14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16MART 1989 HABERLER CUMHURİYET/11 L SEÇÎM '89 GÖRÜŞ Demirel: Bunlar bezirgân DYP lideri, "Yerel seçimlerı rejeranduma çevirdik. Halk bu defa bıçak gibi kesmezse doğrusu şaşınrım. Çok iyi tanıdığım halk bu. Budefa il, ilçe dağıtıyorlar. Kundura dağıtıyorlar. Benim Ispartam 'da bile eşya dağıtabiliyorlar. Bezirgânlık bunlar" dedi. BETÜL UNCULAR HAKK1 MERDİVENCÎ ISPARTA/AFYON/KÜTAHYA Seçiın gezilerini sürduren DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dun de Afyon, Kutahya ve ilçelerde konuşmalar yaptı, Yeni il ve ilçeler konusunda ise iktidarı bezirgânlık yapmakla suçladı. Demirel, Isparta'da dün sabah gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Turkiye'de Humeynicilik olmayaeağını, Humeyni korkusuna gerek bulunmadığını belirterek, "Türfciye'de Humeyni korkusuna gerek yoktur, yer de yoklur. BirUkım tahrikler varsa bu tahrikler halkı rahılsız elmekten başka şeye yaramaz. Kimse tahriklere kanmasın" dedi. Demirel, eşinin başının da açık olduğuna dikkat çekerek, başını örtenlerin, başı açık olanlara, başı açık olanların da başını örtenlere kanşmaması gerektiğini bildirdi. DYP lideri, son gösteriler nedeniyle Silahlı Kuvvetler korkusu ve kuşkusu meydana getirmeye gerek bulunmadığını belirterek, "Tıirkiye başı agndığı zaman hep bu kapıyı caldı. Ben çalınmasın diyorum. Hukukun içinde halledelim her şeyi" diye konuştu. Demirel, dün sabah Isparta'dan ayrılmadan önce bacanağı Yılmaz Şeoer'in evinde gazetecilerle birlikte kahvaltı yaptı. Kahvaltı sırasında gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtlayan Demirel, "Örtülii ödeneğin araştınlamayacagım" söyledi. Demirel, " O zaman ödenek örtülii olmaz" dedi. Bir gazetede üst düzeyde askerlerin bir sivil yetkiliyle görüşmelen konusunda yer alan haberle ilgili soruya da, "Yüksek hilbeli meçhul, sivil yetkili meçhul, yemegin Hafcı kartartyoruz OYP Genel Başkanı, Başbakan'ın Köln'de Galatasaray'ın amigoluğunu yapacağı haberieri ıçin "Ami yenildigi lokal meçhul, üç meçhulgoluğun kutü olan tarafı yck, ama her takımın amigosu var zaten. Amtgoluk kadroları da üolu. Bunlar halkır zihnini bozdu. den bir malum çıkmaz" karşılığıAradan 9 sene geçtı. Halkı korkulardan, kuşkulardan, kaygılardan yeni kurtanyoruz" dedi. (Fotoğraf: Ûmit Otan) nı verdi. Demirel, son günlerdeki gösteriler ve türbanla ilgili soruları da şöyle yamtladı: "Bunlar kanunlara aykın ise devletin bunlan takip edecek makamlan var. Burası hukuk devlelidir. Gösteriler kanunlara aykın ise suçtur. Kim suç işlerse devlet onu takip eder. Hadisenin ozii kanunlara uymamaklır. Devletin polisi var, savcısı var, güvenlik mahkemeleri var. Devlet bunlan hukukun içinde kalarak önleme imkânlarına sahiptir. Kanunlan aşan birtakırn şeyler beklemek yanlışur. Silablı Kuvvetler su hareketlerden hoşlanıyor, bu hareketlerden hoşlanmıyor diye gözü o tarafa dikmekte yarar yoktur. Silahlı Kuvvetler korkusu ve kuşkusu meydana getirmeye gerek yoktur. Silahlı Kuvvetler'den önce buna mani olacak makamlar vardır. Her başımız agnyınca Silahlı Kuvvetler'in kapısını çalarak buraya geldik zaten. Ben de meseleyi gayet dikkatle takip ediyonım. Toplumun kaldırmayacagı konularda kimse başanya ulaşamaz. Başınızı mı baglamak istiyorsunuz? İsteyen baglar. Anadolu kadınının yüzde 70'inin başı baglı. Başınızı mı açmak istiyorsunuz. benim eşimin de başı açık. lsteyen açar. Kimse baglayana aç diye zorlamaya, kimse de kapa diye zoriamaya kalkamaz. Başını baglayan kız öğrencilere de birçok kez söyledim. Eger bunu bir siyasi cereyanın simgesi haiine getirirseniz, kimse size sahip çıkmaz, kimse sizi savunmaz. Turkiye'de Humeynicilik falan olmaz. Millet bunu aklından çıkarsın. Tiirk halkına buhlan olur. Halk rahat olmak istiyor. tran'daki Muslumanlıkla Tiirkiye'deki Muslümanlık ayn ayn şeylerdir. Turkiye'de Humeyni korkusuna gerek yoktur, yer de yoktur. Ne dinin islismanna göz yumanm ne de dinin baskı altında olmasına göz yumanm. 1977 secimlerinde cennetin anahtarlannı eline alıp cennetten arsa satanlara karşı en büyiik mücadeleyi ben verdim. Turkiye'de din ve vicdan hürriyetini en iyi manada savunan biriyim." Demirel, Başbakan'ın Köln'de Galatasaray'ın amigoluğunu yapacağı yolundaki haberlerle ilgili bir soruya. "Olur mu öyle şey? Amigoluk yakışmaz. Amigolugun kötii olan tarafı yok, ama her takımın amigosu var zaten. Amigoluk kadrolan da dolu" karşılığını verdi. Demirel, yerel seçimlerle ilgili bir soru uzerine de şunları söyledi: "Yerel seçimi referanduma çevirdik. Halk bu defa bıçak gibi kesmezse doğrusu şaşanm. Çok iyi tanıdığım halk bu. Aradan geçen 9 sene halkın zihnini çok bozdu. Halkı heniiz korkulardan, kaygılardan, kuşkulardan yeni kurtanyoruz. Bu defa il, ilçe dağıîıyorlar. Kundura dağıtıyorlar. Her yere para dagıtacaklar. Benim Ispartam'da bile eşya dagıtabiliyorlar. Bir nevi bezirgânlık bunlar. Al giiliim ver giilüm var ya." Demirel, dun Isparta'dan çıkarak helikopterle Dinar, Başmakçı, Afyon, Sandıklı, Kutahya ve Tavşaniı'da vatandaşlara hitap etti. İl ilçe konusunu ve ÖzaVın Köln'e gidişini eleştirdi E İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Mantıklı olmak her zaman kolaydır. Sonuna kadar mantıklı olmak ise neredeyse imkânsız. A.Camus Mantıkh Olmak BERLİN'DE BİR AKŞAM ALMANYA'da 1.5 milyon civarında Türk yaşıyor. Berlin'de pazartesi akşamı katıldığımız kokteylde kendimizi istanbul'daAras Ören kı bir benzer Tuncel Kurtız t ç p l a n t ı d a gibi hissettik. Berlin Senatosu'nun, Ankara'dan Mediha oyununu sergilemeye gelen Devlet Tiyatrosu onuruna Cafe Sterling'de verdiği davet, değışik kesimlerden Türkleri bir araya getirmişti. Türkiye'nin yasakçı politikalarının sonucu ülkesine dönemeyen aydınlarımızla, bu kışılerin toplumdaki yerini devletimizden daha iyi kavrayan Almanlar ve bu gibi toplantılarda bulunmak zorunda kalıp, devletin gözden çıkardığı yazar, sanatçı gibi Türklere nasıl davranacağını bilemeyen devletin resmi temsilcilerı ilginç bir topluluk oluşturuyordu. D e m i r ö z l ü , 12 Eylül'den sonra yatandaşlıktan çıkarılan önemli bir yazarımız. İsveç'te yaşryor. Almanlann daveti ile 3 ay için Bertin'e gelmiş. Berlin'de yaşayan yazar Aras Ö r e n ile bir kenarda sohbet ediyor. Yan tarafta Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu Akın Emregül, Berlin Kültür Senatörü Vohker H a s e m e r ve Berlin Yabancılar Kültür Dairesi Başkanı Peter Zavabau m ile konuşuyor. Öte yanda yine vatandaşlıktan çıkarılmış kadın yönetmen Sema Poyraz. Mediha'nın yazarı Y ü k s e l Pazarkaya ve rejisörü Raik Alnıaçık, oyuncu Kerim Afşar ve Serap Sağlar, sahıbı d e Türk olan cafedeki Türk tıpi kokteylde çevrilen dönerin kokusunda sohbet ediyorlar. Serap Sağlar'ın eşi Fikri Sağlar ise Hakkâri'deymiş. Çevremize bakınmayı sürdürüyoruz. Oyuncu T u n c e l Kurtiz, yazar Güney Dal, H D F Başkanı Merih Ünel ve yine H D F (Halkçı Devrimci Federasyon) Genel Sekreteri A h m e t İydir Dönerli kokteylde Türk tiyatrosu Demtr Ozlu Kerim Afşar li, H D B (Halkçı Devrimci Birlik) Berlin Başkanı Kadriye Durgut, Berlin'deki İş Bankası'nın yönetıcisi, ikinci şubeyı açmaya hazırlanan Kenan Erciyas, Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Ş e n , Ulm'de kabare yapan Şinasi D i k m e n ve Muhsin Omurca, ressam Hanefi Yeter, halk okulu yabancı bölge sorumlusu ve Türkiyem Grubu'nun Başkanı Niyazi Turgay, (Berlin'de Türklerın en yoğun yaşadığı bölge olan Kreuzberg'de yakında Türklere seçme seçilme hakkı verilince Niyazi Turgay'ın Kreuzberg'e başkan adayı olacağı söyleniyor.) Berlin'de çevrilen Polizei filminde rol alan Yalcın Güzelce, yazar Gültekin E m r e , N e w York ile Berlin arasına bolünmüş yaşayan pıyanist Benal Tanrısever yine kokteylin konukları. İstanbul'un yeni bir konser salonuna kavuşmasına sevindiğini anlatıyor bayan piyanistimiz. Yine Berlin'de yaşayan gazeteciler, radyocular kokteylde. Tiyatrodan, sanattan, dönerden, Türkiye'ye dönüp dönmemekten, bugünün dünyasında ülkemizin türban ve başörtülü kadınların eylemi gibhzavallı tartışmalarla uğraşıyor olmasından başlayıp da Berlin'de sosyal demokratlarla Yeşillerın yaptığı koalisyon ve bu koalisyon protokolune göre Türklere sağlanacak haklara doğru uzanan değişik konular konuşuluyor. Tiyatro oyuncusu Suavi Eren'in işlettiği Cafe Foyer'de içilen kahve ve konyakla noktalanıyor gece Berlin'de bir Türk gecesı böyle yaşanıyor. SURUCULERIN EĞLENCESİ TERS ORANTIll KUYRUK AFYON'dan HİKMET ÇETİNKAYA Patron Düşünsün... ISPARTA/AFYON 26 Mart yerel seçimlerine doğru kırsal kesimde hava nasıl? DYP lideri Demirel, Ege'den sonra Antalya ve Isparta yöresindeki yoğun ılgiden hoşnut. Miting alanlarındaki coşku, Demirel'i bir hayli keyiflendirdi. O yüzden de "üfleyin" diyor çevresindekilere... Üfleyin ki bir daha toparlanamasınlar... Antalya'da kamuoyu araştırması yapan bir grubun başkanı, "Şu anda SHP önde gözüküyor" diyordu. Antalya'run ilçelerinde ANAP kaleleri zor durumdaydı. Burdur, Isparta, Denizli, Aydın, Manisa, Uşak, Afyon aynı sancıyı çekiyordu. Görüştüğümüz kimi ANAP'lılar, "Bu kez iştmiz çok zor" demekten kendilerini alamıyorlardı. Uşak'ta Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ın kırmızı plakalı özel otosu, kentin en işlek caddesine park etmiş duruyordu. Yemek yediğimiz lokantada beş ANAP'lının konuşmalarına kulak verdik. Keşke Şanal Öztop'u yeniden aday gösterseydik. Göreceksin SHP aradan fırlayacak ve Uşak'ta seçirni alacak... Diğer ANAP'lılar susuyorlar, salt rakı kadehlerini kaldırıyorlardı... Şerefe kardeşim... Orasını patron düşünsün. Patron Adalet Bakanı Mehmet Topaç, Uşak'ta kapı kapı dolaşıyor, ANAP adayı Mehmet Pehiivan'a oy istiyordu. Uşak'ta ANAP'lı küskün Belediye Başkanı Şanal Öztop ile Adalet Bakanı Mehmet Topaç arasındaki ipler çoktan kopmuş. Nitekim Uşak'ın tek caddesinin toz bulutu haline dönüşmesı de Başkan Öztop'un ne yapmak istediğini açık seçik yansıtıyor. Öztop şöyle demek ıstiyor: Bana kazık atarsanız ben de size böyle yaparım... Isparta üzerinden Dinar'a geçtik. Oradan Çrvril yoluna saptık. Işıklı bucağı yakınlarında yoğun bir çalışma dikkatımizi çekti. Belediye olan Işıklı'ya elektrik direkleri dikilmiş, telleri çekiliyordu. Belki elektrik 27 mart sabahı verilecekti. Önce oylar ANAP'a bir verilsin, ondan sonrası düşünülürdü elbet. İşte ANAP'ın yerel seçim öncesi silahı. Pek çok küçük yerteşim birimlerinde aynı görüntüleri görmek olası. Kimi yerlerde elektrik telleri, kimi yerlerde ise su boruları seçim yatırımı olarak boy gösteriyor. DYP lideri Demirel, dün Afyon ve Kutahya yöresindeydi. Sağ oyların kalesi sayılan bu iki ilde DYP, ANAP'a karşı atağını sürdürüyor. DYP özellikle Afyon'da, emanet oyları 26 Mart yerel seçimlerinde geriye almak için çaba gösteriyor. 1987 genel seçimlerinde Afyon'da 21.718 oy alan ANAP'ın burada da inişe gectiği bir gerçek. Kırsal kesimden kente göç, Devrim, Doç. Dr. Aytaç Eker, yoksul gecekondu mahallelerıni Yardımcı Doç. Dr. ibrahim Hasoluşturmuş Afyon'da. Bu gece gür bir araya geltyoriar. kondulann büyük çoğunluğu kaToplantının gündemi türban. çak olarak yapılmış. Bir de çi Fevzi Kahraman, üniversite içinmento fabrikasının yarattığı kir de ve dışında "türban eylemi" lilik halkı canından bezdirmiş. yapılmaması için öğretim üyeleIsparta, Afyon, Uşak yöresin rinden yardım istiyor. Tankat ılişde türbanlı öğrencilerın PTT ara kileriyle tanınan bu kişilere şöycılığıyla protesto eylemi sürüyor le diyor Fevzi Kahraman: du. 1015 yaşları arasındaki or Herhangi bir tepkisel eylem taokul ve lisede oğrenim gören Burhan Özfatura'ya seçim kaykız öğrenciler okula türbanla gibettirir... dip geliyorlardı bu yörelerde. Tarikat ilişkileriyle ANAP'ta İşte aynı gün İzmir'de ilginç bir güç toplayan özfatura neden gelişme. Politika kulislerinde bu panik içinde? haber tartışılıyor. Doğruluk dereÇünkü İzmir'de yerel seçim cesi nedir orasını bilmiyoruz. An sonuçları artık belli oluyor. SHP cak anlatılanlara bakılırsa gerçek son bir hafta içinde bir hayli yol aiıyor. yönü daha ağır basıyor. Dokuz Eylül üniversitesi Kampusu'nun Maliye Bölümü'nde bir toplantı yapılıyor. Toplantıya ANAP Konak ilçe Başkanı Fevzi Kahraman, Fuar Müdürü Resul İzmirli, ANAP Konak İlçesi'nden Belediye Meclis adayı Haydar İskeçeliler, Doç. Dr. Fevzi Özfatura şaşkın, danışmanları şaşkın, ANAP milletvekilleri şaşkın... Universitede oğretim görevlijeriyle yapılan toplantıdan sonra İktisadi Tıcari Bilimler Fakültesi'nin önünde dini içerikli kaset ve yayınların satılması ise hayli düşündürücü... Ve İzmir'de türban eylemi yapılmıyor... Oysa ilk türban eylemi aynı faküttede başlamış, kısa sürede açlık grevine dönüşmüştü. ANAP içindeki tarikatlar Özfatura'ya zarar vermemesi için böyle bir eylemi desteklemiyorlar. Bu sırada eski CHP'li Vedat Dalokay İzmir'e geliyor. Eski sosyal demokrat Işın Çelebi ile birlikte Buca'da çalışırken, tarikatçı Özfatura, "Aman bana yardım edin" diyor. Eh anlıyoriar sıkıntısını Özfatura'nın, Dalokay biraz da anakent için çalışsın... Çalışsın ama nasıl? Özfatura istediği kadar makyaj tazelesin, "Ben gidersem işler' yarım kalır" desin, nafile. Türkiye'nin üçüncü büyük kenti İzmir. tarikatçt özfatura'ya dersini vermeye hazırlanıyor... Ne yapalım patron düşünsün... ANAP'ın liberal kanadı böyle yanıt veriyor... Bir doktora kaç hasta? Trafikçîleri de çekerier edilmez" işaretlerı çoğu kez şoförlerce "farkedilmez" olarak yonımlanır. Bu yorum bazen bir trafik polisi arabasınça farkedilince de araç sahibi bir sure sonra park ettiği yerde aracını bulamaz. Araba bir çekicının arkasına takılıp kım bılir hangı parka gitmıştır? Bu nedenle Istanbul'da her sürücünün iç dünyasında çekilen bir trafik aracına rastgelme heyecanı yaşar. Geçenlerde bir çekicının arkasına bağlanmış götürülen trafik arabasını gören Istanbullu sürücüler pek eğleniyorlardı. Yanlış parktan değü "arızadan ' dolayı çekildiğini bilseler bile görüntü sürucuierin çok hosuna gitti. (Fotoğraf Mert Ali Basanr) DÜNYA Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre bir hekimin bir hastayı muayene edip doğru bir tanıya varabilmesi için o hastaya en az 13 dakika ayırması gerekiyor. Bizim DPT'nin hedefterine göre ise bu süre 25 dakika olmalıymış. Pekı şu andaki gerçek süre nedir? Onu da Türk Tabipler Birliğı'nin hastane kuyruklarına ilişkin "anatomik" incelemesinden öğrenelim: "Hastanedeki kuyruklar gerçekte hiçbir ise yaramaz. Kentin, hatta çoğu zaman başka kentlerin dört bir yanından gelen insanlann günlerce, saatlerce oluşturdukları kuyrukların ucunda genellikle bir hekim vardır. Kuyruğun ortalama uzunluğu hekim başına 100 kişidir. İşte bunun için kuyruk bir işe yaramaz. Çünkü hiçbir hekim, normal çalışma süresinde 100 kişiyi gerektiği kadar incelemeden geçiremez. Geçirmeye kalkarsa kişi başına 4.8 dakika kadar gülünç bir süre ayırmak zorunda kalır. Bu süreye; hastanın içeri girmesl, yakınmasını anlatması, hekimin sorular sorması, hastanın soyunması, hekimin hastayı fizik incelemeden geçirmesi, tetkik istemesi, değerlendirmesi hastanın giyinmesi, hekimin reçete yazması, önerilerini hastaya anlatması ve hastanın dışan çıkması dahildir. Beş dakikanın bile altında gerçekleşecek bu inceleme sonucu şifa bulamayan hasta bir gün sonra 101. olarak kuyruğa yeniden girer ve böylece kuyruk uzaytp gider. Kuyruğun işlevselliği uzunluğuyla ters orantılıdır." Sağlık gününde Turkiye'de sağlık kuyruklannın durumu bu BAŞYAZAR DA KOŞUYOR ürk Kadıml .«.<'.'tviıirgnreyg \ Hastalanan Inönü, Trabzoıra gidemedi ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) SHP Genel Başkanı Erdal tnöaii, rahatsızlandığı için Karadeniz gezisine gidemedi. Dün akşam üzeri, Numunt Hastanesi iç hastalıklar bölümt doktorlarınca evinde muayem edilen Inönü'nün ateşinin düşmediği ve doktorlarca kesin istirahat tavsiye edildiği öğrenildi. Bu nedenle înönü'nün Karadeniz gezisini iptal ettiği, cumartesi günt TV çekimlerine katıldıktan sonra yurt gezüerine devam edeceği bildirildi. Bülent Ecevif in, uçak rezervasyonunu iptal ettirip önceki gün gece yola çıktığı bildirildi. Ecevit'in aynı uçakta SHP Genel Başkanı ve diğer yöneticilerinin seyahat edeceğini öğrenmesinden sonra, Trabzon'a karayoluyla gitmeyi tercih ettiği kaydedildi. yi idare etmektedir" dedi. Gürman, türban protestoları ile ilgili olrrak da, "Türban yasasının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne Cumhurbaşkanı başvurdu. sonra da SHP'ye, 'Sahip çıkmıyor' dedi. Ama, Sayın Evren ektiğini biçiyor" diye konuştu. MYK uyesi Halil Akyiiz ise, Özal'ın 26 Mart yerel seçimlerinden sonra, "HimArtvin'de mete muhtaç dede olacagım" beİnönusüz miting lirterek, bu seçimler öncesinde beArkadaşımız Ümit Aslanbay lediyeler üzerinde baskı yapmasıın Artvin'den bildirdiğine göre, nın "anlamsız" olduğunu vurgulnönü'süz mitingte MYK iiyeleri ladı. konuştular. Yakup Kepenek de konuşma yasakları başhyor OSUYOR seçim propagandasına gırışmış durumda. Gazetenin manşetini şöyle çekmişler: "Özallar Koşuyor." Karikatür de "iki binii yılların Türkiyesine koşan Özalları" konu aiıyor. Başyazı da yine tümüyle seçim propagandası üzerine. Bir zamanlar toplu iğne bile yapamayan Türkiye'nin şimdi nasıl F16 uçakları yaptığını anlatıyor Yani karısı kocasını methedıyor. ANKARA (ANKA) Yerel seçimlerle ilgili resmi propaganda dönemi ile seçim yasakları bugun başhyor. Böylece, özellikle son günlerde iktidarın ve muhalefetin yoğun eleştirilerine hedef olan TRT ve TRT Genel Müdürü Cem Duna, 10 günluk seçim yasakları ve propaganda dönemi boyunca rahat nefes alacak. Propaganda dönemince radyo ve televizyondan siyasi partilerin açıklamalan Aynı uçakta MYK üyesi Nail Gürman, sında, "DSP'ye verilen her oyun belli süreler içinde yazılı metinleBu arada, THY'nin dün sabah "Özal yasalardan, adaletten uzak ANAP'a verilmiş olacagım" belir re dayanılarak verilirken, 19 ki Trabzon seferini yapan uçakta bir şekilde TBMM'de degil, Ko terek, "DSP aldatmacasına ve al marttan itibaren de beş siyasi paryer ayırtan DSP Genel Başkanı nul'taki aile meclisinden Türkiye1 danmacasına kanmayın" dedi. tinin 10'ar dakikalık propaganda konuşmaları YSK'da çekilen kura sonucu belirlendiği takvime gore yaymlanacak. Kendi manşetini kendin çek TÜRK kadınını güçlendirmek üzere kurulan Papatya örgütü, yerel seçimlerde ANAP'ın durumunun pek parlak olmadığını görünce, Türk kadınını güçlendirmekten vazgeçip ANAP ve Özalları güçlendirmenin yollarını aramaya başladı. Türk kadınını güçlendirmek üzere çıkanlmakta olan, başyazarlığını da Semra Özal'ın yaptığı "Türk Kadmı" Gazetesı bu amaçla kollan srvamış, parti ve BULENT DİKMENER HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI GENÇ BİR SES Liderler Nerede? Bugün Özal: Ankara laönü: Rize, Trabzon, Giresun (hastaltğı nedeniyle iptal edildi. Geziyi MYK üyeleri sürdürüyor. Baykal: Antalya ve ilçeleri. Demlrd: Yozgat, Çorum. Eceril: Kars, Erzurum. Erbakan. Araklı, Of, Akçaabat, Trabzon, Kendirli (geceleme). Türkeş: Yozgat ve ilçeleri. EdibaU: tstanbul. Gelecekten korkuyorum! GEÇEN haftalarda bu sütunlarda İsveç'te öğrencilerın, eğitim bütçesinin kısılması ile ilgili protesto gösterilerinden bir haber ve fotoğraf yayımlamıştık. Milli Eğıtim Bakanı Hasan Celal Güzel'ın bile çok hoşuna gıden bu haber 14 yaşında genç bir okurumuzu da çok etkilemiş. Oturup bir mektup yazmış. Genç bir ses bakın neler düşünüyor ve neler anlatıyor: "Ben 14 yaşında bir Cumhuriyet okuruyum. "Ve İnsanlar" köşenizde İsveç'te Protesto' başlıklı yazıyı okuyunca ağladım. İnanın ağladım. İsveçliler insanlanna önem veriyorlar da biz niye vermiyoruz? Ben ne komünistim, ne faşist, ne sağcı ne de solcu. BEN İNSANIM. Beni hayvanlardan ayıran özelliğim düşünme yeteneğimdir. Ben. düşüncelerim yüzünden coplanmamalıyım. Buna hakkınız yok. Ben, yönetim biçimi cumhuriyet olan ve demokrasi vardır diye bas bas bağmlan bir ülkede yaşıyorum. Hani demokrasi, hani özgürlük? Okullara İngilizceyi seçmeli yaptılar, seçtik, boş geçiyor. Öğretmenler yazılıları Arap rakamjarıyla değerlendiriyorlar. Öğrenciler aldığı notu anlayabilmek için günlerce öğretmenin peşinden koşuyor. Din dersinde laiklik konusu işlenmeden atlanıyor. Büyük kentlerdeki birkaç özel okul dışında bütün okullar perişan. Alacağtmız takdirlerin, teşekkurlerin parası bizden alındı. Kınlan camların, çöplerin okulun spor malzemelerinin, yazılı kâğıtlarının hepsinin parası bizden alınıyor. Artık babamdan harçhk isteyemez oldum. Hadi bizim maddi durumumuz iyi, ya öyle olmayanlar? Ben insanım. Hani bana getirdiğiniz hizmet? Hani bana verdiğiniz huzur ve refah? Yeter artık, dayanamıyorum. Ben gencim. Gelecek günler beni bekliyor. Ama ben kendime güvenemiyorum. Bütün bu engelleri aşabilecek miyim? Ben geleceğin yetişkini. Belki ev kadım belki politikacısı. Ben gencim. Gelecekten korkuyorum. Adımın bilinmesi gerekmez Cinsiyet: Kız Adres: Dünya" Gazeteci Bülent Dikmener'in anısını yaşatmak ve Türk gazeteciliğine olan katkılarını manevi yönden sürdürmeyi sağlamak amacıyla adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü" 1989 yılında da sürdürülmektedir. ödül koşulları şöyledir: 1 ödüle her Türk gazeteci aday olabilir. 2 Adayhk, gazetecinin kendi önerisi veya ödül komitesinin önerisi ile gerçekleşir. 3 Ödüle aday gösterilecek haberlerin 1 Nisan 1988 ile 31 Mart 1989 tarihleri arasında günlük gazetelerden birinde yayımlanmış olması gereklidir. 4 ödüle aday olabilmek için nitelikleri 3. maddede belirtilen haberlerin yayımlandığı gazetelerin bir sayısının 10 Nisan 1989 günü akşamma kadar gönderilmesi gerekmektedir. 5 Seçici Kurul'un değerlendirilmesi sonunda haber ödülünü kazanan haberin yazarına 250.000 TL. ödül ve bir plaket verilir. Haberin bir ekip tarafından oluşturulması halinde ödül tutan yazarlar arasında paylaştırıhr. Aynca Seçici Kuml'un belirleyeceği "Jüri Özel Ödülü" ile "Geoç Gazetecileri Özendirme Odülü"nU kazananlar birer plaketle ödüllendirilir. Kişisel başvurularda imzasız yayımlanan haberler için yazann kimliğinin, sorumlu yazı işleri müdürü tarafından onaylanmış olması zonınludur. 6 Seçici Kurul; Müfit Alaçalı, Dündar Dikmener, Orhan Erinç, Soner Girgin, Çetin Özbayrak, Prof. Melih TUmer ve Ulvi Yanardağ'dan oluşmuştur. Yarışmaya katılacak haberlerin Bülent Dikmener Haber Ödülü PK: 246lstanbul adresine ulaşacak biçimde taahhütlü olarak gönderilmesi zorunludur. ÖDÜL KOMİTESİ Yarın tnöaii: Rahatstzlığı nedeniyle Karadeniz gezisinin 2. gününü MYK üyeleri sürdürüyor. Baykal: Malatya, Diyarbakır, Elazığ. Demirel: Ankara. Erbakan: Rize, Giresun, Ordu, Aybastı (geceleme). Türkes: Yozgat.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle