Katalog

11 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kabil: 500 mücahit öldürdük İSLAMABAD (AA) Kabil Radyosu, Celalabad kentine mücahitlerin gerçekleştirdiği saldınnın püskürtülmesi sırasında, hükümet güçlerinin, Amerikalı ve Pakistanlı danışmanlar tarafından yönlendirilen 500 Pakistanlı milisin ve 20 danışmanın öldürüldüğünü öne sürdü. Radyo, Celalabad'ın savunmasında önemli bir hat oluşturan Samarhel garnizonunda da hükümet güçleriyle mücahitler arasmda şiddetli çarpışmalar olduğunu doğruladı. Papandreu hesap verecek Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi lideri Konstantin Mitsotakis, diğer muhalefet partileri tarafından gensoru önergesiyle "siyasi gaf yapmakla" suçlamyor. Parlamentodaki gensoru oylaması pazartesi günü yapılacak. ATtNA (Cumhuriyet) Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu, ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) parlamentoya önceki gece verdiği gensoru üzerine bu akşam başlayacak olan parlamento oturumunda hesap vermeye davet edildi. YDP lideri Konstantin Mitsotakis'in ise önceki gün verdiği gensoru, muhalefetin diğer partileri tarafından yeni bir "gaf" olarak nitelendi. Papandreu, son günlerde her ne kadar itiban sarsılan ve inandıncılığını yitiren bir başbakan olarak görülüyorsa da pazartesi günü yapılacak olan gensoru oylamasında yine gerekli çoğunluğu sağlaması bekleniyor. Iktidardaki PASOK'un 300 sandalyelik parlamentoda 157 milletvekili ve yalnız 151 oya gereksinimi var. PASOK için Papandreu ve PASOK hükümeti ateyhine de eleştiriler yapan milletvekiUeri bulunmasına karşın lannın baş aktörü olarak bilinen bankacı Koskotas tutuklu bulunduğu ABD'de Papandreu ve bazı hükümet üyelerine 20 milyon dolardan fazla rüşvet verdiğini öne sürmüştü. T'ME'ın bu iddiaian Yunanistan'da bir bomba tesiri yaratmış, Papandreu ise TV aracılığıyla Yunan halkına "masum" olduğunu belirten bir mesaj verme gereksinimini duymuştu. TIME Dergisi aleyhinde dava açan Papandreu, aynca bu derginin PASOK hükümetini yıkmaya çalışan Amerikan rejiminin yayın organı olduğunu ima etmiş, ülkedeki sol ve sağ eğilimli partileri ise ağır bir dille suçlamışn. Ancak sağ ve sol partiler gün gecirmeden Papandreu'nun istifasını istiyor. Buna karşın ülkedeki secimlerin normal sürede yani haziranda yapılacağını sık sık Dtaritra, Andraas ve Yeorgios Yunanistan'da Koskotas skandalı nedeniyle Başbakan Papandreu hakkında verilen açıklayan hükümet, bu secimleri gensoru önergesi, geleneksel karnaval mevsımıyle çakıştı. Karnaval maskları arasmda ıse doğal olarak en çok ılgi de kazanacağını savunuyor. görenler Başbakan Papandreu'nun sevgilisi Dimitra Liani'nin ve ABD'de tutuklu banker Koskotas ınkıler oluyor. Yunan gazeteleri ise her gün Yunanistan Başbakanı'nın Papandreu'nun şahsına saldınrpazartesi günkü oylamada özelYunanistan yasalarına göre likle sağ eğilimli YDP'nin bu öne gensoru görüşmelerinin verildiği aleyhinde ortaya atılanların ara ken önümüzdeki hafta içinde tüm risi yolunda hareket etmeyecekleri günden 48 saat içinde başlaması smda milyonlarca dolar karşılı Yunanistan'da dev protesto gösde bilinıvor. Bu nederüe ülkede gerekiyor. Bu çerçevede görüşme ğında rüşvet aldığı iddiaian bulu terilerinin duzenlenmesine karar ki sol eğilimli partiler YDP'nin ler bu gece başlayacak ve pazar nuyor. özellikle Amerikan TIME verildi. Bu çerçevede sol partiler verdiği gensoruyu "Mitsotakis' tesi günü oylamaya geçilecek. Bu Dergisi'nde yayımlanan bankacı 15 mart çarşamba, sağ partiler ise in yeni bir gafı" olarak karsıla üç günün ise Yunanistan'da kut Yeorgios Koskotas'ın açıklamala 19 mart pazar günü Atina ve didılar. Çünkü YDP son iki yıl için lanan kamavalın son günleriyk rı, Papandreu'ya siyasi yaşamın ğer büyük kentlerde "Papandrede Papandreu'nun aleyhinde üç çakışması, başkent Atina'da ba da belki de en zor günlerini yaşa u'non istifasını" isteyen sloganların atılacağı protesto gösterilegensoru vermiş ve PASOK her za zı esprilerin de üretilmesine yol tıyor. man daha kârlı çıkmıştı. açtı. Yunanistan'daki skandal olay ri düzenleyecek. Yunanistan Başbakam hakkındaki gensoru görüşmeleri bu akşam başlıyor ALtSİRMEN BUGUN Yeniden Yapılanmaya Doğru BELGRAD Geniş caddeleri, göz alabikJiğine uzanan yeşil alanları, çağdaş mimarinin çarpıcı örneklerini sergileyen kamu binaları ve zaman zaman balkonlarında alacalı bulacalı çamaşırlar asılt olan blok apartman konutlarıyla Yeni Belgrad iki dünya arasındaki Yugoslavya'nın görüntusünü veriyor. Bitışiğındeki süpek lüks ve modern Intercontinental Oteli'ne geçıtlerle bağlı olan SAWA konferans merkezi binası, bağlantısızların önöeri Tito'nun ülkesinin dış politikasındaki evrensel tutkulannı simgelıyor. Ama Lenın Bulvarı üzerindeki dev boyutlu, Federal Yürütme Konseyi binası için aynı şeyi söylemek güç. Yapının gorkemi, insanda bir an için öbür sosyalist ülkelerdeki çok güçlü merkez organını çağrıştırabilıyor. Oysa gorüntü aldatıodır. Büyük bir gücü yansıtıyormuş görünen görkemli binada çalışan organ, gerçekte belki de yeryüzunün en az yetkiyie donatılmış olan kuruluşu* dur. Bosna Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Sırbistan, Montenegro ve Slovenya'dan oluşan altı "cumhurıyei" ile Kosova ve Voyvodina'nın oluşturduğu iki "özerk bölge"den meydana gelen Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin Anayasası cumhuriyetler ile özerk bölgelere büyük yetkiler vermekte, Federal Yürütme Kurulu'nu ise büyük ölçüde kısıtlamaktadır. Yugoslav Sosyalist Cumhuriyeti Anayasası bende var, okuyorum dediğimde Sırp gazeteci dosttan aldığım yanıt şu oldu: Hiç zahmet etmeyin, okusanız da anlayamazsınız. Kimsenin de pek bir şey anladığını sanmıyorum. Sonra ekledi: Karmakarışık bir metindir. Tıto istedi öyle oldu. O olduğu sürece her şey kolaydı. Çünkü o her önerdiğini yaptıracak güçteydi. Sözlerde Tıto'ya yönelik bir eleştiri veya serzeniş değil, belki onun artık yok olmasının yol açtığj bir hayıflanma vardı. Gerçekten tarihi koşulların biçimlendirdiği Yugoslav yapısıru yansıtan Yugoslav Anayasası, yine tarihi koşulların oluşturduğu Fransa'nın Beşinci Cumhuriyet Anayasası'nı andırıyor. Benzerlik kummlarda değil, anayasaların hazırlanışında. Her iki anayasa da tarihi önderlerin vücutlartna tıpa tıp uysun diye biçilmiş, ısmarlama giysilere benziyor. Yugoslav Anayasası Tito'nun bedenine uygun ve onunla yürüyebilen bir kurum. GTsa Tito yok artık. Tıto yok demek, "milliyetler" adı verilen etnik grupların, çoğunlukla değil, oybirliği ile karar vermelerındekı güçlügü, çıkmaza dönüşmeden aşmalarına yardım edecek büyük uzlaştıncı, yol gösterici yok demektir. Böylesi bir boşluk ise etnik gruplar veya cumhuriyetler arasmda son derecede demokratik bir uzlaşma yöntemini getiren, ama uygulanması çok güç olan anayasanın labirentlerinin, batak bir çıkmaza dönüşmesine yol açacaktır. Cumhuriyetler ve özerk bölgeler arasmda tam bir uzlaşma kararı alınması zorunluluğu, yürütmeye değin birçok kararın cumhuriyetler ile özerk bölgelere bırakılmış olması, Yugoslav Federal Cumhuriyeti'ni bir "federe cumhuriyet ve özerk bölge devleti"ne dönüştürmüş. Öyle ki Federal Yürütme Konseyi, milli eğitim, kültür, nüfus gibi sorunlarda herhangi bir düzenleme, hatta yol gösterme yetkısine bile sahip değil. Federal Yürütme Konseyi Tarım Bakan Yardımcısı Toma Kozmanovskı kendi kuruluşunun, ancak cumhuriyetler istediği zaman onlara yol gösterici öğütler verdiğini, zaman zaman da bunlarla vanlan anlaşmalar sonunda sözü edilen cumhuriyetlere bazı sübvansiyonlar verdiklerinı, ancak bunların denetiminin de anlaşma koşullanna uygun olarak yine yerel organlarca yapıldığını söylüyordu. Bu durum Yugoslavya'da insanlann tsteklerini hep belirli ulus çeıçevesi içinde dile getirmelehne neden oluyor. Paylaşımdan, hep etnik çerçeve içinde pay istemek, hep üyesi bulunduğu cumhuriyetin önderliğinde hak aramak bir yandan etnik gruplar arasındaki eşitlıği sağlıyor ise de öbür yandan kaynaşmayı ve birliği güçleştiriyor, giderek etnik ayrılıkları, milliyetler çatışmasını körüklüyor. Bu olumsuz gelişmeyi önleyecek olan büyük uzlaştıncı da artık var olmayınca, Yugoslav sisteminde, ekonomik darboğazın da nedenlerinden birini oluşturan bir çıkmaz doğuyor. Cumhuriyetlerin zaman zaman birbirterine mal veya hammadde satmaktan kaçınmalan, kimı zaman etnik rekabetin ekonomiye yansıması, ekonomiyi baltalıyor, ekonominin bozulması, bir arada yaşama isteğini zayıflatıyor ve bir kısır döngü oluşuyor. Yeni Yönetim ve Komünist Birliği bu çıkmazdan sıyrılmak için ekonomide pazar ekonomisini önerirken, daha çoğulcu bir toplumu da amaçlıyor. Anayasa artık, sosyalist ittifak içinde (ama onun sınırlarını taşmadan) daha çoğulcu bir düzeni, partinin toplumsal yaşamın ana çizgilerini yönlendirirken, her alana karışmamasmı öngörüyor. Ama bir yandan kişisel ve kurumsal alanda çoğulculuk özendirilirken, öte yandan da cumhuriyetlerin ve özerk bölgelerin yetkileri Federal Yürütme Konseyi, yani merkezi hükümet yararına kısıtlanmak isteniyor. Ancak böyle bir çözüme, milliyetçilikleri kimi zaman şovenizme dönüşecek kadar bağnazlaşabılen, kimliklerine çok bağlı, yetkileri konusunda son derecede titiz olan cumhuriyetler, hele hele özerk bölgeler ne dereceye kadar evet diyecekler ki? Özerk bölge statüsünden hoşnut olmayan, cumhuriyet olmak isteyen, sürekli karışıklıklar içinde yaşayan ve en sonunda ordunun duruma el koymasıyla şimdilik durulmuş görünen Kosova'nın yüzde 9O'ı Arnavutlar'dan oluşan kışileri, 25 onart günü oylarına sunulacak öneriyi acaba nasıl karşılayacaklar? Sorunun yanıtı Kosova'da olduğuna göre biz de "ver eline Kosova" deyip yola koyulalım... Mısır'a kimyasal silah suçlaması SEW YORK (AA) Mıstr'ın, kimyasal silah üretim kapasitesini arttırmak amacıyla bir tsviçre fırmasından malzeme satm aldığı ileri sürüldü. New York Tımes Gazetesi'nde ABD ve îsviçre resmi kaynaklarına dayanılarak dün verilen haberde, Zurichoise Krebs A.J. adlı fırmanın, Mısır'a zehirli gaz üreten fabrika malzemesi sağladığı kaydedildi. Nükleer santralda kaza W1ESBADEN (AP) Federal Almanya'da Frankfurt kentinin 50 kilometre güneyindeki bir nükleer reaktörün soğutma sistemlerinde meydana gelen arızamn, endişe yarattığı bildirildi. önceki gün öğleden sonra meydana geldiği belirtilen anzayla ilgili açıklama yapan eyatet yetkilileri, nükleer sızıntı tehlikesinin olmadığını duyurdular. Bir su motorunun monte edilmesi sırasında, reaktörün 4 soğutma sisteminden birinin bozulması ve yardımcı sistemin de devreye girmemesiyle meydana gelen arızamn, söz konusu santralın kapatılmasını uzun süredir isteyen sosyal demokratlarla Yeşiller'in tepkisine neden olduğu kaydediliyor. ÂPde lıayali ilıracat skandalı EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA tngiltere Parlamentosu, Lordlar Kamarası üyelerinden oluşan bir soruşturma komisyonu, Avrupa Topluluğu'nda yılda 2 ila 6 milyar sterlin (yaklaşık 4 milyar dolar) tutannda yolsuzluk yapıldığını saptadı. Komisyon, durumu "kanıu vicdanını yaralayan bir skandal" olarak niteledi. Başbakan Margareth Thalcher'ın, konuyu haziran ayında Madrid'de toplanacak olan AT doruk toplantısına götürmek niyetinde olduğu, AT Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un ise sorunu "teknik" bir konu olarak gördüğü ve doruk toplantısında ele almmasını benimsemediği kaydediliyor. Başbakan Thatcher'ın, AT konusundaki soğuk tutumunun, yolsuzluğun belgelenmesi ile birlikte daha da sertleşeceğine kesin gözüyle bakılmakta. "Independent" ve ardından "Times" gazetelerinde aynntılı olarak ele alınan yolsuzluk olayının büyük ölçüde "hay*li ihracat'*tan kaynaklandığı anlaşılıyor. Lordlar Kamarası Soruşturma Komisyonu raporunda bu konuda çok sayıda örnek olduğu belirtiliyor. Örneğin bir fırmanın iki yıl süreyle "kaliteli sıgır eti" diye "sakatat" ihraç ederek vergi iadesi aldığı, aynca aynı fırmanın sakatat diye sığır eti ithal de ederek toplam 11 milyon sterlin haksız kazanç sağladıjh belgelendi. ABD'ye satıldığı takdirde vergi iadesi alınmayan peynirlerin Karaib Adalan'na diye yollandığı ve yine dolaylı biçimde vergi iadesinden yararlanüdığı, Danimarka'da dört finnanın bu yolla 530 bin sterlin haksız kazanç sağladığı kaydedildi. AT ülkelerinin sınırlannda hiçbir tartım işlemi yapılmadığı, böylece yolsuzluğa fırsat verildiği öne sürüldü. lngiltere'nin Felixtowe limanında yerinde inceleme yapan komisyon üyelerinin, yılda sadece 15 bin konteynerin gümrükte arandığmı, bunun ise sadece o limandan geçen konteynerlerin Lordlar Karnarası Komisyonu'nun raporunda, durumdan tngiltere dahil bütün AT ülkeleri sorumlu tutuldu. Yolsuzluktan, sonuçta mafya ve trlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) gibi yasadışı suç örgütlennin yararlandığı sonucuna varıldı. Komisyon, durumun düzeltilmesi için AT'nin 3 ila 5 yıllık bir plan yapmasım ve ithalatihracat işlemlerini ve bürokrasisini eşgüdümlemesi gerektiğini belirtti. Komisyon üyelerinden Lady Robson, amaçlannın AT'yi güç dumma düşürmek ya da saygınhğım azaltmak olmadığını, tam aksine 1992 Avrupa Tek Senedi uyarınca AT üyeleri arasmda tam bir güven ve inanç birliği oluşturulabılmesi için bu tur yolsuzluk ve usulsüzlüklerin henüz fırsat varken ortadan kaldınlması gerektiğini söyledi. Konuyu başyazısında değerlendiren Independent gazetesi, yolsuzluğa en çok vergi iadelerinde rastlandığını, AT bütçesinin üçte birinin bu kaleme ayrıldığım, bazı durumlarda vergi iadesinin dünya fiyatlanmn 10 katına kadar yükseldiğini belirtti tngiltere hükümetinin, konunun Madrid'deki doruk toplantısında ele alınması amacıyla ilk girişimı önümüzdeki pazartesi günü yaparak AT Maliye Bakanlan Toplantısı'na götüreceği açıklandı. AT Komisyon Başkanı Jacques Delors'un konuyu "fazla teknik ve siyasal bakımdan önemsiz" gördüğünü öne süren Independent Gazetesi, Delors'un Başbakan Thatcher'ın "hışmından" çekindiği ni belirtti. Vergi iadesi yoluyla 4 milyar dolarayakın haksız kazanç sağlandı Batı Trakya İskeçe'de mezarhk tartışıruMsı STELYO BERBERAKtS~ JSKEÇE Batı Trakya'mn tskeçe kentine bağlı Karaköy'de, önceki gün Yunan rr^kamlannca "surülmek" istenen arazinin "mezartık" olup olmadığı yolundaki tartışma sürüyor. Köylülerin karşı çıkması üzerine durdurulan "toprak bütünleştinne" çalışmalanrun, durum açıklığa kavuşturulana dek başlatılmayacağı bildirildi. Karaköy ile Kocamahmutlu köyü arasmda kalan 200 dönüm arazinin önceki gün "toprak bühinleşraesi" amacıyla bir buldozer tarafından surülmek istenmesi üzerine Karaköy halkı, derhal tskeçe Müftülüğu'ne haber verdi. Sürulmeye başlanan, ancak tamamlanamayan 200 dönümlük arazinin 2 dönümlük bir bolümünün "eskiden mezarük olarak kailanıldıgı" buldozer surücülerine ve toprak bütünleşmesi işini üsüenen ilgili mühendise belirtildi. Nahiye başkanı, olay yerine çağnldı ve tskeçe ve Gümülcine'den olay yerine gelen azınlık ileri gelenleri ile ayakustü göruşmelere başlandı. tskeçe Müftüsü, "çok yaşlı", müftülük işlerini yürüten oğlu Emin Aga ise Atina'da bulunduğundan 50 hanelik Karaköy'e gelemediler. Olay yerine gelindiğinde, buldozer, köylülerin mezarlık olarak anımsadtklan bölgeden 500 metre ötedeydi. tskeçe eski milletvekili Avukat Orhan Hacıibrahim, ilgili mühendis ve nahiye başkanı Stilyanos Zafilyadis ile bu bölgedeki toprak sürme işlemlerinin, bir süre için durdurulmasına karar verdiler. lngiltere Lordlar Kamarası soruşturma komisyonu tarafından ortaya çıkarılan hayali ihracat olaylarıyla ilgili olarak bu ülkenin Madrid'de yapılacak AT doruk toplantısında tavır alacağı ancak Fransa'nın "teknik bir olay" gözüyle baktığı bildiriliyor. yüzde 4'ünü oluşturduğunu öğrendikleri aktarüdı. Bu çerçevede bir fırmarun hiç ülke dışına çıkmamış canlı hayvanlan ihraç edilmiş gibi göstererek iki yıl süreyle 3 milyon sterline yakın vergi iadesi aldığı belirtildi. Sahte gümrük mühurleri ve giriş formları kullanılarak sadece bir fırmanın et ithalat ve ihracatından 14 milyon sterlin haksız kazanç elde ettiği kaydedildi. Ifasiliu'nun Atina ziyareti Sosyal DemokratYeşil koatisyonu BA TI BERLjN (AA) Federal almanya'nın Batı Berlin eyaletinde, geçen ocak ayında yapılan parlamento seçimlerinden bu yana Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller arasmda sürdürülen koalisyon görüşmelerinde dün anlaşmaya varıldı. Anlaşma uyarmca, koalisyon hükümetinin Yeşiller kanadı, Berlin Senatosu'nda üç bakanlık elde ettiler. Yeşiller Partisi, Çevre Koruma Bakanlığı, Okul, Mesleki Eğitim ve Spor Bakanlığı ile Kadın, Aile ve Gençlik Bakanlığı'nı aldı. LEFKOŞA (AA) Cüney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu, 3031 mart tarihlerinde Atina'ya giderek Yunanistan Başbakam Papandreu ile görüşmelerde bulunacak. Rum kaynaklarına göre, Atina'da kalacağı süre içinde Yunan siyasi parti liderleriyle de görüşecek olan Vasiliu'ya, Atina Üniversitesi fahri rektörlüğü unvanı verilecek. Vasiliu'nun Atina ziyareti, Lefkoşa'daki ikinci tur görüşmelerin tamamlanmasından hemen sonra, New York toplantısının bir hafta öncesinde gerçekleşecek. ISRAİL ABDFKÖ diyaloğu rahatsızlık yarattı KUDÜS (AP) Jkinci resmi ABDFKÖ görilşmesinin 15 martta Tunus'ta gerçekleşeceği yolundaki açıklama, Israil'de rahatsızlık yarattı. İsraıl Başbakam tzak Şamir'in nisan ayında ABD'ye gerçekleştireceği ziyaretin ön hazırlıklarını yapmak üzere Washington'a giden Dışişleri Bakanı Moşe Arens'in FKÖABD görüşmesi aleyhinde lobi faaliyetlerinde bulunması bekleniyor. Arens'in Washington ziyareti sırasında sınır ıhlallerinin, ABD'nin FKÖ ile görüşme şartlanna aykın düştüğünü bildirmesi bekleniyor. ABD, FKÖ ile görüşmelerin yapılabilmesi için FKÖ'nün lsrail'i tanımasını ve terorizmi kınamasını şart koşmuştu. İsrail ise Filistinlilerin tsrail'in kuzey sınırından sızrna gırişimlerinin FKÖ'nün terorizmi "sözde kınamasının bir anlamı olmadığını gösterdiğini" öne sürüyor. Hükümete yakın kaynaklar, Arens'in VVashington'un FKÖ ile diyaloğunu kopartması konusunda fazla baskı yapmasının beklenmediğini kaydediyorlar. George Bush'un yönetime gelmesinden bu yana, İsrail ile ABD arasmda en üst düzeydeki görüşmede Arens'in Ortadoğu bartşı ve işgal topraklanndaki durum üzerinde fazla durmayacağı bildiriliyor. Amerikan yetkilileri, Şamir'in ayaretinden önce tsrail'in işgal altındaki Arap topraklanndaki gerginliği giderme ve Filistinlilerin hayat standartlannı geliştimıe yolunda girişimlerde bulunmasım beklediklerini kaydetmişlerdi. Tunus'ta FKÖ Temsilciliği tarafından dün yapılan açıklamada, FKÖABD arasındaki diyalog çerçevesinde 15 martta ikinci "resmi" görüşmenin yapılacağı belirtilmişti. İlk resmi ABDFKÖ teması, 16 aralıkta Tunus'ta gerçekkşmişti. O tarihten sonra, Tunus'ta FKÖ Temsilcisi Hakarn Balavi ile ABD Büyukelçisi Robert Pelletrau arasmda üç "gayri resmi" görüşme yapıldı. Müftülükler yasası öte yandan Yunanistan hükümeti, Batı Trakya'daki muftü tayinleriyle ilgili 2345/1920 sayıh kanunun değiştirmek amacıyla Yunan Parlamentosu'na bir yasa tasansı sundu. Selanik'in Makedonya Gazetesi'nde yayımlanan bu haber Bau Trakyalı Türk azınlık arasında "umut" ışığı doğurdu. Yasa tasansının maddeleri henüz açıklanmamasına karşın, Atina'dan elde edilen bilgilere göre, müftü adaylarının yüksek Islam eğitimi görmüş kişilerden olması koşulu getirilecek. /\ VTJSTRALYA Ökyanusya'ya sıçradı Salman Rüşdü'nün dünyayı sarsan kitabımn yayımı Avustralya'da yaşayan Müslüman göçmenleri harekete geçirdi. MELBOURNE (AA) Salman Rüşdü'nün Şeytan Ayetleri kitabımn Avustralya'da da satışına başlanması, bu ülkede yaşayan Müslüman göçmenler arasmda büyük tepki yarattı. Pakistanlı bir göçmen, kitabm satışının durdunılmaması halinde dagıtımı yapan firmayı bombalayacağını açıklarken, Sydney'de "Salman"a ölttm" yazüı tişörtler giyen Müslüman çocuklar gösteri yaptı. Sydney'de lokanta işleten Pakistanlı Javed Chaudry. gazetelere yaptığı açıklamada, "Kitabın dağıtımcısını bombalamaktan zevk duyacağım. Cezaeviııe girmeyi bile göze alıyorum" dedi. Önümüzdeki salı günü de Melbourne'da, Aviistralya tslam Cemiyeti tarafından Türklerin de katılacağı sessiz bir protesto yürüyüşü düzenteneceği açıklandı. Bu arada Başbakan Bob Hawke, olaylann ciddi boyutlara ulaşması halinde ülkede yaşayan militan dunımundaki 120 bin Müslümanın sınırdışı edilecegini açıkladı. Hawke, 120 bin kişinin Avust SSCB 6 D U I U I I U U I I U n e n K ı r m ı z ı b u n j n takma" günü adlı kampanyaya Kraliyet ordusuna bağlı bazı askerler de katıldı Belli bir amaç İçin bağış toplamaya yönelik bu kampanya oldukça büyük Ilgi görürken Yorkshire'da da yine aynı çerçevede düzenlenen Badmintan maçının hasılatının da yardım kuruluşlanna bağışlandığı bildirildi. (Fotoğraf: AP) Bıının finniıingi>tere'deönceld9undQzenle' Libyu'da ilk kadın bakanlar LEFKOŞA (AA) Libya hükümetine kadınlarm da alındığı ve 8 yeni bakanlık kurulduğu resmen açıklandı. Libya Genel Halk Kongresi'nce onaylanan değişikliklerin başında, hükümete Mısır asıllı Amin Hilmi Osman Kamil'in alınması gelîyor. JANA, bu atamanın Libya'mn, Arap Birliği'ne yaklaşma karanndan kaynaklandığını bildirdi. Ajans, Osman Kamil'in 1970'te ölen Nasır döneminde bakanlık yaptığını bildirdi. Bu arada ikisi kadın beş kişinin de Libya hükumetinde bakan olarak görev aldığı kaydedildi. Washington Moskova Casus' gerginlîgi "Yaptığı hiçbir şeyle diplomatik statusünii ihlal etmemiştir" şeklinde cevap vererek, Sovyet askeri ataşesinin tutuklanmasını önceden planlanmış bir olay olarak niteledi. Gerasimov, olay sırasında Pakhtusov'un aynı apartmandaki bir Amerikalı arkadaşını ziyaret etmekte olduğunu, an' cak Amerikan ajanlarının askeri ataşenin diplomatik dokunulmazlığı bulunduğunu bildirmesine rağmen, ellerine kelepçeleri geçirdiklerini söyledi. Gerasimov, "Ateşenin olayı Sovyet Büyükelçiliği'ne telefon ederek bildirmesine bile mn verilmedi" dedi. Öte yandan, SSCB resmi haber Ajansı TASS, yayımladığı yorumda, Federal Soruşturma Bürosu'nun, diplomatik gizli belgeleri çaldığı yolundaki ıddialarının temelsiz olduğunu bildirdi. MOSKOVA SSCB, ABD'nin Sovyet askeri ataşesini sınırdışı etrne karannı protesto etti.SSCB Dışişleri Bakanlığı sozcüsu Gennadi Gerasimov, ABD'nin Washington'daki Sovyet askeri ataşesini sınırdışı etmesi karannı kınayarak, olayın sonuçlanndan doğacak sorumluluğun ABD'ye ait olacağını söyledi. Gerasimov, duzenlediği basın toplatısında, "Bu olayın bazı özel Amerikan birimlerince düzenlenmiş geniş kapsamlı bir kışkırtma olduğu inancındaytz" dedi. Gerasimov, "Yarbay Yuri Pakhtusov'un sınırdışı edilmesi kararıyla ABD bundan sonra olacaklann sorumluluğunu üstlenmiştir" şeklinde konuştu. Gerasimov, Pakhtusov'un casuslukla bağlantısı bulunup bulunmadığı yolundaki sorulara. SİDCDE AÇIYOR S»lonik Codd» 44/14 Eğin Apl Kot 4, Knılay, : (4} 118 7156 118 4914 Fo<: (4) 118 1033 Haksfcâryni CaMni 173, AnMroMo Kontefkr V Kol 7 65. km, ÇotaMı MWvki Ooira 1. Pongohı T*l: (3244) 1145 T«l: (1) U l 0521 F w (3244) 1M5 PETROKENT SIDE TATIL KÖYÜ'NUN EVLERI BIRER BIRER BITIYOR. BAHAR ÇİÇEKLERI GİBİ, 1990 YAZ'ININ MÜJDECİ5İ GİBİ... SİZ DE BİR DÖNEM AI.IN SENEYE SİDE'DE BİR TATİL KÖYÜNÜZ OLSUN Rusdi Dunyayı birbirine kattı. ralya Gizli Senisi (ASIO) tarafından izlenmekte olduklannı belirterek, Müslümanların eylem yapmasına göz yummayacaklarını bildirdi. Havvke, Sydney'de yapılan gösteriyi ve çocukların bu tur olaylara alet edilmesini doğru bulmadığını sözlerine ekledi. Avustralya'da yaşayan Türklerin kitabın yayımlanmasına tepki göstermekle birlikte, genel olarak gösteri yüruyüşleri ve olaylara aktif olarak katılmadıkları gozlendi. DunEm ] KALBİNİZİ KORUYUNUZ Türk Kalp Vakfı Muayene.Teşhis.Tedavi, Laboratuvar.Röntgen 175 12 44/45148 58 66