15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLER 15 MART 1989 Adapazarı'nda öğle namazından sonra "türbana uzanan eller kırılsın" diye bağırarak yürüyüşe geçen yaklaşık 400 kişilik grubu polis zor kullanarak dağıttı. Olaylar sırasında 15 kişi gözaltına alındı. Ankara'da geçen cuma günü düzenlenen türban yürüyüşünde gözaltına alınan 18 kişi DGM sorgu yargıcı tarafından serbest bırakıldı. Refah Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk, türban eylemcilerini "şanlı direnişçiler" olarak niteledi. Haber Merkezi tstanbul, Ankara, Adaııa ve Bursa'dan sonra Adapazan'nda da "türban yürüyüşü" düzenlendi. Yaklaşık 400 kişilik grubu polis zor kullanarak dağıttı. 15 kişi gözaltına alındı. Ankara'da geçen cuma günu Hacıbayram Camisi'nden yapılan protesto yuruyüşüne katılan 18 kişi, savcılığın tutukianmalan istemine rağmen DGM sorgu yargıcı tarafından serbest bırakıldı. tstanbul DGM Savalığı'nın soruşturması surerken, Beyazıt Meydaru'nda toplanan turbanlı ve çarşaflı grup, gosterilerini dün de sürdurdu. Adapazarı'nda türban yürüyüşü 'Humeyni teröristtir' şi, dün saat 14.00 sıralannda DGM Sorgu Yargıcı Dz. Hk. Albav Ünal Başpınar tarafından serbest bırakıldılar. Dış Haberler Servisi 1988 Nobel Edebiyat ödülu sahibi 77 yaşındaki Mısırlı yazar Necip Mahfuz, "Der Spiegel" Dergisi'nde yayımianan soyleşisinde Iran tslam Devrimi lideri Humeyni için "O bir teröristtir" dedi. Necip Mahfuz, Iran Devrimi, Humeyni ve Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" romanı hakkındaki çeşitli soruları yanıtlarken, özetle şu görüşleri dile getirdi: • Salman Rüşdü'nün kıtabını onaylamayan birçok insan var, ancak bu ulkede bildiğim kadanyla kimse Salman Rüşdü'nün olümünü istemiyor. • Humeyni, milyonlarca insanı felakete surukleyen bir teröristtir. tslamiyet, hiç kimseye, hele dinsel kişilere, politikaya karışıp başkaları hakkında olüm fermam çıkarma hakkı vermez. • Humeyni, kitlelerin okur yazar 400 kişilik grubupolis copla dağıttı, 15 kişi gözaltına alındı Nobel sahibi Mısırlı yazar Necip Mahfuz; 77 yaşındaki Mısırlı yazar, "Humeyni, milyonlarca insanı felakete sürükleyen bir teröristtir. îşlamiyet hiçbir şeye, hele dinsel kişilere politikaya karışıp başkaları hakkında ölüm fermam çıkarma hakkı vermez" dedi. olmayışından yararlanıyor. Onları isterik bir havaya sokuyor ve Islam ile ilgisi olmayan eylemlere sürükluyor. Humeyni şimdiye dek İslama, tarihte bizim dinimize zarar veren birçok kişiden daha fazla zarar verdi. • tran olgusu, tslam devletlerinin büyük çoğunluğu için tipik bir örnek değildir. Şimdiye kadar hiçbir ülke İran'm teokratik sistemini kopya etmedi. Eğer bilgisizlik ve aptalhk olmasa, Humeyni'nin ajitasyonlannı fark bile etmezdik. • Benim "Evladı Haratina" (Bizim Sokağın Çocuklan) romanım Mısır'da 1959'da devlet tarafından yasaklandı. Peygamber'e hakaret ettiğim öne sürüldü. Ve roman otuz yıldır da yasak. Bu yasak henüz resmen kalkmadı, ama kalkabilir. Mısır'da bir demokratikleşme süreci var, her yıl daha fazla özgürlük kazanıyoruz. İstanbul'da sürüyor Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannı kmamak amacıyla ımza kampanyası başlatan turbanlı ve çarşaflı protestocular, dun yine Beyazıt Meydanı'ııda toplanırkeıı, polisin genış güvenlik onlemini surdurduğu gözlendi. tstanbul Üniversitesi önündeki banklarda toplanan grubun 5. günku eyleminde, buraya yaklaştırılmadığı dikkatı çekti. Aralannda yaşlıların ve çocuklann da bulunduğu grup, bu kez Beyazıt Meydam'nm ortasında ayakta bekleştiler. Bankların olduğu yere bir polis minibusünün çekildiğı, Beyazıt Camisi onünde ise 8 otobüs dolusu çe\ik kuvvetin hazır bekletildiği görüldü. Adapazarı'nda yürüyüş Adapazarı'nda 400 kişilik bir grup, dün öğle namazını takiben yürüyüşe gecerek türban yasağını protesto etti. Orhan Camisi önünde toplanan grup, "Türbana uzanan eller kınlsın" sloganı atıp, tekbir getirerek yüruyuşe geçti. Olay yerine gelen Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu ve polislerin ihtan üzerine protestocu grubun "Müslüman polis. senin burada işin ne?" diye slogan attıkları gorüldü. İstanbul'da knza kampanyası • Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannı kınamak amacıyla imza kampanyası düzenleyen Istanbullu çarşaflı ve turbanlı protestocular yine Beyazıt Meydam'nda toplandılar. Polisin "dağılın" uyarılarına kulak asmayan yaklaşık 50 kişilik grup akşam saaöerine kadar bekleyişlerini sürdürdüler. (Fotoğraf Uğur Saner) gösterme gafletinden bu iktidar sakınmalıdır" diye konuştu. yargılanmalanna karar verildi ve nın yattığını belirtti. sanıklar serbest bırakıldı. Ismi belirlenemeyen bir kişi hakkında ise "Humeyni'yi gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı desteklemiyoruz" ğı belirtildı Belçika Milli Göruş Teşkilatı Başkanı Hasan Ünal, "Humey"Namusumuz ni'nin tutumu tslami degil, başkafamızda" tan beri bu tutumu desteklemiyoruz" dedi. Turk Kadınlar Birliği Genel A.A. muhabirinin görüşlerine Başkanı A>seli Göksov, türban eylemlerinin dinsel bir talep olma başvurduğu Hasan Ünal, Humeydığını ve politik amaçlar içerdiğini ni'nin tutumunu desteklememekle belirterek, "Türk kadının namu birlikte türban (akılmasına karşı su bir metre kare kumaşın içinde olmadıklannı ifade etti. mi? Bd)le duşünenlere ce>abımız Hasan Ünal, "lslamın kendine bizim namusumuzun kafalarımı has bir ölçusü var. Humeyni'nin zın içinde olduğudur" dedi. An tutumu kendi goruşunu yansıtır, talya'da duzenlediği basın amaçlarının propaganda olduğu toplantısında Goksoy, türban ey kanısındayız" şeklinde konuştu. lemlerine karşı çıkışlarının teme"Kara s e s " adıyla bilinen Celinde Ataturkçü cumhuriyetin malettin Kaplan'ın milli görüş teşözgür düşunceli kadını olmaları kilatıyla uzaktan yakından ilişkisi olmadığını belirten Ünal, türban meselesinin nereden kaynaklandığını bilemediklerini açıkladı. Iran Büyükelçisi DışişlerTne çağnldı Çevik Kuvvet Müdürü Necmetlin Yıldınm, zaman zaman sayıları 50'yi bulan gruptaküerle konuşarak "tatlılıkİa" dağılmalarını istedi. Göstericilerin dağılmaması uzerine sertlesen Yıldınm'ın, bir ara "O zaman bcn dağıtınm" dediği duyulurken, turbanlı bir Bu arada göstericilerin slogan bayan, "tsteyen dağılsın, biz buatmaya devam etrnesi uzerine po rada bekleyeceğiz" diye karşılık lisin copla karşılık verdiği görülür verdi. Tüm uyanlara karşın proken, protestocu grubun dağılma testocu grup, akşam saatlerine kaya başladığı gözlendi. Ancak da dar bekleyişlerini sürdürdu. ha sonra özellikle kadınlardan oluşan grubun Orhan Camisi' Diyanet'ten uyarı nden Yenicami'ye kadar sessizce yurüdükleri gözlendi. Bu arada Diyanet tşleri Başkam Prof. Dr. emniyet kuvvetleri, olaylar sırasın Sait Yazıcıoğlu'nun müftulüklere da yaklaşık 15 kişiyi gözaltına al bir genelge göndererek, türban dı. Protesto gösterisi sırasında ka konusunda vatandaşları tahrik dınlar slogan atmadılar. edici konuşmalar yapılmamasını istediği oğrenildi. Yazıcıoğlu'nun 18 kişi serbest genelgesinde camilerde vaizlerin, cuma hutbesinde cemaati Anayasa Mahkemesi'nce tur"yatışüncı" şekilde konuşmalarıban konusunda alınan karart pronın önemine değinildiği kaydediltesto amacıyla cuma namazı çıkıdi. şında, Hacıbayram Camisi çevresinde gosteri yapan protestocular EğitDer'in açıklaması dan gözaltına alınan 18 kişi, dün DGM sorgu yargıcı önüne çıkanlEğitDer Genel Başkanı Feyzuldı. DGM sa\cıhğınca haklannda lah Ertugrul, "Bu olaylann kay"dinsel amaçla gosteri yürii>üşü nağı, demokrasiyi sınırlı boyudayapmak" eyleminden ötürü tutuk rıyla bile reddeden 12 Eylül rejilama isteminde bulunulan 18 ki mi ve onun ana>asasıdır" dedi. • Ertuğrul açıklamasında, şu gdrüşleri savundu: "İlkokullara birioci sınıftan itibaren uygulamalı din dersi konulması istemleri, yoksul halk çocuklannı işsizler ordusuna eklemek üzere imamhatip okullarını çıg gibi katlama girişimleri, mescitli. turbanlı okul manzaralan, işkenceler, tutuklu ve hukumlülerin sille tokat yeniden cezalandınlmalar ve daha niceleri. 12 Eylül Anayasası'ndan kaynaklanmaktadır." Türban yürüyüşü sanıkları serbest Bursa'da geçen cuma gunu Bursa Ulucami çıkışında, türban ve Salman Rüşdü protestosu yaparak >TJru>ıışe geçtikleri için gozaltına alınan 5 kişi dun çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak uzere serbest bırakıldılar. Cuma gününden itibaren gözaltına alınan F.rol Kurtulus, Zeki l yar, Yasar Demir ve Şaban Ateş'e sorgulama sonrasında Şeref Deniz isirnli bir kişi daha katılmıştı. Dun 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "Toplantı ve Gosteri Yüriiyüşleri Yasası'na muhalefet" suçundan açıjan davada, sanıklann tutuksuz olarak Pakistan milletvekilinden destek Tahran Radyosu dün verdiği haberde, Pakistan L'lusal Parlamento uyesi Emre Esha'nın Türk hükümetine bir telgraf çekerek, türban yasasını kınadığını bildirdi. Bayan Parlamenter Esha'nın Anayasa Mahkemesi'nin Islami esaslara göre giyinmeyi yasaklamasmı sert bir dille eleştirdiğini bildiren Tahran Radyosu, telgrafta, "Bu girişimleri lslamın esaslanna aykın üzüntü verici bir hareket olarak değerlendiriyoruz. Halkı Müslüman olan bir ülkede örtunme tslami bir zorunluluktur. bunu hatırlatınz" denildiğini öne sürdu. 'Olaydan büyük üzüntü chıydıuıı Hessam Ergin Inan, Mensucat Santral tarafından Ankara AKM'de düzenlenen 'Büyük Sergi'de yer alan bir tablosunun basküar sonucu kaldırılmasının üzüntü verici olduğunu; yalnız Türkiye'de değil dünyada da giderek yoğunlaşan dinci basküann sanata tepki gösterdiğini söylüyor. Kültür Servisi Mensucat Santral tarafından Ankara'da Atatürk Kultür Merkezi'nde düzenlenen "Büyük Sergi"de yer alan bir tablosu tlahiyat Fakultesi öğrencilerinin baskısı sonucunda kaldınlan ressam Ergin tnan, "Böyle bir olay Türkiye'de yaşandıgı için üzüntü duyuyorum" dedi. doknsundaki, rengindeki tatlar beni çekiyor. İçindeki yatılann bence önemi yok. Zaten ben Arapca da bilmiyomm." Sanatçı, sergı sorumlularının gelen tepkiler sonucunda kaldırdıkları, ortasında çıplak kadın ve erkek figürlerine, sağ tarafında Hz. Muhammed'in hadislerine ve Mevlit'ten parçalara, sol tarafında ise Arapça yazılara yer verdiği, kolaj tekniğiyle gerçekleştirdiği tablosunun kaldırılmasıru da "Demek ki Türkiye'de bir sergiden tablo kaldırmak bu kadar kolay" biçiminde yorumladı. Tablosuyla ilgili tepkilerin kendisine "Büyük Sergi"nin ilgililerinden biri olan Yahşi Baraz tarafından iletildiğini belirten Ergin tnan, "Bana resmi kaldırmak zorunda olduklannı. kaldırdıklannı söylediler. Belki onlar da haklıydı. Öteki tabloların durumunu da düşünmek zorundalardı. Onlann isteğine saygı gosterdim" dedi. Ergin İnan, tablonun sergiden kaldırılmasının baa çevrelerce, verilmiş bir ta\iz ve yanlış bir karar olarak değerlendirildiğini belirttiğimizde ve kendi kişisel görüşünü sorduğumuzda ise şunlan söyledi: "Bence bu doğnı bir hareket tarzı değil. Ancak bir galerici böyle bir gönişteyse buna da saygı gösteririm. Sonuçta sergiyi düzenleyenler onlar." Federal Almanya'nın DAAD bursu ile bir süre Münih ve Berlin'de guzel sanatlar akademilerinde çalışmalar yapan, 198586 yüları arasında Berlin Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda misafir profesör olan Ergin tnan, 1988 yılının ekim ayından bu yana Federal Almanya'nın Leverkusen kentinde kalıyor ve burada tum masraflarını üstlenen kentin kendisine ayırdığı atolyede çalışmalannı surdürerek mayıs ayı başında açacağı sergiye hazırlanıyor. Ayetli tablonun ressamı Inatv Diyanet, Şeytan AyeÜerPnin yayımlanmasına karşı çıktı Diyanet Işleri Başkanı Prof. Yazıcıoğlu, Salman Rüşdü'nün Şeytan Ayetleri kitabının "tarihi, ilmi ve mantıki dayanaktan yoksun" olduğunu belirterek, "Kitabın ülkemizde yayımlanması kamuoyuna hiçbir fayda sağlamayacağı gibi bir tahrik unsuru olacaktır" dedi. ANKARA (Cumburiyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri*' kitabının Türkiye'de yayımlanmasına karşı çıkarak, "Kilabın ülkemizde yayınlaDması kamuoyuna hiçbir fayda sağlama\acağı gibi bir tahrik unsuru olacaktır" dedi. Yazıcıoğlu, kitabın "tarihi ve mantıki dayanaktan yoksun olduğunu" ve "gereksiz yere kopanlan fırtına ile kitabın ve yazarının reklamının yapıldığını" savundu. "Bu hikâyeye göre Hz. Peygamber'i ikaz için gönderilen İsra Suresi 7375 ayelleri 'Hicrel'ten 23 yıl önceki 'Miraç' olayından sonra vahyolunmuştur. Bu ise AllahBu hali ile kitabın ülkemizde ın Şeytan Avetleri'ne karşı Pe> yayımlanması, kamuoyuna hiçbir gamberini ikaz etmek için 510 se fayda sağlamayacağı gibi bir tahne beklediğini gösterir ki, bunu rik unsuru olacaktır. Aynca edeaklı selimin ve mantığın kabul et bi hiçbir değerinin olmadığı da. mesi duşunulemez. yabancı basındaki tenkitlerden ve Bu izahlar ışığında asılsu bir araştırmamızdan da anlasılmış söylenti olmakun öteye geçmeyen bulunmakladır. bu hikâyenin, tarihi ve mantıki açıdan dajanaktan yoksun olduYukanda izah edilmeye çaltşılan ğu açıkça gorulmektedir. Kaldı ki 'Şeytan Ayetleri' konusunda, bu Yazıcıoğlu, Diyanet İşleri Baş bu iddia >eni değildir. Muşrikler kitapta da ilmi bir mesnet ve önkanlığı'nca yapılan inceleme so zaman zaman bu konuyu dile ge cekilerden farklı bir yorum bulunnuçlarını içeren bir yazılı açıkla tinnişler. her defasuıda gerekli ce mamaktadır. Bu konu da ifadeye ma yaptı. Kuran'dan örnekler vererek "Şeytan Ayetleri"ni elestiren Yazıcıoğlu açıklamasında, şu görüşlere yer verdi: "Güya Hz. Peygamber Necm Suresi 1920 ayetlerini okurken şeytanın telkini ile şu sözler de ağzından çıkıvermiştir: 'Bunlar şeBaşbakanlıkta sözleşnıelı olarak çalıştınlmak üzere imtihanla asağıda belirtilen vasıflarda Bilgi tşlem refli yüksek kuğulardır ki onların elemanlan ahnacaktır. şefaatleri umulur'. 'Burada kuğuADAYLARDA ARANILAN: lardan kastedilen müşriklerin putlandır'. İddiaya göre Hz. PeygamA GENEL ŞARTLAR: ber'in müşriklerin serapatisini kazanmak için soylejiverdigi bu sözTürk vatandaşı olmalan, 18 yaşından küçük olmamalan, 657 Sayılı Kanunun 48'inci maddesinin ler uzerine, putlann methedildiği5'inci fıkrasında sayılan suçlardan dolayı hükümlü bulunmamalan, erkek adayların askerlik görevleni gören müşrikler, secdeye karini yapmış olmalan, görev ini devamh yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalıgı ve vücut panmışlardır. Ancak daha sonra sakatlığı ile ozurlu bulunmamalan gerekrnektedir. Cebrail gelerek Hz. Peygamber'e bu hatasını bildirmiş ve ardından B ÖZEL ŞARTLAR: tsra Suresi 7375 ayetlerini getira) Sistern Çözumleyici: (6 Kişi) miştir. Varlığı iddia edilen bu ifa1) Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik, Elektronik, Matematik, lstalistik, Yöneylem de Kuranı Kerim'de yoktur. Nitearaştırması konusunda 4 yülık lisans programlanndan mezun olup, sistem analizi konusunda en az kim bu hikâye ilk devir İslanıi 3 yıllık tecrübesi bulunduğunu belgelemek. kaynaklarda yer almamakta, ilk 2) En az 3 üst düzey programlama dilini çok 'yi bilmek. olarak 900'lü yıllarda jnşamış 3) lyi derecede tngilizce bilmek. olan bir tarihçiye ait ve Hz. Peyb) Sistem Programcısı: (4 Kişi) gamber'den üç asır sonra vazılmış 1) Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği bölümunden mezun olmak, sistem programcılığı ve koolan bir eserde geçmektedir." munikasyon konulannda tecrübe tercih sebebi olacaktır. Bu iddianın kasıtlı bir yalan ol2) En az 3 ust düzey programlama dilini çok iyi bilmek. duğunu belirten Yazıcıoğlu açık3) lyi derecede tngilizce bilmek. (Tercih sebebidir.) lamasında, "Zira variığı iddia edic) Programcı: (8 Kişi) len bu ifade. her şeyden önce pu1) Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği, Matematik, lstatistik, Fizik bölümunden mezun olmak ta tapıcıhğı reddeden Kuran'ın taveya yuksekokul mezunu olup, bu sahada yetişmiş ve 2 yıllık tecrübe sahibi olmak. mamına, ruhuna ve esprisine 2) Biri Cobol olmak üzere en az 2 üst düzey programlama dilini bilmek. aykındır" görüşüne yer verdi. Ya3) Yeterli derecede Ingilizce bilmek. (Tercih sebebidir.) zıcıoğlu, daha sonra açıklamasıd) Bilgisayar Işletmeni: (5 Kişi) nı şöyle surdürdü: 1) Fakülte, yuksekokul veya lise mezunu olup, en az 2 yülık bilgisayar işletmenliği tecrübesi oldu"Esasen Necm Suresi 1920 ğunu belgelemek. ayetlerden sonra gelen soz konu2) Yeterli derecede İngilizce bilmek. (Tercih sebebidir.) su ifadeyi doğnı kabul elsek bile, vabı almışlardır. Bunun dışında roman üslubu ile yazılan kitapta ilmi ve ciddi bir husus bulunmamaktadır. Hz. Pe>gamber'in şahsına ve müminlerin anneleri olarak kabul edilen zevcelerine seviyesiz. edep dışı ve çirkin iftiralar yapılmaktadır. lfadeler tamamen hayali olup inananları fevkalade rencide edici, uzücü ve tahkir edici bir üslubu ve yazarının ahlaki seviyesini sergilemektedir. Dışişleri'ne çağrılan Mottaki'nin son gelişmeler konusunda uyarıldığı "Şanlı direniş" sanılıyor. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Türkiye'de turbanın yasaklanması konusunda tran'ın resnıi yayın organlan araalığıyla Tahran hükümetinin verdiği aşırıya varan tepkiler ve düzenlenen gösteriler uzerine Iran'ın Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki dün Dışişleri Bakanlığı'na çağınldı. Mottaki'nin son gelişmeler konusunda uyanldığı sanılıyor. Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcılanndan Ayfıan Kamei ile Mottaki arasında yapılan goruşme konusunda herhangi bir bilgi alınamadı. Ancak, Ankara'nın Türkiye'nin içişlerine kanşma anlamına gelecek açıklamalardan kaçmılmasını Iran Büyukelçisi'ne telkin ettiği tahmin ediliyor. Konuya ilişkin geniş açıklamanın bugün bir basın toplantısı düzenleyecek olan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu İnal Batu tarafından yapılması bekleniyor. RP Genel Sekreteri ve Ankara belediye başkan adayı Oguzhan Asiltürk, türban eylemcilerinı "şanlı direnişçiler" olarak niteledi. Asiltürk yaptığı yazılı açıklamada, Türban Yasası'nın Meclisten geçmesinde en büyük ağırlığın, turbanlı genç kızlann kendi davalarına sahip çıkmaları olduğunu belirterek, "Sabahtan akşarna kadar parklarda, okul bahçelerinde oradan oraya kovalanarak süründurulroüşler, ama mağlup edilememişlerdir. Guneş altında açlık grevi yapmış. ölum orucu tutmuşlar ve şanlı direnişleriyle haklannı elde etmişlerdir. Şimdi de aynı şeyi yapmakta ve haklı olarak kamuoyunun dikkatlerini çekmektedirler" dedi. BAŞBAKANLIĞA İMTÎHANLA SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALINACAKTIR Aşm dinci çevrelerin birtakım sanat eserlerine gösterdikleri tepkilerin ^alnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada giderek yoğunlaştığını belirten Ergin tnan "din istisman"nın ayrı bir konu olduğunu, sanatın bütün bunlardan bağınısız, başhbaşına bir olay olarak değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Geçen yılın ekim çalışıldığı gibi, ciddi olmaktan ayından bu yana Federal Almanuzak olup. her ortaya aüldığında ya'nın Leverkusen kentinde "şehir gerektiği şekilde cevaplandınl sanatçısı" olarak konuk edilen ve resim çalışmalannı burada sürdümıştır. ren Ergin tnan, haziran ayı sonuııBu konu etrafında gereksiz yeda Turkiye'ye dönmeyi duşündure kopanlan fırtına tee kitabın ve ğunu, ancak bu olaydan sonra kayazarının reklamını yapmaktan rannı değiştirebileceğini, büyük öte bir fayda sağlamış değildir. bir olasılıkla ")ine Türkiye için, Konunun devamlı gündemde tu ama Türkiye'den uzakta, Türkiye3tulmasının, kamuoyumuza sagla ye hasret" olarak çahşacağını yacağı müsbet hiçbir katkı bulun söyledi. mamaktadır. Bu ve buna benzer sataşmalar "Türk toplumunun tutucu oltarih boyunca yapılagelmiştir. duğu kanısında değilim. Sadece Bunlar tslam dinine herhangi bir belli bir grubun bu olaylara neden zarar vermiş ve verecek değildir. olduğunu duşunüyonım" diyen Çünkü tslam dini, temel kaynaf ı lnan sozlerini şöyle surdürdü: olan Kuranı Kerim'de açıkça be "Aslında çok fazla konuşarak bu lirtilmiştir. Ancak bu gibi indi. konuyu daha da bulandırmak ishissi ve hiçbir mesnedi olmayan temiyorum. Çok tatsız bir olay bu sevi>esiz itharalar inanç sahibi ve beni çok etkiledi. Ben eski yaMüslümanlan rencide eder ve zılan yaklaşık 10 yıldır kullanıyoüzer. Nitekim öyle de olmuştur. rum. Önce sevgiyle, ilgiyle başlıFikir ve ifade hürriyeti, başkala yorsunuz sonra bir de bakıyorsunnın kutsal saydığı ve saygı duy nuz kendi kültiıninüzden yola çıkduğu yüce degerleri tahkir etme mışsınız. Ben Batıyla Doğu arahakkını kimseye vermez." sındaki elementlerden yola çıkarak, Batı kültürü almış bir sanatçı olarak belli bir tavır içinde eserlerimi ortaya koyuyonım. Eski yazılı sayfalann dizilişindeki. kullandıklan kâğıtlann eskiligindeki, Asiltürk, iktidarı da uyararak "Bu haklı talebin sahiplerinin üzerine polis güçlerini göndererek, nezarete alarak, şerefli Türk polisini de inançlara karşıymıs gibi Demokrasiye bağlıyız (Baştarafı 1. Sayfada) konu. Cumhurbaşkanlığı olarak bu konudaki kesin tavır ortaya konuldu. Gelişmeleri gordük \e yaşadık. Artık herhalde herkes Cumhurbaşkanımmn da duyarlığı karşısında olay a aynı şekilde bakma gereğini hissediyordur." nusundaki eyıemıerın ı urk ınsanı tarafından bilinçli olarak yapıldığı inancında olmadığını söyledi. Coşar, eylemlerde "dış tahriklerin" etkin olduğu kanısını taşıdığını ifade ederek, "Comhuriyeti laik niteliğinden kimse geri çekemez. Türk vatand8şı bu tür zorlamalan kabul etmez. Böyle zorlamalar gelip geçici olaylardır" diye konuştu. Yargıtay'm uyarısı Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar, Anayasa Mahkemesi'nin turbana izin veren yasa maddesini iptal etmesinden sonra Istanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerde yapılan çeşitli protesto gösterileri konusunda "eylemcileri" uyararak, "Cumhuriyeti laik niteliginden kimse geri çekemez" dedi. Coşar, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara herkesin saygı duyması gerektiğıni belirterek, "Cunıhuriyetin laik niteliğini konımak her yurttasın temel. önde gelen görevi olmalıdır" dedi. Türk toplumunun, cumhuriyetin laik niteliğini koruduğu oranda uygarlık içinde yüruyebileceğini vurgulayan Coşar, türban ko Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar, hükümetin olaylar karşısındaki tutumu ile ilgili bir soruya "Her bükümetin laikliği zedeieyecek davranışlara karşı engelleyici çab»lan olmuştur, olacaktır da" yanıtını verdi. Adli yılı açış konuşmasında laikliği zedeleyici davranışlar konusundaki göruşlerini soylediğini haaynı surenin muteakip 2123. ayettırlatan Coşar, şöyle dedi: "Kendikrini Osmanh ve Islamcı lerinde putların köhılenmiş olması nostaljisine kaptınp çağdaş Türk bir çelişkiye yol açacaktır. Bu dutoplumunu geriye götürme heve nımda müşriklerin bu çelişkiyi si ve hesabı içinde olanlan Türk görmeyerek, putlann methedildiyargısı adına uyarmayı her zaman ğini kabul etmeleri ve bu yüzden görev sayarız. Laiklikten geri atı secde etmeleri söı konusu olalacak her adımın cumhuriyel re maz." jimini geriye götureceğinden kuşAçıklamada, soz konusu olayın kumuz olmadığını vurgulamak is tarihine de değinilerek aynen şöyle terim." denildi: C tmtihan yazılı ve mülâkat olmak uzere iki safhada yapılacaktır. D Yazılı imtihanlar 3/4/1989 günü saat 09.30'da Ankara'da yapılacaktır. Yazılı imtihanda basarılı olanlar bilahare mulakata çağınlacaktır. E Imtihana katümak isteyen adaylar Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü'nden alacaklan form dilekçe, iki adet fotoğraf ve nüfus cüzdanı suretı ile birlikte en geç 30.3.1989 tarihine kadar Ankara'da Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğüne müracaat ederek imtibana giriş belgesi almaları gerekmektedir. Giriş belgesi olmayanlar hiçbir surettc imtihana alınmayacaklardır. Duyurulur. Turfclye'dea uzakta, Törktye'ye hasret Geçen ay ekim ayından bu yana F.AImanya'nın Leverkusen kentnde şehir sanatçısı1 olarak konuk edilen Ergin inan, bu olaydan sonra büyük bir olasılıkla 'Yine Türkiye için ama Türkiye'den uzakta, Turkiye'ye hasret' olarak çalışacağını söylüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle