23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Parlamento TV tekeüne karşı EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA Avam Kamarası, basınyayın imparatorlannın televizyon tekelleri kurmasına karşı çıktı. Buna göre hiç kimse, televizyon şirketlerinde yüzde 20'den fazla hisse sahibi olamayacak. tçişleri Bakan Yardımcısı Tim Renton, Onlemi, "Az sayıda Idşi ya da grnplann haber degerlendirme konusunda egemenlik ya da benzerlik saglama girisimlerine karşı bir kalkan" diye tanımladı. Ancak sınırlama, sadece lngiltere'deki televizyon istasyonlanm kapsıyor. Hükümet tarafından hazırlanan öneri, uydu aracılığıyla tngiltere dışındaki yerlerden yapılacak yayınlara kanşmayacak. Dolayısıyla Rupert Murdoch'un uydu ile nakledilen "Sky TV"si yasa kapsamı dışında. "Sky", Lüksemburg tarafından denetlenen "Astra" uydusunu kullanıyor. Avam Kamarası'ndaki tartışmalar sırasında, gazete sahiplerinin, gazetelere girecek haber ve yorumlar konusunda zaten yeterince baskı yaptıklan, hatta genel yayın yönetmenlerine gözdağı verdikleri, bu tutumun bir de televizyon yayınlarında tekrarlanamayacağı bdirtildi. Muhafazakâr partiden bir milletvekili, iktidar ile Murdoch arasındaki iyi ilişkileri zeddememeye özen gös Sahıbi Cumhuriyet Matbaacıük ve Gazetecilık Türk Anonim Şırketı adma N«dir Nwii • Genel Yayın Mttdürü Haan O m l , MUessese MudUrU: EjnİM Upkkiii, Yaa Işlerı Müdürü Okn Gönensin. • Habe: Merkezı Mudüru Yılçın B*?rr, Sayfa Dılzenı Yönetmenı Ali Aor, • Temsılaler: ANKARA Ahmtt Tmn. IZMİR: Hikme) Çtıinkıy», \DANA. OHıl B«$Ungıç. Isıanbul Haberlen: Erfcas Akyıldız, Dış Haberler Ergım B*kı, Ekonomı: Cengiz Turtaa, Küllür OtaJ Uslrr, Spor Danışmanı Abdalkadir V ı n ü ı u , Duzeltme Rcfik Durbaf, Aıastırma. Şahia AJpay, IşSendika: Şakr u Krtrnci, Yurt Haberlen Needct Dofra. Dıa Yazılar Uatm Çabşku, 9 KoordınatOr Akmet Korebu, • Malı tşler Erol ErknU • Muhasebe Bafcnf Ytntr # ButçePIanlama: Sevgi Osmaııbeşco0ıı • ReUam. Ajje Toru. Ek Yayınlar Holj» Akyoi • Idare Hnuyin Gurtr, Işletme: Öader ÇtHk, Bılgjlşiem: Nıil la*L fcjoıt Cumhunya Matbucılık ve Gizctfalık T A.Ş. Türk Ocafc Cad 39/41 O{aiotlu 34334 Ist PK 246lsunbul Td. 512 05 05 (20 h*t), Tdex 22246 F « (1) 526 60 72 % Bürolar Amkın: Zıy» Götaip Blv. InkıUp S. No. 19/4. Tcl 133 11 4147. Tdo. 42344 F«: (4) 133 II 41/42» # tzmlr. H Zıya Blv 1352 £2/3, Td 13 12 30. Tde* 52359 F « (51) 19 53 60 • A d ı u InOnu Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Td; 19 37 52 (4 hat), Tcles: 62155, Fmı: (71) 19 37 52 TAKVİM: 29 MAYIS 1989 tmsak: 3.34 Gunes: 5.29 öğle: 13.06 Ikindi: 17.05 Aksam: 20.33 Yatsı: 22.19 İngiltere'de antitekel yasa tasansı Hükümet tarafından hazırlanan öneriyegöre hiç kimse TV şirketlerinde yüzde 20'denfazla hisseye sahip olamayacak. Ancaksınırlama sadece îngiltere 'yi kapsıyor. Uydu yayınlar karardan etkilenmeyecek. tererek, "Böyle bir durnmda telerizyona da sahip olan palron, teievizyon şebekesüıin çıkan için gazetesinde yanlı yayınlar yapılmasını isleyebilir. Bu ise okuyucn kitlesiııin guncd olaylar ve haberler konusunda ancak sınırlı bilgi sahibi olmasına yol açar" dedi. Son haftalarda Rupert Murdoch'un ekonomik bakımdan zarar eden "Sky TV'si için kendi gazetelerinde geniş ölçüde tanıtma ve reklam kampanyası yaptığı izleniyordu. "Sunday Times" Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Andrew Nefl'in aynı zamanda "Sky T V ' n i n de Genel Müdürü olması tngiltere'de basının yüzde 35'ine sahip olan Murdoch'un sadece yerde değil, gökte de "tek ses" olma niyetinin kanıtı olarak gösteriliyordu. tngiliz gazeteleri içinde bir tek "Thnes", "Sky TV" programlarını yayınıhyor. Aynca "Observer" Gazetesi'nin sahibi Tlny Rowland'ın da kişisel iş bağlantıları için uluslararası dev şirketi "Lohnro" aracüığı ile kendi gazetesine bilgi sızdırdığı ve rakibi olan bazı işadamlan aleyhine makaJe yazdırdığı hakkında güçlü kanıtlar belirdi. "Mirror" grubu gazeteleri n sahibi Robert Maxwdrin ise kendi gazetelerinde kendisi ile ilgili fotoğraf ve makaklere bolca yer verümesini istediği de artık sır değil. Salâlı Bey'in yönleri "Büyük zevkler almaya başladım denemeleri yazarken. Bunlar, şiirlerimdeki humor (gülmece güldürmece) yanımı da istediğimce kullanabilme olanağı verdi." "Asıl sorun, neyin nasıl anlatılacağı. Anlatacağın şeyi en iyi biçimde anlatmak zorundasın, o zaman etkili olabilirsin." ALPAY KABACALI ~ Deneme, şiir, günlük, roman, sinema eleştirisiyazdı; yayıncılıkyaptı ATCOMECON işbirliği BRÜKSEL (AA) Dünyada çevre sorunlarının giderek artması ve ortaklaşa çözum gerektirecek boyutlara ulaşması, farklı siyasi ve ekonomik sistemlerdeki topluluklan bir araya getiriyor. Avrupa Topluluğu (A T) ile sosyalist ülkelerin üyesi bulunduğu Karşılıkh Ekonomik Yardımlasma Konseyi (COMECON) ülkeleri, çevre sorunlannı görüsmek üzere bugün Çekoslovakya 'nm başkenti Prag'da toplanacaklar. COMECON ülkelerinin girişimiyle başlatüan danışma niteiiğindeki bu toplantıya, SSCB, Doğu Almanya, Polonya, Macaristan, Çekoslovakya, Avusturya, Federal Almanya temsilcileri ve AT Komisyonu'nun çevre korunması ile ilgili işlerden sorumlu üst düzey yetkilileri katılacaklar. 1 PORTRE SALÂH BtRSEL Şiirden denemeye 1919'da Bandırma'dadoğdu. IÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümu'nü bitirdi (1948). Nişantaşı Ortaokulu'nda Fransızca öğretmenı, tş Bankası ve Sümerbank'ta memur olarak çalıştı. Uç yıl iş mufettişligi, dört yıl IÜ Edebiyat Fakültesi Kitaphk Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nde iki yıl Fransızca çevirmenliği, Ankara Üniversitesi Basunevi'nde on yıl müdürlük yapu. 1972'de emekliye aynldı. 19601973 arasında Türk Dil Kurumu Yayın Kolu Başkanüğı görevini yürüttü. 19471972 arasında yayımlanan beş şiir kitabı, Bıitün Şiirleri adıyla yeniden basıldı. GünJüklerini üç kitapta topladı. Tarihsel olaylardan kaynaklanan, "Salâh Bey Tarihi" adını verdiği denemeleri beş; Binbir Gece Denemeleri" genel başlığıyla adlandırdığı denemeleri on kitaptan oluşur. Denemeleriyle TRT, İş Bankası, Türk Dil Kurumu ödüUerini kazandı. nn borçlarmı göndennetneleri yüzunden guç duruma düşer; dükkânı satarlar. Ama daha teslim etmeden "Tan Olayı" (4 Aralık 1946) patlak verir; olay sırasında kitabevi yıkılır... O yıllarda Hilmi Ziya Ülken'in tnsan Dergısi'ni de yönetir Salâh Birsel. însan'ı bu üçüncü yayın döneminde beş sayı (s. 1924) pkarır; Rıfat Ilgaz, NecatigU, Cahit Irgat, tlhan Berk gibi "1940 kuşagı" şairlerin urünlerini yayımlar. "O sıra" diye sürdurüyor anlatmayı, "lsunbul Polis Müdüru olan Haluk Nihat Pepeyi, Hilmi Ziya'ya 'Komünistlerı doldurdun dergine, bunlan ayıkla' demis. Hilmi Ziya buna bana açıkca söylemedi, 'Artık çıkarmayalım' falan dedi. Benden sonra bir sayı daha çıktı." Ve 1946'da Yenilikler Dergisi... "Oktay (Akbal), Fahir (Onger), Bebcet (Necatigil), tlhan 1leri, ben... Hepimiz onar lira verirdik. tsio yükii benim uzerimdeydi, dergJnin sahibi ben görünnrdüm. 5060 liraja cıkardj. Dördüncü (45) sayısını çıkardık, bir sonraki sayıyı basımevine verdik... Parası da hazırdı... Ama dergi çıkamadı. tsin icine çekemezlikler filao girdi, kaldı." tlk günlüğu I949'da Beş Sanat Dergjsi'nde yayımlanır. Daha önce günluk türünün kimi örneklerine rastlamrsa da "günlük" sözcüğü henüz kullanılmıyordur. Yalnız Falih Rıfkı Atay, 1947deCumhuriyet'te yayımlanan gezi günlüğü biçimindeki bir yazısına "Günlük" başlığını koymuştur. Ama bir süre sonra çıkan, ayıu türdeki bir yazısına "Gündelik" baslığıru vermeyi yeğler. Ataç, bu sözcüğü "gazete" karşüığmda kullanır birkaç yazısında; 1953'te günlüklerini Son Havadis'te yayımlamaya başladığı zaman da "Günce" sözcüğunü ortaya atar. 1955'te Yeditepe Yayınları arasında çıkar Salâh Birsel'in Günluk'ü. 19S6'da günlük yazmayı sürdürür, sonra ara verir... 197275 günlükleri Kuşları Örtünmek adıyla yayımlanır. Ve arkası gelir: Yaşülık Günlügü, Aynalar Gunlügü ve (yazmayı sürdürdüğü) Sessizlik Gunlügü (adı sonradan değişmezse)... 1957'de Türkiye'de Uk ' düsünce romam"ru, Dört KöşeU Üçgen'i yazar: "Huxley'in Cesur Yeni Dünyajsını, Onvell'in 1984'unü, Gide"in Kalpazanlar'ını sevmişüm. Romanın sonlannda, yapbgı gözlemlerle buyuyen bir insan tipini anlatngım için, gerçekustücüdür Dort Köseli Üçgen." Bir ara sinema eleştirileri yazar: 1956'da Vatan'da, 195758'de Veni Sabab'ta: "Haftada iki yazım çıkardı, dört beş film izlerdim." Elestirmenlik, sinema tutkusundan kaynaklanır: "Daha önceki yıllarda sinema konusn üzerine egilmiştim. Yegenlerim film çeviriyorlardı. Stüdyolara girmiş, filmlerin çekilişinde bulunmuştum. Fransızca sinema literarüriınü elde etmeye calıştım. Bir film nasıl yapılır, bu konnda aşagı yukan bir duşuncem vardı. Hatta bir film yapmak da istiyordnm. Ama olanak bulamadım." Resimle ilişkisine de kısaca değjnelim: 1940'lardan başlayarak ressamlarla dostluklar kurmuş olan Salâh Birsel'in Edebiyat Fakültesi öğrenciliği yülanndaki serbest "lisans"lanndan biri de "Avrupa Sanaü"dır; o sıra Fransız izlenimcilerini yakından tanır, sever. Geldik Salâh Birsel'in denemeciliğine. Başlangıa, bir bölümü 1947'de SanatEdebiyat Gazetesi'nde yayımlanan, 1952'de kitap olarak çıkan Şiirin tlkeleri'ne kadar gidiyor. 196069 arasında çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanıyor denemeleri. Bunlan 1969'da Kendimle Konuşmalar adlı kitabında topluyor. 1972'de emekliye aynhnca, masanın başma geçiyor: "Günde on beş, on altı saat okuyor ve yanyordnm. Bu böyle üç dört yıl surdü. Sonra on iki saate, giderek dokuz saate indi. Hep ikişer üçer yıl antlıklaria... Sonra altı. sonra üç saate indi. Şimdi artık ber gün çalışamıyorum, yoruluyonım. Çalışınca da bir iki saat siirüyor. Günlük yazıyorum." Beş ciltlik "Salâh Bey Tarihi" ile (işte "tarinçi" yönü!) on (gerçekte on bir) kitapta topladığı ve "Binbir Gece Denemeleri" diye adlandırdığı denemeler, bu özgür çalışma döneminin ürünleri. "Büyük zevkier almaya başladım denemeleri yazarken," diyor. "Bu yüzden, ar&k şiir yazmayı hiç düşünmedim. Şiirlerimdeki humor yanımı da istediğimce kullanabilme olanagını verdi bana denemeler." Salâh Birsel, butun şıirtennin yalınlık üzerine oturduğunu söylüyor. ladım. 1939'da bunlan basbrmayı dnşDndıim. Kitabın adını da koydum: 'Orijinal Adam Kendini Yedı.' Babıâli'deki Yfeni KiUpçı ile anlaşüm 50 liraya. 10 lira öndelik (kaparo) verdim. Ama bastınnaktan vazgeçtim, bir daha uğramadım." Genç yazarlann kjtaplannı kendi paralanyla bastırdıklan yıllar... Bu, 1950'lere, Varlık ve Seçilmiş Hikâyeler Dergisi Yayınları'nda yeni yetişenlerin yapıtları yer alana değin süren "Çok az bastınrdık. Anımsanm, Rıfat Ilgaz 1943'te Yarenlik'i 250 tane basbrnuştj. Ben, 194Tde 'Dünya Işierini 666 tane basbrdun. Kitabın forma sayısı ve kâgıt toplannın 500lük olması nedeniyle 666 tane. Başka bir nedeni yok." ni sıfal yoktar, eskilerin istiare dediği egretilemeler fllan yoktur. Çok yalın bir imge ile anlablır her sey. Buna karşılık benim şiirimde bumor vardır. Ask şiirlerini bile hiç degilse başlangıçU humorla )nzmışımdır (Humora ben 'gulmece guldurmece' di\orum; bu sözcüğün Türkçe karşdıgı yok; kimisi de gulmeceyi 'mızah' karsılığı kullanıyor). Şiirlerimde yaşaraa sevincine de çok yer verdim. Aynca otuz, otuz beş dolayında yergi şiirim van 'PinekJemeye Çağrı, Eşeğe övgu, Kikirikname, vb.." Geldik Salâh Birsel'in yayıncılığına... 1943'te, Burhan Arpadla "AB Neşriyaü" adlı bir yayınevi kurarlar. Çok geçmeden, thsan Devrim'in de ortakhğa katıhnasıyla, "ABC Kitabevi"ni açarlar. tki yıl kadar yurüttükleri yayıne\'ikitabevi, Anadolu'daki kitapçıla I s tki yıl kadar önce yayımlanan Salâh Beyin Yüzleri baslıklı albüm, on sekiz karikatürcü, ressarn ve fotoğraf sanatçısımn "Salâh Birsel por1releri"ni kapsıyordu. Biz, Salâh Birsel'le söyleşimizde, onun bilinen (denemeciliği, şairliği, günlükçuluğu), az bilinen (romancüığı, resimle ılgisi) ve pek bilinmeyen (sinema eleştirmenliği, yayıncılığı) yönleri uzerinde durduk: Daha on iki yaşlannda roman yazmaya girişirse de her şeyden önce şair'dir o. tlk şüri "Yalnızhk" 1937'de yayımlanır Ycdigün ve Güneş dergilerinde. " 1 9 3 9 a kadar nyaklı şiir yazdım" diyor. "Biraz Necip Fanl'ın etldsindeydim. Sonra Nâzım Salâh Birsel, şiirlerini şöyle teHikmet'in etkisinde kaldım, onun mellendiriyor: "Benim bıiriin şitarzmda serbest şiir yazmaya bas irierim yalınlık üzerine otnrnr. Ya I Bilkent konferansları ANKARA (ANKA) Bilkent Üniversitesi ile Amerika Birleşik Devletleri'nin Carneige Üniversitesi 'nin işbirliğiyle duzenlenen konferanslar bugün başlayacak. Konferansa Nobel Odüllü Herbert Simon da katılacak. Bilkent Üniversitesi'nde sunulacak konferansın konularmı bilgisayar mühendisliği, elektronik mühendisliği, endüstri mühendisliği ve ekonomi konuları oluşturuyor. tki üniversiteden öğretim üyelerinin konuşmacı olarak katılacağı konferansta, Carneige Mellon Üniversitesi profesörlerinden 1978 yılı Nobel Ekonomi ödülü ve 1986 Ulusal Bilim Madalyası sahibi Herbert A.Simon "Bilimsel Buluslar" ve Yüksek öğretim Kurulu Başkanı Prof. İnsan Doğramaa da "Türkiye'de özel Üniversiteler" konulannda birer konuşma yapacaklar. Osmanh arşivinde 'ErmenV tartışması Ermenilerin, Osmanh arşivlerinin kendileriyle ilgili bölümlerinin açılmayacağı iddiaları sürerken, Arşivler Genel Müdürü îsmet Miroğlu, "Onları tatmin etmek imkânsız, tasnifedilen her bölüm açılıyor"dedi. MUSTAFA BALBAY İZMİR BBC Televizyonu'nda yayımlanan "Eıroeni sonımı" adlı belgeselle Osmanlı arşivleri yeniden gundeme geldi. Ermenilerin, Türkler, Osmanlı arsivlerini acmayacak" iddialannakarşın Arşivler Genel Müdürü tsmet Miroglu, "Onian tatmin etmek miunkün degil. Tasnif edilen ber bölüm araşörmaalara açılıyor" dedi. Bazı tarihçiler ise Osmanlılara ait tek arşivin tstanbul'da olmadığını belirterek, "Dünyanın en az 20 ülkesinde Osmanh tmparatorlugu'na ait belge var. Arsivleri tümiole açıp bu tartısmaya bir son vennek gerekü" diye konuştular. Ingiliz BBC Televizyonu'nda gecen hafta yayımlanan belgeselde, ABD'deki Ermeni toplumunun önde gelen bazı liderleri, "katliam" konusundaki genel iddialarım yenilerken, "Tiirklerin Dogu Anadolu'daki kendtlerine ait toprakJan vermeyeceğini bildiklerini, ama aradan bin yıl da geçse istemeyi surdureceklerini" belirtmişlerdi. Ermeniler, aynca Türkiye'nin Osmanlı arsivlerinde özellikJe 1915 yılına ait belgeleri açıklamayacağını iddia etmişlerdi. Arşivler Genel Müdürü lsmet Miroğlu, Osmanlı arşivlerini "Ermeniler istıyor diye açmadıklannı" belirterek şunları söyledi: "Onlan hiçbir zaman tatmin etmek mumkiın değil. tddialannı siirdüruyorlar. Osmanlı arşivlerinin tasnif edilmis bölümlerini araştırmacılann hizmetine sunuyoruz. Kaldı ki daha önceki yıllarda da birçok yabaocı arastırmacı arşivlerden yaraıianmışbr. Ermenilerin son televizyon programında ne istediklerini, ne yapmaya çalıştıkJannı değerlendirdikten sonra daha aynnnJı yorum yapılabilir." Erzurum Atatürk Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Enver Konukçu da Osmanlılarla ilgili olarak en az 20 ülkede belge ve arşiv olduğunu anımsatarak "Osmanlı topraklan içindeki birçok alanda sonradan ayn devfetler kuruldu. Oralarda binlerce belge var. Örnegin bugunkü Ermenistan'a da yakın olduğn için Gürcistan arsivleri de Osmanhlar konusunda zengindir. Oralan neden araştırmıyorlar?" diye konuştu. Prof. Dr. Mehmet Genç de Osmanlılarda milliyetçUik ve buna baglı olarak ırkçüık duygulannın hiçbir zaman etkin olrnadığını anımsatarak şunlan söyledi: "Ermenilere, Hindistan'dan Hollanda'ya kadar oldukça geniş bir alanda rastlanıyor. Osmanlı tmparatoria|u dÖBeminde Ermeniler, Tiirklerden ya da diger uluslardan ayn tutulmadığı için onlara ait ayn bir arşiv de yok. Zaten Osmanlı arsrvlerindeid Ennenilerie ilgili olan bdgeten ayınp bulmak o nedenle zor olnyor. Arşivde milletlere göre aynm yok ki." Prof. Genç, geçen günlerde Fransa'da yayımlanan Le Nouvel Observateur Dergdsi'nde Ermeni belgelerinin önemli bir bölümünün Vatikan'da olduğuna ilişkin bir haber yayımlandığını belirterek, "Örnegin oreya baksınlar, araştırsınlar, biz de ögrenelim" diye konuştu. Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nejat Göyünç, arşivlerin olabildiğınce geniş bir şekilde tüm araştırmacılara açılarak bu tur tartışmalara son verilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Göyünç, bu konuda bakanlığın ve Arşivler Genel Müdürlüğü'nün çalışmalannı da elestirerek şu değerlendirmeyi yaptı: "Sayın Mesut Yılmaz, Ermeoilerie ilgili belgelerin 1691 yılından basladığını ve tasnifin de o dönemden 1894 yılına kadar olan böliimö içerdiğini söyledi. Diger arasürmacılar bir yana, benim 15. ve 16. yıizyılı içeren Osraanlı Yönettminde Ermeniler baslıklı kitabım var. Bunu ben o arşivden yararlanarak hazırladım. Demek ki benim kitabı okumamıslar. Ya da arşivde ne var ne yok onu bilmiyoriar." Sazhk saltanatı Yosun ve sülfurun ağır kokusu genizde actya benzer bir tortu bırakjyor. Suyun uzerinde niluferier, altında tomurcuğa durmuş güneş rengi çıçekler. her şeyı toprağa tutturmaya çalışanlara inaöa karşı çıkıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğradığı Kayseri sınııiarı içindeki Sultansazlığı yüz elli bir kuş turunü ve pek çok yabani hayvanı banndınyor saztıkJannın arasında. "Koruma otmasına alanı" karşılık kendisini avcılardan bir turiü koruyamayan Sultansazlığı, diğer taraftan yöre katkıda bulunmaya devam edıyor. Köylüler sazlıkta sandallarla turist taşıyorlar. Turlar 2530 bin lira arasında değişiyor. (Fotoğraf: Berat Günçıkan) Yumurta ve kolesterol Dış Haberler Servisi Amerika'da yapılan yeni bir araştırma yumurtada kolesterolün sanılandan daha az olduğunu gösterdi. Newsweek Dergisi'nin haberine göre son defa bundan 20 yıl önce yapılan laboratuvar analizlerinde normal boydaki bir yumurtada kolesterol miktarı 274 miligram olarak ölçulmüştü. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı ve Yumurta Gıda Merkezi adlı araştırma kuruluşunun ortak olarak yurüttükleri bir inceleme sonucunda, yumurtadaki kolesterol miktarı 213 miligram olarak tespit edildi. ölçü tekniklerindeki gelişmelerden kaynaklandığı açıklanan bu farka karşın yumurtanın hâlâ bir kolesterol deposu olduğunu belirten uzmanlar, özellikle kalp ve damar hastalarının yumurta yemekten kaçınmalarımn gerektiğini özenle vurguluyorlar. ekonomisme Psikoterapi kongresi BERGAMA (AA) 53. Uluslarararası Bergama Kermesi etkinlikleri çerçevesinde duzenlenen 3. Psikoterapi Kongresi başladı. Kongrenin açılışında konuşan Prof. Dr. Abdülkadir özbek, Türkiye'de insan sağlığma önem verilmediğini ifade ederek, "Bergama'da, 2 bin yıl önce, Asklepion'da kurulan, dünyanın en büyük hastanesinde duzenlenen böyle bir kongreye, devlet gerekli ilgiyi göstermemektedir" dedi. Erkaya, Sovyetler'in dikkatini güneydeki zaaflara yönelteceğini söyledi 'NATO sınavdan geçecek' Antalya'da süren Kuzey Atlantik Asamblesi'nde konuşan Amiral Güven Erkaya, Varşova Paktı'nın ileride NATO'nun birliğini test etmek amacıyla ittifakın zaafîyetlerini ortaya çıkarmak için dikkatlerini güney kanada çevireceğini söyledi. Asamble genel kurulunda Bulgaristan'daki Türk azmlığı konusunda bir bildiri yayımlanması bekleniyor. SEMİH tDtZ KADRİ GÜRSEL Bu çerçevede bir konuşma yapan Genelkurmay Plan ve Prensipler Daire Başkanı Koramiral Güven Erkaya, Varşova Paiktı'nın iierde "NATO'nun birliğini test etmek" amacıyla ittifakın zaafîyetlerini bulmak için dikkatlerini güney kanada çevireceğine inandığını söyledi. Koramiral Erkaya, aynca "Türkiye'nin güney komşnlannn oİDştnrdugu tebdite" de işaret ederek, bu ülkelerin elinde menzilleri bin kilometreyi geçen karadan karaya füzelerin bulunmasından duyulan endişeyi dile getirdi. öte yandan ABD Başkanı Bush'un, Avrupa'daki Amerikalı birliklerin yüzde 10'unun geri çekeceğine ilişkin ABD basırunda yer alan haberler Kuzey Atlantik Asamblesi'nin dünkü toplantılarındaki tartışmalara ayn bir boyut kazandırdı. Bu arada bugün yapılacak olan asamblenin genel kurulunda Bulgaristan'daki Türk azınlığı konusunda bir bildiri yayımlaması bekleniyor. Asamblenin dünkü çalışmaları, Hıristiyan demokrat, sosyalist ve muhafazakâr gnıpların ayn ayn toplantılan ile başladı. Bu toplantüardan sonra komite çalışmalan içinde en büyük ilgisi toplayan savunma ve güvenlik komitesinin oturumuna geçildi. Toplantıda Federal Alman parlamenter Karsten Voigt tarafından "Sovyetler Birliginin tek ttrafu indirimlerinin askeri etkileri" konulu bir rapor sunuldu. Portekizli parlamenter Josel EUo'nun sunduğu "İttifak içinde yükümlüliiUerin paylaşılması" konulu raporundan sonra oturum tanışmaya açıldı. (Arkası 17. Sayfada) KTÜ Şenlikleri TRABZON (AA) Karadeniz Teknik Üniversitesi 'nin kuruluşunun 34. yıldönümü nedeniyle duzenlenen şenlikler sona erdi. 22 mayısta başlayan şenliklerde, özellikle Polonya Halk Dansları ve Bale Ekibi'nin gösterileri ilgiyle izlendi. 40 kişiden oluşan ekip, dün Trabzon'dan aynldı. Müzik ve halk oyunları gösterileri ile spor müsabakalannm yanı sıra konferanslar ve tiyatro oyunlarının sunulduğu şenliklerde, KTÜ Tiyatro Topluluğu 'nca sahnelenen "Ah Şu Gençlik" adlı oyun, ay sonuna kadar çevre illerde turneye çıkacak. Bir de denemelerin düi var, uzerinde durulması gereken. Salâh Birsel, yirmi yaşından beri okuduğu kitaplarda rastladığı, hoşuna giden ve sözlüklerde yer almayan sözcukleri derlediğini, denemelerinde bunlan kullandığını anlatıyor; anlatımını yalınlaştırma yolundaki çabalarından söz ediyor; örnekler veriyor. Ve ekliyor: ANTALYA Brüksel'de bugün başlayacak olan NATO zirvesinin "gölgesinde" yapüan Kuzey Atlantik Asamblesi'nin ilkbahar dönemi toplantılan devam ediyor. Dikkatlerin genelde zirve ile ilgili gelişmelere çevrilmiş olmasına karşın, yine de ittifak üyesi ülkelerden 200 kadar milletvekilini bir araya getiren asamblenin dünkü toplantılan, Türkiye'nin ittifakın geleceğine ilişkin kaygı ve beklentilerini dile getirmesi için önemli bir forum oluşturdu. "Yaşlandıkca, yazarlar sözcüklerle daha bir ugraşır duruma geliyorlar. Başlangıçta 'nasıl anlatmak' sorunu uzerinde degil, 'ne anlatmak' sorunu uzerinde duruyorlar. Gerçekte 'nasıl anlatmak' sorunu içinde 'neyi anlatmak' sorunu da var. Çünkü asıl sorun, neyin nasıl anlatılacağı. Anlatacağın şeyi en iyi biçimde anlatmak zorundasın, ancak o zaman etkili olabilirsin."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle