19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HAVA DURUMU Meteoroloıi Genel Müdüriüjju'nden aknan bilgıye göre yurdun Ku2sy Ege KIyılan ile Bohı, Zonguldak ve çevreleri yağmurkı ötekı yerter az tnılutlu ve aptk geçecek. H/Wft SICAKUĞl Oeflışmeyecek. Rüzgâr guney ve batı yonlettten orta kuvvette yer yer.kuvvetJı baü bölgetenmizde fırona şekhnde esecek Dendenmude rtugar: KıUe ve lodostan 46 Marmara Ege ve Karadenc'de 7 ı!a 8 kuvvetmde saalle 1627 Marmara Ege ve Karadenc'de 3340 deniz mıi bızta esecek DENİZ. Mutedıl Marmara * Van Gölü'nde hava az bulıtlu gececek Rüzgar güney ve batı yönlerden hafif. B Y A B S B B B B B Y Baktesr Y Bılecık S Bmgö S BıtJs Y Bokj Bursa Y Çanaknaie Y Çonjro B Denızlı B yajmurtı. Adana Adapaan Adıyaman Afyon Aflrı Arttara Anökya Antaiya Artvın 23° W° Oıyartakır 16° 2° Marasa 20° 11° E*rne 18° 10° K Maraş 19° 5°Erancan 2° 14°Mersm 16° 5°Emjruftı 3°16°Muaia 16° 4°Muş 2°14°Eslo$«l«r 17° 4°Nıflde 16° 4°Gaaantep 2 0 ° 0 22° 14° Giresım 19° 9° Gumuşrıane B 12° 3° Ftee 6° 1° Samsun 12° 3° KaHsân 21° 13° Isparta 15° 6°&ırt 19° 10° Istanbul 11° 18° Sınop 21° 10° Izmr 21° 14° Sıvas 13° 2° Kare 5°n°l«lordağ 13° 2° Kastamonu B 17° 0°Trataon 16° 8°Kayüen 16° 1° Imcelı 21° 11° Kırklarelı 18° 10° Uşak 15° 3° Van 19°14°Kon»a 16° 4°Yozsa! 15° O°Kütahy» 14°1° Zonouktak 18° 10° Malatya HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGUN ». 27 ŞUBAT 1989 DUNYA'DA BUGUN Amsterdam Amman Atına BaOdat Barceiona Y A Y A 6° 24° 19° 26° 14° 2° 16° 6° 5° 6° 8° 2° 19° 25° 25° 5° 21° 2° 22° 6° 5° 22° Lsnıngrad Londfa Madnd M.lano Montreal Moskma Munıh NewYort Oslo Pans Prao Rıyad Homa Sotya Sam ICIAHV Ö 10 k m ** an /? A ac k B bukjflu K kartı S ast v yajmunu Kahire* K Y Belgrat Y Berlın Bonn Y Bruksel Y Y K Ccnevre B Ceoyır A Odde A Dubayı Frankturî Y A Gırne K Heismkı A Kinre Kopcnhag Y Y KMı A Leltoşa iınus Virşora venedik Vıyana Zunh K Y Y Y y K Y B K Y Y A Y Y A A A Y Y Y K 1° 8° 11° 15° y 1° 5° 8° 2° 10° 6° 25° 16° 16° 24° 21° 22° 7" 14° 7° 2° MEHMED KEMAL POUTIKA VE OTESI Benerci'den Bu Yana... Son elli yıllık edebiyatımızda şiirleri bir toplatılan, bir serbest biFakılan şair Nâzım Hikmet olmuştur. Bu yuzden hangi şiirleri doğrudur, hangisi yanlıştır, belirlenememiştir. Bütün şiir ve duzyazılarının toplamı bir Bulgar baskısı vardır. Ama onun da tam olduğu söylenemez. Asım Bezirci dostumuz bütün şiirlerini eleyen bir çalışma yaptı. Elindeki kaynaklar ne denli yeterlidir? Bulabildiği şiirler vardır, bulamadıkları vardır. Nâzım Hikmet adıyla çıkardığı son kitap, daha kapsamlı şiirlere ışık tutucudur. Adam Yayınları, şiirterinin en doğrusunu araştırmaya girişmiş, Memet Fuat, türlü kaynaklardan yararlanarak en doğru örnekleri toplamıştır. En doğruları mı, degil mi tartışması yapılacaktır. Bu derleme ve çalışmalardan üçü yayımlanmıştır. Şiirler 1, 2, 3 diye numaralanırken, her kitaba bir de ad konmuştur. Bunlar 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kuvâyı Milliye'dir. Ötekiler de ardından gelecektir. Şiirleri derleyen, toparlayan, en yanlışsız duruma getiren editör şöyle demektedır: "Nâzım Hikmet'in çok güç koşullarda korunmuş, elden ele geçmiş, bazıları sağlığjnda basılamamış, bazı I an özen gösterilmeden basılmış olan yapıtları, bu işe gönül vermiş eteştirmenlerin çabalarıyla içerde ve dışarda yıllardır derlenip toparlanmaya çalışılmış, amaçeşitli nedenlerden kaynaklanan yanlışların, karışıklıklann bir türlü önü alınamamıştır Bu yolda daha önce yapılan bütün olumlu çalışmalar, Nâzım Hikmet'in kitaplarınm ilk basımları, arkasında bıraktığı müsveddeler mekanik yaklaşımlara düşmeden, durumlara, türlere göre ayrı değerlendirmelere gidilerek büyük bir özen ve duyarlıkla yeniden gözden geçirilmiş, konunun uzmanı eleştJrmenlerin özverili katkıları ve ortak çabalarıyla, sanatçının özellikleri, kendine özgü kulianımları gölgelemeden, yanlışların düzeltilmesi, karışıklıklann, tutarsızlıkların giderilmesi sağlanmıştır." Görülüyor ki iddialı bir çalışmadır, gerçeklere uygun düşüyorsa çok geçerli bir hizmettir. Nâzım Hikmet gibi büyük bir şairin şiirleri yalan yanlış, çarpık çurpuk basılmamalıdır. Böyle büyük bir şaire sahip ülkelerde bu çalışmaları devlet yapar, sanata verdıği önemi kanıtlar. Ne çare ki bizde bu yapılacak yerde yasaklanıyor. Son yıllarda halkımızın demokratik özlemlerinin baskısı yasaklara direnmiştir. Nâzım Hikmet karanlıktan aydınlığa çıkmıştır. Nâzım'ın şiirlerini gözden geçırırken 'Benerci Kendini Niçin Öldürdü"yu yeniden okudum. Yıllar öncesi okurken çok şey gözden kaçmış, yavaş yavaş toparlanıyor. Sanatın yaşama ortamı üstünde birçok baskılar vardır. Bir şairin bunları aşarak söyleyeceğini söyleyebılmesi çok güçtür. Nâzım, bu güçluğü aşmak için çok çaba harcamıştır. Kulağını kolayından göstereceği yerde zorundan göstermiştir. Benerci'de bir işkence bölümü var. Bundan yıllarca önce yapılan işkencelerle bugünkünü karşılaştırmak ıçın kimi dizeleri alıyorum: Uykulara kabus gibi çökebilirim tırnak sökebilirim, kulakların içine kurşun dökebilirim. Ellerin derisini eldıven gibi soymak, toltuk altına kaynar sudan yeni çıkmış hindi yumurtası koymak sirke damlatarak gözleri oymak domuz topu ıtlak olunan usul.... Grevde yakalanan Hintlilerden birinin taze kesılmiş başparmağı... Kesildikten sonra yarım santim uzamış tırnağı ... Demek o yıllarda çarmıha germe, elektriğe tutma, hortumla soğuk su sıkma, erkekliğinı burma, yakınlarının gözü önünde işkence yapma... Bu oyunlar bilinmiyormuş... Günümüzde işkenceciler, Britanya polisinden çok ilerdedir. Hem İşkence Sözleşmesi'ne 'yapmayacagız' diye imza atarlar hem de işkence yaparlar. Yaptıktan sonra 'gösterin' derler. Benerci'den bu yana çok ileri gitmiştir işkence... Hangi Hindistan?... atom araştırma merkezi... Hangisi? Bunların tümü, Hindistan'ın ta kendisi değil mi? Öyle. Belki de Bombay'dır Hindistan'ın kendisi. 9 milyon insanın yaşadığı... Bağımsızlık meşalesinin ilk kez yakıldığı... 'Altkıta'nın tüm çelişkilerinin, etnik ve dinsel mozaiğinin inanılmaz canlılıkta yansıdığı Bombay... Adım başında burun buruna gelinen çelişkılerin iç içeliği, toplumsal uçurumların gözle görülür, elle tutulurluğu, insanı gerçekten şaşırtıyor bu kentte. Tıpkı, havaalanından kente yol boyunca uzanan yürek parçalayıcı insan manzaralarından hemen sonra, Bhabha Atom Araştırma Merkezi'nin insanı şaşırttığı gibi. Hindistan'ın bugün adam başına milli geliri, 250 Amerikan Doları civannda. Ama buna karşın bilim ve teknoloji alanında gerçekten büyük atılımlar yapabilmiş, yapabiliyor. Amerika ve Sovyetler sonra da İngiltere, Fransa ve Çin'den oluşan nükleer kulübün üyetiğine bugün en yakın aday durumunda. Nükleer bomba yapma yeteneğine sahip olduğu kesin. Hatta şimdiden atom başlığı var deniliyor Hindistan için. Bununla birlikte, uçak dışında, nükleer başlık atma sistemlerini henüz yeterince geliştiremedıği de bir gerçek. Cumartesi günü Bombay'da Cumhurbaskanı Kenan Evren'le birlikte gezdiğimiz Bhabha Atom Araştırma Merkezi, Hint nükleer gücünün en önde gelen kuruluşlanndan biri. Bugün Hindistan'ın toplam enerji üretiminin yüzde 3'ü nükleer kaynaklı. Bu oranı 2 bin yılında yuzde 15'e çıkarmayı planlamışlar. Hindistan bilim ve teknoloji alanındaki çarpıcı ilerlemeyi neye borçlu? (Boşlarafl 1. Sayfada) Bu sorunun tek bir karşıhğı olduğu anlaşılıyor: Ülkede genellikle geçerli yoksulluğa karşın, elitist (seçkinci) eğıtıme verilen önem ve ağırlık. Halen Amerika'da yüksek teknoloji, "HighTech" alanında tam 500 bin Hintli her düzeyde bilimsel eğitim ve oğretim görüyor. Hindistan'da her yıl, çok çetin bir sınav sonunda 2 bin üniversite mezunu seçilerek, Batıdaki seçkin bilim kuruluşlanna daha ileri eğitim ve araştırma yapmak için gönderiliyor. Evet; Hindistan'da adam başına düşen milli gelir Türkiye'nin ancak beşte biri kadar. Ama bu durum eğitim, bilim ve teknolojiye bu ülkede ayrılan fonları etkilemiyor. Birçok alanda katettiği mesafe açısından Türkiye'nin de önünde. Acaba Hindistan'da önceliklerle sonralıklar birbirine mi karıştırılıyor? Böylesine yoksulluğun yaşandığı 800 milyonluk koskocaman bir ülkede, seçkinci eğitime ve bilimsel araştırmaya bu denli büyük yatınm yapmak doğru mu? önce ekmek, sonra nükleer güç mü? Yoksulluğun ve varsıllığın bu kadar çarpıcı biçimde kol gezdiğı, küçümsenemeyecek bir beyin göçünün yaşandığı bir ülke için hiç kuşkusuz sorulabilir bu sorular. Ama seçkinci nitelik de taşısa, egitım ve bilime aynlan fonların boşa harcandığını öne sürmek herhalde söz konusu olamaz. Hele Türkiye gibi Hindistan'ın beş katı daha yüksek kişi başına milli gelire sahip bir ülkede, genel eğitime ayrılan payın her yıl küçülmekte olduğu, bilimsel araştırmanın yıllardır baş aşağı gittiğı anımsanırsa, Hindistan örneği üstünde şöyle bir düşünmek yararlı olabilir. Eğitim ve öğretime her düzeyde hak ettiği önem verilmeksizin, çağı yakalamak, 21. yüzyıla hazırlanmak olanaksızdır... Evren'e amağan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, on gun suren Asya gezisini tamamlayarak yurda döndü. Cumhurbaşkanı Evren, yurda dönuşunde uçakta gazetecilere gezisiyle ilgilı bir değerlendirme yaptı. Gazetecıler de Cumhurbaşkanı Evren'e yeni evi için kapı alarm cihazı armağan ertiler. (Fotoğraf: AA) Dünyayı ayağa kaldırmak yanlış "Allah razı olsun, köşeyi döndüm diyordur. 200 dolara çıkmış kitabının fiyatı. Kimse ses çıkarmasaydı bu kadar satamayacaku. Bir kişi böyle şey yazdı diye dünya>ı ayaga kaldırmak doğru degil. Biliyorsunuz devletimiz laiktir. Zaman zaman oluyor böyle şeyler. Türkiye'de İçişleri Bakanlığının yelkisi var. Gerekli gönirse yasaklar." Partiler arasında bir mutabakata varılarak dinin politikaya alet edümesinin önlenmesi konusunda Salman Rüşdü'nün "büyük Cumhurbaşkanı'nın bir girişimde sansasyon" yaparak, "kitabının bulunmasını nasıl karşıladığını sosatışını arttırdığı"nı söyleyen Ev ran bir gazeteciye Evren, şu yanıtı verdi: ren, şöyle dedi: (Baştarafı 1. Sayfada) Cumhurbaşkanı Evren, on gün süren ve üç ülkeyi kapsayan Asya gezisinden Ankara'ya dönerken, uçakta gazetecilerin sorularıni yanıtladı. "Şeytan Ayetleri" kitabını okumadığını, gazetelerden bilgi edindiğini belirten Evren, "Bazı insanlar meşhur olmak için birçok şeyi, hatta hapse girmeyi goze aiıriar, sırf gazetede adı, fotoğrafı çıksın diye cinavet işleyenler vardır" diye konuştu: Rüşdü 2 hafta içinde de infaz edilecektir" dedi. Kimligi belirsiz kişinin okuduğu bildiride daha sonra şöyle dendi: "Dünyadaki tüm devrimci MüsItiman güçlerin Beyrut'ta yaptıkları olağanustu toplanüda, Humeyni'nin fetvasının uygulanması kararlaştınldı ve cani Salman Rüşdü'nün 27 şubat ile 15 mart arasında öldüriilmesi için bir gnıp görevlendirildi." Pakistan'm Karaçi kentinde bulunan tngiliz konsolosluğuna ait kütüphanede dün şiddetli bir patlama oldu. Patlama sonucu, kütüphanede bulunan Pakistanlı bir koruma görevlisi öldü. Patlamanın, Hint kökenli tngiliz yazar (Baştarafı 1. Sayfada) "Her tavsiyeyi kaale alırsak her gün bir şey yapmam lazım gelir. Biz şimdiye kadar buna benzer ne toplantılar. ne anlaşmalar gördük. Ama hiçbiri uygulanmadı. Dinin ülkemizde siy'asete alet ediiemeyeceğini zaten kanunlanmız soyler. Şimdi böyle bir toplantı yapılmasını yararlı görmuyorum." Türkiye'de laikliğin kökleştiğini belirten Cumhurbaşkanı, laikliğe aykırı akımlann artık başarı şansı kalmadığım söyledi. 1923'ten beri büyük mesafe alındığım, "35 kişinin girişimlerine pabuç bırakılmayacağı"nı sozlerine ekleyen Evren şöyle konuştu: "Demokralik sistemle idare edilen ülkelerde fundaraentalist, laiklige aykın hareketlerin daha çok sesi çıkıyor. Ama demokrasi olmayınca da yeraltına giriyorlar." Demokratik rejimde mücadelenin daha doğru olacağını belirten Evren, "Bunlar bizi korkutmamalı. Atatürk ilkelerine bağlı büyük bir kütle var artık Türkiye'de" diye konuştu. Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" adlı kitabı ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığını araştırdıklannı belirten polis yetkilileri, patlamanın sorumluluğunu henüz üstlenen olmadığını da bildirdiler. tran tslami Şura Meclisi, dün açıkoturum yaptı. Meclis Başkanı Rafsancani başkanlığında yapılan toplantıda milletvekillerinden lOffden fazlasımn imzası ile tngiltere ile diplomatik ilişkilerin kesümesinin kararlaştınldığı Tahran radyosunun dün geceki saat 20.30 haberlerinde duyuruldu. Türkiye'nin tutumu Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in bildirdiğine göre Salman Rüşdü olayında Türkiye'nin tutumu konusunda "Observer" Gazetesi'nde çıkan haberde, "Büyük bir Müslüman nüfusa sahip, ancak laik bir ülke olan Türkiye, Şeytan Ayetleri romanına karşı açık bir tavır almadı. Ancak uyelik için başMirduğu ve Tahran'daki diplomatlannı çeken Avrupa Topluluğu, Ankara'nın destegini istiyor" dendi. Bu arada Salman Rüşdü, Ayetullab Humeyni'nin, hakkındaki ölum kararından sonra saklandığı yerden "Observer" Gazetesi'ne kitap eleştirisi yazdı. Philip Roth adlı yazarın özyaşamöyküsü hakkındaki eleştirisinde Rüşdü, kendisi ile Roth arasında "benzerlik" bulunduğuna da işaret etti. Rothun da 1959 yılında yazdığı bir roman, Yahudi toplumunda "Şeytan Ayetleri"ne benzer, ama daha hafif nitelikte sorun yaratmıştı. Salman Rüşdü'nün, "Observer" Gazetesi'nde kitap eleştirisinin yanı sıra gazetenin kültür servisi şefı Blake Morrison'la görüşmesinin bir bölümü de açıklandı. Rüşdü, hem telefon ettiği hem de not yazdığı Morrison'a, eleştri yazısını göndermekte geç kaldığı için özür diliyor ve "Geç olması hiç olmaraasından iyidir" diyor. Morrison ise Rüşdü'nün "herhangi bir ruhsal bunalım içinde görunmediğinin ve duruma iyi dayandığının" sesinden anlaşıldığını söyledi. "The Sunday Times" Gazetesi, Şeytan Ayetleri'nin yayıncısı Penguia ile tngiltere'deki Müslüman toplumu arasında anlaşma araudığıru bildirdi. Gazete, yayınevinin kitabın halen mevcudu tükenen lüks ciltli pahalı baskısının ardından cep kitabı boyutunda ucuz baskısım yapmaktan vazgeçmesi durumunda militan Müslümanlann da yürüttükleri kampanyadan vazgeçmeleri şartı aradığını öne sürdü. Gazete, yayınevinin aynca bundan sonraki lüks ciltli baskılarda kitabın içine, "Bu bir romandır ve hayal üriinüdür" şeklinde bir uyarı koymayı düşündüğünü de kaydetti. Diğer yayınevlerinin ise Penguin'in böyle bir çözüm aramasi durumunda, "tavizlerin sonunun gelmeyecegi" şeklindeki uyarıları da gazetenin haberinde yer aldı. lngiltere'de önde gelen yazar, yayıncı, basımevi, kitapçı ve gazetecilerin imzalarına açılan ve Salman Rüşdü'ye destek öngören Uanın da birkaç güne kadar gazetelerde yayımlanması bekleniyor. Gazeteler, ilanı parasız basacaklar. Aynı ilanın, Arapça, Urdu ve Hint dillerinde yayımlanan gaze Yarın İzmir DGM'de başlıyor 200 müyon dolarlık hayali d Haber Merkezi Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan bucağından yapılan en büyük hayali ihracat davasına yann İzmir DGM'de başlanacak. Ocak 1988'de paravan 9 ihracatçı şirketin yetkili temsilcileri tarafından gerçekleştirilen 198 milyon dolarlık hayali ihracat olayı, Mersin gümrük müfettişlerince ortaya çıkanlmıştı. Savcı, hazırladığı iddianamede halen haklannda gıyabi tutuklama kararı bulunması nedeniyle aranan 9 sanık Ue tutuklu 6 sanığın 15 yıla kadar ağır hapis cezası verilmesini istiyor. Bu arada Mersin Taşucu Gümrük Müdurü Mehmet Soydan ile gümrükte görevli 4 memur, usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle açığa alındılar. Yetkililer, Taşucu gümrüğünden 19S687 yıllarında yapılan bir ihracatta usulsuz işlem yaptıkları mufettiş raporlarınca belirlenen bu kişüerin bakanlıktan gelen emirle açığa alındıklarını bildirdiler. telerde de yayımlanması amacıyla girişimler sürüyor. AA'nın haberine göre Endonezya ve Malezya, Salman Rüşdü'nün kitabının ülkelerine sokulmasını yasakladılar. Endonezya haber ajansı Antara, başsavcımn aldığı karar gereğince kitabın ülkeve sokultnasmın yasaklandığını duyurdu. Dünyada en fazla Müslümanın yaşadığı lslam ülkesi olan Endonezya'mn yanı sıra Malezya da içeriği ülkedeki Müslümanlar arasında olaylar yaratabileceği gerekçesiyle kitabı yasakladı. New York'ta ise önceki gün binlerce Amerikalı Müslüman, Rüşdü'nün kitabını protesto etmek için bir gösteri yaptı. "Şeytan Ayetleri"ni yayimlayan Viking Pengnin Yayınevi'nin önünde Rüşdü'nün kuklalannı yakan Müslümanlar, "Rüşdü yakında ölecek", "Rüşdü, daha ne kadar saklanacaksın?" yazılı pankartlar taşıdılar. Bazı göstericilerin, Iran, Pakistan ve Bangladeş bayrakları taşıdıkları görüldü. Polis, göstericilerin yaymevine yaklasmasıru engelledi. Islamiyet Humeynrnin sanlan suçlamasının ne kadar komik olduğunu bir defa daha görmuş bulunuyoruz. Bizim için kiralık, satılık gibi aşağılayıcı keiimeler kullanan bir kişinin ne imam ne de devlet adamı olnıa vasfı bulunamaz. Islamiyet, Humeynici, fikiriere sahip insanlann monopolünde degildir. Benim anladığım kadamla, tslamiyette hoşgöru vardır. Ne yazık ki 20. asırda, bazı ilkel insanlar hoşgöriıden vazgeçin düşünce özgiirlügüne bile saygı gosterraiyoriar. Yine üziildiiğüm bir başka nokta, laik Türk hükümetinin yıllardır, bu düşüncelerin temsilcilerine karşı, bir politika geliştirmeıniş olmasından kaynaklanmaktadır. Bugün başına, yann hükümete, daha öbursu gün milletimize hakaret etmek küstahlığına niyetlenen bu kişi için konuşmayı bile, gereksiz görenlerdenim. Önce insan olsun sonrasını konuşalım." Bu arada yazar Çetin Altan, Humeyni'nin fetvası ve "Şeytan Ayetleri" kitabı üzerındeki görüşlerini açıklarken, Doğu toplumlannın Batıda ulaşılan hoşgörüyü tanımadıklanru belirtti. Altan, AA'nın sorularuu yanıtlarken şöyle konuştu: "Batı toplumlannda yazarlar her konuyu farklı bakışla ele alabilecek özgürlüğe sahip. Üstelik Katolik dini ve Fsa, birçok sahne yapıtında kitaplarda yazdıfiından (Baştarafı 1. Sayfada) SSCB ve Fransa'da gösteri Genç Sovyet yazarlar ve şairler, Humeyni'nin Rüşdü'nün öldüriilmesi yolundaki fetvasını kınamak amacıyla Moskova'daki Iran Büyükelçiliği önünde gösteri düzeulemeyi kararlaştırdılar. Yazarlann sözcusü "Şeytan Ayetleri" kitabının, SSCB'de en kısa zamanda yayımlamasını istediklerini açıkladı. Salman Rüşdü'nün kitabının Fransızca olarak yayımlanacağının açıklanmasından sonra Fransa'da yaşayan ve çoğunluğunu Kuzey Afrikalı Müslüman işçilerin oluşturduğu bin kişilik grup, "Şeytan'ın kitabına hayır", "Salman Rüşdü'ye hayır" pankartları ile Republique meydanına yürüdü. Meydanda namaz kılan grubun içinde Cemalettin Kaplan ve RP yanlısı iki Türk grubun da bulunduğu dikkati çekti. farklı ele alınmıştır. lslam dini, 1200 yıllık geçmişi ile 2 bin yıllık Hıristiyanlık, 3 bin yıllık Musevilik dinlerine göre genç bir din. Bazı yöreierde ortaçağını j'aşıyor, bu yörelerin Batı toplumunun hoşgörüsüne ulaşabilmesi için 622 yıl gerekecek." "Müslüman bagnaziıği ile M&slümanlığa karşı propaganda yapılıyor, ihanet ediliyor" diyen Altan, "Adamın sa>unması bile alınmıyor, yargısız karar veriliyor. Bunun ne lslam tarihinde, ne lslam hukukunda yeri yok" şeklinde konuştu. Humeyni'nin tavnm ortaçağ anlayışıyla eş görduğünü belirten romancı Pınar Kür, "Farklı bir bakışla olaya yaklaşan kitabın böylesine bir tepki almasına şaşırıyorum" dedi. Kur, bağnazlığın hızla geliştiğı ortamda, toplumun korkunç bir tehlike altında olduğunu kaydederek, kitabın bir simge olduğunu ve olayın toplumda enine boyuua tartışıiması gerektiğini söyledi. Olaylann belirli bir hoşgörü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen yazar Attila tlhan ise "Her. iki taraf da bağnaz davranıyor. Böyle bir kitap yazdığı için öldurülmesi yolunda fetva veren Humeyni bağnaz, ama bütün ülkeierin Humeyni'ye yüklenmesi de bir çeşit bağnazlık" diye konuştu. Yazar Emine Işınsn da "Inanmış bir Müslüman olarak" Humeyni'nin tavnnı nefretle kınadığını söyledi. Müslüman bilim adamı (Baştarafı 1. Sayfada) Evren, cumhurbaşkanhğı döneminin sonuna yaklaşırken veda ziyaretleri yapıp yapmayacağına Uişkin bir soruya şu karşıhğı verdi: "Veda ziyareüerine ne gerek var. En son bir veda inesajı yayımlanm olur." Humeynfden yeni mesaj Istanbul Haber Servisi İran Başkonsolosiuğu'nun önundeki panoya cuma günü asılan Hume>rni'nin "Şeytan A>etleri" kitabı yazan Salman Rüşdü hakkındaki ölüm fetvasının metni dün kaldırıldı, yerine bir başka metin kondu. Konsolosluktan, metnin panoda yapılan haftalık olağan değişiklik nedeniyle ındirildiği Iran Konsolosluğu'ndaki pano değişti bildirildi. Panonun her haftabaşı değiştirildiğini üç gun önce asılmasına karşın Salman Rüşdü'nün ölüm fetvası metninin de bu nedenle panodan kaldırıldığım belirten konsolosluk yetkilileri, kendilerine metnin kaldırılması için herhangi bir uj'arıda bulunulmadığım söyledi. Dun akşam saatlerinde panoya, bu kez "İmam Humeyni'nin son mesajından" ibaresiyle şu sözcüklerin asıldığı görüldü: "Şevtanı Ayetleri adlı kitabın olayı, lslam başta olmak uzere din ve dindarlığın kökiinü kazımak için öaceden hesaplanmış bir iştir. Bugün kendini mukaddes gören bir gnıp insan, başka gorevleri yokmuşçasına İslam'ın kökiine darbe vurmaktadırlar." 18 TIR ele geçirildi Gaziantep'te geçen yıl ortaya çıkarılan "kayıp TIR" olayında sırlar çözülmeye başladı. Kısa aralıklarla kaybolan ve aynı firmaya ait 59 TIR'dan bulunanların »ayısı 23'e ulaştı. Söz konusu Çağlar nrmasının sahibi Mehmet Emin Enç, başka bir suçtan dolayı Niğde Cezaevi'nde bulunuyor. Şirketin ortağı ve Emin Enç'in kardeşi Mazlum Enç ise mahkeme kararıyla aranırken, tstanbul'da düzenlenen bir operasyon sonucu ele geçirildi. Bu arada Mersin transit gümrüğünden Irak için yükledikleri, iki TIR pamuk ipliğini yurtiçinde satan iki kişi tutuklandı. îskenderun'daki Baratrans Uluslararası Nakliyat ve Ticaret Şirketi'nin, Gaziantep Savcıhğı'na başvurusu üzerine gerekleştirilen operasyonlarda yakalanan Uğur Pekpil ve Şerife Yücel tutuklandı. Ahmel Serdengeçti ve Cengiz Ersoy'un ise arandıklan biMiriliyoT. TDHKIYK ve İNGİ3 TÛÜk ve tNGİUZ SERTİFİKALARI Kitlelerin tepkilerine verdiğiniz yanıt tereddütlü ve tutarsızdı. Kitabınızı okumayanların onu eleştirmeye hakkı olmadığını söylüyorsunuz. Ama kitabınızı okusalardı göruşlerini değiştireceklerine gerçekten inanıyor musunuz? Evren yurda döndü lfade özgürlüğünden söz ediyorCumhurbaşkanı Kenan Evren, sunuz. Özgür ifade hassas bir ko10 günlük Uzakdoğu gezisini ta nudur ve çok soyut olarak ele alımamlayarak dün Ankara'ya dön namaz. du. Cumhurbaşkanı Evren, EsenÖrneğin Martin Luther King1 boğa Ha\aalanı'nda törenle karle alay etseydiniz, siyah Amerikaşılandı. lılar ne tepki gösterirlerdi? Ya da Cumhurbaşkanı Evren ve bera Hitler'i yüceltseydiniz Yahudilerin berindekileri getiren uçak saat tepkisi ne olurdu? Ya da ineğin ke15.45'te Esenboğa Havaalanı'na silmesini şekilerle, resimlerle tasindi. TBMM Başkanı Yıldınm vir etseydiniz, dindar bir Hindu ne Akbulut, Cumhurbaşkanı Evren'i tepki gösterirdi? uçağın kapısında karşılayarak Samim Kocagöz "hoşgeldiniz" dedi. Istiklal Marlslam dunyasmın tam bir hoşşı'nın dinlenınesinden sonıa Ev görusüzlük ve vakarsızhk örneği 1500 lira (KDV içinde) Çaidai Yayınlurt Tıirk(xaeı ren, tören kıtasını denetledi. sergilediğini soylemek, tarihle ilCad. 3941 Cagalozluİstanbul Cumhurbaşkanı Evren'i Esen gisi olmayan bir değer yargısında boğa Havaalanf nda TBMM Baş bulunmaktır. Müslüman halklar kanı Akbulut'un yanı sıra Genel aydınlanma döneminin çalkantıkurmay Başkanı Orgeneral Necip larından geçmedi; bilimsel devriTonımlay. Başbakan Vekili Kâzım mi yapamadı; onların duyarlılıkOksay, bakanlar, Ankara Valisi ları değişiktir. Genellikle, tepkileSaffel Ankan Bedük, Buyükşehir rini banşçı gosterilerle ortaya koyBelediye Başkanı Mehmet Altın mazlar. Onları bir anda değiştiresoy, Cumhurbaşkanhğı Konseyi meyiz. En uygun yol, onların en Sara Erluğrul Korle üyesi Nurettin Ersin karşıladılar. duyarlı olduklan konulara vur2500 lira (KÜV ivinde) Cumhurbaşkanı Evren, şeref maktan kaçınmaktır. Ve Bay RüşÇağdti} Yayınlun Turkocağl salonunda bir süre dinlendikten dü, siz bunu biliyordunuz. Cad. 3941 Ca£uloğlutstaııbul sonra Çankaya Köşkü'ne çıktı. Tutarsızlıklarınıza gelince: önce Pakistan'ın, uçağına >apılan suikast sonucu ölen askeri Devlet Başkanı ZiyaÜl Hak'm demokrasiye geçiş niyetini kendisine hiç açıp açmadığına ilişkin bir soruyu da Evren, şöyle yanıtladı: "lstiyordu. Hatta bizim anayasamızı istedi. Adalet Bakam'nı gönderdik. YÖK Başkam'nı gönderdik. Demokrasiye geçmekte karaıiıydı. Ama ne zaman geçerdi, bilemem." Öte yandan, Cumhuriyet'in Salman Rüşdü olayına ilişkin bir sorusunu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ise, "böyle bir kitabın yazılmış olmasını da doğurduğu siyasi komplikasyonlan da iizüntüyle karşıladığım" bildirdi. Yılmaz, şunları söyledi: "Ben söz konusu kitabı henüz okumadım. Okumadığım bir kitap hakkında kişisel gönış belirtmem de dogru olmaz. Ancak yarattığı tepkilerden anlaşıldığına göre, kitap dinimizin kutsal saydığı değerleri çarpılıcı ve Müsliimanlan rencide edici niteliktedir. Nitekim yazannın özür dilemiş olması da bunu açıkça ortaya koymaktadır. Fikir özgürlüğünün bu şekilde kullandmasım onaylamak mümkun değildir. Biz böyle bir kitabın yazılmış olmasını da doğurdugu siyasi komplikasyonlan da üzüntüyle karşılıyoruz. Bu tepkilerin kitaba da yazanna da hak etmediği bir önem kazandırdığı kesindir." Ziya Ul Hak ve demokrasi marmn nedeni, romanımızın sürükleyiciliği, uslubunuzun akıcılığı ve hayalgücünüzün genişliği değildi. Beni asıl duygulandıran, sizin derın tarih bilginiz ve öykünüzun temelini oluşturan kompleks kültürü kavrayışınızdı. Ama Şeytan Ayetleri kitabınız konusunda sizin bu tarih bilginizi gündeme getirmek istiyorum. Sizin de kabul edeceğiniz gibi, hiçbir yazar, tarihsel boşlukta yazmaz. Ama sorumlu bir sanatçı, güçlü bir neden olmadığı sürece, tarihi çarpıtamaz da. Aynca çok haklı bir neden olmadığı sürece de okurlarının duygulannı ve duyarlılıklarını göz ardı etmez. Sizin Batıh okurlannızdan çoğu, Hint ait kıtası kültürüne indirdiğinız darbenin ağırlığını anlayamaz. Verilen zararın ciddiliğini kavrayamazlar, çünku duygulan incinenlerin tarihini bilmezler. Ama siz bilirsiniz. Bu nedenle Şeytan Ayetleri kitabını yazarken, herhalde doğacak sonuçlan bir ölçüde tahmin etmişsinizdir. örneğin kitabınızda Mahud'un yanlışlıkla kullandığı kelimelerden söz ediyorsunuz. Burada, Mahud'un gerçek kimliğini saklayan örtü çok ince. Mahud'un Hazreti Muhammed'den başkası olarak anlaşılmasına olanak yok. Siz de bilirsiniz ki İslam, kutsal yazısı konusunda son derece duyarlıdır. Müslümanlar, Kuran'ın sadece bir şekilde okunabileceğinde ısrarlıdırlar. Kuran, tercüme edilerek okunmaz. Çünkü tercüme, değişikliğe yol açabilir. daha da tartışmalı bir kitap yazmadığınızı söyleyerek işe başladınız. tslamabad'daki öfkeli gösterilerin liderlerini, dini sloganı siyasal amaçlarla istismar etmekle suçladınız. Belki de öyledir; ama ya şiddet olaylarında yaşamını yitiren suçsuz ve cahil insanlar? Onlar için hiçbir üzuntu ifade etmediniz. Şimdi de özür dilemeye benzeyen üç cümleük bir açıklama yapıyorsunuz. Açık konuşayım Bay Rüşdü, bu açıklamada sizin kalbiniz yok. Açıklamanız, belirgin biçimde baştan savma. Başımza ödül konduğu ve sizin gibi büyük bir yazann halkın karşısına çıkmak yerine saklanmak zorunda olduğu için üzgünüm. Birçok ulusun öfkesini üzerinize çektiniz. Bu yazık. Ama Bay Rüşdü, siz onları kestiniz, şimdi onlar kanıyor. Yarayı tedavi etmek için acele bir şeyler yapın. AlGabid Ankara'da İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Al Gabid, bütün dünyada olayyaratan "Şeytan Ayetleri" kitabı kon usunda A nkara 'nın değerlendirmesi ile ilgili temaslar yapacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)lslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Hamid Al Gabid, dün Ankara'ya geldü. Ankara'da toplam üç gün kalacak olan konuk genel sekreterin, İslam Konferansı sekretaryasının gündemi ile ilgili temaslar yapacağı, bu arada bütün dünyada olay yaratan Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" kitabı konusunda Ankara'nın değerlendirmesiyle ilgili temaslar yapacağı öğrenildi. lslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Al Gabid, dün Ankara'ya varışından hemen sonra ayağının tozuyla Ankara'daki lslam ülkelerinin büyükelçilerini kabul ederek görüştü. Al Gabid, bugün Anıtkabir'i ziyaret ederek saygı duruşundabulunduktan sonra Dışişleri Bakanlığı'na giderek Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile göruşecek. Konuk genel sekreter, akşam üzeri de ilk olarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edildikten sonra Başbakan Turgut Özal'ın vekili Devlet Bakanı Kâzım Oksay ile de görüşecek. Konuk genel sekreter, yarın İstanbul'ageçecek ve daha sonra da Türkiye"den ayrılacak. Al Gabid'in resmi ziyaretinde, bütün dünyada olay yaratan Şeytan Ayetleri kitabı konusunda Ankara'nın değerlendirmesiyle ilgili temaslar yapacağı dabildiriliyor. Bilindiği gibi lslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Al Gabid, bir hafta kadar once Şeytan Ayetleri adını taşıyan kitabın tum lslam ülkelerinde yasaklanması yolunda bir çağrıda bulunmuştu. ROMANVE YAZARLJK ONURU GEÇMtŞ ZAMAN OLURKİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle