28 Haziran 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER (ahlakî) geleneklere gore yargılandığına ve bunla rın nerdevse tumu dınlerın konusu sayıldığına go re, hoşgorunun dıne aykırı olduğu ortava çıkar kı, burada artık "daralmak" sozunun anlamı kalmaz Humevnı Iram'nda, dınce suçlu gorulmuş kuçuk kızların dın buyruğuna uyularak, oldurulmeden on<.e kızlıklarının bozulması olavı, Tann'vı da hoş gorusuzluk alanı ıçıne sokmaktadır Pekı, nerede ışlerlığe gırecek hoşgoru'' Şunu belırtmek gerekır kı, hoşgoru beklentısı bır gun bızım de suç ışleyebıleceğımız va da suçlu bu lunabıleceğımız korkusuna dayanmaz dayanmamalıdır Hoşgoru, toplumun mutluluğu ıçın gereklı dır Bır toplumda, toplum dışı sayılanların çogal, ması, o gune değın suçsuz yaşamış olanları da ra hatsız eder, hatta gunahın ınsansal olduğu duşun cesını uyandırır Oyledır de. Geleneksel sağtore>e, dınsel >asak ve buyruklara uvmanın fire vermedığı toplumlar (boyle bır toplum yoktur ya) jenılenmedığı ıçın çurur, yaşanamaz duruma gelır Bır bakı ma gunahlardır toplumun uyarıcısı Yukarda Isa'nın bır sözunu anmıştım, Hırıstıvan kılısesı, Isa'ya karşın hoşgorüsuzluğu getırdı ınsanlığa Otekı dınlerın hoşgorusuzluğunu de katarsa nız, oyle oldu kı, bu dınlerden hıçbınne ınanmayan kışı, ahlakı olmayan bır kışı dı>e göruldu Oy sa dın dışı bır ahlak vardır ve dınlerden hıçbınne bağlı bulunmayana da doğru, ı>ı, kusursuz olma yolu açıktır Buna laık ahlak dıyebılırız Nokta Dergısı'nın geçen haftakı >a>ısında, Sa>ın Cem Akkan'ın, surgundekı Tıbet dtnî lıderı Dalaı Lama ıle vaptığı ılgınç röportajı okuyunca, ele al dığımız konu açısından gönul ferahlığı getırecek nı telıkte sözler buldum Dalaı Lama, Akkan'ın bır so rusuna şu karşılığı verı>or "Ben bır Budıst'ım, Budıst bır rahıbım Inanç tan sozettığım zaman, bununla ıyı davranış ve ıvı nıvetlılığı kasdedıyorum Herkesın dın ıle bağlı ol ması gerekmez Tann'yı, Buda'yı ya da başka bır şe>ı kabullenmesı gerekmıyor Dınî ınançları olma >an bır kışı de ıvı bır ınsan olabılır tnsanların do ğal vapısı artık dunyanın durumunu bente her gun bıraz daha ıvıye goturmekte. Insanlar artık kan do kulmesını ya da atıyı ıstemıyor Savaş acı getırır sa dete Vıların sonunun gelmesı tanrılann değü ın san ıradesının sonucudur' Dalaı Lama'nın bu guzel sozlen Budızm'ın nasıl bır dın olduğu sorusunu ortava çıkanyor Fakat bız şımdılık bundan vazgeçıp ' ınsan ıradesı"nın ahlakla ılışkısı konusu uzerınde dursak daha ıvı ederız du şuncesındeyım Insan ıstencı sovunu ıster ıstemez ' ınsanın sorumluluğu' tartışmasına vol açacaktır Ozgurluk, sorumluluk getırır Ya buyruklara ve va saklara boyun eğeceksınız ya da ozgurluğunuzu kullanacaksınız Karl Popper'ın, bugunlerde okumakta olduğum "Açık Toplum ve Duşmanları" adlı kıtapta (Çev Mete Tunçay, Remzı Kıtabevı) konumuzla ılışkılı bo lumlerle karşılaştım, bır parçayı alıntılayacagım a "Tarıhsel olarak, her çeşıt ahlak kuşkusuz dınle başlamıştır, ama ben, şımdı tarıh çorunları ıle uğ raşmıyorum îlk ahlakçı yasa kov.ui.unun kım ol duğunu sormuyorum Sadete, onumuze konulmuş ahlak vasalarını kabul >a da reddetmekten sorum lu olanın bız ve yalnız bız olduğumuzu sovluvorum gerçek pevgamberlerle sahte peygamberler arasın da a\nm yapması gereken bızız Her çeşıt normun Tanrı tarafından verıldığı ıddıa edılmıştır Eğer eşıt lık hoşgoru ve vıcdan ozgurluğu ustune kurulan Hırıstıvan ahlakını, sırf tanrısal bır otorıteye da>andığı ıçın kabul edıyorsanız, vapınızı zayıf bır te mele oturtuyorsunuz demektır Çunku eşıtsızlığın Taıın'nın ıradesı olduğu ve ınançsızları horgorme memız gerektığı sık sık ıddıa edılmışıır Ama Hırıstıyan ahlakını, bovle yapmamız buyurulduğu ıçın degıl de, alınması gereken doğru kararın bu oldu ğuna ınanf'ığmız ıçın kabul edersenız, o zaman ka ran veren sız olursunuz" 7 NISAN 1989 Yasaklar ve Bııyrtık lar MELİH CEVDET ANDAY Eskı dılde "musamaha" denırdı (semahat'tan), şımdı çok \ennde olarak "hoşgoru" dıvoruz, "anlayış" anlamına, kımı >erde Fransi2casını, "tle rance"ı kullandığımız oluvor kı, "dayanma gucu katlanma" anlamına da gelır Denıldığıne gore Hı rıstı>anlık'la bırlıkte orta>a çıkmış bır kavram bu bıze göre yanlış olsa da goz yummamız gereken bır eyleme, bır duşunceve karşı davranışımızı belıftıyor Neden, nıçm göz yumalım, hoşgorelım, anlayış gos terehm9 Bır sokak kadınını taşa tutarak oldurmek (recm etrnek) ıçın toplananlara tsa, "Ilk taşı hıç gu nah ışlememış olan atsın" dıverek kurtarmıştı za valhyı Demek "günah" butun ınsanların başında dır, gunun bınnde herkes doğruluktan ayrılabılır, bu yuzden de yanlış ışleyenı acımasızca kotuleme den, cezalandırmadan önce, hıddetımıa, şıddetımızı bastırmağa bakmalıvız, çünku bız de o duruma duşebıhnz, anlayışh, hoşgörulu olalım Ama nereve değın9 Bunun stnınnı belırlevebılmek ıçın yasakların, buyrukların doğasını ıncelememız gerekır Şurada kısaca degınmeğe gırışırsek dıye ceğız kı, yapılması doğru olan ve olmayan ışlerı en başta doğa yasaları saptar, bunlar değıştırılemez, bızım denetımımızın dışındadır Gece ıle gunun, mevsımlenn suregıtmesı gıbı olaylarda bıze uymak duşer Bunlar yanında bır de ınsanların kovdukla n yasalar var kı bunlara ' normatıf vasalar" denıyor Dınlerın jasakları \e buyrukları (sağtorelenn bunlardan çıkuğı soylenebıhr), hukuk kurallan, parlamentoların çıkardığı yasalar gıbı lmdı doğa vasalarına aldırmayan bırı ıçın "hoşgoru" sozkonu su olamayacağına gore (çunku onu doğa cezalan dırır), bız ancak normatıf vasaları bozanlara anla yış gosterebıleceğızdır Ancak bu ıkı tur vasanın bır b\nne karıştığı durumları da gozden uzak tutma mamız gerekır, çunku doğa ınsan doğasımn da bır parçasını oluşturmuştur Ruhça, akılca sakat doğ muş bınnın normatıf yasalarca da suçlanamayacağı bılınır Hukuksal vasalara gelınce, bunların doğruluğu her zaman tartışmağa açıktır, nıtekım zama na uvmadikları gerekçesı ıle ışlerlıkten kaldırılan yasaların bulunması da bunu gostenvor Ama bugun, orneğın ulkemızde, duşuncelerını soyledıklerı ıçın suçlandırılanlara aamasızca ezıyet edılmesı, hukuk alanının da hoşgöruye açık olma dığını göstermektedır Dıyelım komunıstlık suçunun hangı doğal ya da sağtöresel ılkeye göre yasa laştınldığım açıklamak olanaksızdır Ovsa hoşgo runun en çok ışleyeceğı alan, duşunce ozgurluğu alanı olmamalı mıdır'' Ceza yasamızdakı 141 ve 142 maddeler, faşıst ttalva'nm ceza yasasından alınmadır, demek Turk ınsanırun geleneklerınden ve ah lakından kavnaklanrruş değıldır, bu bakımdan, doğa vasalanrta gırmedıib gıbı, normatıf yasaların do ğasına da uvmamaktadır İlkel toplumdan bu yana ınsanı baskı altında tu tan \e tartışılması yasaklanmış yasalara gelınce, bunlar tabuları, dınsel vasakları ve buyrukları ıçeren gızemsel ınanç kurumlarıdır kı, tanrılara ya da tanrıya bağlandıklan ıçın doğa yasaları ıle bır tu tulurlar, demek denetlenemezler, değıştırılemezler tartışılamazlar öyleyse burada hoşgoru ışlemez Böylece hoşgoru alanının adam akıllı daraldığını sovlemekten başka çıkar yol kalmıyor demektır O\ sa ınsan da\ ranışlarmın nerdevse tumu sağtöresel PENCERE Ezik; Ama Tepkili... Çaddeler tenhaydı Meydanlar bos Istanbul halkı "Ga/afasaray Steaua Bükreş" maçını ızlemek ıcın evlere çekılmıştı Işyerlerınde, meyhanelerde, kahvelerde televızyon ekranı başındaydı herkes, bırlıkte soluk alıp verıyordu, gerılım doruktaydı Ah bır yensek Steaua Bukreş ı bır yensek gok catlayıp, yer yarılacaktı ağaçların koklerı dışarı vuracak, nehırler tersıne akacaktı, otomobıller havada ucacak ınsanlar kanatlanacaktı koskoca Turkıye, mantan patlamıs sampanya şışesıne donuşecektı, yüreğımızdekı okyanus caddelere, sokaklara dalga dalga vurarak köpüklenecektı davullar vuracak klaksonlar çalacak, bayraklar dalgalanacak naralar atılacak, goğsumuzde sıkışan coşkunun dışavurumu ortalığı altak bullak edecektı Umutlarımız boşa çıktı, coşkuya yonelık gerılımlerımızı ıçımıze gomdük Dokunsanız ağlayacaktık • Neden böyleyız'? Turkıye geçmışte ne başarılar kazanmıştı1 Bınıcılerımız Italya'dan Mussolını nın altın kupasını getırmışlerdı Dünyaca unlü Macarlar a futbolda dız çökturen bız değıl mıydık'' Olımpıyatlar'da güreş mınderlerını hallaç pamuğu gıbı atardık Balkan yarışmalarında atletızmın onde gelenıydık Yıne de başarı kazandığımızda Turkıye hop oturup hop kalkmazdı Yengılerle yenılgılerı spordakı anlamlarının çerçevesıne oturtacak kadar görmuş geçırmış bır toplum gıbıydık Yoksa o yıllarda daha efendı, daha ağırbaşlı mıydık' Kendı kendımızı bır özeleştınnın suzgecınden geçırmek ıçın tam vakıttır Çünku ' zafer"ın sarhoşluğuyla tozdan dumandan ferman okunmadığı zaman sağduyunun sesını kımse duymaz, bırısı kalksa da "Efendıler kantarın topuzunu /caçırmaya/ım" dese, yararı olmaz sporda yenılgının de yenmenın de doğal olduğunu anlatmaya çalışsanız tepkı gorursünuz Bastırılmış duyguların bır futbol maçıyla patladığı anda sokaklara dökulen aşın coşkunun mantığı yoktur ama, yenılgının huznünde aklımıza danışmak kolaylaşabılır Sormak zamamdır Türkıye'de futbol, spor olmaktan çıkarak bır başka anlamın göstergesıne mı donuşuyor' * Çağımızda 'gostergebılım' dıye bır yenı alan oluştu Her futbol başarısında spor mantığını aşarak bır toplumsal patlamaya dönüşen dışavurum neyın gostergesı? Halkın ezıklığının mı17 Ezık ve yanık dedınız mı, arabesk gündeme gırer Onulmaz, unutulmaz, kavuşulmaz bır özlemın çığlık çığlığa dıle getırılmesındekı bıçem soylem, bağlam ve kapsam ıçıne super elektronık aygıtların gıygıyı katılınca, kışının ruhunu tırmalayan beynını hızarlayan bır musıkı oluşuyor Ikı kadeh rakıyla bır kaset arabesk, ruh dottoru gıbıdır Futbolda da yıllardan berı ezık ve yanık değıl mıyız? Tepkılerımız de arabeske donuşuyor "Zaferlerde" çıldınyoruz Yenılgılerde çokuyoruz • Ne var kı soluk soluğa yaşayan bır toplumuz, ınsanlarımız coşkulu, gerılımlı, tepkılı Yıllardan berı baskı altında yaşatılmış halkın bırıkımlerı şu ya da bu yolla meydanlarda dalgalanıyor Öyle bır ulkeyız kı askerı darbeyle başkente oturtulmuş sıyasal ıktıdara halk yuzde 80'ıy'e karşı çıkıyor ama sırtına bınmış ağırlığı ustunden atamıyor Çıldırmaz mısınız17 Yaşam boğuntusunda arabesk çığlıklar atan halkın ıçındekı bırıkıme gerçek değerını vermek gerekıyor Türkıye'de pek çok şeye gebelık çeken bır toplumun butun göstergelerı su yuzüne vurmuş gıbı Halkın bırıkımlerını bozuk para gıbı harcamak ısteyenlerın tuzağına duşmezsek geleceğımıze umutla bakabılırız ARADABIR SAMİGÜRTÜRK Em.Felsefe Ögretmeni Wm 1988 SOSYALİST PARTİ Kongresi 1 GURBETE SOYLENMIS TÜRKÜLER İrtica Geri Tepebilir Sayın Evren, Guvenlık Konseyı Başkanı olarak seçmelı dın derslerını hem zorunlu yaptı hem de lıse sınıflarına dek uzatarak uygulama alanını genışlettı (Hırıstıyan ya da Musevı çocuklarının da Islam kültürü almalarını zorunlu kılması ayrı bır yanlış) Gerekçe olarak şoyle denılmıştı ' O ağızların bağlı, yazıların yasaklı olduğu günlerde Çocuklarımız dınlerını yetersız hocalardan gızlı gızlı öğreneceğıne devletın okullarında açık şekılde ve de ehıl kışılerden (?) öğrensın " Bu, çok büyuk bır yanılgıydı Sıkıyönetımın düşunen kışılere ne tür cezalar keseceğının bılınmemesıne karşın kımı yüreklı aydınlarımız gerıcılığe gıden bu yolun yanlışlığını açık seçık anlattı, vurguladı Kısaca anımsatalım Atatürkçüluğün ıçten savunucularından Ord Prof Dr Reşat Kaynar dınsel eğıtım sonucunda doğacak tehlıkeyı şoyle belırttı " Mıllı eğıtımın yerıne dınsel eğıtımın geçmesını sağlayacak (olursak) bunun ağır zararlarını vatanımız ve mılletımız ödemek zorunda kalacaktır" (17 8 1981 günlü Cumhurıyet) llerıcı ve değerlı yazarlarımızdan Oktay Akbal da Prof Dr Ozer Ozankaya'dan alıntılar yaparak bugünu sekız yıl önce gördü ve şoyle yazdı " Zorunlu dın bılgısı derslerı de ne denlı denetlense, ne denlı ızlense de, ılerde bır gun tutucu bır ıktıdarın çıkar hesaplarıyla çağdışı bır gıdışın besleyıcı kaynakları halıne er geç gelecektır (bu) Türkıye'dekı gerıcılık yandaşlarının oteden berı özlemle bekledıklen bır tutumdur " (29 8 1981 günlu Cumhurıyet) Bu konuda başka düşünür ve yazarlar da uyarıcı görüşler sergıledı Ayrıca Ulusu kabınesının hazırladığı gızlı rapor da bu görüşler doğrultusunda ıdı Ama konsey uyelerı' eğıtımcıler ne anlar, profesörter ne bılır?" gıbı düşüncelerte kendı bıldıklennı okudular Ve geldık bugünlere Sıkmabaşlılar, türbanlılar, konuyu ıstısmar etmek ısteyenler meydanlara dökutduler "Evren ıstrfa'" dtye bağırmaya başladılar Neden'' Çünkü ırtıca çok tehlıkelı bır sılahtır Yaşanan busonolaylaryakın bırtehlıkenın küçük ama çok anlamlı bır habercısı ve hatta kanıtıdır Bugün cumhurbaşkanmı ıstıfaya çağıran zıhnıyet yarın başbakanı da hedef alatnlır "Bısmıllah" dıyerek söze başlamalar, ıkıde bır 'Allah" demeler, namaz gösterılerı, devlet kadrolannı gencılere sunmalar ve benzerı tutumlar yetmeyebılır Çünku ödun verdıkçe yenı ödunler ıstenecektır Çunku (cahıl) kıtlenın ana hedefı devletı şenat düzenıne ındırgemektır Örnekse,' Tanrı uludur" yerıne "Allahuekber"ı gerı getırenler ve bunu "Ezanı Muhammedı" olarak yutturmaya kalkışanlar (Çunku gerçekte o Ezann Habeşı ıdı), yanı Demokrat Partılıler kısa süre sonra gördüler kı bunlar yetmedı Atatürk'ün yontularına saldırdılar tıyatrolar bastılar vb Çok yakın bır gelecekte bu ve benzerı olaylar yaşanırsa hıç şaşmamalıyız (Başladı bıle) Iran'ı suçlamanın hıçbır anlamı yok Asıl suçlu bu ortamı yaratanlardır Atatürk'ün kurtanp kurduğu laık cumhurıyette ona ters düşen yollara sapıldıkça daha çok kötü örnekler yaşanır bu gıdışle Dınsel anlayışın hortlamasına göz yumanlann karşılaşacağt daha da büyük tehlıkeler vardır Çeşıtlı hızıplerın dogup yurtta kargaşalar yaratması gıbı Örnek mı? Süleymancılar daha dun (1981'de) dın eğıtımını okulda almış ımam hatıpltlen, ılahıyat ve Yüksek İslam Enstıtüsü çıkışlıları bıle 'Deccahn ordusu' olarak gördüler, nrteledıler Bır yenı pılavoğlu çıkabılır Saıdı Nursı'nın çömezlerı ortalıkta (ve de yurtdışında) kol gezıyor Yenı ve değışık 'Sebılürreşat' dergılen boy göstermeye başladı Nakşıbendılık ıse şahlanmak yolunda (Kuran'da ve hadıslerde yerı olmayan bu ayrılıkçı hızbm doğuracağı tehlıkelerı Ismet Zekı Eyüboğlu çok guzel anlattı) Yann bu ve benzen akımların karşı karşıya geleceğını, hatta çatışmalara gıreceğını düşunmek hıç de saflık olmaz Daha dun yaşanan AlevıSünnı çatışması farklı bır şey değıldı Unutmayalım kı Islam tarıhı, kendısıne gerçek Müslüman dıyenlerle, bunları dınsız sayıp katlettıren kışılenn öykülerryle doludur (Rıza Zelyut) Örneğın Fatıh'ın kütuphanecısı Tokatlı Molla Lutfü'yu ıpe gonderenler de kendılerını daha ıyı bırer Muslüman sanıyorlardı (llgmçtır, tam bu satırları yazarken, gazetelerde şu haber yer aldı Aydın dın adamını yobazlar oldurdü Ulkeyı o gunlere sürüklemeyelım Gerı dönüş, kurtuluş çok zor ve kanlı olur) Özetleyelım Gerıcı akımlara yeşıl ışık yakmak ucuz ve kolay bır polıtık yatırımdır Bu yola başvuranlar çokça oy alabılırler Ama bu tutumun sonunda üç buyük tehlıke yatıyor Once toplum kamplara bölünur ve ılerıcıgerıcı kavgası başlar Unutmayalım kı bu ulkede azımsanmayacak oranda Ataturkçu bır kuşak, bır bırı kım vardır Sonra yüz bulan gerıcıler mezhep kavgasına soyunur Cumhurıyet tarıhımızde bıle bunun omeklerı var Ve yönetcılerın dıkkatıne sunanm' Hortlatılmasına ortam hazırlanan "ırtıca" gerı teperek gıdışın öncülerını de hedef alabılır iyjji 1 Buyuk BİRLİK VE ALTERNATİFE DOĞRU 1 Şubat 1988 tarıhınde kurulan ve Anayasa Mahkemesı'nde yargılanarak aklanan Sosyalist Parti, 1 Büyuk Kongresı'nı yapıyor İşçı sınıfımızın ve koy emekçılerının bır sıyasal kuruluşu olan, BAĞIMSIZLIK DEVRİM SOSYALIZM ıçın emperyalızme ve ışbırlıkçılerıne karşı mucadele eden partımızın kongresıne butun sosyalıstler ve emekçı halkımız davetlıdır Yer Golbaşı Sıneması Maltepe/Ankara Gün 8 Nısan Cumartesı Saat 10 00 9 Nısan Pazar Saa1 9 00 Not Kongremız 9 Nsan Pazar ak$amı sanatçılarımızın ve tolkkx etdbmrn kat lacağı şenhKle sora erecektır r (SÜMEYRA ÇAKIR) KtcUCM Hltvtaom Stâtfyoa ttt huıriaMnı^tır * ^ CV\fC\ Ada YOyınc»* » MUk TicUdŞn İMÇ.5 B Na 5322 Unkapon»4SÎ Td 513 00 64 ^ ^ ^ d M ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ H 1 E " M A V l DÜNYA'YA GÖNÜL VERENLER../ DENİZCİ TOPLUM İÇİN EĞİTJM ^ ^ ^ • V / ^ f t \elken c«^*« o i6uaw>ıiST "DenizdeveEvinızde" NİSAN 1989*^SAYI 60 Dühyası 9 | â f Ta 1193107 A Sf±P 1 Wm fW^K'9wlK g' ^JM 4ğ 21. YILINDA Edirne'den Kars'a kadar 68'Lİ MİSİNİZ? Yıldız Parkı Malta Koşku yanındakı Yeşıl Sera'da buluşalun. 8 INisan 1989 Saat: 15.0021.00 j \ ^^~ Godard Ozel Savı • y y. y^"^ a HELENE MERRICH • SUSAN ^^klCaİfV^vr SONTAGDR1CHARDROUDCFATIH s' J «x ^ » k A ^ OZGU\ENDHAY\TIMYAŞAMAK D ALISTMRE'vVHYTED MEHV1ET «,.,. L.., 0 GURELID YVONNEBABY3 REHA P ERDEMDSAMIALT1NDAG Ç | K J | QR\YMONDLEEEVRE TWA ÇORUM 2'NCt SULH CEZA MAHKEMESİ HLKLM OZETt Esas No 1989/78 Karar No 1989/83 Gıda maddelen tuzuğune a\kı rılık suı,undan sanık Çorum ılı Çöplu Mahallesıne ka>ıtl> halen Çöpiu Viah Kunduzhan Sokak No 9 da Altıntaş Ekmek fırınını valı$tınr \bdulkadır \e Fende Edevıve oğlu 1932 D lu MUSTA FA OZSOLUK hakkında Mahke memızın 2 3 1989 tanh ve 1989/78 Es 1989 83 sayılı karan ıle TCk nun 198 Md ıle 3 a> hapıs ve 5 000 lıra agır para cczasıvla ve TCk. nun 402 Md ıle de çalışı r makıa olduğu Altıntaş Ekmek fı rının verılen cezava musavı bır sure ıle meslek ve sanatmın tatılı ne verılen hapıs cezası 64 7 S K nun 4 1 \ld ıle paraya çev nlerek netıceten ve toplam olarak 32 000 TL para cezası ıle tec zıyesıne karar verılmıştır tş bu hukum ozetının masrafı bılahare sanıktan alınmak uzere bır suretının Ankara Istanbul ve Izmır de vavımlanan tırajı >ıızbının uzerınde olan gazetelerden bı rısınde ılanına bır suretının Çorunı da >avımlanan mahalU ga zetelerden bı rısınde ılanına dığer bır suretının ıse kapatma suresı kadar kalmak uzere ış>enmn göze çarpan bır venne asılması ıçın ılandır 9 3 1989 «,«!??••• 1 1 Amerika'ya ilk adımı TWA ile atın. Amerikan konforunu hemen yaşayın. Ilk ı/lenım behrleMcidır T\\ \ vaşatır Yoltuluk ba^langnıvla butunlenır Kusursuz bır TîC'Ade sunulan Amenkan konfor \e konııkse\erhgını bır kez taclanlar, bır baska ha\a\olunu denemek ısteme7 ler Şımdı T V si7e daha da çok ımkan CA sunuvor TXA ^ Nısan dan ıtıbaren haftada S gun 1 Ma\ ıs tan ıtıbaren hergun uçu\ or Artık dıledığınız sabah uçağa bınıp cığleden sonra \e\\ York ta olabıleceksınız Ustelık bekle meden alanlarda\akıt ka\t>etmeden \BD ıc,ınde ıse 100 den fazla uçuş seçenegı sunuvor T\C\ sızı Amerı ka da ıstedıgıni7 \ ere goturmek ıcın termınal degı$tırmeden 50 \ıldı/lı Amenkan konforuv la mmakmsi * * * * * İşçı sınıfımızın yekınıp ayağa doğrulan güzellığı Sınıfa yaklaşımda ML bır oncunun yonelımı Yerel seçımler ve getırdıklerı sonuçlar Ekmeğmı kana bulayanlar ve tarıhın hukmu TBKP Program Tasansrnın eleştırısı veÖZELSAYT * KADINLARIN KURTULUŞU 20. SAYIMIZ BAYILERDE KIRALIK DAIRE"" Beşiktaş'ta mobılyah, telefonlu daıre Tel: 175 37 67 68 TWA For the U\t ot Amcrıca TMM Sefergünleri J \tsan 1989 dan ıtibaren Perşembe Cuma Cumartesı Pazar Pazartesı Saat 0"15( I \ta\ns 1989 dan ttıbaren ben>un )Yer Ataturk Haı aUmum Rota lstanbutFrank/urt\'eu York aynca Wasbıngton DC ı<e Sl 1 nuıs eFrankfurt dan dtrekl sertısler Amenka nın 1(X) den fazlaiehrtne beklemesızbagiantı Rezervasyonlanntziçin TurkıyeGenel SatnAcenlamız MMiur Istanbul (1) 1 i4 512~ İU 5569 İU 5J 12 Izmır (51J21 85 86 21 8~ li Ankara. (4) 118 20 15 118 5~ 48 ya da kendı seyahat acentamzt arayınız T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Esas No 1987/454 karar No 1987/532 Hâkım Iskender Tepebaşılı 16378 Kâtıp Leylâ Suel Davacı K H Sanık SUMER ERGIN, Hamıt Hadı ve Zehra oglu, 1946 D lu, Rıze Merkez Nufusuna kajıth, Yeşılköy Naımı Sokak Canık \olu, B Blokta oturur, Sanavıcı, evlı, 2 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, Suç Gıda maddelen tuzüğu ne muhalefet Suç Tarıhı Ocak 1987 Yukarıda açık kımlığı >azılı sanık hakkında Istanbul 10 Aslıye Ceza Mahkemesı'nde vapılan açık duruşma sonunda GD Sanığın sağlık ıçın zararlı ol mavan ancak tabı olmayan maddevı ımal ederken satısa çıkarmaktan eylemıne uyan TCK 398, 59,402, 402/2, 647/4 maddelen uyarınca, YİRMİALT1BİN ALTIYVZ ALTM1ŞALTI LİRA AĞIR PAR.\ CEZASI İLE TECZİYESİNE, "VEDİ GUN SURE ÎLE tŞYERINtN KAPATILMASINA VE KARAR ÖRNEĞİNİN İŞ YERİNİN KAP1SINA YAPIŞ T1R1LMASINA, karar verıldı 20 2 1989
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle