Katalog

Cumhuriyel Sahıbı Cumhurıyct Malbaacilık \e Gazetecılıl Turk Anomm Şırkelı adma Nadir N»di # Genel Yayın Muduru: H«s»n Ccnal. Mucssese Muduru tmine U$akllgil. Vazı Işierı Muduru Okı> GoiKnsin, # Haber Mcrkc/ı Muduru Yılçıa Baytr. Sayfa Duzenı Yonetmenı Ali Acar. 0 Temsılcıler ANKARA: Vılçı» D o t ı n . İZMİR Hikmel Çeliakıya. ADANA: Crtal Başl«n*ı«. laanbul HahCTlerr Kr*«n AkyıMız, Diş Haberler Ergıuı Balcı. Ekonomı Cengiz Turtun, Kultur CHal Lsler. Spor Danışmanı: Abdulkadir tuctlman, Duzeflme Refik Durbaş, Araştırma* Şahin Alpıy, IşSemiıka ^Hkran Krteao, Yun Haberlerı NredM Do£an, Dızı Yazılar Kernn Çılışkan. 9 Koordınaıor Mımel Korulsın. • Malı Işler Erol Erkvl. • Muhasebe Bulenl Vtner # BuıçePlanlama Stvf>ı Osmanbeşeoglu • Reklam \>S» Tonın. Ek Yavınlar Hulv» Akyol # Idarc Hu^nin f.urer. l$leıme Ondtr Çelik, Bılgıljlem Sail Inal 8 n u u ı v r >İIK»I ( a m h u n r a Malbaacılık vc Careteolıl T A Ş T u r k O c a g ı C ı d 39/41 CaJaJoitu 34314 lıı Pk 246İManbul T<rl 512 05 05 <20 h»lı. Tck> 22246 Fax (I) 526 60 72 0 Bumlar Ankare. Zı«l Gokalp Blv Inkllap S Mo I 9 ' 4 . Tel 133 II 4İ47. Tele» 42344 F u (4) 133 II 4! 428 • t r n i r H Zıva BU 1352 S 2 3. Tel 13 12 30. Tclc« 52359 F u 151) 19 53 60 0 A d n a I n o r j C a d 119 S N o I Kal I. Tcl I» )7 52 (4 h a o . T t t a 62155. F u {71)19 37 52 TAKVİM: 27 ŞUBAT 1989 îmsak: 5.11 Güneş: 6.35 Öğle: 12.21 İkindi: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.18 Dalyan'a bu yaz 500 bin turist bekleniyor Her şey turizm için mi ohnah? HAKAN KARA İZMİR Çevreciler, Dalyan ve kaplumbağalar için endişeli. Kaplumbağalar konusunda gerçekleştirilen kampanyalarla dünyaca tanınan bir yer haline gelen Dalyan'a, bu yaz 500 bin turistin gelmesi bekleniyor. Ancak Dalyan'da turizrn patlamasıyla birlikte olumsuz gelişmelerin de başladığına dikkat çeken çevreciler, "Bölge için bir an önce koruma planı geliştirilmelidir" dediler. Doğal Hayatt Koruma Derneği ise Dalyan'da turizm sezonu başlamadan acil koruma önlemlerin alınması gerektiğini açıkladı. Bu arada TBMM Çevre Komisyonu iiyesi SHP milletvekili Güneş Günseler, bölgede ciddi koruma onlemleri alınacağı yerde "özeUeştirme" konusunda başlatılan girişimleri sert bir dille eleştirerek, "Koruma bir devlet sorumluluğudur. Bu sorumluluk özel sektöre devredüemez" dedi. Kaplumbağalarla birlikte gelişen turizm hareketi, Dalyan'da hızlı bir değişime yol açtı. Dalyan'da artık "her şey turizm için". Dalyan Belecfiye Başkanı Ali Gun, Dalyan'daki yatak kapasitesinin bir yıl içinde yüzde yüz oranında arttığını açıkladı. Ancak altyapı yetersizliği, arıtma tesislerinin olmayışı, kuüanılan tarımsal ilaçlarla Köyceğiz Gölü'nde yaşanan, kitni zaman baiıkların ölümune yol açan kirlilik ve turizm patlamasının yol açtığı "çarpık gelişme" çevrecileri endişelendirdi. Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günttaer Peter, "Kuşkusuz turizm sayesinde burada yaşayan insanlann gelirlerini artlırması güzel bir şey. Ancak beslenmejen inek siit vermez. Konınmayan doga ise birkaç yıl içinde tüm çekiciliğini yitirir ve turizm biter. İnsaalann konuya daha uzun vadeii bakma Nakşilikten laüdige... Ortaokuldayken Nakşibendi tarikatına giren ve burada altı yıl kalarak yükselen t. Zeki Eyüboğlu Bektaşiler, Halvetiler ve Mevlevilerle de ilişkilerde bulunmuş. "Anadolu'daki gelenekleri, töreleri eşeleyince birçoğunun çoktanrıh dönemlerden kaldığım gördüm." ALPAY KABACALI Yayımlanmış, yayımlanmamış kitaplarının sayısı 71 'e ulaşıyor. Listede neler var neler... Divan şiiri üzerine incelemelerden "Anadolu uygarlığı"nı konu alan çalışmalara, dinler ve mezhepler tarihinden folklor derlemelerine, felsefe çevirilerinden etimoloji sözlüğune kadar "türlü çeşitli" konular... Yayımlanmayanlar arasında romanlar, şiirler, anılar bile var... tlk yazısı 1946'da, öğrenciliği sırasında "Tarihlen Sesler" dergisinde yayımlanmış. Demek.ki 43 yıldır yazıyor... lsmet Zeki Eyüboğlu, ortaokul öğrencisiyken Fatih'te Şeyh Siileyman Efendi'nin tekkesinde Nakşibendi tarikatına giriyor. Yıl 1939. Nakşibendiliği 1945'e kadar sürüyor, tarikatın birtakım aşamalanndan geçerek yükseliyor. 1942'de, Fatih'teki Kilise Camisi'nde imarnın bulunmadığı zamanlarda namaz kıldırmaya baş Ismet Zeki Eyüboğlu'nun 36'sı yayımlanmış 71 kitabı var tlk 4 ayrla D • vitamini ANKARA (UBA) Çocuğa anne sütünün yeterli olduğu ilk dört ayda D vitamini dışında başka besin verilmemesi gerektiği bildirildi. Doç. Perihan Aslan, "Binlerce bebek yanlış ve dengesiz beslenme kurbant" dedi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Perihan Aslan, bebeğin sağlıklı buyümesi için annenin doğum öncesi beslenmesinin önemine işaret ederek kötü beslenme sonucu ölü, erken, cılız, bedensel ve zihinsel özürlü çocuklar doğduğunu söyledi. Bebeğin iyi beslenmesinin en iyi göstergesinin standartlara uygun büyüme gelişmesi olduğunu belirten Doç. Aslan, anne ve babalarm bebeğin gelişim çizelgesini çok iyi takip etmeleri gerektiğini açıkladı. Dalyan 'da kaplumbağalarla birlikte gelişen turizm hareketi hızlı bir değişime yol açıyor. Ancak turizm hareketiyle birlikte olumsuz gelişmelere dikkat çeken çevreciler acil koruma önlemlerinin alınması gerektiğini vurguluyorlar. sı gerekir" diye konuştu. Doğal Hayatı Koruma Derneği ise bölge için genel bir "idari planı"nın hazırlanmasına kadar alınacak acil onlemler konusunda rapor hazırladı ve bunu Devlet Bakanı Adnan Kahveci'ye gönderdi. Beş sayfahk rapor dört bölümden oluştu. " E ğ i t i m Çanşmabuı" başlığını taşıyan ilk bölümde Dalyan halkının mutlaka çevre korumasında bilinçlendirilmesi gerektiği belirtildi. İlk ve orta dereceli okullarda "çevre bilinci" konusunda eğitim verilmesini öneren Doğdl Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergiz Yazgan, "İlkokullar için egitici boyama kitaplan hazırlaoabilir. Aynca ortaokullarda da bizim saglayabileceğimiz video ve slaytlarla çevre ve kaplumbağalar konusunda öğrencilere bilgi verilebilir" dedi. Yazgan, aynca yöre halkının da çeşitli yöntemlerle bu konuda bilinçlendirilebüeceğini vurguladı. Turistler için video gösterilerinin yapılacağı ve bölgenin tarihi özellikleri ile kaplumbağalar hakkında bilgi edinebilecekleri danışma bürolarırun kurulmasım öneren Yazgan, raporda alınması istenen onlemleri şöyle açıkladı: "Eğitimin yanı sıra olayı iiç bölüme ayırdık. Kumsala araba girişinin yasaklanması, sahilin kontrolü için gece giindüz üniformalı bekçilerin bulundurulmasım istedik. Aynca beili bir saatten sonra burada çalışma yapan araşnrmacılann dışında kimse kumsala sokulmamalıdır. Kumsalda halen bulunan iki lokantanın dışında yeni tesis yapımı yasaklanmaJıdır. Tuvaletlere bir çekidiizen verilmelidir. Temizlik belediye tarafından diizenli olarak yaptınlmalıdır. Belediye bunun dışında kuma sokulmayan türden güneş şemsiyelerini de burayajgelen turistlere kiralayabüir. Tabii akşam loplanmak iizere." PORTRE İ. ZEKİ EYÜBOĞLU Yazar ve çevirmen 1925'te Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu. Vefa Erkek Lisesi'ni (1948), IÜ Edebiyat Fakültesi Klasik Filoloji Bölümu'nü bitirdi (1953). Bir süre öğretmenlik yaptı. 1959'dan bu yana İstanbul'da serbest yazar ve çevirmen olarak çalışıyor. Çeşitli gazete ve dergilerde çok sayıda yazısı ile telif ve çeviri 36 kitabı yayımlandı. Kitaplarından başlıcalan Divan Şiirinde Sapık Sevgi (1968), Anadolu İnançlan (1974), İnsanın Boyutlan (1979), Alevilik, Sünnilik, İslam Düşiincesi (1979), Şeyb Bedreltin ve Varidat (1980), Anadolu Uygarlığı (1981), Kendi Sozleriyle Atatürk İlkeleri (1981), Mezhepler Tarikatlar Tarihi (1987), Türk Dilinin Etimoloji Sözlügü (1988), Mevlana'dır Konuya ilişkin yapıtlar, belli alanlara yönelikti. Oysa bunlann dışında, el sürülmemiş başka alaıılar vardı. Sözgelimi halkbilgisi variıklan... Bunlar üzerinde calışmaya başlayınca, kaynak sorunu ortaya çıktı. Anadolu'da yasadığım, gezdigim yorelerde birtakım geieneklere, törelere, alışkaniıklara rastlıyordum. Bunları biraz eşeleyince çok daha eskilere gittim, birçoğunun çok tannlı dönemden kaldığım gördüm. Felsefe insana bir bakış açısı veriyor. Bundan yola çıkınca sonınlan görmek daha kolay oluyor." sürdürurken Anadolu gezilerine çıkar; Türkiye'nin 57 ilini dolaşır: "Eski çağ, ilkçağ uygarlıklannın kalıntılannın bulunduğu yerlere, aynca köylere gittim. Bu gezilerden en çok şunu ögrendim: Anadolu tarihi kopmamış. 1071'de Selçuklularla da basUmamış. En annmış, yeni sayılan kurumlarda bile. özellikle geleneksel, töresel nitelik taşıyanlarda, en eski çağlardan kalraa izler var. Dügünlerden sunnetlere değin..." Geliyoruz İsmet Zeki'nin ilgi ve araştırma alanlarından bir başkasına; tarikatlann, mezheplerin İslam dinindeki yerine. O, bunlann dinle bağdaşmadığını söylüyor: "İslam dininde aynlık yok. Bu konuda Kuran'da ayetler var, hadisler var. Butun mezhep ve tarikatlann Kuran'ın son biçimini almasından sonra ortaya çıktıgı göriilür. Bunlann doğuşunun başlıca nedeni şu: İslamiyet komşu ulkelerde yayılmaya, tutunmaya baslayınca, Kuran yöresel gereksinmeleri karşılayamaz oldu. Karşısına başka odaklar çıkanldı. Bunlar yeni bir yoruma gittiler, mezhepler böyle doğdu. Dört mezhebin inantşlan karşılaştınlınca, uygulama bolumlerinde (namaz, oruç vb.) aynlıklar görülür. Bunlann da yöresel gereksinmeler sonucu olduğu anlaşılır." jsınet Zeki "Laik demek dine karşı olmak demek değil". lıyor. Çocukluğunda, çevresindeki Çepni'lerden etkilenerek Bektaşiliğe merak sarıyor, yaşamı boyunca Bektaşilerle sıcak ilişkilerde bulunuyor. .Sahaf Muzaffer Ozak'la yakınlığı sonucu Halveti tarikatına da giriyorsa da, gerekli aşamalardangeçmiyor... Mevlevileri tanıyor, "Mevlevi muhibbi (dostu)" oluyor... mıyor... Tekkede bulunduğu günlerin etkisiyle önce divan edebiyatına yönelik çalışmalar yapan lsmet Zeki, felsefe öğrenimi gordukten sonra dünyaya daha değişik açılardan bakmaya başlıyor. Bu bakış açısı, aynı zamanda, onun birbirinden kopuk gorünen çalışma alanlan arasındaki bağlantıyı sağlıyor. Önce kısa bir açıklama yapalım: Ona göre, "Anadolu medeniyetleri" yok, bir "Anadolu u>garlığı" var. Anadolu'da tarih boyunca yaşayan toplulukların bu topraklarda ortaya koyduklan ürünleri, gösterdikleri başanlan birbirini izleyen buluş ya da uygarlık evreleri olarak değerlendiriyor. Ve diyor ki: İnsan Kaynağını Geliştirme Vakjı Geciken öğrenim 1948 yılında, Nakşibendilikten dolayı biraz gecikmiş olarak, lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'ne yazılan lsmet Zeki Eyüboğlu, burada felsefe tarihi, sistematik felsefe, ilkçağ tarihi, klasik filoloji bolümlerinden sertifika alıyor. I953'te fakülteyi bitiriyor. öğretmenlikleri ve kimi ansiklopedilerdeki çalışmaları dışında, bağım Felsefenin önemi sız yazar olarak calışmalarını sür"Özellikle Anadolu uygarlığı, dürüyor. Ancak bunca yazarlık Anadolu'da konuşulan diller, fetuğraşı, bunca kitap geçimini yal sefe vöntemi çerçevesinde ilgimi mzca kalemiyle sağlamasına yet çekmeye basladı. Bu da yetmedi... Anadolu tarihi lsmet Zeki, üniversiteyi bitirdikten sonra 19481953 arasında *Türk Folklor Araştırmalan' dergisinde "Anadolu halkbilgisi varlıklanyU Ugili derlemeier" yayımlar. Bunlar daha çok doğup büyüdüğü Karadeniz yöresinde kemençe eşliğinde söylenen türkülerdir. Sonradan, araştırmalarını Assos'taki Athena tapınağı 2 bin yıl sonra yeniden dikiliyor ABD'de yankılara yol açan kitap ABD başkanlarının önemli siyasi kararları alırken çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkların etkisinde kaldıklarını öne süren kitap "Beyaz Saray'da Gizli Rahatsızlıklar" adını taşıyor. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Geçirdikleri agır hastauklann bünyelennde yaptığı fiziksel ve psikolojik tahribatın A B D başkanlarının önemli siyasi kararlarını "büyük ölçüde" etkiledıfini tartışan bir kitap ABD'de yankılara yol açtı. Dr. Kenneth R. Crispell ve Carlos Gomez tarafından kaleme alınan kitap "Beyaz Saray'da Gizli Hastalıklar" adını taşıyor. Sağlıklannın bozulmasının politikacıların muhakeme yeteneğini aynı ölçüde bozduğunu ileri süren kitabın yazarlanndan Dr. Crispell, Virjinya Üniversitesi Tıp Fakültesi Emerjtus Profesörü. Kitap,'1972 başkanlık seçimlerinde senatör Thomas Eagleton'un psikolojik tedavi görmek üzere 3 kez hastaneye yattığının ortaya çıkmasmın seçilmesine mal olduğu anlaülarak başlıyor ve bu örnekten yola çıkılarak "Bir siyasetcinin karariannın sadece akıl hastalıklanndan etkileneceğini düşunmenin yanbş oldugu, çiinkü fiziksel hastalıklann da aynı ölçüde etkili olduğu" vurgulanıyor. Kitabın incelediği ilk başkan Wilson. Çeşitli mide hastalıklanndan nıuzdarip olan Wilson'un ömrü boyunca aldığı tüm karar Beyaz Sarayhn 'hasta? üderleri Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları sonucu Athena Tapınağı'nın 36 sütun başlığından 32'si bulundu. Serdaroğlu tapınağa ait taşların köylüler tarafından inşaatlarda ve değirmen tası yapımında da kullanıldığını söylüyor. CEM HAMULOĞLU Antik çağın Batı Anadolu kıyısındaki önemli liman kenti Assos'ta (Behramkale) bir deprem sonucu yıkılan Athena Tapınağı, yaklaşık 2000 yıl sonra Lesbos Adası'na bakan tepede yeniden kuruluyor. Assos antik kentinde 8 yıldır Prof. Dr. Ümit SerdarogIn başkanlığında sürdürülen kazılann ilginç sonuçlan arasında, antik limanda belirlenen iki batık ile nekropol (mezarlık) alanından elde edilen "mezar hediyeleri" bulunuyor. Athena ayaklanıyor ANKARA (ANKA) "tnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı" adıyla yeni bir vakıf kuruldu. İstanbul'da kurulan ve tescil edilerek Resmi Gazete'de ilan edilen vakfın kurucuları arasında Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı ve eski Türkiye Odalar Birliği Başkanı Ersin Faralyalı ile gazeteci Yavuz Donat da bulunuyor. Amacını "Türkiye'de sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeyi olumsuz yönde etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılması ya da azaltılması için çaiışmak" olarak belirleyen vakfın kurucuları şunlar: Halil Celaleddin Başaran, Feridun Behçet Yücel, Ayşen Bulut, MJAural Dural, Şener Macun, Mithat Çoruh, Yavuz Donat, Turgut Tokuş, Ya günümuzde? "Bugün" diMehmet Ersin Faralyalı, yor İsmet Zeki, "Şeriat yandaşı görünenlerin çoğu, tarikal uygu Sunday Üner, Aykut Türkız Kline (Gökgöl), lamalannı yönlendiren kişilerdir. Bunların birçoğu de>let kuruluş Ayşe Tunalıgil, Gülseven lanna değin girmiş. Sözgelimi, ta Guyen. rih boyunca Anadolu isyanlannın elebaşısı. Nakşibendi tarikatıdır. Bugün toplumsal olaylann içinde öncü durumunda olan, laikliğe karşı t uygulamalan yönlendiren, aynı tarikat..." PanAm uçağına bomba ihbarı Istanbul Haber Servisi PanAm Amerikan Havayolları'nm New YorkZiirih, lstanbulAnkara seferini yaparken "bomba ihbarı" yapılan yolcu uçağı Yalova üzerinden geri dönerek Atatürk Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. 19 yolcu ve 6 mürettebatıyla 16.47'de Ankara'ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı'ndan hareket eden Boeing727 tipi yolcu uçağı Yalova üzerindeyken kontrol kulesine bildirilen bomba ihbarı aynı anda kaptan pilota ulaştırıldı. Istanbul'a geri dönen uçakıa yapılan arama sonucu ihbarın asıtsız olduğu anlaşıldı. Türban... Konuşmamız, laiklik üzerinde yoğunlaşıyor. İsmet Zeki, çok sayıda cami yapımından "eski Süryani rahibelerinin başörtüsüne benzeyen türban"a, Mevlana Muzesi girişindeki "Kim burayı gezerse yetmiş bin Kâbe sevabı yapmış olur" yazısına, tekkelere, şeriatçıların uzun sakallanna, başlanndaki sarık ve dolaklarına kadar pek çok örnek sıralayıp " İ s lam dininin özüne aykın" diye nitelediği uygulamalar üzerinde duruyor. Laikliğin gerçek anlamını da şöyle açıklıyor: Bir deprem sonucu yıkılan Assos'taki Athena Tapınağı, yaklaşık 2 bin yıl sonra yeniden kuruluyor. lann bu hastalığın o dönemdeki safhası ile yakından ilgisine işaret ediliyor. Hastalığın nuksettiği ve Wilson'un ölume yakın olduğunu "düşundüğü" günlerin kararlarının daha "tevekkülane", sağlıklı günlerindeki kararlarının daha "atak" olduğu tartışılıyor. 40 yaşında kısmi felç olmasının ise onda bir miktar "kalın kafalılık" yaptığı ve bunu takip eden yıllardaki hassas siyasi kararlarında bunun etkisinin görüldüğü iddia ediliyor. Kitabın incelediği ikinci başkan ise Roosçvelt. Yüksek taıısiyon ve kalp hastalıklanndan muzdarip olan Roosevelt'in hastalıklarınm onun üzerinde yaptığı psikolojik etkinin ABD'ye Yalta Konferansı sırasında çok pahalıya mal olduğu öne sürülüyor. Kennedy'nirr iseteşhis konulamayan anemisinin onu Küba krizinin ilk günlerinde aşırı sinirli yaptığı, kendine güvenini yitirdiği anlatılıyor. Doktorlann o dönemde demir yüklemesinden sonra Keneddy'nin sinirlilik halinin ortadan kalktığı, ancak Küba krizinin de "nükleer savaşa çeyrek kala" durdurulabildiği kaydediliyor. Kitapta "lider rahatsızuklan" olarak sıralanan hastalıklar şunlar: Adison hastalığı, ülser, yüksek tansiyon, göz bozuklukları, kalp hastalıkları. Din ve birey "Laik bir kimseyi dine karşı göstermek yanlıştır. Bu, şundan kaynaklanıyor: Laik olan, bütün din verilerini toplumsal yonetimden uzaklaştınyor. Oysa inançlan toplumsal yönetimin odağı olmaktan çıkarmak isteyen, dine karşı gösteriliyor. Bu, doğru degil. Din, bireysel bir eğilimdir. Çünkü doletin dini olmaz. Kuran'da, hadislerde Tann. devleti cennete ya da cehenneme gönderecek diye bir buyruk yok. Tanrı. ancak tek tek gunah işleyenleri cennete ya da cehenneme gönderir. Bu dunımda birey sel olanla toplumsal olanı birbirinden ayırmak gerekiyor. Laiklik topsos'un geçmişini İ.Ö. 3. bin yıla lumsal bir Y.onlendirme odağıdır, dek gotürebiliyoruz" diyen Prof. din ise birey seldir. Bir ulke değişSerdaroğlu, önumüzdeki mevsinımez ilkelere göre, dine dayalılalerde Assos'ta yapılacak çalışmarak yonetilemez, yönlendirilemez. ları ise şöyle ozetliyor: Ancak bunu benimsedikten son"1989 programımız. kentin içi ra laik oluruz." ne girerek özellikle ünlü Yunan filozofu Aristoteles'in 2 yıl ders Laikliğin 1950'den sonra yavaş verdiği 'Gymnasium' ile (iyatro yavaş kemirildiğine, 12 Eylül'den da kazı yapmak. Bu arada Antik sonra da yalnız adının kaldığına limanda sualtı çalışmaları yapa inanıyor İsmet Zeki. Tekkelerin rak iki batık saptadık. Bunlardan kapatılmasıyla, giyim kuşamla ilbirisi Bizans batığı. Önüraüzdeki gili \e "TC'nin laiklik niteliğini yıllarda bu batıklar üzerinde de koruma amacını güden" devrim çaiışmak gerekiyor. Ama kazıda yasalarının yürurlükte olmalarıekonomik olanaklanmız çok sı na, anayasayla da korunmalarına nırlı. Çalışmalar bu şartlar altın karşın, uygulanmadığını ifade da oldukça uzun sürecek." ediyor. 1. Sağhk Kıırultayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağhk Meslek Birlikleri Danışma Kurulu'nun düzenlediği 1. Sağhk Kurultayı'nda, sağhk hizmetleri ve personelinin çalışma saatlerini protesto niteliğinde miting yapılması görüşü benimsendi. Kurultayın sonuç bildirgesinde benimsenen görüşler özetle şöyle: "Eğitim ve öğretim birimleri küçültülerek, uygulamah eğitim ve öğretime ağırlık vehlerek, sağhk personelinin kalitesi yükseltilmelidir. Sağhk hizmetlerinin aağıhmında sosyal adaleti sağlamak, koruyucu hekimlik hizmetlerine etkinlik ve yaygınlık kazandırmak, ülke gerçeklerine uygun, yeterli personel ve ücret politikası izlemek, devletin temel görevi olmahdır" denildi. İlk kez 18811884 yıllan arasında ABD'li arkeologlarca kazılan Assos'ta, Amerikaülardan 100 yıl sonra 1981'de Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu başkanlığında başlayan çalışmalar, daha uzun yıllar sürecek. Ama Athena Tapınağı'nın 1987 yılında yeniden dikilmeye başlanan sutunlan, "sıradan" gezginler için Assos'un geçmişi hakkında ilk bilgileri vermeye Assos'taki kazılarda bulunan "ölü hediyeleri" küçük heykefcikler. başladı bile. roğlu, "Ama sütunlardan çok ğına dek sürekli olarak kullanıl"Biz de ABD'li meslektaşlan kaybımız var. Bu yüzden kendi dığını kesinlikle öğrenmiş bulunumız gibi, önce tepede Athena Ta miz taraamlama yoluna gittik. FJ yoruz. Ele geçirdiğimiz ölü hedipınağı ile aşağıdaki nekropol ala deki olanaklar ölçüsıinde eksik yeleri arasında, pek çok miizemi/nında araştırınalanmızı yoğunlaş sülunları lamamlayarak yapının, de bulunmayan orijinal pişmiş tırdık. Aradan geçen 100 yıl için bütuncül bir görünüm taşımasına toprak heykelcikleri bulunuyor. de özellikle tapmak binasının pek çalışacağız. Tapınak için terael Bunlann yanı sıra Yunanistan'da çok taşının kaybolduğunu, yapı amacımız bu" diyor. Atina ve Korint'ten ithal edilmiş nın döşemelerinin yok olduğunu Nekropol alanında ise I.Ö. 3 koku ve içki kaplan ile Finike tisaptadık" diyen Prof. Dr. Serda bin yıla kadar Assos'un yerleşim pi 'alabastron' esans şişeleri de roğlu, tapınağa ait taşların köy alanı olarak kullanıldığını sapta bulmıan eserler arasında." lüler tarafından üışaatlarda ve de maya çalıştıklannı söyleyen Prof. ğirmen taşı yapımında kullanıldı Dr. Serdaroğlu, soyle sürdürüyor: Roma döneminin sonuna dek ğını söylüyor. 1981'den bu yana "İlk kez 1988'de derinlemesiııe önemini sürdüren, ama Bizans Athena Tapınağı'nda yaptıkları yaptığımız sondaj kazılannda dönemiyle birlikte önemini gidearaştırmalar sonucu, 36 sütun İ.O. 6. yüzyıla dek inen mezarla rek yitiren Assos'un geçmişi ise başlığından 32'sini ortaya çıkar ra rastladık. Böylece mezarlık ala tunç çağına dek uzanıyor. "Elde dıklannı belirten Prof. Dr. Serda nının İ.Ö. 6. yüzyıldan Bizans ça ettiğimiz çanak çömleklerden As Bügisayar kullanımında ^programh' dönem "Ortaöğretim kurumlarına 5 yılda 1 milyon bügisayar" şeklinde lanse edilen hayalci projeler, yerini daha gerçekçi bilgisayar politikalarına bırakıyor. TÜRFY KÖSF İZMİR Tınaz Titiz'in Devlet Bakanlığı yaptığı dönemde gündeme gelen 500 milyar liralık "ortaöğretira kurnmlanna beş yılda 1 milyon bilgisayar" projesi fazla "hayalci" bulunduğundan daha "gerçekçi bir ulusal politika" oluşturulması için çok yönlü çalışmalar surdürüluyor. Milü Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, rakarulara takılmanın yanlış olduğunu belirterek, "Sayın Başbakan'dan tarih bekliyonız. Mart başında bin civannda lisede pilot proje başlatacağız. Bu konuda ge'ç kalmış sayılmayız" dedi. Vehbi Dinçerier'in Milü Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olduğu dönemde ortaöğretim kurumlarında gundeme gelen bilgisayar kuUammı, satın alınan 1100 bilgisayann seçilen okullara dağıtılmasıyla başlatılmıştı. Ancak bu bilgisayarların büyük bölümü "demirbasa kaydedilip, kilitü odalarda tozlanmaya terk edilirken" Tınaz Titiz Devlet Bakanlığı yaptığı dönemde konuya yeniden el attı. Titiz, "Beş yıl içinde okullara 1 milyon bilgisayar alınacağım" söyleyince Türkiye, bilgisayar şirketleri için "iştah kabartıct bir pazar" oldu. Ancak uzmanlar sürekli olarak "beş yılda 1 milyon bilgisayar" hedefinin hayalci bir hedef olduğunu, bugün ABD'de bile eğitimde kullanılan bilgisayar sayısının 2 milyon olduğunu anımsattılar. Türkiye Üniversiteleri Bilgisayar Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Oğuz Manas da "LJygulama adım adım, pilot projelerie baslaül malı. Bir anda 1 milyon bilgisayar almak işe yaramaz. Daha önce okullara dagıtılan 1100 bilgisayar, bunlan kullanacak öğretmen bulunamadığı için atıl duruyor" dedi. 12. Milli Eğitim Şurası'nda da konu gündeme geldi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, " 2 1 . yüzyıl insanım yaratmak" için bilgisayar destekii eğitimin önemini vurguladı. "Eğitimde yeni teknolojiler" komisyonunun raporunda da "Bilgisayariı eğitime başlangıç için okullan acele bilgisayarlarla doldurup sayısal hedeflere kısa zamanda ulaşmaya çalışmanın çok yanlış olacağı unutulmamalı. Zalen bu lür bir yaklasım israfa yol açacağı gibi mali kaynaklann buna imkân vereceği de şüphelidir" denildi. Raporda, aynca Türkiye'nin en kısa zamanda kendi mikro bilgisayarını üretecek duruma gelmesi gerektiği ve "Türkiye'nin, gelişmiş ve balta gelişmekte olan ülkelerio ömriinü doldurmuş teknoloji urunlerini çok yüksek fiyatlarla salmaya çalıştıkları bir ülke olmaktan kurtulması" gerektiği vurgulandı. Bu kararlar doğrultusunda öncelikle, "özel sektöriin potansiyelini" görmek için bir pilot proje başlatılması kararlaştınldı. Pilot projeye katılacak şirketler, seçilen okullarda bilgisayarlarını tanıtacaklar. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, pilot projenin mart ayı içinde başlatılacağını belirterek şunları soyledi: "Sayın Başbakan'dan tarih bekiiyoruz. Mart ayı başında pilot proje bin civannda lisede başlayacak. 21 şirket 49 okula bedelsiz bilgisayar verecek. Aynca iki yıldır ithal edilen, çeşitli nedenlerle kullanılamayan bilgisayariar var. Onlar da kullanılacak. Bu konuda önce bir deneme donemi var. Dünyanın her yerinde böyle. Biz de bu konuda geç kalmış sayılmayız." Hasan Celal Guzel, "Bir milyon bilgisayar rakamnın hayalci bir hedef olup olmadığına" ilişkin soruya da "Rakamlara takılmak doğru değil. Hükümet programında vade yoktu, bu iş 5 yılda olacak denmiyordu. Önemli olan Türkiye'nin bu konuya girmesi" yamtını verdi. TÜBİTAK tarafından yurütülen çalışmalar sonunda da bir bilgisayar prototipi geliştirildi ve bu bilgisayann teknik bilgisi, şemaları bir şirkete verilerek uretimine başlandı. TÜBİTAK Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitusu Müdurü Doç. Dr. Hasan Güran üretilen bu bilgisayarlarla bakanlığın pilot projesine kendilerinin de katılacağını belirterek şu bilgileri verdi: "Biz, geliştirdiğimiz prototiplen Tİ BİTAK için de 10 adet urettik. Bilgisayann kendisini yapmak sorun değil, yazılım daha zor. Dünyada geçerli jazılım(Devanu 17. Sayfada)