15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1989 CUMHURİYET/15. 'AciPde işler ağır aksak ESAT PALA VEDAT YENERER "Allah düşmanımı bile hastaneye diişünnesin" sözü hâlâ geçerli mi bilmiyoruz, ama hastane denince akla hemen acil servisler ve sorunlan geliyor. Buralanyla ilgili haberlere gazetelerde her gün rastlamak mümkün. Her hastanenin acil servis birimi olanaklarına göre değişiyor. tstanbul'daki hastanelerin acil servislerini "iyi hizmel" niteliğine göre üç bölümde toplayabiliriz. Bunlar, devlet, üniversite ve SSK hasUneleri. Yaptığımız inceleme ve yetkililerin verdiği bilgiler ışığında, acil servis hizmeti bakımından en iyi çalışma Ve olanak üniversite hastanelerinde. Ardından SSK hastaneleri geliyor. Yeterli ödenek alamadıklanndan olsa gerek, devlet hastaneleri ilkyardım açısından hiç de "terdb" edilecek yerler de8ü. Sağhk haftası nedeniyle hastanelerin acil servislerindeki genel sorunlar, karşüaştıklan güçlükler, mali ve teknik olanakiarı hakkında bilgi edinebilmek için acil servisleri bir "vatandaş" gözüyle izlemek istedik. 7 mart sab gecesi 23.00'te ilk durağımız olan Anadolu Yakası'ndaki Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne gittik. Sabah 06.00'ya kadar, personelin çalışma sistemini, gelen insanlan ve çoğumuzun uyuduğu bir saatte yaşanan olayları gözlemeye çalıştık. Gecenin ilk saatleri acil servis, genellikle "aJkol duvan"m aşan yurttaşlarla doluyor. Gündüz yaşanan, röntgen, dahiliye veya cerrahi kuyruklannın yerini, bir arkadaşının kucağında, eşinin omuzunda ya da sedye ile getirilen "alkolikler" alıyor. Personelin bu saatten sonra en büyük sıkıntısı, alkolün etkisiyle kendinden geçen hastanın, midesini yıkanırken "el hareketlerine" veya bilinçsizce "küfttrierioe" hedef olmak. Salı gecesi, içki "sobbetT'nden sonra elini yaralayarak servise gelen, cinayetten sabıkalı "Kadıköylii Rıza" buna bir ömek olarak gösterilebilir. Bu durumdan en çok yakınanlar tabii ki, hastayla ilgilenmek zorunda kalan hemşireler. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin acil servisi diğerlerine göre iyi düzeyde. Başhekim Doç. Dr. Asuman Egribozlu'nun servis için özel bir caba harcadığı belirtiliyor. Ancak, özeüikle laboratuvar olmak üzere bazı servislerin teknik olanaklannın yetersiz olduğu görülüyor. örneğin, her türlü incelemede kullanılan mikroskobun, kullanılmış değişik parçaların bir araya getirilmesinden aıılasılabiliyor. Servisteki birimler, 02.00 ve 07.30'da iki kez "zefiran'Ma yıkanarak temizleniyor. Hastane personelinin en büyük şikâyeti, asansörlerin çalışmaması. Bu yüzden, sedye üzerindeki hastanın raerdivenlerden yukanya taşınarak çıkarıldığına sık sık rastlanıyor. Haydarpaşa Numune Hastanesi Acil Servisi'nde sabah saat 06.00'ya kadar geçirdiğimiz süre içinde dikkatimizi çeken bir diğer nokta ise 'ııftbel"te bulunması gereken doktor ve uzmaniann yerine koskoca servisten sadece bir hemşirenin sorumlu olmasıydı... Personel, doktor ve uzmaniann, üst kattaki odalarında olduklarım veya hiç hastanede bulunmadıklannı söylüyorlar. Çünkü, salı gecesi acil serviste sadece, bir pansumancı, 4 hemşire ve 2 röntgen teknisyeni vardı. Çok acil bir olay olduğunda nöbetçi doktorlara telefonla haber verilerek servise gdraeleri "ric*" ediliyordu. Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi'ne gittikten sonra, Haydarpaşa Numune'nin aslında o kadar da kötü bir servise sahip olmadığını anladık. Şişli Etfal Hastanesi devlet tarafından isletiliyor. Kapıdan girerken, sadece üç adet sedye gördüğünüz için buranın bir "acil servis" olduğunu anlamayaÛntverstte bastaneleri Acil servis hizmeti bakımından en iyi çalışma ve olanak üniversite hastanelerinde. bilirsiniz. Buranın servisi cerrahi ve dahiliye olmak üzere iki birimden oluşuyor. tki serviste toplam iki pratisyen hekimle iki hemşire bulunuyor. Levent'te bir arabarun carpması sonucu ve ytizü parçalanıp beyin sarsıntısı geçiren 8 yaşındaki Ibrahim Atsatan 8 martta acil servisin "konuğuydu". Kaza geçirdiğinden ailesinin de haberi yoktu fbrahim'in. Bir komşusu, tbrahim'i karakola götürdüğü bir sırada " N e yapıyorsnnm, çocuğu hastaneye götürelim" sözü üzerine ilkokul öğrencisi Ibrahim Atsatan, hastanede tedavi "şansına" sahip olabilmiş. Ibrahim, kazadan sonra yüzü parçalanıp kemikleri kırılmasına karşın, röntgen servisine "kucakta" taşmarak getirilip götürüidü komşusu tarafından. Acıdan inleyen İbrahim'in bağırışları servisteki herkesin yüreğini sızlauyordu. Servisteki görevlilerin sedyenin ne işe yaradığım dahi "keşfedemedikieri" anlaşılıyordu. Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi'nde saatler ilerledikçe kucağında çocuğu, alkolikler veya şaııs eseri kurtulmuş "kazazedeler" daha çok gelmeye başladı. Çeşitli hastanelerin yetkilile.', Şişli Etfal Hastanesi Acil Servisi'nin şu anda lstanbul'da en "yetersiz" ve "bakımstz" yer olduğunu belirtiyorlar. Çünkü, ötekilerine göre eleman, teknik ve mali olanaklar bakımından çok "gariban" kaldığı söyleniyor. Verdiğimiz iki örneğin yanı sıra, acil servislerinin nitelıği bakımından "ödiil" alan hastaneler de yok değil. Geçen günlerde bir ABD sağlık kuruluşundan başan ödülü alan tstanbul Tıp Fakültesi Acil Servis birimini gösterebiliriz. Başında yıllardır bu konuda uzmanlaşnuş Prof. Dr. Saman Belgerden bulunuyor. Ilgililer, Çapa Tıp Fakültesi olarak da bilinen hastanenin acil servisinin "fabrika" gibi çalıştığını kaydediyorlar. Burası, diğer hastanelere parmak ısırtıyor. Hastanelerin en hayati birimleriparasızhk nedeniyle yeterli hizmet veremiyor Asistanlar ankete yanıt verdi: Tıp eğithni hizmet vermeye uygun değiF Asistan doktorların yüzde 54.8"i bir dalda yoğunlaşmak için uzmanlaşmak istediklerini belirtirken yüzde 29'u pratisyen doktorluğa önem verilmediğinden, yüzde 23.2'si de pratisyen doktor olarak kendilerini yeterli görmediklerinden uzmanlaşmayı seçiyor. tstanbul Haber Servisi İTO Asistan Hekimler Komisyonu tarafından yapılan ve toplam 394 asistan hekimin yanıtladığı anket sonuçlarında da ilginç sonuçlar alındı. lstanbul'da eğitim veren çeşitli hastanelere (fakülte SSK devlet) dağıtılan anket sonuçlanna göre asistan doktorların sorunlarına örnek ve rakamlarla sağlıklı bir bakış acısı getİTİlmeye çahşılırken yetkili yerlere de sonuçlar duyuruldu. Anket sonuçlanna gö^ re doktorların yüzde 63.7'sinin araştırma, bilimsel çalışma yapmadığı gerçeği ortaya çıkarken, universite hastanelerinde araştırma yapma oranı yüzde 49, devlet hastanelerinde yüzde 26 olarak belirlendi. Bu sonuçlar, devlet ve SSK hastanelerinin fakülte hastanelerine göre daha fazla yük altında olduklan ve asistan eğitiminin buraiarda daha fazla aksadığı gerçeği ni ortaya çıkardı. Yapılan anketin sonuçlanna göre asistan doktorlann yüzde 54.8'i bir dalda yoğunlaşmak için uzmanlaşmak istediklerini belirtirken yüzde 29'u pratisyen doktorluğa önem verilmediğinden, yüzde 23.2'si de pratisyen doktor olarak kendilerini yeterli gormediğiııden uzmanlaşmayı seçiyor. Bu bölümün sonuçları da pratisyen doktorluğa önem verilmediği olgusuna dikkat çekiyor, doktorların pratisyen doktor olarak kendilerini yetersiz hissettiklerini ve fakültelerde verilen eğitimin ülke koşullannda hizmet vermeye uygun olmadığını ortaya kovuyor. Doktorların yüzde 17'si daha iyi maddi olanaklar nedeniyle uzmanlaşmayı seçtiklerini belirtirken bunun nedenleri olarak da temel sağlık sistemi ve sağlık politikası sorununu gösteriyor. Anket sonuçlanna göre asistan doktorlann yüzde 84'ü ayda 4'ün'uzerinde nöbet tuttuklarını belirtirken tutulan nöbetlerin ertesinde resmi bir izin olmadığını, çoğu yerde doktorların nöbet ertesi gün de normal mesai yaptıklarını ve tutulan nöbetler karşıhğında çoğu zaman hiçbir ücret almadıklarıın vurguladılar. Aynca doktorlar nöbette bazen 100*ün üzerinde hasta baktıklarını vurgulayarak şunları söylediler: "Uykusuz, yorgun gecelerden sonra yeni bir gün boyunca çalışıyoruz. Hasta muayene etmenin yanı sıra ameliyata da giriyoruz. Ayda 810, bazen 15 kez tekrarlanan gün aşın nöbel tutan arkadaşlanmız var. Bu dunım insanüstü bir güç gerektirmektedir." Sonuçlara göre değerlendirme yapan komisyon ise bu gerçeklerden hareket edilerek nöbet sonrası çalıştınlan doktorun, aksayan işlerden, yanlışlardan sorumlu tutulamayacağını vurgulayarak "Nöbet sonrasının uykusuz doktoru, yazacagı reçeteden, girdiği ameliyata dek net bir şekilde insan yaşamına doğnıdan müdahalede bulunmaktadır. Bir sorun çıktığıcda kim, neyle suçlanacaktır" konusuna dikkat çekiyor. Sonuçlara göre doktorlann yüzde 93.1'i verilen ücretleri yetersiz bulurken en azından 17 yıl eğitim görmüş yeni mezun bir doktorun 315 bin lira aldığı ortaya çıktı. 5 yıllık bir doktorun aylığı 330 bin lira olarak belirlenirken, tstanbul gibi bir şehirde neredeyse ancak bir ev kirasının bu ücretle karşılanabileceği gerçeği saptandı. Asistan doktorlann yüzde 11.4'ü her şeye rağmen geceleri özel polikliniklerde nöbet tutarak ek gelir sağlarken, yüzde 17.5'i de ailelerinden yardım alıyor. Sonuçta da asistan doktorların sosyoekonomik durumlan ülkemiz koşullarında tipik bir 'dar gelirli' geçinenler tablosunu ortaya koyuyor. 6 Sağhk hizmetine kaynak vaacli Haber Merkezi 14 Mart Tıp Bayramı, Türkiye'nin gittikçe artan sağlık sonınları ve sağlık personelinin karşı karşıya bulundukları güçlüklerin dile getirildiği toplantı ve törenlerle kutlandı. Başbakan Turgnt Özal, Ankara1 da düzenlenen törende konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut da yayımladığı mesajda doktorların çalışma koşullarının yakında iyileştirileceği müjdesini verirken Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nibat Kitapçı da sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde kullanılan göstergelerin Türkiye'nin gelişmişlik düzeyiyle paralellik göstermediğini belirtti. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, tıp mensuplanrun çalışmalarının her türlü takdir duygusunun üstünde olduğunu belirtti. Ankara Universitesi Tıp Fakültesi Morfoloji binasında düzenlenen törene, Cumhurbaşkam Kenan Evren, Başbakan Turgtıt Özal ve diğer ilgililer katılırken Özal vergi gelirlerinin 1 trilyonu aşacağını, sağlık için 350400 milyar aynlacağını söyledi Bakan Kitapçı'nın bulunmadığı görüldü. Başbakan Özal, sağhk hizmetleri için kaynak ayrılması gerektiğini söylediği konuşmasında, sağlık ve eğiüm için vergi gelirlerinin bu yıl 1 trilyonu aşacağını, bunun 350400 milyar lirasının sağlık hizmetlerine aynlacağını anlattı. Özal, tıp fakultelerinde öğrenci sayısımn fazlauğı yolundaki eleştirılere de değinerek bu konu üzerinde duracaklannı, tıp öğrencilerinin iyi yetişmeleri için çaba harcayacaklannı bildirdi. Özal şunları ekledi: "Gezdiğim yerlerde çocuklara soruyorum: 'Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz' diye. Kızlar ve erkekler hep doklor olmak istediklerini söylüyorlar. Çok iyi pura kazandıklanndan mı? Ha>ır. Ben, bunun insan se\gisinden kaynaklandığını sanıyonım. Sağlık hizmetlerinin en iyi biçimde yürutulmesi için imkânlan çok iyi kullanmak gerekir. Sistemin iyi islemesi için bizmet alanUrın Evmı ve Özal Ankara Üniversitesi'ndeki törene Evren ve Özal da katıMı. o hizmetten memnun olmalan, verenlerin de işi isteyerek yapmalan gerekir." Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde düzenlenen törende konuşan Sağlık Bakanı Nihat Kitapçı, Tabipler Odası Erzurum Şube Başkanı'nın eleştirel konuşmasını dinledi. Daha sonra da eleştirilere katıldığını beUrten Kitapçı, bakanlıkta yeni düzenlemeler yapıldığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, Tıp Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda sağlık personelinin çalışma koşullarının düzeltileceği sözünü verdi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Dr. Ergun Özdeınir, Giresun Devlet Hastanesi'nde kurulan hemodiyaliz ünitesini açtıktan sonra düzenlediği basın toplantıanda Türkiye'de ilk Anadolu Sağlık Lisesi'nin Giresun'da açılacağmı belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Tıp Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda ülkede yanlış sağhk poliıikaları uygulandığını ve insan sağlığına yeterince önem verilmediğini bildirdi. lstanbul'da Cerrahpasa Tıp Fakültesi'nde düzenlenen törende konuşan Fakülte Dekanı Prof. Faruk Yenel de her yıl tıp fakültelerinden 4 binin üzerinde mezun verildiğini, bunlardan ancak 700750'sinin uzman yapılabildiğini, geriye kalan mezunlann aile dokıoru, pratisyen hekim olarak yetiştirilmeleri gerektiğini söyledi. Bu arada Ankara Numune Hastanesi'nde 239 doktor. 89 yardımcı sağlık personeli, Tıp Bayramı'nda organlarını bağışladı. Konuk yazar Uç polikliniğe doktor tepkisi İstanbul Haber Servisi Sağ"Uç poliklinik uygulaması lık Bakanlığı'mn "uç polikUnik" öziinde yararlı bir uygulamadır, uygulaması çeşitli eleştirilere yol ama burada asıl amaç halka hizaçtı. SSK îstanbul Bölge Müdü met vermek değil, seçim yatınmı rü Mücahit Atmanoğlu, uç polik yapmak. Öncelikle bu dispanserUnik uygulamasırun hastanelerde lere yönetimle sorunu olan dokki yığılmayı önlemek için bütün toriar atandı. Aynca bazı dispandünyada uygulanan bir yöntem serlerde haslalar doktor bulamazolduğunu belirtirken, bazı dok ken Gaziosmanpaşa bölgesindeki torlar "Atamalarda yanlışlıklar dispanscrlere doktor yıgıldı. Gavar. Bazı doktorlar kayınlıyor, ziosmanpaşa'ya bunca doktor bazılan ise cezalandmlıyor. Ay yığıbnasının nedeni de oramn İmnca asıl amaç seçim yaürımı" di ren Aykut'un seçim bölgesi olmayorlar. sı." Çalışma ve Sosyal Güvenlik BaDoktorlar, uç polikliniklere uzkanı İmren Aykut'un önümüzde man doktorların, hatta cerrahlaki günlerde bir basın toplantısı nn atanmasının da yanlış olduğudüzenleyerek ayrıntılı bilgi vere nu söylerken, Mücahit Atmanogceği "uç poliklinik" uygulaması lu bu eleştiriyi şöyle yanıtlıyor: daha başlangıç aşamasında tartış"Biz dispanserlerde her bransmalara yol açtı. SSK İstanbul Böl tan bir hekimin olmasını istiyoge Müdürü Mücahit Atmanoğlu, ruz. Gelecek hastalara dogru leşuç polikliniklerin "hastanelerde hisin konulması için gerekli bu. tedavi görmesi gerekmeyen hasta Cerrahlara gelince: Cerrahlar yallann oturdukları, çalıştıklan yer nızca ameliyat yapar diye bir şey lerde kurulan dispanserlerde hiı yok. Polikliniğe gelen yaralılan met verebilmek ve gerekiyorsa kim tedavi edecek? Eli kesilmiş bihastanelere sevketmek amacıyla ri niye dispanserde tedavi olmakurulduğunu" belirtirken doktor sın da hastaneye gelerek, örneğin lar uygulamadaki yanlışhklan ve mide amdiyatı yapan doktoru eleştirileri şöyle dile getiriyorlar: beklesin? Bütün bu nedenlerle dispanseriere cerrah dahil her branştan bir doktor verilecek." Atmanoğlu, bu uygulama çerçevesinde oluşturulacak dispanserlerde SSK hastanelerindeki doktorların rotasyonla görevlendirileceğini belirterek aynca dışardan da doktor alınacağını sözlerine ekliyor. Bu uygulamayı eleştiren doktorlar ise şunları söylüyor: "İdareyle arası kötü olan doktorlar bir tür cezalandırılarak rotasyona tabi tutukiu. Örneğin Cibali dispanserindeki çocuk doktorunu alıp başka bir dispansere verdiler. Şimdi Cibali'de çocuk doktoru yok. Aynca laboratuvan olmayan dispanserlere bevliyecileri, nisai>ecileri görevlendirdiler. Bu dallarda tahlil yapılmadan nasıl teşbis konur, tedavi yapılır? Bu arkadaşlanmız bu tür sonınlarla gelen hastalan yine hastanelere >olla>acak. Öte yandan cerrahlar da dispanserlerde görevlendiriliyor. Bu arkadaşlanmız da pansumancı gibi çalışacaklar. İşyerleri isteralerinin dışında degistirilen. işlevsiz kılınan doktorlar huzursuz. Bu huzursuzJuk ister istemez hastalara da yansıyacakür." 'Asıl amaç seçim yatırımı* Hemşireler örgüt istiyor AVTOLAN YILDIRIM (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürıi) Çeşitli düzeylerde ele ahnabilecek olan ülkemiz hemşirelik sorunlan genel olarak aşağıdaki şekıllerde ifade edilebilir: 1 Her şeyden önce sağlık ekibi içinde önemli bir disiplin olarak yer alan hemşireler, ülkenin sağlık sorun ve gereksinimleri iie sağhk poh'tikalaruun tartışıldığı alanlarda yer almamaktadırlar. (Sağlık Şurası gibi) RENKLI TELEVİZYON FİYATINA SONY 2 Günümüzde hemşireliğin uyğulanışı ile ilgili yasa, tüzük ve yönetmelikler meslek örgütleri ve mensupları birlikteliğinde düzenlenmemektedir. 3 Halen uygulanmakta olan hemşirelik yasası günümüz hemşireliğini yansıtmaktan uzaktır. 4 Ülkemizde mevcut çeşitli düzeylerde hemşirelik eğitimi mezunlannın (sağlık lisesi, ön lisans, iisans, yüksek Iisans, doktora) eğitimlerine paralel olarak uygulamalarda görev, yetki ve sorumlulukları ile iş tanımları belirlenmemiştir. 5 Farklı eğitim düzeylerinden mezun meslek mensuplarının kendi içindeki görev karmaşalarımn yanı sıra genel olarak yataklı kurumlarda kendi amaç ve alanları dışında işle\lere yönlendirilmeleri sorunlan daha boyutlu hale getirmektedir. 6 Bir mesleğin var olması ve gelişmesi için en önemli unsurlardan biri mesleki bir örgütün varhğıdır. Hemşirelik mensuplarını temsil eden Türk Hemşireler Derneği platonik anlamda faaliyet göstermektedir. 7 Hastanelerde çağdaş yönetim ilkelerine yönelik uygulamaların yer almaması hemşirelik hizmetlerinin yönetim, denetim sorumluluğunu kendi dışındaki gruba vermektedir. 8 Emeklilikte hizmet sürelerinin belirlenmesinde, hemşireler çahşma alanları ve koşullarının zorlukları gözönüne alınmaksızm değerlendirilmektedirler. Oysa hizmetin sürekliliği, vardiyah çalışma koşulları ve stresli insanlarla sürekli karşı karş.ya kaima gibi y.pratıc. ıınsurlar hemşırelerı olumsuz olarak etkitemekte ve dolayısıyla hizmete katüma, devam etme ar zusunu engellemektedir. »,, ı • me ^gın var , olması B t r ve gelişmesi için en Doktor ve hemşirelerin yemek boykotu önemli unsurlardan biri mesleki bir Örgütün varhğıdır. Hemşirelik larını temsil eden mensup T ü r k H e m ş i r e l e r D e m e ^ . , .. * . , z ,.*' l a t o n P * anlamda faalıyet göstermektedir. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ tstanbul Haber Servisi Tıp Bayramı nedeniyle dün bazı hastanelerde yemek boykotu yapıldı. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde doktor, hemşire ve sağlık memurlarından oluşan 600'e yakın kişi, dün öğle yemeklerini masaların üzerinde bıraktılar. Tıp Bayramı'nı protesto ettiklerini bildiren doktorlar ve sağlık personeli, "Karnımızı güçlükle dojuruyonız. Tıp Bayramı'nı nasıl kutlayacagız? Cebinizde kutlama için para var mı, diye soran yok" dediler. Bugün Gazetesi'nde "Şişli Etfal Haslanesi'nde skandal" başlıklı haber ise birçok hastanede görev yapan hemşirelerce kınandı. Çapa Tıp, Taksim İlkyardım, Haydarpaşa Numune hastanelerinde çalışan hemşireler, yemek boykotu yaparak soz konusu haberi protesto ettiler. Sony Black Trinitron 2103. Dilerseniz peşin, dilerseniz taksitle. Black Trinitron 9 Kurumlarda hemşirelerle ilgili sosyal olanakların (kreş, lojman, ulaşım v.s.) yetersizliği ile özendirici ve destekleyici maddi manevi koşullann yaratılmaması hemşireleri meslekten uzaklaştırıcı diğer önemli bir faktör olmaktadır. 10 Geleneksel olarak ülkemizde hemşire, hekim tarafından planlanan tedaviniıı uygulayıcısı ve hastanın fizik yönden rahatlatılmasını sağlayan kişi olarak dar anlamda ele alınmaktadır. Oysa günümüzde hemşireler, sağlığın bilimsel öğreticisi olma, hastalığı önleyici çalışmalara katılma ve sağlıkla ilgili çevre duzenlemelerindeki etkinlikleri ile rollerini genişleterek insan sağlığında önemli bir yere varma çabasındadırlar. 11 Hastanelerimizde çağdaş sağlık ekibinin içinde olması gereken sağlık disiplinlerinin ve destek hizmetlerinin yeterince bulunmaması ya da fonksiyonel olmaması, söz konusu disiplinlere ait işlevlerin büyük bir bolümünün hemşireler tarafından yünıtülmesine neden olmaktadır. Bu yanlış değerlendirmeler, hemşireleri hizmetlerinde mutsuz ve doyumsuz kılan önemli faktorlerden biridir. 12 Hemşirelik mesleği mensuplarının Devlet Memurları Kanunu kapsamında bazı özlük hakları açısından aynı paralellikte göz önüne ahnmadıkları ve bu konu ile ilgili girişimlerin sonuçsuz kalması hemşirelerde doyumsuzluk yaratmaktadır. Örneğin, 1982'de çıkan ve halen yürürlükte olan 2595 sayılı yasanın 43. maddesindeki ek göstergeler bölümünde Veteriner, Biyolog, Kimyager ve Hemşirelik Yüksek Okulu mezunları ile benzer eğitim gören gruplar, göreve başladıkları dereceden itibaren ek gösterge almaya hak kazandıkları halde, Hemşirelik Yüksek Okulu mezunları 4'uncü dereceden itibaren ve diğerleri sınıfmda ek gösterge almaktadırlar. Bu durum da önemli bir maddi kayba yol acmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle