25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 HaitVde çatışma PORTAU PRINCE (AA) Haiti'nin başkenti Port Au Prince'de, bir süre önce darbe girişiminde bulunan "Leopard" laburuna bağlı askerlerle, başkanlık muhafız birlikleri arasında dün meydana gelen çaıışmalarda ölenlerin sayısı 12'ye yükseldi. Kendisini Dessalines ve Leopard taburlannm sözcüsü olarak tanıtan bir kişi, dün TSİ 16.45'ten bu yana işgal altma aldıklan Katolik Kilisesi'ne ait radyo araalığı ile yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı General Prosper Avril'i destekleyen zırhlt başkanlık muhafız birlikleri arasında, Port Au Prince'in Doğu banliyösundeki Delmas yolu üzerinde çıkan çatışmalan "savaş suçu" olarak niteledi. Katolik Kilisesi Soleil Radyosu'nun bir yetkilisi, radyoyu işgal eden askerlerin, Haiti krizi hakkında haberler yayımlanmasını istediklerini belirtti. Kıbrıs'a gerçekçi hedef BWl Genel Sekreteri'nin çağnsıyla yapılan üçlü zirve sonunda, Kıbns'ta haziran ayında bir anlaşmanın olamayacağı kesinleşti. Taraflar kendilerine daha gerçekçi hedefler saptadılar. Denktaş Vasiliu görüşmeleri sürecek. Hazırlanacak anlaşma taslağında, nihai anlaşma için saptanacak maddelerde görüş ayrılığı olursa, tarafların bunu belirtme esneklikleri de olacak. Bu nedenle görüşmelerin ikinci turdaki gibi çıkmaza girmesi ve Güvenlik Konseyi'nin müdahale etme olasüığı azalmış oldu. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, KKTC Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş ve Rum lideri Yorgo Vasiliu arasında yapılan üçlü göriişme, Kıbrıs sorununun çözümu için "daha gerçekçi hedeflere" dönüşün bir adımı oldu. Görüşme, haziranda bir anlaşma imzalanamayacağı gerçeğini ilk kez resmi olarak ortaya koyarken, üçüncü tur için "seçeuekli anlaşma taslagı" gibi daha mütevaabir hedef saptadı. Üçlü zirveyi takiben KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün bir kez daha BM Genel Sekreteri ile görüştü. Genel Sekreter Perez de Cuellar, Kıbrıs konusunda Güvenlik Konseyi üyeleri arasında beliren harekeüih'ği Denktaş'a aktardı. Güvenlik Konseyi, mayıs sonuna dek göriişmelerin çıkmazdan kurtulamaması halinde müdahale edip etmemeyi kapalı ve gayri resmi biçimde görüşüyor. Bu nedenle ABD'nin yeni BM Daimi Temsilcisi Pickerton, dün Genel Sekreter'le görüşmeden önce Denktaş'ı ziyaret etti. Aynca perşembe sabahı Sovyet daimi delegesi Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı A)exandr M. Belonogov Denktaş ile aynı konuda görüşmüştu. OçH rtw Toplumlararası göruşmelerde BM Genel Sekretertiği'nin rotü artarak sürecek. Perez de Cuellar'm yardımcılan, anlaşma taslağının haziran ayına yetiştirilebilmesı için devreye giriyor. Kıbrıs Rum kesımi lideri Yeorgios Vasiliu, BM Güvenlik Konseyi'nin soruna mudahaleci bir yaklaşım ıçıne girmesi için çaba sarfederken, KKTC Cum hurbaşkanı Rauf Denktaş karşı yönde lavır alıyor. yi'nin yürüttüğü gayri resmi Kıbrıs görüşmelerini etkilemiş bulunuyor. Türk tarafı, BM Güvenlik Konseyi'nin daha aktif bir tutum izlemesinden çekiniyor. Bu çekince önceki gün Genel Sekreter ve Vasiliu ile üçlü görüşmeye girmeden önce KKTC Cumhurbaşkanı tarafından da dile getirildi. Denktaş, "Güvenlik konseyi, Genel Sekreter'in iyi niyet görevini sürdürmesini onaylamışür, biz Genel Sekreterin iyi niyet çabalan dısında bir şeyin çözüme yardımcı olamayacağı kamsındayu" dedi. Uçlu göruşmede taraflarm anlaşması, haziran için Güvenlik Konseyi'nin müdahalesini gerektirmeyecek bir esnekliği Türk tarafına sağlıyor. Her şeyden önce taraflar haziran için bir anlaşma hazırlamak taahhüdüne girmediler. Ayrıca hazırlanacak taslakta, anlaşma için saptanacak maddelerde görüş aynhğı olursa taraflann bunu belirtme esneklikleri de olacak. Bu nedenle görüşmelerin ikinci turdaki gibi çıkmaza girmesi ve Güvenlik Konseyi'nin haziranda müdahale etme olasılığı azaltılmış oldu. Güvenlik Konseyi konusunda diplomatik çevreler iki yorum yapıyor. Birincisi, Genel Sekreterliğin Türk tarafını hızlandırmak amacıyla Güvenlik Konseyi opsiyonunu devrede tuttuğu şeklinde. tkinci yorum ise Güvenlik Konseyi'nin desteğini canlı tutarak yavaş giden göruşmelerde Rum tarafının masada kalmasınm sağlanması şeklinde. Aynca BM Genel Sekreteri'nin, Denktaş ile yaptığı ikili görüşmede, kendisinden biraz daha hızlı çalışmasını beklediğini ifade ettiği kaydediliyor. Üçlü zirvenin en önemli sonucu, haziran başuıda bütünlüklü bir anlaşma imzalanması taahhüdunün gerçekleşemeyeceğinin kaydedilmiş olmasıydı. Üçlu göruşme sonrasında yayımlanan resmi bildiride daha gerçekçi bir ifade kullanılarak hedef "anlaşma taslağı" olarak kuçültüldu. Bunun da otesinde, alternatifli sonuçlar çıkabileceğini kabul eden esnek bir dil kullanıldı. "tki lider, Genel Sekreter'in, bütünlüklü bir anlaşmanın maddelerini tammlayan, neleri kapsayacağını saptayan bir taslak hazırlamak şeklindeki önerisini kabul ettikr." Bu ifade ile taıaflar tophımlararası anlaşmada nelerin yer alması gerektiğini ve anlaşmanın maddelerinin neleri hedeflemesi gerektiğini, bağlayıcı olmayan bir şekilde oluşturmakla yükümlü oldular. Taraflar haziran ayına kadar bir anlaşma taslağı hazırlayacaklar DUNW)A BUGUN Nereden Nereye? Yıl 1989, Türkiye Cumhuriyeti 66 yaşına basmış. Yer VVashington, "Türk ABD İş Konseyi ve Ortadoğu Enstitüsü" ortaklaşa bir sempozyum düzenlemiş. Kürsüde hemen hemen Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan, temmuz ayında yaş haddinden emekliye ayrılacak, heybetli cüsseli Büyukelçi Şükrü Elekdağ var. Elekdağ, ABD'nin büyük şirketlerinin temsilcilerinin de bulunduğu toplantıda Türkiye'deki son yerel seçim sonuçlarını incelerken, "İlk olarak sol ideoloji lehine fark edilir bir kayma olmadığını not etmeliyiz. Bununla birlikte, Avrupa'daki sosyal demokrat partiler çizgisinde olan SHP, oyunu % 3.5 oranında arttırmıştır. Bu arada Türkiye'deki sosyal demokratların son yıllarda gözle görülür bir şekilde merkeze kaydıkları not edilmeye değer bir husustur... En büyük kazancı merkez sağdaki Doğru Yol Partisi sağlamıştır. Oylannı Anavatan Partisi'nden aldığı anlaşılmaktadır. Her iki parti de ılımlı muhafazakâr görünüştedir ve aynı seçrnen kitlesine yönelmektedirler. Birlikte oyların % 47.2'sini almışlardır." Haberi gazetesine geçen Sedat Ergin "Elekdağ, iş çevrelerini rahatlatmak mı istedi?" diye soruyor. Aynı toplantıyla ilgili olarak da arkadaşımız Ufuk Güldemir'in haberi "Ozal Demirel senaryoları" başltğını taşıyor. Gerçekten de toplantıda konuşan ABD Dışışleri Bakanhğı İstihbarat ve Araştırma Dairesi Yakındoğu Direktörü Georges Harris de Türkiye1 de koalisyonlar döneminin başladığını vurguluyor. Georges Harrıs, Türkiye hakkında iki kitap ve birçok makale yazmış, Uğur Mumcu'nun bir çok yazısına konu olmuş. Ülkemizden ayrıldıktan yıllar sonra, 1988 yazında VVashington'daki görüşmernizde, rahathkla Türkçe konuşup anlaştığımız bir arastırma göreviisi. Ve Türkiye'de herkes nefesini kesmiş VVashington'un geleceğimiz için neler hesapladığını izliyor. Kürsüde büyükelçimiz. Amerikan işadamlanna güvence üstüne güvence veriyor. Ve yıl 1989 kimse bu görüntüyü yadırgamıyor. * • * Yıl 1914, yer Vvashington, dünya ilk büyük savaşın ateşiyie yanıyor. Osmanlı İmparatorluğu henüz savaşa girmiş değil. Ne var ki Amerikan kamuoyunda Fransız, İngiliz ve Rumların kışkırtmasıyla Türkiye'ye karşı güçlü birtepki oluşmuş, basında VVashington'un "Hıristiyan kıyımına girişmiş olan Osmanlı karasularına donanma göndermesi" için baskı boyutuna ulaşan yazılar yayımlanıyor. 8 eylül g.ünü Osmanlı Imparatorluğu'nun VVashington Büyükelçisi Ahmet Rüstem'in Washington Star Gazetesi'nde bir demeci yayımlanıyor. Demecin bir bölümüne göz atalım: "Gazetelere bakılırsa, Fransa'nın ardından İngıltere ve ABD, kamuoyuna Türkiye'de Hıristiyanların öldürüldüğü masalını anlatıp, gerçekle ilgisi olmayan korkunç bir yakın gelecek tablosu çizip, böylece Amerika'dan Türk limanlanna donanma göndermesi ısteğinde bulunulabılmesi için bahaneler yaratmaya çalışmaktadırlar. Türkiye'de bazı kıyımlar yapılmış olduğunu, üzülerek söyleyeyim ki, inkâr edemem. Ancak Ermeni ve Maruniler, Hıristiyan oldukları için değil, Osmanlı devletini içten yıkmaya uğraştıklan ve bu amaçları uğruna hükümet ve milletin gozü önünde, Rusya, Fransa ve (ngiltere'den yardım aldıklan için saldırıya uğramışlardır. Aynı kışkırtma karşısında dünyaya bir değil, yirmi masum ırkkıyımı örneğı vermiş olan Rusya acaba nasıl davranırdı? Ya ülkelerinin bağımsızlığı için savaşan Cezayirlilerı mağaralarda yakarak öldüren ve sonradan bu büyük eserden sevinç duyan Fransa ne yapardı? Hindistan'daki karargâhiannda başkaldıran asileri kurşuna dizerek cezalandıran İngılizlerin tutumu ne olurdu? Amerikan gazetelerinin büyük çoğunluğu, bu konuda ingiltere ve Fransa'nın yanında yer aldılar. Onlara Türkleri suçlarken Amerika'da hemen her gün meydana gelen Imç olaylarını ve Fitipinler'deki bağımsızlık savaşçılarına yapılan su tedavilerini hatırlatarak daha insaflı olmaları gerektiğini söylemeliyim. Bir varsayım olarak diyelim ki Amerika'yı istila etmek için Japorfların zencilerle gizli ittifaka girdikleri meydana çıkmıstır. Acaba bu zencilerın kaç tanesi sağ kalabilirdi kı olayı anlatabılsinler?" Bu demeç üzerine State Departman küplere biner, Dışışleri Bakan Yardımcısı Lansing, elçimizin sınır dışı edilmesini ıster. Sonunda Ahmet Rüstem'in "persona non grata" (istenmeyen kişi) ılan edilmesine karar verilir. Ahmet Rüstem, 20 Eylül 1914 tarihınde ABD Dışışleri Bakanı'na yazdığı mektupta istanbul'dan ger\ çağrılmasını istediğini, iki haftaya kadar ülkesine hareket edeceğını yazarak diplomatik dille "zahmet etmeyin, zaten ben kendim gıdiyorum" der. Ahmet Rüstem görevinden ayrılır, İstanbul'a gelir, istifasını verir ve Anadolu'da Mustafa Kemal'e katılır. * • * 19141989, VVashington'da iki büyukelçi. Nereden nereye gelmişız değil mi? AUSIRMEN Güvenlik Konseyi Kıbnslı taraflar arasında görüşmelere devam etme ve mayıs sonunda bir anlaşma taslağı ortaya çıkarma taahhüdüyle sonuçlanan üçlü göruşmenin en önemü sonuçlarından biri de Güvenlik Konseyi ile ilgili gelişraeler oldu. BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs konusunda daha etkin bir tutum izlemesi için Sovyetler'in inisiyatifi ile mart sonunda Konsey, üyeleri arasında gayri resmi görüşmeler başladı. Güvenlik Konseyi görüşmelerin çıkmaza girmesi veya adada banşın tehlikeye düşmesi durumunda Kıbns sorununa müdahale etmekten yana. Rum tarafının, görüşmelerin ilerlemediği ve Denktaş'ın zortuk çıkardığı yolundaki şikâyetleri Güvenlik Konse Rüşduiye 'yanıt kitap' YENt DELHİ (AA) Hindistanh Müslüman bir profesör, Hint astllı Ingiliz yazar Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" kitabına cevap niteliğinde bir kitap yayımladı. Islami Millia Üniversitesi profesö'rterinden Mecid AU Han, "Kutsal Ayetler" adını verdiği kitabını, dün Hintli bakanlara, Müslüman ülkelerin diplomatlanna ve Yeni Delhi'de bulunan mücahit liderlerine tanıttı. Han, "Kutsal Ayetler kitabtm, Rüşdü'nün eleştirdiği noktalarda, tslam dininin açıklamalanm vermek düşüncesi içinde yazdım" dedi. Han, kitabmın Müslüman kuruluşlarda indirimli fiyatla ve Rüşdü'nün kitabına karşı bir kampanya başlanlması şartıyla satılmasmı istediğini söyledi. Mottaki sessiz ayrıldı Dış Haherler Servisi Mottaki'yi uğurlamak için büyükelçüik yetTürkiye'nin, Tahran Büyukilileri, çarşaflı kadınlar ve çocuklardan olu1 kelçisi ömer Akbel'i danışşan 2530 kişilik bir grubun da havaalanına geldiği gözlendi. malarda bulunmak amacıyla Ankara'ya çağırmasının arYanında götürdüğü bagajın çok olması ve dından tran tarafından aynı kendisini uğurlamaya gelen kalabalık, büyükelçinin uzun sure geri dönmeyeceği, hatta belgerekçeyle Tahran'a çağnlan ki hiç dönmeyeceği yolundaki spekülasyonu tran'ın Ankara Büyükelçisı Manocehr Mottaki, dün "gergin" bir ortam körükledi. da Türkiye'den ayrüarak ülkesine döndü. Şeref salonuna girerken, kalabalık gazeteMottaki önce THY uçağı ile dün sabah An ci grubundan uzak tutulması için Mottaki kara'dan tstanbul'a geldi, sonra da tran Ha tranlılar tarafından ortalarına alındı. vayollan'na ait bir uçakla saat 13.OO'te tstan Şeref salonunda ise büyükelçiyi görüntülemeye çahşan foto muhabirleri ile Iranlılar arabul'dan Tahran'a uçtu. Ankara Büromuzun haberine göre, Mottaki sında gergin dakikalar yaşandı. Sinirli olmasaat 09.55 sularında Ankara Esenboğa Ha ları ile dıkkat çeken lranh yetkihler, foto muhabirlerinin objektiflerini elleriyle engellemeye vaalaru'ndaki küçük seref salonuna geldi. çalıştılar. Istanbul'da Iran'ın Istanbul Başkonsolosu Mircafer Zaferanci ve diğer konsolosluk yetkilileri tarafından karşılanan Büyukelçi Mottaki burada da hiçbir açıklamada bulunmadı, gazetecilerin sorularını yanıtlamadı. tran'ın Ankara Büyükelçisi Manocher Mottaki ailesiyle birlikte tran Air uçağma binerek Tahran'a gitmek üzere saat 13.00'te ülkemizden ayrıldı. Mottaki Türkiye'nin içişlerine kanşma niteliğini taşıyan tutum ve davranışlanyla Ankara'da büyük rahatsızhk yaratmıştı. Mottaki son olarak "tiirban sorunu" yüzünden tran'ın Türkiye üe olan ticari iUşkilerini sınırlayabileceğini belirtmiş, söz konusu demeç Ankara'nın tepkisine yol açmıştı. Demeç ve davranışlanyla büyük rahatsızhk doğurmuştu Iran'da kanşıklık Muntazeri'den 'sakin oV çağrısı Dış Haberier Servisi Iran'da Ayetultah Hüseyin AU Muntazeri'nin, 28 martta Humeyni'nin halefliğinden çekilmesinden sonra taraftarlarınca başlatılan kitle gösterileri ve şiddet olaylarına son verilmesi için tran halkına bir çağrı yayımladığı bildirliyor. tran'ın resmi haber ajansı tRNA'nm haberine göre soz konusu mesaj dun Tahran'da cuma namazı için toplanan halka okundu. tran'daki rejime karşı savaşan Halkın Mücahitleri Örgütu, Humeyni'nin eski halefi Ayetullah Muntazeri'nin doğum yeri olan Nejefabad kentinde patlak veren şiddet olaylarında çok sayıda kişinin öldüğünu ve resmi binalann kugın gostericiler tarafından ateşe verildiğini bildirmişti. Dün tRNA tarafından verilen haber Muntazeri yanlılarının giriştiği gösterilerin doğrulanması anlamını da taşıyor. Halkın Mücahitleri Örgütü tsfahan'ın 34 kilometre batısındaki 154 bin nüfuslu Nejefabad kentinde göstericilerin Devrim Muhafızları'nın silahlarını ele geçireTek karşı ateş açtıklarını ve "Kahrolsun Humeyni" şeklinde slogan attıklarını öne sürmüştü. Örgüt, olaylardan sonra Nejefabad kentinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve kentin önemli noktalannda Devrim Muhafızlarının devriye gezdiğini bildirdi. tran'ın ona bölgelerindekı Yezdenşehr, Emirabad ve İmam kentlerinde de benzer olayların yaşandığı one surüldu. Muntazeri'nin mesajının açıklandığı cuma namazı sırasında bir konuşma yapan Başsavcı Ayetullah Musavi Erdebili, Muntazerinin haleflikten aynlmasının ulkede bir iktidar kavgasının cereyan ettiği şeklinde anlaşılmaması gerektiğini belirtti. Erdebili, Muntazeri'yi kastederek, "O bu mektubu suyu bulandırmak isteyenlere karşı yazdı" şeklinde konuştu. Erdebili, Muntazeri'nin mektubu hakkında daha fazla bilei vermedi. Brezilycfda şiddet: 107 öUi RIO DE JANEIRO (AA) Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde şiddet olaylannın arttığı ve son altı günde 107 kişinin öldüğü bildirildi. Jornal Do Brasil Gazetesi'nde dün yer alan bir haberde, son 24 saatte Rio'da 24 ceset bulunduğu belirtilerek, "tlan edilmemiş bir iç savaş söz konusu" denildi. ~NAMÎBYÂ Bağlantısızlardan soykmmsuçlaması Bağlantısızlar hareketı, Guney bağımsctık sürecinin, başlamasından sonra, Güney Afrika askerteriyie. bağımsızlık için çarpışan Swapo gerillaları arasında çıkan çatışmalar karşısında '^oka uğradığım" bildirdi. Bağlantısızlar HareketiKoordinasyon Afhka işgali altındakı Namıbya'da Girit Bankası kamulaştırılıyor ATtNA (Cumhuriyet) Yunanistan'da Başbakan Papandreu'nun da adının karıştığı Koskotas skandalınm odak noktası olan Girit Bankasının devletleştirilmesi kararlaştırıldı. Karar Yunanistan Ekonomi Bakanı tarafmdan açıklandı. Bakan bankadaki 400 milyar liralık açığtn devlet bankalarmca karşılanacağını söyledi. Devlet bankalanmn Merkez Bankası 'nca sağlanacak faizsiz krediyle Girit Bankası'na mecburi ortak olacakları belirtildi. Burosu. önceki gün yayımladığı bildiride, Güney Afrika askerterini. Namıbya'da "bir soykırım kampanyası" yurutmekle sucladı. Bush'tan, Şamir'in önerisine destek Dış Haberler Servisi Israil Başbakanı lzak Şamir'in, Ortadoğu sorununda Washington'da yaptığı temaslar sürerken, ABD Başkanı George Bush, Şamir'in "işgal altındaki topraklarda seçimler yapüması" yolundaki önerisini desteklediğini bildirdi. Filistinli liderler ise bu öneriyi tepkiyle karşıladılar. AA'nın haberine göre önceki gece Şamir'le görüştükten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan George Bush, Israil Başbakanı'nın temaslannda ele alınan konulara ilişkin bilgi verdi. ABD Başkanı, Şamir ile görüşmesi sırasında, Israil Başbakanı'na, "Biz bağımsız bir Filistin Devletini desteklemiyoruz ama İsraU'in Batı Şeria ve Gazze Şeridini işgalini de desteklemiyoruz" dedi. Bush, tsrail'in, 1967 yılında işgal ettiği Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde çekilmesinden sonra bu topraklann kime verileceği konusunda herhangi bir şey söylemedi. Ancak bu konuda taraflar ara OKTADOĞU SORUNU Bildiride, "Güney Afrika'nm Namibya'daki güçlerinin, Namibya'nın bağımsızlık sureci başladığı bir dönemde, bu ülke halkına karşı yürüttüğü zalim soykırım kampanyası bizi şoka sında goruşme yapıiması gerektiğini kaydetti. Bush, görüşme sırasında, Israil'in, Filistinlilerle '"ciddi bir diyalog" kurmasını isteyerek, "Sonınlar kendi kendine çözülmez, Hderlerin cesur girişimleriyle çöziilür" dedi. ABD'nin iddiası fVASHINGTON (AA) Norveç açıklannda nükleer güçle çalışan bir Sovyet denizaltısımn kaza geçirdiği ve yanmakta Olduğu ileri sürüldü. Amerikalı yetkililer, Norveç'in kuzeyinde kaza geçiren denizaltıda ö'len ve yaralananlar olduğunun sanıldığını açıkladılar. Sovyet donanmasınm en son ürettiği saldın amaçlı "Mike" tipi denizaltının, sahile ne kadar uzakhkia olduğu konusunda ise açıklama yapılmadı. Amerikalı yetkililer, kurtarma çalışmalan için olay yerine Sovyet gemi ve uçaklarının gitmekte olduğunu kaydetüler. bu kampanyayı BM Genel Sekreteri'nin temsilcisinin izni dahilinde yürutmesi eset ^encidjr" denildLSVVAPO yönetimi BM bağımsızlık heyetine başkanlık eden Rnlandiyalı Martti Ahtısaari'nin acilen degiştinlmesini istedi. Angola sınınnda süren çatışmalann yedinci gününde dün Güney Afrika savaş uçaklarının kultanıldığı bildirildi. Ölu sayısı 220'ye yükseldi. uğrattı. Güney Afrika birliklerinin, Çin Başbakanı Li Peng, ülkesindeki reformları değerlendirdi 'Sovyetler'i taklit etmeyeceğiz' Dış Haberler Servisi Çin Başbakanı Li Peng, ülkedeki siyasal sistemin demokratikleştirilmesi konusunda Sovyetler Birliği'nde uygıılanan politikalan taklit etmeyeceklerini ve demokrasi doğrultusunda aceleci adımlar atılmasının ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyeceğini söyledi. lnternational Herald Tribunc Gazetesi'nin haberine göre, Li Peng Pekin'de düzenlediği bas;n toplantısında "Demokrasi iyi bir şey ama bir ülkenin kendine özgü koşullanndan doğmalıdır. Biz demokrasiyi kurmak istiyoruz ve bunu başarıvla gerçekleştirdiğimizde de ekonomik gelişmenin ve sosyal istikrarın artacağına inanıyornz" dedi. Li Peng, demokratik sürecin aceleye getirilmesi ve aşırı adımlar atılması halinde ülkenin birliginin bozulabileceğjni veistikrarsızlık ortamı doğacağını söyledi. "tstikrarsızlık, ulusal yapıyı zedeler ve reform çabalarını olumsuz yönde etkiler" dedi. Li Peng "Çin'in koşullannın Sovyetler Birligi'nden farklı olduğunu ve Sovyeller'de uygulanan politikaların mekanik bir biçim tsrail Başbakanı tzak Şamir de ABD Başkanı George Bush üe görüştükten sonra düzenlediği basın toplantısında, "Eger FilUtinliler banşın sağlanmasını istiyorlarsa, bu oneriyı desteklerler. Ben zaten onlann barıştan yana olduklanna inamyorum. FKÖ'den destek beklemiyorum" diye konuştu. FKÖ Lideri Vaser Araf at tsrail'in önerisini reddederken, ABD'nin de desteklediği seçimleri "Her zamanki gibi münasebetsiz" olarak nitelendirdi. Kongo'da bulunan Arafat, "İsrail Başbakanı İzak Şamir'in VVashington'daki açıklaması her zamanki gibi münasebetsiz, bürün baskı yapanlar aynı lisanı kullanıyor" diye konuştu. Demokrasinin, her ülkenin kendi koşullanndan doğması gerektiğini söyleyen Li Peng, bu sürecin 'aceleye getirilmesi ve aşırı adımlar atılması tehlikesi'ne karşı uyarıda bulundu. Çin'in ekonomik liberalleşme girişimlerinin süreceğini belirten Başbakan, kapitalizme geri dönüşün ise söz konusu olmadığını vurguladı. de Çin'de taklit eduemeyecegine" işaret etti. Başbakarun basın toplantısının, ulkede son zamanlarda daha fazla demokrasi ve siyasal af isteyen demokratik grupların etkinliklerini arttırmalan uzerine gerçekleştiğine dikkat çekiliyor. Başlangıçta bu tür gruplara anlayışla yaklaşan Çin yöneüminin, son iki ay içerisinde tutumunu değjştirdiği gözleniyor. Resmi basının, Sovyetler BirliLi Peng ği'nde geçen ay yapılan Halk Temsilcileri Kongresı seçimlerinde Komünist Parti adaylarının uğradığı yenilgiye çok az yer ayırması dikkat çekiyor. Yönetimin Sovyetler Birliği'ndeki duruma ilgisiz kalmasına karşın Çinli aydınların, Mihail Gorbaçov'u ve uyguladığı liberalleşme politikalarını desteklediği bildiriliyor. lnternational Herald Tribune Gazetesi'nin Pekin muhabiri, kendilerine son on yü içerisinde. sosyalist ülkeler arasında geleneksel Marksizmden uzaklaşan tek ülke gözuyle bakan Çinlı yetkililerin Sovyetler'deki gelişmeler karşısında hoşnutsuzluk duyduklannı ileri surüyor. Düzenlediği basın toplantısında "Çin'in ekonomik liberalleşme girişimlerinin süreceğini belirten" Li Peng, "kırsal alanda uygulanan rcformlara" dikkat çekti. Hong Kong'un ekonomik tecrübelerinden yararlanacaklannı, ancak kapitalizme geri dönüşün söz konusu olamayacağını belirterek, "Hong Kong var olan kapitalist sistemi sürdürecek, Çin de sosyalisl kalacaktır" dedi. İnsan haklan ve siyasal af ile ilgili bir soruya karşılık olarak da "İnsan haklan konusuna büyük önem veriyoruz, ancak utusun en önemli ihtiyacı sosyal istikrann sağlanmasıdır" dedi. Li, yabancılara insan haklan konusunu kullanma fırsatı vermeyeceklerini ve bunu içişlerine müdahalenin bir özürü olarak görmediklerini söyledi. Gelecek ay Çin'de yapılacak ÇinSovyet doruğunda üzerinde durulacak öncelikli konunun Kampuçya sorunu olduğunu belirten Li, ekonomik işbirliği konularının da ele alınacağını bildirdi, ancak iki ülke arasında son 30 yıldır süregelen gerginliğin ortadan kaldırılması ve ilişkilerin normalleştirilmesinde ekonomik konulann çok buyuk önem taşımadığmı vurguladı. Yunanistan Dışışleri yalanlıyor: Gümülcine Konsolosuna girişim haberleri asılsı z STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan hukümetinin Türkiye'nin Gümülcine Konsolosu Kemal Gür'ü "persona non grata" (istenmeyen kişi) ilan etmeye hazırlandığı yolunda çıkan haberler, Yunan Dışişleri Bakanhğı tarafından kesin bir biçimde yalanlandı. Yunanistan Dışişleri Bakanhğı yetkilileri konuya ilişkin sorular üzerine, bu tür haberleri bütunüyle "asılsız" ve "yeni bir hayal üriinü" olarak nitelediler. Yunan Dışişleri Bakanlığı'nda adının yayımlanmasını istemeyen bir yetkili, "Bunu ilk kez duyuyonım. Kanımca kurnazca hazırlanmış bir iddia ya da bilinmeyen bazı çevrelerin çıkan için kasıtlı olarak yayımlanan bir haber" göruşünü savundu. Anımsanacağı gibi, bundan bir süre önce Yunan Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Yannis Kapsis, Türkiye'nin Gümülcine Konsolosu Kemal Gür'ün "Yunanistan'ın içişlerine kanşUğt" gerekçesiyle Atina'da Türk Büyukelçiliği'ne şikâyette bulunmuştu. Bu arada, Yunan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias ile müsteşan Yannis Kapsis arasında özellikle TürkYunan ilişkileri konusunda büyük bir ihtilafın varhğından söz ediliyor. Atina'da yayımlanan haftalık Ponüki Dergisi'nin dünkü sayısına göre Kapsis, Papulias'ın Turk Dışişleri Bakanı Mesul Yılmaz ile kurmuş olduğu "özel dostluktan" son derece rahatsız olmuş ve bu konuda Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'ya bir muhtıra vermekten dahi kacınmamıştı. Macaristari'dan Sovyet çekilmesi BUDAPEŞTE (AA) SSCB, Macaristan'daki askeri birliklerinin bir böiümtinü geri çekme işlemine 25 nisanda başlayacak. Macaristan hükümet sözcüsü Gyorgy Marosan yaptığı açıklamada, çekilme işleminin haziran ayında tamamlanacağınt bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle