19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUPİYET/10 HAVA DURUMU İVl.eteoroloıı Genel MüdürlGğü'nden < ',, alman bilgiye gore: Bütun böigelerimiz f az buluthı ve açtk geçecek. Marmara tle p * yurdun iç kesimlerinde yer yer sıs görulecek. HAVA SICAKLIGI: Onemii bîr değişiWik olmayacak. RÜZGÂR: Kurey ve doğu yönlerden hafit. ara sıra orta kuvvette esecek Denizlerimızde fıava; Marmara. Ege ve Batı Karadeniz'ae yıîdız ve poyrazdan, Akdenizde yıldız ve gundoğusundan. DENİZ: jtınbatısı ve lodostan 35, Marmara ve Ege'de 78 kuvvettinde saatte 1021. deniz mili heia 4 <n. dolaymöa Bulunacak. Van botu nde nava Parçan az Duiutesecek Deniz mutedil. İge'de kaba dal lu geçecek Ruzgâr kuzey ve doğu yunlefdefl hafif. ara sıra orta Çanakkale galı olacak. tarımini dalga yuksekliğ! kuvvette esecek Göl fıafıf çalkantılı olacak. dalga yükseklığj 0.5 Corum Denızl 115. Ege'de 23 m., açıklarda yer yer • 1 m. dolaymaa buiunacak HABERLERIN DEVAMI TURKIYE'DE BUGUN 18° 2° Dıyacbakr 9° 3°E«me 16° 1° Enmcan 7" 9° Eızuun 6° •26°Eskişehif 8°8° Gazantep 15° 3°Gırestm 17° yGumüştıaneS 3° 4° Hakkâri B 17° yisparta B 9° 5° Istanbul S 6° 5° Izmif B 9= 6° fare 9° *> KasamonL S 6° ¥ Kaysen 9° •¥ Kırtdareli ICf CPKflnya 4° KPKutaflya 14° 2° MaJatya 12° 9 Mai sa 10° 3= k Maraş 10° 6° Mersın 8° 2S°Mu0la 8° 8° Mus 15° 9° 2° 13°toe 0° 12°Samsun 12° 7° Sırt 8° 2°Sınop 15" 3°Sıvas 5°15°Tetarda§ 6° 4° Trataon 10° 6° 8" 9° 3 B B B S 15°1° 16° 0° 17° 5° 16° 3° 4°9° 9° 2° 9° 2° 9° 2° 13° 1° 8° 3° 7° 18° 4' 1° 1 " 2° 0= 8°9° 4° 14° 2°16° 3° 1 1= T= 2° 8 ŞUBAT 1989 DUNYA'DA BUGUN Amsttraam B 9° Lfinngrad B 3° Amman B 17° Londra Y 13° Atina B 15° MadnO B 12° Bağdat B 14° Mılano S 2° Barcetona B B 10° Montreal Basei S 5° Mosknva K 3° B 4° Mumh S 4° Be^rad 8 3° Ne* York B 14° Berım B 6° Osto Bonn Y 7° B 11° Paıis B 9° Bruksel S 7° Budaoeşte S 4° Prag B 15" Cenevte S 3° Rıyad S 14° Ceoyır B 1S= Roma B 4° Cktte B 22° Sotya B 17° Dubaı B 21° Şam Franlcfbrt S 7» Tel Avıv A 15° &me B t9° Tunus B 20° V 7° varşora Helsinki B 6° 1 S 3° Kahire ı 15° Kopenhag B 8°Vıyana B 10° Kökı 3 6° VUashıngıonB 10° Uitoşa B 15° Zunh S 2° MEHMED KEMAL POLTnKA VE OTESI B B B B B S s B B 5" Uşak S 20 Van B 7° Yozgat S 9° Zonguldak S A ac* B Wu«ıj K Ört S Kahire • T \^/ *. 'mmGm • • • , H , t , cSayfada) t^ , (Baştarafı 1. */ J C? loaştarajı ı. sayjada) pıldığı Ccnevre ya da Viyana Dış Haberler Servisi İsrail, ta ABD olmak üzere FKÖ ile te kentlerine benzemeye başlıyor. Filisün Kurtuluş Örgütü'nün ver mas kurmuş olan Batılı ülkeleri Arap Birliği ve FKÖ bürolannın diği sözde durmadığını ve yeniden Arafat'la diyaloğa son verme çağ büyük bölümünün burada olmaterör eylemleri yaptığını ileri sü rısında bulunarak bilirdi. sı Tunus'u ister istenT*z uluslararereV ABD yönetiminden FKÖ ile ABD Dışişleri Bakanhğı lara rası bir başkent yapmış. Biri Hıdiyaloğu kesmesini istedi. İsrail fından dün yayımlanan ve 169 ül ristiyan, öbürü Müslüman, LübDışişleri Bakanı Moş« Arens'ten keyi kapsayan "1988 İnsan Hak nanh iki "başbakan" arasında sonra "Bcyrut Kasabı" lakabıyla ları Raporu"nda, ihlallerin birço Arap Birliği Bakanlar Komitesi ün yapmış olan Ticaret ve Sanayi ğunun, Filistin ayaklanmasının aracilığıyla yapılan toplantı sona Bakanı Ariel Şaron'un dile getirdevam euiği işgal topraklannda ereli sadece iki gün oldu. FKÖ dikleri çağnyı ABD Dışişleri sözmeydana geldiği ve ayaklanmanın Yürütme Komitesi Başkanlığını cüsü inceleyeceklerini açıkladı. başlangıcından beri 366 Filistin barındıran sayısız binalann birınAP'nin haberine göre İspanya' linin öldürüldüğü kaydedildi. de karşılaştığımız Lübnan asıllı ya resmi bir ziyaret >rapmakta olan bayan gazeteci, bu toplantı için Ariel Şaron dün düzenlediği baFilistinli gençlerin "Filistin rail Tunus'ta bulunuyor. Fransız sın toplantısında FKÖ'ye şiddetle liyetçiligi ve işgal topraklanndaki Radyosu'nda çalışan bu meslekçatarken bu örgütle diyalog içine tsrail işgaline son verme arzusuyla taşımi7 "I ühnan sonınıına ilişkin girenleri de "teslimiyetçilik"le su>; giriştikleri ayaklanmanın" tsrail kesin çözüm. ancak Ortadoğu soladı. Şaron, basın toplantısında bu yetkililerini hazırlıksız yakaladıği rununa topyekun bir çözüm bulukonuda şunları söyledi: "Arafat' anlatılan raporda, "Ayaklanmaya nunca düşünülebilir. Ama sanıla görüşmeleri Batı demokrasile hazırlıksız, deneyimsiz ve eğitim rım. en azından yeni Lübnan rinin terörisl bir örgül karşısında $İ2 yakalanan İsrail savunma güç cumhurbaşkanının seçimi konuleslira olmalan şeklinde görüyo leri. ayaklanma karşısında, insan sunda taraflar, yani Amerika, Suruz. Arafat'la yapılan goruşmeler haklannın arian bir biçimde ihla riye, Lübnan Hıristiyanlan ile dionun meşruiyet kazanmasına yar line yol açan bir tavır takınmış ğerleri bir uzlaşmaya varacak gidıma oluyor." Şaron sözlerini baş lardır" denildi. bi görunuyorlar" dedi. JLJkjLWJL*r A TVIV\rt* P » & f l FKÖ, AnkaraVa buruk 'Yüzyılın beri bir devlet yapısı tarzında taberi bir devlet yapısı tarzında lasarlanmış idi. Bu anlamda diğer ulusal kurtuluş hareketlerinin bir çoğundan ayırt edilcbilir" diyor bir görevli. Bu nedenle de kurtuluş örgütü yapısından, devlet yapısına geçiş çok önemli dönüşümleri gerekli kılmamış. FKÖ diplomatik planda da eskiden beri bir devleti andırıyor. Bu nedenle. Ankara'nın Filistin devleti temsilciliğine büyükelçilik statüsü tanımayı geciktirmesi burada son derece ciddiye alınıyor. Siyasi Büro. bekletmenin gerçek nedenini bulmaya çalışıyor. Ankara'dan verilen yanıt, "tnceliyoruz ve bu inceleme biraz zaman alıyor" biçiminde. Filistin devletini tanıyan ülkelerden 37'sinde büyükelçilik açılmış. "Diğerlerinde ise biz şimdiye kadar özel bir girişimde bulunmadığımız için henüz açılmadı" diyorlar. Türkiye'nin ciurumu ise bu nedenle bir özellik teşkil ediyor. Genel kanı Amerika'daki Musevi lobisinin Türkiye'ye baskı yaptığı biçiminde. Bir ara KKTC konusunda Türkiye'nin FKÖ'den olan beklentilerinin kararda etkili olup olmadığını düşünmüşler. Ankara'dan verilen kesin yanıt, büyükelçilik konusuyla Kıbrıs arasında hiçbir bağlantı olmadığı. Ancak her şeye rağmen F K ö Siyasi Bürosu, Kuzey Kıbrıs konusunda Ankara doğrultusunda bir jest yapmayı düşünmüyor değil. Ancak bunun için Türk hükümetinden olumlu bir işaret bekleniyor. Bu işaret geldiği takdirde, siyasi büronun, Kıbrıs konuuunda "cesaret »erici noktalar" içeren bir bildiri yayımlaması söz konusu. "Her şey saat meselesi" deniyor ve söz konusu bildirinin her an çıkabileceği söyleniyor. /. Sayfada) Telli kardeşler ve Üzülmez de(Bo^taraf, 1. Sayfada) lisinden gelen özel ekiplerle birlik fineyi 1984 yılında Bostonlu bir |j s j n den gelen özel ekipl milyarder olan VViUiam Koch'a 3.5 te İstanbul polisinci başlandı. Yurtdışında saklandığı bildiri milyon dolara (7 milyar liraya) satlen Aydıner'iı gizlice Türkiye'ye mışlardı. Definenin anagrubu dıgeldiği yolunda son aylarda yapı şında satılan 43.5 gram ağırlığııılan ihbarları değerlendiren İstan da bir gümüş "dekadrahmi" ise bul Kaçakçıhk Şubesi Müdürlüğü ünlü Amerikalı televizyoncu Merv dedektifleri dün Kapalıçarşfda bir Griffîn'e 600 bin dolara (1.2 miloperasyon düzenleyerek Aydıner yar liraya) pazarlanmıştı. Koch'un sikkelerden 10'unu Los ve Sulhan'ı, Sulhan'm "Mesuthan Halıcılık" adlı dükkânında ya Angeles'ta bir müzayedede 100 bin dolara (200 milyon liraya) ve aykaladı. Basına tanıtılan Aydıner "tari nca İsviçre'de bir başka müzayehi eser kaçakçılığı yapmadığını. de de üç tanesini 35 bin dolara (70 kaçakçılık yapan kişilerle ilişki milyon liraya) satmak istediğini içinde olmadığını" öne sürdü. Ay öğrenen Türk hükümeti, bu ülkedıner, polisin savlarının geçersiz lerdeki avukatları aracılığı ile 13 olduğunu söyledikten sonra "Ger sikkeyi mahkemeye gitmeden ve çek mahkemede ortaya çıkacaktır, bedel ödemeden geri almıştı. Definenin Koch'tan ve dekadtüm iddialan reddediyonım" dedi. Sulhan'ın dükkânında birlikte rahminin Griffin'den geri alınabiloturdukları sırada yakalanan mesi için Türk hükümetinin mart Aydıner "Mesut Sulhan'ı ta ayında Amerika'da davaiar açacanımadığım" söylerken dükkân ğı bildiriliyor. sahibi de aynı savı tekrarladı. Sulhan ise 1988 yılında Antalya'da bir başka eski eser kaçakçılığı olayından polisçe aranmaktaydı. Kapalıçarşı'daki antika çevrelerine göre Mesut Sulhan, defineyi yurtdışında pazarlayan Edip Telli'nin nakliyecisi, yine kendisi gibi aynı olaydan aranan Kâmtl Dilmaç ise antika uzmaııı olarak tammlanıyorlar. Gazetemiz yazarlanndan Özgen Acar, üç yıllık bir izleme ve araştırma sonucunda ortaya çıkardığı "Yüzyılın Definesi" olayını önemli belgelerle açıklaması sonucunda Gazeteciler Cemiyeti'nce "Yılın Gazetecisi" ödülüne layık görülmüştü. işkence Yılmaz, Mübarek'le (Baştarafı l. Sayfada) içinde Nlesut Yılmaz'ı ayn ayn kabul edecekler. Yılmaz, dün öğleden sonra Mısır Kültür Bakanı Faruk Hosni ile birlikte Kahire'deki ElGezirah Sheraton Oteli'nde çağdaş Türk ressamlar sergisini açtı. Yılmaz'a evsahipliği yapan Mısır Başbakan Yardırncısı ve Dışişleri Bakanı Ahmed tsmed Abdülmecid, Yılmaz ile beraberindeki heyet onuruna diplomatik bir akşam yemeği verdi. Dışişleri Bakanı Yılmaz, Türkiye'den ayrılmadan önce Istanbul Atatürk Havaalaru'nda gazetecilere yaptığı kısa açıklamada, Başbakan Turgut Özal'ın şubat 1988'de Mısır'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında kurulmasına karar verilen ortak komisyona işaret ederek, Türkiye'nin başka ülkeyle böyle bir ortak komisyona ilk kez girdiğini söyledi. Mısır ile Türkiye arasındaki iyi ilişkileri de vurgulayan Yılmaz, "İki ülke arasında tarihten gelen bağlar, ikili işbirliginin geleceği açısmdan bir teminal oluşlurmakladır" dedi. Yılmaz, Türkiye ile Mısır arasında son yıllarda görülen ziyaret trafığinin iyi ilişkilerin en büyük göstergesi olduğunu ifade etti. Dış politika konularında bölgesel barış ve istikrara önem veren iki ülkenin benzeri yaklaşımları olduğunu da anlatan Yılmaz, Türkiye ve Mısır'ın uluslararası formlarda birçok alanda işbirli|i yaptıklarını söyledi. Mesut Yılmaz ve beraberindeki heyeti getiren uçak saat 13.40 sulannda Kahire'ye indi. Mısır Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdülmecid, burada Türk heyetini karşıladı. Daha sonra şeref salonuna geçen iki Dışişleri Bakanı, burada basına birer kısa açıklamada bulundular. Yılmaz, tstanbul'da yaptığı açıklamasındaki sözlerini Mısır gazetecileri için tekrar ederken, Abdülmecid, sözlerine, "Meslektaşım dosl ve kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakam'm aramızda görmeklen büyük mutluluk duymaktayım" diye girerek şöyle devam etti: "Zivaretiniz sırasında yapacağımız muzakerelerde Mısır ve Türkiye arasındaki gerek ikili uluslararası konulara değinen görüşmelerde bulunacağız. Bu görüşmelerin her iki ülkenin çıkarlanna katkıda bulunraasım temenni ederim. Türkiye ile Mısır Arap Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler gerçekten kuvvetli, dostane ilişkilerdir. Bunu ben de Türkiye"ye yaptığım ziyaretim sırasında müşahede ettim." Kurulmasına karar verilmesinden bu yana ilk kez toplanacak olan ortak komisyona Dışişleri Bakanı Mesut Yılrna2 ile Mısır Dışişleri Bakanı Abdülmecid eş başkanlık edecekler. Bu arada siyasi ve ekonomik komitelerine Türk tarafında sırasıyla Dışişleri Bakanlığı ikili siyasi ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Tugay Özçeri ile ekonomik ilişkilerden sonımlu Müsıeşar Yardımcısı Tansug Bleda başkanlık edecekler. Belirsizlik ve endişe (Baştarafı 1. Sayfada) Mucahitlerle görüşmemesi bir araya eklenince, ortaya "kötümser" tahminlerde bulunanlan hakh çıkaracak bir tablo çıkıyor. lslamabad'daki diplomatik kaynaklardan bazıları Şevardnadze'nin sözlerindeki satır aralarma dikkat çekiyorlar. Sovyet bakan açıklamasında "Tabii, bizim de hiç düşünmek istemediğimiz şeyler var. Afganistana dış mudahaleler ve buradaki gerilimin yıikselişi sürerse, biz de bu ülkevle aranuzdaki dustluk ve işbirliği anlaşmamızı hatırlamak zorunda kalınz" demişti. Bilindiği gibi Sovyetler Birliği, 1979 yılı aralık ayında başlattığı Afganistan işgaline "yasal zemin" olarak 1978 yıhnda yaptıklan söz konusu anlaşmayı göstermişti. Ancak Şevardnadze'nin bu sözleriyle uyandırdığı kaygıya rağmen, önceki günkü basın toplantısında ısrarlı sorular üzerine sarfettiği "bir daha Afganistan'a rnüdahale etmeyeceğiz" şeklindeki sözler de bu konuda bir taahhüt olarak algılanıyor. Sovyet bakamn, yine bir başka soru üzerine kullandığı "Biz, artık başkalarını temsil etme ve avukatlıgını yapma politikalannı terk edeli çok oluyor" ifadesi de ülkesinin "yeni maceralar" peşinde olmadığını kanıtlar görünümde sözler. Ama tüm bu ifadelere karşın herkesin üzerinde birleştiği bir gerçek var, o da şu: Sovyetler Birliği'nin, mevcut Afgan lideri Necibullah'ın kendisi olmasa bile Komünist Parti'nin yeni yönetimde veya geciş yöneüminde temsil edilmesi yolundaki ısrarı sürüyor. Üç define avcısı, kendi yapımları bir metal dedektörle 18 Nisan Sovyetler Birliği'nin lsrail'le 1984 tarihinde Elmalı ilçesinin Bayakınlaşma politikası da progyındır köyü yakınında bir define ramdaki konulardan biri. Yaklabulurlar. Daha ionra "Yüzyılın şan İslam Zirvesi toplantısı, Arap Definesi" adı verilecek olan bu deülkeleriyle ilişkiler, Lübnan'daki fine İ.Ö. 465 yılında gömülmüş gelişıneler ve diğerleri tek tek gözyaklaşık 2 bin gümüş sikkeden den geçirilmiş. Siyasi Büro, oluşmaktaydı. 26.3 kilo ağırlığınSiyasi komitede ikili ilişkiler FKÖ'nün ve bir anlamda yeni Fidaki bu definenin bugünkü ulusgözden geçirilerek çeşitli bölgesel listin devletinin en etkin organlalararası müzayede değerinin yakve uluslararası konularda görüş rından biri. Esasen, TKÖ ile Filaşık 20 milyar lira oiduğu bilirualışverişinde bulunulacak. Komi listin devleti kavramları burada yor. te çalışmalarında ele alınması bek bile kolayca birbirlerine karıştınÜç defineci, bir bölümünü kenlenen konular arasında Kıbrıs so labiliyor. "FKÖ, kuruluşundan dilerine sakladıkları defineden rununun da yer alması bekleniyor. 1.889 adet sikkeyi İstanbul'dan çaBu arada Türk tarafmın Bulgarisğırdıkları Mardinli Süryani antitan'daki Türk azınhğın durumukacı "Küçük Fuat" adıyla tanınan nu gündeme getireceğine kesin (Baftarafı 1. Sayfada) doğrudan Türkiye toprağına ula Fuat Aydıner'e 210 milyon liraya gözüyle bakılıyor. Ayrıca, Türk taLehman şunları söylüyor: şabilecekleri nadir NATO ülkele (o zaman 670 bin dolara, bugün rafının Ankara ile Atina arasında"Kısa menzilli nükleer silahla rinden birisi. Dolayısıyla Türkiye' için 1.3 milyar lira) sattıklannı Elki ilişküerdeki son gelişmeler hakkında bilgi vermesi de bekleniyor. nn modernizasyonu konusunda de konuşlandırılacak SNF'lerin malı Ağır Ceza Mahkemesi'nde Öte yandan Ortadoğu sorunuyla ki düşüncelerimiz, tüm konvansi tahrik niteliği fazla, ama eaydın açıkladılar. ilgili son gelişmelerin siyasi komi yonel ve nükleer silahlann moder cılık niteliği az. Türkiye'nin bu Bir ihbar sonucu kasım 1984'te tenin ağırlıklı konulanndan biri nizasyonu konusundaki düşünce özel konumu, özel "uygulama" yakalanan sanıklar çeşitli kanıtlar lerimizden farklı değil. Bence tak gerektirmiyor mu? ni oluşturacağı tahmin ediliyor. ve itirafları sonucunda Elmalı tik nükleer silahlann modernizasLehman o kanıda değil: Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargıyonu, eaydıncılık paketinin doğai Ekonomik komitede de ikili "Türkiye SovyetJer'le sınırları lanıp Yargıtay'ca onanan cezalaskonomik işbirliğinin geliştirilme bir parçasıdır. Sistemler eskidik olan tek NATO üyesi değil. Nor rını çektiler. si için çeşitli olanakların araştırı çe yenileri gerekir. Bu bakımdan veç'in de ABD'nin de ortak sınırAncak mahkeme bu defineyi lacağı ifade ediliyor. Türk tarafı da kısa menzilli modernizasyonu lan \3t. Ama burada önemli olan satın alan ve yurtdışına çıkaran nun hayati olduğunu düşünüyo şey şu: Güvenliğimiz bolünmez bir nın, iki ülke arasında kurulmasıFuat Aydıner ve "Yüzyılın Defînı daha önce önerdiği ve geniş ruz. Hayati, çünkü caydıncılığımn bütündür. Türkiye'nin en ufak bir nesi"ni yurtdışında pazarlayan kapsamlı işbirliğini çatısı altında temini ile doğrudan ilgili." parçasının güvenliği bizim için di "Kör Edip" diye tanınan Edip Telbarındırması planlanan bir ortak Ancak Lehman'ın Türkiye'nin ğer NATO üyelerinin güvenliğin li'nin dosyalanm Türkiye dışında yatınm holdingi konusunu tekrar coğrafik konumu dolayısıyla ba den daha az değildir. Aynı trenin oldukları gerekçesiyle tefrik etti. gündeme getireceği kaydediliyor. zı kaygıları var. Örneğin Türkiye1 yolculanyız." Antalya polisiııin koku aldığıGörüşmelerde aynca Mısır'da bu de, Almanya'dakinin aksine bir Peki, ama Vısa menzilli sistemlunan Türk taşınmaz mallarının düşman saldırısı halinde daha ler Avrupa'da sökülürken Türki nı sezen Aydıner, geçirdiği bir tratasfiyesi üzerinde de durulması mutlak bir ittifak mukabelesine ye neden bu tehdit potansiyelini fik kazası nedeniyle yaralı bacabekleniyor. Bu malların kesin de yol açacak Alman, İngiliz. Fran taşıyan uzun menzilli taktik nük ğını tedavi gerekçesiyle 28 Ekim ğeri Mısır tarafından bildirilme sız askeri varlığından oluşan kay leer silahlar alsın? Lehman şöyle 1984'te yurtdışına çıktı. Nitekim, 10 gün sonra Antalya Emniyeti'nmiş olmakla beraber, binin üzerin naşmış bir savunma düzeni yok. yanıtlıyor: ce bu kaçakçıhk olayı ortaya çıkade dosyarun işlem beklediği belir Ayrıca düşman kuvvetlerin başka "Sovyetler'de çoğu ABD'ye çev rılıyor ve Fuat'ın aranmasına baştiliyor. NATÖ topraklarından geçmeden rili olmak üzere yeterince uzun lanıyordu. Mahkeme, 2 Mayıs menzilli füze var ve uzun menzil 1985 tarihinde Aydıner'in Almanliler mutlaka menzilinin sonuna ya'dan iadesinin istenmesine karar kadar gitmek zorunda değil. Da veriyor ve hakkında gıyabi tutukIslamabad yönetimi ise Şevard İshak Han'a "mücahitlerin sınır ha kısa mesafeler için de kullanı lama karan çıkartıyordu. nadze'nin, iki ülke ilişkileri açısm ihlallerini detaylı olarak belirten labilir. Kğer nükleer silah kullanBütün aramalara karşın buludan "tarihi", ancak sonuçları açı bir harila" sunduğunu söyledi. mayı seçeceklerse, ellerinde istenamayan Fuat Aydıner hakkında sından, "yararsız" bu gezisinin dikleri var. Bizim yapmamız gerePakistan rahat değil. Çünkü, 30 Nisan 1985 tarihinde Emniyet ardından duygularını hiç gizleme Kabil yönetimine Sovyet yardımı ken ise dengeli bir eaydıncılık teGenel Müdürlüğü'nce "Kırmızı Raporda, basın özgürlüğü kodi. Başbakan Benazir Butto, Sov mücahitlere de çeşitli dış yardım min etmektir. Bunu nasıl yapanz? Büllen" çıkarılarak Interpol'den nusunda bazı sorunlar olmakîa yet bakanın aynldığı saatlerde lar sürdükçe bunalım uzayacak. M<>dernizas>onla." ve görüldüğü ülkelerden iadesi is birlikte basının genel olarak özgür yaptığı açıklamada, SSCB'yi Mücahitler rahat değil. ÖnceYa bazı ülkeler modernizasyon teniyordu. Aydıner, bu arada Al oiduğu anlatılıyor ve "Hatta tüm "Afganistan'a yardımı sürdüre likle kendi aralarında somut ve paketini parçalarsa? Yani, önerimanya'dan "Süryani" oiduğu ge gazeteler az veya çok muhalefet rek, kan dokulmesine devam kesin bir anlaşmaya varmış değil len sistemlerden en kısa menzillirekçesiyle siyasal sığınma hakkı is yapıyor" denilerek hükümet yanetmekle" suçluyordu. ler. Önceden yapılan açıklamalara lerini modernize etmeyi kabul tiyor, ancak bu konuda karar çı lısı gazete olmadığı ima ediliyor. Pakistanlı yöneticilerin gizle göre 10 şubatta Ravalpindi'de edip uzunca olanlan reddederse? kıncaya kadar Avusturya ile Al Raporda TRT konusunda ise "bamedikleri bir başka konu da so toplanması öngörülen Şura'ya Lehman bu fikre karşı "teyakkuz manya arasında mekiV dokurken zı solcu ve Kürt sanatçıların siyaruna bir an önce çözüm buluna "katılım oranı" konusunda İran da" 1986 yılı sonunda Almanya'dan si ve kültürel nedenle ekrana çık"Topyekun caydırıcılığın temi bilinmeyen bir başka ülkeye sınır masının yasak oiduğu söylentilerak bu işten daha az zararla kur destekli Şii Mucahitlerle anlaşma tulma isteği. Clkelerinde banndır sağlandığı yolundaki haberler de nine ilişkin kuvvet hedef planları dışı ediliyordu. ri var" denivor. dıkları ve gözle görünür bir "ra somut rakamlarla desteklenme NATO içinde tüm üyelerin katılıHakkında "Kırmızı Bülten" buyince bu konu da belirsizliğini ko mıyla yapılıyor. Her ülke yapabihatsızlık unsum" olarak tanımlalunan Aydıner'in bu arada Türkileceği kadarım yapar. Biz Ameri ye'ye gelip serbestçe dolaştığı yodıklan 3 milyona yakın Afgan ruyor. mülteciden "kurtulmak", kuşkuTabii en rahatsız kesim de mül kalılar herkeslen daha fazla özel lunda zaman zaman yapılan ihsuz bu isteğin önemli bir unsuru teciler. 9 yıldır zorunlu sürgünde yük sırtlamaya zorlanırız. Bunu barları değerlendiren emniyet yetnu oluşturuyor. Pakistanlı bir yö çektikleri çilenin bitmesi hiç de severek kabul ederiz. NATO bir kilileri 4.5 yıldır aranan "Yüzyıneticinin deyişiyle "bütçenin yakın bir gelecekte gerçekleşme modernizasyon kararı almıştır. lın Definesi" kaçakçılığı olayının önemli bir kalemi" haline gelen yecek. Sovyetler'in, bazı tahmin Bunun gerekleri ortadadır. herke mimarını dün yakaladı. maddi destek de Pakistan'ın, çö lere göre 30 milyonu bulan "ka se bildirilmiştir. Ve bu program Aydıner üç yıl daha saklanma züm için en az SSCB kadar istek ra mayınları" bu dönüşün önün tüm unsurlarıyla yürürlükledir. başarısını gösterseydi hakkındaki MARÜİN (AA) Mardin'in Bizim bildiğimiz kadarıyla da li olduğunu kanıtlamaya yeter. deki en büyük engellerden biri. dava zaman aşımı nedeniyle dü Yeşilli bucağında, yerel seçiın tarprogramda bir değişiklik yoktur." Tüm bu gelişmeler olurken, şecekti. tışması yüzünden iki aile arasınParti silahlanıyor Lehrr.an, aynı soru, "Sovyet saKabil'deki Sovyet askerleri, havaAnkara ve Antalya'dan gelen da çıkan kavgada üç kişi öidürülalanının güvenliği için bırakvlanSovyet askerlerinin ülkeden çe nayinin yüzde 45'i Türkiye'nin emniyet yetkililerince de sorgulan dü. AA muhabirinin edindiği billar dışında evierine dönmek üze kilmesinden sonra iktidarda kal menzili içinde. Bunun Sovyetler' makta olan Aydmer'in Türkiye es giye göre DYP'den belediye başre yoldalar. Hiç olmasza bu geliş maya kararlı olan Afganistan hü de yaralacağı rahatsızlıgın bilin ki eser kaçakçılığı konusunda kan adayı çıkarmaya çalışan Malme, Sovyetler'i ve tabii diğer taraf kümetinin Kabil'de 30 bin parti cinde olarak Türkiye bazı sistem önemli açıklamalar yapması bek koç ailesi ile Refah Partisi'nden ları rahatlatıcı bir olay sayılabilir. üyesini silahlandırdığı bildirildi. ler için 'kusura bakmayın derse" leniyordu. aday çtkarmak isteyen Sağlam aiAma bu tam bir rahatlama mı? Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nab diye sorulduğunda ise şöyle yanıtAydıner'in sorgulaması bittik lesi arasında. "siz aday çıkarmaBu soruya hiç kimse olumlu ya Amani dün yaptığı açıklamada lıyor: ten sonra Elmalı Ağır Ceza Mah yın. biz çıkaracağız" şeklinde çınıt veremiyor. başkent dışmdaki kasaba ve kent"(iüvenliğimi/i, Sovyetler'in bi kemesi'nde yargılanacağı ve defi kan tartışma. kavgaya dönüştü. Sovyetler rahat değil. Çünkü, lerde de iktidardaki Afganistan zim alacağımız bir adımdan ra neyi vurtdışında pazarlayan ve Her iki aileden çok sayıda kiABD ve Pakistan kaynaklı yar Demokratik Halk Partisi üyeleri haiM/ olup olmayacağını düşüne hakkında "Kırmızı Bülten" bulu şinin katıldığı kavgada, Sağlam ne silah dağıtıldığını söyledi. 6 Af rek sağlayamayız. NATO üyeliği nan Münih'te Grilös Galerisi sa ailesinden Yusuf Köse (25), Cedım mücahitlere gitmeye devam ettikçe Afgan rejiminin sonu ya gan subayının iki helikopterle bir nin ruhuna ters bu. Çünkü NA hibi Edip Telli'den başka Elmalı mal Köse (16) ile Malkoç ailesinkınlaşıyor. SSCB Dışişleri Baka likte mücahit saflanna geçliği önc TO birleşelim ve dış baskılara bo Savcıhğı'nca Londra'da yaşayan den Lalife Malkoç (35) iabancaynı Şevardnadze, Cenevre Antlaş sürülürken çarpışmalar da tüm yun eğmeyelim diye kurulmuştur. kardeşi Nevzat Telli ve yine la vurularak öldürüldü. Bu araması'nın hükümlerini her fırsat şiddetiyle sürüyor. Afgan radyo Fakal sonuçta bu, Türk hüküme M ü n i h ' t e galeri sahibi lu.it da taş ve sopalarla yaralanan 5 kita hatırlattığı gibi önceki gün de su son 24 saat içinde 150'den fazla tinin NATO yükümlülükleri kap tlzulmez hakkında da dava açıl şi de Mardin Devlet Hastanesi'Pakistan Cumhurbaşkanı Gulam mücahidin öldürüldüğü duyurdu. samında alacağı bir karardır da." nıaMiıır. beklendiği açıklandı. ne kaldınldı. Dışişleri Bakanhğı Müsteşan Nüzhet Kandemir'in FKÖ Temsilcisi Abu Firaz'a verdiği "geciktirmevi İsrail üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanıyoruz" açıklaması ise burada inandırıcı bulunmamış. Zira gerek Yaser Arafat gerekse diğer yöneticilerin konuşmalarından çıkan sonuç, bu işin eninde sonunda çözüme bağlanacağına inanmakla birlikte, Filistinlilerin. kendilerine uzun gelen bekleyişten derin bir bunıkluk duydukları şeklinde. Lübnanlılar arası toplantının mürekkebi kurumadan, Filistin sorunuyla doğrudan ilişkili 18 ülkenin FKÖ ttmsilcileri ve büyükelçileri, Filistin devletinin Dışişleri Bakanı sayılan Faruk Kaddumi'nin etrafında toplanarak son gelişmeleri görüştüler. Yaser Arafat'ın geçen ay sonundaki bir Madrid gezisi ve "troika" şeklinde adlandırılan üç Avrupa "İbpluluğu dışişleri bakanlarıyla yaptığı temaslar enine boyuna ele alınıyor. Troika sözcüğü henüz güncel siyaset sözlüğüne gireli iki ay dolmadan Arap dilinde sanki "Binbir Gece Masallan"nda sık sık geçen bir sözcük gibi yer etmiş bile. Avrupalıların Filistin konusundaki yeni yaklaşımlarına çok önem veriliyor. "Elmah Definesi" ve "Küçük Fııat" Nükleer ısrar (Baştarafı 1. Sayfada) Rapor, dikkat çekici bir açıklıkla, "Türkiye işleyen bir demokrasidir" cümlesi ile başlıyor. Enflasyon ve işsizliğin ciddi bir sorun olduğunun da anlatıldığı giriş bölümünde Türkiye'nin 1988 yılında insan hakları konusunda "ilerlemeler" kaydetmeye devam ettiği belirtiliyor. Geçen yılki raporda kullanılan "azınlıklar" sözcüğünün yarattığı hassasiyet göz önüne alındığından bu yılki raporda "azınlık" sözcüğünün siyasi içeriğinden soyuılanarak kullamldığı parantez içinde vurgularuyor. Tüm rapor boyunca Kürtlere, "Türk Kürtleri" ya da Kürt kökenli Tiirkler" denUerek ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'deki Kürt meselesine bakışında yeni bir safhaya girildiğinin işareti veriliyor. Türk hükümetlerinin Atatürkten bu yana azınlıkları asimile etmeye çalıştığı, son olarak, Kürtçe şarkı söyleyeu sanatçıların gözaltma ahnma hadiseleri ile karşılaşıldığı anlatılıyor. Raporda, "Özellikle çogunlukta oldukları Güneydoğu Anadolu'da karşılaştıkları kültürel ifade sınırlamalan Kürt kökenli Türklerin samimi rahatsızlığına neden oluyor" deAkaryakıtta fiyai serbestisine ilk adım, niyor. Raporda, Türk vatandaşlarının Kürt meselesine aşın duyar kalohfer yakıtı, fueloil çeşitleri gibi petrol lı oiduğu anlatılırken bir grup par ürünlerinde atıldı. Benzin, gazyağı, moîorin lamenterin bu konuyu çeşitli veve LPG fiyatlarında ise eski uygulama sürecek. silelerle gündeme getirerek "tabuANKARA (AA) Petrol gazyağı, motorin ve sıvılaştırılmış lan kırmaya çalışlıklan" aktarılıürünlerinin satış fiyatının serbest petrol gazınm (LPG) satış fiyatıyor. bırakılması yönündeki ilk adım nın bakanhkça belirlenmesi uyguGeçen yıllardaki ABD Dışişleatıldı. lamasına devam edilecek. ri Bakanlığı raporlarında Türkiîthal hampetrolden üretilen veAlınan bilgiye göre fueloil saye'de sistematik işkence oiduğu ya doğrudan ithal edilen fueloil tış fiyatlarının serbestçe belirlenvurgulanırdı. İlk kez bu yıl, "sisçeşitleri ile bunlardan elde edilen mesine ilişkin uygulama esasları, tematik" sözcüğü kullanılmıyor. marin dizel, fueloil 5 ve kalori Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanAma bu sözcüğün kullamlmaması fer yakıtının ithal ve perakende sa lığı'nca hazırlanan genelge ile beraporda çok ağır işkence iddialatış fiyatı, ilgili kuruluşlarca ser lirlenecek. rına yer verilmesini engellemiyor. bestçe belirlenecek. Uygulama esaslanna ilişkin geÖrneğin raporda aynntılanyla anBakanlar Kurulu'nun dünkü nelgenin son aşamaya geldiğini latüan işkence yöııtemlerinden birisi, "askı." ABD Dışişleri Bakan Resmi Gazete'de yayımlanan ka belirten yetkililer, "Genelgenin ralığı raporunun "güvenilir kaynak rarına göre rafineriler ile özel ki finerilere gönderilmesiyle uygulalara" atfen naklettiğine göre sanık şi ve kuruluşların ithal edeceği ma da başlamış olacak. Genelgeelleri arkadan bağlı olarak tava fueloil çeşitleri ve bunlardan el yi bir iki gün içinde göndereceğiz" na asılıyor, dövülüyor ve hortumla de edilen ürünler, Akaryakıt Fiyat dediler. Alınan bilgiye göre fueloil sahassas yerlerine soğuk su sıkılıyor. İstikrar Fonu kapsamı dışında tutış fiyatı için tavan belirlenmesi Raporda işkencenin daha ziyade tuldu. Daha önceki uygulamada, düşünülüyor. İlgili kuruluşlar. bu "gözaltı" sırasında meydana geldiği anlatılıyor ve bu sürenin uzun Akaryakıt Fiyat İstikrar Fonu tavan fiyatı aşmamak koşuluyla olup sanıkların kimseyle görüştü kapsamındaki ürünlerin peraken fiyatlarını serbestçe belirleyebilerülmemesinin, sanıklara, kendile de satış fiyatı Enerji ve Tabii Kay cekler. rine işkence yapılmamış olsa da naklar Bakanlığı tarafından belirYeni düzenleme hakkında açıkhi "işkence yapıldı" deme olana leniyordu. Ayrıca, fona tabi pet lama yapan Enerji ve Tabii Kayğı verdiği ileri sürülüyor. Buna ör rol ürünlerinin tevzi şirketleri, ba naklar Bakanlığı'nın bir üst düzey nek olarak da Haydar Kutlu ve yiler ve satıcıların genel gider ve yetkilisi, kararla, fiyatların libere Nihat Sargın gösteriliyor. "Kutlu, kâr payları da bakanhkça tespit edilmesine ilişkin ilk adımın atılSargın olayında işkencenin ger ediliyordu. dığını söyledi. Yetkili, düzenleçekten yapılıp yapılmadığı, darp İzin alınarak rafineriler ve di meyle, fueloil ve eeşitlerinin fiyatve çüriiklerin uzun gözaltı süresin ğer şirketlerce ürün olarak ithal larının serbestçe belirlenebileceğide iyileşmiş olabileceği ihtimali edilen süper ve normal benzin. ni sözlerine ekledi. nedeniyle kesin olarak kanıtlanamadı" deniyor. Kimine göre bir dâhi. kimine göre bir kalpazan sayılan Ispanyol rossamı Salvador Dali öldü. Yıllardır Paris'te oturan bizim büyük ressamımız Abidin Dino da Salvador Dali'nin ölümü için bir değil iki kez öldü, diyor. Birinci ölümü 1939'larda, ikinci ölümü 1989'da... 1989'daki ölümünü biliyoruz da 1939'lardaki ölümü neydi? Herhalde bu ölüm Franco faşistlerinin yanında yer alışıydı. İspanya'nın iki büyük ressamı var. Biri Picasso, öteki Dali... Dali, Picasso ile kendini ölçerken, "Bu dünya ikimize küçük geliyor" demişti. Gerçekten de ikisine küçük mü geliyordu, yoksa ikisi birden dünyayı küçültüyorlar mıydı? Her ikisi de 'gerçeküstü'cülerin yanında yer aldı. Picasso, daha ünü duyulmamış genç bir ressamken Fransa'ya ayak bastığında Paris gannda havaya iki üç el ateş eder "Na'pıyorsun?" diye sorduklannda, "Parisliler Picasso'nun geldiğini duysunlar!" der Parisliler geldiğini o gün duydular mı, duymadılar mı bilmiyorum. Ama sonraları çok duydular. Bir sanatçının Paris'te birelinden tutan olmazsa, değil gerçeküstücülerin arasına girmek. barmmak bile zordur Bizim Avni Arbaş, bir konuşmasında kedi etini tavşan diye yiyecek kadar sıkıntıya düştüğünü söyler. Fikret Mualla'nın çektiklerini ise hepimiz biliriz. Salvador Dali de çekmiştir. Bu yıllarda elinden tutan, onu gerçeküstücülerin arasına katan Paul Eluard olmuştur. Eluard'ın bu iyiliğine karşı da Dali, onun karısını ayartmıştır. Daha ilk karşılaşmalarında kadına sorar: "Senin için ne yapmalıyım?" Gala'nın yanıtı şöyledir: "Beni, ancak öidürebilirsin!" Öldürmez, ama kadınını şairin elinden alır. Şair, konuk olarak geldiği dost evinden karısını orda bırakarak cıyla döner. Dali. bir ırz düşmanı oiduğu kadar paragözdür de. Onun için Andre Breton 'avida dollars' der. Gözü, gittiği yerde paradan başka şey görmez. 'Ben her şeyi, ölümü dahi parayaçevinrim" der. Franco'yurtedenli sevdiğini pek açıklamaz Ama Hitler'le Lenin arasında bir karşılaştırma yaptığında Hitler'i tutar "Neden?" diye sorulduğunda yanıtı şöyledir: "... Baylar, Hitler ve Lenin benim şimdi en çok ilgi duyduğum konulardır. Lenin'i çıplak ya da giysili resimlemem sürrealist akımca suçlanabilir. Hitler derseniz benim için en büyük çılgındır Koskoca bir dünya savaşını sırf yitirmek, kendini yitik bir imparatorluğun altında bulmak, böyle bir zevki tatmak isteyen bir imparatordur." Mayakovski'nin, 'afışlerin diliyle verem mikroplannı yaladım' dediği gibi Dali de çikolata reklamlarına çıkarak ününe ün katmıştır. Kimi reklamlara da çırılçıplak çıktığı olmuştur. Resmi nasıldı? Acaba bunca ünlendiği, hatta ünleri aştığı bir dönem yaşadığı sürece resmine nasıl bakılabilirdi? Abidin Dino diyor ki: "... Dali, gerçeküstü resim akımımn içinde Max Ernst'in ve Tanguy'nin gerisinde kalacaktır bence." Dali resmine duyulan bunca ilgi ne ile ölçülebilir? Elbette buna resmi bilenler değer biçeceklerdir. Resmi satın alanlar bir hevese uyup giderler. Ama resim nedir? Tarihin içinden kalın çizgileri ile resmin kendi çıkar. Dali resimleri için gene Abidin Dino şunları söylemektedir: "... Bu resimlerin hepsi berbat mıydı? Berbat değilse bile yüzeysel becerilerdi. Direnç ve buluş kıvılcımmdan yoksun, sönük, akademik yapıtlar. (..) Sivri bıyıklı soytarı, hortlak, dünyayı eğlendirerek milyonlar kazanıyor, televizyon kameralarını oyalıyor, böylece şanlı ve zavalh ölümüne doğru adım adım ve yavaştan uzanıyordu." Onu yakından görenler bir deli ile karşılaştıklarını söylüyorlar. Bir deli, ama delilikle oynayan bir deli. Delilik onun görüntüsü kadar yöntemidir de. Ne denli başarılı ise onu oraya getiren deliliğin yöntemidir. Dali mi, Deli mi... Fueloil serbest UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Adaylık kavgasında 3 ölü, 5 yaralı MardinYeşilli sa, bu eylemden dolayı mahkum olanlar hemen cezaevinden salıverilirler; yargılanmakta olanlar ile ilgili davaiar da hemen düşer. Daha önce tütün tekeli ile ilgili yasada böyle oldu. Yasa çtktı; çıkar çıkmaz da sigara kaçakçılığından mahkum olanlar affedilmiş oldutar. Döviz suçları da böyle affedildi Altın kaçakçıları, döviz kaçakçıları, gümrük kaçakçıları sonradan çıkartılan yasalar ile affediidiler. Bunlarla da yetinilmedi; Pasaport Yasası'nda yapılan değişiklikle bütün bu suçlar için var olan pasaport yasakları da bir çırpıda kaldırılıverdi. Bundan sonra sıra "hayali ihracat'a gelmişti. Hayaü ihracatçıların affı için yasa çıkarıldı; yasa Çankaya'dan döndü. Dönünce kızılca kıyamet koptu Konu. Adalet Bakanlığı ile TBMM Adalet Komisyonu arasında bir çekişme ve tartışma konusu oldu. Silah satışı serbest bırakılınca kaçakçıların kazancı dışalım şirketlerine geçer. Ayrıcalıklı şirketler, bu işlerde de milyarlar kazanırlar Silah tekelleri ile aracı şirketler bayram ederler. Trilyonluk silah pazarı, başta Amerikan şirketleri olmak üzere iriliufaklı bütün şirketlere açılmış olur Silah satışları serbest bırakılınca her önüne gelen silah alacak değil ya!.. Elbette bu işin bir yolu. yordamı olacak... Silah taşıyacak yurttaşlar için herhalde bir "guvenük soruşturması" yapılacak... Tabii, ondan ne şüphe; bu güvenlik soruşturmasmdan "mi//iyetçi" ve "muhatazakâr" yurttaşlar kolaylıklageçecekler; adları "solcu", "devrimci've 'Marksıste çıkmış" olanlar da bu soruşturmalara takılacaklar... Böyle olunca da başta "islamcı" diye adlandırılan çevreler olmak üzere. devlet eliyle korunan ve kollanan kesimler silahlanmış olacaklar. "Silah" denilince şöyle uzun uzun düşünmek gerekir. Silah kimler için serbest olacak? Ve ne için serbest olacak? Kimlere yarayacak bu iş? Kim için? Ve ne için?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle