Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ŞUBAT 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 Ecevit, kısıtlamanın yalnızca işçilere yapıldığını söyledi 'Orgütlenme engelleniyor' DSP Genel Başkanı, "Bazı işadamı dernekleri bazı siyasi konularda görüş açıklayınca haklannda soruşturma açılmıyor, oysa Türklş kendi sorunlarıyla ilgili bir siyasal açıklama yaparsa hemen hakkında soruşturma açılır" dedi. *Türkiye 3 askeri müdahale geçirdi. Türkiye'de hemen herkes çok şükür askeri müdahalelere karşı, ama pek çok seçkin sollu, sağlı, karşı. Bazıları askeri müdahalelere karşı, ama 27 Mayıs hariç, bazıları da 12 Eylül hariç diye karşı çıkıyor.' ANKARA (UBA) Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Büfent Ecevit, Türkiye'nin 10'ar yıllık aralarla uç askeri müdahale geçirdiğini ve askeri müdahalelerin zarannın çok net olarak anlaşıldığını beürterek, "ArtokTürkiye'de herkes askeri miidabaleye karşı" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit, Türk Demokrasi Vakfı'mn duzenlediği "Türkiye'de DSP'nin Konnmu" konulu konferansta yaklaşık olarak 3 saat görüşlerini açıkladı ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu dinleyicilerin sorunlannı yanıtladı, Ecevit "Türkiyet de demokrasi var mı, yok mu? si ön koşaidur. Toplumun üst kesuninde bulunanlar sesini bireysel olarak da duyurabilirler. Ancak halk sesini güçlü orgütlerie duyurabilir, demokrasiden bu koşullarda söz edilebilir." Türkiye'de halkın örgütlenmesinin engellendiğini, ancak bunun işciler, emekçiler aleyhine tek taraflı bir engelleme olduğunu belirten DSP Genel Başkanı, "Bazı işadamı dernekleri bazı siyasi konularda görüş açıklayınca haklannda soruşturma açılmıyor. O:.sa Türkİş kendi sorunlanyla ilgili bir siyasal açıklama yaparsa hemen hakkında soVarsa ne ötcude vardır?" tartışma ruşturma açılır" dedi. sının çok ciddi bir tartışma olduHalkın örgütlenmesini engelleğunu ve ancak halkın yönetime mek için her seviyede ciddi kısıtkatıima oran:y!a ölçülebileceğini lamalar getirildiğini belirten Ecesöyledi. Avrupa'da çoğulcu de vit, "Bakımz kısıtlamalar nereye mokrasiye geçmeden önce de par kadar nzanıyor?" diyerek şunlan lamentoların var olduğunu, ama söyledi: demokrasinin bulunmadığını öne "Kooperatifler yasasında 25 süren Ecevit şunlan söyledi: ekimde 3576 sayılı yasanın 25. "Türkiye'de varlıklı ve güçlü ke maddesinde yapılan degişiklikle simlerin devleti etkileme olanak bir siyasi parti uyesinin konut kolan bir hayli fazla, o>sa halkın si operatifi kurucusu olmaması hıikyasete katıima olanagı bir ha>li mü getirildi. Oysa milletvekilleri azdır ve azalmaktadır. Halkın si kooperatife üye oluyor ve aidat yayasele katılmasını ve sesini du\u tımorlar. Kooperatife nıaddi yarrabilmesi için örgiitlu olması ge dımda bulunuyorlar. Milletvekilrekmektedir. Siyasi konularda gö leri her dönemde ev yapmak için rüşlerini serbestçe acıklayabilme kooperalif kurar, milletvekillerinin böyiik çognnlugu kooperatifin üyesidir, bu yasaya gört 25 ekimden sonra kooperatif üyesi milktvekilleri hakkında soruşturma açılması gerekmektedir. Bunun için savcılan göreve çağınyorum, savcılar harekete gecsin ki anlamsız kısıtlamalar somutlassın." Bülent Ecevit ATye girmek için hükümetin kapı kapı dolaştığım, oysa ATye girmek için öncelikle AT Ulkelerinin sendikalannın ikna edilraesi gerektiğini söyledi. Avrupa'da çocukluktan baslayarak insanlann siyaset yaptığını oysa Türkiye'de üniversite hocalanrun bile siyaset yapmalannın yasaklandığını belirten Ecevit, Iskandinav ulkelerinde siyasete iıısanlann öğrenciyken başladıklannı, hatta Finlandiva'da ortaokuldan itibaren siyaset öğretildiğini belirterek, gerekirse Türkiye'de de ortaokuldan itibaren çocuklara siyaset öğretilmesinden yana olduğunu söyledi. Siyaset adamının da uzun bir deneyimden geçmesini isteyen Ecevit, "Bir adam 5060 yaşına kadar mübendis. mimar, asker, birden birc bu kişi kendini bakan batta bazen başbakan bolabiliyor" dedi. Politikaya halkın sokulmaması için yasalar çıkanldığım, ilkokul mezunu olmayanın milletvekili dahi seçilemeyeceğini belirten Ecevit, "Eğer ba yasa önceden de fclsaydı Celal Bayar curahurbaşkanlığı bir yana, milletvekili bile olamazdı" dedi. Türkiye'nin üç askeri müdahale geçirdiğini, bunlann zarannı da halkın anladığını öne süren Ecevit bu konuda şunlan söyledi: "Türkiye 3 askeri müdahale geçirdi. Türkiye'de hemen herkes çok şiikur askeri müdahalelere karşı ama pek çok seçkin sollu, saglı, karşı. Bazıları askeri müdahalelere karşı ama 27 Nfayıs hariç, bazıları da 12 Eylül hariç diye karşı çıkıyor. Esas olan ilke olarak sırf askeri müdahale oldugu için darbelere karşı çıkmaktır. Başbakan bile 12 Eylül olmasaydı, biz ekonomik politikamm uygulayamazdık diyor. Demek ki askeri mudahaleden memnun. Ana muhalefet partisi lideri de bir sivil bakanı Genelkurmay Başkanına şikâyet ediyor. Böyle şeyler soylemek doğal karşılanıyor. Darbelere böyle karşı çıkılmaz, birine karşı birine taraf olunmaz. Herkes darbelere karşı olduğunu söylüyor. Bunlara samimiyseniz ayrıra yapmayın demek lazım." GUNLERIN KOPUGU AHMET TAN Emniyette Pilot Eğitimi DGM'ye götürülüyor. Son "olağan görüşmesi" sırasında DGM Savcısı. Küçük'ün 45 yıl yatmasını istedi. Bereket yargıç Küçük'ün cezasım büyük buldu ve kerv disini salıverdi. Elbette gelecek olağan görüşmeye kadar. 150 yıl toplam hapis istemli Doçent Küçük ile "olağan gorüşmeleri" üzerine görüştük: Nasıl oluyor görüşmeleriniz? Emniyette benim ekibim var. Onlar eve gelıyor Mahkemem olduğunda ben onlara telefon ediyorum. Son görüşme nasıl oldu? Küçük düzenli bir biçimde siYazar Yalçınve emniyet da yasi şubeye oradan Bir "Olağan Görüşme" Söyleşisi Öğleden sonra 4'te geldiler. Yine benim üç kişilik ekibim. Doğruca emniyetteki ünlü DAL bölümüne gittik. Burayı ezbere bildiğim için artık gözlerimi falan bağlamıyoriar Nasıl muamele ediyorlar? Çocuktan Al Şarkıyı çek, kitle tabanını genişletmek üzere çocuklara doğru uzanmaya yöneldi. Türk sanat müziği dalında çocuk şarkı yarışması düzenledi. Çocuklar 12 Eylül'den sonra doğan kuşağın felsefesini yansıtmak istergibiydiler. Mansiyon kazanan "Sevgiyle Büyürüz Biz" dinleyenlerin beğenisini kazandı. ANAP'ın hareketçimuhafazakâr kanadından Ercüment Konukman da, şarkının dereceye gireceğini arkadaşımız Faruk Bildirici'ye bildirdi. Ancak İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA DYP Yolsuzluk Dosyaları IZMİR Uşak Beledıye Başkanı Şanal Öztop ANAP'tan istifasını halka açık toplantıda açıklarken, Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ı da ağır bir dille suçluyordu: Bakan Topaç beni görevden aldırırsa, elimdeki yolsuzluk dosyalarını herkese dağıtırım... Beş yıl kader birliği ettiği, aynı çatı altında politika yaptığı arkadaşı Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ı acaba niçin tehdit ediyor Uşak Belediye Başkanı? Elinde gerçekten yolsuzluk dosyaları bulunuyor mu? Bu dosyalarda neler var? Kimi sava atamalan, yoksa cezaevterine gardiyan olarak yerleştirilen. 12 Eylül 1980 sonrası savunmalarını üstlendiği kimi ülkücü gençler mi? Yoksa Ege ve Akdeniz kıyılarında yağmalanan hazine ve orman alanları mı? ANAP'tan 500 kişiyle birlikte istifa eden Uşak Belediye Başkanı Şanal Öztop, "Açıklarım ama" diyor. Ancak bir koşulda açıklayacağını da söytemekten kaçtnmryor: Beni görevden aldırırsa... Adalet Bakanı Mehmet Topaç, milletvekilliğinin ikinci dönemini yaşıyor. Eh, o kadar politik deneyimi vardır. Şurada 26 marta kaç gün kaldı? Tutup Şanal Öztop'u Içişleri Bakanlığı'nın tel emriyle görevden aldıracak kadar da deneyimsiz değildir. O zaman Uşak Belediye Başkanı Şanal öztop, açık konuşmalıdır. Adalet Bakanı Mehmet Topaç hakkında ne biliyorsa kamuoyuna açıkJamalıdır. Eğer iddia ettiği gibi, elinde bakan hakkında yolsuzluk dosyaları varsa hiç beklemeden kapağını açmalıdır. Şanal Öztop, dün sabah yine bir gün önceki savını yineledi: Eğer konuşursam Adalet Bakanı Topaç'ın koltuğu altından gider... Şimdi, Uşaklılar Şanal Oztop'a soruyorlar: Konuş başkan konuş, kaybedecek bir şeyin kalmadı. En kötüsü bir ay önceden koltuğu teslim edersin sosyal demokratlara... ANAP'ta karşılıklı suçlamalar böyle sürüp gidiyor işte. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal, Japonya'ya hareketinden önce "Kırgınlığınızı dışa vurmayın, faydası yok" diyordu. Ama işte o saatlerde salt Uşak'ta değil, pek çok il ve ilçede kızgın ANAP'lılar "Biz bu seçimleri kaybertik" diyerek genel merkeze kesin tavır koyuyorlardı. Belediye meclisi ve il genel meclisi aday lislelerinın seçim kuruluna il ve ilçe başkanları tarafından verilişi sırasında üzerinde değişiklik yapıldığını Başbakan Özal da doğruluyor. Onun için de, "Kol kırılır, yen içinde kalır" deyip ekliyor: Tartışmayı bırakın, adaytar için çalışın... Artık ok yaydan çıkmış, dinleyen yok. Direnenlere hak vermemek de elde değil. Cumaovası'nda Turgut Özal'ın onayından geçen belediye ve il genel meclisi listeleri değiştirilmiş. Üstelik çalınarak yapılmış bu işlem. Genel merkez soruşturma açmış. Asil Nadir'in danışmanı Sancar Maruflu, Konak'tan başkan adayı gösterilmeyince "Yolsuzluk dosyaları elimde" diye açıklama yapıyor. Aynı gün gazetelere telefon ediyor: Elimde Erdinç Mayacı hakkında dosyalar var... Bir gün sonra ise Karşıyaka'dan belediye meclisi üyesi listesinde adı görülüyor. Maruflu'ya "sus payı" veriliyor. j ANAP'tan istifaların, birbirini suçlamaların ardı arkası kesilmiyor. Örgütler böyle bir görüntü içinde yerel seçimlere hazırlanıyor. ANAP Genel Merkez yöneticileri milletvekilleri aracılığıyla yörelerden bilgi toplamaya çalışıyorlar, ama örgütlerle bir iletişim kurulamıyor Zaten milletvekillerinin çoğunluğunun da örgütlerle bir bağı hemen hemen yok. Örneğin Gaziantep ve Erzurum'da çalkantı henüz dinmedi. 26 Mart yerel seçimi öncesindeki bu kargaşa ANAP'ı bir hayli zorlayacak. Bakalım sonuçta fatura kimin hesabına çıkarılacak? TRTile mücadeleye devam GİK kararı: li Devlet BaGençlikle ilgikanı Cemil Çi MODERN TEKNOLOJININ GETİRDİĞİ DÜŞÜK KATRAN Ü DÜŞÜK NİKOTİN ZENGtNTAT. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Sıileyman Demirel, mart ayi başında yerel seçim için propaganda gezilerine başlayacak. DYP Genel 1dare Kurulu'nun dünkü toplantısında yerel seçim hazırlıkları görilşüldü. DYP Genel ldare Kurulu'nun dünkü toplantısmda program kesinleşmemekle beraber, Demirel'in gezilerine 34 mart tarihlerinde başlaması kararlaştınldı. Demirel, mevsim olanaklarının elverdiği ölçüde birçok il ve ilçeye giderek düzenlenecek açık hava toplantılarına katılacak. Genel idare kurulunda aynca, hukuk kurallarına uygun olarak TRT ile mücadele edilmesi de karara bağiandı. Toplantıda TKTnin muhalefete karşı hasmane ve acırnasız tutumu karşısında vatandaşın ayağına giderek doğrulann anlatılması görüşü benimsendi. Bu arada Demirel Anadolu Genç lşadamları Derneği Başkanı Durak Köruk başkanlığında kalabalık bir ışadamlan heyetini parti genel merkezinde kabul ederek, bir süre görüştü. Demirel, işadamlanna hitaben yaptığı konuşmada, kalkınmarun lafla olmayacagını, kaynak istediğini söyledi. Demirel isadamlanna, refahın kökünde uretimin yattığıru, bunun da yatırım anlamma geldiğini belirterek, enflasyonun yüzde 100 olduğu yerde yatınm yapüamayacağını vurguladı. 24 Ocak Kararlan'nın doğru olduğunu savunan Demirel, "Hazinesi boşalmış bir Türkiye, başka ne yapabilirdi? Ama hür teşebbüs gücünden tam olarak yararianmak lazundır" diye konuştu. Demirel, şunlan söyledi: "Türkiye'de şu anda devlet ürettmin yansına sahiptir. Teşvikin yabnma yöndmesi lazım. 'Biz teşvik ediyoruz, ama Doğu'ya giden olmuyor' demek olmaz. Demek ki teşvikiniz yeterli degil. Her yıl 5 milyar dolar borc bulma zarureti sizi siyasi taviziere götüriir. Türkiye'de üretim ancak sanayi ile mümkündür. Eğer bugünkü teşebbüs gücü 20 yıl önce elimizde olsaydı, çok daha buyük mesafeler alırdık, ama bugün de geç değüdir." Çok iyi. Hocam diye hitap ediyorlar. Yaptıkları işten hukuk adına sıkılıyorlar gibi bir halleri var. Çay, kahve ikramı ile teselli etmek istiyorlar. Benim künyemi( vesaire benim kadar iyi biliyorlar. İşlemleri hemen tamamlıyorlar. Nerede yatryorsunuz? İkı tür hücre var. Emrime tahsis edilen hücre, ötekinden daha az berbat olan tipi. Adam boyunda. Yerde bir battaniyeli şilte var. İdrar kokusunun biraz uzaktan gelmesi, benim hücremin öteki lüksü. Size niye ayrıcalıklı davranıyorlar? En iyi müşterilerinden biri olduğum için herhalde. emnıyetten ayrılırken, el sallıyorlar. Neler konuşuyorsunuz? Bir polıs Siz ikinci Nâzım Hikmet'siniz galiba' dedi. Siz ne dediniz? Ben hiçbir şeyin ikincisi olmam. Olağan görüşmelerin nedeni sizce nedir? Askerlikte aktif olmayan pilotları melekelerini yitirmesinler diye belli aralarla uçurmak zorunluluğu vardır, benim durumum bir tür hava eğitimi. şarkının sözlerine dikkat edince Konukman, isabetsiz şarkıyı beğendiğini anladı. Şarkının sözleri şöyleydı: "Parayla Pulla değil, Petekle balla değil, Düşle masalla değil, Sevgiyle büyürüz biz." Darbe!.. Evren, 12 Eylul öncesınde "darbe yapın" çağnsında bulunan mtlletvekıllerini açıklayacakmış.. 12 Eylui'ü biz askeri darbe diye biliyorduk.. Meğer sivil darbeymiş'.. Günün kupürü Lideri Erbdkan, özal'ılert bir dille eleştirc Sistem Eski Meclis Başkanı Necmettin Karaduman: "Başkanhk sistemi bize uygun değil." Padişahiığa ne dersiniz? LAR HIRSIZLIKTA ÇAG ATLAO .İJfBaşbakan Ozal mıHeti devamtı "çai • atladık"yalanıyla avutuyor Sinasi Nahit Berker Van Rij'in Yaşamından Bir Gün Sat yıliardır hiç değişmez. aat 7'de kalkarım. Bu saÇok hafif bir kahvaltı yaparken gazeteleri karıştınrım. Dünyada olup bitenleri Herald Tribune'den, Türkiye'dekileri ise ingilizce gazeteniz Daily News'den izlerim. Dünya haberleri için BBC'yi açarım. Egzersiz yapma alışkanlığım yok. Ama kiloma dikkat ederim. 08.30'da masamın başındayımdır. AT'nin Ankara Temsilciliği, Ankara'yı tepeden gören bir konumdadır. Özellikle açık havalarda uzaklardaki dağları seyretmek gerçek bir zihin seyahatidir benim için. Büronun günlük yazışmalan ve kabulleri olur. Telefon trafiği, görüşmeler ve Brüksel'le temaslar günlük işlerdendir. Öğleyin yemek için 5 zıriıklı gelmiştim. Tarihinizi okumuştum. Atatürk'ün başlatıp başarıyla bugünkü kuşaklara ulaştırdığı Batılılaşma hareketini bilıyordum. Bu yüzden çok beklenmedik bir gözlemim olduğunu söyieyemeyeceğim. Ancak yine de hoş sürprizler olmadı değil. Bir tanesi şu: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın uluslararası standartta müzik yapması. Gerçekten çok değerii bir orkestra. Benim diyebilirim ki tek hobim opera ve opera dinlemek. Operanız da başarılı. Ancak CSO'nun düzeyi, dediğim gibi çok yüksek. Bir başka sürpriz de Ankara'daki özel sanat galerilerinin çokluğu ve niteliğinin yüksekliği. Çağdaş resim anlayışı sanatçılarınızda Avrupa ile nemedim. Ancak yine gözlerle, ellerle sohbet etmek, dağ başında bir köyde, bir orman yolunda arabanızı durdurup konuşmak değişik bir haz veriyor. İnsan sıcaklığı hissetmek açıstndan. Türkiye'nin tarihinin zenginliği ve ülke olarak çok renkli bir kültüre sahip olması Avrupa Toptuluğu'na uyum için bir avantaj olabilir mi diye soruyorsunuz. Bu konuda bir şey söylemek olanağı yok. Bunu gelişmeler kendiliğinden ortaya koyar. Uyurnda ve bütünleşmede çok değişik etkenler ro) oynar. Tarih ve kültür zenginliğinin bundaki etkisini ölçmek kabul edersiniz ki zordur. Avrupa Birliği bir süreçtir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir inanış, bir felsefi çıkış olarak düşünülmüştü. Avrupahlar artık birbirleriyle savaşmamalıydı Bunu da anlaşmalar, ittifak belgeleri sağlayamıyordu. Bunun için ortak bir çıkarlar mekanizmast yaratmak gerekiyordu. Ekonomik birlik düşüncesinin arkasındaki pratik felsefe budur. Avrupa'nın, Amerika'nın desteği olmadan kendi ayakları üzerinde durup duramayacağı sorusu bence yanlış bir sorudur. Çünkü çağımızdaki ülkelerarası ilişkiler giderek birbirine bağımlı bir modele oturmaktadır. Bu nedenle Avrupa'nın ABD'den soyutlanması bir hedef olamaz. Avrupa ile Amerika birbirlerine zor empoze etmemelidir. Soruyu Avrupa'nın askeri bağımsızlığı olarak ortaya koyarsanız o zaman bu benim görev alanım dışında kalır. Bildiğiniz gibi Avrupa'nın 7 ülkesi Batı Avrupa Birliği diye bir savunma örgütü içinde biraraya gelmişlerdir. 1992'nin sonu Avrupa Topluluğu için yepyeni bir başlangıç olacaktır. Bu, ülkeler arasındaki iç pazar sınırlarının kaldınlmasıdır. Üretimde standartların, sermayenin, işgücünün bütünleşmesi yclundaki yeni bir dönemin başlamasıdır. Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyeliğinin zamanım koşullar belirleyecektir. Uyumadan önce muhakkak müzik dinler ve okurum. Günde 7 saat uykunun, günü başarılı sürdürmek için bir zorunluluk olduğunu düşünürüm. Bu nedenle geç yatmamaya özen gösteririm. Milli Gazete'den DGM'de Kürtçe slogan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yasadışı PKK örgütünün Ankara sorumlusu olduğu savıyla 15 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Mehmet Aslan adh sanık, kararın açıklanması üzerine duruşma salonunda Kürtçe olarak, "Yasasın PKK, yaşasın Apo" diye slogan attı. Ankara DGM'de geniş güvenlik öulemleri altında yapılan dunışmada, davanın diğer 8 saıuğı ise beraat etti. Beraat eden sanıklar, DGM binası önünde PKK'yı öven slogan attıkları gerekçesiyle duruşma sonrasında polıs tarafından gözaltına alındılar. Siyasi Şube ekiplerince Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen sanıklar hakkında Ankara DGM SavcıhğYnca soruşturma açıldı. Aynı davada yargılanan sanıklardan Hasan Hacıoğlu. Mehmet Nuri Özmen, Gürdal Aksoy, Timsal Saçkan, Bercan Batur, Nadire Gültaş, Nuray Anduru ile thsan Pekel için ise beraat kararı verildi. Izmir DGM'de surmekte olan 10'u tutuklu 26 saruklı davanın ara karannda tutuklu sanıklardan Mahmul Suncak ile Sanıhan A>şar'ın tahliyelcrinc karar verildi. İahliye talebinde bulunan diğcr tutuklu sanıklar, Şehmuz Poyra/, Zahir Dinler, Mehmet Ali Orak. Mahsun Özer, Bayram Yüksel, Abdullah Aca, İbrahim Özmen, Katım Aksoy'un istemleri reddcdıldi. Eksik bclgclcrin tamamiaııması için duruşma ileri bir tarihc ertelendi. Barclay Actron® Rltresi Barclay Actron® Filtresi. Bu eşsiz ve özel sigarada duman ve hava, filtre ve kanallardan ayn ayn geçer. Ağzınızda birleşen duman ve hava, damağımzda çok daha doyumlu bir tat bırakırken, daha az katran ve nikotin verir. Actron® Filtrenin sırn işte budur. Barclay tadının sırn da buradadır. ytŞMda, Hollandah. hukuk doktoru. HolDemiryolları Genel Sekreteri iken 1962 yılında Avrupa Topluluğu bürokrasısine geçti. Luksemburg'da Ekonomı ve Enerji Genel Müduru olarak 5 yıl çalıştıktan sonra Brüksel'de, daha sonra 5 yıl Kanadada ATdelegasyonunda, iki yıl VVashington'da, 5 yıl da Tokyo'da görev yaptı. Evlı ve 3 çocuklu. landa 61 BARCLAY Zevkte Seçkinlik Çizgisi 1979 YILI ICfiA PL 467 TED6IR UYARINCA SIGARA SAĞUĞA ZARARLIDIR dakika yürüme uzaklığındaki evime giderim. Türk aşçım var. Enfes yemekler yapıyor. Bu yemeklerin lezzetiyle kilo alma endişesini dengelemek büyük beceri gerektiriyor. Bu beceriyi de fazla abartmadan iki yıldır sürdürmeye çalışıyorum. Ankara güzel bir kent. Güzel derken, elbette hızlı kentleşmenin bazı sakıncalarını da kabullenmek gerek. Yaşamak çok kolay bu kentte. Ciddi bir traftk sorunu yok. Bu nedenle öteki ülkelerin büyük şehirlerinde önemli bir zorluk olan ziyaretler, yüzyüze temaslar burada sorun değil. Ankara'nın güzelliği bir noktada burada. Türkiye'ye atanmadan önce hiç gelmemiştim. Bir sürprize uğrayıp uğramadığımı söylemek zor. Çünkü ülkeniz hakkında zıhnen oldukça ha boy ölçüşebilecek düzeyde. Tarihinizin zenginliği ve çeşitliliğini okumuştum. Oldukça bilgiti ve hazıriıklı geldim. Ancak yine de on binterce yıllık tarihsel birikimin çağiar ve uygarlıklar zinciri halinde bugüne kadar ulaşmasını müzelerde, ören yerlerinde görmek, tanık olmak yine de çok heyecan verici. Türkiye'nin ilginç yanı "keşfedilmeye muhtaç" bir ülke olması. Kendisini birtepsi içinde sunmuyor. İnce ayrıntılı gözlem yapmayı gerektiriyor. Bunun için de çok çalışmak ve süre harcamak gerek. Seyahat ederken bunu daha kolay fark ediyorsunuz. Özellikle insanlarınız çok verici ve canayakın. Önlarla doğrudan anlaşmak olanağı yok. Maalesef Türkçe öğre