27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HAVA DURUMl TURKIYEDE BUGUN 32° 16° Manısa 30" 15» K Maraş 28° 13° Mersm 25° 5°Mu0la 30° 15° Muş 32° 18° Nıjde 28° 19° Ortu A 34°18°GümuşhaneY 27°13°Rıze 24° 10° Samsun Y 2S° 13° Haktân 30° 14° Sıırt A 33° 18° Isparta 29°M°Smop A 32° M ° Isönbul 34°20°Sıvas A 28° 1*> Iznnf 2<° 7°TekırdaO A 28° 10° Kars A 27° 12° Kasömonu A 30° 15° Trabzon 30° 12° Tuncek A 30° U ° Kaysefl 28° 15° Uşak A 32°17°KırWafe« 30° 15° van A 29°WKoma 29° 15° YtHgat A 30" M ° Kutahya 31° 15° ZonguMak A 32° 18° Malatya A A A A B A A 36° 19° Oiyaıtak» 31° 17° Edime 31° 16° Erancan 30° 17° Erajrum 25° 9° Eskışetnr 30° 16° Ganantep 34°20°u<esun 17 MAYIS DUNYA'OA BUGUN Amsterdam Amman Anna Bağtiat Barcelof» Basef Beıgrat Berkti Bonn A 18° A 34° A 30° A 35° A 27° A 26° A 26° A 20° A 21» A 18° A 23° A 25° A 32° A 36° A 38° A 21° A 30° A :•><> A 34° A 16° A 22° A 30° A 21° A 19° Londra A 26° Madnd A 26° Mılano B 18° Mootraal A 21° Mostao A 21° Munh NewYort( Y 20° Y 18° Osk) A 22° Pans A 23° Prafl A 36° Rıyad A 25° Roma B 26° Sofya A 33° 5am B 29° Tel Awv B 28° liınus A 22° Varşova A 26° Vcnedık B 18° Vıyaru Wasf»ngtwıY 18° Zunli A 22° 1989 lenngrad POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL lfleteoroki|i Genel Müdurtöğu'nden alınan Dılgıye göre, yurdun kuzeydojju kesimleri çok buluflu. sağanak yağcşlı. diuer yerier az buluflu ve açık geçecek. ^ . . v s j . HÂft SICAKLIGI Yurdun kuzey kesim ^ V :\J,lerinde biraz azaiacak Diger yerterde » ,' \ deflişmeyecek. RÛZGÂfl Baüyönlerden 35<L ,., hafif. ara sıra orta kuvvette, yagış atan * ^ w ;"("): yerterde yağış amnda kuvvetlı olarak "'••" esecek Dentzlerırrazde ruzgâr Karade ga yuksekliği 0.5 ilâ 15, yer yer 2 ılâ 2.5 metre, görüş uzaklığı nız, Marmara ve Kuzey Ege'de yıldız ve 10 km yağış amnda 2 Ha 4 metre dolayında bulanacak. Van Göpoyrazdan, dger denizlerimizde karayel ıc'nde hava Az buiutlu ve açık geçecek. Ruzgâr kuzeyden hafif den 35, yer yer 6taıvvetindesaatte ara sıra orta kuvvette esecek. Gol küçuk datğalı olacak. Goruş 1021, yer yer 27 denız mıii hızla ese uzaklığı 10 km dolayında bulunacak cek DENİZ Muiedil dalgalı olacak, dal M * A ı Uğruna... Bir yerde Ali Taygun'un bir yazrsını okudum, "Cedel Osmanlıcada 'diyalektik' anlamına gelır" diyordu. Mustafa Nihat'ın sözlüğune baktım, orada da vardı. Konuşmada çekişme dedikten sonra, eytişim diyalektik diyordu. Bir de örnek veriyordu: 'İlmi hilaf ü cedel, mantık yoluyla çekişme tartışma ve çekişme bilimi. Muallim Naci Efendi'nin bir dizesini de ekfiyordu: Biz cedelsiz yaşar mıyız heyhat! Bir arkadaşımın oğlunun adı Cidal'di Herhalde mücadeleden gelen bu sözcüğü oğluna ad komuştu. Mücadeleyi de çekişme, dövüşme karşılığı kullanıyorduk. Anadolu savaşına ilk yıllarında 'mücadeleyi milliya' demiyor muyduk? Sonra ulusal kurtuluş savaşı olmadı m? Bir de cedelleşme var, halk ağzında bu cebelleşmeye dönüyor. İsmet Zeki Eyuboğlu'nun 'Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü'ne baktım; orada yoktu. Enver Aytekin'in 'Sosyal Yayınları'ndan çıkan bu kitabı sanıyorum ilktir, epeyce işe yarayacaktır. Bir kurulun yapabileceği bir ışı ismet Zeki Eyuboğlu bir başına üstlenmiş. Gerçekten de bir etimoloji sözlüğüne gereksinim çoktu. Bu yolda çalışan başka bilim adamlarının çabasıyla bu sözlük geliştirilir. Orta Asya'da Türkler bir topluluk olduğuna göre, elbette bunun bir dili olacaktır. Ama bunu İS'dan önce üç bin yılına değin uzatmanın gereği yoktur. Dili bir ulus yakaladığı yerde geliştirir. Bir dile başka dillerden sözcükler girmez mi, girer. Gelişine göre dile bu sözcükler ya kazandırılır ya da dilden çıkarılır.Bir dilden bir dile türlü ilişkiler yüzünden sözcükler girer. Bu girişler gemicilik, denizcilikle olur, elişleri ve sanatla olur, dinden ötürü olur, edebiyatla olur. XIII. yy.'da Müslüman olduktan sonra, önce Farsça sonra Arapça sözcükler dile girmiştir. Avrupa dillerinden önce İtalyanca, sonra Fransızca gelmiştir. italyanca'nın önce gelişi denizcilik yüzündendir. Bir dilin etimolojisinden işe girdiniz mi, çok şey değişiyor. Bir sözcüğün aslı neymiş diye önce kuşkuya düşüyorsunuz. Buldunuz mu daşaşırıyorsunuz. Sınır sözcüğünü alalım. Yunanca Sinoron'dan geliyor. Arapça'dan dilimize giren had, hudut sözcükleri var. Bunlar Arapça Türkçesini kullanalım diye sınıra sarılırdık, o da Türkçe değilmiş. Öyleyse ha Arapçasını kullanıyoruz ha Yunancasını ne gam!.. Dizi anlamına kullandığımız sıra da bizim değilmiş. Sızı bızimmış. Bir dilin etimotojık sözlüğü olacaktır, ama bizde çok gecikmiştir. Eksiği de olsa ilki İsmet Zeki Eyuboğlu'nundur. Kökeni bilinmeyen bir dille uygarlığın gelışmesı guçtür. Diller uygarlık geliştikçe birbirleriyle alışveriş ederler. Uygarlıkta eşitlik sağlandıkça bu dile de yansır. Bu işe uzun yıllarını vermış olan Eyuboğlu çalışmasını şöyle anlatıyor: "...Bu çalışmaya başlarken, Anadolu'da konuşulan Türkçenin köklerini araştırmayı düşünmüştük; beni böyle bir işe girişmeye özendiren de Sabahattin Eyuboğlu olmuştu. Sonraları çalışma sürdükçe ilgi alanı da genişledi, Türklerin anayurdu Orta Asya1 ya değin yol uzadı. Türk dilinin bütününü kapsayan bir kökenbilim sözlüğü yazmak bir kişinin becereceği ış değildir, bu ancak kalabalık bir kurulun üstesinden gelebileceği çalışmadır. Bu çalışmada, aşağı yukarı, dört bin sözcük ele alınmış, onlardan türeyen yirmi bin türev incelenmiştir. Yeri geldikçe örnekler verilmiş, halk dilinden, ozanlardan alıntılar sergilenmiştir. Kimi sözcüklerin, bir karşılaştırma yapılmasına olanak sağlama düşüncesiyle, değişik dillerdeki karşılıklan verilmiştir Böylece, bu sözcüklerin bütün Batı dillerinde, eski Anadolu dillerinde, yeri geldikçe de Asya dillerinde karşılığını öğrenme olanağı sağlanmıştır." ismet Zeki dostum bu yapıtı ile bizde bilime bütün bir yaşamını adayan kişiler bulunduğunu kanıtlayanlardandır; kendisini kutlarız. Cenem Cezayr Cıdde Dubayı Frankfurt Gırne Hetaı* Kahıre Kopenhag Kötn Lettnşa Bolu Bursa ÇanaMale Coram Detızl Aactk Bbuiutnj Ggunesü Kkartı Ssıslı Yyağmufiu BULMACA SOLDAN S A C A : 1/ Duvarlara çiziktirilen ve genellikle hiciv ya da karikatıir nıteliği taşıyan yazı ya da desenlere verilen ad. 2/ Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir baiık...Bir ilimiz 3/ Eski Mısır'da ölülerin koruyucusu olan tann... Kimyada basit şekerlere verilen ad. 4/ Binme işinde kullanılan hayvan ya da taşıt... Altından sopa gösterilir. 5/ Temel, esas... Başkaldırı. 6/ Bir nota... Tapınaklarda üzerinde kurban kesilen, gunlük yakılan ya da dinsel tören yapılan taş masa. 7/ Sodyutnun simgesi... Bir işi yaptırabilme gücü. 8/ Tesir... Japon lirik dramı. 9/ Bir cetvel türü... Objektif. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir bütün olarak ele alınan, genel... Mısır'ın plaka işareti. 2/ Don Kişotun atının adı. 3/ Avrupa'da bir başkent... Bir renk. 4/ Kemirgen bir hayvan... Küçük mağara. 5/ Çoluk çocuk. derli toplu örneklerinde olduğu gibi, anlatımı güçlendirrnek için sesçe benzer sözcüklerin üst üste kullanılmasma verilen ad. 6/ KaJıtım... tnsanın bedensel ve ruhsal dengesini bozan her türlü etkene verilen ad. 7/ Boru sesi... Halk edebiyatında uyağa verilen ad. 8/ Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktaları...Hangi şey 9/ Namaz çağnsı... Yayla ya da bahçe kulübesi. Fişlenme korkusuyla intihar HAKAN AYGÜN ANKARA Isparta Anadolu Lisesi bahçesinde basketbol oynadığı için şikâyet üzerine gözaltına alınan Musa Özdemir, karakoldan çıktıktan 5 gun sonra intihar etti. 19 yaşındaki Musa Özdemir'in Isparta Sanayi Karakolu'nda ifadesi alımrken, kendisine yapılan "Fişlendin, üniversiteye ve işe giremezsin" şeklindeki tehditlerden etkilenerek intihar ettiği öne sürüldü. Isparta Cumhuriyet Savcısı Cengiz Sablmış Döğan, olayla ilgili soruşturma açtıklarını bildi "Size kim buraya girin dedi' di>e rerek, Emniyet Müdürluğü'nden hakaret dolu ifadelerle bize bagıkarakolda görevli polislerin isim nyordu. listesini istediklerini kaydetti. Küfürlü kovulma karşısında, 19 yaşındaki Musa özdemir, 27 'Çıkmıyoruz ve burada top dedik. 'Polis nisan gıinü saat 20.3021.00 ara oynuyoruz' sında dört arkadaşı ile Isparta çağırırım' dedi. Bizde 'Çağır' deAnadolu Lisesi bahçeşine basket dik. Bu durumda dısan çıkmayı bol oynamaya gitti. Özdemir ve uygnn gördük. Okulun dışında arkadaslan okul hademesi Arif polis bekliyordu. Amacımız sadeDogan'ın polis çağırması üzerine ce top oynamaktı ve bu raeçhul oyunu keserek bekJemeye başla şahıs tarafından saşkın ve aciz bir dılar. Gelen ekip, gençleri Sana dunıma duşünilmüştük. Olurduyi Karakolu'na götürdü. Gençler ğumuz yerde, top oynamanın bu 17 saat gözaltında tutuldular. 28 denli zorluğunu konuşuyorduk. nisan gunü çıkanldıklan savcılıkPolisler geküginde bu şahıs (hata serbest bırakılan gençler hak deme) 'Yetişin bunlar okuiu baskında daha sonra görevli memu tılar, bana saldırdılar' diyerek aııra hakaret ettikleri gerekçesiyle lamsızca bağırmaya başladı. Medava açıldı. mur, 'Buyurun karakola gidelim, Musa Özdemir, karakolda bu komisere durumu anlatırsınız' delunduğu sürece arkadaşlanyla hiç di. B. korktu, koşmaya başladı, konuşmadı. Öğrencilerden birinin arkasından koşan polis diiştü, geri annesinin getirdifi tostu da yeme döndü. B. de durdu. B.'yi çağırdi. Karakoldan çıktıktan sonra dık ve geri döndü. B. gelince kız"sessizliğini" ailesine karşı da mış olan polis, B.'yi yaka paça sürdürdu. Özdemir'in babası Aü tuttu ve tekrar yürümeye başlaÖzdemir de bir başka okulda ha dık. Ticari taksilerden birine beş kişi demeydi. Anne ve babasının belirttiğine göre Özdemir dava açıl ve bir polis bindik. Sanayi Polis mak uzere annesine "Avakat tu Karakolu'na geldik. Karakola girUbilir mi>1z?" diye sordu. Anne diğimiz anda butün olayın suçu sinden, 'Oglum. hem maddi du bize yüklendi. rnmumoz yelerli deği), hem de bu Nezarethanede buz gibi zemin ola> o kadar bınutulecek bir şe> üzerinde, bazan ayakta, bazan defil" yanıtını aldı. sıkıştepiş yatarak sabahı ettik. Annesi Kezban Özdemir'e ka Sabah oldu fakat biz hâlâ çıkmırakolda kendisine 'Tışlendigi, işe yorduk. Gece suçlu damgamız have üniversiteye gireme>ecegi" yolunda baskı yapıldığını söyledi. Annesine aynca "Üniversiteye giremezsem bcni öldü bilin" dedi. Isparta Lisesi mezunu Özdemir, geçen yıl uruversite sınavlarını kazanamamıştı. Bu yıl tekrar sınava girmişti ve "75 netim var" diyordu. Üniversiteye girebilmek, onun için çok önemliydi. J 9 yaşındaki Musa Özdemir, Isparta A nadolu Lisesi bahçesinde basketbol oynarken, hademenin şikâyeti üzerine, 4 arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Universiteye ve işe giremeyeceği söylenen vehakkındadava açılan Özdemir, ögünsonra, evlerinin kömürlüğünde kendini asarak intihar etti. zırlanmıştı ve mahkemeye çıkanlacaktık. Öglen saat 2'ye kadar her türlü suçlamalanmız hazırlandı ve yola çıktık. Daha sonrasında adliyede mahkeme huzurunda saıuk olarak bulunduk. Saat 4'ten sonra serbest kalabiimiştik." Basketbol kayboldu topumuz pumuz orada kaMı ve kayboldu." Musa özdemir, gösterdiği bu mektubu yazdıktan iki gün, gözaltına alındıktan ise tam 5 gün sonra, 3 mayıs günü birden ortadan kayboldu. Ailesi Musa'yı bulmak için her yeri aradı. Sonunda Musa, Anadolu Mahallesi Aydınlıkevler C Blok 42/2 no'lu evin kömürlüğünde kendini asarak intihar etmiş olarak bulundu. Otopside özdemir'in öğleden sonra Saat 14.30 civarında intihar ettiği belirlendi. Eve gelen polisler Musa'nın üzerinde "tntihanmdan kimse sorumlu değildir" yazılı kısa bir mektup buldular. Musa'nın ölüm haberi üzerine eve gelen yakınları da odasındaki ceketinin cebinde daha önce herkese gösterdiği ve gazetelere göndereceğini söylediği mektubu bulduiar. Mektup, 9 mayıs gunu notere götürülerek, tastik ettirildi. Soruşturma açıldı Musa Özdemir'in babası Ali Özdemir, intihar olayından sonra Isparta Valiliği'ne ve Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak, oğlunun karakolda dövüldüğünü ve "Fişlendin, üniversiteye ve ise giremezsin" şeklindeki baskılara dayanamayarak intihar ettiğini öne sürdü. Oğlunun kendi el yazısıyla kaleme aldığı mektubu da bu makamlara ileten özdemir, 27 nisan akşamı Sanayi Karakolu'ndaki görevliler hakkında gerekli işlemin yapılmasını istedi. Isparta Cumhuriyet Savcısı Cengiz Satılmış Dogan, olayla ilgili soruşturma açıldığmı belirterek, Musa Özdemir'in intihar ettiğinin kesinleşüğini kaydetti. Emniyet Müdürluğü'nden görevli memurlarm isim listesi istediklerini de kaydeden Doğan, "Hazırlık sonışturmasi süriiyor. Polislerin ve çocuklann ifadelerine basvurup dava açıp açmayacağımıza karar verecegiz" dedi. 6 0 YBL ÖNCE Cumhuriyet Barem lâyihası bitti 17 MA YIS 1929 Bütçe encümeni reîsi Şakir, Maliye Vekili Şükrii, Maarif Vekili Cemal Hüsnü, Muhasebei umumiye müdürü Faik Beyler gece geç vakte kadar barem lâyihasmtn intactna çalıştılar, lâyiha tetkiki biterek tap'ı için matbaaya verildi. Tahminiere nazaran hükümetin gönderdiği projedeki esaslar çok değişmiştir. Evvelâ dereceler bir liste halinde değil doğrudan doğruya Vekâletin bütçesinde memurin kadrosu olarak ithal edılmiş, memurlarm hizasında maaşlan yazılmıştır. Maaşlar hakumetin teklıfi gibi maktu şekilde değil emsal esasına müstenittir. Meselâ derecelerine göre maaşı asliler 3 J 313 v e d ö r l jie darbedilmek *•*•"suretile memurlarm maaşlan meydana çıkarılmaktadır. Askeri maaşlar ve dereceler mülkilerdem ayrılmıştır. Askerler on durt, mülkiler, yirmi derece uzeriee tesbit edilmiştir. Özdemir mektubunun sonunda ise butün bu olaylann sonucu olarak şikâyetlerini şöyle sıraladı: " 1 . Ailelerimize gece yansından sonra haber verildiği için beşimizin ailesi ve yakın çevremiz büyük bir telaş, panik ve korku içinde sabahladık. 2. Nezarette tam 17 saat kaldık ve bunun 12 saatini aç ve uykusuz geçirdik. 3. Bizden dört kişi resmi okullarda okuduğu için, bu öğrencilerin okul hayatlan tehlikeye girdi. Öğrencilerin istikballeri ile oynandı. 4. Yasalara uygun bir şekilde araba kullandıgım halde, karakola trafik polisi çağnldı. Uydurma bir mazeret bulundu ve 30 bin lira ceza kesildi. Aynca ehliyetimden bir anda 20 puan düşurüldü. 5. Okuldan karakola giderken ticari otoya bindirildik ve 1400 lira ücret bize ödetildi. 6. Olay sırasında basketbol to ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YİLMAZ ŞİPAL "Eşim BağKur'lu Oldu" Ben, bir kamu kuruluşunda çalışan devlet memuruyum. Eşim ise çalışmıyor. Ancak BagKur'un ev kadınlanna tanıdıgı isteğe bağb sigorta hakkını kullandı ve eşim BağKur'lu oldu. Bağkur'un sağlık sigortası çıkmadan önce, eşim de benim yararlandığım sağuk kunımlanndan yararlanıyordu. Şimdi benim yararlandığım kurumlardan yararlanamıyor. Kimileri, eşimin de benim yararlandığım sağlık kunımlanndan yararlanması gerektigini söylüyor, kimileri ise bu görıişe kaülmıyor. YANITi BağKur Sağlık Sigortası Yardımlan Yönetmehğine göre, BağKur dışındaki diğer sosyal güvenlik yasalanna göre, sağlık yardımlarından yararlanan BağKur sigortalılarından, sağlık sigortası priminin alınmaması ve bunlara sağlık yardımı da yapılmaması öngörülmuştür. Sosyal Sigortalar Yasası'nda, sigortalırun eşinin ve bakmakla ytlkümlü olduğu çocuklanmn sağlık yardımlarının, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca karşılanacağı açıkça belirtilmiştir. 7.3.1983 tarihli ve 82 Seri No.lu "Devlet Memurlan Genel Tebliği", memurların tedavi yardımlarına ilişkindir. Tebliğde: "b) Devlet memurunun Iş Kanunu kapsamında çalışan veya serbest meslek erbabı olan ve vergi yükümlüsu veya BağKur üyesi (isteğe bağlı üyelikler dışında) eşlerinin tedavi ve yol giderlerinden yararlandınlmaması gerekmektedir" denilmektedir. Tebliğ, devlet memuru eşlerinden, isteğe bağlı üyelikler dışında kalanlann, tedavi yardımlarından yararlanamayacağını öngörmüş, ancak hiçbir işte çalışmayan ve ev kadını olarak BağKur'un isteğe bağlı sigortasından yararlananları bu uygulamanın dışında tutmuştur. Bir başka anlatımla, Iş Yasası kapsamında çalışmayan, serbest meslek erbabı olarak vergi yükümlüsu ve BağKur zorunlu sigortalısı da olmayan, yalnızca ev kadını olarak isteğe bağlı BağKur sigortalılarının da eşlerinin yararlandıkları sağbk kurumundan yararlandırılması gerektiği tebliğde açıkça anlatılmıştır. Sorunuzu, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 23.12.1988 Tarih, 3386 Esas ve 7797 Kararının özetini vererek noktalayalım. "Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı almakta olan kocanın, isteğe bağlı BağKur sigortalısı olan karısından sağlık sigortası primi alınmaz!" SORU: 3 0 YIL O N C E Cumhuriyel i Genye kaian mektuP Amerikanm altuı stoku 17 MAYIS 1959 Dün B. Amerika hazinesi tarafından açıklandığına göre Salı günii muazzam allın stokundan 10 milyon dolar daha çekilmiştir. 1 Nisan tarihinden beri B. Amerikadan yabancı ellere geçen altın miktarı bu şekilde 197.500.000 dolar kıymetme iblâğ olunmuştur. Buna mukabil 958 senesinin ilk 3 ayı içinde B. Amerikanm altın stokundan yalmz 92 milyon dolarltk bir iniş kaydedilmişti. Ceçen sene B. Amerikadan 2.300.000.000 dolar kıymetinde altın çıkmıştır. B.Amerikanm bugünkü altın stoku 20.25 milyar dolar kıymetindedir. B. Amerika altın stokunun dışarıya çıkması bazı çevreler tarafından dolarda bir devalüasyon yapılacağı şeklinde tefsir edilmiştir. Altın kıymeti 1934 senesinden beri bir ouncelu 35 dolar olarak tesbit edilmiştir. Hazine makamlan, B. Amerika hükümetinin bu fıatı değiştirmiyeceğini ifade etmişlerdir. Aynı kaynaklara göre devalüasyon hâlen mevcud olmıyan şartlar içinde en son çare olarak tatbik edilebilecek bir durumdur ve şımdilık bu gayet uzak bir ıhıimalden başka bir şey değildır. Ayrı fikırde olan bazı spekülatörler altın fiatını yukseltmişlerdir. Dün New York borsasında altın madenleri tahvilleri yükselme kaydetmışıir. Hükümet iklisadçıları altının dışarıya çıkmasının sebebini beynelmilel ticaret muvazenesine bağlamakta ve son senelerde ithalatm ihracattan çok daha fazla olduğunu ileri sürmektedirler. Çevresine, hakkında açılan davayla ilgili sorular yönelten, bilgi almaya çalışan Özdemir, sonunda gazetelere göndermek üıeıe bir mektup yazdı. Bu mektubu komşulanna, annesine ve arkadaşlarına gösterdi. Özdemir mektubunda özetle şöyle diyordu: "Akşam saat 8.309.00 arası Anadolu Lisesi"nin bahçesinde basketbol oynamakta idik. 5 kişiydik. Okulun bahçeşine benim yönetimimdeki 32 AS 023 plakalı araba ile gelmiştik. Saat 9 civan iken, okulun dış kapısından sivil kıyafetli bir şanıs girdi. Henüz uzakta iken, 'Lan siz ne yapıyorsunuz orada?' şeklinde bağırdı. Oyunumuzu durdurduk, ne istediğini sorduk. bizj dinlemijordu, 'Geçimimizi sağlıyorduk' Samsun liman sahasında olta balıkçılığı yapan vatandaşlar, polis tarafından engellenmelerini protesto ederek, durumu dilekçeyle Samsun Valisi'ne iletfler. (Fbtoğraf: AA/Erdem Erol) ÖZBEK: Oltacıların tepkisi SALtM SÜRMELt SAMSUN Balık avlamak için gittikleri liman dolgu sahasında, liman bekçileri ve çevik kuvvet ekibinin coplarıyla dövülerek kovulduklarını ileri suren amatör kıyı balıkçıları, yaklaşık 600 imzah bir dilekçe ile Samsun Valiliği'ne başvurdular. Samsunlu amatör kıyı balıkçıları dilekçelerinde, "Biz aşağıda imzası olanlar mendirek olarak bilinen ve 2025 yıldır amatör balıkçılık yapılan, her gün 56 bin kişinin gelip gittiği, balık tuttuğu, yürüyüş yapüğı sahada bir süredir uygulanmakta olan giriş çıkış ve balık tutma yasağının kaldınlmasını ve polisle bahkçılann karşı karşıya bırakılmamasını arz ederiz" dediler. Yıllardır aynı yerde balık tuttuğunu söyleyen 65 yaşındaki Alaattin Paylan, "Millet burada evinin nzkını çıkartıyor. Gençler kahveden kumardan kurtuluyor, ama sanki balık avlamayın, kumar oynayın deniliyor" dedi. Arif Aladag adlı bir emekli memur da "Kaç kez kovulduk bııradan. Polis coplarla kovalıyor. Bizlerin ve gençleri n tek eğlencesi. Artık ne yapacağız? Ha>a almaya bile musaade etmiyorlar. Ben de burada balıkçılara yem satarak, maaşıma katkı yapıyorum. Ama bu gidişle o da bitecek" diye konuştu. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Müzede yemek ve kokteyl serbest 17 MAYIS 1988 Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün çıkardığı yeni bir "yönerge"ye göre artık müze ve ören yerlerinde ücret karşılığmda özel toplantılar yapılabilecek. Hazırlanan "tarife"ye göre; yemek, kokteyl, resepsiyon gibi özel toplantılarm bir giinlük ücreti 500 bin lira ile 3 milyon lira arasmda değişiyor. Eski Eserler ve Müzeler eski Genel Müdürü Nurettin Yardımcı döneminde hazırlanan yönerge Kültur ve Turizm Bakam Tınaz Tıtiz tarafından 12 nisanda onaylandı ve 18 nisanda yeni Genel Müdür Altan Akat, tarafından valiliklere gönderildi. Müze, ve ören yerlerinde yapılabilecek etkinliklen, "kültürel", "bilimsel" ve "diğer" olarak belirleyen listeye göre konser, sergi, kongre ve panellerin yanı sıra, yemek, kokteyl, resepsiyon, defile, kermes, güreş (yağlı güreş dışında) ile deve güreşi de yapılabilecek. Hükümetin tarımsal tedbirleri yanlış ERDOĞAN ERİŞEN ORDU TZOB Başkanı Osman Özbek, seçimden sonra Ziraat Bankası'nın Türk çiftçisine bakış açısının değistiğini belirterek "Biz zaten tarırnı bilmeyen yöneticiler yiizünden geriliyonız" dedi. Ziraat Odası tarafından Ordu'da düzenlenen II Koordinasyon Kurulu toplantısında konuşan Özbek, Türk çiftçisinin 26 Mart yerel seçimlerinde hükümete ihtar verdiğini vurguiayarak şöyle dedi: "Ancak, genel seçimlerden sonra bir süre kesilen krediler şimdi yine kesildi. Krediierin kesilmesi büyük bir hatadır. Biz zaten bugüne kadar hep larımı bilmeyen yöneticiler yüzünden geriledik, geriliyonız da. Biz bilirizle bir yere gitmek mümkun değildir. Hükümetin tarımsal tedbirleri yanlıştır. Bu konudaki haklılığımız da 26 Mart yerel seçimlerindeki sonuçlarla kanıtlanmı.ştır." Fmdık konusuna da değinen Özbek "Altın gibi hazır para olan fındığın üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Hukümel, fındık konnsunda hep duyarsız kalıyor," dedi. TZOB Başkan Vekili Reşit Kurşun da "Hükümet üreticiye üvey evlat muamelesini sürdüriıyor. Bu böyle giderse gerekirse işçiler gibi biz de yüriirüz" diye konuştu. ÖDEME EMRİ TEBLİGAT İLANI CEYHAN İCRA MÜDÜRLUĞÜ'NDEN 200 milyonluk dava Eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral Necdet ÜruğMtf raporunda kena'isiyle ilgili iddialar nedeniyle Başbakanhk'a 200 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Ürüğ'un avukatları dün Dantştay'a verdikleri dava dilekçesinde, ağır hizfnet kusuru nedeniyle Üruğ'un büyük zarara uğradığını belirttiler. Dilekçede, MtT raporunun Türk ve dünya kamuoyuna yansıması karşısında öncelikle böyle bir raporun düzenlenmiş olmasından dolayı idarenin sorumluluğunun doğduğuna dikkat çekildi. Raporun, haksız düzelenmesinin Cumhurbaşkam ve hükümet tarafından dile getirildiği dilekçede, "Saym Cumhurbaşkam ve sayın hükümet seçkin kişiliğini yakından bıldikleri Saym Uruğ'un uğradığı bu saldın karşısında tepkilerini açıklamak zorunda kalmışlardır. Genelkurmay Başkanlığı'nın da rapora karşı sert bir tepkı gösterdiği görulmuşlur" dedi. DOSYA NO: 1988/2059 ALACAKLI: Muharrem Berçik Vk.Av. Ali Kuyucuoglu CEYHAN BORÇLU: Muzaffer Sarı Su. Aşağı Çıyanlı köyü. Kadirü. Köprübaşı civannda traktör alım satımcısı CEYHAN BORÇ: 5.150.000.00 TL. ve lcra Giderleri MÜSTENİDATI: 15.10.198820.10.198830.10.988 Vadeli 4 adet bono TAKİPTARİHİ: 25.11.1988 YERYÜZÜ KÜLTÜRÜ DERGİSİ Yukarıda yazılı belgelerle aleyhinize açılan icra takibinde namınıza çıkanlan tebligata verilen meşruatta adresten göçtüğünüz ve açık Mayıs 1989 tarihine kadar sürecek olan abone adresinizin bilinmediği bildirilmis, yaptırılan zabıta tahkikatı netikampanyasına kaîtlın. Ydlık abone ücreti 90.000TL yerine cesinde de tebligata yarar açık adresinizin tespit edilememesi üzerine tebligatın gazete ilanı ile yapılmasına karar verilmiş olmakla; 45.000TL ödeyerek ARGOS'u altı ay ücretsiz okuyun. Aynca bütün tşbu ilanın gazetede neşir tarihinden itibaren yasanın (15) gün ilabir yıl boyunca derginizi herkesten önce edinin ve gerçekleşebilecek/î}v# artışvesi neticesi (25) gün içerisinde borcunuzu odemeniz, takip dayanağı senet kambiyo niteliğine haiz değilse (20) gün içerisinde merciiye lanndan etkilenmeyinARGOS1 un abonelerine sunduğu iki değefli armağanı alın: şikâyet etmeniz, senetteki imza size ait değilse yine (20) gün içerisinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile lcra Tetkik Mercii'ne bildirmeniz, TANGOIAR KASETİ VE İSTANBUL GRAVÜRLERL. aksi halde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki imzanın sizden Nasd abone olacaksınız: Abone kampanyasına katılmak için ANKARA (4) 310 20 OOjSTANBUL sadır sayılacağı, merciiden itirazınızın kabulune dair bir karar getirmediğıniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, imzanızı haksız (1)147 16 20132 27 90, İZ\ÜR(5\) 46 18 88 numamlı telefonlardanbîzi arayın, geüp abone yere inkâr ederseniz sözü edilen senede dayanan takip konusu alacayapalun. Ya da abone formunu doldurup makbuz fotokopisi ile birlikte ğın yüzde onu oranında para cezası ile mahkum edileceğiniz. Borçlu olmadığınız veya borcun ifa veya imhal edildiği veya alacağın zaman aşağıdaki adreslerden birine gönderin. aşımına uğradığı veya icra dairesinin yetkisi hakkında itirazınız varAKGOS ABONE FORMU sa bunu sebepleriyle birlikte (20) gün içinde Tetkik Merciine bir diSOYMM ^ . ... „. ..... ... . . . . AIM. ...M£51EĞI.. lekçe ile bildirerek merciiden itirazınızın kabulune dair karar VH$I. . . . . ADflLâ<Iu$lıkl. „ „ . getirmediğiniz takdirde cebri icraya devam olunacağı, itiraz edilmediği ADK£S(>I2İlll). . „ ~^ 1HJ... ve borç ödenmediği takdirde (25) gun içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız, JPO5TAÇEK1 JBAKOA JKNIAIAYIN hiç mal beyanında bulunmaz veya gerçeğe aykırı beyanda bulunurISTANBUL Oçek sokak NO 64 Etmadag Tel i 1 147 1620 132J79O ANKARA FARUKALPKAYAHuzgârtıGayrB sanız hapisle tazyik olunacağınız Tebligat Kanunu'nun 28. ve mütesofc r « 4 Jlus Tel ı4|3lD2000 EMIRflLLENrjÇKABDEŞLEH 34 S<* i t t A Guzelyalı Tei (51146 1888 BANKA HESAP NUMARASI VA»I f RED' BANKASI BEVAZITŞUBESI 33?1 7 ZİRAAT BANKASI CAGALOGLU MENKUL akip ve nizamnamesinin 46. ve müteakip maddeleri gereğince tebligata K /METLEH 5UBESI 67C PTT ÇEK HESABI GJN^Ş Y V NURM Ş 206423 A YEKYL'ZU KUITURU DERGISİ kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 5.5.1989 Basın: 23113Ç.2135 ABONE FORMUNU DİKKATLE DOIDURARAK İŞARETIİ YERDEN KESİP ADRESİMİZE POSTALAYIN ARGOS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle