14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 17 MART 1989 IEREL SECÎM y89 Kıhç: BabiaU'yv mi gelelim İstanbul Haber Servisi Cem Reklamalık A.Ş. 'nin sahibi Dündar Kıhç, kendisi hakkmda haftalık bir magazin gazetesinde çıkan "Kaset dünyası kan kokuyor" başlıklı haber üzerine basın toplantısı düzenleyerek, "Eğer bu saldırılar devam ederse biz de kendimizi savunacağız. Ve hiç kimse bu olaylann altından kalkamayacak" dedi. Mali durumu kötü olan bir kaset fabrikasınm yü'zde 24 hissesini pesin ve vadeli olmak üzere 1.5 milyar liraya satın aldığını söyleyen Kılıç, "2.5 ay önce tahliye oldum. Hakkımda birçok doğru, yanlış haberler çıktı. Beni yıpratmak istediler. En sonu da bu haber. Ses bantları üreten bir fabrikamn bir bölümünü satın almak suç mu? Neden kan kokuyor? Biz cani miyiz. Bize neden saldmyorlar, iftira ediyorlar? Biz de yanımıza 4 tane adam alıp Babıali'ye mi gelelim?" dedi. Kaset fabrikasına ortak olmak için 78 istekli bulunduğunu, ancak kendilerinin hisseleri aldığını belirten Dündar Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: "Başka bir işadamı alsaydı kan mı çıkacaktı? Neden halka korku veriyorlar, bizleri tedirgin ediyorlar. Birtakım insanlar bizi yok etmek istiyor. Arkalarında ise Erol Simavi ve Ulusoylar var. Silahla öldüremeyince, yazıyla öldürmek ıstiyorlar insanı. " Ecevit, Özallar'ı fonlardaki paralan keyiflerince harcamakla suçladv Bizim solcııluğumuz ithal malı değil V V / S H P v e D Y P ' y e SHP'yi vatandaşlann gözü tutmuyor. f îçi karmaşık. DYP geçmişi fazlasıyla hatırlatıyor. Halk DSP'nin yaşayacağma inanıyor. Bizim solculuğumuz halkımızın geleneksel değerlerine ters düşen değil, ona uyup çağdaşlaşma yolunu açan solculuktur. Diktacı değil, demokratik solculuktur. MEHMET GÜLTEKİN YÜCEL SEZER KARS/ERZURLM DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kars ve Erzurum'da yaptığı konuşmalarda, DSP'nin Millet Meclisi'ne giremediğini, ancak milletin kucağına girebildiğini belirterek, "Bizim solculuğumuz ithal malı değil, ulusal solculuktur" dedi. Trabzon'dan THK'dan kiralanan bir uçakla Kars'a gelen Ecevitler, uzun bir konvoyla garın önündeki Kâzım Karabekir Alanı'nda coşkulu bir kalabalığı selamladılar. Ecevit konuşmaya bay lamadan önce "Özal'a hayır" diye atılan bir slogana "Ülkemizde Özal ve Özal gibiler çok, Hem Özal'a, hem de halkı ezenlere hayır diyeceğiz" diye karşılık verdi. Ecevit, kar yağışının başlaması nedeniyle Karslıları fazla bekletmek istemediğini vurgularken "DSP şu yağan kar gibi değildir" dedi ve şunları söyledi: "DSP, hem çağın gereklerine. hem de Turkiye'nin gerçeklerine uygun bir sosyal demokrasi anlayısını geliştirmiştir. Bizim solculuğumuz ithal malı değil, ulusal solculuktur. Halkımızın geleneksel değerlerine ters düşen değil, ona uyup içinde çağdaşlaşma yolunu açan solculuktur. Diktacı de t ö z a l l a r ' a Fonlarda biriken paralar Meclis onayı ve Sayıştay denetiminden geçmekpzin Başbakan Özal, bakan olan bir başka Ozal, tüccar olan bir Özal, birçok Özal, Turgut'tan Yusuflar'a, Korkut'tan Ahmetler'e, Efeler'e, küçük Turgutlar'a kadar keyiflerince harcıyorlar. Bundan artık ANAP grubu bile rahatsıztutmuyor. İçi karmakanşık. Her kafadan bir ses çıkıyor. DYP geçmişi biraz fazlasıyla hatırlatıyor. Halk ne yapacağını bilmez haldeyken, Kars'ta güçlü bir parti olarak DSP'yi gördü. Bu partinin yaşayacağma inanıyor." dedi: Devlet gelirlerinin büyük bir bölümunün fonlara aynldığını vurgulayan Ecevit konuşmasını şöyle tamamladr. "Fonlarda biriken paralar Meclis onayından Sayıştay denetiminden geçmezken Başbakanca dilediği gibi harcanıyor. Başbakan Özal, bakan olan bir başka Özal, tiiccar olan bir başka Özal, birçok Özal var. Turgut'tan başhyor Yusuftan Korkut'tan Ahmetler'e, Efeler'e, küçük Turgutlar'a kadar keyfince harcanıyor. Trilyonlarca lira bütçesinin yanısıra eşit bir para Özal'ın ve aile meclisinin ke\fince harcanıyor. Bundan artık ANAP grubu bile tedirgin." Ecevit daha sonra ozel uçakia Erzurum'a geçti ve Hukümet Alanı'nda partililere hitap etti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dünkü Hürriyet'te yayınlanan demecinin yanlış izlenim verecek şekilde yer aldığını belirterek şu açiklamayı yaptı: "Ben "seçim sistemi değişirse, DSP ile SHP birlesebilir" demedim. Bu iki partinin birleşmesine. ğil, demokratik solculuktur." Miting alanmda "Aile belediyesine hayır, halkı a belediyesine evet", "Suçiuyuz biliyoruz, ECO af diliyoruz," "Fakirier babası Karaoglan". "Özal'ın derdinden, SHP'nin şerrinden kurtar bizi Ecevit", "Bizim iki gücümüz var, halk ve hak" yazılı pankanlar dikkati çekti. Konuşması zaman zaman "Kıbns Fatihi Ecevit", "Halkçı Ecevit", "Başbakan Ecevit" sloganlan ile kesilen ve kalabalıktan "Bırakın kar yağışını, biz dinlemek istiyonız, Seninle olmak istiyornz" haykırışları üzerine Ecevit "SHP'yi vatandaşlann gözü seçim sistemi değil, yapılan ve doğrultulan arasındaki, sosyal demokrasi anlayışlan arasındaki bağdaşmaz farklılıklar engeldir. Ben, demecimde şunu anlatmaya çalışmıştım: Sol ınların bölünmesi veya ziyan olması istenmiyorsa, seçim sistemi âdilleştirilmelidir. O zaman DSP'nin ve SHP'nin oyları iki ayn kanaklan Büyük Millet Meclisine yansır, ve gerekirse, bu partiler, bir koalisyon hükümeti kurabilirler. Koalisyon hükümeti birieşme anlamına gelmez. Nitekim sağ ve sol partiler de koalisyon hükümetleri kurabilmektedirler." Minibüs denize uçtu İstanbul Haber Servisi Sarayburnu'nda dün gece saat 01.10'da denize uçan minibüste bulunan 6 kişiden 4'ü kayboldu. Kurtanlan bir kişi kaldınldığı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi, araç sürücüsü ise kurtuldu. Plakası belirlenemeyen AksarayAvcılar hattında çahşan minibüs ile Sefaköy'deki tamdıklarının kına gecesinden dönen Cantürk ve Kaya aileleri, çay içmek için geldikleri Sarayburnu'nda, ön tarafta oturan çocuğun kontak anahtarı ile oynaması ve aracın çalışması sonucu denize uçtular. Sulara gömülen araçta bulunanlardan Sadık Kaya kurtarılarak Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak hastanede kurtanlamayarak yaşamını yitirdi. Sulara gömülen minibüste, Nadire Cantürk, Şükrüye Cantürk, Naci Cantürk, Şule Kaya'nın bulunduğu, araç sürücüsü Hurşit Kaya'nın kurtulduğu belirlendi. Gerçekleşmeyen randevu Kohl özür diledi Son dakika golü DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, G.S. Monaco maçı öncesindeki gerçekleşmeyen randevuyla ilgili olarak Başbakan Turgut Özal'a bir telgraf göndererek, iç politika sorunları nedeniyle kendisiyle görüşememekten dolayı özür diledi. Geçen hafta Federal Alman Basın ve Enformasyon Dairesi'nin dağıttığı kısa bültende şöyle deniliyordu: "Türk Başbakanı Turgut Özal 15 Mart 1989 çarşamba günii Köln'de G.S. Monaco takunlan arasında yapılacak l'EFA Kupası maçı dolayışıyla F. Almanya'ya gelecek. Özal maçtan önce saat 18.30'da Başbakanhk Konutu'nda Şansölye Kohl ile kısa bir fikir teatisinde de bulunacak." Maç öncesi Bonn'da KohlÖzal görüşmesini izlemek üzeıe bekleşen gazeteciler umduklannı bulamadılar. Kararlaştınlan saatte konuta gelen özal, Kohl tarafından değil, devlet bakanlan Lutzge Stavdhagen ve Bayan Irmgard Adam Schwaetzer tarafından karşılandı. Özal'a nazik bir dille "Kohl'un önemli iç politik meselelerden ötürii gelemediği" bildirildi. Böylece Özal bir süre konutta oyalandıktan sonra özel helikopterle Köln'deki stadyuma götürüldü. Kohl gerçekten çok meşguldii. Hükümet yeni sosyal yardımlar ve ödeneklerle ilgili parasal bir paket hazırlamış, Kohl bunu basına açıklamadan önce kendi meclis grubunun oyuna sunmuştu. Ne var ki son Berlin ve Hessen eyalet seçimlerinde büyük oy kaybına uğrayan Hıristiyan Demokrat lar gidişattan Kohl'u sorumlu tutuyor ve hazırladığı paketi onaylamayı reddediyorlardı. Önerisi kendi parti meclis grubu tarafından geri çevrilen Kohl, Özal'la göruşmeyi bir tarafa bırakıp, parti içi meselelere ağırlık veriyordu. Bu madalyonun görünen yüzü. Vuku bulmayan KohlÖzal görüşmesinin arka plarunda Alman tarafının karşı karşıya bırakıldığı emrivaki yatıyor. Başbakanhk Basın Sözcüsü Hach, olayın Almanya boyutunu şöyle aktardı: "Başbakan Özal zaten bizim davetimizle gelmemiştir. Sayın Özal, Almanya'ya Şansölye Kohl ile görüşmeye değil. maçı izlemeye geldi. Kohl onu sadece nezaketen kabul edecekti. Ziyaretin hiçbir resmi yönü yoktu." Buna göre talep AJman tarafından değil Türk Dışişleri'nden gelmışti. Ziyaret resrni boyut taşımıyor, Özal'a "devlet konuğu" muamelesi öngörülmüyordu. Evet, sıkı güvenlik önlemleri alınmıştı ama bu yalnız Özal için değil, örneğin maçta hazır bulunan Monaco Prensi Raiaier ve oğlu veliaht Prens Albert için de geçerliydi. Prens Rainier ise gelmişken Kohl'le görüşmeyi zaten talep etmemişti. Kısacası Özal'ın Bonn ziyareti gergin bir iç politika ortamında varla yok arası gerçekleşti. Başkentteki gazeteciler de özal'ın gelişini sadece maç açısından değerlendirdiler ve bunu "Başbakan'ın Türkiye'deki seçimlere bir yaonmı olarak gördüklerini" sütunlannda belirttileT. Özal'la buluşmaya zaman bulamayan Kohl ise aym gün resmi bir ziyaret için Bonn'da bulunan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le olan programına harfiyen uydu. Bonn'daki Türkiye Büyükelçiliği ise konuyla ilgili herhangi bir yorum yapmayı reddetti. Öte yandan Federal Alman hükümeti, Başbakan Özal'ın Kohl'la telefon görüşmesi yapıp maç için Almanya'ya gideceği ve kendisiyle görüşmek istediğini söylediğini ileri süren yüksek tirajlı Bild Gazetesi'nin haberini yalanladı. Hükümetin açıklamasında özal'ın Kohl'la hiçbir telefon göruşmesi yapmadığı bildirildi. Izmit BONN ANKARA Çoğunluğu SHP'U 24 kişi gözaltında İZMİT (Cumhuriyet) lzmıtte Kocaeli Emrüyet Müdürlüğü Siyasi Şube ekipleri tarafından çoğunluğu SHP üyesi olduğu bildirilen 24 kişi gözaltına ahndı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına ahnmalarla ilgili olarak bilgi verilmezken SHP il yöneticileri gözaltına alınma nedenini bilmediklerini söylediler. Kocaeli SHP milletvekilleri Erol Köse ve Omer Türkçakal, konuyla ilgili olarak yaptıklan ortak açıklamada, önceki gece hiçbir gerekçe göstermeden ve arama emri olmadan birçok partili ve partisiz vatandaşın; bir bölümü eşleriyle birlikte olmak üzere emniyet kuvvetlerince gözaltına alınmalannı kmadılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) GalatasarayMonaco maçını izlemek üzere Federal Almanya'ya giden Başbakan Turgut Özal'ın Federal Alman Şansolyesi Helmut Kohl ile daha önce planlanan görüşmesinin gerçekleşeraemesi yetkili çevrelerde "fiyasko" olarak nitelendirildi. Başbakanlığa şakın kaynaklar, Kohl'den randevunun Başbakan Özal'ın maçı izlemek üzere Köln'e gideceğinin kesinleştiği gün isfendiğirü büdirdiler. Söz konusu kaynaklar, diplomatik kanallardan istenen randevuya Federal Almanya'mn olumlu yamtının hemen alındığını, Başbakan özal'ın Kolil Gözaltına alınanlardan bazılaile görüşemeyeceğini ancak Şan rının, Fethi Güven, Kemal Şişsolyelik binasında öğrendiğini bil man, Mustafa Şerit, Kenan Başadirdiler. ran, Hüseyin Çakar, Sabir KayışSağlanan bilgiler ışığtnda Baş kan, Cahit Keskin, Remzi Özkan, bakan özal'm Helmut Kohl'den eşi Bahti Nur Özkan olduğu be( İ 7 2 I İ h S I V S I S I I S I I I i n f f İ 2 l Köln'den dün sabaha karşı dönen Başbakan Ûzal'ı karşılayanlann çoğu istediği randevunun öyküsü şöyle: lirlendi. V M 1 I l i a v a a i a i l l l l U a gazetecilerdi. Uçağın kapısı açılır açılmaz, Ûzal'ın kaza ile paltosunun "Daha önce bir "olasılık" olaust iki duğmesini açıp içindeki SarıKırmıalı kaşkolu göstermesi üıkkatteri çekti Ozal'ın anyalini alan gazeteciler de rak söz edilmesine karşm Özal'ın Seçim yasakları Başbakan'dan paltosunun önünü turmjyle açmasını hca ederek deManşöre basmaya hazırtandılar. Özal böylece defa Köln'e gideceği 8 mart günü kesinlarca sağ elini kaldırıp zafer işareti yaptı ve fotoğraf makinelenne gülümsedi. Ayaküstu gazetecilerin sorularını yanıt lik kazanmıştı. Nitekim özal, 9 başladı layan Ûzal'ın ağzından çıkan ilk sözler ise şöyleydi: "Ben seçımleröe parti kuruluşu sırasında çok heyecanlı anlar mart günü tstanbul'da yaptığı bageçirdim. Ama bu sefer daha çok heyecanlandım. Belki belli etmedim. Ama fevkalade heyecanlandım. Çünkü saha sın toplantısında bir soruyu yanıtda 62 bin Türk vardı. Zaten Monaco golü attığı zaman bir Prens Rainier ile yanındaki 10 kişi bağırdı. Onun haricinde larken, GalatasarayMonaco mahiç kimse bağırmadı." Prekazi'nin golünün çok ani olduğunu belirten Özal, "0 mesafeden öyte bir golün atılacağı çını izlemek üzere Federal Almantahmin edilmiyordu. Otunduğum koltuğa biraz dar gelmışim. Hemen fırlayamadım, akabinrJe fırtadım. BerabeDik go ya'ya gideceğini, bu arada Köln'e lü geldiği zaman 'Neticeyi alacağız' diye duşündüm. Fakat son on dakika epeyce uzun geldi. zor geldi" diye konuştu. yakın olan başkent Bonn'da Federal Alman Şansolyesi Helmut Kohl Ue 3<M0 dakika görüşeceğini bildirmişti. ANKARA (Cumhuriyet Büroözal'ın Köln'e gideceğinin kesinleşmesi üzerine Dışişleri Ba su) Yerel seçime 10 gün kala, kanlığı, Alman Şansolyesi'nden seçimlerle ilgili propaganda yarandevu talebinde bulunmak üze sakları dün başladı. 25 mart cure harekete geçirilmişti. Bonn'dan martesi günü saat 18.00'e kadar "hemen" gelen yanıtta ise rande sürecek seçim yasakları süresince, vu 15 mart günü yerel saat ile siyasi partiler acık ya da kapalı ANKARA (Cumhuriyet Büro letvekilleri, Dalân'ın adeta yapmaktan kaçındılar. Eski Enerji 19.00 için verilmişti. Görüşmenin yeTİerde öngörülen koşullara uyasu) Başbakan Turgut Özal ile ANAP'a meydan okuyan bir tu ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve İs süresi ise yanm saat olarak belir rak propaganda yapabilecekler. bir süredir aralan gergin olan İs tum içerisinde olduğunu öne sü tanbul Milletvekili Sudi Törel, lenmişti. Seçim günü ve sonrası alınacak tanbul Belediye Başkanı Bedrettin rerek, "Madem kendisine bu ka Başbakan Turgut Özal ile Dalan 14 mart günü Resmi Gazete'de güvenlik önlemleri de belirlendi. Dalân'ın "Özal'sız ve AN AP'sız" dar güveniyordu, o zaman bağım arasında gerginlik olduğu yolunIçişleri Bakanı Mustafa Kalemli daki iddiaların abartıldığını ifade yayımlanan kararnamede Başba imzasıyla 67 il ve olağanüstü hal propaganda ilanı ile eski Başba sız ada> olsaydı" diyorlar. kan Özal'ın "görüşmelerde kan Yardımcısı Kaya Erdem'in ANAP yöneticileri ise "Dalan ederek, "Bu haberter Sayın Dabölge valiliğine gönderilen genel"türban" olaylarıyla ilgili açıkla krizinin üzerini örtme" çabası ser lan'ı da fevkalade üzüyor" dedi. bulunmak" üzere 15 Mart 1989 ta ge uyarınca, seçim günü normal maları, ANAP'ta şaşkınlık yarattı. giliyorlar. ANAP Teşkilat Başka Turel, "Bu bir mahalli seçim ol rihinde Federal Almanya'ya gide güvenlik önlemlerinin yanı sıra, ANAP yöneticileri Dalan ve Er nı Oltan Sungurlu, yerel yönetim duğuna göre belediyeler kendi ic ceği bildirilmiş, yokluğunda ise sandık çevrelerinde sivil polisler dem'in son çıkışlarını "isim adaylarını propaganda çalışmala raatlanm doğal olarak anlatacak Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ın de görev yapacak. vererek" değerlendirmekten kaçı rında serbest bıraktıklarını belir lar. Ben ilanları görmedim, ama kendisine vekalet edeceği belirDün başlayan seçim yasakları sanıyorum Sayın Dalan da beledi tilmişti. nırlarken, Erdem'in ANAP için terek şöyle konuştu: 12.5 saat süreyle bu görevi üst uyannca, adaylar ve partiler genel ye hizmctlerini anlatmak deki "Hberal" unsurlann sesini di"Sayın Dalan bizim en başanlı lenmekle Oksay, cumhuriyet tari yollar üzerinde, mabetlerde, kamu le getirdiği ifade ediliyor. ANAP belediye başkanlanmızdan biridir. istemiştir" şeklinde konuştu. hizmeti gören bina ve tesislerle, seTeşkilat Başkanı CMtan Sungurlu, Propaganda en etkili şekilde naBu arada başbakan yardımcılı hinde en kısa süreli Başbakan Ve çim kurullannca gösterilenlerin Dalân'ın "Özal'sız ve ANAP'sız" sıl kullamlacaksa öyle yapılmalı. ğından istifa eden Kaya Erdem'in killiği yapan bakanlardan biri dışındaki alanlarda sözlü olarak propaganda ilanı ile ilgili olarak, Belediye başkan adaylanmız ken Başbakan Özal'ın "Türban olayını oldu. "Propaganda en etkili nasıl ola dilerine göre propaganda çalışma büyütmeyin" talimatına rağmen, Özal, 15 mart günü Konya üze propaganda yapamayacaklar. caksa öyle yapümalı. Dalan da öy lan yapıyorlar. Sayın Dalan da öy yazılı bir açıklama yaparak türban rinden özel uçağı ile Köln'e hare Açık yerlerde güneş battıktau sonra da toplu olarak sözlü prole uygun görmüş, öyle yapmış" le uygun görmüş, öyle yapmış. Biz serbestisinin bir yasa maddesi ola ket etmişti. Köln'e vanşında ise paganda yapılması, seçim yasakdemekle yetindi. daha önce planlandığı gibi kendimeseleye art niyetli bakmıyoruz." rak düzenlenmesine karşı çıkma sine Federal Alman hükümeü ta ları arasında yer alıyor. ANAP çevrelerinde Dalân'ın ANAP Genel Başkan Yardım sı, ANAP'ta "liberallerin çıkışı" rafından tahsis edilen helikopterBaşbakan ve bakanlar ile milkişisel propagandayı yeğlemesi cılanndan Ali Talip Özdemir de, olarak değerlendirildi. le Helmut Kohl ile saat 19.00'daki letvekilleri 27 mart tarihine kadar "AN APIa köprüleri attığı" yolun Dalân'ın propaganda ilanlarım İtüfakçı eğilimin içinde yer alan yurtiçindeki propaganda gezileda yorumlanıyor. Dalân'ın, ken henüz okumadığını ve bu konuda bir ANAP milletvekili "Bayram randevusu için Bonn'a geçmişti. rinde makam arabalarıyla resmi di gücünü ispatlama tavrı içine herhangi bir yorum yapmak iste değil, seyran değil, eniştem beni Bu aşamada Kohl'ün kendisi ile araçları kullanatnayacaklar. girdiğini belirten ANAP'blar, ye mediğini belirterek, "Biz parti ola niye öptü?" değerlendirmesini ya görüşemeyeceği halen Türk tararel seçim sonrası Dalân'ın bu dav rak Dalân'ın yanındayız ve kazan parken, "Koııuşacağını söylediği fına bildirilmemişti. Sağlar, Yeşilyurt'ta Şansolyelik binasına varması ranışlarının "faturasını" ödemek ması için elimizden gelen çabayı halde, hâlâ neden susuyor yolundurumunda kalabileceğini söylü gösteririz" demekle yetindi. daki eleştirileri susturmak için üzerine burada Özal'ı karşılayan yorlar. ANAP'm İstanbul milletvekil türban konusunda konuşmuş ola Devlet Bakanı Lutze Stavenhegen ANAP'm özellikle hareketçi leri de Dalân'ın propaganda ilan bilir. Herhalde kendisini böyle ko ve Dışişleri Bakanlığı'ndan somuhafazakâr eğilimde olan mil ları ile ilgili herhangi bir yorum nuşmaya leşvik edenler olmuştur" rumlu Devlet Bakanı Irmgard AdamScwaetzer partisinin Mecdedi. " ANAP Teşkilat Başkanı Oltan lis grubunun toplantısı nedeniyle Kohl'ün kendisi ile görüşemeyeceSungurlu da Kaya Erdem'in yazı ğini bildirerek özür dilemişlerdi. lı açıklamasıyla ilgili bir yorum Parti grubunda koalisyon hüküKIZILTEPE (Cumhuriyet) yapmak istemediğini ifade ederek, metıne sunulan sosyal yardımlar SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, "Neden bu konuda yazılı açıkla paketinin görüşüldüğü bildi Yeşilyurt'ta köylülere insan dışkıBATMAN (Cumhuriyet) ve basın sözcüsü Av. Sabih Ataç, ma yapma gereğini duydu, rilmişti. sı yedirilmesinin işkenceyi kanıtSHP'den ihraç edilen Malatya kendilerinin düzenlemediği mi bilernem" şeklinde konuştu. Özal, Stavenhegen ve Adam ladığını belirterek, "tktidara gelDevlet Bakanı Cemil Çiçek, ErMilletvekili tbrahim Aksoy'un tingte parti tarafından görevlenScwaetzer ile yaptığı kısa bir gö diklerinde. n pislikleri yedirenle"Bugün Helo'nun seçimi var, ya dirilmedikleri halde gelen millet dem'in açıklamasını değerlendirir rüşmeden sonra helikopterle tek re yedireteklerini" soylcdi. vekilleri arasında bulunan Ak ken, "Benim bulunduğum toplannn da Apo'nun seçimi" biçiminrar Köln'e dönmüştü. Kızıltepe SHP ilçe binası onünde konuştuğu iddia edilen sözle soy'unbu sözlerini "saçma" ola lıların hiçbirinde böyle bir konu Kimliklerinin açıklanmasını is de beş bin kişilik bir kalabalığa riyle ilgili ses bantları savcılığa rak niteledi. Ataç, Aksoy'u ko olmadı. Başka bir zaman söylegönderildi. SHP ilçe yönetimi de nuşmaması için uyardıklarıru, an diyse onu bilemiyorum" dedi. Çi temeyen üst düzeyli yetkili kay konuşan Fikri Sağlar, Özal ikıidabu sözlerle seçim şanslarının teh cak konuşmakta ısrar ederek çek, Erdem'in bu sözlerine tanık naklar, Özal'ın Federal Almanya nnın "zam, işkence >e bııskı" dehalkı tahrik etmeye çalıştığını be olmadığını belirterek, türban ko ya yaptığı bir günlük ziyaretin mck olduğunu soylcdi. likeye girdiğini belirtti. "çok acde" oluştuğunu kabul etBatman Kaymakamı Ali Ülger, lirterek "Aksoy'un amacı ne? nusunun gündeme gelişinden bu mekle beraber, Helmut Kohl'ün O/al'ın "Türkiye'de işkence Hassas bir yörede bu konuşmalan yana tüm Bakanlar Kurulu topönceki gün SHP'li üç miUetvekiyoklur" sö/.lerini anımsatan Fikyaparak neyi amaçlıyor? Biz sos lantılarına katıldığını söyledi. verdiği yanm saatlik bir randevu ri Sağlar, bu sözlere artık çocukliyle birlikte Batman'a gelen tbya gelmemesinin Türkiye açısınrahim Aksoy'n konuşma bandı yal demokrat bir parü'yiz. Kendisi "Zalen bu konu hükümette konu dan bir "fiyasko" olduğunu bıl larııı da iııannıadığını vurguladı. nın deşifre edilerek hazırhk evra bu gönişleri savunuyorsa, başka şulan bir konu olarak gündeme dirdiler. Sağlar. konuşmasını şöyle sürdürgelmedi. Mecliste milletvekilleri kıyla birlikte savcılığa verildiğini yere gidip konuşsun" dedi. dii: acıkladı. Ülger, Aksoy'un, "Bu SHP Batman belediye başkan teklif verdiler. Bu bir hafıza yanıl"Ö/.al iktidarı iyi olsaydı, Yeşilseçimlerin ardından Apo'nun se adayı Dr. Nevzat Mirkan da Ak gısı olabilir" diye konuştu. \ıırl köyünde insanlara pislik yeçimi gelecek" sözlerinin bilinçli soy'u SHP'nin seçim şansını saÇiçek. türban komısuna seçim dirilme/di. SHP olarak iktidara olarak söylendiğini belirterek bilgi bote etmekle suçlayarak "Allahın sonrasında Mecliste çözüm bulugeldiğimizde pislikleri temizleyip edinilmesi amacıyla dosyanın sözünden ve halkın yolundan çık nacağını kaydederek, "Anayasa onlara yedireceği/. Özal'a verileYunus Nadi Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve mayacağım. Böyle bölücü, halk, Mahkemesi'nin gerekçeli karannı cek her oy. işkence altında inleyen 1500 lıra (KDV ivinde) Diyarbakır DGM'ye de gönderil devlet düşmanı kişilerle bizim işi gormek gerekir. Oturup şöyle bir insanlara bir yenisini eklemek deÇağdaş Yayınları Turkocuğı meklir. 26 Mart'ta SHP'ye o> vediğini sözlerine ekledi. miz yok. Biz sosyal demokrat, sağlıklı düşünmekte fayda var bu Cad. 3941 Cağaloğluİslanbul rerek bu diktalörden kurtulun." SHP ilçe yönetim kurulu üyesi ulusunu seven insanlanz" dedi. konuyu" dedi. Tosyuh için TBMM^de tören ANKARA (AA) Ankara'da ölen Kastamonu eski milletvekillerinden Hasan Tosyalı için dün TBMM'de tören düzenlendi. Törene, TBMM Başkanı Yıldmm Akbulut ile Tosyalı'nın ailesi ve yakınları katıldı. Tosyalı'nın cenazesi, Maltepe Camii'nde öğleyin kılınan namazdan sonra Tosya'ya götürülerek toprağa verilecek. YOK Ara Sınav Yönetmetiği ANKARA (AA) Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK). "Yüksek öğretim Kurumları Ara Sınav Yönetmeliği"ni bütün değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırdı. Söz konusu yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması hakkmdaki yönetmelik, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 44. maddesinde yapılan bir değişiklikle, yükseköğretim kurumlarında, ön lisans ve lisans düzeyi öğretimlerinde sürdürülecek esasları/devam, ara sınav sayısı ve bunlann başarı notuna katkısını, uygulama, sınav ve bütünleme gibi koşullan yönetmelikle düzenleme yetkisi üniversite senatolarına bırakılmıştı. Skandal için komisyron İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, bir gazetenin yayımiadığı "Hastanede Skandal" başlıklı haberle ilgili araştırma yapmak üzere üç kişilik bir komisyonun kurulduğu bildirildi. Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından oluşturulan komisyon ilgililerle göhişerek bir rapor hazırlayacak. Varılacak sonuç yönetim kurulunda değerlendirildikten sonra kamuoyuna açıklanacak. ANAP'ta şok Dalan'ın kampanyası ve Endem'in çıkışı şaşkınlık yarattı Sandık başlarına sivilpolîs Kaçak 5 Türk iade edUdi EDİRNE (AA) Yunanistan'a kaçak olarak geçen 5 Türk, Türkiye'ye iade edildi. Bir hafta önce Meriç Nehri'ni sandalla geçen Baki Orel, Ali Çil, Nihat Gagu, Ahmet llter ve Osman Tosun, sorgulan yapıldıktan sonra Ipsala sınır kapısmda Türk makamlarına teslim edildiler. Edirne'nin Kazanova bölgesinden kaçak olarak Yunanistan'a girmeye çahşan Cezayir asılh Sabah Cebbihi ile Ahmet Maden adlı Türk, yakalanarak gözaltına ahndı. Yahya hakkmda soruşturma ANKARA (L'BA) Ankara Cumhuriyet Savcılığı DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel hakkmda hayali ntercimek ihracatı yaptığı iddiası ile soruşturma başlattı. Maliye ve Gümrük Bakanhğı Teftiş Kurulu Başkanlığı Yahya Demirel'in mercimek ihracatmda naylon fatura kullanarak haksız vergi iadesi almaktan Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na soruşturma açtı. Yahya Demirel'in sahibi bulunduğu Defkur şirketinin mercimek ihracatmda naylon faturalarla haksız vergi iadesi aldığı yolunda Maliye ve Gümrük Bakanhğı müfettişleri bir süredir yaptıklan incelemeyi tamamladılar. KotiVin Vuralhana sorusu ANKARA (AA) SHP İstanbul Milletvekili Aytekin Kotil, askerliğini yaparken dövülerek öldürülen Ali Kotil konusunda ne gibi kovuşturma yapıldığını sordu. Kotil, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından cevaplandmlması istemiyle TBMM Başkanhğı'na verdiği soru önergesinde, Ali Kotil'in Diyarbakır'daki 7. Kolordu'ya bağh 16. Mekanize Tugayı'nda askerlik görevini yaparken 29 Eylül 1988 tarihinde "beyin sapı ödemi ve küçük noktavi kanama" sebebiyle vefat ettiğini bildirdi. Kotil, babasmın hastahğı nedeniyle iznini altı gün geçiren Ali Kotil'in bölük komutam tarafından ağır şekilde dövüldüğünün arkadaşları tarafından ailesine bildirildiğini kaydederek olayın gelişiminin ve adli tabip raporunun bunu kısmen doğruladığını belirtti. Aytekin Kotil önergesinde, "Bu olayla ilgili olarak ne gibi kovuşturma yapılmıştır? 20 yaşındaki bir genci döverek öldürenlerle ilgili olarak yapılan adli işlemler ne safhadadır" sorusuna da yer verdi. Ibrahim Aksoy'un konuşması savcılıkta Tislikleri, yedîrenlere yedireceğiz' Cumhuriyefe ödiil BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın 100. kuruluş yıldönümü nedeniyle odanın yayın organı "Bursa Ekonomi Dergisi" tarafından düzenlenen "Ekonomi Haberciliği" konulu yansma sonuçlandı. Yarışmada, gazetemizin Bursa Bürosu'ndan Adnan Baştopçu, Cumhuriyet Dergi'de yayımlanan "Bıçakta pırıl pırıl Bursa işi" başlıklı röportajıyla ikinciliğe değer bulundıı. diğer dallarda ödül alan gazeieciler şunlar: Haber: Ayşegül Cifter (Olay), Sinan Tunç (Hakimiyet). Mansiyonlar: Tayfun Çavuşoğlu (Hakimiyet), Dursun Eroğlu (A A), Bülent Cengiz (Bursa Hakimiyet). Araştırmaİnceleme: Meral Ogai (Hakimiyet), (l.'lik ve 2.'lik) ınansiyon, Eşref Koç (Bursa Hakimiyet). Yorum değerlendirıne: Kamil Eryazar (Uludağ), Mehmet Ozman (B. Hakimiyet), Mansiyon: Tayfun Çavuşoğlu (Hakimiyet). Röportaj: Meral Ogat (Hakimiyet) Adnan Baştopçu (Cumhuriyeı) ınansiyon, Gül Konca (Dünya). CUMHURİYET YOLU1NDA DÜZELTME 5 Mart 1989 günü gazetemizin Belediyeler Dosyası 89 köşesinde IDP'nin Sakarya'da seçime katılmadığı belirtilmişti. IDP'nin Sakarya'da Aydın Arslan'la seçime katıldığını belirtip özür dıleriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle