, her madde bir mtnfaalin ihlaline karşı konulur, ama burada alınacak önlemin derecesi, menfaatie orantılı olmak zonındadır. İzinsiz gösteri yürüyüşü. kamunun bir menfaati için konulmuştur ama bunun kanundaki karşılığı. polisin göstericileri gözaltına alıp yargı onune çıkarmasıdır. Olaylar sırasında polis, yelkisini aşmıştır. TürkIş: Başlıca sorumlu Özal Silahlı çatışma yok, polis ateş açmış. Yani deviet kan dökmüş. Bir yerde bu olay durgunlaşır, ama başka yere şıçrayabilir. Ve bir gün bakar ki Özal, açık rejimde deviet görev yapamaz hale gelmiş. Devletin görev yapamadığı ortamlarda veya geçen günkü gibi görev yaparsa, açık rejimin sonu selamet olabilir mi? lik bir gezintiye çıkarak günah savmak, ne lideriiğe ne sosyal demokratlığa ne insanlığa yakışır" görüşünü savundu. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel, Kenan Evren'in işçilerin yasadışı olayları sahiplenmemesinden memnuniyet duyduğunu açıkladı. yanışma günü olarak kutlanmaktadır. Üikemizde işçiler arası dayanışma 40 gündür hiçbir çirkin olay yaşamadan ortaya konulmuş, eylemler birbirini takip etmiştir. işçi; dayanışma gününü kendisi kutlar. Buna kendisi karar verir. Yıllardır işçi sorunları bütün 1 ölü, 36 yaralanma, 500'e ya yoğunluğu ile devam ederken seskın gözaltı olayıyla noktalanan 1 siz kalanlar, ya da arada bir de nıdır. Bunun faturasını, olaylann başlıca sorumlusu olan Başbakan ve siyasal iktidar ödemek zorundadır. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, lnönü ve Baykal'ı kışkırtıctlıkla, hükümeti ise olaylara çanak tutmakla suçladığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 'Liderlige soyunanlar ya eyle 1520 kişiyle birlikte birkaç yüz melrelik bir sembolik gezintiye çıkarak gazetecilerle bir lokantada yemek yiyerek veya İstanbul'un bir lüks otelinde kokteyl parti düzenleyerck günah savmak. ne lideriiğe ne sosyal demokrallığa ne de insanlığa sığar.' Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ali Baransel, Cıımhurbaşkanı Evren'in önceki gün İs rıyla bağdaştırmanın mümkün olamayacağını hatırlatmaktadırlar. 1 Mayıs günü meydana gelen olaylardan üzüntü duyduklannı belirten Sayın Cumhurbaşkanımız, ortaya çıkan bu güzel olmayan tablonun ilgili kişi ve kuruluşlar tarafından önyargısız ve soğukkanlüıkla değerlendirilerek ileriye dönük sonuçlar çıkanlmasını dilemektedirler."