19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 12 Eylül halkta panîk yaratt dırmaya. emperyalizmı bu yolla rımını anlavamadığını , Nıkara lan gizlemek için" kullanıldığı go korku ve panik içinde huzursuz ve lan dondurarak. evrensel barışı korumaya karaıiı oldugu kadar, devnmlenn. halk savaşlannın dennleşmesınde, genci iktıdarları zoıiamasında kararsız gonıluyor. Barıs için tehlike sinyallerinı devrimlerden. halk savaşlanndan alıyor. Gorbaçov, çelişkiler ibresinı biraz daha banş yonune donduruyor. Sonuçta, evrensel barışı, emperyalıstlerle barışmayı ve barış içinde ekonomik duzeyde yanşmayı; devrimlere tercih ediyor. Sovvetler Bırhğı'nın Kubadevklasık komunısı panılerını destekledığını belırten sanıklar " N e vazık ki Sovyetler Birlıgi ulkemi/ devrimine de farklı yaklaşmıvor, bizim ulkemızde de devrım ve ıktıdar sorununu bir kenara atmış, burjuvazının ıcazetine sıgınan, duzenle kurumla^maya çalışan partilerı destekliyor" dedıler Burjuvazının halk mucadelesıne ıaldırmak ıçın "banş maskesi" kullandığı resmı açıklamalarda "yurtta barış, dunyada banş" sozcuklerının "militarist politika DevSol davasında 'yurtta barış, dunyada barış'sözcüklerinin militarist politikaları gizlemek için kullanıldığı savunulduBasın Konseyi Temsilciler Kurulu 12 Eylul'de yuzbınlerce ınsanın ISTANBUL (UBA) Basın Konseyi 1. Temsilciler Meclısı 4 mart gunu toplanacak. Temsilciler kurulunun bırincı yıl ılk toplantısında temsilciler kurulu uyelertnın 20'sı kurayla kurul uyelığmden duşurulecek ve yerlerıne seçımle yenı uyeler getırılecek Bu arada basının karşı karşıya olduğu sorunlar konusunda genel goruşme açılacak. Basın Konseyi Başkanı Oklav Ekşı ımzasıyla temsilciler kurulu uyelerıne gonderılen yazıda 15 'ı gazetecı, 5 'ı okur olmak kaydıyla 20 uvesı yenılenecek olan temsilciler kuruluna toplam 20 uye seçılecek Şıvgın Af Baykal Akarcalı ve Sıvgın Belcıka Rad bultstanbul Haber Servisi îstan alt etmeje çalışıyor. Gorbaçov, gua'da devrım olacağına da ına ruşune yer venlen ortak savunma guvensız bir yasama suruklemiş ışkenceden geçırıldığını, bınlerce Sıkıyonetım Askerı Mahkeyo Kurumu na demec verdı devrımcının haspedıldiğını, bınlır. mesı'nde gorulen Devrımcı Sol dunya olçegıııde mevcut statuko mrmrt'Smı Latın Amenka'da ıse da daha sonra şo>le denıldı (DevSol) davasında ortak savun manın okunmasına devam edıldı Savunmada, 12 Eylul'den sonra devnmci radıkal duşuncelenn torpulendığı, yerıne burjuvazıvle uz laşmak ıçın "sivil toplumculuk" akımmın ortaya çıktığı goruşune yer verıldı Baştabya duruşma salonunda okunan savunmada, sıvü toplumculuğun, Avrupa komuruzmınden doğduğu, sımf uzlaşmacılığını ongörduğu, orguılu mucadeleve kar şı çıktığı, bıre>cı a>dınları bırleş tırdığı anlatıldı 12 Eylul'le bırlık te orgutlu yapılann hedef seçıldığı, bıreyleşmenın ve bırev ozgurluğunun hedeflendığı ortamda, sıvıl toplumculuk akımımn Turkıye'de de yerleşuğı bebrtılen savunmada. "Demokrasinin olmadığı, sınıf çelişkilerinin derin oldugu Turkiye'de bu akımın loplumu etkilemeveceği" savunuldu, 12 Eylulculenn "Avrupa'daki gibi komunist partilerinin yasallasması" konusunda fikırlerıni açıkladıklannı, toplumsal çıkarlann bıreysel çıkarlara feda edılmesıne çalışıldığını anlatan sanıklar, empervaîıst ulkelerın sosvalıst ulkelere insan haklan dersı veremeyeceğını sovledıler Dunyada gerçek barışın emperyalızmın yok edılmesıyle kurulacağını, sınıflı toplumlar var olduğu surece savaşlann bnmeyeceğıru savunan sanıklar Sovyet lıderı Gorbaçov'un dunya barışıyla ılgılı duşuncelennı eleştırdıler Savunmada şu goruşlere yer venldr "Gorbaçov, dunyadaki kamplaşmayı, mevcut statukoyu veterli goruyor. Ekonomik yanşı hızlan"12 Eylul taşizmınin ' kavgasını onleme'', "ıç barışı sağlama', 'bozulan huzur ve ıstıkrarı venıden tesıs etme' demagojileriyle, banş havarisı kesılmesinin altında, halka açılan ekonomik, politik savaş, halkın teslim alınması te sermayeye istıkrar ve huzur saglama vardır. 12 Eylul faşizmi, savaş aleti ordusuyla. tankı, sungusuyle, copuyla, teroruyle, baskısı ve yasaklarıyla, yalan ve demagojilerıyle halkı sındirıp Sermaye de, tum hak ve ozgurluklerı zorla alınm:s, sindirilmiş, susturulmuş. korku ve yılgınlık ıçındekj halkı. daha agır koşullarda çalıştırmtş, daha yoğun somurmuştur. Burjuvazınin ve faşizmin, "ıç banştan" kardeş kavgasına son vermekten anladıgı budur. 12 Eylul faşizminin ulkemize ve halkımıza getırdigı banş budur. Sermayenin somuru. huzur ve istikrannı en iyi bıçimde guvenceye alnıak: İşte faşizmin ve burjuvazinin bansı budur." (Jrgutunu suçladı ANAP Genel Başkan Yardımcısı orgut için "TUrkiye'nin aleyhine hareket etmek isteyenlere malzeme hazırlıyor" diye konuştu. BRLKSEL ILBA) \navatan Partısı îstanbul \lıHet\ekılı Bulent Akarcalı, Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın \e SHP Genel Sekreterı Deniz Ba>kal Belçıka Radyo Televızyon Kurumu'na demeç verdı Belçıka Rad>o ve Televız>onu'nda genış bır şekılde yer alan demecınde Halıl Şıvgın, Turkıye'de "sisleraatik iskence" yapıldığına ılışkm rapor hazırlayan Uluslararası At Orgutu'nu, "Turkiye'nin aleyhine hareket etmek isteyenlere malzeme hazırlamakla" suçladı Bulent Akarcalı, Belçıka'da vaşayan ıkıncı ve uçuncu kuşak Turklerın çokluğundan söz eden BRT muhabırıne, bu Turklerın Turkıye ıle bağlannın kopmadığını, hepsının "Birer Avrupalı Turkler olarak yetişeceğıne, Turkiye ile kultur, dil >e din bağlannın çok yakın şekilde devam edecegine ınanıyonım" dedı Kendısı ıle yapılan goruşmede daha çok TurkAT ılışkılennın "insan haklan" ıle ılgılı bolumune değınen SHP Genel Sekreterı Denız Baykal, şunları sovledı "Turkiye'nin AT ile dogrudan ilişki içine girebilmesmin onunde ekonomik ve siyası engeller var. Siyasi engel de Turkiye'nin demokratik rejimini ve insan haklarıyla ilgili uygulamalannı Batı standartlan olçusune bır an once çıkarma zonınluluğu ile Ugilidir." Turkiye'run demokratıkleşme yönunde "geriye donemeyecegi bir noktaya" geldığını one suren Baykal, "Artık onumuzde dainıa demokratikleşme jonunde yenı atılımlar, gelişimler o l a c a k " dedı. ANAP Genel Başkan \ ardımcısı Halil Şıvgın da BRT'ye verdıği demeçte, Uluslararası Af Örgutü'nun Tuıkıye'de "sistematik işkence" >apıldığına ılışkın haarladığı rapor konusuna değındı Halıl Şıvgın şöyle dedı "Biz lemel olarak insan haklarına saygıyı prensip almışız. \ncak bu biz Turkiye'de her seyi tam olarak uyguluyoruz demek değildir. Birlakım meseleler olabilir. Şu anda Avnıpa'da bile birtakım problemier var. Ayıu konular burada da soz konusa. Turklerle ilgili birtakım lesebbusler var. Fena muamele goren Turkler var, ama burada da fena muamele goren Turklerin olması demek, Avrupa'nın insan haklanyla taban tabana zıt bir yapı içinde olduğu anlamına gelmez." lercesının işkence tezgâhlarından geçınldığını, "Asoayıp da besleyecek miyiz?" demlerek yuzlerce kışının darağaçlanna asıldığını, ışçılerın tum haMannın alındığını, unıversıtelenn, fabnkaların kuşatıldığını, sıkyonetım mahkemelennde ınsaıların savaş hukumlenne gore 'argılanıp bınlerce >ıllık hapıslereçarptırıldığını anlatan sanıklar"Egemen sınıflar için banş, geniiğin ozerk universite talebininjiurşunla, copla cevaplanması, gençliğin kanının akıtılmadır. şçi ve emekçı sınıflann insancvbir yasam, iş guvenliği. ekmek e ozgurluk istemelerinin kanla 'astınlması demeko'r" dedıler Jn Sa nel duruşmaya ara venlrjığınde mahkeme heyetımn yanına gıderek tuvaletlenn yetersız olduğunu ve kapalı tutulmaları yüzünden ıhoyaçıarın gıüerBinedıklerını söyledı Temel'ın hareketı askerler arasında telaşa yol açtı (Fotoöraf Fuat Kozluklu) Baki Aln, Sabri Temel ve Şaban Ş«n'ı okudukları DevSol davasınıısavunmasına, tutuklu ANKARA (Cumhuriyet sanıklaran 14'u katılmadı DuBurosu) Tutuklu ve ruşmayaîğlen saatınde ara venhukumlu aılelerı dun lınce, snıklardan Sabrı Temel, Adalet Bakanı Mehmet tutuklu>anık bolumunden çıkaTopaç'ı zıyaret ederek rak makeme heyetımn yanına cezaevlerındekı yakınlarımn gıttı Askerlerın bırden sorunlarının çozumunu "tda^Bdıklan" sırada Sebrı Teıstedıler Aıleler, tutuklu ve mel, tvaletlerın yetersızlığmın ve hukumlu olan yakınlarıyla kapaltutulmasının ıhtıyaçlarını goruşturulmedıklerını gıdememelenne yol açtığını soyledı. unun uzerıne mahkeme hebelırterek, 9 gundur açlık yetınen bır albay, Sabn Temel'e, gre\ı yapan vakınlanmn "Lset olsun yahu. Bır an once koşullarının duzelıılmesı bitsde boyle ufak şeylerle uğraş yolundakı ısteklennı matan siz de biz de kurtulsak. ılettıler Adalet Bakanı Befn gorevim degil, ama en Mehmet Topaç ıse uf> sorunla dahi burada ilgılenEskışehır E Tıpı m<« çalışıyorum. Bakın dışardaCezaevı 'nde yakmlan kjam ağaçlannın kozalaklannın bulunan kışılerın tfiizlenmesiyle dahi ısteklerının ıraşıyorum" dıye yanıt verdı. değerlendırıleceğını behrttı Tutuklu ailelerinin Topaçh ziynreti Hukuk politikaya alet edildi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ankara 4 Kolordu Komutanhğı (1) \eh lu Askerı Mahkemesı'nde dun gorulen Ana Devrımcı Yoi davasında ortak savunma yapan avukatlar, hıçbır etkı alt\nda ka hnmamasını ve bu davada hukukun ege men olması gerektığını bıldırıdler Avukatlar Zeki Tavşancıl \e Ahmet Atak tarafından okunan ortak savunmada, "Biz bu davada sayın heyetin olaya salt hukuk açısından bakacağına inanmak ıstiyoruz. Yargılanmakta olan sanıkların hukuksal durumlannın hiçbir etki altında kalmadan, kanıtlann objektıf olçuler içinde değerlendirilmesinden başlayarak, Ceza Yasası'ndakı suç tiplerine gore yeniden irdelenmesi ve yerli yerine oturtulması onumuzde duran bir adalet gorevidir, bır işlevıdır" derulerek, "Çabalanmızın amacı kişisel değildir. Bir toplumun her yonden sağhklı yaşayabilmesinın onemli koşullarından birisi olan adaletın gerçekleşmesidir. Bu nedenle biz bu davada hukukun egemen olmasını, hukukun tek çozum yolu olduğu duşuncesıne ıtibar edılmesini, olaya salt hukuk gozu ile bakılmasım istıyoruz. Hukukçulanngorevınin de bu olduğuna inanıyoruz" goruşune yer verıldı Ortak savunmada, anayasal duzenı değıştırmeye yonelık eylemlerı ıdam cezası yaptırımına bağlayan TCK'nın 146. maddesı de tanışılarak şoyle denıldı. "Bu suçun maddi konusu anayasa olduğuna gore 146. maddede belirtilen suçun olusabilmesi için fiilin dogrudan dogruya anayasayı ve bununla oluşturulan temel duzeni ihlale yonelik olması gerekmektedir. Maddi konusunu yukanda belirttiğimiz bu suçtan dolayı muvekkillerimize ceza verilebümesi için suça teşebbus ettiklerinın kanıtlanması gerekmektedır. Bır başka deyişle, teşebbus derecesınde kalmış bır suçtan dolayı faillere ceza verilebilmesi için bu suçun ıcrasının başlamış olma&ı, ıcra harekebnin anayasayı kısmen veya tamamen tagyir, tebdil ve ilgaya elverişlı bir fiil olması ve bunun dogal sonucu olarak da elverişlı vasıtalarla işlenmesi. anayasayı ihlale uygun, elverişli ve cebren ıcra edilen maddi fiilin, fail tarafından anayasayt ihlal kastıyla işlenmiş olması koşullarının bırlikte gerçekleşmesı gerekmektedir. Bu koşullardan biri oluşmadıgı takdırde bu suça teşebbus unsuru gerçekleşmemiş olur." Bu maddenın dava sanıklarına uvgulanıp u>gulanama>acağı konusunda ıse ortak savunmada, "Ögretıde, anayasayı degiştırme amacına yonelik hareketlere başlanması, hatta faılin hedefe ulaşmak için kullandığı araçlann cebri olması halinde dahi bu, suça teşebbusun gerçekleştıği anlamında degerkndinlmemektedir. Çunku. bir harekelin TCK'nın 146. maddesindeki suça teşebbus, yani ıcra başlangıcı olarak değerlendirilebilmesi için bu hareketin, onlenmek istenen 'zarar netıcesını" (yanı anayasanın tebdil, lağyir veya ilgasını, TBMM'nın gorevinı vapmaktan men edilmesiniı saglaraaya uygun olması kararı da bulunduğuna ışaret edılen ortak savunmada, "Goruldugu gıbi bu yargı kararlarında da ogretıdeki anlayış vc yaklaşım benimsenmis, 146. maddenın uygulanması açısından, sadece eylemin bu yonde olmasının yetmeyecegi, teşebbus kavramı karşısında eylemin siyasal iktidar duzeninı yıkacak, ortadan kaldırabılecek elverişlilik. kuvvel ve nitelikte olması aranmıştır. \ksi duşunce ıle 168. madde kapsamını aşan her fiilin, ıcra hareketı niteligınde ve ağırlığında olup olmadığı araştınlmaksızın, başka bir deyişle; amaç suçla nedensellık bagı kurulmaksızın 146. maddcvı ıhlal ettığinı kabul etmek. gerçekte faili kastı/saiki nedeniyle cezalandırmak anlamına gelır. Bunun ise çagdaş ceza sorumluluk anlayışı ıle bagdaşmadıgı açıktır" denıldı Ana Devrimci Yol davası avukat savunmasv f "tllkemizde 12 Eylül yönetiminin yaratuğı şartlanma ve tek yanlı propaganda hukuk alamnda da etkisini östermiş, 12 Eylül hukukunun bir sonucu olarak, azırlık hareketleri icra hareketı olarak değertendirilmiş, bu da siyasi iktidann amaçlanna uygun düşmüştür." gerekir" denildi Ortak savunmada, suçun bu unsurlarının gozardı edıldığıne de ışaret edılerek, "Ulkemizde 12 Eylul yonetimınin yarattıgı şartlanma ve tek yanlı propaganda. hukuk alamnda da etkisini gostermiş, 146. maddenin uygulanması açısından Italya ornegınde de goruldugu gibi, yargı kararlannda hazırlık hareketı ıle icra hareketinın yorumlanmasına yansunış ve 12 Eylul hukukunun bır sonucu olarak, hazırlık hareketleri bu donemde ıcra hareketı olarak degeriendirilrmş, bu da siyası iktidann amaçlanna uygun duşmuştur" goruşu savunuldu \argnav'ın •'\nayasayı cebren degiştirmek amacı yonunde olmakla beraber bu amaca ulaşma tehlikesi doğurmayan yetersiz ve onemsiz eylemler, T CK'nın 146. maddesi kapsamına girmez" >cklındc bır Helvacı Harvard'da konferans verdı • 6 Insan haklan ihlalleri çözümlensirf V\ASHINGTON (Cumhuriyet) İnsan Haklan Derneğı Genel Başkanı Nevzat Helvacı, Amerıka'nın unlu Harvard L'mversıtesı Hukuk Fdkultesı'nde "Turk Hukuk Sistemi ve Ceza Hukuku" konulu bır konferans verdı Uluslararası Af Örgutu. Harvard Hukuk Fakultesı tarafından ABD've davet edılen Helvacı ı<,ın yoğun bır program hazırladı Helvacı orgutun Turkıye Araştırma Bolumu sorumlusu Helmut Oberdiek refakatınde Los Angeles, Atlanta, Nevvyork, Fıledelfıa, Boston'da Turkıye'nın insan haklan sorunları çerçevesınde çeşıtlı temaslar >aptı Gazete edıtorleriyle goruştu Helvacı temaslarında insan haklan sorununun evrensel boyutunun altını çızdıkten sonra, Turkıye'nm insan hakları ıhlallerını çozmek ve bunu çozduğunu evrensel bovutlarda kanıtlamak zorunda olduğuna ışaret ettı. Helvacı, Turkıye'nm \T uyelığı ıle insan haklan ihlalleri arasındakı bağa da dıkkat çektı ve "Turkiye AT'ye girerse insan haklan konusunda bir standart, girmezse başka standart bekleniyor" dedı Helvacı'nın Amerıka'dakı temasları çerçevesınde soruları \anıılayan Uluslararası Af Orgutu Turkıye Araştırma Bolumu sorumlusu Helmut Oberdıek ıse Lluslararası Af Orgutu'nun Turkıye'dekı insan haklan ıhlallen konusunda dunya çapında yuruttuğu kampanyayı anlattı. Turk hukumetının uluslararası anlaşmalara ımza atmasını olumlu bır gelışme olarak nıtelemekle bırlıkte, "Turk hukumetinden defalarca soz verıp, ama sozunu tutmadıgı asıl somut adımlan bekliyoIUZ" dedı Oberdıek, "İşkence uluslararası anlaşmalara ımza atmakla degii, ışkenceyı onlemekle onlenir. Şu ana kadar da bu yonde somut bır nivet gormedik" şeklınde konu^tu tidarı ele geçirmek için ıç savaş polıti'^aları geliştirdiklerı, bu savasın gereği olarak kendi goruşlerini paylaşmayan insanlara saldırdıkları, bu saldınlann ulkede toplumsal ve siyasal ortamın sertleşmesine neden olduğu, faşist teror ve katliamların yoğunlaştıgı, iklıdarda olmanın avantajını da kullanarak yonetimı ele ge çirmek istedıkleri, bu saldınlara tepki ola rak mahallelerde halkın ve sol goruşlı gruplann direndikleri. bu donemi yaşaja tarafsız insanlarca gozlenmiş ve 12 Eylı ANKARA (LBA) Ozgur sonrası basın ve yayınlarında yer almıştı Gelecelf Dergisı'nin sahıbı ve genel v.a>ın yonetmenı Mehmet BayNitekim muvekkillerce gerçekleştinldı rak Turk Basın Konseyi'ne başvuıddia edilen olaylar da MHP'lilerle çar rarak dergılerı uzerındekı baskımalar şeklinde mevdana gelmiştir. Iddlan protesto ettı namede ve mutalaada bu husus bufl Ankara Merkez Cezaevı'nde açıklıgıyla belirtilmesıne ragmen, b u tutuklu bulunan Mehmet Bavrak lemlerın TCK'nın 146. maddesi açısının Ortak avunmada, 12 Eylul oncesvnde nasıl olur da icra başlangıcı olarak k*ıl Konsev Başkanı Oktay Ekşi've taşıst unsurlann ıç savaş polıtıkaM gude edildigini anlamak ve açıklamak munun gonderdığı yazıda Ozgur Gelecek Dergisı'nin bırincı ve ıkıncı sayıdeğildir. Eger savcılıgın bu mantığını>glannın Ankara DGM karanvla ru kabul eder veya benimsersek, MF ve toplatıldığını, uçuncu sayıya ıse yandaşlarını anayasa duzenin birer <sumatbaada el konulduğunu hatırru ve onlarla çatışmanın da anayas<lulatarak şu goruşlere >er verdı zene saldırı niteliği taşıdıgı gibi siyi ve hukuki bakımdan akıl ve mantık d bir "Aynı baskılann başkaca ilencı sonuca varmamız gerekir. demokrat yayın organlanna, kıtap yayınlanna da uygulandıgı ve İnsanların birbirinı oldurduğu r orbu yonlemin yaygınlasarak adetam, kuşkusuz arzu edilen bir ortn deta bir gelenek haline geldığı bılınğildir. İnsanlann olmesi ve oldulmesi mektedır. Askeri yonetim donerek ıktıdarı ele geçirme stratejısı ızledık son derece uzucu bir durumdurAncak minde çıkarılan yasaların antidelerı, devnmcılerın ıse butun çabalarının bu Turkiye'yi 12 Eylul oncesi ortamiimlemokratik niteligı Turkiye'de de oyunu bozmaya vonelık olduğu kavdedıl rin getirdiğini ve 12 Eylul'den kirrrin yabugun her çagdaş aydınca kabul dı lddıanameden de ornekler venlen sa rar sagladığım, savunmamızın clia onedılmektedir. Ancak bu, yasalar vunmada, vapılan olay dokumlerının ın ceki bolumlennde belirtmiştik. B»edenle bile incelenmeden dergılerin pocelenmesı haılınde anavasal duzenın ku sall insanlann olmesini anayas:duzeni lis enformasyonuyla toplatılmasırumlarınm herhangı bır saldırıya uğrama ortadan kaldırmaya yonelik binarekel na ya da matbaada el konulmadığının ortaya çıktığına ışaret edılerek, olarak degerlendirmek ve bunııCK'nın sına cevap vermemektedir." "Ayrıca anayasal duzeni korııma ve kol 146. maddesi açısından icra baslg'd say" \skeri yonetim donemindeki lamayı kendilerine gorev sayanlar da her mak, yasanın amacına uygun l hukuki yasal duzenlemelerden hiçbirinın hangı bır saldırıya uğramamışlardır. Or yaklaşım degıldır. İnsanlar oldulmuştur. negin. ıddıanamede askerlere karşı yonel O halde anayasal duzeni ortatn kaldırTurkıye'nın bunyesıne uymadıgımış bir eylem var mıdır? Burada anaya maya yonelik ıcra hareketleri blamıştır. m" one suren Ozgur Gelecek Dersal du/en değil, ınsanlar zarar gormuş, Bu eylemleri \apanlara idaın <ası verilgısı sahıbı ve vonetmenı Ba>rak, devlet de bu zarar verme olayına bir sure melidir şeklinde bır mantık hiir yonden baskıların temel amacmın Turkiseyircı kalmıştır. Olayın ozu budur" de savunulamaz. Bu, kinıi siyas amaçlara ye'de gerçekten vağdaş bır denıldı Ortak savunmada bu konuda avrı ulaşmak için hukukun zorlanası. hukumokrasinin kurulmasına çalışan ca şu goruşlere \er verıldı ılerıcı demokrat basını susturmak kun politikaya alet edilmesinci başka bir ve vıldırmakolduğunu sovledı "MHP ve yan kuruluşlannın siyasi ik anlam taşıvamaz." g baskı^n protesto Özgür Gelecek Dergisı'nin sahibi Mehmet Bayrak, Basın Konseyi'ne başvuruda bulunarak ilerıci demokrat basının susturulmak istendiğini büdırdi. İncirlik'te kol kırma davası ADASA (Cumhuriyet Guney Illeri Burosu) Incırhk 'te gorevlı bır Turk asısubayınm oğlu Çetın karakuş'un kolunu kasten kırdığı gerekçesnle hakkında da\a açılan Amenkah onbaşı Douglas A. Barnfıeld'm vargtlanınasına gıyabında başlandı Mahkeme, olay tarıhmden kısa bır sure sonra ABD've gonderıldığı oğrenılen sanığın ıfadesının Amerıka da almması ıçın Adalet Bakanlığı'na vazı \azı!»ıastna karar \erdı. Duruşma 4 nısan tarıhıne ertelendı. 'lasadışı örgüt' için operasyvn EL4Z1Ğ (LBA) Elazığ ılı \e ılçelerınde yasadışı orgut mensupları oldukları ve guvenlık ku\\etlerıne karşı e\lem hazırlığı içinde bulunduklan one surulen 7 kışı yakalandı Olağanustu Bolge l alılıeı 'nden vapılan açıklamaya gore yakalanan kışılerın Elazığ ılınde orgute taban sağlamaya çalıştıkları, bu aınaçla da gençlık orguılenmesıne gıttıklerı ıddıa edıldı. BREMEN HEYETİMN TÜ GEZİSİ RAPOROİDAIV: Sistemli iş&ence var Heyetin on sayfalık metninde, "Rtnı makamlarm yaptıkları açıklamalafl tersine Turkıye bıtgun insan haklannı gerçekleştırmekten çok uzaktır" (fldi. İLKER MAGA ADA1S\ SPD ve Veşıller mılletvekıllerı ve bılırkışılerden oluşan Bremen Hevetı'nın, Turkı ye gezısı uzenne hazırladıkları raporda, cezaevlerınde keytı olarak ışkente vapıldığı behrtıldı Heveı, Bremen halkıııı Turkıve'dekı Iraklı Kıırt Mğınmacılara vardıma vağınrken, kurtlere ılışkın de "Kurt sozu 1937'den beri Turkiye'de tabu durumundadır" denıldı Raporun sonuç bolumundevse, Turkıve'dekı demokratıkleşme surecinın guvenıhr bır >ekılde gc lışeceğınden kuşku duvulduğu vurgulandı Bremen Parlamentosu'nun go revlendırdığı uc parlamenter, bır doktor, uç oğrelım gorevlibi bır hukuk uzmanından oluşan hevcl, oı.ak avı ı^ınde Turkıve've gelmı^, IHD temsılcılen. bakanlık veıkı lılerı, mılletvekıllerı, bılını ddam ları ıle gorujmu> ve Gunevdoğu' va dort gunluk ınıeleme gezısı du ?enlemı>tı Bremen hevetının "Turkıve gezisi uzerıne kısa bir rapor " ba ; lıklı on savlalık metındı. "resmı makamlarm vaptıklan açıklamaların lersıne Turkıye bugun insan haklannı gerkleştirmekten çok uzaktır. Bu (Tum ozellikle siyasi lutuklular? Kurtlerın çogunlukla buluugu boigelerdeki Kurt halkı }ı geçerlidir" denıldı. Raporun1 demokratıkleşme" başlığındatlk bolumde, bır mılletv ekılınınarlamentoyu, vurtdıiindakı kauoyuna karşı pratık te valnız Ptlı karar ve yurutme ışlevı olafostermehk bır kurulu,s olara^nımladığı vurgulanır Heyet raporunda Kurtlere ılışken. defkratıkleşme surecıne kın olarak. "Kurt" sozcuğunun ılışkın oak da *u değerlendır 1937'den berı Turkıve'de tabu olduğu. Doğu ıllerınde mılyoıımeve "Res makamlar. demokra larca Kun vaşamasına karşın tikleşm>urecinin son donemde Kurıçe >asağının surduğu, 82 ilerledi'i vurguluyor. Buna kar Anayasasfnın bugune kadarkı şın 83'>ururluge giren parla anavasalaı içinde Kurt konusunnıente aşamın demokratik un da en sertı olduğu. savunmasını <»urlaı*s'ken yonetıcıler ve onla Kurtı^e >apmak ısteyen Dıvarbarın anasal organlan tarafından kır eskı Beledıve Başkanı Mehdi denet>en bir iktidar çerçevesi Zana hakkında ek bır dava açıliçind'e alınmalıdır. Her yayım dığı belırtıldı ve "Kurt şehir ve cı vadarına el konulması ve so koylerinde. fızıksel ve rııhsal açıruınara karşı dava açılması dan ezıcı bir vogunlukta polıs ve korfiuyla yaşamaktadır. Ozel jandarmayla karşılaştık. !?u sırahkl'Urt Mirunu eskıden oldugu larda 500 bın «vannda asker, bolgıbfimdı de agır ct/aları ictrf gede toplanmış bulunmaktadır. Bu durum PKK'nın safdışı edılbılıbir labu durumundadır." poıtın "işkence" başlığı al mesının cok u/erınde bir anlaın intkı bolumunde, çoğu kez >ıl laşımaktadır" denıldı larıa suren tutukluluk suresınce. cezaevlennde kevfı davak atıldığı. işkence vapıldığı belırtılerek şovle denıldı "Turkiye'de işkence normaldır. Bu korkunç sozu birçok yerde duyduk. işkence, Turkiye'de kanunen yasak olraasına ragmen, soruşturmalar sırasında, kişilerı konuşturmak için surekli ve sistematik bir şekilde uygulanmaktadır. Turkıye, geçen yıl Avrupa işkence anlaşmasını imzalamıştır. Turkıve. 1989dan itibaren anlaşmanın one surdugu sorumlulukların uygulanırlıgını denetlevecek kuruluşlara kapılarını açmak zorundadır." 45 dakika işe 1 kilo ekmek 4\h4R4 ( Demır\ollş Sendıkası Araştırma Daıresı Mudıresı Carıan Koç, Avrupa ve Turkne'de ışçılerın temel tukettm mallanm alabılmek ıçın çahşmalan gereken surelerın, 19831988 vılları arasındakı değışımıyle ılgılı bır araştırma vaptı Araştırmaya gore ışçılerın çeşıtlı malları satm alabılmek ıçın çalışmalan gereken sureler, belirtilen donemde A\rupa'da azahrken Turkne'de vuzde yuze vakm artışlar gosterdı. Araştırmava gore Turkiye'de bır kılo ekmek alabılmek ıçın gereklı paravı, 1983 yılında 23 dakıkada kazanan bır ışçı 1988'de ancak 45 dakika çalışarak 1 kılo ekmek kazanabılıyor. tngilis parlamenterler gitti İST4,\BUL (•)•!)Ankara ve Istanbul'dakı temaslannı tamamlavan TurkIngılız Parlamentolar Arası Dosıluk Grııbu uyelerı Muhafazakâr Partı ınıllet\ektlı Keııh Speed ıle Işçı Parıısı mıllenekılı Arır/ren haııld'i, uçak/a Turkne'den avnldılar. rucu madde sattıkları belırlenen Alı Barak ıle esı Dı Barak Narkotk Şube elemanlarınca yakalandı Narko tık polısın verdığı bılgıye gore, yapılan araştırmalar sonunda Umramye Yukarı Dudullu NATO caddesı 2 3'te oturan Alı Barak adlı kısının elınde bır mıktar uyusturucu madde olduğu ve satmak ıçın muşten aradığı be lırlendı Bunun uzerıne a'ıcı ralığına gıren Narkotik Sübe Esrar ııc udyıı sıvıl gorevlıler, 9 2 1989 gunu Alı Bara<'la goruserek elındekı 9 kılo 200 gram esrarı 21 mılyon lıraya almak ıcın anlastılar Alı Barak ın esrarı evının yakınındakı camının onunde kend'lerıne teslim ede ceğ'm soylemesıyte oıay yerınde bekleyea gcevlıler, Alı Barak ve esı Dıllı Barak'ı bır çanta ıcındekı esrarı teslim etmek ısterken sjçüstu yakaladılar Narkotık polıs, Bıngol de Al Barak a esrar satan Mehnet Salıh adlı kı şının arandıgını kaydettı (Fotcğraf Esat Pala)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle