Katalog

7 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 af İJrdüri'de kısmi AMMAN (AA) Ürdün'ün, Irak, Mısır, Ürdün ve Kuzey Yemen'den oluşan Arap tşbirliği Konseyi'nin kurutuş yıldönümü dolayısıyla 950 tutukluyu serbest bıraktığı bildirildi. Yerel basmda yer alan haberlere göre tutuklular önceki gece serbest bırakıldılar. Ürdün Kralı Hüseyin 'in, cezalannm yarısmt dolduranların serbest bırakılmasmı emrettiği, diğer tutukluların cezalannm da yarıya indirildiği belirtiliyor. Kasıtlı cinayet, tecavüz ve casusluk gibi suçlardan hüküm giyenlerin af kapsamına alınmadıkları kaydedildi. Bağımsızlık lehine gösteri yapan Budist rahipler ve halka Çin polisi ateş açtı. Tibet'te kaıılı çatışma KIMLİKKAKTI / TİBET Yüzölçümo: 700 bin km2 N « f w : (1986) 1.9 müyon (500 bini Çinli) Taribi: Çin, 18. yüzyıldan beri Tibet'i yönetti. 1911'de ulke, Çin'den bağımsızuğuu kazandı. Ancak Çin, 1951'de yine egemenliğini kurdu. 1953*te, iktidara komunist yönetim geldi. 1959*daki ilk ayaklanma Çin tarafından. bastınldı ve Budizm türaüyle baskı aitına alındı. Dalay Lama, Hindistan'a kaçtı. Dış Haberler Servisi Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı Tibet'in başkenti Lhasa'da polis ile Budist rahipler arasında çıkan çatışmada 11 kişi öldü, 4O'ı polis, 100'den fazla kişi de yaralandı. Çatışmanın polisin bağunsızlık lehinde gösteri yürüyüşü yapan Budistlere ateş açmasıyla başladığı bildirildi. AP'nin resmi Çin Haber Ajansı Xinhua'dan aktararak bildirdiğine göre yerel saatle pazartesi sabahı (TSİ pazar gecesi) meydana gelen çatışmada ölenlerin 10'u Tibetli, biri de polis. Çin Haber Ajansı, ilk ateşi Tibetlilerin açtığım iddia ederek, "Bölücülerin polise ateş elmesinden sonra onlan durdunmalriçin başka seçeneği olma>an polisin de ateşle karşılık vermek zorunda kaldığını" ileri sürdü. Batılı görgü tanıklannın bildirdiğine göre, Budist rahiplerin gösterisinden sonra baslayan ayaklanma sırasında Çinlilere ait mağaza ve restoranlar tahrip edildi, karakollar taşlandı, güvenlik güçleri de göstericilere otomatik tüfeklerle ateş etti. Yeni Çin Haber Ajansı'nın, ayaklananlann silahlı olduğu yolundaki açıklamasını yalanlayan görgü tanıkları, göstericilerin polise yalnızca taşla karşılık verdiklerini belirttiler ve Çinliler, bağımsızlık gösterisini şiddetle bastırdılar, en az 11 ölü DUN^ADA BUGUN ALtSİRMEN Bir Gösteri PARİS Boulevard Raspail'dan yukan doğru çıkıyoruz. Montparnasse'a vardığımızda yolların kesilmiş olduğunu görüp, polisin uyarısına uyarak yönümüzü değiştirip Port Royal'a dönüyoruz. O sırada, arkada bulunan Mustafa Sağlamer ile Vedat çoktan fotoğraf makinelerıni kapıp göstericiler arasına karışmışlar bile. Direksiyondaki İsmail Gülgeç'e dönüyor ve Çocuklar çok heyecanlandılar. Haksız da değilter. Ne zamandır böyle bir olayla karşılaşmamışlardır, diyorum. Gösteri yapanlar öğretmenler. Jospim'in yeni öğretim yasası tasarısına karşı çıkıyoriar, öğrenim koşullannın düzeltilmesini istiyorlar Polisler yalnızca trafiği düzenlemeye çalışıyorlar. Topluluklar ellerınde pankartlarla katılıyorlar gösteriye. Biraz aşağıda Montparnasse Gan'nın yanından bir başka grup da onlarla birleşecek ve akşama degin Pans'in trafiği allakbullak olacak, radyolar sürekli olarak hangi bölgelere gidilmemesi konusunda anons yapacaklar. Ve gösteri hiçbir olay olmadan, polislerle öğretmenler çatışmadan sürecek, sonra bitecek. Fransız ögretmenleri geçim ve çalışma konusunda olduğu kadar eğitimin daha olumlu bıçımde sürdürülmesi hakkında da ne düşündüklerinı ortaya koyduktan sonra dağılacaklar. OuiemperleKermeuzec'te ise öğretmenler daha ileri giderek seçim kartlanm belediye başkanının masasına bırakmışlar. Notları ise idareye degıl, doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı'na gönderiyorlar. Tüm bu olaylar karşısında ne bir gözaltı ne bir tutukiama ne de kovuşturma yapılıyor. Yalnızca seçmen kartını masaya bırakmanın parlamenter sisteme karşı bir davranış izlenimini verecek yanlış bir girişim olup olmadığını aralarında tartışıyor öğretmenler. Hepsi bu. Bu arada bir noktayı da eklemek gerek. Fransa'da 10 yıllık bir öğretmen ayda 10 bin frank (3 milyon 200 bin Türk Lirası) kazanıyor. Belki Paris gibi olağanüstü pahalı bir kentte bu para lüks bir yaşam sağlamryor, ama Fransa genelinde öğretmeni rahat yaşatıyor. Kaldı kı, bu miktar ücret merdiveninde en iyi yüzde 20'ye girıyor. Gösterıyı izlerken ulkemizdeki ögretmenleri düşunüyorum. Horlanan. sürünen, işinden atılan, flşlenen, ezilen, ders saatleri dışında zorunlu olarak pazarcıiık. şoförlük yapan, hatta dinlence günlerinde inşaatlarda çaltşan, aldığı parayla evine et sokamayan, gazete okuyamayan öğretmenlerimizi... Tüm bu koşullarına karşın Türkiye'de öğretmenlerin örgütlenme, sendika kurma hakları da yok. Bırakın sendikayı, dernek bile kurmaları olanaksız. Nrtekim öğretmenın ve milli eğitimin sorunlarını dile getirmek, öğretmeni örgütlemek için öngörülen EĞİTDER bile emekli öğretmenler öncülüğünde kuruluyor zorunlu olarak. Avrupalı olmak savındaki Özal iktidarının Türkiyesi'ndeki çarpıklık, Avrupalının kurumlarıyla bizimkileri karşılaştırınca bütün açıklığı ile sırıtıyor. Türkiye'de her şey pazarlık üzerine. Yalnızca emekçiler kendi haklannın pazarlığını yapamıyorlar, sadece çalışanlar kendi haklarını ve çalışma koşullannın düzeltilmesini savunmak için örgütlenemiyorlar. Ve sonra bu yönetimın adı demokrası oluyor. Türkiye'de insan haklannın çiğnenmesine son verilse, kitaplar ortadan kaldırılmasa, işkence olmasa, düşünce suçu kalmasa bile ve ulkemizdeki yönetimin demokratik olması için daha atılması gereken o kadar çok adım olacak ki... Üyesi olmaya çalıştığımız Avrupanın da kendine göre çok çarpıklıkları var. Ama her kurum, her olay, her gelişme bizdeki çarpıklıkların onların çok çok ötesinde olduğunu gösterıyor. Ve bir hüzün kaplıyor içinizi Türk Lirası'nın sürekli düştügü. ülkemiz insanının emeğinin sürekli ucuzladığı ortamda yurtdışına gidenlere hep bir öğütte bulunulur: "Sakın fiyatları TL. ile karşılaştırma, yoksa işin içinden çıkamazsın" denır. Belki de bu öğüt kurumlar için de geçerlidir: "Sakın gördüklerinizi Türkiye ile karşılastırmayın, işin içinden çıkamaz hüzünlenirsiniz." Eğer içinız elveriyor bu öğüde uyabiliyorsanız ne alâ. Uyamazsanız, benim gibi, yağmuru seyrederken Verlaine'i anımsarsınız: "Kentin üstüne yağmur damlaları duşüyor. Kalbime düşen gözyaşları gibi.'" Saddani'dan esir değişimi BAĞDÂT (AA) Irak Devlet Başkam Saddam Hüseyin, tran'la aralanndaki barış görüşnıelerinin sonucunu beklemeden ellerindeki savaş esirlerini iade etmeyi önerdi. Irak Haber Ajansı INA 'nın haberine göre Saddam Hüseyin önceki gün yaptığı konuşmada, "însani ve hukuki nedenlerden dolayı,' barış görüşmelerinden çıkacak sonuç ne olursa olsun, Irak, savaş esirlerini değişmeye hazırdır" dedi. Hüseyin, her iki ülkenin de birbirine, serbest bırakılan esirlerin tekrar silahlı kuvvetlerin emrine verilmeyeceğine dair taahhütte bulunabileceğini de kaydetü. Ktzılhaç örgütünün tahminlerine göre Irak'ın elinde yaklaşık 30 bin, tran 'ın elinde de bunun iki katına yakın savaş esiri bulunuyor. Tibet'in Çin'den ayrılarak yeniden bağımsızlığı için gösteriler 1987 yılında başlamıştı. Çin güvenlik kuvvetleri her sefennde gösterilen ateş açarak bastırdılar (Fotoğraf: Reuter) ölü ve yaralı sayısının resmi açıklamanın Ustünde olduğunu söyledi ler. Xinhua Ajansı'nın anlattığı biçimiyle olay şöyle geHşti: tlkin sabah erken saatlerde 13 Budist rahip ve rahibe başkent Lhasa'da "Tibet'e bağımsızlık" sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Budist din görevlilerinin yürüyuşüne daha sonra sayılan giderek artan Tibetliler katıldı. Göstericiler kalabalıklaştıktan sonra bir polis karakolunu taşa tuttular, camlarını kırdüar, lokanta ve dükkânlar ile resmi dairelere ve Komünist Parti binalarına saJdırdıJar. Kendilerine engel olmak isteyen polise de ateş açtılar. Bunun üzerine 1950'de Çin sınırlarına zorla katılmış olan Tibet'te görev yapan polis güçleri durumu denetim altma alabilmek için ateşle karşüık verdiler. 10 Tibetli gösterici öldü, yüzlercesi de yaralandı. 1950'den beri Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir sömürgesi, Çinlilerin deyişiyle "aynlmaz bir parçası" olan Tibet'te bağımsızlık yanlısı ilk gösteri 1987 yılında yapıldı. Çin'de siyasal açıklık havasının etkisiyle başgösteren bağımsızlık yanlısı protesto eylemlerinde 1987 eylül ve ekiminde toplam 14 kişi Çinü güvenlik kuvvetlerinin ateşiyle can verdi. Geçen yıl mart ayında patlak veren çatışmada ise 24 Tibetli öldürülmüştü. Tibel'te 11 kişmin ölümüyle sonuçlanan son çatışmadan bir önceki 10 aralıkta olmuş ve bir Budist rahip ile bir çocuk yine ateş sonucu ölmüşlerdi. Bölünmenin temelinde Gorbaçov'u farklı değerlendirme yatıyor Iııgiliz Komünist Partisi bölündü EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA Sovyetler Birliği Devlet Başkam Mihail Gorbaçov 1 un siyasal ve ekonomik reform girişimleri, tngiltere Komunist Partisi'ni böldü. Parti, "»çıkük" ve "reform" yönünde, Genel Sekreter Gordon MacLennan liderliğinde daha esnek bir yaklasım benimserken, tutucular, "Komünist kampanya Grubu" adıyla partiden koptular. tngiliz siyasal yaşamında sesi ve ağırlığı duyulmayan Komünist Partisi'nin günlük gazetesi "Morning SUr" (Sabah Yıldıa), "tutucu" ekibin denetimine girdi. 1930'lardan beri "her Ingiliz komünistinin oknması zorunlu" sayılan gazete, bu nedenle 1987'deki parti kurultayından beri üyelere artık "tavsiye edilmiyor", çünku parti ile kampanyacüar arasında aı'uk ideolojik gorüş birliği yok. tngiltere Komünist Partisi'nin ülkenin siyasal yasamında ağırlığı azsa da yayımladığı aylık "Marxism Today" Dergisi, gerek sunuluşu, gerek içeriği bakımından sol eğilimli aydınlara vönelik. Tutucuların da işaret ettikleri nokta bu zaten: Partiyi, eyyamcılıkla, sol eğilimli herkesi bünyesinde toplamaya çalışmakla, işçi sınıfının çıkarlarım sosyalizmle savunmak yerine, işçi sırufını kapitalistleşmeye özendirmekle suçluyorlar. ten yana devletin temel sektörlerdeki denetleyici ağırlığına inanan; ancak kişisel farklılıklan da kabul eden özel girişimciliği de piyasa güçlerini de belli bir çerçeve içinde benimseyen bir tutum içinde. Ana muhalefet işçi Partisi'nden farkı, tartışma ve onerüerinin daha entelektüel düzeyde kalması. İşçi Partisi'nin bile iktidara gelme şansının Thatcher yönetimini temelden sarsacak bir skandaJ olasıhğına bağlı olduğu düşünülürken, Komünist Partisi, fikirsel düzeyde siyaset uretmekte mazur. Komünist Partisi, Avam Kamarası'nda temsil edilmiyor. Yönetmeni Tony Chater, "Onlar, sosyalizme giden yolda işçi sınıfının ODcüluğünü kabul etmiyoriar. Çevre sorunlannı, kadın haklannı, siyahlann haklanıu hep yeni sosyal güçler olarak göriiyorlar. Oysa bunlar birer sorun olarak ele alınmalıdır. Bizce, toplumun en iyi örgutlenmiş kesimi işçi sınıfıdır. İsci sınıfının sonınlan ancak sosyalizmle çözulür. Sorun, kapitalizSuçluyorlar mi değiştirmektir" dedi. Sayılan 500 kadar sarulan "tnTony Chater'a göre önemli olan tucu" ekipse partiyi kapitalizme "sislem". Bu nedenle de Sovyetler tavizle ve hatta "geriye dönüşle" Birliği'ndeki reform hareketi de suçluyor. Ekibin yönetimindeki "sistemin bir sonucu". "Dogal bir "Morning Star"ın Genel Yayın gelismeydi bu" dıyeo Chater, sanÜlke çapında da ancak 10 bin kadar üyesi var. Ancak fikir hayatırun cılız olduğu İngiltere'de parti nin aylık dergisi önemli bir boşluğu dolduruyor. Komünist Partisi aynca, İşçi Partisi'nin "New Socialist" Dergisi'yle işbirliği yapmaktan, ortak toplantı ve konferanslar düzenlemekten de çekinmiyor. ki Gorbaçov olmasaydı, Çerniytııko ya da Andropov'un dahi glasnost ve perestroykaya girişebileceğini ima etmiş oluyor. Komünist Partisi ise "tutuculara" karşı, partinin örgüt yetkilisi Ian MacKay, "Morning Star'ı partimiz kurdu ve yaşatmajt için çok çalıştı. Şimdi, kimseye sorumluluk duymayan birtakım kişilerin eline geçmiş olmasından ötürü öfkeliyiz" dedi. Partililer, "Biz sosyalist bir gelecek için plan ve program yapmıyoruz, ama bir tartışma platformu yaratmayı amaçlıyonu" diyorlar. Gorbaçov, telif hakkını bağışladı MOSKOVA (A A) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, 40 dilde basılan "Perestroika" adlı kitabmın telif hakkını hayır kurumlanna ve Komünist Partisi'ne bıraktı. Sovyet Telif Hakları Derneği Başkam Nikolay Çiedverikov'un yaptığı açıklamaya göre, 45 ülkede toplam 3.5 milyon basılan "Perestroika' dan elde edilecek gelirin büyük bir bö'lümü Ermenistan'daki deprenızedelere aktanlacak. Kurulacak bir fonla ulusal çocuk bahçesi de yapılacak. TÜRKİYE GARANTİ BANKASI A.Ş. İKİNCİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİNİN HALKA ARZINA DAİR İZAHNAMEDtR Bankamızca, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 35 ila 44'üncü raaddelerine dayanılarak ve katılma belgelerinde yazdı içtüzük hükümlerine göre yönetilmek üzere, halktan katılma belgeleri karşılığı toplanacak paralarla, katıhna belgesi sahipleri hesabına riskin dağıtılması ılkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına uygun olarak menkul kıymet portföyü işletmek amacıyla T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğrnın 13 Ocak 1989 tarih ve BAK II115400/2490 sayılı izni Ue kurulmuş, Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Ikinci Menkul Kıymeüer Yatınra Fonu katılma belgelerinin halka arzına dair izahnamedir. Fona iştiraki sağlayan katılma belgelerinin halka arz yoluyla satışı, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 27.2.1989 tarih ve KB22/103 sayıh iznine dayanmaktadır. Ancak bu izin, Fon'un ve katılma belgelerinin kurul veya kamuca tekeffülü anlamına gelmez. IT FON VE KATILMA BELGELERİ HAKKINDA BİLGİLER 1. Fonun: Süresi 5 yıl Tbtarı 5.000.000.000^ TL. Pay sayısı: 500.000 Adet 2. Fon tçtüzuğünün Tescil Tarih ve Numarası: Katılma belgelerinde tam metni bulunan fon ictüzüğü, Istanbul ili Ticaret Sicil Memurluğu'na 18 Ocak 1989 tarihinde 1594221 06851 sicil numarası altında kaydedilmiştir. 3. Fon Toplam Değeri: 6. 2. 1989 tarihi itıban Ue 4.915.800.035 TL., 24.2.1989 tarihi itibari Ue 4.891.073.340 TL. olup bu deferleri oluşturan kalemlerin dökümü asağıda verilmiştir. Bush'un adayı Senato yu suçladı Tbwer pes etmiyor D ^ Haberler Servisi ABD Başkam George Bush tarafından Savunma Bakanlığı'na aday gösterilen, ancak Senato'nun muhalefetiyle karşılaşan John Tower, kendısiyle ilgili taruşmalann Bush da dahil "herkes için kötu olacağını" söyleyerek Senato'yu eleştirdi. AA'mn haberine göre, önceki gece Amerikan CBS Televizyonuna bir demeç veren John Tower, Senato'nun tüm karşı koymasına rağmen adaylıktan çekilmeyeceğini, çünkü böyle bir tavnn "Bush'a zarar vereceğini" söyledi. Adaylıktan çekilmesine Başkan George Bush'un da karşı olduğunu kayJohB Tower Oiretiyor. deden John Tower, içki alışkanlığı konusundaki bir soruyu yanıtna atanması konusunda Senato 1 larken de şunlan söyledi: da yapılan ilk görüşmeler sonucu, "Neden bırakaynm? O kadar az Silahlı Hizmetler Komitesi 9'a içiyorum ki, bir zararı yok. O ka karşı 11 oyla atamayı reddetmişdarını bırakmak da zaten çok ko ti. Hakkındaki "alkole ve kadınlay bir iş. Atanmam onaylanırsa lara düşkünlük, savunma sanayii firmalarıyla şaibeli ilişkiler" gibi bırakacağım." suçlamalar nedeniyle Senato'nun Senatör John Tower, Senato Si demokrat kanadından yoğun eleşlahlı Hizmetler Komitesi Başkam tiriler alan John Tower hakkındaSam Nunn tarafından kendisine ki kesin oylamanın Senato Genel yöneltilen, "Orduda olsaydı bu Kurulu'nda bu hafta içinde yapılkadar içki içmekle komnta kade ması bekleniyor. mesine yükselemezdi" şeklindeki Başkan George Bush ise Senasuçlamaya yanıt olarak da, "Be to'daki ilk oylamanın ardından nim alkol bağımlısı olduğuma da yaptığı açıklamada, atadığı senair ellerinde bir kanıt yok" diye ko tore tam destek vereceğini ve sonuştu. nuna kadar kendisini savunacağıTower'ın Savunma Bakanlığı' nı açıklamış bulunuyor. Tarih oldu Komünist Partisi'nin "glasnost" ve "perestroyka"dan bu yana s l o ganları da değişti. Partide artık "yeni zamanlar"dan, "modern sosyalizra"den söz ediliyor; ana muhalefet tşçi Partisi ile hatta merkezde yer alan sosyal demokratlarla birlikte, 10 yıldır süren ve bitecek gibi görüıimeyen Thatcher iktidannı "güçoiriifi yaparak" değiştirmekten söz ediliyor. "Proletarya diktatöriüğü" gibi kavramlar çoktan taıih oldu. Parti artık, nisbi temsil sistemini savunuyor. Parlamentoda çoğunluktaki muhafazakârların, nisbi temsile yanaşmayacaklan için de kamuoyunun bu konuda baskı yapmasını öngörüyor. Komünist Partisi, sosyal eşitlik Kaçak içki 100 can aldı YENİ DELHİ (AA) Hindistan 'ın batcsındaki Gujarat eyaletinin Baroda kentinde kaçak imal edilen içkiden içen 100 kişi öldü, en az 250 kişi de hastalandı. Hindistan haber ajansı PTt, olayı Hindistan 'da şimdiye kadar meydana gelen en kötü alkol trajedisi olarak nitelendirdi. Ajans, öienler arasında 10 kadının da bulunduğunu kaydetti. İçkiden zehirlenerek hastalanan 250 kişinin de mide rahatsızlıkları ve körlükten şikâyet ettikleri bildirildi. Hastane yetkilileri, ölenlerin cesetlehnin, morgların dolu olması nedeniyle koridorlarda kaldığını kaydettiler. Içkinin kaçak imal edilmesiyle bağlantısı olan üç kişinin tutuklandığı bildirildi. Tuurı (TL) Fon Portföy Değeri ( + ) Diğer Varhklar ( + ) Borçlar () 5.015.362.984 419.555 99.982.504 6.2.1989 Oranı (%) 102.025 0.009 2.034 24.2.1989 Tutan (TL) 5.174.802.955 419.555 284.149.171 Oranı (%) 105.801 0.009 5.810 UGOSLAVYA Arnavutlar korku içinde BELGRAU (AA) Yugoslavya'da, Sırbislan'ın özerk Kosova bolgesindeki grev ve gösterileri kışkırttıkian gerekçesiyle üç yerel liderin tutuklanması, Amavut çoğunluk arasında endişeye yol açtı. Tanjug Ajansı, tutuklanan üç liderin, Kosova Komünist Partisi'nin çok sevilen eski lideri Azem Vlasi ile 8 gun grev yapan Trepca madencilerinin liderlerinden Aziz Arbası ve Burfaan Kavaja olduğunu resmen açıkladı. Üç kişi, 2 martta, Kosova'daki etnik gerginliği kışkırtmaktan tutuklanmıştı. Üç liderin, cezası idam olan karşıdevrimcilik ile suçlanabilecekleri kaydediliyor. Bu arada, Kosova televizyonundan yapılarf bir yorumda şöyle denildi: " S o n günlerde Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nden yapılan, Sırp ve Yugoslav karşıtı egilimler taşıyan yayınlar artmaktadır. Ülkemiz ile iyi komşuluk iliskileri içinde bulunmak istediğini dile getiren Arnavutluk'un, sozleri ile davranışlan arasında çelişki bulunuyor." Kosovalı aydınlar ise yeni bir tutukiama dalgasından korktuklarını belirtiyorlar. 100.000 4.891.073.339 100.000 4.915.800.035 Fon toplam değeri tablosunun borçlar kaleminin 6.2.1989 tarihi itibariyte 30.482.504 TL'lık, 24.2.1989 tarihi itibariyle 214.649.171 TL'lık kısmı T. Garanti Bankası A.Ş. tarafından fona tahsis edilen 5.000.000.000 TL. avans için yıllık t*l$ faiz oranı üzerinden tahakkuk ettirilen faiz gideridir. Borcun hem 6.2.1989 hem de 24.2.1989 tarihi itibariyle 27.028.286 TL'lık kısmı damga vergisi, noter harcı ve diğer kanuni giderlerden oluşmakta, 20.000.000 TL'lık kısmı tahmini reklam masrafı olup bakiye 42.471.714 TL'lık kısım ise Fon katılma belgelerinin tahmıni basım masrafı ile izin ucretidir. tçtüzüğün 9.3 maddesine göre Fonun giderleri şunlardır: a) tlan ve reklam giderleri, b) lhraç ve pazarlama giderleri , Bu giderlerin yıllık toplamı, Fonun her hesap dönemi başmdaki toplam değerinin %2'sini geçemez. c) Portföydeki menkul kıymetlerin sigorta giderleri d) Aracı kurumlar ve borsaya ödenen ücret ve komısyonlar e) Alınan kredilerin faızı ve diğer gıderler f) Fon üzerinde kalan vergi, noter ücreti ve benzeri giderler g) Banka'ya verilecek komisyon h) Bağımsız denetim kurumlanna ödenen denetleme giderleri; 4. Fon Portföy Değeri: 6.2.1989 ve 24.2.1989 tarihleri itibariyle, portföy değerleri ve bu değerleri oluşturan kalemlerin dökumü aşağıda verilmiştir. Tutan (TL) (%) Tutan (TL) (%) Hazine Bonolan özel Sektör Tahv. Özel Sektör Fin. Bonoları 249.557.000 3.380.861.673 1.384.944.311 5.015.362.984 4.98 67.41 27.61 100.00 256.011.878 3.488.551.067 1.430.240.011 5.174.802.956 4.95 67.41 27.64 100.00 îngiliz Bakan Waldegrave açıkladv ArafaCtan Nazi benzetmesi LAHEY (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat, işgal topraklanndaki ayaklanmanın Israil askerleri tarafından bastınlmasını Nazi katliamına benzetti ve Israillilerin bu bölgeleri toplama kampına çevirdiklerini öne sürdü. Arafat, Hollanda'da bir gazeteye verdiği demeçte, işgal topraklartnda, Yahudilerin tkinci Dünya Savaşı 'nda gördükleri muameleden çok daha ağır cinayetler işiendiğini söyledi. Arafat, "Yahudilerin şimdi bize yaptıklan Nazilerin yaptıklarından beter. Filistinlileri diri diri gömüyorlar, ikaz etmeden plastik mermilerle vuruyorlar" dedi. Portföyde bulunan Tahvillen Antalya Pamuklu Dokuma Sanayi A.Ş. Manisa Pamuklu Mensucat Sanayi A.Ş. Bergama Pamuk Ipliği Sanayi A.Ş. Eston Eskişehir Beton Sanayi A.Ş. Eczacıbaşı tlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Portföyde Bulunan Finansman Bonolan Sümerbank Holding A.Ş. Otosan Otomobil Sanayi A.Ş. 5. Katılma Belgelerinin Değerinin Tespiti: Katılma belpelerinin itibari değerleri söz konusu oimayıp, günlük fiyatları; fon toplam değerinin, dolaşımdaki pay sayısına bölünmesi ile bulunan bir pay değerinin, katılma belgesinin temsil ettiği pay sayısı ile çarpılması sonucu tespıt edilir. Fon içtuzüğunüc 7.7'nci maddesine göre katılma belgeleri satışından, fon gelirlerine dahil edilmek üzere Vt0.2 (binde iki) oranında komisyon alanır. II KATILMA BELGESİ SAHİPLERİNİN HAKLARI 1. Fon Kârlanna İştirak Şekli: Fon'un kârı katılma belgelerinin her gfln ilan edilen değerlerine yansır. 2. Fon'dan Ayrılma: Katılma belgesi sahipleri belgelerini ilan edilen günlük fiyatları üzerinden Fon'a satmakla, her zaman Fon'dan ayrılabUirler. Aynı şekilde katılma belgeleri tekrar satın alınarak Fon'a yeniden katılmak mümkundür. 3. Tasfiye Sonucuna İştirak: Fon'un tasfiyesi halinde, tasfiye sonucunda kalan mal varlığı, katılma belgesi sahiplerine paylan oranmda dağıtılır. III HALKA ARZLA İLGİLİ İŞLEMLER 1. Satışın Başlangıç Tarihi ve ödeme Şekli: Katılma belgeleri, 10.3.1989 tarihinden itibaren bedellerı nakden ve peşinen tahsil edilmek suretiy'e, satış günündeki değerleri üzerinden satışa sunulacaktır. 2. Satışın Yapılacağı Şubelerimiz: T. Garanti Bankası A.Ş.'nin Menkul Kıymetler Merkezi ve tüm şubeleri. 3. Katılma Belgesi Fiyatları ile Pay Değerinin Gîınlük Olarak tlan Edileceği Şubelerimiz: Menkul Kıymetler Merkezi ve tüm Garanti Bankası şubeleri. Basın: 2510 FKÖ Hderliği Ürdün'le konfederasyona hazır Waldegrave, lngiltere'nin bağımsız Filistin devletinin itanına karşı olduğunu söyledi. Waldegrave, lngiltere'nin bulunacak çözümü Israıl'e zorla kabul ettirecek bir banş konferansına taraf olmayacağını da kaydetti. \Villiam \Valdegrave, Filistin cephesindeki bazı değişiklikler ve işgal altındaki Arap topraklarında 14 aydır devam eden Füistin ayaklanması dolayısıyla, Israil'in aralarında FKÖ ile doğrudan göruşmeler olmak üzere barış yolunu bulması gerektiğini bildiren Filistin Ulusal Konseyi, kasım ayında Cezayir'de yaptığı toplantıda bağımsız Filistin devletini ilan etmişti. Öte yandan Israil'de, Tel Avivin kuzeyindeki Raanana kentinde, dün sabah bir patlama meydana geldi. Polis, hafif şiddetteki patlamada ölen ve yaralanan olmadığını bildirdi. KUDÜS (AA) İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı William W«ldegrave, Filistin Kurtuluş Orgütü lideri Yaser Arafat'ın Ürdün ile bir konfederasyon kurmayı planladığını bildirdi. Israil'e yaptığı beş günlük ziyareti tamamlayan Waldegrave, Arafat'a FKÖ gruplarının Israil'in kuzey sınırına yönelik saldırılarını kınaması çağrısında bulundu. Waldegrave, dış ilişkilerden sorumlu İsrail Konseyi üyelerine Filistin sorunu konusunda üçıincü ulke ihtimaline ilişkin açıklamasında, "Cevap size sürpriz olacaktır" dedi. Waldegrave, konuya ilişkin daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Arafatın bana soylediği şeyler arasında en olumlu olgu, Ürdün ile konfederasyon oluşturmanın FKÖ için bir seçenek değil, bir hedef olduğunu acıklamasıydı" şeklinde konuştu.