25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 1989**** CUMHURlYET/17 Türkeş: Şehitlerin takipçisiyiz ESKtŞEHİR (UBA) Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, "Milliyetçi Cephe" hükümetlerinde bakanlık yapan Gün Sazak'ın yasa dışı DevrimciSol militanlannca öldürülmesinin yıldönumünde "ezan susmasın, bayrak inmesin" diye sehit olanların takipçisi oiduklannı söyledi. Alpaslan Türkeş, şöyle dedi: " Basta degerli dava ve dcvlet adamı Gün Sazak Bey olmak iizere bıitün şehit ülküdaşlanmız sadece ve sadece Tiirk devleti yıkılmasın, Tiirk milleti ve vatanı bölünmesin diyerek inandıklan dava ugrunda şehit düştiiler. Onlar, 'ezan susmasın, bayrak inmesin' inancının sembolü oldular. Sazak ve bütün ülkiicü şehitlerin inandıklan büyük ülkünün takipçtleriyiz." Kan kanserli mahkuma pranga ANKARA (ANKA) Kronik myeloid lösemi (kan kanseri) teşhisiyle nakledildiği Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde uzun bir süre tutulduktan sonra, sürdürülen yoğun uğraşlana hastaneye yatınlan müebbe" hapse mahkum Hamdullah Erbil'in, kaldınldığı Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde ayağından "prangaya vurulduğu" ögrenildi. Tedavisinin hastaneye yatınlarak yapılması konusunda, hekimlerce birbirinin tersi görüşler içeren raporlar verilen Erbıl, geçen hafta içinde, Hacettepe Universitesi Hastanesi Bölüm: 85 (Dahiliye) Servisi'ne yatırılabildi. Dahiliye Servisi'nin 15 numaralı odasına yatırılan Erbil, "güvenlik gerekçesiyle" ayağından zincirle yatağa bağlandı. Erbil'in başında iki de jandarmanın nöbet tuttuğu ögrenildi. K U Ş U y U l üçüncusü, cumartesi günü VTyana'da yapıldı. Avusturya'nın durt bir yanından gelen garsonlar, şampanya servisi konusundaki becerilerini göstermek içın ter döktüler. (Fotoğraf: Reuter) lrncııvnı £eieneteel 9 arsonlar H l V U d l J d l i l l l U U y U I I I U babalar da doğdukları sırada çok narin oluyorlar. San Diego (KaliforniyaABD) Hayvanat Bahçesı'nde buyük bir özenle doğumu sağlanan akbabaya Kaduku adı verildi. Akbabalann soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu içın Amerikahlar akbabaları korumak amacıyla özel bir program geliştirdıler.(AP) Akhahanın rinnıımıı Yırtlcl ku$lar sulalesinden ak Moskova'ya dönmeyi bektericen Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın Londra muhabiri İgor Peskov, casusluk iddiasıyla ingıltere'den sınırdışı edilmek istenen 11 Sovyet vatandaşından biri. Peskov, casus olduğu yolundaki iddiaları, kesinliMe reddediyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI NATO Doruğu Başlarken... (Baftarafı 1. Sayfada) ğildir. Batı ittifakı, 40 yıllık soğuk savaşın sona erdiği ya da ermekte olduğu şu günlerde yeni döneme uyumun sancılarını çekiyor. Bu sıkıntı, özellikle ABD'de Başkan Bush yönetimi içinde kendini belli etmektedir. George Bush, göreve başlayalı dört ayı geçtiği halde, hâlâ Mihail Gorbaçov'un banş taarruzuna karşı elle tutulur bir politika oluşturamamıştır. "Gorbaçov, atılımlarında samimi mi, değil mi? İktidarda kalıcı mı, gidici mi? Batı ittifakını bölmek mi, yoksa 'Ortak Avrupa Evi'ni kurmak mı istiyor? Kendisine yardım edilmeli mi, edilmemeli mi?" ABD ve diğer tüm NATO ülkelerinin gündeminde aylardır bu sorular var. Karşılıkları konusunda ise henüz görüş birliği sağlanabilmiş değil. Bush yönetiminin eski Başkan Reagan'ın aksine daha temkinli bir tutum içinde olduğu ve Gorbaçov'a karşı daha mesafeli davrandığı gözleniyor. "Soğuk savaş'ian en zarariı çıkacak, "yumuşama"dan ise en büyük kazancı sağlayacak ülke olan Federal Almanya ise Gorbaçov'un atılımlarını ciddiye almak ve Sovyet liderine güvenmek gereğini savunuyor. NATO'da, yüzeyde kısa menzilli füzeler krizi şeklinde ortaya çıkan görüş ayrılığı, temelde bu güven sorunundan kaynaklanıyor. İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Gorbaçov'un reformlarını desteklemesine karşın, Sovyet liderinin atılımlannı "ihtiyaOa" karşılamak konusunda Başkan Bush'la aynı çizgide yer alıyor. Hollanda en azından kısa menzilli füzeler konusunda ABD ve İngiltere'yi destekliyor. NATO'nun Belçika, Norveç, Yunanistan, Danimarka ve italya gibi üyeieri Federal Almanya'nın yanında yer altyorlar. NATO askeri kanadında bulunmayan Fransa'nın ise nüanslı bir biçimde VVashington'a daha yakın bir tutum sergilediği söylenebilir. Ek nükleer yükümlülük istemeyen Ankara'ya gelince, hayli ihtiyatlı sayılabilecek bir tutum içinde, Bonn'dan çok Washington'a daha yakın bir mesafede olduğu soylenebilir. Böylece NATO'da "füze sorunu"nu biraz eşeleyince, altında "Gorbaçov sorunu"nun yattığı görülüyor. Soğuk savaş yılları bloklar arasında gergin, ama istikrarlı bir dönemdi. Planlar ve stratejiler saptanmış, nüfuz alanları belirlenmiş, "görev taksimi" yapılmıştı. Mihail Gorbaçov, "Ortak Avrupa Evi" tezinden silahsızlanma önerilerine dek peşpeşe yaptığı diplomatik ataklarla bütün bu sîfatejilen ve planları altüst etti. Şimdi gelinen noktada NATO, yeni bir stratejinin doğum sancılarını çekiyor. Batı ittifakı, uluslararası politika sahnesinde biçimlenmeye başlayan yeni dengelere uygun bir stratejiyi oluşturmak durumunda. Bu gerçeklehn ışığında, NATO üyesi olan Türkiye'nin konumu ne? DoğuBatı ilişkilerinde bugün gelinen nokta, Türkiye'nin 40 yıllık "soğuk savaş" döneminden kalma stratejik önemini azaltıyor mu? Bu soruya evet diyen görüşün gittikçe yaygınlaştığı dikkati çekiyor. Türk dış politikasında bugün geçerli olan yaklaşımlar değişmez olarak kabul edilirse, bu görüşte gerçek payı olduğu soylenebilir. Ancak Türkiye'nin Kuzey'le Güney'in, Doğu'yla Batı'nın kesiştiği öylesine bir "coğrafyası" vardır ki, dış politikasında gerçekleştireceği akılcı dönüşümlerle önemini yalnızca korumakla kalmayıp arttırabilirde. Bunun için gerekli kartlara ülkemizin sahip oiduğuna inanıyoruz. Bugün önemli olan, böylesine "buyükdüsünebilme"n\n siyasal ve ekonomik koşullarını yaratabilmektir. Bugün başlayacak NA TO rirvpsi Sinrpvi NA TO zirvesi öncesi *J ABD Başkanı Bush, NA TO zirvesinde yapılan son temaslarda da sürpriz olarak açıklamayı planladığı % lOasker Washington 'la Bonn arasında kısa çekme karannın basma sızmasından çok menzilli silahlar konusunda görüş ayrılığı rahatsız oldu. Bush 'un zirve için hazırladığı bu giderilemedi. en önemli taktik böylece etkisiniyitirmiş oldu. Sovyetler Birliği'nin hem konvansiyonel silahlar hem de SNF'ler NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA "Bonn füzelerde, BRÜKSEL NATO'nun 40. deki Ustünlüğünden kaynaklanıkuruluş yılını "taçlandırmak" ve yor. ABD, kısa menzilli silahlar Washington da askeıierde indiriyeni Doğu Batı ilişkilerinde Ba da bir "sıfıriama" gerçekleşmesi me gitmek istiyor. Brüksel NATO tı'nın temel ilkelerini tekrarladık durumunda, bunun NATO'nun zirvesinin eşiginde, Avnıpa ve tan sonra Doğu'ya olumlu bir sin "esnek mukabele ve nükleer ABD kırk yıllık tarihlerinin en büyal vermek amaayla düşünülen it caydıncılık" ilkesini tehlikeye so yük krizini yaşıyor. Kısa menzilli tifak zirvesi, bugün Brüksel'de bu kacağı ve Amerikan askerlerinin füzeler konusunda VVashington ve hedeflere gölge düşmüş biçimde Avrupa'dan aynlmasına yol aça Bonn'un pozisyonlan uzlaşmadan çok uzak gorünüyor." Etkin karamsarlık havası içinde başlıj'or. cağı görüşünü taşıyor. Bunun temel nedenini de, kısa SNF'leri, menzil ve yerleşim "Repubblica" Gazetesi, ABD Başmenzilli nükleer silahlar (SNF) bölgelerinden dolayı "Alman kam'nın Roma aktarmasına ayırkonusunda ABD ile Federal Al silahı" olarak adlandıran Bonn ise dığı manşet haberine bu satırlarmanya arasında süren bilek güre söz konusu silahlann modernizas la giriyor. şi oluşturuyor. Diğer bir deyişle, yonuna karşı çıkıyor. Federal hüABD Cumhurbaşkanı, Brüksel kuruluş yıldönumünde bütünlük kümet, AKKUM görüşmelerinde öncesindeki Roma gezisi sırasıngönintüsü vermeye özen gösteren sonuç ahnmasını beklemeden da basına sızan Amerikart askeri NATO, 40. yıl zirvesine arzuladığı SNFler konusunda Sovyetler Bir guçlerindeki yüzde 10 indirim kaimajla giremiyor. Buna karşılık liği ile görüşmelerin başlamasını rarı zirve öncesi atmosferi büsbüVVashington yöneticisi George istiyor. tün bulandırdı. Bush'un görüşüBush'un, Brüksel'de hem doruk Diğer taraftan, Türkiye'nin ne göre, Avrupa'da Amerikan astoplantısında bir jest yapıldığı iz SNFler sorununda ilk baştan beri keri birliklerinin varhğı tamamen lenimini vermek hem de Sovyet li izlemiş olduğu siyaset, bugün NA nükleer caydırıcıların varhğı ile deri Mihail Gorbaçov'un silahsız TO ülkelerinin çoğunluğu tarafın şartlanıyor. Kısa menzilli füzelelanma önerilerini yanıtlamak dan benimsenebilecek tek alterna rin yok edildiği gün, bu birlikleamacıyla, Avrupa'daki Amerikan tif olarak şekilleniyor. Kısa men rin varlığının da nedeni ortadan askerlerinde yüzde on orarunda zilli nükleer silahların moderni kalkıyor. Roma'ya, Bonn'dan ulabir indirim gerçekleştirileceğini zasyonuna ilke olarak karşı çık şan habere göre, Bush'un zirve sıaçıklaması olası görülüyor. mayan, ancak buna fazla sıcak rasında açıklaması beklenen bu yaklaşmayan Ankara, Viyana'daki kararını Kohl hükümeti bir, Dun NATO merkezinde yapılan son girişimlerde de uzlaşma sağ AKKUM görüşmelerinde ilerleme "şantaj" olarak aldı ve tepki ile lanamamasından ve ne Washing sağlanması durumunda, SNFler karşıladı. Yine Bonn'dan gelen haton'un ne de Bonn'un tutumları konusunda Sovyetler Birliği ile berler, F. Almanya'njn bu şantajı nı degiştirmemesinden sonra, do müzakerelerin başlatümasım isteruk toplantısının "kördügümü" mişti. Türk tutumu, kısa menzilli haline gelen "SNFTer sonınunun" nükleer silahlann "sıfırlanması'Brüksel'de çözümlenebileceğine nı da onaylamamıştı. (Baftarafı 18. Sayfada) artık pek ihtimal verilmiyor. Söz tttifak bünyesinde oldukça tecTartışmalarda yük payîaşımı konusu anlaşmazlıktan dolayı da, rit edilmiş duruma düşen ve esas konusunun ön plana çıktığı gözdaha önceki projeye göre, on altı olarak yalnız Belçika ve Danimar lendi. Bu çerçevede bir yanda devlet ve hükümet başkanının ka ka'nın desteğini alan Federal Al Amerikalı, diğer yanda Batı Avmuoylanna duyurması gereken iki manya'nın bu tutumu, NATO göz rupalı milletvekilleri arasında dosdeklarasyondan biri olan ve NA lemcileri tarafından, Bonn'un tane olmakla beraber "hararetli" TO'nun yeni silahsızlanma anla tkinci Dünya Savaşı'ndan 43 yıl tartışmalar gerçekleşti. ABD kayışını ayrıntılanyla açıklayacak sonra artık bağımsız bir dış siya nadı bilinen yaklaşımını tekrarla"genel kavram" belgesinin yayım set gütmek istemesine bağlanıyor. yarak kolektif olarak büyük zeıılanabilecegı sanıunıyor. Buna kar özellikle iki Almanya'nın birleş ginliğe sahip olan Avrupa ülkeleşılık, Kuzey Atlantik Paktı'nın mesi sorununun gündemde dur rinin NATO'nun savunmasına yegeçmiş bilançosunu çıkarttıktan masmdan, bu ülkedeki pasifist terince katkıda bulunmadığını besonra yeni Doğu Batı ilişkileri eğilimlerin diğer Avrupa devletle lirtti. Avrupa kanadı ise yük paynin gelişme perspektiflerini irde rindekinden daha yoğun ounasın laşımımn sadece istatistiki verilerleyen ve Doğu tarafının Batı'nın dan, Bonn'daki bütün siyasi par le ölçülemeyeceğini, bu konunun evrensel değerlerini benimsemesi tilerin Mihail Gorbaçov'un silah çok farklı faktörlerin de ele alındurumunda uluslararası bir enteg sızlanma önerilerine sıcak yaklaş masıyla gerçek anlamda değerlenrasyonun gerçekleşebileceğini vur masından dolayı, bugün Helmut dirilebileceğini savundu. Bu targulayan ortak bildirinin, fazla bir Kohl hükümetinin SNF'ler konu tışmalara Türk parlamenterlerin sorunla karşılaşmadan on altı ül sunda NATO bünyesinde izlediği katılmaması dikkat çekti. ke lideri tarafından onaylanacağı siyaset, Alman kamuoyunun taSavunma ve Güvenlik Komitebekleniyor. Türkiye açısından ise mama yakın bir bölümü tarafınBaşbakan Turgut Özal'ın hem zir dan destekleniyor. Bu da Federal si'nin dünkü oturumuna konuk ve sırasında yapacağı konuşmada Almanya'da iktidarda kalmak is konuşmacı olarak katılan Korahem de gerçekleştireceği ikili te teyecek her partinin, SNFler ko miral Güven Erkaya, silahsızlanmaslarda, Bulgaristan'daki Türk nusunda taviz vermesinı ortadan ma sürecinde somut sonuçlar alıııazınlığa uygulanan baskı ve özüm kaldınyor. Diğer taraftan, bağım dığı takdirde, NATO'nun "Esnek leme siyasetlerini gündeme getire sız nükleer güçlere sahip olan Mukabele Stratejisj"nin savunulceği ve Sofya'ya karşı müttefikle Fransa ve Ingiltere'nin de ABD ta masının mümkün olamayacağını rin tavır almasını isteyeceği bildi rafında tutum almalan, Alman söyledi. Avrupa'mn savunulmariliyor. özal'ın aynca yine aynı so hükümeti ve kamuoyu tarafından, sında Amerikan katkısının azalruna ilişkin olarak NATO ülkele Federal Almanya'nın bağımsız si ması ve Avrupa ile Amerika ararinin insan haklan ve azınlıklar yasetlerini her şart altında engel sındaki diyaloğun zayıflaması hakonusunda çifte standart uygula îemeye yönelik bir girişim olarak linde ittifakın dayanışması ve komaması gerektiğini çağrıştıracağı değerlendiriliyor. tttifak gözlem lektif olarak hareket etme kararsanılıyor. cilerinin bir bölümü, Bonn hükü lılığının tehlikeye düşüreceğini metinin, Doğu Bloku ile yakınlaş kaydetti. Brüksel zirvesinin "çıkmazını" mayı ve yeni bir merkezi Avrupa Koramiral Erkaya, ittifakın geoluşturan kısa menzilli nükleer si siyaseti oluşturmayı ön plana çı leceğini ilgilendiren sorunlara delahlar konusunda, iki ana odak kartan, NATO'nun askeri yapısı ğinirken, "Avrupa, Türkiye'yi durumundaki VVashington ve nı törpüleyerek politik yanına içine alraaksızın, Avrupa Birliği Bonn'un son tutumlarında bir de ağırlık veren bir tutum sergiledi ve Avrupa Toplulugu çatısı altınğişiklik yok. Yani ABD, NATO ül ğini, bunun da diğer müttefikle da siyasi, ekonomik ve askeri bir kelerinin kendi SNF'lerini mo rin önemli bir bölümünü son de butunleşmeve giderse Türkiye'nin demleştirmesini istiyor ve konvan rece rahatsız ettiğini kaydediyor güvenliği nasıl korunacaktır" disiyonel silahlarda Viyana'da sür lar. Kısa menzilli nükleer silahlar ye sordu. dürülen AKKUM görüşmelerinde konusunda odaklaşan bu sorunun Erkaya, aynca Türkiye'nin bölDoğu Bloku ile bir anlaşmaya va ister istemez NATO strateji ve gesel çalkantılann içine sürüklenrılarak bunun uygulamaya konul doktrinlerinin yeniden tartışılma mesi halinde, bunun Batının glomasından önce, Sovyet tarafı ile sına yol açacağını belirten bu yo bal çıkarlarına nasıl hizmet edeSNFler konusunda müzakere ma rumculara göre, Brüksel zirvesin ceğini sordu. sasına oturulmasını reddediyor. de almacak sonuç ne olursa olsun, İngiltere ve bir ölçüde Fransa, bu tartışmalar artık ittifakın gün Koramiral Erkaya, NATO'nun merkez cephesi ülkelerinin birbiHollanda ve ttalya tarafından des deminden düşmeyecek. rine kenetlenmelerinin güney kateklenen bu VVashington tutumu, nadın zaafiyetlerini ön plana çı ZITVe Bush'un keyfi kaçü görmek niyetinde olmadığı ve kısa menzilli füzeler konusunda taviz vermeyen tutumunu sürdürmek niyetinde olduğu yolunda, önceki gün ABD Başkanı ile toplam üç saatlik bir görüşme yapan ttalyan Dışişleri Bakanı Giulio Andreotti ise, ABD ve Almanya arasında arabuluculuk yapmaya lalip oldu. tki ülkenin pozisyonlan arasında kısa menzilli füzelerde bir indirim ile birlikte modernleşmeye de taraf olan bir ara çözüm yanlısı îtalya'nın durumu yumuşatması için, Avrupa gezisine önce Roma'dan başlayan George Bush, aynca ltalyanlara, "vize zorunluluğunu" kaldırarak küçük bir ödül de sundu. lngiliz ve Japon vatandaşları gibi vize almadan ABD'yi ziyaret ayncalığmı ttalyanlara vaat eden Bush'un kararı, ttalya'da sürpriz yarattı. Fakat buna rağmen, Bush, ttalyan Başbakanı Ciriaco De Mita'dan, kısa menzilli füzeler konusunda arzuladığı, "ABD'ye kayıtsız şartsız" desteği sağlayamadı. öte yandan Bush'un Avrupa'da, özelltkle Almanya'dan 34 bin asker çekme kararı Roma'da basın sözcusü tarafından "üstü kapalı" onaylandı. Söz konusu kararı genel hatları ile onaylayan Bush'un basın sözcusü Marlin Fitzwater, yalnız bu karann, "tek taraflı" değil NATO'nun damgasını taşıyacağını söyledi. Bush'un etrafmdan, ABD Başkam'nın haberin Brüksel'de açıklanmadan önce basına sızmasından çok rahatsız olduğu ögrenildi. Söz konusu jesti, "Gorbmçovvari" biçimde Brüksel'de açıklamayı düşünen Bush1 un, zirve için hazırladığı en önemli taktiklerden biri böylece etkisini yitirmiş oldu. ttalyan gözlemcilere göre, bu girişimde ABD Başkanı bir yandan kongrede giderek büyüyen, "Almanya'ya ders vermek" isteklerini tatmin ederken, Kohl'u korkutacak, silah sanayisinin kârlarına dokunmadan askeri harcamalarda indirim sağlayacak, bir yandan da, ABD liderliğini çok hareketsiz bulan Avrupa kamuoyuna karşı da görkemli bir jest yapmış olacaktı. Dun gece Roma'dan Brüksel'e uçan ABD Başkanı, arkasında planladığı operasyona ilişkin bir dizi soru işareti bıraktı. Böylesine önemli bir haber, zirve eşiğinde neden basına sızmıştı? Zirve eşiginde Almanlara karşı bir şantaj yapma amacıyla haber doğrudan doğruya Beyaz Saray tarafından mı basına sızdırılmıştı? Yoksa Pentagon'da ba fıkrin karşısında olanların izlediği bir sabotaj yöntemi mi bulunuyordu? Bu soruların yanıtı, NATO'nun "orta yaş krizi" ile damgalanan Brüksel zirvesinde de aranacak. ROMA HADİ ULUENGİN TBB GENEL KURULU'NDAN NOTLAR Hukuk veTurizm ALt TEVFtK BERBER TURAN Y1LMAZ GİRESUN Yeşüin "anavatanı" Giresun, mayıs ayında peşi sıra düzenlenen toplantılarla hareketli günler geçirdi. Kıyı sorunlan ve turizm sempozyumlarından sonra iki gün boyunca da Türkiye'nin ünlü hukukçulanna ev sahipliği yaptı. TUrkiye Barolaı Birliği'nin 20. Genel Kurulu nedeniyle Giresun'da toplanan hukukçular, Türkiye'nin gündeminden düşmeyen "hnkuk yaralan"na bir kez daha neşter vurdular. (Baftarafı 1. Sayfada) zamıan için ise 1989 yılı enflasyonu *?» 30 olarak düşünülmüştü. Ücret artışlan refah payı ile birlikte altı aylık dilımler için *!* 20 ve % 16 olarak belirlenmiş, enflasyon puanlan da Vo 15 ve % 5 gibi hesaplanmıştı. Hükümet bu yıl imzalanacak sözleşmeler için şimdiden % 60 resmi enflasyon tahminini kabul etmiş bulunuyor. Sonuç olarak bugünkü en iyimser hesaba göre de 1989 kaybırun giderilmesi için 30 puanhk bir kayıp doğmuş oluyor. lktisatçılar sonuç olarak iki yılın ortalama kaybımn giderilrnesi için kabaca 60 puan ve yüzde olarak bunun üstünde bir zaın oranının verilmesi gerektiğini hesaplıyor. Geçen yüın ortalama 300 bin işçiyi kapsayan kamu sözleşmelerinin tümü aynı tarihler ve aynı oranlara göre imzalanmış değil. Sağlık, ulaştırma, çimento ve belediye iş kollannda daha önce inızalanan sözleşmelerdeki kayıplar oransal olarak genel ortalamanın çok üstünde bulunuyor. Geç imzalanan SEKA, Sümerbank ve maden sözleşmelerinde ise daha sonraki aylar da hesaba girdiğinden ücret artış oranlan daha yüksek gözüküyor. Ancak bunlarda da kayıplann buna göre yapılması gerekiyor. Ekzam Yargı bağımsızlığı, anayasa tartışmaları ve hukuk düzeni gibi, demokrasi açısından önemli ve vazgeçilmez sorunlann tartışıldığı genel kurul ortamırun arka planında başkanlık seçirni kulisi yaşandı. Genel kurul öncesinde çoğunlukla eşleriyle birlikte Giresun'a gelen hukukçulara cuma akşamı Giresun Valisi Sami Oytnn ve eşi tarafından "hoşgeldin kokteyB" verildi. Delegelerin dışında birçok avukatın da izleyici olarak katıldığı kurul süresince hukukçulann konuşmalan dinlemek yerine zaman zaman Giresun'un yeşilini ve mavisini tercih ettikleri gözlendi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve SHP lideri Erdal tnönü, kurula gönderdikleri telgraflarla başanlar dilerken, Başbakan Turgut Özal, bu dileğini direkt kendisi yapmak yerine yardımcısı Ali Bozer aracılığıyla iletti. Kurula katılanlann tanıtımı sırasında bir süre önce "hukak devleti" istemli çıkışlanyla tanınan Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar ile Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Yekta Güngör Ozden en çok alkış toplayan Barolar Birliği Başkanlığı'na lar arasındaydı. seçilen önder Sav, 1937 Kurulun ilk günü, Barolar Bir yılında Balıkesir'de doğdu. liği'nin ilk başkaru Farvk Erem'e tlk ve orta öğrenimini birlik adına sağlık, başarı ve mut Balıkesir ve Ankara'da luluk dileklerinin iletilmesi kara tamamladı. 1%1 yılında n oybirliği ile alındı. Yine oybir Ankara Üniversitesi Hukuk liği ile alınan ilginç bir karar da Fakültesi'ni bitirdi. 25 yılı Türkiye'nin bir süre önce kabul et aşkın bir süredir avukat tiği "BM Işkenceye Karşı Sözleş olarak görev yapan Sav, 1969 me"sinin uygulamaya sokulması yılında Ankara Barosu Genel konusunda yeni oluşacak yönetim Sekreterliği, 198485 yılında kuruluna yetki verilmesiydi. Bu da Ankara Barosu Başkanlığı arada, iki yıl sonra yapılacak ge görevinde bulundu. 19731980 nel kurulun da Mersin'de yapılma yılları yılları arasında iki dönem CHP'den Ankara sı kararlaştırıldı. Üst düzeyde hukuk konulanrun milletvekili seçilen Sav, 1974 tartışıldığı iki gün boyunca kurul yılında bir süre Çalışma Giresunlulann da ilgi odağı oldu. Bakanlığı görevini de üstlendi. (Baftarafı 1. Sayfada) lannı söyledi. Halit Çelenk de yeni yönetimi kutlayarak, çalışmalarında kendilerine düşen görev olursa bunu severek yerine getireceklerini belirtti. TBB'nin yeni yönetim kurulu şöyle oluşturuldu: Şahap Demirer (Eskişehir), Teoman Ergül (Manîsa), Burhan Karaçelik (Zonguldak), Naci Isık Morova (Ankara), Hüseyin Avni Ferah (Ankara), Rahmi Kumaşoglu (Samsun), Yüksel Özer (Bursa), Vahit Çalıa (Istanbul), Ayhan Oran (Mersin), Erdoğan Şengezer (tstanbul). Disiplin kurulu da Ayhan Erol (Ankara), Özbey İmamoglu (Ankara), Mahir Can Ilıcak (Ankara), ömer Dedeoglu (Tokat), Cavit Turgay (Tekirdağ), Nedim Aksoy (tzmir), Kayıhan Uraz'dan (tstanbul) oluştu. Deneüeme kurulu üyeliklerine de Tanju Korkmaz (Ankara), Feridun Baloğlu (Antalya), Ertan Mumcu (Kastamonu) seçildiler. sınavdan geçecek' karacağını vurgulayarak, şunlan söyledi: "Kanımca, Sovyet liderligi, ilerde NATO'nun birligini ve beraberliği test etmek amacıyla, doğnıdan saldın\a geçmeden kullanmak ve yararianmak üzere dikkatlerini güneydeki zaaflara çevirecektir." Koramiral Erkaya, bu zaaflann bütün temel unsurlarının Türkiye'de bulunduğunu belirterek, bunlan iç sorunlar, bölgesel gerilimler ve terörist faaliyetler diye sıraladı. Güvenlik açısından Türkiye'nin başını ağrıtan başka bir "güney komşuianmn oluşturduğu tebditk nasıl başa çıkılacagı" olduğunu belinen Koramiral Erkaya, isim vermeden, söz konusu ülkelerin elinde menzili bir kilometreye ulaşan karadan karaya fuzelerin bulunduğunu kaydetti. Erkaya, b\i fuzelerin IranIrak savaşında yoğun biçimde kullanıldığmı anımsattı. Koramiral Erkaya, ittifakın yakın geleceğini etkilemesi beklenen iki tür kapsamlı olasılık olduğunu belinti. Bunlan "silahsızlanma surecinin tam başanya ulaşması" ve "yumuşama surecinin başansızlıkla sonuçlanması" olarak niteleyen Erkaya, salonda bulunanlara şu fıkrayı anlattı: "Eski zamanlarda açık denizde ilerleyen bir kadırganın dümencisi forsalara seslendi: Size bir iyi bir de kötü haberim var. Hangisini önce duymak istersiniz? Bütün forsalar önce iyi haberi duymak istediklerini söylediler. Dümenci 'Peki köleler işte iyi haber. Bu akşam fazladan iki dilim ekmek \erilecek size' dedikten sonra kötü haberi açıkladı: "Kaptan bu öğleden sonra sukayağı yapacak!" Kuzey Atlantik Asamblesi'nin çalışmaları bugün yapılacak genel kurul toplantısı ile sona erecek. Bu arada Türk parlamenterlerin genel kurulda Bulgaristan'daki Türk azınhğı konusunda bir bildirinin yayımlanması için yoğun çaba sarf ettikleri ögrenildi. Hazırlanan bir taslağın dün Asamble Başkanı Patrick Duffy'ye iletildiği belirtiliyor. tçereceği ifadeler bilinmemekle bu konuda bir bildirinin yayımlanmasına kesin gözüyle bakılıyor. 'Gıybet' (Baftarafı 1. Sayfada) lanması işlemine 4 ağustosta başlanacak. Dünku sınavda, sınav süresinde yapılan değişiklik karşısında şaşıran öğrenciler, kısıtlanmış zamanda yanıt vermenin güçlülüğünü yaşadılar. 120 dakikalık uygulamaya göre hazırlanan öğrenciler, 100dakikalık uygulama karşısında şaşırdılar. Aynca çeşitli sorulann kavram olarak kitaplardayer almaması ya da gerekli bilgilerin değişik şekillerde yer alması tepkilere neden oldu. Genelde sorular, özel dershaneler tarafından "müf redat" programına uygun, konulara dağılımı dengeli, öğrencilerin seviyesine göre duzenlenmiş bulundu. Sözel bölümdeki 35'inci "Bir kimsenin arkasından hoşlanmayacağı şekilde konuşmaya ne denir" sorusutartışma konusu oldu. Doğru yanıt "gıybet" olarak açıklandı. Öteki seçenekler, "gıpta, iftira ve haset" olarak sıralanmıştı. Veliler, doğru yanıt olduğu belirtilen "gıybel"in hangi anlama geldiğini kendilerinin bile bilnıediğinden yakınırken, öğrencilerin bu soruyu doğru yanıtlayarak hangi bilgi ve becerisini kanıtlamış olacağını merak ettiklerini söylediler. Din kültürü ve ahlak bilgisi sorulan arasında yer alan "gıybef'in ne olduğu ders kitabının arkasındaki sözlükte de yer almryor. Veli ve öğrencilerin yakmdıkları bir başka konu ise sözel bölümle fen bölümunde yöneltilen sorulann yanıt seçeneklerinin birbirine çok y'akın ve şaşırtmacalı olması üzerindeyoğunlaştı. KİM KİMDİR? ÖNDER SAV Eski Çalışma Bakanı çıkıyor.. ^ J 1 HAZİRAN'DA BAYİLERDE ! | ^ T S î z i n i ç i n ö z e l b i r d e r g i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle