14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLER 17 MART 1989 Türban bahane, hedef laîklîk Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren: Üniversiteli kızların türban bahanesinin ardında laik cumhuriyetin temeline karşı eylem ve gösteriler tezgâhlanmaktadır. ANAP Milletvekili Mustafa Taşar: Eğer bir referanduma gidilecekse türban için değil, YÖK'ün kaldınlması için gidilmeli. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, "Üniversiteli kızlann türban bahanesinin ardında laik cumhuriyetin temeline karşı eylem ve gösteriler tezgâhlanmaktadır" dedi. Evren, "Siyasi kadrolann türban tehlikesi karşısında içtenlikten uzak hesaplar içinde olduğunu" soyledi. Evren, dün yaptığı yazıh açıklamada, bazı siyasilerin olayları tahrik ve teşvik eden davranışlar içinde olduğunu ileri surerek, "Ülkeyi daha biıynk felaketlerin içine süratle sunıkleyebilecek bir halkoylamasının >apılmasını gundeme getirecek kadar, sonına ve hukuka yabancı dıışünceler ortaya atmaktadıriar" görüşünu savundu. TBB Başkanı Teoman Evren: Yalçın Küçük DGM'de na sahip Anayasa Mahkemesi'nin kararlannı sorumsuzca karalamak hakkı yoktu. Vargı, devletin, anavasanın teminatı ve onurudur." Evren, İran'ın, Türkiye'nin içişlerine ve yargı sistemine "pervasızca sakJırdgını"da kaydederek, bu durumu kınadı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Araştırmacıyazor Doç. Dr. Yalçm Küçük, Toplumsal Kurtutuş Dergisi'nde yer alan yazılarından ötürü hakkında 45 yıl hapis ; istemiyle açılan üç ayrı dava nedeniyle dün yargılanmaya başlandı. Kuçuk'un hakkında "komümzm propagandası" savıyla açılan davayı gören Ankara DGM, dava konusu yazılan, oluşturulacak bir bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi için İstanbul DGM'ye göndermeye karar verdi Öte yandan, Toplumsal Kurtuluş Dergisi'nin dün çıkan 19. mart ayı sayısımn dağıtımı da DGM tarafından durduruldu. Erdost yargılandı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) İnsan Haklan Derneği Ankara Şubesi Başkanı Muzaffer İlhan Erdost, I Ağustos Cezaevi Genelgesi'yle ilgili olarak bir gazeteye verdiği ilandan ötürü yargıç onüne çıktı. 1 Ağustos Genelgesi'ni protesto amacıyla cezaevlerinde başlayan ve yaygınlaşan açlık grevleri nedeniyle verdiği ilanla, Dernekler Yasası 'na aykırt davrandığı savıyla hakkında dava açılan Erdosl'u, IHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı savundu. Aykut: Türbana karsıyım Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, Anayasa Mahkemesi'nin türban konusundaki karanndan sonra yapılan İstaninıl 1978'de İstanbul Üniversitesi'nde sağ eylemcilerin silahlı ve bombalı saldınsında öldurulen 7 öğrenci için başta ıstanbulda protesto gostemen yapıldı. (Fotoğraf: Fuat Kozlukiu) protesto eylemlerinin ardında iç ve dış mihrakların tahriklerinin olduğuna inandığım soyledi. Kuşadası'nda ANAP'lı kadınlann duzenlediği toplantıda konuşan Aykut, "Ben Atatürkçıi bir bayan Küçük hesaplar bakan olarak türbana karşıyım" Söz konusu olayların, Türki dedi. ye'nin teokratik esaslara göre yöTurk Üniversiteli Kadınlar Dernetilmesi özleminden kaynaklandığını belirten Evren, bu eylemle neği Ankara Şubesi Başkanı Birrin derhal engellenmesini istedi. tev Gökyay, türbanın masum bir istek olmadığının ortaya çıktığıEvren, şöyle devam etti: "YÖK'ün tutarsız, saluncalı ve nı belirterek, olaylar yaratanlann Irak'ın geçen yılki ceüşkili karar ve uygulamalanıun bile yarattıklan umacıdan korkar gündeme getirdigi türban olayı, hale geldiklerini soyledi. UBA'ya "Halepçe katliamı" siyasi çevrelerin gereksiz ve küçuk bir açılılamada bulunan Gökyay da Diyarbakır'da hesaplaria yaraltıklan ortam için Hgilılerl görevlerini yapmaya, kınandı. Üniversite de Türkiye Cumhuriyeti için cid Ataturk ilke ve inkılaplanna daöğrencilerinden bir ha sıkı sanlmaya çağırdı. di bir tehlike haline gelmiştir. ANAP Ankara Milletvekili grup, "Yaşasın Kürt Öğrenci Affı Yasası'na yabancı bir yama gibi eklenen türban Mustafa Taşar, "Türban olayla ulusunun bağımsızlık kuralının Anayasa Mahkemesi'n nnın YÖK'ün beceriksizliği yüce iptali sonucunda, içte ve dışta zunden bu boyutlara ulaştığını" mücadelesi" ve sergUenen olaylar, sorunun gerçek belirterek, "Eğer bir referanduma "Soykırıma hayır!' yüzünü gün ışığına çıkartmıştır. gidilecekse, türban için değil, diye bağırdı. SHP'li Hiç kimsenin yasama organını YÖK'ün kaldınlması için gidil Atalay, üzerinde yargısal olarak denetleme hakkı raesini" istedi. İki 'katliam'a protesto "Saddam" yazıh bir çeiengi yaktı. RP de Halepçe için "yas" ilan etti. Istanbul'da 26 öğrenci gözaltına ahndı îzmir'de naylon fatura davası İZMtR (AA) Hayali ihracatçılara naylon fatura kestikleri iddiası ile haklarında 510 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan 10 samğın yargılanmasına, tzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. Sanıklardan Zeki Köz, tsmail Akdağ, Remzi Polat, Ersan Onar, Necmettin Faruk Süer'in katıldığı dunku duruşmada DGM savcısı, okuduğu iddianamede, sanıkların kurduklan paravan şirketler aracılığı ile hayali ihracatçılara toplam 6 milyar liralık naylon fatura kestiklerini, bu nedenle toplu kaçakçıhk suçuna iştirak ettikierini savundu. VeKamberli görevden ahndı tstanbul Haber Servisi Çembcrlitaş Kız Yurdu'nda öğrencilerin pazarlanması olayına adı kanşan Kredi ve Yurtlar Kurumu tstanbul Bölge Müdürü Turhan Kamberii görevden ahndı. Kamberli'nin, son gunlerde yurtta meydana gelen olaylar nedeniyle görevden alındığı öğrenildi. öte yandan, Kredi ve Yurtlar Kurulu tstanbul Bölge Müdurü Turhan Kamberli'nin görevden alınmasına ilişkın Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal ve Milli Eğıtim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel'in imzalarını taşıyan kararname dün Resmı Gazete'de yayımlanarak yururlüğe girdi. Bölge Muduriı Turhan Kamberli'nin görevden ahnması ilk kez Yurtkur Yönetim Kurulu'nun 23 Eylül 1987 tarihindeki toplantısında gündeme gelmiş ve Kamberii1 nin hakkındaki şikâyetlerden ötürü görevden alınması gerektiği göruşünde birleşilmişti. Yönetim Kurulu karanndan sonra görevlendirilen Yurtkur müfettişlerinin Şubat 1988 tarihinde verdikleri raporda da Kamberli'nin 12 ayn suçtan dolayı görevden almması ve kademe ilerlemesinin üç yıl durdurulması istenmişti. Bu arada Çemberlitaş Kız Yurdu'ndaki olayların basında yayımlanmasından sonra başlatılan savcılık soruşturması halen devam ediyor. Savcılık yetkililerince olayda adı geçen bazı kişilerin tespit edilip ifadelerinin alınmasından sonra gerekli yasal işlemlerin yapılacağı belirtiliyor. Bu arada yurtta çıkanlan bazı söylentilerin öğrenciler arasında tedirginliğe neden olduğu, yurtta kalan öğrencilerin büyük çoğunluğunun bugun ve hafta sonunu yurtta geçirmemek için izin alarak evlerine gittiği öğrenildi. Çemberlitaş Kız Yurdu olayı 5 dergiden 6 kişiye 6'şar yıl hapis cezası ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Irak hukumetinin Irakh Kürtlere karşı kımyasal silah kullanmasını protesto amacıyla hazırladıkları bir metni dağıttıkları savıyla yargılanan altı dergi rnensubu, Ankara DGM tarafından 6'şar yıl 3'er ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Haarladıklan ortak metni Ankara Sanat Merkezi'nde basın mensuplarına okumak isterken, polis tarafından engellenen, ardından da Irak Büyükelçiliği'ne siyah çelenk koymak isterken gözaltına alınan 6 dergi mensubuyla ilgili dava dün sonuçlandı. "Y'eııi Aşama" Dergisi Sahibi ve Yazı Işleri Müdurü Nadir Nadi Usla, "Emeğin Bayrağı" Dergisi muhabiri Hatice Onat, "İşçi Dunyası" Dergisi muhabiri Metin Faruk Tamer, "Yeni Demokrasi" Dergisi muhabirleri Rıza Reşat Çetinbaş ile Mehmet Ali Çakıroğlu iie "Medya Guneşi" Dergisi muhabiri Can Ğülşenoğlu, Türk hukumetinin Iraklı Kurtlere Türk sınırını geç açmasını eleştiren metinden otürü haklarında TCK'nın 142/36. maddeleri uyarınca "bölücülük propagandası" yapmak savıyla açılan davada dün, önce 7'şer yıl 8'er ay ağır hapis cezasına çarptırıldılar. DGM heyeti daha sonra cezayı sanıkların "mahkeme onündeki iyi hallerini" dikkate alarak 6'şar yıl 3'er ay ağır hapis cezasına donüştürdu. 'Özgür Gelecek'ten 2 tanliye Ankara DGM'de "bölücülük yaptıklan" savıyla 2.5 aydır tutuklu olarak yargılanan özgür Gelecek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Bayrak ile Yaa İşleri Müdurü Bekir Kesen, dün tahliye edildiler. Bayrak ve Kesen, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde 1 mart günü meydana gelen "toplu dayak" olayında yaralanmışlar ve buna ilişkin doktor raporu almışlardı. Haber Merkezi İstanbul Üniversitesi önünde 16 Mart 1978'de, silahlı eylemcilerin silahlı ve bombalı saldınsında katledilen 7 öğrenci için çeşitli universitelerde protesto gösterileri yapıldı. tstanbul'daki gösterilerde 26 Öğrenci gözaltına ahndı. Bu arada Irak hükümetinin geçen yıl 16 martta Kürtlere karşı kimyasal silahlarla giriştiği saldın, Diyarbakır'da düzenlenen bir toplantıda kınandı. Kamuoyunda "16 Mart katliamı" olarak bilinen olaylar için ve öğrencilerin olası protestolanna karşı, polisin birkaç gündür birçok yerde önlem almasına rağmen dun İstanbul'un çeşitli yerlerinde eylemler yapıldı. Mimar Sınan Üniversitesi'ndeki olayda, "mim gösterileri" ile 16 Mart katliamı canlandırıldı, 1978'de öldurtilenler için saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra 14.00 sıralannda Haseki kavşağmda toplanan yaklaşık 500 kişilik bir grup, yola benzin dokup lastik yakarak "16 Mart katliamı şehitleri ölümsüzdür" biçiminde sloganlar attılar. Eylemcilerden biri olay yerınde konuşma yapıp kalabalığı, ölen 7 kişi için saygı duruşuna çağırdı. Saygı duruşunun ardından da "devrim andı" içildi ve eylemciler Fındıkzade"ye doğru yaklaşık 10 dakika yürüdüler. Eylemci grup, yürüyüş sırasında en önde 16 Mart'ta ölen Hatice Özen'in büyük boy afişini, onun arkasında da üzerinde "16 Mart şehitleri ölümsüzdür, DevGenç" sloganı yazıh pankartı taşıdılar. Olaya, 100 kadar gorevliden oluşan çevik kuvvet poüsi mudahale edince, eylemciler ara sokakJara kaçıştılar. Polis bu arada eylemcileri yakalamak için aralarmda Fmdıkzade İlkokulu'nun da bulunduğu çeşitli binalarda arama yaptı. Bu sırada, beslenme saatinde olan ilkokul oğrencileri, poüsi gorunce ağla Hafize ÖzaVın naaşı davası ANKARA (UBA) Başbakan Turgut ÖzaVın annesi Hafize Özal'm Süleymaniye Camisi'nin avlusuna gömülmesiyle ilgili olarak Damştay'da açılan davaya önümüzdeki gunlerde başlanacak. SHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin tarafından Damştay'a açılan davayla ilgili olarak ön hazırlıklara kısa bir süre içinde başlanacak. Adnan Keskin, Hafize ÖzaVın Süleymaniye Cami avlusuna Nakşibendi Şeyhi Mehmeı Zahit Kotku 'nun yanına gömülmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu öne sürerek naaşın normal mezarlığı nakledilmesini istemişti. Sayıları 500'u bulan öğrenci grubu, Haseki Kavşağı'nda lastik yakarak "16 Mart kaUiamı şehitleri ölümsüzdür" biçiminde sloganlar attılar. Devrim andı içen öğrenciler 10 dakika caddede yürüdüler, çevik kuvvetın müdahalesi ile öğrenciler ara sokaklara kaçarak dağıldılar maya başladılar. Polisin okuldan çıkmasından sonra da öğrenciler, pencerelere çıkarak "Yuhh, bulamadılar, ynhh" diye bağırdılar. Olayları izleyen F. Alman ttlevizyonu ARD'nin kameramam Himmet Polatel (25), göstericiler tarafından "sivil polis" sanıldığından dovuldü. Bir başka olay da Fatih Akdeniz Caddesi'nde 15.00 sıralannda meydana geldi. Yaklaşık 100 kişi, 16 Mart katliamını protesto eden sloganlar atarak dağıldılaı. îstanbul'daki gösteriler sonrasında, polisin 26 öğrenciyi gozaltıra aldığı öğrenildi. Gozaltındaküer için 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yüruyüşlerine Muhalefet Yasası gereğince işlem yapılacağı belirtildi. İstanbul'da 1978'de 7 öğrencinin oldüriilmesiyle sonuçlanan olaylar, tzmir Ege ve Dokuz Eylül universitelerınde düzenlenen forumlarla kınandı. Oğle saatlerinde Ege Edebiyat Fakultesi'nde topUnan yaklaşık 2 bin kişilik grubun katıldığı forumlarda konuşmalar yapvlaraVc "katlianı"ı kınayan sloganlar atıldı. Öğrenciler, forumdan sonra toplu halde kampus çıkışına kadar yurüyüp dağıldılar. Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki forum da olaysız geçti. Adana Çukurova Üniversitesi Idan Bilimler Fakültesi yemekhanesinde toplanan 100 kadar öğrenci, "katHam"da oldürulen 7 öğronci adına şiirler okuyarak saygı duruşunda bulundular. FenEdebiyat ve Ziraat fakülteleri binalannın önünde de küçük gruplar halinde protestoda bulunan öğrenciler, daha sonra eylemlerinı üniversite merkez kafetaryasında surdurdüler. Bursa LJludağ Üniversitesi'nde de "16 Mart katliamı" 25 öğrenci tarafından kınanarak "Faşizme hayır" diye bağınldı. Saygı duruşunda bulunan öğrenciler, ölen ki tılar. Bir dakikalıV. saygı duruşunşileri simgeleyen 7 kırmızı karan da bulunan öğrenciler daha sonfıli İİBF kantini önüne bıraktılar. ra okul bahçesine kırmızı karanfıl bıraktılar. Eylemi izleyen çok sayıda sivil polisin öğrencilere mu"Halepçe katliamı" dahale etmedikleri gözlendi. SHP Diyarbakır MiUetvekili Irak'ın geçen yıl 16 martta Kürtlere karşı kimyasal silah kullana Fuat Atalay, "Halepçe katliamı" rak 5 binden fazla kişinin ölümu yıldönümünde duzenlediği basın ne, binlerce kişinin de yaralanma toplantısında, "Kurt halkının özsına neden olan "Halepçe katlia gürlük hareketinin kanla ve şidmı", Diyarbakır'da Dicle Üniver detle ortadan kaldınlamayacabelirterek katliamdan sonra sitesi oğrencileri tarafından düzenhükümetinin olaya sessiz lenen toplantıda kınandı. Hukuk Fakültesi kantininde 200'e yakır kalmasını kınadı. Atalay, daha öğrencinin katıldığı toplantıda, sonra Güneydoğu Gazeteciler Ce"Faşist Saddam rejimi tarafından miyeti'nin bahçesine, üzerinde Kürt halkına karşı bir insanlık su "Saddam" yazan siyah çeiengi yaçu işlendiği" belirtilerek "16 mart, karak soykırımı protesto etti. RP Kürt ulusu ile dayanışma günü belediye başkan adayı Abdülbaki olsun" denildi. Öğrenciler toplu Erdoğmuş da parti binasında duolarak "Kahrolsun faşizm", "Ya zenlediği basın toplantısında, şasın Kürt ulusunun bağımsızlık "Halepçe katliamı" için bir hafmücadelesi", "Soykınma hayır", talık "anma günü" duzenledikle"Katliamlarla halklar yok rini, bunun üç gununu de "yas" edilemez" biçiminde sloganlar at ilan ettiklerini açıkladı. NazilU Cezaevi yöneticileri için suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Adalet Bakanlığı 'na başvuran 7 avukat, NazilU Cezaevi yöneticilerinin görevlerini kotu'ye kullanmaktan soruşturulmalarını istediler. Amasya Kapalı Cezaevi'nde 34 hükümlünün sürdürdüğü açlık grevi de dun 15. gününü doldurdu. Başvuruda, NazilU E Tipi Cezaevi Müdürü Soner Kösterelli ile Müdür Yardımcısı Zekeriya Sancaktar'm, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı davranarak, "iistlerini aratmadıklan" gerekçesiyle müvekkilleriyle görüşmelerıni engelledikleri belirtildi. Çakıcı'ya tahliye kararı Ülkücü çeksenet mafyasının 2 önemli ismi Alaattin Çakıcı ile Feridun Öncel ve arkadaşları dün iki ayn davada yargılandı. Çakıcı bir davadan tahliye olurken bir başka davadan tutuklandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ülkücü çeksenet mafyasının iki önemli ismi Alaattin Çakıcı ile Feridun Öncel ve arkadaşları, Ankara'da iki ayrı davada yargılandılar. Ruhsatsız silahla iki kişiyi yaralamak suçundan yargılanan Çakıcı için tahliye kararı çıkarken silahlı gasptan yargılanan Ülkücü Feridun Öncel, Kâmil Izgördü ve Ibrahim Halil tzci, 3 yıl dörder ay ağır hapis ve 33 biner lira da ağır para cezasına çarptınldılar. Çakıcı hakkında Çankaya semtinde çevreye ateş ettiğ» savıyla hakkında başka bir tutuklama kararı bulunmasından oturü Çakıcı, dün yeniden Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne gotüriıldti. Polisin genis güvenlik önlemleri aldığı Ankara Adliyesi'ne gelen çok sayıda Ülkücü, Çakıcı'ya sevgi göstirilerinden bulundu. tirilen Çakıa'mn kelepçesi, koridordaki izdiham nedeniyle duruşma salonunda çözüldü. Çok sayıda gazeteci, güvenlik görevlisi ve dinleyici nedeniyle tıka basa dolan duruşma salonuna gelen tanıklar ise Dedeman Oteli'nin oyun salonunda meydana gelen ve iki kişinin yaralandığı olaya ilişkin, "görmedim, duymadım, bilmiyorum" şeklinde anlatımlarda bulundular. Önceki duruşmada emniyet ifadesinin aksine, kendisini vuranm Çakıcı olmadığını söyleyen Kaya Portakal'dan sonra, diğer yaralı müşteki Ali Yavuz da aynı şekilde ifade verdi. Yavuz, "Ben oyun salonunda oturuyordum, silah se&i duydum, bir kurşun bacağıma saplandı, yere kapaklandım. Ateş edeni görmedim, herhalde gelişigüzel ateş sırasında bir kurşun bana rastladı" dedi. Çakıcı ise olayla kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, olayı aylar sonra basından ve "adliye Gerekçe: Adalet Bakanı'na hakaret 15 öğrenciye tutuklama MERStN (Cumhuriyet Gnney bleri Biirosu) Turizm İşletmecüiği Yüksek Okulu'nun 15 öğrencisi, Adalet Bakanı Mehmet Topaç'a hakaret ettikleri savıyla tutukJandı. Mersin Turizm Işletmecüiği Yüksek Okulu öğrencilerinden 36'sı cezaevlerindeki açlık grevleri sırasında Adalet Bakanı Mehmet Topaç'a bir telgraf göndererek, "Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara son verilmesini" istemişlerdi.Telgrafta hakaret unsurunun bulunduğu bildirilerek 28 aralık günü 36 öğrencinin ifadeleri alınmıştı. Cumhuriyet Savcılığı'nca öğrencilerin ifadelerinin alınması sırasında, "İnsanlık dışı muameleden neyi kastediyorsunuz, bunu tanımlar mısınız?" sorusu yöneltilmişti. Önceki gun okula gelen siyasi polis oğrencilerden 15'ini gozaltına aldı. Mahkemeye çıkanlan öğrenciler tutuklanarak Mersin E Tipi Cezaevi'ne gönderildiler. Öğrencilerin yargılamasının Malatya DGM'de >apılacağı bıldirildi. Tutuklanan 15 öğrenciden 10'unun isımleri şöyle: "Öğrenci Derneği Başkanı Selim Kanmaz, Yönetim Kurulu Üyeleri Oktay Ergenç ve Alp Karakulak, Asım Saldamlı, Tijen Oral, Cernal Genç. Şenol Polat, Levent Ölçer, Murat tnceayan, Nalan Gökgöz, Semra Altun." , D a S I I I m i l Z e S I n u e dün istanbuldaHarp A a e kd mılen Komutanlığı'nı ziyaretetti, Basın Müzesı'nı gezdi. Uçakja Istanbul'a gelen Evren, Harbiye Orduevi'nde bir süre dınlendıkten sonra Harp Akademileri'ne geçerek Akademı Komutanı Orgeneral Aşır Özözer'le görüştü Evren'ın ziyaretinde 1. Ordu Komutanı Orgeneral Doğan Güreş de bulundu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren öğleden sonra da Cağaloğlu'ndaki Basın Müzesı'ne geldı. Mavi takım elbisesi, kırmızı Muze içındeki resım, minyatür, gravür kurslarını da zıyaret eden Cumhurbaş üzerine siyah puanlı kravatı ve di7 kanı Kenan Evren, kursıyerlere sorular yönelterek "DınlenrJınyor değil mi Hiç ğer tutuklular gibı saçları kesümebir şey düşünemiyorsunuz" dedi (Fotoğraf. Süleyman Sarılar) miş şekilde duruşma salonuna ge R a c ı n M r ı < v o c i ' n r i o C u m h u r t } a ^ k a n ı Kenan Evren' varakalanndan" oğrendığını one sürerek, "Biz adalete inanmışız. Bir harami gibi gösteriliyonım. Kaya Portakal da burada polisteki ifadesindeo başka ifade veriııce kendisine 'korkuyorsunuz' denildi. Ben bunu anlamıyorum" dedi. Çakıcı'nın avukatı Salih Özdemir de faili bulunamayan ve "emniyet mensuplan için prestij kaybı olan Dedeman Oteli olayına" adı basında sık sık geçen müvekkilinin "fotoğraf teşhisleri" ile kanştınlmak istendiğini öne sürerek, bu teşhislerde bulunan tanıklardan Oktay Arman ile Ahmet Küçükçiftçi'nin bir sanık gibi 5 gün süreyle emniyette tutulduklannı, hatta bu sürenin arttınlmasmın bile istendiğini savundu. Bu tanıklann da daha sonra anlatımlannı değiştirdiğini kaydeden Özdemir, böyle bir davadan ötüril tutuklu kalmasının "özgürlüğüne duşkün olan" müvekkiline manevi yönden zarar verdiğini de kaydederek, tahliye isteminde bulundu. Çakıcı da bu istemi yineleyerek, duruşmadan vareste tutulmak istediğı de bildirdi. Duruşma savcısı ise tahliye ıstemınin reddini isterken, yargıç Baktır, Çakıcı'nın tahliyesine karar verdi. YÖK'ten yakmma İstanbul Haber Servisi Türkiye'de eskiçağ bilimlerinin sorunlan tartışıldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kulturleri Bölümü 'nün duzenlediği 3 günlük, "Türkiye'de Eskiçağ Bilimlerinin DunüBugünü ve Geleceği: SorunlarÇözümlerÖneriler" başlıklı seminerin son gunünde, gündemde Türkiye'deki eskiçağ bilimlerinde "eğitim" vardı. Panel Başkanı Prof. Dr. Ali Dınçol, YÖK'ten yakınarak fakultelerdeki öğretim programlannın ihtıyaca göre öğretim uyelerince belirlenemedigi hatırlattı. Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu ise yapılan araştırmaların yayımlanamadığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle