27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29MAYIS 1989 AÇIKOTURUM CUMHURİYET/13 Tekııoloji yarışında geri kaldık Prof. Türkcan: Teknoloji ticariyanş Dr. S u n g u r : Ilk teknolojik devrimi Doç. K u l e l ı : Teknoloji üretimi Doç. K u l e l i : Teknoloji dünyasına sırasmda ortaya çıkan makine ve icatlan aşamasına gelmek için önce bilimsel Türklerin katkısı var, ama Türkiye'nin yok. nedeniyle çok geliştl Sovyetler'in bu anlamak için özel bir eğitim ve bilgiye çalışma ortamının hazırlanması Bu açıdan 1950'lerde nerede duruyorsak eksikliklerini gördükleri söylenebilir. Belki Avrupa ile teknolojik bütünleşme ihtiyaç yoktur, ama şimdi teknoloji gerekiyor. Bunlar laboratuvar hâlâ aynı konumdayız. Oncafıziksel konusunda temel bilgilere sahip olmak bile olanakları, malzeme, kütüphane gibi zenginliğine karşın Türkiye hâlâ yoksullar eğiliminin altında da bu eksiklik yatmaktadır. yetmiyor. ölçülebilir girdiler ve kültürel değerlerdir. dünyasında. AÇIKOTURUMU YÖNETEN: GENCAY ŞAYLAN Efendim, içinde yaşadıgımız çagın eo güncd sonnüanndan biri teknoloji devrimi ya da teknoloji alanında oıtaya çıkan büyiik degisme. Sayın Türkcan, nedir bu tekooioji devrimi? TÜRKCAN Efendim teknoloji, bir şeyi uretme bilgdsi ve becerisi olarak tanımlanabilir. Ancak önemli sorun teknolojinin nasıl üretildiğidir. Galiba içinde yaşadığımız çağın güncel sorunu budur. Geçmişe baktığımızda teknolojinin 20. yüzyüa kadar tek tek mucitlerin katkılan ile, yani icatlan ile geliştiğini görüyoruz. Ancak bu yüzyılın başlanndan itibaren teknoloji, planlı, programh ve çok sayıda araştıncının ortak çabalan ile gelişmeye başlıyot. Yani teknoloji üretiminde kolektif, planlı çabalar, o çok iyi bılemediğimiz, pek incelemediğimiz mucitlerin psikodinamiklerinin yerine geciyor; teknoloji, devletler ya da firmalar tarafından, uzman, araşüna ekiplerce üretümeye başkyor. tkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bloklaşma ve bloklann birbirlerine karşı oluşturduklan stratejik amaçlar ile kalkınma sorunlannın <3n plana çıkması teknoloji üretimine ivme kazandırıyor ve teknoloji çağına giriyoruz. Gelişmiş 01kelerin toplam geürlerinin yüzde 23'ünü araştırmaya ayırması teknoloji çağını belirliyor. örneğin bu oran Amerika'da 150 milyar dolar gibi bir rakama ulaşıyor. Böylesine büyük bir kaynak ve binlerce uzmanlaşmış araştıncının programlı çabalan teknoloji çağını başlatıyor. AraştırmaJarı genel olarak üç grupta toplamak mümkün: Temel araştırmalar, uygulama araştırmalan ve geliştirme araştırmaları. Bu gruplaı içinde en büyük payı, bir ürünün geliştirilmesine yönelik araştırmalar alıyor. Japonya, Altnanya gibi stratejik amaçlı araştırmalara yönelmeyen Ulkeler dünya ölçeğinde yanşraada üstünlük sağlamak için geliştirme araştırmalanna yöneliyor. Bu, teknolojik gelişmenin, stratejik üstünlük sağlamanın yanında ikinci motivasyonunu oluşturuyor. Peki Sayın Türkcan, günümüzdeki dunım ile bilimin büyük patlamasını yaptıgı 20. yüzyılın başlanndaki dunım arasında ne tıir farkhlıklar var? TÜRKCAN Bilim ve teknolojide ilk büyttk gelişme 18. yüzyılın ikinci yansı ile 19. yüzyılın başlarında oldu, mekanik icatlar ile buhar makinesi bir araya getirilip tekstil sanayüne uygulandı. Bu, endüstri devrimine yol açtı. 19. yüzyılın ikinci yansından itibaren de afır kimya, içten patlamah motorlar ve elektrik alanlannda büyük ilerleraeler kaydedildi, birinci endüstri devrimi tamamlandı. Şimdi ise elektronik ve telekomünikasyon alanındaki atılım teknolojik devrimin özünü oluşturuyor ve bu gelişme sanayi sonrası topluma geçişi sağlıyor. Birinci aşamada mucitler, teknik becerisi olan kişilerdi. tkinci aşamada ise temel bilimler ile teknoloji arasındaki bağıntı güçlendi, üniversite öğretiminden geçmiş uzmanlar ön plana çıktı. Üçüncü aşamada ise neğin GAP'ın anlamlı olup olmadığı tartış loji belirliyor. Askerler teknolojik yenilikle durumunda abartmaların olduğu açık. Bana ması çıkar. Biz büyük bir tanmsal potansi re en açık grup. Köyün sihirbazı örnegine dö göre bu ülke hâlâ teknoloji üretiminde yarayeli harekete geçirmek ve bunu agroendüstri nelim. Sihirbaz bir şeyler yapıyor, bazan hasta tıcı konuma gelmiş değil, esas olarak teknoalıp baktığınızda kuramsa) bilgileriniz yeterile bütünlemek üzere GAP projesine giriştik. bile iyileştiriyor. Şimdi asker duşünmez mi, loji transferi ve uygulaması yapıyor. Bakın li olsa bile nasıl çalıştığmı, neler yapabildiğiAcaba biyoteknolojideki gelişmeler göz önü ya bu sihirbaz tahtalardan birdenbire 10.000 elünde Japonya'run 1987 yüındaki teknik ödeni öyle hemen kavramamzraümkündeğil. Ayne alırunca GAP'ın verimsiz bir çaba olduğu tane oklu asker yapabilirse. Bunu düşünün meler tablosu var, buradan bazı verileri aknca artık karaı kolektif olarak veriliyor, yatartışması gündeme gelmez mi? ce de tek çare sihirbazın yaptıklarını kontrol tarmak istiyorum. Bu yıl içinde Japonya 2 ni dünyamızda Amper'e ya da Maxwell'e yer Sayın Kuleli, genlere ve gen mühendis etmek. Şimdi ben örneğin milli eğitime gitsem milyar dolarük teknoloji ithali, 1.7 milyar doyok. Işbırliği yapan çok sayıda beyin ile sove eğitim sorunlannı cözecek bir projeden söz larlık teknoloji ihracatı yapmış. Yani 300 milnuca gidilebiliyor. Telekomünikasyon alanın ligine degindmiz. Acaba bu iş insanlara >önelecek ve ileri teknolojiye sahip ülkelerde edip onlardan para istesem herhalde kolay ko yon dolar kadar açık var. Ama daha önemli da ortaya çıkan potansiyel tüm toplumsal yalay bir şey ayıramazlar, ama iş orduya gelin bir gösterge Kuzey Amerika'dan yapdan tekpıyı, siyasal düzenlemeyi degiştirme olasılığmı "süper insan" ortaya çıkacak mı? Bu labii ce değişiyor ve kaynak tahsis etme olasıhğı noloji ithalinin 1.3 milyar dolar iken bu bölgündeme getirdi, ama bilmiyorum toplum bu çok boyutlu ve korkutucu bir tartışma>ı gündeme getiriyor. Siz bu soruna nasıl bakıyor ciddi bir biçimde yükseliyor. Askerlerin tale geye yapılan teknoloji ihracının 500 milyon na hazır mı? bi ve finansman olanakları teknolojik geliş dolar civarında olması. Yani Kuzey Ameri Tekkomünikasyon teknolojisindeki ge sunuz? KULELİ Ben bu konuda düşünce üret meye büyük ivmeler kazandırdı. Askerler şu ka için açık 800900 milyon dolara yükseliUşmenin siyasal etkileri ya da potansiyeli siz meye korkuyorum. Şu kadannı söyleyeyim: bombayı büiyoruz bu bombayı biliyoruz, ama yor. Japonya teknoloji ihracını esas olarak gece demokratik sistem için bir tehdit mi, yok Süper fare, süper bezelye üretildiğine göre ne birisi tutar da örneğin mezon bombası yaparsa ri kalmış Ülkelere yapıyor. Nobel ödüllerine sa bir deslek mi oloştunıyor? den süper insan uretiimesin? Teknik olarak ne yapanz kaygısını hep duyuyorlar. Böyle bakıidığmda da Japon efsanesinin abartümışSUNGUR Bence demokrasiyi ileriye gö tartışılabilir bir konu, ama değindiğiniz gibi ce teknolojik gelişme askerler tarafından yön lığı ortaya çıkıyor. Nitekim Avrupa ve Ametürraek olanağını bizlere veriyor. Daha açık isin içine moral, toplumsal ve siyasal boyut lendirilmiş bir sürece dönüşüyor. Bu bir ba rika üniversitelerinde çalışan Japon bilim ifade edeyirn, telekomünikasyon teknolojisi, lar gıriyor. Umanm insanlar sorunun bu yön kıma insanlığın sonunu getirebilecek bir ge adamlan, ülkelerindeki bilim ortamını ciddi bize artık doğrudan demokrasiyi gerçekleştir lerine gereken önem ve ağırlığı verirler. lişmeye de kapılan açmış oluyor, ama ne ya bir biçimde eleştiriyor, yaratıcılığı sınırlayan me olanağı sağlıyor. Yani aıtık halkın doğ TÜRKCAN Huxley, "Yeni C e s u r ] , ~ihtiyarlar sultasından söz ediyorlar. Kısaca Japa m jş gelişiyor işte. rudan iradesini ortaya koymak, böylece terasil ponya, temel araştırmalar alanında öyle parDünya" romamnda bu sorunu 1932 yılında Efeadim demin de deginildi, teknoloji ve yetki devri gibi zorunluluk sonucu çıkmış tartışmıştı. Kuleli'nin söyledıgi gibi süper in uluslararası gıiç dengelerini degiştiriyor. Böy lak bir tablo vermiyor. Ama bu ulkenin geçilkeleri bir kenara atmak mümkün. Bakın san yetiştirmeye teknik olarak şimdi çok da lece ortaya bir teknoloji jeopoütigi sorunu çı misini unutmamak gerek. 19. yüzyılın ortaFransa'da ilginç bir olay oldu. Biliyorsunuz ha yakınız, ama bunun siyasal, ahlaksal so luyor. Ülkeler arasındaki yanşraaya ve ideo larına kadar geri, feodal bir toplum olan Jatelefon rehberleri sorunlu ve masraflı bir işnuçlan dehşet verici gözüküyor. Bence bu ko lojik gerttimlere bakıldıgında teknolojinin je ponya, Meiji restorasyonu ile büyük bir sıçtir. Sürekli yenilenmeleri gerekir. Bu ise bürama yapabilmış ve örneğin 1904 yılında kennu tek başına tartışılmalı. opoihiginin dunyamıztn gekcefuıi beUrtemede di inşa ettiği donanma ile Çarlık Rusyası'nı yük maliyetleri ve zaman sorununu gündeme SUNGUR Bakın biz geleneksel olarak önemli bir rol oynayacağı açık. Sayın Türk yenilgiye uğratabilmiş bir ülke. Bu tarihten getirir. Fransızlar her yeni telefon alana bir de küçük alet vermeyi düşündüler. Bu, bir kü organik, inorganik dünya ayrımları yapanz. can şiz bu konuyu nasıl degerlendiriyorsunuz? 3540 yıl sonra da dünyanın en ileri teknik güTÜRKCAN Bu, gerçekten çok önemli cüne karşı savasa kalkışrruş. Günümüz Japonçük terminaldi ve bir de küçük klavyesi var Peki bu ayrımın temelinde ne var? Organikdı. lstediğiniz telefon numarasmı klavyeyi kul liği belirleyen nedir, ruh mu? Bence tartışmayı bir sorun. Dünyaya bakınca gelişmiş tekno yası mal üretiminde çok başanlı, henüz teklanarak öğrenebilecektiniz. Bu sistemi uygu mistisizmin sınırlannın dışma çıkarmak gerek. loji ya da teknolojik çağı yakalama bakımın nik bir süper güç olması söz konusu değil, ladılar, sanıyorum halen bu aletlerden 1520 Bakın inorganikçiler insanlara yararlı maki dan dörtlü bir kümelenmenin söz konusu ol ama mal üretimi bazında temel arastırmalamilyon kadan kullamlmakta. Yani aşağı yu neler yapıyor, organikçiler de hücre yapıları duğu görülüyor. Amerika teknolojik gücü, ra da gereken ağırlığı vermesi ile Japonya'kan seçmen sayısına eşit alet kuUanıhyor, ama kodlanmış bitki ya da hayvan üretiyorlar. Her zenginliği ile birinci süper güç konumunda. nın büyük bir teknik güç haline geleceği, 20 şey geliyor bir temel soruya dayanıyor: Ken Onun yanında Avrupa var. Üçüncü erupta Jaler en büyük bilim gruplarından birine sahipler. Fakat sistem gereği ticari yanşma olmadığından bilgisayarlar, özellikle kişisel bilgisayarlar alanında çok geri kaldılar. Çünkü bu teknoloji ticari yarış nedeni ile çok gelişti. Sovyetler'in bu eksiklerini gördükleri söylenebilir. Belki Avrupa ile teknolojik bütünleşme eğilimlerinin altında da bu eksiklik yatmaktadır. Gorbaçov reformlaruun da bir tür tek ülkede sosyalizm uygulamasına yönelik olarak teknolojik sıçramayı başarmaya yönelik olduğu yolunda yorumlar da sık sık çeşitli çevrelerce ifade edilmektedir. Sayın Kuleli, bu teknoloji jeopolitiginde Türkiye'ye bakınca ne görüyoruz, geleceği nasıl degerlendirebüiriz, bize bu konudaki görüşlerinizi açıklar mısınız? KULELİ önce teknolojik yarışmayı ticari yanşmanın yönlendirdiği görüşüne tam olarak katıldığımı söylemeliyim. Ama Sovyetler için o çok güçlü bilimsel altyapısının sağladığı büyük avantaj gözden kaçırılmamalı. Bu altyapı o kadar güçlü ki istendiği zaman, yeterli kaynak aynlırsa açık hemen kapanır gibime geliyor. Türkiye'ye gelince durum çok parlak gözükmüyor. Onca fıziksel zenginliğine karşın Türkiye hâlâ yoksullar dünyasında. Teknoloji dünyasına Türklerin katkısı var, ama Türkiye'nin yok. Bu açıdan, bana göre 1950 yılında nerede duruyorsak hâlâ aynı konumdayız. Türkiye teknoloji üreticisi değil kullanıcısı. Sanki birtakım görünmez güçler Türkiye'nin Üçüncü Dünya ulkesi olmaktan kurtulmasını önlemeye çalışıyor. Örneğin bana göre YÖK böyle bir işlevi yerine getiriyor. Teknoloji üretimi aşamasına gelmek için önce bilimsel çalışma ortamının hazırlanması gerekiyor. Bilimsel çalışma ortamı için ise iki türlü girdiden söz etmek mümkün. Bunlardan biri ölçülebilir girdiler. Laboratuvar olanaklan, malzeme, kütüphane, cihaz vb. şeyler ölçülebilir girdi. tkinci olarak sosyopolitik ortam ve kültürel değerlerden oluşan ölçülemeyen girdiler var. Özgür düşünce, hoşgörü, tartışma ortamı ve çağdaş kültürel değerler bu girdilere örnek. Bakın bilimsel çalışma ve yaratma için sosyokültürel ortamda iyi edebiyat, iyi müzik, iyi tiyatro yapılması gerek. Bilimsel çalışma ortamı toplumdan bağımsız bir şey değil. Bu girdiler açısından bakınca Türkiye'nin ciddi dar boğazları olduğu söylenebiİiyt>r. ölçülebilir girdiler için bile ciddi sorunlar var. Ben aynldığımda Hacettepe Universitesi'nin kimya laboratuvarlannın yılhk mal Prof. Türkcan, Doç. Kuleli ve Dr. Sungun Cumhuriyefin açıkoturumunda bir araya geldiler Doç. Ömer Kuleli: Ben Dünyaya bakınca teknolojik çağı yakalama bakımmdan dörtlü bir kümelenmenin söz konusu olduğu görülüyor. Amerika, birinci süper güç konumunda. Onun yanında Avrupa var. Üçüncü sırada Japonya, dördüncü sırada ise Sovyetler Birliği bulunuyor. zeme alımlan için ayrılan para 3000 lira idi. Bu para ile ne tür malzeme abnabileceğini, ne tür temel deneyler yapılabileceğini vann siz hesaplayın. Eğer bilimsel çalışma ortamı için yeterli girdiler sağlanırsa sistemin çıktısı teknoloji üretme olacaktır. Ama henüz bu konumdan çok uzaktayız ve düşünülemeyecek kadar büyük değişiklikler olmazsa ben Türkiye'nin teknoloji kullanmaya mahkumiyetinin değişeceğini sanmıyorum. Sayın Sungur, teknolojik sıçrama açısından Türkiye için siz de karamsar görüşleri paylaşıyor musunuz, yoksa daha iyimser bir Ublodan söz edilebilir mi? SUNGUR Bakın teknoloji zorunluluktan değişiyor. Cennette yaşayan Adem'i düşünün. Her şey çok güzel, yanında Havva var. Ama eğer Adem'in kafasmda apandisit kavramı varsa bütün huzuru kacacak ve ufak bir apandisit krizinden ölüp gitmemek için neler yapılmasını duşunmeye başlayacak. ABD neden teknoloji ile uğraşıyor? Bunun nedeni açık, sermayenin dinamiği zorluyor. Sovyetler ise başka biT zorlamadan "benim sosyalist sistemim iyidir" zorlamasından hareket ediyorlar. Belki Japonlar da kaynaklannm yetersizliğinden teknoloji üretimine zorlanıyorlar. Peki bizim gibi ülkeler için zorunluluk nedir? Bu sorunun cevabı açık, bağımlılık. Teknoloji üretmezsen bağımlı kalacaksın, zengin ülkelerin istediği gibi seni biçimlendirmesine göz yumacaksın. Geri ülkeler bağımlılıktan kurtulmak için teknolojiye sahip olmak zonında. Bakın Suudi Arabistan, subaylan da dahil olmak üzere komple ordu satın alıyor. Çünkü başkasına bağımlı olmak istemiyor. Yani ben Kuleli'nin görüşüne katılıyorum ve teknoloji üretiminin, teknik olmaktan çok sosyopolitik faktörlere bağlı olduğunu düşünüyorum. Sayın Türkcan, siz bu konuda neler söyleyeceksiniz? TÜRKCAN Türkiye 1960'h yıUarda planlı ekonomiye geçince TÜBtTAK'ı kurdu. Bu, ashnda OECD tarafından geliştirilen bir nıodeldi ve bu kurum Türkiye'nin bilimıcknoloji politikalannı belirleyecek, bu politikalann uygulanmasında öncülük yapacaktı. Ama TÜBİTAK bu işlevini yerine getiremedi, proje yetersizliği nedeni ile burs dağıtım merkezine ve üniversite hocaları için yan bu gelişmeden dolayı TÜBlTAK'ı kınamamn bir anlamı yok. Büyük projelere, teknolojik atılımlara devlet öncülük edecek, talep oluşturacaktı. Ama Türkiye'de devlet, askerler böyle bir talebi gündeme getirmediler. ABD yardımı ve yabana sermaye yolu ile gelen teknoloji ile yetindiler. Diğer taraftan banka sistemi de çok engelleyici ya da en azından teşvik etmeyici bir rol oynadı. Türkiye'de kimse bir düşünce ya da proje için bankalardan kredi alamaz. Banka ipotek edecek garantiler arar, yani genç müteşebbisler için risk kapitali Ulkemizde söz konusu değildir. Büyük sermaye teknoloji transferi yapar ve bununla yetinilir. Kısaca YÖK ve TÜBtTAK kadar banka sistemi de olumsuz bir rol oynamıştır. Bunun üzerinde duruiması gerekir. Prof. Ergnn Türkcan: dünyadaki bütün ülkeleri zenginler ve yoksullar diye 2 gruba ayırmaktan yanayım. Bilgi ve teknoloji, zenginlerin malı ve Türkiye de fakir ülkeler arasında. AçıkoturnB Cumhuriyefin açıkoturumuna kafciantaü soUan sağa: Dr. Naim Sunguı; oturumun yöneticisi Gencay Şaylan, Prof. Dr. Ergun Türkcan ve Doç. Dr. Ömer Kuleli. (Fotograf: Barış Bil) sözü edilen bağıntı çok yoğunlaştı, teknoloji üretimi temel bilimlere bağlı hale geldi. Yani artık temel bilimler alanında belli düzeye gel: meden teknoloji üretmek çok zorlaştı deneYüksek öğrenimini ODTÜ'den kimya Ankara Üniversitesi bilir. mühendisi olarak Siyasal Bilgüer Fransa'da yapan Dr. Sayın Kuleli, teknoloji üretiminin dünmezun olduktan sonra Sungur, bu ülkede ya üzerindeki AaçAnm çok eşitâz bir göriinünı Fakültesi'ni bitirdikten Almanya'da doktora veriyor. Siz bo konoyu nasıl degeriendiriyorsonra TÜBİTAK'ta, fizik dalında devlet snnuz? yapmış ve daha sonra Enerji Bakanlığı'nda doktorası almış ve KULELİ Ben dünyadaki bütün ülkeleri Türkiye'ye dönerek ve yüksek teknoloji daha sonra bir süre zenginler ve yoksullar diye 2 gruba ayırmaküniversitede öğretim kullanan özel üniversitede ders tan yanayım. Bilgi ve teknoloji zenginlerin üyesi olarak çalışmaya firmalarda çalıştıktan vermiştir. 1979 yılında malı. Zengin ülkeler bu yüzyılın başlarındasonra üniversiteye başlamıştır. 1983 Türkiye'ye döndükten ki tutumlarından önemli ölçüde vazgeçmiş geçmiştir. Bilim ve yılında üniversiteden sonra özel teşebbüste ,' gözüküyorlar, örneğin demircelik ya da ağır ayrılan Doç. Kuleli, teknoloji politikaları yöneticilik yapmış ve ' kimya gibi endüstrileri kendi ülkelerinde is konusunda çok sayıda enerji mühendisliğinde bu görevi sırasmda ilk temiyorlar. Bunun iki nedeni var. Birincisi yayın yapmıştır ve dünyanın en önde gelen Türk, yerli bilgisayannı çevre kirliliği, ikincisi bu endüstri sektörleriııfırmalarından birinde görev almıştır. Cumhuriyet'in üretmeji başarmıştır. Dr. Sungur, halen elektronik halen Gazi Üniversitesi'nde görev yapmaktadır. ' de işçiliğin çok zahmetli olması. Bu nedenle Bilim Teknik ekinin devamlı yazarlanndandır. Ekonomi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak sanayiindeyönetici olarak görev yapmaktadır. zenginler bir taraftan temiz ve hafıf endüst\ rilere, diğer taraftan servis sektörüne yöneli' yorlar. Bakın Amerika'da çalışan nüfusun elektronik parlamentonun sözü bile edilmiyor. dini sürekli yenileyebilecek bir makine yapa ponya yer alıyor ve dördüncü grupta diğer sü yıl içinde teknoloji üretiminde Amerika'yı yüzde 68'i servis sektöründe çalışıyor. tsteme Halbuki bu mümkün. Seçmen kimseye yetki bilecek miyiz? 2000 yıl önce insan cavdar yi per güç, Sovyetler var. Bunlara ilişkin önemli zorlayabileceği olasüığım gözden uzak tutmadikleri endüstrileri de yoksul ülkelere itme eği devretmeden her konuda kendi kararını bil yor ve kas gücünü kullanıyordu. Yani çavdan sorulardan söz edilebiliyor. örneğin Avrupa mak gerekiyor. limi gösteriyorlar. Servis sektörünün, yani direbilir ve örneğin çok kısa bir sürede tüm kas enerjisine dönüştürmek mümkündü. Bu teknolojik güç açısından nerede duruyor, Sov Peki Sovyetler'in durumu nedir, ileri sü teknoloji üretiminin üstünlüğü onlara kaza ulus düzeyinde önce yoklama yapmak ve son insan, karşı cinsten biri ile çiftleşince çoğala yetler'in teknolojik yarışta geri kalmaları on rüldügü gibi teknoloji yansı Sovyetler için kanılmış üstünlüklerini sürdürme olanağı sağ ra karar verilmesini sağlamak mümkün ola biliyordu. Artık kas gücü önemli değil, dik ların süper güç konumundan çıkmalanna yol yıp mı edilmiştir? kat ve yaratıcılık önemli. Yani insanın siner açacak mı ya da Japonya gerçekten Ameriİ üyor. Bakın Sovyetler bile belli alanlarda ge bilir. TÜRKCAN Sovyetler'in endüstrileşme ri kaldılar ve bilgisayar yaalımları casusluğu Sayın Kuleli, bilişim ve telekomunikas jizmini harekete geçirmek gerek ve bunun için ka'yı ve dünyayı tehdit eder bir potansiyele ve uzaydaki büyük basanlanna karşın belli • gazetelerin haberleri arasında çok sık yer al yonun yanında biyoteknolojinin de çok bü çavdar ya da karşı cinsten herhangi birini bul sahip mi gibi sorular çok önemli. Bir diğer teknolojilerde geri kaldıklan açık. Burada kla. maya başladı. Zenginler bazı ürünleri yoksul yük bir atılım yaptıgı, insana ve topluma ye mak soruna çözüm getirmez. Sinerjizmin ha önemli husus da geri kalan ülkelerin durumu. sik ve modern teknoloji arasındaki fark belardan almaktan hiç yüksünmüyorlar. Çevre ni bir biçim verme olasılığının gündeme gel rekete geçmesi için belli yeteneklerin ön pla Pasifik'teki ve bazı Latin Amerika ülkeleri lirleyici oluyor. Modern teknolojiyi transfer kirliliği açısından durumun ilgdnç bir özelliği diği ileri süriihiyor. Siz bu konuda neler söy na çıkması söz konusu ve biyoteknolojinin nin teknoloji kervamna katılmada önemli me etmek çok kolay değil. Eskiden bir traktörü önemi bu noktada odaklaşıyor gibime geliyor. safe aldığı, teknoloji üretme aşamasımn ka söküp inceledifmizde aynısını yapmak mümvar. Bugünkü teknoloji ile örneğin Kızılay' lemek istersiniz? Sayın Sungur, hazır söze başlamışken, pısmı zorladığı söylenebiliyor. Taiwan, Gü kün oluyordu. Ama yaniletkenler için dunım ın ortasına çevreye hiç zarar vermeyecek bir KULELİ Gerçekten de biyoteknoloji farklı. Ayrıca modem teknolojide zaman biçimento fabrikası yapmak mümkün, ama di alanında çok büyük gelişmeler var ve toplumrimi çok kısaldı. Klasik teknolojide degişim yelim ki Alraanlar çimentoyu, bu teknoloji lar bu gelişmeleri daha az dirençle kabul edezamanı 1015 yıh buluyordu. Şimdi ise bir yılye sahip obnalanna karşın yoksul ülkeler üret cekler. Çünkü doyma sorunu çözülüyor. Didan az bir zamanda degişim oluyor. Ashnda sin eğihmi gösteriyor. Ama hangi ülke bili ğer teknoloji daUarında olduğu gibi fizik ve A B D ' y i sermayenİn dİnamİğî ZOrluyor. Sovyetler bdşka yaniletkenin ilk bulucusu bir Rus idi, ama buşım ve ıletışım alanına daha büyük yatınm ya kimya beraberce çalışarak doğayı, doğanın , , , , , , , , , İuş Amerika'ya gidince iş değişti, derhal ticaripıyorsa en gelişmiş ülke konumuna geçiyor. koşullannı taklit ediyorlar. Örneğin yapay be nedenlerle yariŞl Dirakmiyor. Japonya yi endüstriyel kullanım alanı buldu. Acaba Sov Sayın Sungur, anlaşüdıgına göre bilgi iş sin maddeleri yapılıyor. Bu besin maddeleri yeterSİzlİğİ ZOrluyor. Peki bİZİm gibi Ülkeler yetler bu sorunlannı, yani geri kalmışlıklarıletn ve telekomünikasyon yaşadıgnnız tekno ile beslenen hayvanlar daha çabuk büyüyor j ; > j o >^. > ı ı. ^ ı / i y ı • / ı •/ nı çözebilirler mi? Bakın burada çok ilginç bir loji çağının ana akslan. Siz bu görüşe katılı ve biz ohayvanianyiyoruz.Yanibesienme zorunluluk nedir? Cevabı açık, bağımlılık. Gen ulkeler yor musunuz? zinciri kısaltılmış oluyor. Eskiden örneğin bağlfflllllktan kurtulmak İÇİn teknolojiye Sahip Olmak ZOrunda. makale var. Burada Amerika'ıun önde gelen SUNGUR Evet, çağdaş teknoloji devri hayvandan elde edilen ensulin artık yapay olabilim r*W\1îtîlrOCl HTITIinlînnH'ltl Cıınona SkolK o v v i n f l i n al.4a aAllan a n n i l î n o > l ıtonoıı . v. > 4 ır " lı hllîm politikası uzmanlanndan Eugene C I L/v nikov, Sovyetler'e teknoloji ambargosu uyminin temeli telekomünikasyon ve bilişim. rak üretilebiliyor. Diğer taraftan hayvanlann Modern telekomünikasyon, eskiden köyün si ve bitkilerin genlerine müdahale ederek örne sizin savaş ile teknolojik gelişme arasındaki ney Kore ve Brezilya bu tür ülkeler için ilk gulanmasını hiç akıllı bulmuyor. Bu tür amakla gelen örnekler. Bu ülkelere kimler katı bargolardan Batı bilim dünyasımn da büyük hirbazının becerdigi işlerin üstesinden gelebi ğin haşerelere karşı dirençli bitki yetiştiriliyor. ilişkiyi tartışmanızi rica edebilir miyim? liyor. tlk teknoloji devrimi sırasmda ortaya Yani bitkinin genlerine haşerelere karşı koySUNGUR Gençliğimde, Fransa'da öğ labilir, örneğin Türkiye'nin şansı nedir gibi zararlar göreceğinden söz ediyor. Skolnikov'a göre Sovyetler'e birkaç kez teknoloji ambarçıkan makine ya da icatlan anlamak için öy masını kolaylaştıracak kimyasal yetenekler renci iken 1968 olayları patlak vermişti. öğ sorular üzerinde de durmak gerekiyor. le özel eğitim ve bilgiye gerek yoktu, beş du kazandınlabiliyor. Bütün bunlar biyo renciler yürüyüş yaparlardı, polis de gelir bun Savın Türkcan, Türkiye'yi konusacagız, gosu uygulandı, NEP döneminde, İkinci Dünyuyu kuüanmak yeterli oluyordu. örneğin bu teknoloji açısından çbk iyimser bir gelişme ları coplayıp dağıtırdı. Buna çok canım sıkı ama bence Japonya'nın ve Sovyetler'in dıı ya Savaşı sonrasında. Ama Sovyetler'in bu har makinesini ya da içten patlamah motoru tablosunun ortaya çıkmasına yol açıyor. Lrdı ve şu polisleri ışın haline getirecek bir ale rumuna ana lıatlan ile değinmekte yarar var. ambargolan kırdıklan ve örneğin nükleer tekacıp incelediğinizde ne olup bittiğini görebiTÜRKCAN Ben bu görüşe tam katıla tim olsa diye düşünürdüm. Galiba bu olanak TÜRKCAN Önce Japonya'ya bakalım. nolojiye sahip oldukları gibi uzayda Ameriliyordunuz. Kuşkusuz buhar makinesinin ar mıyonım. Bana göre toplumdan gelen bir tep şimdi artık teknolojik olarak mümkün. Ben Doğrusu ben Amerika ile Japonya arasında kalılan geçtikleri vurgulanıyor. Gerçekten kasında koskoca bir termodinamik kuramı ki var. örneğin hormonlu gıda maddeleri bü ce çok açık, eğer bir düşmanımz varsa ya da bir teknoloji yarışı mı var, yoksa Pasifık'te Sovyetler'in stratejik yanşmada geri kalmavardı, ama bu kuramı bilmeseniz de buhar yük tepki görüyor. Ben toplumun, dünyayı siz öyle sanıyorsanız, ya işi Allah'a havale bir teknoloji bütünleşmesi mi söz konusu bi dıkları açık. Aksi takdirde yaşamını sürdümakinesinin çalışma ilkelerini kavrayabiliyor açlıktan kurtaracak yan yapay gıda madde edeceksiniz ya da düşmanınızdan daha kuv lemiyorum. Eğer Japonya gerrekten tekno remezdi. Ayrıca temel bilimler alanında çok dunuz. Ama şimdi bu mümkün değil. önce lerine karşı ne tür tepkiler göstereceğini tam vetli hale gelmenin yolunu arayacaksınız. Sa loji yarışında Amerika'yı zorluyorsa ileride ileri gittiklerini biliyoruz. Yani fizikcilerin. temel bilgilere sahip olmak gerekiyor, ama bu kestiremiyorum, ama şimdilik bir tepki var. vaş makineleri bu kaygılann ürünü ve kimin Pasifik'te yeni bir JaponAmerikan çatışma matematikçilerin hem sayısal hem de kalite bile yetmeyebiliyor. Bir yaniletkeoi elinize Eğer toplum kabul edecek olursa ortaya, ör savaş makinesinin daha iyi olduğunu tekno sı yine gündeme gelebilir. Ama Japonya'nın açısından ileride olduklan açık. Yani Sovvet PROF. DR. ERGUN TÜRKCAN NAİM SUNGUR DOÇ. DR. OMER KULELİ Dr. Naim Snngar: Teknoloji zorunluluktan değişiyor. iş olanaklan sağlayan kuruma dönüştü. Şimdi Vııı nalirmo^an As*\n\n T i D İ T A f ' ı Irınam'lnın T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle