Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ŞUBA T 1989 • * * • CUMHURÎYET/15 Kuruçeşme'de yangın 20aüe evsiz kaldı Gazete yazıları bibliyografyası ANKARA (AA) Milli Kü' tüphane'de günlük gazetelerdeki köşe yazıları ve makaleleri içeren bibliyografya hazırlanıyor. Milli Kütüphaııe Başkanı Şahika Ünal'dan alınan bilgiye göre gazetelerin köşe yazarlan öncelikle haftalık, daha sonra da aylık olarak derlenecek. Bibliyografya için beş gazetenin baz olarak seçilaiğini kaydeden Ünal, yazı ve makalelerin eğitim, ekonomi, siyasi bilimler, sanat, tıp, şehircilik, iş ve iş yöntemleri, dinlenme ve eğlence, gökbilim, hukuk, Türk ve Yakındoğu tarihi, tarım ve hayvancılık gibi 40 ana başlık altında toplandığını söyledi. Milli Kütüphane Başkanı Ünal, gazete bibliyografyası çalışmalarının şimdilik pilot uygulama niteliğinde olduğunu, önümüzdeki günlerde gazete sayısı ile konu başlıklannın da arttınlacağım bildirdi. Satranç tutkusu Batı Almanya'da gençlerin, dünyada beyin sporu olarak kabul edilen satranç sporuna ilgisi artmakta. Almanya'nın Hamburg kentinde gençler için, dunyanın en geniş satranç turnuvası düzenlendi. Turnuvaya 152 okuldan 3246 oyuncu katıldı. Turnuva sırasında oyuncular takımlara aynlarak yarışmaiarı sürdürduler. (Fotoğraf: AP) şiktaş Kuruçeşme'de dün akşam çıkan yangında yaklaşık 20 aile evsiz kaldı. 18.30 sıralannda Alaemini Sokak 38 numaradaki 3 katlı bir evde piknik tüpünün aJev alması sonucu başlayan yangın, kısa sürede büyüdü. Beşiktaş itfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesinden sonra kontrol altına alınan yangın, itfaiyenin suyunun tükenmesi üzerine yeniden büyüyerek çevre binaiara yayıldı. Ahşap binalann tutuşmasından sonra 6 bina, Beşiktaş, Beyoğlu ve İstinye itfaiyelerinin müdahalesine rağmen tamamen yandı. Yangın daha sonra tekrar kontrol altına aiınarak çevre binaiara sıçraması önlendi. 3 saat süren yangında yaklaşık 20 aile evsiz kaldı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) İslanbul Haber Servisi Be Katır ile yakıt nakli, m israil'in Kudüs kentjndeki bir benzin istasyonundaki bir Filistinli, inşaat araçlannda kullanılmak üzere kentin Arapların yaşadığı bölümüne yakıt götürüyor. Filistinli yakıtı metal bidonlara doldurarak katır üzerinde taşıyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı Spor'da) 7 martta üç büyiik kulüp temsilcisiyle birlikte 2. ve 3. ligden üyelerin de bulunduğu kurucular kurulu, 7 martta yapılacak geçici genel kurulun çerçevesini saptadı. Başbakan Turgut Özal'ın Futbol Federasyonu Kanunu'ndaki değişikliği içeren tasarısımn Meclis komisyonunda kabul edilmesinden sonra dikkatler, profesyonel birliğin çalışmalanna çevrildi. Bilindiği gibi önceki gün Meclis komisyonunda kabul edilen tasanya göre Futbol Federasyonu Başkanı 4 yıl için Başbakan Özal tarafından seçilecek. OLAYLARIN Her seçime bir Bako ARDENDAKI Müzigin Oscarlar'ı ya haline geldi" diye değerlendirdi. Cindoruk şunları söyledi: "Banker Bako'nun dosyası daha önceden kaç defa incelendi. Neyi varsa ortaya çıkü. Gazetelerde, Baki Aygün'ün yabancı bankalarda 40 milyan bulunduğu şeklinde yazılar görüyoruz. Nerde bulmuşlar, ellerinde somut bir şey var mı? Bako'nun bütün hesaplan o kadar cıkmaz. Rakara çok abartılı, ayrvca varsa da onu bilmiyonım. Çünkü, benim onunla bir ilgim kalmadı. Seçimler öncesinde terfi etmek isteyen emniyet görevlilerinin başvurduğu dosya haline geldi." lstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı ise Banker Bako olayının seçimler öncesi "temcit pilavı" gibi ortaya çıkanlmadığını söyleyerek "Eger öyle olsaydı, sonuç çıkar mıydı? Banker Bako^ nun yabancı bankalarda para gizlediği aulasıldı. Aynca cezaevine girmeden önce verdiği çekleri tutan Cem Oba da bugün tutuklandı. Olayda birçok kişinin ifadeleri alınıyor" dedi. Kimliğini açıklayamayacağı bir kişinin savcıhğa başvurusu üzerine "Bako"nun dosyasının tekrar incelendiğini belirten Ardalı şunları söyledi: "Baki Aygün dosyasının yeterli düzeyde araşunlmadıgı iletildi. Aynca kardesi Nizamettin Aygün'ün ölen çocuğunun öldünildüğü belirtildi. Bu olayla birlikte Baki Aygün'ün çevresini tekrar araştırmaya başladık." (Baştarafı 1. Sayfada) sin ya da böyle yaşar olursun." Şarkının sonunda salonda herkes ayakta. Çuincy Jones'tan Dolby'ye kadar bütün NARAS (Milli Kayıt Sanatlan ve Bilimleri Akademisi) üyeleri, Tracy Chapman'ı ayakta alkışlayarak selamlıyor. Başından beri, Grammy ödül törenine uzun süredir yaşamadığı bir heyecam getiren Chapmaıı, Grammy'nin üç büyük ödülünün en şanslı adayı olarak tanıtıldığından, hemen herkes "yılın plağı" ödülünü almasına kesin gözüyle bakıyor. Yine de insanın içinde bir şüphe. Bu karamsarhğı bunca yılın şaşaası, lüksü ile tanınmış Grammy kaldırır mı diye? Ve ödül açıklanıyor: Yılın plağı, "Don'l Worry, Be Happy" (Tasalanma, Mutlu ol). Bobby McFenrin, adeta Chapman'a cevap veriyor. Chapman'ın tam tersini söylüyor: "Tasalanma, mutlu ol." Her türlü müzik aletini sesiyle taklit edebilen McFerrin, adımn anons edilmesinden sonra biraz şaşkm. Daha önce şovda yaptığı esprilerden sonra biraz neşesi kaçmış, önce kekeleyerek en büyük ödülü almaktan duyduğu sevinci dile getiriyor, sonra dayanamayıp, "Tabii, bu ödül hiçbir artistik yeteneğin mutlak gostergesi değil, bu anlamda Tracy'ye ve Steve'e (Wonder) teşekkür etmeyi borç bilirim" sözleriyle platformdan ayrılıyor. Tekrarlanmaması imkânsız melodisiyle " D o n ' t Worry, Be Happy" ile yılın şarkısı ödülü de McFerrin'in. Yılın albümü beklenildiği gibi ticari başarısıyla George Michad'in "Faith" adlı albümü. Ve Tracy Chapman'a kalanlarsa "yılın en iyi yeni sanatçısı", "en iyi kadın pop vokali" ve "en iyi çagdaş pop kaydı" ödülleri. Chapman'ın en iyi kadın pop vokal ödülünü aldıktan sonraki kısa teşekkürü annesine, "İlk gitan bana hediye eden anneme teşekkür ederim." Önceki gece Los Angeles'ta yapılan Grammy ödül töreni, yine beklenildiği gibi rap sanatçılarının boykotuna sahne oldu. Rap'ın rythm and blues altında bir kategoriye konulması nedeniyle yapılan boykot, Kool Moo Dee tarafından sahnede bir rap parçasıyla dile getirildi. Kool Moe Dee, rap'ın kendine özgü bir şey olduğunu yine rap diliyle anlattı ve "Artık bütün dünya bilmelidir ki, rap buradadır ve gitmemecesine bnradadır" dedi. Grammy'nin bu yılki yeni müzik kategorisi Hard Rock/Metal ödülü'nü ALce Cooper takdim etti. Ödül, ünlü topluluk Jethro TUH'a verilirken, Cooper'ın cebinden çıkardığı oyuncak yılan salonu karıştırdı. Cazda Dizzy Gillespie ve Sarah Vaughan, "Hayat Boyu Başan Ödülü'nü" aldılar. McFerrin en iyi erkek vokal, Anita Baker en iyi rythm and blues, Tina Tkırner en iyi rock, David Byrne "The Last Emperor" ile en iyi film müziği, U2 "Where the Streets Have No Name" ile en iyi video gösterisi ödüllerini aldılar. Grammy'nin bu yılki sürpriz ödülü ise, yılın en iyi konuşması ödülü idi ve ödül Jesse Jackson'a verildi. Grammy ödülleri şöyle: Yılın plağı: Don't Worry, Be Happy, Bobby McFerrin. Yılın albümü: Faith, George Michael. Yılın şarkısn Don't Worry, Be Happy, Bobby McFerrin. Yılın yeni sanatçısı: Tracy Chapman. Erkek pop vokalisti: Don't Worry Be Happy, Bobby McFerrin. Kadın pop vokalisti: Fast Car, Tracy Chapman. Çsğdaş folk plağı: Fast Car, Tracy Chapman. Kadın rock şarkıcısı: Tina Live in Europe, Tina Turner. Erkek rock şarkıcısı: Simply Irresistible, Robert Palmer. Pop vokal ikilileri veya gruplan: "Brasil" şarkısıyla Manhattan Transfer. Enstrümantal pop müziği: "Close Up" eseriyle, David Sanborn. Rock vokal ikilileri veya'gruplan: "Desire" şarkısıyla Irlandalı grup U2. Enstrümantal rock müziği: "Blues for Salvador" eseriyle Carlos Santana. Heavy metal vokal veya enstriimanlal: "Crest of a Knave" şarkısıyla Jethro Tull. Kadın ritm ve blues sanatçısı: "Giving You the Best That I Got" eseriyle Anita Baker. Baker'ın bu şarkısı, yılın ritm ve blues şarkısı ödülünü de aldı. Erkek ritm ve blues sanatçısı: Introducing the Hardline According to Terence Trent D'arby" şarkısıyla Terence Trent D'arby. Ritm ve blues ikili veya gnıplan: "Love Overboard" şarkısıyla Gladys Knight ve the Pips. Enstrümantal ritm ve blues: "Light Years" eseriyle Chick Corea. Yeni akım: "Folksongs for a Nüklear Village" şarkısıyla Shadowfax. Rap: "Parents Just Don't Understand" şarkısıyla D. J. Jazzy Jeff ve the Fresh Prince. Birieşik jazz: "Politics" şarkısıyla Yellovv Jackets. Kadın jazz sanatçısı: "Look What I Got" eseriyle Betty Carter. Erkek jazz sanatçısı: "Brothers" şarkısıyla Bobby McFerrin. Jazz ikili ya da gruplan: "Spread Love" şarkısıyla Take 6. Solo jazz enstrümantal: "Dün't Try this at Home" şarkısıyla Michael Brecker. enstrümantal grubu: Döft't Worry, Be Happy es JazzColtrane A Tribute to"Blufor John Küçuk bir s»io yazdım işte Coltrane" şarkısıyla McCoy Befki söylemek istersin diye Tyner, Pharoah Sanders, David Takma kafanı, ngjtiu o< Murray, Cecil McBee ve Roy HayHer hayatta biraz dert varöır nes. Takarsan kafam, dert İHye taüamr Orkestra jazz enstrümantal: Takma kafam, mutlu ol "Bud and Bird" eseriyle Gil Evans Takma kafanı, mutkı oi artık ve The Monday Night OrkestraTakma kafam, mutiu ol sı. Takma kafam, mutiu oi Film veya televizyon müziği: Takma kafanı, mutlu oi Phil Collins tarafından seslendiTakma kafant. mutiu ol rilen "Two Harts" Başmı koyacak yasttğın yoksa Video: trlandalı U2 topluluğuBiri geftp yatağını kaptıysa nun "Where the Streets Have No Takma kafanı, muttu ol Name." Kira geciktı mi diyor ev sartibi Klasik albüm: Robert Show'un Gitsin mafıkemeye versin sen Takma kafanı. ha ha ha ha muöu o) şefliğini yaptığı ve Atlanta Senfoni Bak bana ne kadar mutfuyum Orkestrası ve Korosu'nun seslenTakma kafam, muttu oi dirdiği "Verdi: Requem and Opeİşte tetefon rtumaram ratic Chonıses" eseri. Bu eser ayTaicfin mı kafars ara beni nı zamanda choral ve kayıt dallaMuttu eöenm seni rında da ödül kazandı. Takma kafanı, muttu oi Klasik müzik orkestra seslendirParan mı yok. şanm rm yok mesi: Robert Show yönetimindeYürünü guöurecek ka m yok ki Atlanta Senfoni Orkestrası'nın Yine de takma kafaru, mutkı ol "Rorem: String Symphony, SunTaktm mı kafayı çatılır kaşların day Modring and Eagles!' Kahreder herkesi uzak yakın Opera: "Wagner: Lohengrin" 0nun için takma kafam, mutlu ol Sir Georg Solti şefliğinde Viyana Takma kafanı, mutiu ol artjk... ' Devlet Opera ve Viyana FilarmoMutlu ol. dert etme ni Orkestrası tarafından seslendiBir tebessum kondur yüzune rilmiş. Katıretme herkesi böyle Takma kafanı, bunlar da geçer Klasik müzik sanatçısı: Tenor Her ne halt ise Luciano Pavarotti, "Luciano PaTakma kafant, muöu o) varotti in Concert" Takrmyonım kafarm, muttuyum işte Çağdaş kompozisyon: "Adams: Nixon in China" GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) Günümüzde televizyon en yoksul ülkelerde, en fakir mahallelerde, gecekondu yığınlarında, en uzak köylerde evlere girmiştir. Televizyon her çeşit yönetimin en etkili silahıdır. Seçimlerde sonuçları büyük çapta etkilemektedir; diktatörlere hizmet etmektedir; baskı rejimlerin'm sürdürülmesinde kullanılmaktadır; halkı yönlendirmede Genel kurulda tüm kulüplerden birinci derecede ağırlık taşıtemsilci belgeleriyle gelen üyeler, maktadır. salona tek tek girecek ve hiçbir kaSaym Özal bu gerçekleri çok nşıklığın olmamasına özen gösteiyi bildiğinden TRT'yi iktidar rilecek. Genel kurulda 1. lig kupartisinin özel televizyonuna lüplerinden iki, 2. ve 3. lig kulüpdönüştürmüştür. Çok söylendilerinden birer temsilci yer alacak. ği gibi iktidar bir "şirket" anlaBu toplantıda belirlenecek yönetim kurulunda, 1. ligden sekiz, 2. yışıyla sürdühilüyorsa, TRT de ligden dört, 3. ligden de üç üye yer bu şirketin mali sayılıyor, "halkalacak. Genel kurula katılacak ia HişkUer"ini düzenliyor, pazartemsilcilerden 1. lig için 1 milyon, lamasmı yapıyor, satışlannı art2 lig için 500 bin, 3. lig için de 250 tırmaya çalışıyor. TRT Genel Müdürü Saym bin lira ödenti alınacak. Kurucular Kurulu genel kurul Cem Duna'nın bu anlayış için öncesinde konunun hukuksal yo de başarısız olduğu söylenemez Se var ki televizyon iktidarın nünü araştırmak ve bir çözüme varmak için bir komisyon belirle lekelinde kullanıldıkça da Türkiye'de seçim adaletinden söz açıdi. Bu komisyonda Beşiktaş, GaJa lamaz. Yerel seçimler de genel tasaray ve Fenerbahçe kulüpleri seçimler gibi eşitsizlik ve adaletnin hukukçuları yer alıyor. Kuru sizlik içinde yapılmaktadır. DYP culardan Galatasaray Basın Soz Genel Başkanı Süleyman Demicüsü Doğan Sanbeyoğlu, konuya rel bu gerçeği şöyle vurgulakısa dönemli ve dar bir çerçevede mıştır: bakmadıklarını söyleyerek "Bir"Bu seçime ANAP değil, devlcşmek bütün kulüplerin yaranna let giriyor." olacak. 7 marttaki genel kurulı Televizyonun ne etkili birproünlii avukat F. Alman Raubel ge paganda aracı olduğunu lccck, aynı zamanda UEFA Genel SHP'nin "İstanbul'un öteki Sckreieri'yle de goruşmelcrimizi yüzii"gezisine katılanlar çok iyi sürdüriiyonız. Büyük bir ihtimalle gördüler. o da gelecek aynca. Alman FutTRT'ye yansıyan Jstanbul ile bol Federasyonu'ndan da bir uyeyi "Öteki Istanbul" arasında dağgetirmek için çalısıyoruz. Misafîrlar ve uçurumlar vardır. Profelerimiz Avrupa'daki modeli sö'r Cahit Tanyol Güneş Gazeteanlatacaklar" dedi. si'nde dün yaytmlanan yazısınYine kurucu üyelerden Fener da bu uçurumu şöyle anlatıyor: bahçe Kulübü Basın Sözcüsü Ha"Hiçbir film senaristi bir gün di Türkmen futbolu kulüplerin içinde görmüş olduğumuz bu yönetmesini istediklerini belirterek görünümünü böylesine korşunları söyledi: "Avnıpa'da bu ko kunç, böylesine iğrenç ve yaşannu nasıl yapılıyorsa bizde de öyle maz olarak canlandırmak gücüolsun diyoruz. Kulüplerin bir çok ne sahip değildir." sonınlan var. Bu konulan çözmek Televizyon kamerasmın yalnız için biriik şart. Kuruculardan hiç kimse kişisel çıkar peşinde değil. büyük kentlerin ışıltılı caddeleBiz profesyonel kuliiplerin ortak rinde ve parklarında dolaşmaçıkarlan doğrultusunda hareket sıyla oluşan "Icraatın Içinden" ediyoruz. Bu sonrca kavgayla de programı iktidarın kabapropagandasmdan başka bir şey değilğil, ikna yoluyla ulaşacağız." dir. Ne yazık ki propaganda bu Kurucular kurulu toplantısına programla da sınırlı kalmıyor. Fenerbahçe'den Hadi Türkmen, TRT'nin bütün yayınları Özal Galatasaray'dan Doğan Sarıbeyönetiminin mantığına göre düyoğlu, Vefa'dan Selami Özdemir, Zeytinburnu'ndan İbrahim Eriş, zenlenmektedir. "Liberal" olduFeriköy'den İbrahim Camcıoğlu, ğunu iddia eden bir iktidarın kurulmuş Karşıyaka'dan Kayhan Keskin ka devlet parasıyla TRT'yi "Özal Holding"in bir tıldılar. şirketine dönüştürmesindeki terslik, siyasal rejimin dokusuna işlemiş kanser gibidir. (Baştarafı Spor'da) Bu hastalığın ergeç tedavi Hr. Ama kişiligimle oynayamaz. edilmesinde sayısız yararlar buDeğil Veselinoviç, başkanımız lunmaktadır; ama, öyle görünüTahsin Kaya bile benim kişiliğim yor ki ANAP iktidarı çözülmekakkında konuşamaz. Fenerbah den bir iyileşme beklemek de geçe'den ekmek yiyiyorum. Böyle reksiz umuttur. * * * (Baştarafı 1. Sayfada) ğı, DYP ile ilişkisinin eski avukatı Hüsamettin Cindoruk tarafından sağlandığı bulunuyordu. Süleyman Demirel, Biilent Ecevit, Necmetlin Erbakan, Alparslan Türkeş gibi, aktif politika yapmaları MGK tarafından yasaklanan politikacüar için yapılan 6 Eylül 1987 referandumundan birkaç 1 gün önce Başbakan Turgut Özal ın gazetecilere, "DYP milingierinin parası nereden geliyor, araştınn bakalım" deınesi, gözleri birdenbire Banker Bako soruşturmasına yöneltmişti. Özal, bununla da yetinmemiş ve bir gazeteye, 3 Eylül 1987 günü şu demeci vermişti: "FJimde bazı beigeler 'var. Bir belgc üzerindeyiz. Onu temin edebilirsek önemli bir şeyi ispat etmiş olacagız. 5 eylülden önce elimizde olursa açıklama yapacagım, ama konusunu şimdiden veremem." Başbakan Turgut özal'ın "çok önemli bir açıklama" yapması beklenen 5 eylüi akşamı televizyonlarının başına oturanlar, böyle bir açıklamayla karşılaşamadılar. Açıklamanın yapılmaması, özal'ın belgeyi ele geçirememesi olarak yorumlanmıştı. tlginç bir olay da hemen referandum ertesinde geldi. Banker Bako soruşturmasım yürüten dönemin lstanbul Mali Şube Müdürü Cevdet Saral, bir teleks emriyle görevinden alınıyor, Malatyaya şube müdürü olarak gönderiliyordu. Atamayı duyuran bir gazetenin başlığı, "Özal, polisten intilcam aldı" biçimindeydi. Saral1 ın Malatya'ya gönderilmesi, gözlemcilerin "soruşturmayı Özal'ın istediği biçimde yüriitemediği için süriildtt" yorumuna neden oiuyordu. Nitekim Saral, Malatya'ya gitmiyor ve görevinden istifa ediyor, ancak konuşmuyordu. tddialar böyleyken, CindorukBako ilişkisinde durum şöyleydi: Hüsamettin Cindoruk, Bako'nun davalannı 1982'ye kadar takip etmişti. Diğer bir grup pblitikacıyla Zincirbozan'da gözaltına alınan Hüsamettin Cindoruk, Bako'nun davaJanru ortağı Mustafa Avlağı : na devretmişti ve Zincirbozan'dan çıktıktan sonra bir daha mesleğini aktif olarak yapmamıştı. Kendisi de bu dururnu şu sözJerle açıklıyordu: "Bunlar ayıp şeylerdir. Ben Baki Aygün'iin avukatlığını 1982 yılında yapüm. 1983'ten bu yana dogru diirüst avokatlık yapmıyorum. Özal'ın taliraatıyla hadise canlı tutulmaya çalışılıyor, ama olay artık kabak tadı verdi." Tartışmalar sürerken, 1988 Şubat'ında kamuoyunun " M t T raporu" olarak bildiği ve başhğımn bir bölümü "Banker Bako soruşlurması ve..." diye başlayan ünlü rapor, bu soruşturmaya da yer verdi. fddialara göre Cevdet Saral, bu soruşturmada görevini kötüye kullanmıştı. Bako davasıyla ilgüi bu tür savlar, 6 Eylül referandumundan sonra yapılan genel seçimler öncesinde de kimi gazetelere "Bako'yla görüştük", "Bako olayında yeni ipuçlan" gibi başlıklarla kendini gösteriyordu. Haberlerin temel gerekçesi, polisin ortadan kaybolan tahvilleri bulmak için dosyayı yeniden açmasına dayanıyordu. td diaya göre Bako, tahvilleri arabasıyla birlikte yakmıştı. Ancak geçen yıl başında tahvillerin bir bölümünün bulunduğu, Ziraat Bankası'na teslim edildiği söylentisi yayılıyordu. Ortada kesin bir şey yoktu. Ne gazeteciler ne de bir başkası, "Evet, tahviller bulundu, ben de gördiim" diyemiyordu. Soruşturma dosyasının son kez aynı gerekçeyle açılması ve gözaltına alman zanlıların yine "DYP, Cindoruk ve Mustafa Avlagı ile ilgili ifadeler" verdiklerinin basında yer alması, Cindoruk'un "Artık kabak tadı verdi" biçimindeki tepkisine neden olmuştu. Cindoruk, Doğru Yol Partisi'nin hesaplarının Cumhuriyet Bassavcıhğı'nca 1987 yılında incelendiğini belirterek, "Bir şe> bulunamadı. Şimdi başsavcılığın bulamadığım polis müdürü mü bulacak?" diyordu. "Banker Bako'nun milyarhk kayıp tahvilleri" operasyonunun DYP ve Cindoruk aleyhine seçim malzemesi toplamak için yeniden açtırdığısuçlamasını.İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden Mali Şube Müdürü Neşet Taş şu sözlerle karşılıyordu: "Savcılık bazı tespitler y^pmış. Yeni yönler bulmuş. Ocak ayının ilk günlerinde Mze talimat vererek bazı kişileri bulup sorgulamamın, soruşturmayı yürüımemizi enıretti. Bu bizim kendi kafamızdan baslattıgımız bir soruşturma değil. Şimdi bu olayda siyasi birtakım kimseler vardır veya yoktur diye biz verilen talimatı yerine getirmejelim mi? Soruşturma yapmayacak mıyız? Hangi soruşturmayı yaparsak yapalım bir yeriere dokunabilir. Bu bizi ilgilendirmez. Biz soruşturmarruza bakaTO." Neşet Taş bunlan söylerken, şubesinde alman ifadeler gazete sayfalanna yansıyor ve örneğin bir zanlının "Sıkıntı içindeydik. Bir gün Baki Aygün'ün odasına girdiğimde 'DYP iktidara gelirse bu sıkıntıyı atlatırız. lhaleler bizim olacak' demişti" dediği basına sızmıştı. Daha sonra, bir bankanın açılan kasasında Baki Aygün'ün kayıp 4 milyar liralık tahvilinin bulunduğu, 2 milyar liradan fazla paranın bulunduğu Sevilay Yükçü'nün arandığı 4a basında yer aldı. Ancak, bizzat Mali Şube Müdürü Taş, Sevilay Yakçünün aranmadığını, paralann onda olduğuna ilişkin bir bilginin bulunmadığını, olayın gereksiz yere büyütüldüğüuü söylüyordu. Bankanın kasasında bulunduğu belirtilen tahviller de ortada yoktu. Tahviller bulunmuş muydu, bulunmarruş mıydı? Paralar kimdeydi? Cindoruk'un, DYP'nin adlan neden yine ortadaydı? Tutuklanan Huriye Talaman, Celalettin Aygün ve Yusuf Mavituna neler sövlemişti? Bunlar bir yana Banker Bako, yani Baki Cengiz Aygün, lstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada neden "Bir partiye para yardımı yapmadım. Nereden çıkanlıyor bunlar?" diyordu? Eski DYP Genel Başkanı ve Avukat Hüsamettin Cindoruk ise olayı, "Terfi etmek isteyen emniyet yetkililerinin başvurduğu dos ^rgıtay iki (Baştarafı 1. Sayfada) rardan yeni haberdar olduklannı söyleyerek bunun yaratma ve düşünce özgürlüpne indirilen acımasız bir darbe olduğunu söyledi. "Sudaki tz"in yazarı Ahmet Altan ise kararın inanümaz olduğunu belirterek şunları söyledi: "Biliyorum ki kitabım miistebcen değil. Üstelik mahkeme gerekçesi de bir parça yüzünden bütünün suçlanıp mahkum olamayacağım sövlemişti. Sonra kilaptaki bölümler yüzünden bütün kitabı mahkum ettiler. Ben Türk halkının seks duygulannı somürmek için kitap yazmışım. Bunu yapan tek kişi de benim. Bu, kitabın ölüm karandır. Bir daha asla basılmayacak bu kitap ve Türkiye'de asla piyasaya çıkmayacak. Humeyni'nin yazar hakkında çıkardıgı ölüm fermanı bizde kitap için çıkarıldı." Evren'den (Baştarafı l. Sayfada) Cumhurbaşkanı Evren, 45 dakika süren gorüşmede, Hindistan'dan Türkiye'ye gemi seferleri düzenlenmesini isterken, Hindistan Ticaret Bakanı da bu yıl iki ülke arasında bir karma ekonomik komisyon toplantısı yapılmasını talep etti. Hindistan Ticaret Bakanı, aynca Türkiye'den daha fazla bakliyat ithal etmek istediklerini belirtti. Türkiye ile Hindistan arasındaki ticari ilişkileri ele alan Cumhurbaşkanı Evren ile Singh, bu ilişkilerin daha da geliştirilmesi konusunda görüş birliğine vardılar. EBahçe'de Şarkı söylemek hayatın anlamı Babası opera şarkıcısı. Annesi de. 1950'lerde New York Metropolitan Operası'nda söyleyen Robert McFerrin, sesini Porgj And Bess filminde şarkı söyleyen Sidney Poiıier'e ödünç vermiş. olaylann olmaması gerekirdi" biçiminde konuştu. Bu arada kulübe yakın çevreler, RıdvanVeselinoviç arasındaki buzların ilerki günlerde eriyeceğini ifade ettiler. Fenerbahçeli eski yönetici "Şambaba " Semih Bayülken dünkü çalışmayı tel örgüler arkasından izledi. Uzunca bir süredir hastalığı nedeniyle tedavi gören Bayülken'i dün antrenman sahasında görenler "Tamam kanşıkhk nerede, Semih Baba orada" demekten kendilerini alamazlarken, Bayülken, gazetecilerle yaptığı sohbette, "tnşallah Fenerbaçe bu yıl şampiyon olur. Takım iyi gidiyor, Allah bozmasın" dedi. Bu arada Fenerbahçeli futbolcular dün "F.Bahçe Eşya Piyangosu" biletlerini sattılar. Perle Ankara'da ANKARA (Cumhuriyet BıiroMI) ABD eski Savunma Bakanı Yardımcısı ve Türkiye'nin Amerikan Kongresi nezdindeki lobicilik girişimlerinin yeni öncüsü Richard Perie bazı temaslarda bulunmak üzere dün Ankara'ya geldi. 21 şubatta Türkiye'ye gelen ve dün tstanbul üzerinden Ankaraya geçen Richard Perle'nin başkentte daha önceden belirlenmiş bir programı olmadığı, burada kaldığı süre içinde "yeni meslegi•e ilişkin görfiş alışverişinde bulunaeağı" belirtildi. ABD Savunma Bakanı Yardımcılığı sırasında Türkiye'ye yakınhgı ve Ankara'yı Kongre'deki Türk aleyhtarı unsurlara karşı savunması ile bilinen Perle'e dün ABD Büyükelçisi Robert StrauszHupe tarafından TürkAmerikan ilişkiierindeki son dururn konusunda bir brifing verildiği kaydediliyor. Perle, geçen aylarda merkezi Washington'da bulunan International Advisors Incorporated adlı bir damşmanlık ve lobicilik şirketinin kurulmasında önayak olmuştu. Perle'nin "danışman" olarak çalışacağı daha sonra açıklanan bu şirketin ağırlıklı olarak Türkiye'nin Kongre nezdindeki lobicilik faaliyetlerini yürüteceği bildirilmişti. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) EBahçe (Baştarafı Spor'da) Galatasaray Basketbol Şube Sorumlusu Faruk Süren ise "playoff için ezeli rakibiınizi yenmek zorundayız" şeklinde konuştu. Süren, sözlerine şu şekilde devam etti: "Takımımızda bir siireden beri devam eden huzursu/luk ve başansız sonuçlar nedeniyle leknik kadromuzda değişiklik yaptık, ancak lakımımı/ geçen yılki giicünden çok şey kaybetti. Öniimiizde daha maçlarınm var. Bugün oynayacağımız Fenerbahçe maçı bieim için bir donüm noklası olacak. " bir gerileme var. İlk önemli gözlem, ilk önemli bilimsel sonuç bu. Türkiye ortalamasını yansıtan sandıkta ise, daha ilginç bir durum kendini ortaya koyuyor. Bu sandığın dökümü dört partinin bugünkü konumunu sergiliyor. Buna göre, ANAP oyları yüzde 32 Na 38 arasında değişiyor. Yani, eğer bu sandığın Türkiye ortalamasını önümüzdeki yerel seçimlerde de temsil edeceğini düşünürsek, ANAP en az yüzde 32, en çok yüzde 38 dolayında oy alabilir. Aynı sandıktaki sonuçtan Türkiye ortalamasına uzanırsak, SHP oyiarının 26 mart seçimlerinde yüzde 28 ila yüzde 32 arasında oynayabileceğini görüyoruz. Yani, SHP Türkiye genelinde yüzde 28'in altına inmez. Ama, yüzde 32'nin üzerine çok zor çıkabilir. Özellikle büyük kentlerde gücünün azaldığı yönde bir görüntü veren DYP'nin ise, kendine bir taban yarattığı gözleniyor. Sonuca göre, DYP oyları yüzde 18 ila yüzde 23 arasında oynuyor Dolayısıyla, DYP en azınan yüzde 18'lik bir tabana oturmuş görünüyor. DSP içindeki çeşitli gelişmele re, Genel Baskan Bülent Ecevitin bir ara, partisinin başından fiilen ayrılmasına rağmen, DSP de oylarını koruyor. Elde edilen sonuçlara göre, DSP oyları yüzde 5 ila yüzde 8 arasında değişiyor. Verilen rakamlara bakıldığında, bu rakamların son seçimlerle karşılaştırılmasına geçildiğinde, siyasal tabloda aradan geçen zaman içinde pek de öyle büyük bir değişikliğin olmadığı göze çarpıyor. Her parti için ortalama sonuçlar, 1987 genel seçimleriyle karşılaştırılırsa, aşağı yukarı aynı rakamlara ulaşıMyor. Tüm bu rakamlar alt alta dizildiğinde, şöyle bir çözümlemeye gidilebiliyor: 1. Her ne kadar, hemen her parti 1987 seçimindeki oylarını koruyorsa da ANAP'ın gerilemekte olduğuna ilişkin bir işaret var. Bunun da ölçüsü, en güçlü olduğu yerde bile, ANAP oylarındaki gerileme. 2. ANAP'ın gerilemesinin nedeni araştırılıyor. En büyük nedenin, hayat pahalılığı olduğu anlaşılıyor. 3. SHP yine ikinci parti konumunda. Ama, DSP ile birlikte oyları yüzde 40'ları buluyor. Bunun anlamı, "sosyal demokratların birleşmeleri halınde, tek başına iktidar olacakları" kendiliğinden (Baştarafı 1. Sayfada) yankı, o tek şeyi bulduğumu, solo şarkıcılığımın doğru olduğunu gösteriyor." Bu sözleri, 1985 baharında Stockholm'ün Fasching Jazz Kulübü'nde verdiği ve kent müzikseverleri arasında efsane özellikleri kazanan unutulmaz solo konserinin ardından, Bobby McFerrin'den dinlemiştim. ortaya çıkıyor. 4. Özetlenen ana sonuçların "Nerelisin" sorusuna "Türkiye" dışında, bir de lstanbul. Ankara yanıtını alınca hafif bir heyecan ve İzmir için ayrı ayrı tahminde geçirmiş, "Acaba HalvetiCerrahi bulunuluyor. Adayların açıklan ayinlerinin ses kayıtlarını İstanmasından sonra yürütülen ilk ça bul'da bulabilir miyim?" diye sormuştu. lışma şu sonuçları veriyor. a) İstanbul'da Bedrettin Dalan seçimi kazanıyor. Ama, sanıldığı gibi, öyle yüzde 60'lar, 65'lerden uzak bir oran söz konusu. Dalan yüzde 50'ler dolayında bir oy potansiyeline sahip bulunuyor. b) Ankara'da SHP adayı Murat Karayalcın halen önde göturüyor. Ankara'da belediye başkanlığını kazanmaya en yakın aday Karayalcın. c) İzmir ise henuz ortada. Kimin kazanabileceğine ilişkin bir ipucu bulmak halen oldukça güç. SHP adayı Yüksel Çakmur ile ANAP adayı Burhan Ozfatura yarışı şu anda başabaş göturüyor. Sıraladığımız sonuçlardan ortaya "genel bir yargı, genel bir gözlem" çıkartmak mümkün Yerel seçimlerin Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir "sınav" olduğu düşünülürse, Başbakan Turgut Özal'ın Çankaya yolu "bıçak sırtında". SHP ise, mutlaka ve mutlaka kendini yenilemek ve bu yenilemesini halka anlatmak zorunda. Bobby, 1950 Ne» York doğumlu. Üç yaşından itibaren Los Angeles'ta müzik dolu bir evde büyümesine, 6 yaşından itibaren müzik dersleri almasına karşın, 28 yaşına kadar şarkı söylemeyi akIından geçirmemiş! ABD'nin batı kentlerindeki kulüplerde piyanoyla liste başı parçalan çalarak para kazanmaya çalışırken, 1978'de, içinden bir ses Jazz şarkıcılığına bir değil, bir "şarkı söyle" demiş. Uymuş bu kaç adım birden attıran, akıl sı sese. nırlarını zorlayıcı tekniğinin ana San Francisco'da söylerken Jon köklerinden biri lstanbullu ustaların nefes demlerine uzanıyor. Hendricks tarafından keşfedilen Bobby McFerrin, 7 yıla yakın McFerrin, ilk ses temizliğini jazz bir süredir, olanakları en geniş, vokalin o büyük ustasıyla birlikkeşfe en açık, en dolaysız calgı te çalışarak gerçekleştirmiş. Komedyen Bill Cosby sayesinnın, insanın kendisi, insan sesi olde çeşitli festivallerde afişlere giduğunu gösteriyor. Bir değil, birkaç adım dedik. 5 ren McFerrin, Chico Freeman, oktavlık ses açılınııyla yetinmeyen Herbie Hancock, Joe Zavvinul ve McFerrin, müziği nefes alına ey Wayne Shorter gibi ustalarla talemine de katmış durumda. Bu, nışma safhasından sonra, dünyaonu Blackbird'de olduğu gibi, ya adını ilk kez 1982'de çıkardığı çoksesli bir koroya dönüştürüyor. Bobby McFerrin albümüyle duKendi kendisine eşlik edebiliyor yurdu. Ama umduğunu buiamayani. Sadece sesle değil, vurmalı dı, çünkü üslubu, türünde ulaşılçalgılara gereksinim duyduğu za ması güç bir doruk olan Al Jarman, ellerini iman tahtasına ya da reau'nun taklidi olarak algılandı. gırılağına vurarak yeni ufuklara ulaşıyor. Yorumlarını başka ustalannkilerle kıyaslamak, hayli zor. Ses telleri uzerinde elinde sopa olmadan gezinen, altında emniyet ağı olsun istemeyen bu namağlup cambazın müzisyen bir aileden geldiğini kestirrnek güç değil herhalde. Arkasına hiçbir çalgı almadan, tek başına söylemeye, Keith Jarrell'ın Facing You ve Köln Coııcerts albümlerini dinledikten ve piyano virtüözünü defalarca izledikten sonra kesin olarak karar verdi. 1983 yazında Avrupa'da verdiği 50 kadar solo konser ve Char les Lloyd Dörtlüsü'yle Kopenhag'da gerçekleştirdiği ünlü gösteriden sonra, jazz çevrelerinde günün konusu haline geldi. Jazz vokalde yeni bir köşetaşı olan ikinci albümü The Voice, müziksel gücünün kesin kanıtı oldu ve McFerrin adı geniş çevrelere yayıldı. Wayne Shorter'la nefes kesici bir saksofonses diyaloğu içeren albümü Spontaneous Inventions ile müzikseverlerin karşısına söyleyiş çerçevelerini kıran bir teknikle çıktı. Weather Report'un Sportin Life'ında, Zawinul'un Dialects'inde söyledi. Tavernier'nin filmi Round Midnighı'a katkısı ve Another Nighı ın Tunisia parçasındaki düzenlemesi, 1986'daona ilk iki Grammy ödülünü getirdi. I988'de aralarında en iyi jazz şarkıcısı unvanının da bulunduğu üç Grammy ödülü daha aldı. Müziksel açıdan en yetkin çalışmasını, geçen yıl çıkardığı Simple Pleasures albümünde buluyoruz. İnce beğeniye sahip, dar bir kitleye seslenmekten öte bir amaç taşımayan bu üstün nitelikli yapıt, belki içinden taşan yaşam coşkusu nedeniyle jazz dinlemeyen kitleler arasında kabul gördü. Don't Worry, Be Happy'nin başansı malum. Bobby McFerrin, Simple Pleasures'daki üslubu sürdürmekte kararlı görünüyor. ttiraza gerek yok bence! Asıl beklediğim, McFerrin'in yıllardkr sözünü ettiği düşünü gerçekleştirmesi ve Jarrett'la birlikte bir albüın çıkarması. Jazzda insan sesi, en şaşırtıcı. en yaratıcı anlarını, kuşku yok, Bobby McFerrin'de yaşıyor.