19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Boeing747'deki patlamanın sırrı henüz çözülemedi Sahıbı CumhunTCt Maıbaacılık »e Gazeıeçılik Turk Anonım Şırkciı adına Nadir Nadi • Genel Ya\ın Muduru Hasan O n a l , Muessese Muduru Emnt U^aklıgit, Yazı Işlcn Muduru Okı> (.onmsiıı, 0 Haber Mcrkczı Muduru Yalçın Baver. Sa\fa Duzenı Yoncımenı Mi Acar. 0 lemsilcrler ANKARA Va^ın Doftaıı. IZMİR Hikmrt Çrıbıkava. ADANA Cetal Ba$lu|>i(. Uıanbul Haberlerr Ertajı AkyıMu. Dış Haberler: Eıjtua Btta. Ekonomı Ceagu Turfcu. Kuhur. Cctai Usttr. Spor Danışmanı. AMalkatHr Vnrtfaıaıı. Düzehme Rcfik Durftaş, Ara;(ırma Şahin Alp«>, IşSendıka $ukn n Kelcııc. >.ur( Haberlen Necdet Dogan, Dızı Yazılar Kerna Çalışkaa, 0 Koordınator Ahmet Korulsan. • Malı Işler: EnM Lrkul. # Muhasebe Buleal \tmtr 4 ) ButçePlanlama. S*vjp Osmanbt^oglu # Rekiam a. Ek Yavınlar Hnlva Ak>ol # Idare Hvscyin Gurcr. Işleıme Ondtr Çdik. BılgıUlem Nail Inal A n » w taym Cumlmntn Vbıbaaalrk K Gumcıbk T A.Ş. Turk Ocajı Cld HJ 3433* IM PK 246laaııfcul Tel 512 05 05 (20 hall, Tcta 2224* Fu (II SK « 72 # Bumlor Askara. Zıya Gokjıp Blv InkıUp S No 19/4. Trl 133 II 4147, Tdcx 42344 Fu (4) 133 II 41/428 • Umtr. H 7jyj Blv 1352SU/3 Ttl 13 12 30, Tcleı 52359 F«x (51) 19 S] «0 0 A4tua InOnu Cld I19SN0 I K»l I. Tcl I» 37 52 (4 h«>, Tdt» 62155. Fu (71) 19 37 52 TAKVİM: 26 ŞUBAT 1989 İmsak: 5.12 Güneş: 6.37 Ögle: 12.22 îldndi: 15.25 Akşam: 17.57 Yatsı: 19.16 Olüm deliği Denizden kargodan rru? Honolulu'dan kalkan uçakta patlama sırasında açılan delikten ölüme uçanların sayısının 9 olduğu belirlendi. Uçağın kargo kapısı bölümünün de yok olduğu kaydediliyor ve bunun patlama ile bağlantısı araştırılıyor. HONOLULU (Ajanslar) Gövdesinde buyuk bir delikle onceki gün Honolulu Havaalanı'na zorunlu iniş yapan American United Airlines Havayolları'na ait Boeing 747 tipi uçaktaki yolculardan 9'unun kaybolduğu bildirildi. Ilk açıklamalarda bu sayı 19 olarak verilmişti. Havayolu şirketi kaybolanlar arasında 6 Amerikalı, 2 Avustralyalı ve 1 Yeni Zelandah bulunduğunu açıkladı. 27 yolcunun yara aldığı ve altısının durumunun ciddi olduğu belirtildi. Federal Havacıhk yetkililerinden sözcu Barbara Abels, uçak yolcularından olen ve yaralananlar olduğunu doğruladı. Boeing 747 tipi uçak Honoluzunden ya da bir patlama sonueu açılmış olabileceğini belirtiyorlar. Yolculardan Sberry Peterson olayla ılgili olarak, "Kâğıt bir paketi patlattığınız sırada çıkan ses gjbi bir ses çıktı. Aniden dort sıra koltuk kayboluverdi" dedi. Japon Koji Yamamoto ise "Her şey aniden oldu. Gökyüzünü gördüra ve nızgân hissettim. Tavan çökmuştu, çevremizde birşeyler uçuşuyordu" şeklinde konuştu. AP Ajansının telefonla bağlantı kurduğu yaralı yolculardan Gar> Garber "Her şey aniden oldu. Bir riiya gibivdi. Uçağın bir bölumıı aruk yoktu. Cam kenannda yakınımızda oturan yaklaşık 6 ya da 8 kişinin bana yanm metre uzaklıktaki deliklen uçtuklannı gordum" dedi. Yetkililer, uçağın delik açılan kısmı üzerinde giysi ve ceset parçalarının bulunduğunu belirttiler. Ancak bunlann bir ya da birden fazla kişiye mi ait olduğu henuz saptanamadı. Federal Araştırma Burosu yetkilisi Eugene Glenn "Kargo kapısının bulunduğu kısrnın yok olduğunu" söyledi. Glenn, bunun kaza sonrasında meydana gelmiş olabileceği gibi kazaya sebebiyet vermiş olabileceğini de belirtti. Amerikan hükümeti geçen temmuz ayında havayolu şirketinden uçaklann kargo kapılarının kilit sistemini değiştirmesini istemiş, eski tip Boeing 747'lerde uçus anında zaman zaman kapılann kilit sisteminin yetersizliği nedeniyle açıldığına dikkat çekilmişti. Şirket yetkililerinden Rnssel Mack Chicago'da yaptığı açıklamada uçaklann kilit sisteminde istenilen değişikliklerin yapıldığını söyledi. 19 yıllık Boeing uçaklarının 1987 yılında "bakım sorunlan" bulunduğu ve 1986 yılında da uçaklardan birınin motorunun yandığı saptandı. Havayolu şirketi yetkilileri 88 gun önce sözkonusu uçağın dört gun süreyle bakımının yapıldığını, 16 şubatta da yeniden kontrol edildiğini belirtti. Yetkililer uçakta olağanustu bir sorun olmadığını öne sürüyor. Gözünde güneş, saçındayosun kokusuyla sevda rıhtımlarında gelen kadın Liman kentleri, deniz kıyıları, modacılara her zaman değişik ilhamlar vermiştir. Deniz modasımn unutulmaz isimlerinden biri de Jean Petou'dur. Günümüzde 'çapalı' modellerin büyüsü hâlâ o mavi kıpırtıları sürdürüyor. Danıştay'dan ÖSYWJ ret NECLA SEYHUN Eskidendi o, kışa benzeyen lcışlar. tnsanın yureği bir hoş olurdu, yazı düşlediğinde. Deniz, yazın simgesi. Mavi gökkr mavi denizler, bembeyaz köpuklü dalgalar, enginlere açılan yelkenler. Bu tutkuyu, bu özlemi işlerdi modacılar, enine boyuna, yaz modasında. Her modacı katardı denizci kıyafetlerini yaz koleksiyonlanna. Kışın ortalık yerinde sunulunca yaz modası, bir düş seline kapı lıp giderdi konuklar. Dışarda lapa lapa kar, sıcak, şık salonlarda birbirinden çekici denizciler... Her modacının denize bakış açısı değişik olurdu elbet. Başka başka yorumlanırdı deniz modası. Ama çizgilerinde, ama modellerin hepsinde aynı düşe davet vardı.. Deniz, dalgalar, gemiler ve vaz!.. Gene geliyor yazlar... Gene gelıyor kışın ortalık yerinde denieler... Gene her modacının yorumu ayrı... Gene her denizci kıyafetinde ayrı bir tat var... Ama nerede o eski kışlar, ama nerede o eski yazlar... Ne kış kışa benziyor artık, ne de yaz yaza... Siyahlabeyaz gibi bir kışyaz aynmı yok artık. Kışlar yaza kanşıyor, yazlar da kışa... Ama yaz koleksiyonlanna gemıcilerle, denizcilerle başlamak geleneği sürüyor gene... Deniz modası, sahil modası denince, Jean Patou'yu düşünmemek ne mümkün. Sporun bu soylu modacısının deniz kıyafetlerine vurulmuş damgası var. Ilk şık denizcilerin b^bası o!.. 1924'te Deavville'de ilk mayo deniz luyafetleri butiğini acıyor. O zamanlar ne olay!.. Denizle, güneşle, esmerlikle yeni tanışıyor kadınlar. Manş'ta, Atlantik ve Akdeniz sahillerinde yüzülüyor. Cöte d'Azur'un altın çağı. Patou 1927'de ilk deniz yağını çıkarıyor piyasaya. Deniz konusundaki süksesi Scherrer'den alabildiğine şık, sade ve soylu bir deniz havası. Çizgili blazer, inanılır gibi değil. Çılgınca davbeyaz krep pantoton. Limanda harekefli geceler için. ranışları da... Tum gazeteler, tum sosyete, yaz bir araba guneşli günler için, gilinin çevresinde buluşan türlütüm diinya ondan söz ediyor. Na beyaz bir şoförün kullandığı siyah sü. Çıpalar, martılar, iskele babasıl etmesin. Patou Biarritz'e hay bir araba da kapaJı, yağmurlu ları, pusulalar, dümenler, halatran. Orada bir modaevi açıyor. günler için... Ne öyküler, ne gün lar... Hem desen gibi giriyor denizci modasına, hem aksesuar Çılgın bir hayranlıkla karşılanan ler... Hepsi gerilerde kaldı. olarak. ' spor modeller, denizci kıyafetleKışa benzeyen kışlar da, yaza Klasik lacivert beyaz'ın yeriri satıyor orada. Onun sayesinde benzeyen yazlar da geride. Ama... Biarritz kralların, milyarderlerin, Patou'nun moda dünyasına sok ni lacivert kırmızı, sarı siyah ya da bej siyah'ın aldığı da oluyor. ünlülerin uğrak yeri oluyor. tuğu denizciler bugün de moda Ama bu mevsim gene lacivert Patou, özellikle sonbahan ora sahnesinde... Onun o ünlü çizgili beyaz gözde. da geçıriyor. Bunca şöhret arasın süeterlerinı deniz modasında kulda gene de tüm dikkatlerin odak lanmayan mı var? Kimi klasiğe Evet, ne eski kışlar kaldı artık noktası. Nasıl olmasın?.. Biar kaçıyor deniz modasında, kimi ne de eski yazlar. Ama denizlere pupa yelken açılmanın heyecanı Bir italyan modacıdan, Gıanna Cassoli'den lactvertbeyaz ş K bır denizci ta ritz'de iki araba ile dolaşıyor. fanteziye. Zenci bir şoförün kullandığı beLacivert beyaz'rengin ve çiz hâlâ taptaze yaşıyor gönüllerde!.. kım, Marlene Dietrich tamnda. ANKARA (AA) öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM), haziran mezunları ve okullannı ilk iiç dereceyle bilirenlere üniversite giriş sınavında ek katsayı uygulanmasına ilişkin değişiklik konusundaki yurütmeyi durdurma kararının kaldırılması için Danıştay'a basvuruda bulundu. Ancak Danıştay 8. Dairesi, sözkonusu gerekçeyi yerinde görmeyerek, ÖSYM'nin sözkonusu başvurusunu reddetti. Danıştay tarafından verilen 90 günlük yürutmeyi durdurma kararının siiresi 26 mart tarihinde dolacak. Danıştay 8. Dairesi, 16 nisan tarihinde yapılacak üniversite birinci basamak sınavı (ÖSS) öncesinde esas hakkmdaki karannı verecek. 'Simit kredisV 50 bin Ura ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Kredi ve Yurtlar Kurumu'nca üniversite öğrencilehne verilen yüksek öğrenim kredisi 20 bin liradan 50 bin liraya çıkarıldı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, gelecek yıl üniversite öğrencilerine asgari ücret düzeyinde kredi vermeyi hedeflediklermi açıkladı. Hasan Celal Güzel, dün düzenlediği basın top/antısında artışlarla "yüksek öğrenim kredisini simit kredisi olmaktan çıkaracaklarım" söyledi. Güzel, 50 bin liralık yüksek öğrenim kredisinin nisan ayından itibaren uygulanacağını belirtti. Ölüm dellğl Yolcular uçağın yırtılan bubölümunden havaya uçarak kayboldular. lu'dan Yeni Zelanda'ya gjderken gövdesinde büyuk bir delikle Honolulu Havaalanf na zorunlu iniş yapmıştı. Uçakta 336 yolcu ile 18 murettebatın bulunduğu, pilotun uçağı herhangi bir kazaya meydan vermeden guvenli bir biçimde indirmesinin "mucize" olduğu belirtiliyor. Olay öncesinde uçağın motorunun arızalandığı ve daha sonra sağ tarafında bir delik açıldığı bildirildi. Motorun arızalanması ile uçakta delik açılması arasında nasıl bir bağlantı olduğu konusu henuz açıklığa kavuşturulamadı. Yetkililer deliğin motordan kopan bir parça yti Dil Derneği Kurultayı ANKARA (AA) Dil Derneği tarafından Prof. Akşit Göktürk anjsına düzenlenen "Dil Derneği 1. Bilimsel Kurultayı"nda Türkçenin Batı kökenli sözcük akını tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu bildirildi. Kurultayın açılışında konuşan Dil Derneği Yazmam Sevgi özel, Batı sözcükleri akınımn teknolojik gelişme ve kitle iletişimi ile daha da arttığını söyledi. Daha sonra düzenlenen ilk oturumda "Bilim Dili Türkçe" konusu ele alındı. Oturumu yönelen Dil Derneği Başkanı Prof. Dr. Cevat Geray, eğitim ve kültur alamnda bilinçli bir dil siyasası bulunmadığmı belirterek, dil tartışmasının surekli sözcukler boyutunda tutulduğunu söyledi. ABD'den Ozal'a ozon mektubu FARUK BİLDİRİCİ ~ ANKARA ABD'li 38 senatör.TBMM Baskaru Yüdınm Akbulut ve Başbakan Turgut Özal'a birer mektup göndererek ozon tabakasıru ıncelten maddetere dair "Motreal Protokolu" ve ozon tabakasınm korunmasına dair "Viyana Sozkşmesrrun Türkiye tarafından onaylanması konusunda yardırn istediler. Senatörler mektupta, "Hbiriiği ederek rüm dünyada ozon azaltıcı rnaddelerin atmosfere kanşmasını bertaraf etmedikce, ozon tabakasını koruyamayız" görüşüne yer verdiler. ABD'li senatörlerin AkbuJut ve özal'a gönderdikleri mektup, aynca çevre ile ilgili Devlet Bakanlığı ile TBMM Dışişleri Komisyonu BaşkanlığTna da iletildi. ABD Buyükelçiliği aracüığıyla gönderilen mektupta ozon tabakasınm korunmasına ilişkin Montreal Protokolü'nün 33 ülke tarafından imzalandığı, ancak sozleşmenin sadece Meksika ve ABD tarafından onaylandığı anımsatıldı. Aynca sozleşmenin yürürlüğe girebilmesi için en az 20 ulke tarafından onaylanması gerektiği vurgulanan mektupta, ozon tabakasındaki incelmenin tehükeli boyutlara vardığı anlatılarak şu goruşlere yer verildi: "Ozon tabakası yeryüziinde yaşayan lıim yaratıklan guneşin zararlı raor otesi ışııuna daha fazla tnanız kalmaktan koruyan, gerçekten tüm dünyaya ait bir kaynakür. Bu kaynagı konıyaraazsak cilt kanserleri artabilir, gözler daha fazla zarar gorebUir, mahsulkr ve suda yaşayan canlılar azaiabilir ve de insanın bağışıklık sistemi tamamen yok olabilir. Elbirliği ederek rüm dünyada ozon azaltıcı maddelerin atmosfere kanşmasıru bertaraf etmedikce, ozon tabakasını koruyamayız. Bu çok onemii çevresel kavnağı korumakta başanlı olmak için muhakkak dünya çapında işbirliği şarttır. Bu çok onemii çevre sorununda yol aldıkça, hep sizinle beraber çaiışraayı arzu ederiz." ABD'li senatorlerın bu mektubundan sonra yapılan incelemeler çerçevesinde Çevre Genel Müdürlüğü ile Dışişieri Bakanlığı da olumlu göriiş belirtti. Tbskay: Dalyarfa önce plan gerek Kahveci ve Çevre Genel Müdürlüğü'nün elinde Dalyan'ı korumaya yönelik bir plan ve prpje olmadığını belirten Tunca Toskay, "Öncelikle korumakullanma dengesini içeren bir teknik proje gerekli" diyor. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Özel Çevre Koruma Bölge Başkanı Tunca Tos> kay, "Başansız" olduklannı belirterek, kendilerıni Devlet Bakanı Adnan Kahveci'ye şikâyet eden Çevre Genel Müdürluğü yetkililerine, "Kaplumbagalar sorunun gündemde olduğu iiç yıldır neden bir proje yapmadıklanm" sordu. Toskay, en onemii konunun, Dalyan için korumakullanma dengesini gözeten teknik bir proje yapmak olduğunu söyledi. Dalyan'daki problemleri çözmekle gorevli kuruluşlardan hiçbirisinin, şimdiye kadar hiçbir şey yapmadığını savunan Toskay, "Hiç kimscnin çıkıp da, ortalıkta kimseyi tenkit etmeye hakkı yok. Çünku daha evvel hiç kimse görevini yapmamış" dedi. Toskay Plansız iş olmaz. Toskay, kaplumbağalann özelleştirilmesi girişimine gerekçe olarak, "Çevre Genel Mudurlüğü'nun uzman çalıştırmak için kadrosu olmadığınjn" gösterildiğinin anımsatılması uzerine de, "Peki, ellerinde uzman yoksa Dalyan'ı niye istiyorlar" dıye sordu. Toskay, Ozel Çevre Koruma Bölge Başkanlığı'nın uzman çalıştırma konusunda bir sıkıntısı olmadığını belirterek, "Sayın Çevre Genel Müdürii de üniversitede öğretim üyesi. Onu nasıl çalıştınyorlar orada" dedi. Devlette olanaksız diye bir şey olmadığını kaydeden Toskay, "Yolu bulunur, gerekli uzman çalıştınlır. Neticede TıirkiDalyan sman Dalyan'da yaratlacak koruma modeli, Turkrye'nin çevre konusunda vereceği onemii bir sınav. ye"de çok sayıda üniversite, üniversitelerde de bu konularda ozman kişiler vardır. Devlette bir suru işin formülü vardır" diye konuştu. Toskay, Çevre Genel Mudürluğü'nun Kahveci'ye gönderdiği ve kendilerinin Dalyan'da "başansız" olduklannı öne sürdüğü rapordaki eleştirileri yanıtladı. Dalyan'ı elinden almak isteyen Devlet Bakanlığı ve Çevre Genel Müdürlüğü'nün elinde halen teknik anlamda bir proje olmadığına dikkat çeken Toskay, "Bir taraftan kunıluşumuzu yaparken, bir taraftan da o yorevle ilgili çok onemii problemleri çozmeye gayret eden çok yeni bir kurulusnz. Bu sezon Dalyan'da mutlaka bir düzenleme yapacağız. Ancak bu, mıikemmel bir düzenleme olmayabilir. Eksiklerimizi de öteki yıl tamamlanz. Ancak hiç kimse, bu konuyla ilgilenen hiçbir kuruluş veya onun yetkilisi, 'Biz bunu daha iyi yapardık' diye ortaya çıkmasın. Dalyan sonınu üç seneden fazladır Tiirkiye'nin gündeminde. Buralarda problemleri çözmekle görevli olan kuruluşlardan hiç birisi Dalyan'da hiçbir şey yapmamış şimdiye kadar" diye konuştu. Kahveci'ye gönderilen şikâyet raporunda, Çevre Genel Müdürluğu'nden bölgenin ekosistemine ilişkin bilgi istemelerine karşın, yetkinin genel müdurluğun elinde olmamasının eleştirildiği ve Özel Çevre Koruma Bolge Başkanlığı'nın zor durumda olduğunun belirtilmesiyle ilgili olarak da Toskay şunlan söyledi: "Çevre Genel Müdürlügü'nün ibtisas alanına giren bazı bilgilere ihtiyacım olduğunda onlara müracaat ederim ve o bilgileri islerim. Eğer bu yardımı onlardan istemczsem görevimi vapmamış olurum. Kendilerinden vardım istenmesini bu teşkilatın bir zaafı olarak göstermeleri manlığa da uygun değil.'' r Çevre Koruma Bölge Başkanı "Üçyıldan beri kimse bölgedeki görevini yapmamış" diyor DHKD Yazgarv Plana göre önlem alınmalı Haber Merkezi Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ise.Iztuzu plajının "örtlleştirilmcsi" çalışmaları üzerine yaptığı yazılı açıklamada, "özelleştirnıeyle dogaaın konınamayacagı" görüşünü savundu. Dernek Başkanı Nergis Y«zgan, "Doğal çevre, hiçbir özel şirkelin lekeline bırakılamayacak, tüm ulkenin ortak çıkannı ilgilendiren ve herkesin eşit şekilde faydalanabileceği önerali bir konudur" dedi. Yazgan, kâr mantığı ile doğanın korunması konusuna yaklaşılamayacağını belirtti. Bolgede bir an önce resmi kurumlar arasındaki "iletişimsizliğe" ve karmaşaya son verilmesi gerektiğini belirten Yazgan, "Uzmanlar tarafından bir an önce tüm bolge için genel bir idare planı hazırlanmalı ve önlemler bu plana uygun olarak hazırlanmalıdır. Yoksa her kafadan çıkacak bir ses >e yapılacaklar çok buyuk bir yarar getirmeyecek, kaynak israfına neden olacaktır" görüşunu savundu. DHKD Başkam Nergis Yazgan, planlama konusunda Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF'nin olumlu katkılarda bulunacağını da belirterek, "Dünyanın çeşitli yörderinde benzer planlamaJar yapmakta uzraanlaşmış bu kuruluşun yardımlanyla Dalyan'da örnek bir proje geliştirilebilir" dedi. Yazgan, Dalyan halkının kaplumbağalara sahip çıkmasının çok olumlu olduğunu vurgulayarak, gerek yöre sakinlerinin gerekse gelen turistlerin kaplumbagalar konusunda "eğitilmesinin" korumakullanma dengesinin sağlanmasında onemii bir unsur olacağını söyledi. Küflerde aflotoksin ANKARA (AA) Yumurtadan sonra bulgur ve pirinçte de kansere neden olan "aflotoksin "e rastlama tehlikesi bulunduğu bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, depolanan her besin maddesinde özellikle yüksek karbonhıdrat içeren buğday, bulgur ve pirinçte, yağlı tanelerde aflotoksin üreten küflerin kolaylıkla üreyebildiğini belirtti. Dr.İJnsaVa soruşturma ANKARA (AA) Adı "böbrek skandah"na karışan Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Sağ/ık Müşaviri Dr. Utku Ünsal hakkmda soruşturma açıldığı bildirildi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı AA muhabirine, Dr. Utku Ünsal hakkmda Dışişleri Bakanlığı kanalıyla soruşturma açıldığını söyledi. WWF: Dalyan'a plan yapabiliriz Dünya Doğayı Koruma Vakfı Müşaviri Udo Hirsch şöyle dedi: Türk hükümeti isterse, dünyada bu konudaki en yetkin uzmanlar ve Türk bilim adamlanyla birlikte Dalyan için bir koruma planı oluştururuz. HAKAN KARA İZMİR Dalyan Iztuzu kumsalının "ozelleştirilmesi" konusundaki tartışmalar surerken Dunya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), Dalvan için "iş işten geçmeden" bır "koruma kullanma planının" oluşturulması gerektığinı açıkladı. WWF Müşaviri Udo Hirsch, "Turk hükümeti islerse, dünyada bu konudaki en yetkin uzmanlar ve Türk bilim adamlanyla birlikte Dalyan için bir koruma planı oluştururuz" dedi Iztuzu'nun "ozelleştirilmesi" görüşüne karşı çıkan Doğal Hayaiı Koruma Derneği ise yaz donemi yaklaşırken Dalyan için, "acil tedbirler ve ejitim projesi" hazırlayarak Devlet Bakanı Adnan Kahveci'ye gönderdi. Almanya tarafından denizkaplumbağalannın ve Dalyan'ın ko23 ulkcde temsilciliği bulunan, runması için Turkiye'ye yapılacak dunyadaki en buyuk ve bağımsız 8 milyon DM'lik yardımın nasıl doğayı koruma orgutlerinden bikullanılacağına ilişkin yorum yap n olan Dunya Doğayı Koruma manın çok erken olduğunu belir Vakfı (WWF) Müşaviri Udo ten Alman Yeşiller Partisi Mıllet Hirsch, şoyle dedi: "Dalyan'ın vekili Kaıitas Hensel, "Bu konu korunması ancak devlet eliyk gerda henüz alınmış kesin bir karar çekleştirilebilir. Yoksa özel sektör yok. Dolayısıyla kimse şimdiden bu paranın nasıl kullanılacağını söyleyemez" diye konuştu. Hensel, Alman yardımının hangi koşullarda vcrileceği, nerelerde kullanılacağı gibi soruların haziran ayında Türk ve Alman hukumet yetkilileri arasında yapılacak ortak goruşmeler sonucunda yanıtlanıp kesinlik kazanacağını söyledi. Hensel, "Bu paranın gerçekten amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını biz Yeşiller olarak yakından izleyeceğiz" dedi. bu sorunun altından kalkamaz. Dalyan konusundaki yetki karmaşasına bir an once son verip, bölge için bir koruma planı oluşturulmalı ve onlem alınmalıdır. Yoksa Dalyan'ın doğal çevresi 5 yıl içerisinde kirlilik yüzünden tüm çekicüiğini yitirebilir. Turizm de biter." Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan WWF'nın her yıl çeşitli dunya ülkelerinde birçok proje yünıttuğunu belirten Udo Hirsclı, istenirse Dalyan için de bir projenin oluşturulabileceğini açıkladı. Hirsch, Dalyan konusunda yapılması gerekenleri şöyle özetledi: "Her şeyden önce burada nasıl bir koruma isleniyor, bu karara bağlanmalıdır. Bir alaııı tuoıuyle kapatarak koruma altına almak çozum değildir. Doğal alamn dengeli bir şekilde kullanımı sağlanırken, onun kirlenmesi de engellenmelidir. ilk aşamada çevre ile ilgili olan lum bakanlık ve buna bağlı mudurluklerin yetkililerinden olusan bir koordinasyon kurulu oluşlurulmalıdır. Amaçlar saptandıktan sonra bölge için geniş kapsamlı bir koruma ve kullanma planı oluşlurulmalıdır. Bu plan içinde bölgenin ekolojik yapısı ayrıntılı biçimde incelenmelidir. Aynca şu da hiç unutulmamalı; yapılacak yöresel planlar, orada yaşayan halkın desteğiyle gerçekleştirilmelidir. Koyceğiz Gölü her geçen gün atıklarla ve lanmsal ilaçlaria kirlenmektedir. Şimdi soruyorum; nöbetçiler golden gelen kirli suyun denize akmasını onleyebilirier mi? Bu yuzden tum o bölgeyi kaplayacak bir plan gereklidir. Yoksa kaplumbagalan koru>amazsınız". Fizik Derneği Kongresı Istanbul Haber Servisi Türk Fizik Derneği 'nin dün Istanbul Üniversitesi'nde yapılan olağan genel kurul toplantısından sonra dernek başkanlığına tekrar Prof. Dr. K.Gediz Akdeniz seçildi. Yönetim kurulu üyeliklerine ise yeniden, Idrıs Gumuş, Baki Akkuş, Birtan Kavanoz, Erol Okan getirildi. Adnan Kaşıkçı İstanbuVda İstanbul Haber Servisi Ünlü tşadamı Adnan Kaşıkçı ve ailesi Gölge Adam Gazetesi'nin konuğu olarak dün akşam özel uçağı ile Istanbul'a geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle