27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 CÜLGEÇ M MUZK FİÜZ ALİ HAYVANLAR tSM.4lh DomenicanVnin îstanbul konserleri tasarısı sürüncemede ( BUFNU BÜVÛk Işte gitanıı Beethoverfı Ly¥ <. >>;.,^ Colin Cooper adlı müzik yazarımn "gitarın Mozart'ı, Beethoven'ı" diye nitelediği Carlo Domenicani, yıllardır Türk müziğini Türk olmayanlara tamtıyor. Ama sanatçımn birkaç yıldır tasarladığı îstanbul konserleri bir türlü gerçekleşemiyor. Carlo Domenicani'yi tanır mısınız? Babası ttahan, annesı Alman, eşi Turktur Carlo'nun. Sevgi Sanh ile Sabahattin Balur'un kızı Ajşe ile evlidir. Berlin'de otururlar kuçülc oğullanyla birlıkte. Yazlannı Bodrum Güluşlük'te geçirirler. Carlo ile Ayşe uç dort yıl İstanbul'da yaşadılar evlihklerimn ilk yıllarında. Carlo, o sıralar tstanbul Devlet Konservatuvan'nda gitar dersleri verdi. Yetiştirdfei oğrenciler arasında işi ilerletip Almanya'ya, Fransa'ya gidenler oldu. 1947 yılında Italya'nın Emilia Romagna bölgesindeki Cesena kentinde dünyaya gelen Carlo Domenicani'nın hem Pesaro Konservatuvarı'ndan, hem de Berlin Hochschule der Künste'den gitar ve bestecilik diplomalan var. Carlo için bu dıplomalann pek o kadar önemi >ok aslında. Derviş gibı bir adam. Müziğın dışmda, muziğin zenginliğinin dışında "en •z"la yetinen feylesof bir adam... Sakin, yumuşak, sabırlı, akıllı, çok duşünen, en önemlisı yaraıan, yoktan var eden bir adaraCarlo. 1970 ile 80 yılları arasında on yıl skolastik muziğe ara' verdi Carlo. On yıl muziğin türlü çeşitli olanaklarını araştırdı durdu. Asyayı, Latın Amenka'yı tanıdı, cazı tanıdı. Doğaçlama ile caz, Latin Amerika müziği, Asya ve Anadolu müziğınin geleneksel temellerine indı. Temelden yola çıkarak uçtu, yepyeni ufuklara doğru yol aldı. tstanbullular hatırlayacaklar PİKNİK PİYALE M4DRA / Uzun İnce Btr Yoltfayım Bestelen arasında 'Uzun Ince Bir Yoldayım" ezgısı üstüne çeşitlemeler de bulunan Carlo Domenıcanrnın babası Italyan. annesi Alman, eşı ıse Türk. Italyan Kultür Heyetı ile Alman Kültür Enstitüsu, Domenicani nın Alman mı yoksa Italyan mı sayılacağı konusunda bir karara varamadıklarından, sanatçımn îstanbul konserleri bir yıldır sürüncemede. BEHı PIC ANlAMiYOSUN.. AİLEMİ TAMIŞM • YAZlN BİRLİKTE TuTiLE eiPBLİM Mi S&JLE ?. 4AU GUZELİM, xV(K ASIL f£Af ANLAMrrbSM.^^ MESELB SAPECE Ml ? OTuZ BEŞ YâŞIM GELMİ$SİN AMA UALA mutlaka... Carlo bir ara kontrbasçı Yaz Baltacıgü ve vurmalı çalgılarda Orhan Topcuoğlu ile birleşip yarı caz, yarı kendi bestelerı ve doğaçlamalarla dolu konserler vermişti. Rönesans muziğinden günümüze uzanan müzık seruveninin bir bolumunu de klavsenist Leyla Pınar'la oluşturdukları ikili konserlerde muzikseverlere dinletmişlerdi. Carlo, Turkiye'de yaşarken birinci ve ikinci gitar konçertolarını bestelemişti. 1988 yılımn ekim ayındaysa yedi gün süren "Hof" Uluslararası Gitar Semineri'nde beşinci gitar konçertosunu HansChristian Merzyn yönetimındeki Hof Senfoni Orkestrası eşliğinde çaldı. Colin Cooper admdaki muzik yazannın bu konser ve Carlo ile ilgili düşüncelerini şöyle özetleyebiliriz: bu konçerto bestecinin beşinci konçertosuymuş. Eger geriye kalan dördü de bu kadar guzeise, neden hiç çalınmi)or? Gitar dagannın fakirliğinden dem vuranlar besbelli kulaklarını açıp müzik diinyasında ne var ne yok pek dinlemiyorlar. Bu konçerto baştan sona çok ilginç, sürekli sürprizJerle dolu, canlı, hatta harika... Daha ne diyeyim? Neden sürekli ellerimizi ovuşlurup 'Gitann bir Mozart'ı, bir Beethoven'ı yok ki..' gibi yakınmalarda bulunuyoruz sanki? Işte Domenicani burnumuzun dibindeymiş de farkına bile varmamışız.." Colin Cooper'ın sözlerine canı yürekten katılmamak olanaksız. Aynı cümleler, bizler, Turkler için de geçerli. Carlo, yıllardır kendi kendine Türk müziğini Türk olmayanlara tanıtır durur. îsterse"Carlo Domenicani, kendi bes niz, eserlennin bazılannın baslıkteledigi konçertosunu kendisi yo larıru aktarayım hemen... Işte rumladı. İnanılır gibi değil, ama "Koyunbaba", işte "Anatolische Variationen", yani "Uzun tnce Bir Yoldayım" ezgisi uzerıne çeşitlemeler, işte saz ve gitar için yazdığı iki konçeıto (saz ustası Adil Arslan ile çaldılar ve plak yaptı lar bu eseri Berlin'de). Carlo'nun konserleri hakkmda çıkan eleştiri yazılarırun tümünde Turkiye, Turkiye'de müzik, Türk halk muziğinin özellikleri konusunda bilgiler de yer alır. Carlo, bir yandan kişiliği ile, öte yandan doğaçtan yarattığj ya da bestelediği eserlerde kullandığı Turk öğeleri ile Turk kimliğinin farklı ve nitelikli yanlannı Avrupalılara tanıtmakta. Carlo, birkaç yıldır Türkiye'de konser vermeyi, buradan uzak kaldığı yıllar boyunca bestelediği yeni eserleri bizlere dinletmeyi arzu ediyor. Biz ne yapıyoruz peki? îstanbul Festivali mırın kırın edip duruyor. Italyan Kültur Heyeti ile Alman Kültür Enstitusü Carlo1 nun Alman mı, yoksa İtalyan mı sayılacağı, daha çok Alman kanı mı, Italyan kanı mı taşıdığı konusunda mutabakata varamadıklarından Carlo Domenicani'nin îstanbul konserleri tasansı neredeyse bir yıldır sürüncemede. Son umudu Îstanbul Konser Salonu idi Carlo'nun, ama şansa bakm ki Îstanbul Konser Salonu'nun da şu sırada istikbali meçhul, tuın damarlar tıkanmış durumda. Carlo1 yu dinlemek isteyenler bence ya Berlin'e ya da yazın Gumuşluk'e çitmeliler... ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI (^^ • AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Tarcan'ın koilSPl*! Kültur Servisi Piyanist Hülya Tarcan yarın saat 19.00'da İstanbul Mımar Sinan Üniversitesi Resım ve Heyk'el Müzesi'nde bir "Bahar Konseri" veriyor. Tarcan, konserde Beethoven'ın "Sonat Op. 27 No. 2", Scriabine'in "9. Sonat" (Kara Ayin), Schumann'ın "Fantezi Op. 17" adlı yapıtlarını seslendiriyor. 5 yaşında îstanbul Belediye Konservatuvan'na girerek Ferdi Statzer'den piyano, Raşit Abedden armoni dersleri alan Hulya Tarcan 1967'de konservatuvarın yüksek devresini pekiyi derece ile bitirdi. Avusturya hükümetinin verdiği bursla Salzburg'daki eğitiminı Prof. Wührer ile sürdürdü. GARFIELD jm DAVIS TdNRI'V*,' ^l'MOl' BJJRAn&k! N4S1L <v / BEJKI ^STIMI \ $ $[ \ H \\ 1 İ | M | # A | | U n # » « | o * » 2 l H a r A m e n k a h muzısyenlerden oiuşan Guıld Oda Muziğı Üçlusü, 6. UlusU y İ V C I I I İ C y ü l a O o M a l lararası AnkaraFestıvali'nde, Izmır'deve İstanbul'da konserler verecek. istanbul'da 1 mayısta saat 18.30'da Atatürk Kültur Merkezı'nde çalacak olan uçlü piyanıst Patrıcıa Tao, kemancı Janet Orenstein ve çellıst Brooks Whitehouse yer alıyor. Guild Üçlüsü'nün konser programında Kırchner Ravel ve Mendelssohn'un yapıtlan var. TARIHTE BUGUN MLMTAZ ARIKAN 26 Nisan Rus diyetinden Akdeniz kıyısına Fransız şef Burtin sayesinde, 3 haftadır sürmekte olan Rus müziği diyetinin dışına çıkarak, biraz da ılık Akdeniz kıyılarının yetiştirdiği Ravel'in Ispanyol etkisindeki iki eserini dinledik. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'mn 2122 nisan konseılerinı Fransız orkestra şefi JeanPierre Burtin yönetiyordu. Solist kemancı İsmail Aşan, VVolfgang Amadeus Mozart'ın KV 219 La Major No: 5 Keman Koncertosu'nu yorumladı bu konserde. Programda ayrıca Guiseppe Verdi'nin "La Forza Dei Destino" (TalibJn Kudreti) operası uverturii, Maurice Ravel'in "Pavane Pour Une Infatne Defunte" (Ölmüş Bir tspanyol Prensesi İçin Pavan) ve yine Ravel'in unlü Bolero'su yer alıyordu. Fransız şef JeanPierre Burtin sayesinde, hafta sonu konserlerinde uç haftadır sürmekte olan Rus müziği diyeti dışına çıkarak biraz da ılık Akdeniz kıyılarının yetiştirdiği Ravel'in îspanyol etkisindeki iki eserini dinledik. Rahmetli hoca Cemal Reşit Re> zamanında bol bol Fransız müziği çalan, Fransız muziğinin kendine özgu renk, tını ve stil ozelliklerini Rey'in klavuzluğu ile oldukça ustalaşarak yorumlayan orkestramız son yıllarda bu konuda biraz geri kaldı gibime geliyor. Yıllık programda tek tuk Ravel, SaintSaens, Cesar Franck (aslen Belçıkalıdır ustat, ama hadi onu da Fransız sayalım), Debussy'ye rastlanıyor gerçi, ama müzik dinleyicisi olarak orkestramızdan orneğin Hector Berlioz'un "FantastikSenfoni"si dışındaki senfonik eserlerıni, Faure'nin, , . Debussy mn, Ravelm, Varese ın, Messiaen'ın büyük boyutlu, koBen kendi hesabıma Ravel'in rolu, solistli eserlerini de dağar çeşitli nedenlerle en ünlu eseri larına katarak konser programla olup çıkan Bolero'yu dinlemedim rını zenginleştirmelerini bekleye ama, öğrendiğime göre eser hem biliriz. Fransız şef Burtin'in yönettiği Ravel'in "Pavane"i işte böyle sık sık çalınmayan, ama orkestra dağarı içinde apayn bir yeri olan, orkestra renk, uyum ve volum dengelerini duzene koyan çok guzel bir eserdi. cuma hem de cumartesi günlerı dinleyicinin sürekli alkışlan ile ikişer kez çalınmış. Fikir açısından tekrara dayanan, yani sunulan motifin geliştirilmesine değil, değişik biçimlerle sürekli yinelenmesi ilkesine göre düşünulmüş olan bu eseriyle Ravel belki de "minimalizm"in öncusü sayılabilir. Dünyanm neresinde çalınırsa çalınsın, buyuk kitleleri etkileyip plgına çeviren bu eserin çok yönlü analizini yapmak oldukça ilginç olabilir. Hafta sonu konserlerinde kemancı ismail Aşan, Mozart'ın, son bölumünde yer alan "Alla Turca" stilizasyonu dolayısıyla Türk Koncertosu diye anılan Beş Numaralı La Majör Keman Koncertosu'nu kendisinden uzun zamandır ozlemle beklediğimiz bir yetkinlikle yorumladı. Her yönüyle doğru, sıcak, zarif (zaman zaman vurgulann dozu biraz abartılı bile olsa) yumuşak, ama sağlam bir Mozart yorunıuydu bu. Değerli sanatçıfnızın meslek yaşamında yepyeni bir döneme girdiğine, bundan boyle kendinden emin adımlarla ilerleyerek, ondan beklenenleri boşa çıkarmayacağına inanıyorum. İDSO'yu geçen hafta Fransız şef JeanPierre Burtin yönetti DELACRODCMN ROMANrfZM/.. 1798'P£ BuGUM, UMLÜ FBANStZ R.ESSAMI VtCrO* £US£(V£ DELACKOIK (PÖLAK«İ*4) OOĞMUŞTU. OERS ALOIGI U&eıM'İ/ıJ AreLYE£iNOE 774MIŞT7ĞI THEODOKE SERlCAULT, SAUAT1YLA ONU ÇOK ETKILEMİÇ, TİZME lUSl OUYMASINA UEDEN OLMUÇTU &UYGULAR.rU AĞIK 8AST/6I BU AtCIM, 19. YÜZYIL. İ ÜÜ • DOĞU ÛUCELEeiME Air KONUlA&Aj ANTİK EFSA ELERe, YuerSEVeiSLİK OUYGULARtHA ONEM VERİUYO&OÜ DELACGOtK, BU AICtMlN TÜM ÖZEL LKLEKİM İÇEREN TABLOİARIYLAy BÜYÜK. B/IS &ESSAA4 OU4BAK MHA ZAMAMIUbA BİLE SEVIL Hf/Ç VE OEĞEK GÖRMÜŞnİ "OANTE'MİN Ç/GLtĞr", "SAgOANAPAL 7/V ÖLJJMÜ ", "ASLAH AVI", "HALSC4 ÖUEMÜ YOL GÖSTESEN ÖZ£UKLÜK'(S*&>$ TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN ismail Aşan gibi özel nitelikleri olan kemancılar kolay yetişmez. Yetişti mi de hiç durmaya gelmez. Yetişmiş, kariyerini yoluna koymuş sanatçılara bile dur, durak, dinlen yok bu piyasada. İdil Biret'e bakıyorum da, her geçen yıl daha başka, daha değışik, daha zorlu çalışma yöntemleri icat edıyor kendine. İlerlemenın ve zirvede kalabilmenin tek yolu bu. İsmail Aşan'ın da aynı yolda kenİsmail Asaıfdan Ravel îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın geçen haf dine yon verdiğini görmek ne kadar sevindiricı. ta sonu verdığı konserlerde solist kemancı İsmail Aşan'dı. r/s" Mustafa Izberk (Dolmuş, Sayı 89, 18.09.1957) Soglovv
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle