14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLER 16 MART 1989 Bakan Hasan Celal Güzel ÇemberlitaşKız Yurdu'na gitti Destek olun, YÖK'ti değiştireyim Kız yurtlarını manastıra çevirmenin kolay olduğunu, ancak bunu istemediklerini belirten Güzel, "Asayiş kuvvetleri yurda, üniversiteye ya da camiye girebilir. Devletin otoritesinin olduğu her yere girebilir" dedi. İstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, dün sabah yurt yöneticilerine haber vermeden Çemberlitaş Kız Yurdu'nu ziyaret etti. Dün sabah 09.30'a doğru Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Mudürü Osman Nuri FUiz ile birlikte Çemberlitaş Kız Yurdu'ni gelen Hasan Celal Güzel, son 10 gundür yoğun bir programı olduğunu belirterek, "Geçen hafta içinde gelmek istedim. Ama mahalli seçimler yaklaşıyor. Bana verilen görevler nedeniyle gelemedim" dedi. Önce yurt kantinine giden ve kahvaltı eden 4 öğrenciye katılan Bakan Guzel, daha sonra "etül odası"nda toplanan öğrencilerle yaklaşık 1 saat konuştu. "Hasan Celal Güzel'in Evren bugün İstanbuVc ANKARA (AA) Cumhurbdşkanı Kenan Evren, incelemelerde bulunmak üzere bugün tstanbul'a gidecek. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla tlişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Evren, Istanbul'da incelemelerini tamamladıktan sonra 20 mart pazartesi günü Ankara'ya dönecek. Çemberlitaş Kız Yurdu'nu ziyaret eden Bakan eylemlerine sebep olda" diyerek şunları söyledi: Güzel öğrencilerle kahvaltı edip sorunlarını "Bu olaylan babane ederek dinledi. Toplantı salonunda öğrencilere hitabentahriklere kapıtmayın. Yasadışı bir konuşma yapan Bakan, "Yasadışı eylem, eylemlere girmeyin." Yurt oğrencilerinin yonelttiği haklılığı ortadan kaldırır" dedi. cilerin bu kontrolden geçirilmesine karar verdik. Emniyet müduründen de bu şekilde beyanat alındığına inanmıyorum. Eğer öyleys« bizim isleğimize aykın işler yapılıyor demektir." Savcı Yardımcısı İsmet lşık, olayla ilgili olarak birçok kişinin ifadesine başvurulduğunu ve olayda adı geçen kişılerin tespit edilip ifadelerinin alınmasına kadar soruşturmanın devam edeceğini de sözlerine ekledi. Ziyaret sırasındaki konuşmasında sık sık öğrencilere "tahriklere kapılmamalanm" hatırlatan Hasan Celal Güzel, "Geçen günlerde hepimizi iizen ve basına da yansıyan bazı iddialar oldu. Daba sonra bu olayı değişik şekillerde kullanmak isteyenlerin yasadışı yurttan aynlırken, bir öğrencinin, Yurdu'ndaki olaytarla ilgili soruşsorunlarına eğilmediğini öne sü turmayı yürüten İstanbul Cumhurerek, "Sizden bir şey riyet Savcı Yardımcısı tsmet lşık, beklemiyoruz" demesi üzerine bir gazetede yayımlandığı gibi, "Ben de senden bir şey beklemi yurttaki tüm öğrencilerin değil, yorum" demesi öğrenciler arasın yalnızca olayda adı geçen kişilerin bekâret kontrolunden geçirilda tepkiye yol açtı. Hasan Celal Güzel, dün Gü mesini istediklerini bildirdi. Yasanaydın Gazetesi'nde yer alan ve lara uygun olarak böyle bir karar savcılığın "bekâret kontrolü" is verildiğini belirten savcı lşık, getemine İstanbul Emniyet Müdü rekli işlemlerin yapılması için ahrü Hamdi Ardalı'nın "nzalan lak zabıtasına bildirimde bulunolursa yapanz" sözlerini, sabah dııklannı belirterek şöyle konuşgazeteden okuduğunu, konuyla il tu: gili bir bilgisi olmadığını söyler"Bir gazetede yayımlandığı giken, a>Tiı haberde yer alan "yurt bi olayla ilgili olarak yurttaki tum larda öpüşme yasağı" ile ilgüi ola öğrencilerin bekâret kontrolunden rak da "Opuşme yasağını da ne geçirilmesi diye bir dunım yoktur. reden çıkardınız? Öyle bir şey Biz yalnızca fuhuş olayıyla ilgili yok" dedi. olarak basında, ad ve soyadlan Öte yandan Çemberlitaş Kız başharfleriyle belinilen kız öğren sorular üzerine, "Geçen gün burada eylem yapanlann çoğu öğrenci bile değildi" diyen Bakan Güzel, sozlerini şövle surdurdü: "Yasadışı eylemler yapmak haklılığı ortadan kaldınr. Sizlerin haklı da>anızda sonana kadar beraberiz. Ama yasadışı hareketler yaparsanız sizlerle birlikte olmamız mümkün değil. Borada meydana gelen ahlaki bir olayken, bazı çevrelerce siyasi. ideolojik bir yere oturtuldu. Oyuna gelmeyin. Her zaman söylüyorum, bana yardım edin. gerekirse Yüksek Öğrenim Kanunu'nu, halta anayasayı degiştirelim. Ama böyle bir avuç istismarcının tahriklerine kaÇemberlitaş Kız Yurdu'nda yapılarak yasadışı eylemlere alet olmayalım. Türkiye'de 80 öncesi şanan olaylar üzerine ise "Gençgünlere dönmeyi gerçekten isteyen ler arasında iyiniyetli yakınlaşmaçok çeşitli çevreler var. 80 önce lar, sevgiler olabilir. Ama bizim sinin faturasını gençlere ödetmek isteyen çevreler de var. Ben o günlere bir daha dönülemeyeceğini çok iyi biliyonım Çünkü slratejisi eskimiştir, modası geçmiştir. Bir öğrencinin, "Ama biz o oturma eylemini yapmasaydık siz buraya gelmeyecektiniz" demesi üzerine, "Ben buraya siz oturdugunuz için gelmedim. Sizin sorunlannızla ilgili oldugum için geldim" diyen Hasan Celal Güzel, "Çe>ik kovvet yurdun içine kadar girerek bize saldırdı. tki arkadaşımızı copladı. Bunlara niçm izin veriHyor?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bana verilen bflgiye göre asayiş kuvvetleri öğrenci olmayan kişileri etkisiz lıale getirmiştir. Aynca asayiş kuvvetleri yurt, üniversite ya da cami, Türkiye Cumhuriyeti devletinin otoritesinin bulunduğu her yere girebilir." insanlanmızın, özellikle okumuş gençliğin fuhuş gibi para karşılığı ilişkilere girecegine inanmıyorum. Nitekim hazırianan raporiar Çemberlitaş Kız Yurdu'nda kopan fırtınalann pek geçerii olmadığını gösleriyor. Ama tabii ki bu tür olaylarda gerçekleri ortaya cıkarmak zordur" diyen Hasan Celal Güzel, şunları söyledi: "tddialarda, ihmali. hatası, korü niyeti gonılenler tespit edilerek cezalandınlacaktır. Bu tip iddiabırda konuyu inceler sizlere bulaştırmayız. Toplumun gözünde sizin değeriniz düşmez. Bu olaylan babane ederek hiçbirinize baskı uygulatmayız. En azından ben bakanken baskı uygulatmam. Kız yurdannı manastıra çevirmek çok kolaydır. Ama biz istemivoruz." Bu arada, Çemberlitaş Kız Yurdu etüt salonunda kafası gövdesinden kesilerek ayrılmış bir yavru kedi ölüsü bulunduğu, bunun yurtta panik yarattığı öğrenildi. Ancak kedi ölüsünü etüt salonuna kimin koyduğu anlaşılmadı. Banka soygunu davasında tahliye PERVARt (AA) Siirfin Pervari ilçesinde, Ziraat Bankası'm soyduklan gerekçesiyle yargtlanan 3 kişi daha tahliye edildi. Pervari Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmaya tutuklu sanıklardan banka müstahdemi tdris Şevga ve yakınlan Mehmet Doğan ve Murat Şevga katıldı. Sanıklar, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul eımeyerek tahliyelerini istediler. Oturuma kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti, sanıkların olayla ilgileri olmadığı kanaatine vararak tahliyelerini kararlaştırdı. Kaygı duymuyoruz Ahmet Coşar Anayasa Mahkemesi kararlarma herkes saygı göstermeli. Müesseseleri tahrip etmemeli. Süleyman Sırrı Kırcalı Atatürk ilkeleri bir günün işleri değil, tarihten gelen şeyler. öyle kolay kolay yıkılmazlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi'nin karan üzerine tırmanan "türban krizi"ni değerlendiren yüksek yargı organlannın başkanları, meydana gelen olaylan "getip geçici sokak olaylan" olarak niteleyerek, "laiklikten ödiin verikmeyeceği" göruşünü savundular. Kmama telgrafı Bu kez Faöh'te toplanan türbanlı ve çarşaflı grup, postaneden Anayasa Mahkemesi'ne kınama teigrafıçektiler. Göstericiler eylemin Bu arada, Anayasa Mahkemesi'planlı ve bir örgüt tarafından yönlendirildiğı iddialannı kınadılar. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu) nin türban yasağma ilişkin kararımn gerekçesinin 1520 gün içinde açıklanabileceği bildirildi. bize devlet tarafından intikal ettirilmiş herhangi bir şey yok" yanıtını verdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut Çuhruk ise, "türban krizi" konusunda, "Ben bu konuda herhangi bir değerlendirmeye ginnek istemiyorum. Bu ıtonunun acayip yankılan oluyor. Bu nedenle de böyle bir tartışmanın içerisine ginnek istemiyorum. He Yüksek yargı organlannın başkanları türban olaylannı değerlendirdk Türk kadınından karşı yürüyüş Ankara Ulus ve İstanbul Fatih Postanesi'nden türban yasağını kınama telgraflan çekildi. Yıldız Üniversitesi'nin bahçesinde toplanan bir grup, 'Yasa değişir, Kuran değişmez' diye slogan atarak hazırladıkları bildiriyi okudular. Haber Merkezi Türban gösterileri tstanbul'da sessiz bir şekilde sürerken, Adapazan'nda önceki gun gösteri yapanlardan 6 kişi tutuklandı. Adana'da cuma günü türbanlılann yürüyüşunü göruntuleyen Hursöz Gazetesi muhabiri Aydın Caner, Zaman Gazetesi muhabiri Mustafa Çimen ile soyadını bilmediği Süleyman ismindeki kişinin saldınsına uğradığım ileri sürerek, Cumhuriyet Savcıhğı'ndan can güvenliğinin sağlanmasım istedi. Anayasa Mahkemesi'nin, türbanı serbest bırakan yasa maddesini iptalini protesto eden bir grup kız öğrenci dun Ankara Ulus Postanesi'nden siyasi parti liderlerine ve Semra Özal'a telgraf çektiler. öğrenciler telgraflarmda, Özal 1 dan mahkeme karan karşısında "pasir' kalmamasıru istediler. Inönü'nün olaylar karşısmdaki tavnnı tümüyle protesto ettiklerini bildiren öğrenciler, Demirel'i de "olaylar karşısında sessiz kaidıgı" gerekçesiyle kınadılar. Emniyet kuvvetleri, telgraf çekme süresinin uzaması üzerine, öğrencilerden dağılmalarını istedi. Postane önünde dağıtılan öğrencilerin buyük bir bölümü, daha sonra tekrar toplanarak Hacıbayram Camisi'ne gittiler ve namaz kıldılar. Istanbul'da Beyazıt Meydanı'n Türbana 6 tutuklama da polisin son üc gündür aldığı görülmemiş öniemler üzerine 100 kadar turbanlı ve kara çarşaflı kadın, bu kez Fatih'te toplanarak Anayasa Mahkemesi Başkanlığına çekilmek üzere bir telgraf metni hazırladılar. Hazırianan "karan kınama" metni, Fatih Postanesinden çekildi. Türbanlılann çevresine toplananlajv polis tarafından dağıtıldı. Göstericiler "Eylemin planlı ve bir örgüt yönlendirilmesinde gerçekleştirildiği iddiaian" kınadılar. Y'ıldız Universitesi bahçesinde de toplanan bir grup türbanlırun hazıriadıkları basın bildirisinde "İşlenen zulmiin besabı er geç zalimlerden sorulacaktır" dendi. Çember sakallı gençler, üniversite bahçesinde okudukları basın bildirisinden sonra, "Yasa değişir, Kuranan değişmez", "Kahrolsnn emperyalist guçier" biçiminde sloganlar attılar. Bu arada üniversite binasının camlarından da "Müslüman gençlik'" imzalı bildiriler atıldı. Yüzlerini kapatan gençlerin attığı bildirilerde, "Müslümanların türban yasağını kabullenmeyecekleri" belirtilerek şöyle dendi: "Allah'ın dinine d uzatanlara karşı Mıislumanlar her yer, zaman ve şartta ve elbette gerekli tepkilerini göstereceklerdir. Bu tepkilerin ardında bir örgüt aranıyorsa evet, böyle bir örgüt vardır. Bu örgüt Allah'ın Kuran'da kardeş Uan ettiği tüm Müslümanlardır. Zulüm ilelebet payidar olamaz. Başörtü yasağımn arkasında olan bazı gizli (!) güçlerin bu olayı vesile kılarak ve abartarak ihtilal çığırtkanlığı yapması ilgi çekicidir. Bazı özgürlükçü (!) sağ ve sol aydınlann kraldan çok kralcı kesilmelerini kendBeri adına utanç ve ibret verici buluyoruz. Başörtüsüne uzanan el, tslama ve Kuran'a uzanmıştır. Dün Maraş'ta Müslüman kadının başörtüsüne uzanan Haçlı eli nasıl kınldı ise bugün de inançlanmıza yapüan safdınyı benimsememiz. sessizce kabul etmemiz beklenemez. tnançlar pazarlık konusu yapılamaz. İnsanlar, inançlan için yaşarlar ve onun için ölürier" denildi. ha kaleme alınacağı ve yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye gönderileceği kaydedildi. Anayasa Mahkemesi çevreleri, gerekçenin 1520 gun içinde acıklanabileceğini de sövlediler. ANKARA (AA) Türk Kadınlar Birliği, Rum kadınlarının 19 martta yapacaklan yürüyüse karşı Kıbrıslı Türk kadınlarının nuz kararımız yazılmadı. Gerekdüzenlediği yürüyüşü çelerimiz tespit edilmedi. Bu aşadesteklediğini açıkladı. mada bir açıkiamada bulunmamn Turk Kadınlar Birliği'nce doğru olmayacağı kanaatindedün yapılan yazılı yim" diye konuştu. açıklamada, Rum Bu arada Anayasa Mahkeme kadınlarınca düzenlenecek si'nin türban yasağma ilişkin kaolan "Kuzey'e yürüyüş" rannın gerekçesinin yazımının bithareketinin yabancılarm da mek üzere olduğu bildirildi. Ge desteği ile ara bölgeyi ihlal rekçeli karann bugün ya da yann etme ve Kıbrıs Türk imza için üyelere dağıtılacağı da Cumhuriyeti'nin sınırına belirtilirken, gerekli düzeltmelerin tecavüzü amaçladığı yapılmasından sonra bir kez da belirtildi. Horzıuri'un bürosu kurşunlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emlak Bankası 'nı dolandırmaktan samk olarak yargılanan işadamı Kemal Horzum'un Desan şirketinin Karanfil Sokak'taki bürosuna öğle saatlerinde gelen kimliği belirsiz bir kişi, büronun kapmna üç el ateş ettikten sonra kayıplara karıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kurşunlama olayı ile ilgili soruşturmanm sürdüğünü, ancak henüz bir ipucu elde edilemediğıni bildirdiler. Halıcı ve Fatih Kaya'nın tutuklanmasuu, öteki 19 kişinin serbest bırakılmasını kararlaştırdı. ErbakarTın görüşü Refah Panisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde türbanı serbest bırakan yasa maddesini iptalinden sonra çeşitli yerlerde yapılan gösterileri, "yasalar içinde gösterilen reaksiyonlar" olarak niteledi ve bunları haklı bulduklannı bildirdi. Erbakan, "Çünkü başörtüsü milli kıyafetimizdir. Bu, milletin inancının bir geregidir ve en tabii bir insan hakkıdır" dedi. Erbakan, çarşafm milli giysi olup olmadığı yolundaki soru üzerine de şunları söyledi: "Bizce insanlar ahlaki esaslara uygun olmak şartıyla diledikleri gibi giyinme hürriyetine sahiptirler. Milkt gecim sıkıntısı çekerken, işi gıicü bırakıp da bunlarla uğraşmak geri kafalılıkbr. Memleketin haline acıyoruz. Bunları raesele haline getiren geri kafalılann haline acıyoruz. Bunlar suni meselelerdir ." Bir başka gazetecinin "Geri kafalı olarak Cumhurbaşkaru Kenan Evren'i mi kasdettiniz?" şeklindeki sorusuna da Erbakan, "Ben geri kafalı olarak insan haklarına aykın düşünmeyi ifade ediyorum. Hiçbir şahsı kasdetmiyorum" karşıuğını verdi. trbakan, "Türbanla ilgili yürüyüşlere tranlılann destek verip verrnediği konusunda ne düşünüyorsunuz?* sorusu üzerine, "Hiçbir malumatırn yok. Onu tran'a sorun" dedi. Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar, her yurttaşın Anayasa Mahkemesi karanna karşı saygıh olması gerektiğini belirterek, "Müesseseleri lahrip etmemek lazım" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik niteliğini kaybedemeyeceğini, buna başta parlamento ve hükümetler olmak üzere Türk halkımn izin vermeyeceğini kaydeden Coşar, " S o n günlerdeki bu olaylan ben, gelip geçici bir sokak olayı olarak görüyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin laik niteliğini kaybetmeyeceğinden, bundan kimsenin ödün vermeyeceği konusunda kesin bir düşünce sahibiyim. Bundan herhangi bir endişe HF(15),M.D.(16)'Eâitim ve öğretim kuruluşlarına zarar vermekten yargılanıyor. duymuyorum. Bu olaylan o kadar ciddi görmüyorum. Gelip geçici bir olay bu. Sonra çoğu vatandaş da bunu bilinçli olarak yapmıyor, belki birtakım tahriklerin etkisi altında kalıyor" dedi. Coşar, " B u olaylann bazı çevrelerce istismar edilip, tırmandınlıp tırmandınlmadığı" konusunda ise, "Bu olaylann içyüzünü bilemediğim için bu konuda bir şey sövleyemem. Benim şahsi düşünce m, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik niteliğini kesinlikle kaybctmeyeceğidir. Çünkü Türk loplumunun uygarlıkta gelişmesi, cumhuriyetin laik niteliğinin korunmasına bağlıdır. Turk toplumu geıiye gidemez. Gitmez de zaten. Mumkün değil. Bunun aksi davranışlara zalen parlamento, hukümet, Türk toplumu ve Türk insanı müsaade etmez. Gelip geçecektir. Endişe duymamak gerekir" diye konuştu. 6 tutuklama Adapazan'nda Anayasa Mahkemesi'nin türban konusunda aldığı iptal karannı protesto için Orhan Camisi önünde gösteri yapanlardan 6'sı çıkanldıklan mahkemece tutuklanırken, 19 kişi serbest bırakıldı. Adapazan'nda önceki gün 400 kişilik bir grup, öğle namazından sonra yürüyüse geçerek türban yasağını protesto etmişti. Orhan Camisi önünde toplanan grup, "Türbana uzanan eller kınlsın" diye slogan atıp tekbir getirerek yürüytişe geçtikleri sırada polis cop kullanarak grubun dağılmasına sağlamıştı. Bu gösteriden sonra gözaltına alınanlar dün mahkeme önüne çıkarıldılar. Mahkeme 1brahim Selamet, Osman Akkar, Jlhan Yönikçü, Sedat Pınarbaşı, AJi Suçlam slogan yaznıak 3 ortaokul öğrencisi DGM'de 'M.Ç. raporunda çelişki >»/f' tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ayhan Songar, "düşünce suçlusu" M.Ç. ile ilgili olarak hazırladıkları raporu DGM' nin "çelişkili" bulmasını değerlendirirken, "Raporu hâkimin anlamast şart değil. Biz görevimizi yaptık. Raporda çelişki yok" dedi. Raporun ikinci maddesi ile sonuç kısmının DGM Savcı Yardımcısı llhan Dikyar tarafından çelişkili bulunması üzerine mahkeme ara karannda söz konusu raporun 4. thtisas Kurulu 'na gönderilmesi ve yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmişti. İstanbul Haber Servisi Ümraniye'de bulunan Orhan Veli İlk ve Ortaokulu'nun duvarlarına, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" gibi sloganlar yazmakla suçlanan 3 öğrencinin İstanbul DGM'de yargüanmasına dün devam edildi. Danıştay'da yürütmeyi durdurma istemi Savcıdan Bezmi Alem'e olıımsuz görüş GÜNDÜZ İMŞİR Bezmi Âlem Üniversitesi'nin kurulmasına ilişkin karan YÖKün iptal etmesinden sonra başlatüan tartışma sürüyor. Son olacak Danıştay 8. Daire BaşkanlığVnın 7.3.1989 tarihinde toplanarak aldığı son "ara karar"da da Damştay Savcısı Belma Kösebalaban "yüriitmenin durdurulması" yolunda düşünce belirtti. Ara kararda, Danıştay 8. Daire Başkanlığı YÖK'ten aldığı iptal kararıyla ilgili olarak yürütme kuruluna yetki verip vermediğini sordu. Kararda ayrıca iptalin genel kurulda onaylanıp onaylanmadığı sorularak gereğinin yerine getirilmesi ve davanın sonuçlandırılması için bildirim tarihinden başlamak üzere YÖK'e 15 gün süre tanındı. Konuyla ilgili göruşünü aldığımız YÖK Başkanvekili Uygur Tazebay, yürütme kurulunun aldığı karann bağlayıa olduğunu vurgulayarak, "Yürütme kuruluna gerekli yetki verilmiştir. Genel kurulda geçmesine gerek yoktur. Onayla ilgili gerekli yazıyı istenen tarihte teslim edeceğiz" dedi. Danıştay Savcısı Belma Kösebalaban düşuncesini özetlerken şu sonuçlara vardı: "YÖK karanna dayalı olarak Bezmi Âlem Universitesi kurulmasına ilişkin Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı işlemi ile bu knnıluşun Vakıflar Yüksek Öğretim Kurumlan kütüğüne işlenmesine ilişkin YÖK işleminin ve bu işlemlerin dayanağı olan Vakıf Yüksek Öğretim Kurumlan yönetmeliğinin 5'inci maddesinin 2'nci fıkrası, 6. maddesindeki 'onay' kelimesinin ve 9'uncu maddesinin iptali ve yunitmenin durdurulması istenmektedir. Anayasa'nın 130'uncu maddesinin ilk bendinde çeşitli birimlerden oluşan, kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversitelerin, devlet tarafından kanunla kurulacağı öngörulmüştür. Maddenin 2'nci bendinde kanunda gösterilen usul ve esaslara gore, kazanç amacına yönelik olmamak koşulu ile vakıflar tarafından, devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumlan kunılabilecegi belirtilmiştir. 2. bentte yer alan bu kural, üniversiteierin devlet eliyie. kunılması sonımluluğunu getirilmiş bir ayrıcalıktır. Bu ayncalığın üniversitelerin kanunla kunılması zonınluluğunu kapsadığım duşunmek, maddenin ilk bendinde yer alan açık ifade karşısında olanaksızdır. Böyle olduğu içindir ki 2. bentte vakıflann kurulmasına izin verilen yükseköğreüm kurumlan 1. bentte yer alan "üniversite" sözcüğünden farklı olarak daha geniş anlamda "yükseköğretim kurumlan" sözcüğü ile ifade edilmiştir. Bu durumda Bezmi Âlem Universitesi kurulmasına ilişkin işlem, anayasanın bu açık engeli karşısında hukuka açıkça aykın olduğundan ve işlemin yürütülmesi durumunda giderilmesı güç zararlann ortaya çıkacağı anlaşddığından, dava sonuna kadar yunitmenin durdurulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir." Öte yandan Bezmi Âlem Üniversitesi kuruluşunun YÖK tarafından iptalinden sonra 10 günden bu yana eleştirilerini sürduren Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Şaban Karataş, dün UBA muhabirine yaptığı açıklamada, YÖK'un Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in adını kullanarak yalan söylediğini one surdu. Karataş, "Bezmi Âlem Üniversitesinin kurulmasının engellenemeyeceğini ileri sürerek" şunları söyledi: "Kimse iptal edemez ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlannın tanıdığı haklan YÖK ortadan kaldıramaz. Bir universitenin kurulmasına ilişkin onay makamı MEGSB'dir. YÖK ise sadece teklif makamıdır. YÖK yanlışlıklar yapmıştır. Onun için çıkmaz sokaktalar. Onlar bir yere varamaz tstanbul DGM'de dün yapılan duruşmada tutuklu sanıkların avukatları, H.F. (15), M.D. (16) ve H!nin yaşlannın göz önünde tutularak salıverilmelerini istedi. tstemi iceleyen mahkeme heyeti, bunu yerinde görmedi ve savunmaların hazırlanması için duruşmaOlaylar üzüyor yı ileri bir tarihe erteledi. 3 samk Danıştay Başkanı Süleyman hakkında düzenlenen iddianameS ı m Kırcalı ise, Atatürk devrim ye göre sanıklar, 13.12.1988'de lerinin çok sağlam dayanaklara sahip olduğunu belirterek, "Bunlar bir günün işleri değil. Türk tarihinden kopup gelen ıslahat hareketlerinin üzerine kunılmuşlardır. Onun için kolay kolay yıkılmazlar. Bundan korkmuyorum lar. Ve bizim üniversitemizi kapa kolay kolay. Ama tabiatıyla yantamazlar. Kurulmamıza izin ver lış adımlan da tasvip etmemek laİstanbul Haber Servisi İstan meyenler adı ne olursa bunlar bu zım. Bunlar karşısında Atatürk bul Universitesi merkez binasındî işleri bilemezler, bunu vakıf bilir. devrimlerini gözonunde tutarak dün bir forum düzenlenerek 1( YÖK yetkisini aşmış ve saptırmış onun neyi gerektirdiğini. Türk Mart 1978'de öldürülen 6 öğrenci nr. Bir de Cumhurbaşkanı emretti milletinin arzularının ne olduğu anıldı. Forumda yapılan konuşde yaplık diye yalan soylüyorlar. nu iyice tespit etmek gerekir. Bu malarda öğrenci gençliğinin egeBunlar yaptıklarıyla tumden suç devrimler Atatürk'ün kafasından men güçlerce 12 eylül ile korkuçıkmış değil. Türk tarihi gelmiş, tulmak istendiği vurgulandı ve işliyorlar." Bu arada MEGSB'nin universi Atatürk'e 'Bunlan böyle yap' de "Görevimiz polis işgalini ünivertenin kurulmasına ilişkin onay ka diği için onlar Atatürk tarafından siteden kaldıntıakOr" denildi. Forarının tek taraflı olarak bir an kabul edilmiştir. Bunlar Türk ta rumda Kürtçe konuşmalann da lam ifade etmedığini vurgulayan biatına uygundur. Ben böyle dü yapıldığı ve Kürtçe sloganlann hukukçular şu açıklamada bulun şünüyorum ve bunun dışında bir atıldığı gözlendi. hareketin Türk milletince tasvip dular: İstanbul Universitesi çıkışında edilecegini sanmıyorum. tltifat "YÖK Kanunu'nda konu son göreceğine de inanmıyorum" di 16 Mart 1978'de kurşunlanarak derece açıktır. YÖK Kanunu der ye konuştu. katledilen A. Turan Tören, Abdulki şartlar olumlu olduğu takdirlah Şimşek, Hamit Akıl, Murat de üniversite kunıimasına karar Kırcalı, son günlerde yaşanan Kurt, Baki Ekiz, Cemil Sönmez ve verilir \e gerekli evrak MEGSB protesto eylemlerini "gelip geçi Hatice Özen için düzenlenen foye gonderilerek onay istenir. An ci olaylar" olarak niteleyerek, rum, merkez binanın bahçesinde cak bu maddeye göre, eğer tüm "Eğer dışardan tahrik ve etkiler saat 12.30'da başladı. Yapılan koşartlar olumluysa. Oysa YÖK, va varsa bunlar üzerinde ısrarla du nuşmalar sırasında dikkati çeken kıflann eksik belgeyle kendileri rulur, devlet bunun üzerinde du pankartlar şunlardı: "Kahrolsun ne müracaat eltiğîni, son anda an nır ve bunlan önler" dedi. Kırca faşizm, yaşasın mücadelemiz", lamış gerekli hukuki prosedürü lı, " B u olaylardan nasıl bir kay "16 Mart'ı unutmadık", "16 kullanarak aldığı karsrı iptal et gı duyduğu" sorusuna ise, "Ge Mart'ın hesabını soracağız", "Kamiştir. YÖK hatasından geri dön lişen bu olaylar tabialıyla insanı liller dışarı, universiteler bizimmüş çağdaş bir hareketle aldığı üzüyor. Titiz davranılırsa her şe dir", "16 Mart şehitleri ölümsüzkaran değiştirmiştir. MEGSB'nin yin önleneceğini sanıyonım. Titiz dür." tstanbul Üniversitesi'ne bağlı onayını iptal etmesi diye bir şey likle işin üzerine eğilmek gerekti çeşitli fakülteler adına yapılan kosöz konusu değildir. Asıl karar ve ğine inanıyorum" karşıhğını ver nuşmalar sırasında "Faşist kalilrici mercii olan YÖK'un bu kara di. Kırcalı, "GeJişen bu hareketin lerden hesap soracağız", "Polis nndan sonra hiçbir hukuki prose Türkiye Cumhuriyeti'nin temel idare işbirliğine son", "Devrim şedür MEGSB'nin de görüş birliği nizamlanna yonelik bir faaliyet hitleri ölumsuzdür" gibi sloganni beklcmez. Dava kendiliğinden olup olmadığı" sorusuna da, lar atıldı. I.Ü. Basın Yayın Yuksedüşer." "Bunu bileıniyortım. Bu koauda kokulu öğrencileri adına konuşan Ümraniye Orhan Veli Ortaokulunun kırık penceresinden içeriye girdiler ve votka içtiler. Daha sonra aralarında okul müdürü ve öğretmenler odasının da bulunduğu çeşitli odalara, "DevSol", "DevGenç", "tnsanlık onunı işkenceyi yenecek" gibi sloganlar yazdıkları öne sürülen öğrencilerin "kınk not aldıklan" resim öğretmeni Cumhur Kjsır'ı tehdit etmek için "Resim öğretmeni Cumhur Kısır'a ölüm" diye yazı yazdıkları da iddia ediliyor. Suçlanmn "belirienmesi" üzerine 22.12.1988'de gözaltına alınan ve tutuklanan 3 samk ilk duruşmada emniyette verdıkleri ifadelerini, "Polisler dayak aüp imzalattılar" diye kabul etmemişlerdi. Organ nakli vakfına bagış ANKARA (AA) Ankara Ticaret Odası (ATO), 1 Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı'na 15 milyon lira bağışta bulundu. Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı ve Vakıf Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Haberal, bağış çekini, düzenlenen törenle ATO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çavuşpğlu'ndan aldı. Törende bir konuşma yapan Çavuşoğlu, Vakıf Hastanesi'ni gördükten sonra, bağışladıklan miktarm azlığma kanaat getirdiklerini belirterek gelecekte de bu kuruluşa yardımlannın süreceğinı bildirdi. 6 16 Mart katiiamı' protesto edildi bir öğrenci de universitenin polis işgali altında olduğunu belirterek, "Bizim görevimiz bu işgale karşı mücadele etmek, polis işgalini ortadan kaldırmaktır" dedi. Baskılara karşı çıkanların egemen güçlerce 12 Eylül öncesi ile korkutulmaya çalışıldığına değinilen konuşmada şunlar söylendi: "12 Eylül'ü anımsatan egemen güçler bize aynı zamanda 16 Mart, Tariş, Faisa ve Kahramanmaraş katliamlannı unutturmak istiyoriar. Ama unutmayacagız." Ali Tntak (40) admdaki ve hukuk fakültesi öğrencisi olduğunu öne süren bir kişinin de dikkat çektiği forumda Kürtçe konuşmada yapıldı. Hangi fakülteden olduğu öğrenilemeyen konuşmacı, önce Kürtçe yaptığı daha sonra da Türkçe olarak özetlediği konuşmasında "Mazlum Kiirt halkımn gerek Kuzey Irak'ta gerekse Anadolu'da baskı \e zulüm altında yaşatıldığını, faşizan yaptınmlann, er ya da geç kınlacağını" iddia etti. Konuşma sık sık "Halepçe'nin hesabı sonılacak" ve "Kızıldere son değil, savaş sürecek" sloganları ile kesildi. Öte yandan " 1 6 Mart Forumu" ile ilgili olarak akşaın saatlerinde ıki öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi. Ege hniversitesVnde patlama tZMİR (AA) Ege Universitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde meydana gelen patlamada, 2 öğrenci hafif yaralandı. Patlama, Bornova 'daki üniversite kampusü içinde bulunan diş döküm atölyesindeki tüpgaz kaçağından meydana geldi. Patlamada, 3. sınıf oğrencilerinden Ayşin Gıirer ve Mustafa Tahincioğlu hafif şekilde yaralandılar. Öğrenciler, Ege Universitesi Hastanesi'nde ayakta tedavi edildiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle