25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 6 MART 1989 ToruPda 28 ev boşaltıldı TORUL (AA) Gumüşhane'ye bağlı Torul'un Kürtün bucağı Süme Köyü'nde önceki gün meydana gelen ve uç kişinin ölumuyle sonuçlanan heyelanın, ikinci bir Çatak faciasına dönüşmemesi büyük şans olarak nitelendirildi. Köyde bugüne kadar 28 evin boşaltıldığı, 200 evin daha tahliyesinin gerektiği bildirildi. Süme Köyü Muhtan Hasan Kudunoğlu, "Heyelanın olduğu Fındıcak Tepesi'nde yer yer yanklar mevcut. Eğer bu tepe olduğu gibi gelirse bütün köy toprak altında kalabilir. Biz bir an önce devletin gereken desteği yapmasııu istiyoruz" dedi. Acı ve gözyaşları içinde evlerini boşaltan köylüler, Torul Sağlık Merkezi1 ne yerleştirildiler. TAIhizmete giriyor ANKARA (AA) F16 savaş uçaklarının orta ve arka gövdeleriyle, kanatlarının imal edileceği Türk Havacıhk ve Uzay Sanayii'nin (TAI) ek tesisleri, bugun Başbakan Turgut Özal tarafından açılacak. Böylece TAI'nın uretim tesislerinin tumü hızmete girmiş olacak. Tesislerin hizmete girişi dolayısıyla Mürted'de düzenlenecek törene, 19 ülkenin bakan ve genelkurmay başkanlan düzeyindeki temsilcileriyle, Hava Kuvvetleri Komutan ve üst dilzey yetkilileri de katılacaklar. Törende, Başbakan özal'ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, TAI Genel Müdurü J.R. Jones ve General Dynamics Yönetim Kurulu Başkanı S.C. Pace de konuşacak. C P I Y l İ ü f * t l Sanatçı Türkel Türegün'ün resım ve y O O I I J I a y t l kabartma resım sergisi Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Imren Aykut tarafından açıldı Oün Londra'dan gelen işadamı Asıl Nadir'ın de (ortada) katıldığı Pera Palas'taki sergınin açılışında konuşan Bakan Aykut (soldaj Istanbul da bulunduğu sürece sanatçılarla birlikte olrnaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Gunaydın Yaa işleri Müdüru Erol Turegun'ün eşi olan Türkel Türegün'ün sergisinde yağlıboya ve kabartma resim tablolan bulunuyor (Fotoğraf: Fuat Kozhıklu) Istanbul, sonunda Independenta'nırı enkazmdan kurtuldu. 10 yıl önce Haydarpasa açıklarında Yunan bandıralı bir tankerle çarpışarak batan Romen bandıralı geminın son parçası da Tuzla'ya taşınıyor 1986 yılından bu yana enkazın srjküm ışlerini üstlenen Gemı Sökıim AŞ sahibi Kahraman Sadıkoğlu, geminın 9 bın 700 ton ağırlığındaki orta bölümünün yüzdürülerek romorkörle Tuzla istif sahasına laşınması islemının önceki gece saat 01.00'de basladığını ve 17 saatte tamamlandığını söyledi (Fotoğraf: Cumhunyet) Independenta taşındı Ariane tıazır Daha önce kablo bağlantısında bir anza nedeniyte uçuşu iptal edilen Anane 4 roketı fırlatılmaya hazır. Ariane, ilk Japon tican teleıletışım uydusu JCSAT 1 ve Avrupa meteoroloıi uydusu M0P Ti getırmek ıçin Fırlatılacak. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVÂMI Özal'lı Notlar. (Baştarafı 1. Sayfada) selam veriyor. Bu arada belirli aralıklarla hiç değişmeyen bir anons: "İl olmaya layık, İskenderun..." Bir kavşakta gençler bağırıyor: "İl olmak istiyoruz". Özal gayet rahat: "Siz bir adım atın bakalım. blz iki adım atarız." Ne demek istiyor? Sorunun yanıtı az sonra geliyor Özal'dan: "Belediye sizden, il bizden!" Şaşırtıcı! Özal, bir elinde mikrofon Iskenderun'un arka sokaklarında müjdesini sürdürüyor: 'Haydi bakalım İskenderunlular; belediye bize, il size..." Kulağımızla duymasak, kolayca ınanmazdık. Bir başbakan, bir elinde mikrofon, "Bize oy verırseniz, sizi il yaparız" diyebiliyor. Pazarlığin, partizanlığın böylesi .. Anımsıyoruz, 1987 Eylül referandumunda da "ilçe" pazarlıklan yapılmıştı. Ne yazık, deyip geçelim. * Türkiye'de insan hakları ve Batı'da açılan kampanya... Ankara'dan Antalya'ya uçarken, Başbakan Özal'a bu konuda ne düşündügünü soruyoruz. "Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na üyelik başvurusu" diyor; "O yüzden açıldı bu kampanya. Yoksa açılmazdı. Bilhassa birkaç ülke var ki, isimlerini vermek istemiyorum, onlar bu kampanyayı özellikle körüklüyoıiar." Başbakan'a, insan hakları konusunda Türkiye'nin yapması gerekenler olup olmadığını sorunca da özetle şu karşılığı veriyor: "Yapsak da fark etmez. Bir başka mazeret bulacaklardır." "O zaman?" "O zaman, her şeyden önce ekonomik bakımdan öylesine güçlü hale gelebılmelıyiz ki, bizi görmezlikten gelemesinler. 5060 rrilyar dolarlık bir dış ticaret hacmine sahip bir Türkiye'ye hayır diyemezler." Başbakan Özal'ın her zamanki temel yaklaşımı olan "önce ekonomi. .", AT konusunda da belirleyicidir. AT'ye tam üyelik konusunda ekonominin ağırlığı hiç şüphesiz küçümsenemez. Ancak olaya yalnız bu pencereden bakmak, ANAP liderinin işine gelse de doğru olamaz. Olayın demokrasi ve insan hakları boyutu görmezlikten gelinerek, bir yere vanlamaz. Briç külübünde pişpirik oynayacağım diye tutturan insanın durumuna düşer Türkiye. Batıdaki "insan hakları" kampanyasını surdürenlerin haksız oldukları noktalar vardır. Ayrıca Türkiye'yi AT konusunda köşeye sıkıştırmayı amaçlayanlann varlığı da bilinmiyor değil. Ama bunun gibi Türkiye'de de insan hakları ve demokrasi alanında yapılması gereken çok iş vardır. Burada da görev, Özal iktidanna düşmektedir. AT'ye tam üyelik konusunda eğer samimiyse, "ekonomi" ile birlikte "demokras/"yi de düşünmekten başka çaresi yoktur Sayın Özal'ın. • Mersin'den helikopterlerle havalandık. Taşucu'na doğru uçuyoruz. Bir anda pike yaptı helikopterimız. Kız Kalesi'ne doğru hızla alçalıyor. Başbakan gayet sakin! Kalenin surlarına doğru yaklaşmaktayız. Ne oluyor, demeye fırsat kalmadan, bu kez dimdik yükseliyoruz, Yüzümün sapsarı kesildiğine eminim. Özal arkaya dönüp, gülüyor muzip muzip. Şaka! Veya bir meslektaşımızın deyişiyle, Hasan Cemal'e yazısından dolayı bir ceza! Pilotlara talimat, Başbakan'dan gelmtş... * Antalya'dan Adana'ya uçuyoruz. Konu, enflasyon. Başbakan'a göre enflasyon artık kesin kontrol altındaydı. 1989'un enflasyon oranı için tahminini, "Yüzde 4050" olarak açıkladı bir sorumuz üzerine. "Latin Amerika gibi olacak dediler. Hayır, olmaz. İniş trendine girmiştir. Bütçe açığı küçülüyor. Tedbirleri gevşetmeyeceğiz" diye konuştu. Bu sohbetten bir gün sonra şubat ayı enflasyonu belli oldu. Başbakan'm beklediği düşme olmamıştı. Beklenti, yüzde 3 gibiydi; oysa yüzde 4'ün üzerinde çıktı. Geçen yılın şubat ayına göre gerileme 1 puandı sadece. Dün Ankara'ya dönerken, bunun nedenini sorduk. "Meyve ve sebzede don" dedi; "Şubattatö don, meyvesebze fiyatlarını fena yükseltti. Onun için de enflasyon biriki puan fazla çıktı." Enflasyon ve hava../ işte böyle! NOTLAR 6 Kim kime uyacak? CELAL BAŞLANGIÇ ADANA Mersin Serbest Bölgesi'nde Başbakan Özal'a verilen brifing, "Bugün tamamlanmış altyapısıyla, her gün yükselen ve görüntüyü değiştiren üstyapı inşaatlarıyla, 2.500'den fazla çahşanıyla, ulke ekonomisine katkıda bulunmak ve hizmet etmek için 10 ayhk kısa bir surede sağladığı toplam 14 railyon dolarlık ticaret hacmi ile yaşayan canlı bir olay" cümlesiyle başladı. Ardından Özal'ın soruları geldi: Ticaret hacminiz ne kadar? Şu anda kaç firma var, toplam sayı ne olacak? Herhangi bir şikâyetleri var mı fırmalann? Soruları ve net bir yanıt alma uğraşı Özal'ın serbest bölge olayını ne denli önemsediğini gösteriyordu. Oysa Mersin Serbest Bölgesi'ne gelraeden önce uğradığı Tarsus'ta "İl olmak istiyoruz" diye bağıran insanlara şu yanıtı vermişti Özal: Yıllar önce İskenderunlular 11 olmak istediklerini söylediler. Ben de "Kendinizi gösterin, olsun" dedim. Ama kendilerini gösteremediler, Serbest Bölge Mersin'e açıldı. Anlaşılan ekonomik ve yönetsel kararlarda koşulların uygunluğu yeterli olmuyordu; bir de "kendini göstermek" gerekiyordu. Oysa Çukurova gezisinin ikinci gününde, Anakent Belediye Başkanı Aytaç Durak, rakibi SHP adayı Selahattin Çolak'ı, "Makam şoforliığünü 20 kişiye, zabıta müdürlüğünü 25 kişiye söz vermiş, sekiz bin kişiyi de işe alacakmış" diye şikâyet etmiş, bunun üzerine de Özal, "Secilmek için insanları iş vaadiyle kandırmak doğru mu?" demişti. Elbette değildi... Adana'dan başlayıp, Mersin, Tarsus ve İskenderun'a uzanan uç günlük gezi boyunca, Özal sık sık "secilmek için doğru olanlar"a ilişkin örnekler verdi. Birincisi, ANAP adayı dışında, başka bir partiden belediye başkanı seçerseniz, "Anarşi hortlar, belediyeler eski anarşi mihraklanna teslim edilir, eski karanlık günlere döneriz". tkincisi, seçüen belediye başkanı ANAP'lı olmazsa, "lktidarla ahenk içinde çalışamaz, belediye başkanlan hükümete ters olunca bu terslikten dolayı maalesef bazen zarar görürsünüz". Ruhsath faciada yeni bir usulsüzltik YAVUZ ŞtMŞEK Patlamadaki ölü sayısı 12'ye yükseldi 4 Levent Sanayi Mahallesi'ndeki Santa Boya Fabhkası 'ndaki patlamayı protesto için gösteri yürüyüşü yapan gnıptan gözaltına alınan 7 kişiden 17 tutuklandı. tstanbul Haber Servisi 4. Levent Sanayi Mahallesi'ndeki Santa Boya Fabrikası'nda meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle ölenlerin sayısı 12'ye yükseldi. Tedavi görmekte olan Kıymet Çelik SSK Okmeydanı, Reyhan Aydın ise Şişli Etfal Hastanesi'nde dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. Olayda ölenlerden ikisinin cenazesi ise Sanayi Mahallesi mezarlığında dün toprağa verildi. Öte yandan patlamayı protesto için gösteri yürüyüşü yapan gnıptan gözaltına alınan 7 kişiden l'i çıkanldığı Şişli Nöbetçi Mahkemesi'nce tutuklandı. Haftasonu ve havanın yağışlı olması yüzünden Yeşilce Mahallesi'nde patlama ve yangmla birlikte çöken binanın enkaz kaldırma çalışmalanna dün ara verildi. Ancak bina girişinde bulunan tiner ve boya varilleri toplanarak tehh'kesiz bir bölume alındı. Ayrıca patlama sırasında hasar gören binalardan biri daha dozerlerce yıkıldı. Yıkımdan sonra olası bir parlamaya karşı enkazın bulunduğu alana itfaiye ekiplerince köpük sıkılarak önlem alındı. İtfaiye yetkilileri, enkaz kaldırma çalışmalanna Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın isteği doğrultusunda pazar günü ara verildiğini kaydettiler. Yangın ve patlamalardan etkilenen binalarda zarar belirleme çalışmalanna bugün başlanacağı beürtildi. Patlama sonucu agır yaralanarak SSK Okmeydanı Hastanesi'ne kaldınlan Reyhan Aydın ile Şişli Etfal Hastanesi'nde tedavi altına alınan Kıymet Çelik dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın verdiği izinle cenazelerden, Reyhan Aydın ile Kebire Akkaya dün Sanayi Mahallesi Merkez Camisi'nde kılman namazdan sonra Sanayi Mahallesi mezarlığında toprağa verildiler. Kebire Akkaya'nın cenazesi ögle namazından sonra, Aydın'ın cenazesi ikindi namazından sonra kaiabalık bir grup tarafından toprağa verildi. Reyhan Aydın'ın cenazesine çok sayıda yakım ile ilçe düzeyinde bazı parti temsılcileri de katıldı. Ote yandan, olayda yaralanan kişilerin sağlık durumlannda bir değişiklik olmadığıru belirten hastane yetkilileri, lstinye Devlet Hastanesi'nde bulunan Rahmani Ergül ve Gürsd Ergül ile Şişli Etfal Hastanesi'nde bulunan Gökhan Koç'un cenazelerinin de ailelerine teslim edildiğini bildirdiler. Şişli Etfal Hastanesi morgunda duran Osman Çoltan, Ali Muşlu, Nezaket Çetin, Duygu Akkaya, Adem Tozan ve Çoşkun Kaya'nın cesetlerinin ise Adli Tıp morguna gönderildikleri öğrenildi. TMMOB Mimarlar Odası'nın olayla ilgili açıklamasmda ise "Kentsel çevreyi kaderiyle başbaşa bırakmanın karşılığı bir avuç insanın mahvı Ue sonuçlandı" denildi. Açıklamada, tstanbul'daki tiner patlaması ile yanlış belediyecilik anlayışının da "infilak ettiği" belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "Planlı kentleşmç ve organizc yaşama direnen yönetim anlayışı bu kez de gözle göriilen katliamını sergUedi. Çağdaş kentçiliğin verilerine kulak lıkamarun ve uygulamasını yalnız kendi sosyoekonomik amaçlan çerçevesinde tutup bunun dışındaki kentsel çevreyi kaderiyle başbaşa bırakmanın karşılığı yine bir avuç suçsuz insanın mahvı ile sonuçlandı." Bu arada önceki gün patlamayı protesto yürüyüşü yapan gnıptan gözaltına alınan 7 kişiden l'i çıkanldığı Şişli Nöbetçi Mahkemesi'nce tutuklandı. Sanıklar Cemal Kanlara, Durak Tuna, Httseyin Akptnar, Sertuğ Topal, lrfan Akyüz, Turan Alabalık ile Ayhan Polat, izinsiz gösteri yürüyüşü yaptıklan gerekçesiyle dün Şişli Adliyesi'ne sevkedildiler. Nöbetçi savcı tarafından sorguları yapılan sanıklardan Cemal Kantarcı ve Ayhan Polat, tutuklama istemiyle Şişli Nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilirken öteki sanıklar serbest bırakıldı. Mahkeme, Cemal Kantarcı'nın tutuklanmasına karar verdi. MANISA'dan HİKMET ÇETJNKAYA (Baftarafı I. Sayfada) meden ömür tüketiyor... Köylü yurttaşlar İnönü'ye kasket sallıyor: Yağmur getırdin inönü, Allah ne muradın varsa versin!. İnönü, gülümsüyor köylülere Oy istiyorum... SHP adayını belediye başkanı seçmenızı istiyorum. Ne demişler? isteyenın bir yüzü kara vermeyen zencı!.. ANAP örgütleri SHP lıderi İnönü ve Genel Sekreter Baykal'ın Batı Anadolu gezisini dikkatle izliyorlar. inönü ve Baykal, Denizli'ye geldikleri gün Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirlı de apar topar buraya geldi. inönü, Uşak uzerinden Salıhli'ye giderken kimi amatör radyocuların antenine takılan Burhan Özfatura ile Yusuf Uz'un konuşma bantları da bize ulaştırıldı. Gazetecıler Cemiyetı Başkanı İsmail Sivri ve bir yönetim kurulu üyesiyle anlaşıp. gazeteciler adına panel düzenleme girişimi fiyaskoyla sonuçlanan Burhan Özfatura, Yusuf Uz'a şöyle dıyordu telsiz telefonda: Yarın Adalet Bakanımız bu tarafa geliyormuş... Uz, yanıt veriyor: Evet, Edremit tarafından gelecek... Siz bir söylesenız Sayın Adalet Bakanımıza şu gecekondularla ilgili ihtilaflı davalarla bir ilgilense... Hâkimlere bir talimat verse. Normal mahkemeleri bıle 6 ay sonrasına atıyorlar. Bize böyle bir süre verilse biz işi kökünden hallederiz. Uz, telaşlanıyor: Bakalım konuşuruz... Buradaki hukukçular cok insafsız... Bakan Bey Du davaiarı 6 ay dondurulmasını istese, ben 6 ayda hallederim... Uz, görüşmeyi kısa kesmek istiyor: Olmazsa ben Bakan Bey'le giderim. Bu konuyu telefonla konuşalım. Özfatura'nın aracında telsiz telefon var. Bilindiği gibi bu görüşmeler amatör radyocular tarafından kolayca dinlenebiliyor. Ayrıca İsmail Sivri ve birkaç gazeteciyle yaptığı görüşmeleri var Özfatura'nın telsiz telefonla. Muzır amatör radyocular sağa sola dağıtıyorlar kasetlere alınan konuşmaları. 26 Mart yerel seçimleri öncesi tapusuz gecekondular yine gündeme geliyor. Sahipli araziler üzerine kurulan gecekondular mahkemelik. Belediye başkanlan da sahipli arazileri kamulaştırmak istiyor. Özfatura, bu yüzden mahkemelerin 6 ay kadar uzamasını istiyor. Tarım ve Orman Bakanı Hüsnü Doğan da dün bakiayı ağzından çıkarıverdi: Toplu Konut Fonu'ndan sahipli arazilerin kamulaştırılması için belediyelere kaynak akıtacağız... Evet, ANAP sıkıntıda yerel seçim öncesi. Bu yüzden gecekondu sorununu yeniden gündeme getirip yeni bir oyunun ilk perdesini açıyor. Bu arada Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura bağımsız Türk mahkemelerini Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ın etkilemesini istiyor. İnönü ve Baykal Ege'de İl, ilçe, kasaba, köy demeden dolaşıyor. 26 Mart yerel seçimlerine doğru SHP lideri çok değişik görüntülerle karsılaşıyor. ANAP lideri Özal havada uçuyor. inönü ise karada koşturuyor. Özal'ı sessiz topluluklar izliyor. Müziği aç GalipL inönü'nün karada işi kolay değil, zor. Topluluklar devinimli. İnsanlar bir kurtarıcı arıyor. Ege'ye yağmur yağıyor. Toprak ana yavaş yavaş uyanıyor.. İnönü, şoför Yalçın'a dönüyor: Gaza bas Yalçın, sonra geç kalacağız... Yalçın gaza basıyor... Eski Atina Büyükelçisi Alaçam "Batı Trakya'da dişe diş politikası uygulanmalı'' ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Türkiye'nin eski Atina Büyukelçisı Fahir Alaçam, "Batı Trakya'da Türklere karşı uygulanan politikaya karşı Türkiye de dişe diş uygulaması yapabilir" dedi.Türkiye'nin 198084 yıllan arasında Atina'da buyükelçiliğini yapan ve şimdi emekli olan Alaçam, TRT'nin 7. Sayfa programında Batı Trakya olaylarını değerlendirirken şunları söyledi: "1985 yılında Gumülcine Müftıisü öliince, Lozan Antlaşması gereğince Türk toplumu müftülerini kendisi secmesi gerekirdi. Ancak Yunan hiikümeti Lozan Anllaşması'na ters bir uygulama ile müftuyii seçim yerine atama ile beliriedi. Türk toplumu tepki gösterince vekâlcten bir başkasııu ge Başta tiner olmak üzere "parlayıcı, patlayıcı ve tehlikeli maddeler" depolandığı anlaşılan Santa Boya Fabrikası'na Istanbul Anakent Belediyesi'nce "geçici ruhsat" verilmesi ile yalnızca Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeözal'ın bu tavrı zaman zaman liği'nin değil, aynı zamanda îş Yaberaberindeki ANAP'hları da te sası'nın da ihlal edildiği belirlendi. dirgin ediyordu. Geziye gösterilen İş Yasası'nın 92. maddesinde ilgi hayli azdı. Artık, Özal'ın es Çalışma ve Sosyal Guvenlik Baki gezilerinde olduğu gibi insan kanhğı'ndan "kurma izni" ve "işlar balkonlardan, camlardan letme belgesi" almayan işyerlerisarkmıyorlardı. tçlerinde millet ne belediyelerce ruhsat verilemevekillerinin de bulunduğu grup yeceğinin hükme bağlandığı, anlar, aralarında, "Künse gelmedi cak bu hükmün Istanbul Anakent açılışa, 100 kişiden 80'i de çocuk. Belediyesi'nce "göz ardı edildiği" Protokol tribünü de boş kaldı. anlaşıldı. Konuyla ilgili uzmanlar Son dakikada işcileri doldurduk" Santa Boya Fabrikası'nın " 1 . sımf gayri sıhhi müessese"lerden sayıldiye konuşuyorlardı. Tedirginliğin nedeni ortadaydı. dığını, bu durumda Çalışma ve Özal'ın özenle altını çizdiği nok Sosyal Guvenlik Bakanlığı'ndan ta; çarkın dişüleri birbirine uysun. kurma izni ve işletme belgesi, SağYani belediye başkanlan, ıktidar lık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan da gerekli izni aJmadan işpartisinden olsun... Ya uymazsa?.. Seçmenler 26 letmeye açılmasının yasadışı oldumartta gidip ağırlıklı olarak ğunu bildirdiler. Uzmanlar, SanANAP dışındaki partilerin aday ta Boya Fabrikası'nın Istanbul lanna yöneltirterse oylanru?.. tşte Anakent Belediye Başkanı Bcdrctün Dalan ile diğer yetkililerin imbu soru bazı ANAP'lılan tedirgin zalannı taşıyan "geçici rnhsaf'la ediyordu. O zaman insanlar de çalışmaya başlamasının yaşanan mez miydi, "Belediye başkanla facianın temel nedeni olduğunu rının partilerini iktidara uydura savundular. madık. O zaman, iktidan belediye başkanlannın partilerine uyduÖte yandan özal hükümeti, çıralım ki belediyeler iktidarla kardığı bir karamame ile Leventahenk içinde çalışsın, belediye teki faciaya benzer olaylann yinebaşkanlannın hükümete ters ol lenmesine ortam hazırlayacak yeni masından 'maaleseP zarar görme bir uygulama başlattı. 28 Şubat 1989 günlü Resmi Gazete'de yayelim". Bütun bunlara karşı n iktidarda yımlanan 353 sayıh kanun hükkalabilir miyiz, endişesini yaşıyor munde kararname ile "İşyeri açdu Özal'ın çevresindekiler. Bütün ma ve çalışma ruhsatı verilmesi işbu söylenenenlerden sonra bele lerinin basitleştirilraesi ve diye başkanlan, iktidara kolayiaştınlması" amacıyla tş Ya"uyumsuz" partilerden seçilirse, sası'nı ve Gayri Sıhhi Müesseseler ANAP "Uysa da iktidanm, uy Yönetmeliği'ni rafa kaldıran bir masa da iktidanm" diyebilecek düzenleme geürildi. Kararnameye göre 2. ve 3. sınıf gayri sıhhi mümiydi? esseseler açmak isteyenler işyerlerini bir ay içinde hazırlanacak bir yönetmelikte öngörülen kriterlere uygun olarak düzenledikten sonra başka bir işlem yapmadan valiliklere, kaymakamlıklara veya belediyelere başvurarak çalışmaya başlayacakiar. KHK bu şekilde açılan işyerlerinin bir ay içintirdi. Bu durumda Allab gecinden de kontrol ettirilmesini, kontrol versin, Istanbul'da Fener Patrigi ettirilmemesi durumunda çalışma ne bir şey olacak olur da boşal ruhsatınm verilmiş sayümasun önma ortaya çıkarsa Türk hiikümeti görüyor. de patriği secim yerine atamalıdır. Bu dişe diş uygulamasının bir geOysa halen yürürlükteki yasal regidir." düzenlemelere göre 1., 2. ve 3. sıTelevizyon Haberleri Müdürü nıf gayri sıhhi müesseselerin kuBaki Şehirlioglu ise aynı konuda rulabilmesi ve işletmeye açılabilProf. Dr. Mümtaz Soysal'a dü mesi için Çalışma ve Sosyal Guşüncelerini sorduğunda, Soysal' venlik Bakanlığı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan ayrı dan özetle şu yanıtı aldı: "Sayın Alaçam'ın önerisi doğ ayn izin alınması gerekiyor. Her ru ve geçerlidir. Batı Trakya po iki bakanlık, işyerlerini gerek işçi litikasını Yunanistan Avnıpa'nın sağlığı ve iş güvenliği gerek çevreşımank çocuğu havası içinde yü de oturanların sağlık ve huzururütmektedir. Türkiye ise uslu ço na zarar verip vermeyeceği gerekcuk rolü oynamaktadır. Oysa se yasa ve ilgili tüzüklerde öngöTürkiye artık Batı Trakya konu rülen koşullan taşıyıp taşımadığısunda bak arayan çocuk rolünü nı inceleyerek gerekli izinleri veriyorlardu. oynamalıdır." ILO: Türkiye'de sendikal (Baştarafı 18. Sayfada) toplu pazarlık hakkının kullanılması." Komite, hükümetin yapacağı gerekli yasal düzeltmelerde uçlü görüşmeye (işçi ve işveren görüşlerinin alınması) gereken önemi vereceği umudunu da dile getiriyor. Raporda, DtSK davası ile ilgili gelişmelere bir kez daha ayrıntılı olarak yer veriliyor. Bu gelişmeler sendikal hak ve özgürlukler açısından değerlendirilerek, ILO'nun daha önceki tüm uzmanlık komite ve raporlan ile kararlarında yer alan sendikal haklann verilmesi görüşü yenileniyor. DlSK'in mal varlığı ve geleceği ile ilgili gelişmelerin yakından izleneceği vurgulanıyor. ILO Sendika Özgürlükleri Komitesi raporunda, Türkiye'deki sendikal hak ve ihlallere ilişkin, ILO sözleşme ve ilkeleri açısmdan bugüne kadar ilgili ILO organlarınca yapılmış bajlıca saptamalar üzerinde duruluyor. Hukumetin, yöneltilen sorulara verdiği açıklamalar ayrıntılı incelendikten sonra tck tek sorunlar üzerinde durum saptaması yapılmaya çalışılıyor. Türkiye'nin imzalamış olduğu ve uymakla yükümlu bulunduğu ve ILO'da durumunun ayrıntılı tartışıldığı 98 sayılı sözleşme ihlalleri açısından da önemini koruyan sorunlara ayrıca yer veriliyor. Tek tek il'.celer ve maddeler üzerinde yapılan değerlendirmelerde, Sendika Özgürlükleri Komitesi görüşü, önemli ihlaller ve sorunların aynen sürdüğunün saptanması doğrultusunda belirleniyor. Sendika Özgürlükleri Komitesi raporu, ILO'nun yeni dönem Turkiye"ye yönelik çalışma ve kararlarında, ilk onemli belge niteliğini taşıyor. Türkiye, en ayrıntılı incelemenin yapıldığı bu rapor çerçevesinde, 922 mart tarihleri arasında toplanacak uzmanlar komitesinde ele alınacak. Uluslararası ünlü yargıçlar, hukukçular ve uzmanların yer aldığı komitenin karanna bağh olarak "yeşil kitap" olarak bilinen 1989 genel kurulu için hazırlanacak rapora girecek. Sendika Özgürlükleri Komitesi ve Uzmanlar Komitesi raporlan çerçevesinde de hazirandaki ILO genel kurulunda tartışma gündeminde olacak. 1988 ILO genel kurulunda durumu en fazla tartışılan ülkeler arasında yer alan Türkiye, uluslararası sendikal kuruluşlann ortak şikâyetleri ile bağlantılı olarak 1982 yılından bu yana ILO gündeminde. 1986 >ılındaki genel kurul öncesi, işçi hak ve sendikal özgürluklerine ilişkin temel aykınlıklan düzelteceği yolunda, Çalışma Bakanı tarafından hükümet adına verilen taahhüt mektubu nedeniyle, o yılın genel kurulunda Türkiye, gundem dışına çıkarılmıştı. Ancak 1987 yılında yine genel kurul öncesi verdiği daha da bağlayıcı taahhüt mektubuna rağmen, sadece hak ihlalleri nedeni ile ayrıca sözünü yerine getirmediği için de ağır eleştirilerle karşılaşmıştı. 1988 yılı genel kuruluna ise ILO için yasalarda yapılan makyaj değişikiiklerle gidildi. Bu kez de Türkiye, ILO genel kurulu başlamadan bir gun önce yürürlüğe giren bu yasa değişikliklerinin, temel işçi hak ve sendika özgürlüklerine bir çozüm getirmediği eleştirisine hedef oldu. Hukumetin yasa değişikliklerine ilişkin ILO'ya verdiği yazılı resmi bilgilerin gerçeği yansıtmadığı, uluslararası sendikal kuruluşlar açısından ek ve ağır suçlama konusu oldu. Türkiye, beklenenden de kötü bir konuma düştu. Özel listeye alınmasını işveren grubunun "yapılan yasa değişikliklerinin ILO uzmanlık komitelerince incelenmesi" önerisi önledi. Çalışma Bakanlığı son olarak çeşitli ülkelerin çalışma bakanlarına gönderilen bir mektupla, bu ülkelerden ILO'da kendilerine destek verilmesi istendi. Bakanlık aynca ILO Sendika Özgürlükleri Komitesi'ne de raporunda yer aldığı üzere bu doğrultuda ayrıntılı bilgi ve savunma gonderdi. Ancak geçen genel kurul sonrası, ILOL nun ilk önemli uzmanlık raporunda, Türkiye ile ilgili saptamaların değişmesini sağlayamadı. TO muzakere pozisyonunun (Baştarafı I. Sayfada) caeı "bölgesel indirım merkez, kuzey, güney ve yardımsahalannı" belirleyen formule cı olmak üzere dort ayn bölgeyi lspanva'nın karşı çıkması oluş içermesini istemiş, ancak bu turdu. Madrid, Avusturya baş Türkiye yaklaşımı, diğer raüttekentinde Doğu blokuna teklif fikler tarafından onaylanmamışedilmesi öngoriılen dört ayn "in tı. Perşembe günü ise Turk taradirim kuşagından" kendisinin fı, tngiltere'nin daha önce önerPortekiz ile birlikte içinde bulun diği "uzlaşma formülünü" biraz duğu "lojistik destek halkasına" değiştirerek kabul ettirmeyi baitiraz etti. Ispanya, ya söz konu şarmış ve NATO "bölgesel tutusu halkanın Fransa ile birlikte ge mu", "dort kuşak" ilkesiyle benişletilmesini, bu gerçekleşmediği lirlenmişti. Buna göre, "çekirdek takdirde de kendisinin Türkiye, merkez kuşağı" F. Almanya, Yunanistan, Norveç ve tzlanda Belçika, Hollanda ve Lüksemdışındaki diğer butun NATO ül burg; "genişletilmiş merkez kelerinin bulunduğu "ikinci mer kuşağı" bu dört ülkeye ek olarak kez bölgeye" alınmasını istedi. Fransa, Ingiltere, Italya ve DaAncak Fransa'nın "lojistik des nimarka; "ikinci merkez kuşağı" tek halkasına" girmesi veya Por bunlara artı olarak İspanya ve tekiz'in aynı "halkad^" tek ba Portekiz; "genel kuşağı da" şına kalması beklenmediğinden Türkiye, Yunanistan, Norveç ve vine Danimarka dışındaki "Ba Izlanda'nın ekleneceği bütün tı Avrupa Birliği" (BAB) uyele NATO ulkeleri oluşturacaktı. rinden oluşan NATO ülkelerinin, Boylelikle Türkiye bir olçude, Viyana goruşmelerinde ayn bir bütün BAB uyelerinin aynı mubutün oluşturması gündeme gel zakere bölgesine girmesini engeldi. Bu da Ankara'nın şiddetle liyor ve goruşmelerin Ona Avrukarşı itiraz ettiği "ayncalıklı pa bölgesinde yoğunlaşma ihtibölge" unsurunu tekrar on pla malini nispeten hafifletiyordu. Gözlemcilere göre, önceki akşam na çıkarttı. Brüksel'de yeniden başlayan tıBihndiği gibi, AKKUM silah kanıklığın dün gece Vîyana'da indirimi goruşmelerinde esas çozümlenememesi durumunda, ağırlığın, Orta Avrupa bölgesine NATO'lu müttefiklerin bugün verilmesinden ve BAB (Batı Av başlayacak AKKUM goruşmelerupa Birliği) uyelerinden oluşan rinde Varşova Paktı'na "öneri bir "ayncalıklı grubun" doğma paketi" son derece zorlaşacak. sından kaygılanan Ankara, NA NATO'da Gümulcine ve İskeçe'deki Türk ileri gelenlerince oluşturulan Pazarlığın kapsamı Azınhk Yüksek Kurulu, dün saOldukça çetin pazarlıklara bah soz konusu koylerden Karasahne olacak AKKUM goruşme caoğlan Köyü camünde geniş kaplerinde "Atlantik'ten Lrallar'a" samlı bir toplantı duzenledi. Yakşeklinde adlandırılan Avrupa laşık dört saaı suren ve halk onunbölgesinde, halen mevcut olan de yapılan toplantı sonunda ilk asker, tank, top ve zırhlı araç ko aşamada sekiz maddelik bir **eynusunda pazarlık yapılacak. lem planı" kararlaştırıldı. Yine, bu gözlemlere göre, böylelikle Viyana'da daha önce "Mersin krizinin"de tarafı olmuş olan Türkiye, bu defa ikinci bir "çıbanbaşı" haline gelecek ve bu Ankara diplomasisi açısından olumsuz etki yaratacak. NATO temsilcilerinin Avusturya başkentinde " n i h a i çözümlemeye" varmalan gereken diğer konu ise Batı ittifakının Varşova Paktı'na sunacağı "lavan silah rakamlannın" be lirlenmesi. Buradaki anlaşmazlık, her üye ülkenin genel rakam içindeki kendi "kotasmı" en üst seviyede tutmak istemesinden kaynaklanıyor. Türkiye de kendi ordu modernizasyonunun göz önüne alınmasını ve Doğu tarafına onerilecek tavanda kendi, sınınnın daha üst düzeyde tutulmasını talep ediyor. Bu konuda uzlaşmaya vanlamaması nedeniyle, ust düzeydeki uzman diplomatlann yer aldığı "Yüksek Düzeydeki Çalışma GrubıT'nun (HLTP) yeniden olağanüstü toplanması kararlaştırıldı. Gümülcinede uyarı yürüyüşü yapıl STELYO BERBERAKİS GÜMÜLCtNEYunan hükümetinin Batı Trakya'daki Gumülcine kentinde Türklere ait 6 bin dönüm araziyi istimlak etmeye karar vermesiyie başlayan huzursuzluk tırmanarak sürüyor. Türk Azınlık Yüksek Kurulu'nun bu karara tepki olarak dün sabah hazırladığı 8 maddelik bir "eylem Bslesi"nin ilk maddesi, derhal uygulamaya kondu ve bir "uyan yürüyüşü" yapıldı. Dört bin kişilik bir Türk topluluğunun yüruyüşüne Yunan polisi müdahale etmedi. Bilindiği gibi, geçen yıl 4 kasımda Yunanistan Resmi Gazetesi'nde yayımlanan bir yasa uyarınca, Gumülcine'nin, Türklerin oturduğu altı köyünde yaklaşık altı bin dönüm arazi, açık hava cezaevine dönüştürülmek isteniyor. Bu planı n bir maddesi olarak camiden köyün çıkışına kadar olan yolda bir "uyan yürüyüşü" yapılması kararı derhal yaşama geçirildi. Dört bin kişinin katıldığı ve yaklaşık yirmi dakika süren bir yürüyüş yapıldı. Çevrede çok yoğun guvenlik önlemi alan Yunan polisi, yürüyüşü sessizce izledi. Azınlık Yüksek Kurulu'nun aldığı öteki kararlar arasmda istimlak karanna derhal itiraz edilmesi, istimlak tehdidi altmdaki topraklarda "oturma eylemi" yapılması, gelişmelerden Lozan Antlaşması'na imza koyan 14 ülkenin, AT uyesi ülkelerin ve lslam ülkelerinin Atina büyükelçilerinin bilgilendirilmesi ve hükümete gönderilecek bir telgrafta istimlak karannın iptal edilmemesi halinde doğacak olaylardan Türk azınhğın sorumlu tutulamayacagınm vurgulanması yer alıyor. Ayrıca yabancı basın için Atina'da basın toplantısı düzenlenmesi, Batı Trakya'daki Türk okullannın üç gün, dükkânlannm da bir gün kapatılması ve GümülcineDedeağaç arasındaki anayolda "insan riaciri" oluşturarak yolun belli bir süre için trafiğe kapatılması da öngörülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle