Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ulusal guvenüklerı ve dış ilişkileri açısından bazı sakıncalara sebep olabileceği soylenebılır. Bu goruşe karşın ittifakın ca>dırıcı ve dengeleri koruyucu, savunma niteliği gereği; hâkimiyet alanlannda muşterek eğiumlerin yapılması, lojistik duzenlerin denenmesi seklindeki işlevlerin ulusal iradeye tabi olmak koşulu ile yerine getirilmesi uygun mutalaa edılmektedir. TuTkıye'nin yüksek yararı ve çıkarı bu yumuşama ortamının nimetlerinden yararlanarak kuzey komşusu ile lyi ilişkilen, karşılıklı guven duvgusunu geliştirmek suretiyle, orta vadede banşın sağlayacafp olanaklardan istifade ederek ulusal gucün tum unsurlarını kuvvetlendırip pekiştirmek ve ulusal ıç ve dış sorunlarını gerçekten guçlü Türkiye gorunumu ile banş içinde ve bihnçle çozumlemektir. Türkiye bu anlamda NATO'nun kaplanı olacaksa buna İtinıse karşı çıkmaz. Ulusal savunma ihti>açları ile evrensel barışı ve demokratik idealleri surdurecek ittifak içi savunma anlaytşı birbırine koşut olduğu surece bu, ulusun mutluluğu olur. Ancak ittifak içi dahi olsa, kendı ulusal yarar ve çıkarları ile uzlaşmavan faalıyetlerin ülke halkı için sebep olduğu dramatik sonuçlara, yakın tarihımiz şahittir. Küçulen dünya gerçeğine rağmen Ataturk çu öğreti sanıyorum ki bizim her birimizi bu yonde bilinçlendirmiştır. Kuşkusuz savunmanın gücu ekonomik guçten soyutlanamaz. Ne var ki savunma sektorü olanaklanndan, orneğin bir üs tahsisinin sağladığı imkânlardan istifade ile ulkeye döviz geliri sağlanması hususu da öncelikli bir hedef olamaz. Mesela; ulusal güvenlik, huzur ve banş ve kalkınma işlevlerinın (teknoloji, eğitim, yatınm, ekonomik ve mali fayda yönleri ile) mukayeseli ve oncelikli olarak genış çapta ve zaman perspektifıni gozeterek karmaşık bir fizıbilite olayı olarak ele alınmasıdır. Doğaldır ki çevrenin korunması, ulusun huzuTİu ve onurlu yaşamına, demokratik haklanr.a saygı, yerel gelışme planlannm tüm kapsanıı ile ele alınması gibı unsurlarda bu fizıbilitenın içinde yuksek sorumluluk hissi ile düşunulmuş olmalıdır. • Ozellikle F. Almanya'mn, halkının alçak irtıfa eğitim uçuşları ile rahatsız ve şikâyetçi olması sonucu öncelikli isteği olan alçak irtifa uçuşları ıçın eğitim ussü ve genelde NATO Uçuş Eğitim Merkezi'nin Konya'da mevcut tesislerin NATO finans desteği ile genişletilıp geliştirilmesi sonucu kurulması konusu tum ışlevsel (fonksiyonel) boyutlan ile duşünulerek ele alınmalıdır. Konya'ya seçenek olan GooseBay Kanada'da, New Foundland'da geniş sahaya yavılmış bir ABD hava ussüdur. Halen orada bir kısım NATO uçaklan eğitim yapmaktadır. LJssUn cıvarındakı yerleşim merkezleri nufusu 2025 bın kişidir. Bu seyrek nüfusu teşkil eden yerel halkın böyle bir teşebbus karjtsında bolgenin •av, bahkçılık, turizrn ve doğal çevrenin korunması için projeye dırenç gösterdikleri bilinmektedir. Turkıve ve Konya ıçın konu proje sadece çevre sorunları ile smırlı değildır. Çok yonlu ve karmaşık boyutlan olan, bu açıdan ayrıntılı etut edilerek onemlı kararları gerektiren veçhesi vardır. Konunun ilgıh ve yetkililerce bu şekilde ulke ve yerel yararlar ve çıkarlar açısından, onyargılardan uzak, titizlikle ele alınarak incelenrnekte olduğu umıt edilmektedir. • AksazKaraağaç DenizÜssü'nden 6'ncı Filo'nun kullanıcı olarak istifadesı hususunda ulusal açıdan geleceğin görev varsayımlarını da ongören politik askeri kapsamh bir durum değerlendirmesinın objektif sonuçlarına göre karar verümelidir. Kullanıcı olarak istifadesinin uygun gorülmesi durumunda; kanımızca bu kullanım ussun Turk Denız Kuvvetlerı tam komuta kontrolunde olarak hiçbir >abancı unsur îhtiva etmeksizin ayrıntılar, ile tanımlanmış potansiyel NATO gorevleri lojistik desteği için olabilir. • Belirlenmiş Turk limanlannı nukleer yakıth gemiler, yonetmelik esaslarına riayet koşulu ile ziyaret etmektedirler. Bu konu ile tum limanların ziyarete açılması kastedilıyoı sa, limanlarımızın doğal ve demografik ozellikleri ve muhtemel yuksek riskler gereği. Türkiye'nin kendi menfaatleri doğrultusunda sınırlandırmalar ongormesi normaldir. Sonuç olarak dunya uzerınde bloklararası yumuşama sürecine girildığınde, ozellikle Türkiye'nin bu sürecin ve getireceği gelişmelerin dışvnda kalması beklenmemelidir. Türkiye bunun tersi görunum verebilecek rolleri yuklenmemehdir. Turk dış ve ıç politikası ve savunma stratejisinin bu gerçeğin ışığında geliştirilmesi ulusal güvenlik ve refahımızın yararınadır. Savunmaıun Güneel Konulan 9ünya üzerinde bloklararası yumuşama sürecine girildiğinde, ozellikle Türkiye'nin bu sürecin ve getireceği gelişmelerin dışında kalması beklenmemelidir. Türkiye bunun tersi görunüm verebilecek rolleri yüklenmemelidir. Türk dış ve iç politikası ve savunma stratejisinin bu gerçeğin ışığmda geliştirilmesi ulusal güvenlik ve refahımızın yararınadır. TANJU ERDEM Emekli Amiral NATO enfrastruktür fonlanndan katkı sağlanarak, ABD 6'ncı Filo gemilerinin bu usten kullanıcı olarak isnfadelerınin sağlanması. • Turk hmanlannın nukleer gemilerin âyaretine açılması. Bu konuların her biri başlı başına ele alınarak incelenmesi gereken niteliktedir. Biz burada tahsisli sutunların elverdıği olanaklann içinde gorüşlerimizi ıfade edeceğiz. PENCERE 15 MART 1989 llhan Selçuk yıllık izninın bir bölümünü kullanacağından yazılarına bir süre ara verecektır. SERVERTANILLI Yüzyıllarm ve mirası ClLT IV YENİ ÇIKTI lşletme adresi: SAY DAĞIT1M LTD.ŞTt. Bir devleun dış politikası ve savunma stratejisi, buyuk Ataturk tarafından da ifade edildiği uzere, onun iç siyasasına dayanır. Biz bu alanda "Yurtta sulh, cihanda sulh", "Hazırol cenge, ister isen sulhu salâh" gibi ozdeyişler uretmişizdir. Ote yandan bu politika ve stratejilerin ulusun guvenhğıni, ulusal gonenci en fazla sağlamaya yönelik politika ve stratejiler olması gereği vardır ve Türkiyemizde bu alanda genelde bir uiusal rautabakat olduğu da söylenebilir. Savunmanın güneel konuları Bugun silahlann ve kuvvetlerin azaltılarak, Basmdan aldığımız haberlere gore, Turkiyemi DoğuBatı dengesinın sağlanması yolundaki yıll&r zin savunma ile ilgıh, ittifak ilişkileri içinde, aşa süren çabalaıda, onceliği merkezi Avrupa'nın aldığı bilinmektedir. Bu durumda halen NATO'ca ğıdakı konular guncel olmaktadır. • Mevcui taktık nukleer silahlann modernizas yurürlukte olan esnek mukabele stratejisinin ışığında, kanat ulkelerin, ozellikle konvansiyonel silahyonu. • Kanada'da Goose Bay ya da Türkiye'de Kon lar alanında anlamlı ve yeterli modernizasyona saya'nm NATO ulkeleri savaş uçaklan alçak irtifa hip olmaları bir gereklihk iken, gergjnliğin azalması surecini yaşarken, topraklarını ıttıfak içi ışlevler için eğitim uçuşlan için us seçilmesi. • Guneybatı Anadolu'da geliştirilmekte olan dahi olsa, yabancı dış askeri güçlere tnevcut denAksazKaraağaç Denız Ussu'nun fınansmanına geleri bozacak mahiyette açmalarının, o ulkelerin Bugunlerde özellıkle Gorbaçov >onetimınin samimi, ciddi \e somut gozuken teşebbusleri ile ulustararası güvenlik ve savunma alanlannda gerek bolgesel anlaşmazlık ve çatışmalann yumuşatılması, gerekse başta orta menzilli nükleer silahlann azaltımı olmak uzeıe silahlar\n ve sılahlanmanın yarışma şeklinde gelişimini denetim ve savunma harcamalarırun goreceli azaltılması yolunda ıstek ve eğılimler görulmektedir. Sovyetler Birliği tarafından başlatılan ve desteklenen bu istek ve eğılimlerin, Sovyet ekonoraısini halkının özlemleri doğrultusunda geliştirmek üzere harcanan çabaların doğal bir yansıması olduğu \ e durumun ızlenmesi sonucu zaman içinde bu konularda karşılıklı guvenliğin oluşabileceği, ancak bugun ıçin kesın bir yargıya vararak gevşemenin doğru olmayacağı Batıda temel bir yargı olmakla beraber, geçen yılın DoğuBatı üişkilerinde bir yumuşamaya yol açtığı da yadsınamaz bir gerçektir. Havatın surekli değişen dinamik akışı içinde bugunku gorünum budur. Genel ilkcler İNSANLÎK TARİHtNE GtRİŞ Ankara Cad. No: 54 Tel: 512 21 58512 50 80 Sirkeci/İST. Özgün sonuçlar Bu genel ilkelerden giderek yazımızda ele alınan guncel savunma konularında aşağıdaki özgun sonuçlara varıyoruz: • Taktik nukleer silahlann modernizasyonu konusunda temkinli ve dengeyi korumaya yönelik politikalann uygulanması uygundur. Dr. SAFTER GİRİTLİGİL Bize ve dostlarına bıraktığın sevgi ve uretkenlik yolunda savaşım ateşi, uç bahar oncesinden daha da alevli. Bizler senin anını değil, idealierini yaşatan erguvanh yoldayız. Seni seviyor ve özluyoruz. EVET/HAYIR OKTMAKBAL OKURLARDAN Lütuf değil haktır Ulaştırma Bakanı, eğitimcilerin DDY'de yapacakları yolculuk için bilet ücretlerinden %50 indirimi lutfetmişler. Oysa bu, yıllar önce verilmif bir haktı. Bu hakkımız ahnmıştı. Verilen hak geri alınmaı. Bu, hukukun ana ilkesidir. Biz o hakkımızı bir gün nasıl olsa geri alacaklık. Lütfetmeye gerek yok!.. ZEKİ BÜYÜKTAN1R gerekmektedir. Okuaanuz bugıinkü durumuyla hiç bir maddi desteği olmayan yukandaki ihtiyaçlara cevap verecek düzeyde değüdir. Bizler okulun öğrencüeri olup okulun kitaphk, araç gereç. Kıztlay kollannda başkanhk görevlerini yurütmekteyiz. Okulumuzun yukandaki imkânlara az da olsa kavuşabümesi için kampanya açmış bulunmaktayız. Okulumuza yapacağınız bu Bu gorevimizde başanu olmak, yardımlardan dolayı tüm en « biym kadar sizleri de oğrenci arkadaşlanm adına mutlu küacakttr. sizleri minnetle ve şükranla anarız. tmkânkv ölçusunde bizlere gerekli yardtmlarda Gonlünüzden kopacak her bulunacağınıza inanıyor ve tiirlü yardımlan Mehmet Akif giiveniyonız. Ersoy Ortaokulu'na göndermenizi saygüanmızla an. Bunu bir daha vurgulamak ederiz. istemiyoruz. Okulumuz yardıma çok ihriyaç duymaktadtr. MEHMET AKİF ERSOY ORTAGKULU/ Hakkâri GÜLÇESAYÇAÇİM GİRİTLÎGÎL İnsan Köle Olmak İster mi? Şehzadebaşı 1930'larda oldukça tutucu bir semtti. Gerçi eskı Direklerarası diye anılan caddede tam üç sınema bir de tiyatro vardı, ama Şehzadebaşından Fatıh'e, oradan Edırnekapı'ya uzanan yolda, ozellikle yan sokakiarda çarşaflı, hatta peçelı kadınlara da sık sık rastlanırdı Şaşar kalırdık, bunlar nereden çıktı, nereden geldı diye! Herhalde Anadolu kasabalarından İstanbul'a yenı taşınmış ailelenn kadınlartydı. Eskı alışkanlıklarından kendilerini sıyıramamışlardı. Bizim eve iş yapmaya gelen bir genç kadın vardı, o da çarşaflıydı. Eve gırince çarşatını çıkarır, iş giysisıne bürünürdü. Akşam evine dönerken çarşafını gıyer yola öyle çıkardı. Bir gun anneme dert yanışını duymuştum: Kocası böyle giyinmesini istiyormuş! "İstanbul tehlikeli bir yerdır. kendini koruman gerekir", diyormuş. Birkaç ay sonra ortadan yıtti o kadın. Bir gün kocası geldı babamla görüştü, kadın bir başkasına kaçmış. Ne yapayım dageri gelsin' diyordu. imam nikahıyla evlenmişler. Babam hiçbir şey yapılamayacağını söyledı. Zavallı koca "Sabah akşam çarşafla gezerdi. Nasıl yaptı bu işi. Kapalı, dindar bir kadındı" diye hayıflanıp durdu. Gazetelerde yüzierce genç kızın kara çarşaflara, peçelere bürünerek gösteri yaptıklarını okuduk. Resimleri görünce insan kendini Humeyni Iranı'nda sanıyor! Benı şaşırtan yüzlerce çarşafı kimin, nereden, nasıl sağladığı oldu! Yoksa bu genç kızların evlerinde çarşaflar önceden hazırlanmış mıydı? Yoksa belli bir örgütün işi mi? Hanı, yalnızca baş örtüsü takmak istıyorlardı! Ya da 'türban' dediklerı Hint sarığını!.. Demek bir başlangıçmış başörtüsCı!.. Ardından çarşaf, ardından peçe, ardından ev pencerelerine kafes, ardından ımam nikâhı, dört karı alma, kadın haklarını ortadan kaldırma, daha daha ardından hılafet. şeriat, belkı de padışahhk gelecek! Daha doğrusu bütün bu çağdışı özlemlerın gerçekleştırılmesi aşamasına geçilecek1 Bu çarşaflı kızlarımız gerici gösterıleriyle ne demek isterler? "Biz köle olmak islıyoruz, biz özgür, uygar, eşit haklara sahıp bir yurttaş olmaktan yana değiliz, razıyız bir erkeğin üçüncü, dördüncü ımam nikâhlı karısı olmaya' "Bunlar mıdır çarşaflılar ordusunun özledıkleril Onlara korumacalık yapan sakallılann isteklerı böyle olabilir, ama kadınlar. kızlar kendilerınin birer köle, birer araç, erkeğin keyfine, isteklerine boyun eğen bırer kişiliksiz yaratık yapılmasını nasıl isteyebılirler? Bu isteklerı doğrultusunda meydanlarda gösteriler yapmaya nasıl kalkışabilırler? İnsan, köle olmaktan hoşlanır mı? Atatürk'ün Türk kadınlarına tanıdığı özgürlüklerı bir yana itip Osmanlı döneminin kadınlan gıbı nitelıksiz, kışılıksiz erkeğe hizmet aracı olmaya heveslenır mı? Bunda akıl dışı bir şey görmüyor musunuz? Bir yandan bılinçlı Türk kadınları politika alamnda da erkeklerle eşit haklar ararken, ülke yönetiminde sorumluluk yüklenmek ısterken, çarşaflı kadınların büsbütün ters bir yolda gösteriler yapmalan içinde yaşadığımız anlamsızlığın belirtılerı değil midır? 1 "Sosyal Demokrat" dergisınin son sayısında Büşra Ersanlı nın dediği gibı "Kadınlar bir orıjinallik, bir renk, bir özgünluk değildir Kadınlar çıçek de değillerdır. Tüm dünya toplumlarında olduğu gıbi insan beyni ve ışgücününü yarısını oiuştururlar". Artık bılınçli Türk kadını erkekler kadar, hak, özgürlük, yetkı özlüyor. bunu elde etmek savaşımı verıyor. Meclıslerde ağırlığını duyurmak, yurt ve ulus işlerınde söz sahibı olmak .. Nermm Abadan Unat'ın yazdığı gibı "Kadmlar genellıkle erkeklerın itibar etmedıği küçük gördükleri, horladıkları uğraşılara ıtilmektedır." Yerlen süpüren upuzun mantolarıyla, başlarını sımsıkı örten eşarplanyla, düz ayakkabılarıyla, şimdi de kara çarşafları, peçelerıyle Türk toplumunu nereye süruklemek istıyorlar" Türk kadını köle olmak özlemınde mi? Değilse. yırmi birinci yüzyılın eşiğınde köle olmayı kimse özlemıyorsa, nereden çıkıyor bu çarşaflı Humeyni ordusu, onları korumakla görevli top sakallı gençler? Nerede yetiştirildiler, kımler tarafından, hangi ortamda?... Bu gerçeğin en büyük suçlusu kımdır? 80 sonrasının sorumlu1 ları değil mi? En başta onlar, o sahte Atatürkçüler GÜLERYÜZLÜ CİDDİLİK Vedat Günvol 1500 lıra (KDV ıçmde) Çağdaş Yaymları TurkocaŞı Cad. 3941 Cuğuloğlutsıanbul AMLARVE SÖYLEŞÎLER Ahmet Rasim 1500 lıu (KU\ Kiııde) Çııidus )uyınluıı Furkoıuğı Cııd 3941 Cuiıtlotlulitunbul Proje çizme yetkisi Öncelikle ulkemiz, yüksek öğretimden geçen teknikerlere şimdiye kadar bir kimlik kazandıramamıştır. 2 yühk meslek yuksekokulu mezunlan, öğrenim gormemiş veya öğrenim görmüş kişilerle aynı süreli askerliğe tabi tutuluyorlar. Yani yedek subaylık yapma haklan yok. Devlet büyüklerimizin bu önemli konuya eğilmelerini, mMeslek yuksekokulu mezunlanna kimlik kazandırmalannı önemle an ediyoruzEMO, teknikerlere proje çizme yetkisi verilmesini, ülkemizin çıkarlanna alet etmek istemektedir. Oysa kendi çıkarlanna aykın düşeceğinden, teknikerlere böyle bir yetki verilmek istenmesini baltalamaktadırlar. Birçok kuruluşta projeleri teknikerler çizmekte, imza atma yetkileri olmadığı için muhendislere imzalatmaktadırlar. Meslek lisesinden sonra 2 yıllık yukseköğrenim gö'rmuş bizlere, öncelikle bize bu eğitimi veren devletimizin guvenmesini ERKANONGUN GENERAL ELEKTRİKT.A.Ş. 1MAKİNEMÜHENDISI • I.T.Ü., B.U., O D.T Ü. veya muadili okul mezunu, • Askerlığini yapmış, 30 yaşını aşmamış. 2 FREZECİ • E.M.L. mezunu veya 5 yıl pıyasa tecrübeli, • Askerlığini yapmış, 30 yaşını aşmamış. Muracaatlar Davutpaşa Cad No 4 adresındekı fabrıka personel müdürlüğüne şahsen yapılacaktır. Tel 567 57 96 (4 hat) Okulumuz ynrduna muhtaç tnsamn düsüncelerini açıklamasınm bir suç mu, değil mi diye tartısüdığı bir ortamda, öğrencilerin giysüerinin rengiyle, saçmın şekliyle, onlann hissiyatlanmn, gururlarmın bes parahk edildiği bir ortamda bizden ulkemizi kalkındırmamızm beklenilmesi fazla hayalcilik olur. Şiddetlerini sokak kavgalarma dönüstüren öğretmenlerimiz, Mersinin büyük liselerinden olan Atatürk LisesVnde basit bir saç meselesi yüzünden öğretmenin bir boksör gibi öğrenciyi yumruklaması, o durumda dahi öğrencinin düğmesini iliklediği halde bunu küfure donüsturen öğretmenlerirnize seskniyoruz; İnsana insanca davranmasını bilmeyenlere, insana insanca davranmasını öğretmek bizlere mi düşer? MERSİN ATATÜRK LISES1 ÖĞRENClLERl Mersin Atatürk Lisesi öğretmenleri Elk. Tekniker LALE YILD1Z ıle OKAN YILDIZ oğullan DOĞUKAN'ın dünyaya geldiğını dostlarına duyururlar Bahkesir 10 Mart 1989 Bizkr Merkez Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu öğrencüeriyiz. Okukımuz U merkezjnin en ücra köşesinde olup 19871988 oğretim yuında eski bir ilkokul binasında eğitim ve öğretime baslamıştır. Okulun bulunduğu çevrenin tümü köyden kente gelen, mali durumlan iyi olmayan aüelerden olup, öğrencilerin %80'i mali sikınn çekmektedir. Sağlıkh bir nesil ve eğitim gorebilmemiz için öğrenci arkadaşlanmızın giyim kuşam, iyi beslenme yeterli araç gereç ve yarduncı kaynaklann olması